KORİNTOSLULARA
I. MEKTUP
Başlangıç
ve Selam
BÖLÜM 1
1 Tanrı isteği uyarınca Mesih İsa’nın
habercisi olmaya çağrılan Pavlos’tan, yanı başında da Sostenes kardeşten
2 Korintos’taki Tanrı kilisesi topluluğuna,
Mesih İsa bağlılığında kutsananlara[Tanrı’ya
ayrılanlara], kutsal yaşam çağrılılarına, hem onların hem de bizim
Rabbimiz İsa Mesih’in adına her yerde yakaranların topuna:
3 Babamız Tanrı’dan ve Rab İsa Mesih’ten
sizlere kayra ve esenlik olsun.
Mesih İsa
Bağlılığında Sağlanan Kayra
4 Tanrı’nın Mesih İsa’da sizlere sağlanan
kayrasından ötürü sizin için Tanrı’ya her zaman teşekkür ediyorum.
5 Çünkü Mesih bağlılığında her bakımdan
-gerek söz, gerek bilgi bakımından- zenginleştiniz.
6 Öyle ki, Mesih’in tanıklığı sizlerde
pekiştirilmiş bulunuyor.
7 Böylelikle, Rabbimiz İsa Mesih’in
açıklanışını gözlediğiniz şu dönemde, hiçbir ruhsal bağıştan yoksun kalmış
değilsiniz.
8 Rabbimiz İsa Mesih’in Günü’nde[herkesi yargılayacağı Gün] kınanmamanız
için, kendisi sonuna dek sizi pekiştirecektir.
9 Tanrı kendisine güvenilendir. O’nun
tarafından Oğlu Rabbimiz İsa Mesih’in ruhsal paydaşlığına çağrıldınız.
ANLAŞMAZLIK VE ÇEKEMEMEZLİK
Kilise
Topluluğunda Ayrılıklar
10 Kardeşlerim, Rabbimiz İsa Mesih’in adıyla
sizleri öğütlerim: Hepiniz aynı görüşte olun. Aranızda ayrılıklar olmasın. Tam
tersine düşünce birliği, akıl birliği içinde olasınız.
11 Çünkü kardeşlerim, Kloi’nin*[Korintos'lu bir kadın] yakınları
aranızda kavgalar olduğuna ilişkin bana haber iletti.
12 Demek istediğim şudur: Her biriniz, “Ben
Pavlos’a bağlıyım” ya da, “Ben Apollos’a bağlıyım” ya da, “Ben Kifas’a[Haberci Petros’un öbür adı. bkz.
Yuhanna 1:42] bağlıyım” üstelik, “Ben Mesih’e bağlıyım” yolunda
konuşuyormuşsunuz.
13 Ne oldu? Mesih bölündü mü? Yoksa yerinize Pavlos
mu çarmıha çakıldı? Ya da Pavlos’un adıyla mı vaftiz edildiniz?
14 Çok şükür, Krispos’la Gaios’tan başka
hiçbirinizi vaftiz etmedim.
15 Öyle ki, hiçbiriniz adımla vaftiz
edildiğinizi öne sürmesin.
16 Evet, Stefanos’un ev halkını da vaftiz
ettim. Bu kadar! Bunlardan başkasını vaftiz ettiğimi bilmiyorum.
17 Çünkü Mesih beni insanları vaftiz etmeye
değil, Sevinç Getirici Haber’i yaymaya gönderdi. Bunu söz ustalığından
kaynaklanan bilgelikle yapmadım. Öyle ki, Mesih’in haç ölümü gücünü yitirmesin.
Haçın Öz
Anlamı
18 Çünkü haçın bildirisi kaybolanlar için
akılsızlık, biz kurtulanlar içinse Tanrı gücüdür.
19 Çünkü Kutsal Söz’de yazılmıştır: “Bilgelerin
bilgeliğini yok edeceğim, Anlayışlıların anlayışını bozacağım.”[Yeşaya 29:14]
20 Bilge kişi nerede kaldı? Okumuş kişi nerede
kaldı? İçinde bulunduğumuz çağın başarılı tartışmacısı nerede kaldı? Tanrı
dünya bilgeliğini akılsızlığa dönüştürmedi mi? [Eyub 12:17; Yeşaya 19:12; 33:18]
21 Çünkü Tanrı bilgeliği karşısında dünya insan
bilgeliğiyle Tanrı’yı bilemedi. Yayılan sözün akılsızlığı aracılığıyla Tanrı
iman edenleri kurtarmaktan hoşnut oldu.
22 Çünkü Yahudiler belirti ister, Yunanlılar da
bilgi arar.
23 Ama biz çarmıha çakılan Mesih’i yayıyoruz. O
Mesih ki, Yahudiler için köstek, uluslar içinse akılsızlıktır.
24 Ama Yahudi olsun, Yunanlı olsun Tanrı
çağrılıları için Mesih Tanrı’nın gücü, Tanrı’nın bilgeliğidir.
25 Çünkü tanrısal akılsızlık insansal
bilgelikten, tanrısal güçsüzlük de insansal yeterlilikten üstündür.
26 Kardeşlerim, çağrınızı göz önünde tutun. Dünya
ölçüsüyle bilge olanlarınız çokluk değil. Güçlü olanlarınız çokluk değil. Soylu
olanlarınız çokluk değil.
27 Ne var ki, Tanrı bilgeleri utandırmak için,
dünya açısından akılsız olanları seçti. Güçlüleri utandırmak için, dünya
açısından güçsüz olanları seçti.
28 Tanrı dünya açısından insan yerine
konulmayanları ve aşağı görülenleri seçti. Bir hiç olanları seçti; böylece, bir
şey sayılanları ortadan kaldırmayı amaçladı.
29 Öyle ki, Tanrı katında hiç kimsenin
büyüklenmesine olanak kalmasın.
30 Mesih İsa bağlılığınız Tanrı’dandır. Mesih
Tanrı tarafından bizler için bilgelik kılındı: Doğruluğumuz, kutsanışımız,
kurtuluşumuz O’dur.
31 Tıpkı Kutsal Söz’de yazıldığı gibi, “Övünen
Rab’le övünsün.” [Yeremya 9:23,24]
İnsan
Gücüyle Değil, Tanrı Gücüyle
BÖLÜM 2
1 Kardeşlerim, size Tanrı gizini söz
ustalığı ya da üstün bilgelik kapsamında bildirerek gelmedim.
2 Çünkü aranızdayken, çarmıha çakılan İsa
Mesih’ten başka hiçbir şeyi bilmemeye kararlıydım.
3 Sizlerle birlikteyken zayıftım,
korkuyordum, tir tir titriyordum.
4 Sözüm ve vaazım bilgeliğin inandırıcı
sözleriyle değil, Ruh’un belgelemesi ve güçlendirmesiyle sunuldu.
5 Öyle ki, imanınız insan bilgeliğine değil,
Tanrı’nın gücüne dayansın.
Gerçek
Bilgelik
6 Kaldı ki, ruhsal yetkinlikte olanlara
bilgelikten söz ediyoruz. Ne bu çağa, ne de ortadan kaldırılacak olan şimdiki
çağ başkanlarına özgü bilgeliktir bu.
7 Bunun tersine, saklı bulunan Tanrı
bilgeliğinden gizemlilikte söz ediyoruz. Başlangıcı olmayan çağlar öncesi,
Tanrı’nın bizim yüceltilmemiz için öncelerden kararlaştırdığı bilgeliktir bu.
8 Bu çağın başkanlarından hiçbiri bunu
bilmedi. Bilmiş olsalardı Yücelik Rabbi’ni çarmıha çakmazlardı.
9 Hayır. Tıpkı Kutsal Söz’de yazıldığı gibi,
“Tanrı’nın kendisini sevenlere hazırladıklarını Ne göz gördü, ne kulak duydu, ne
de yürek kavradı.”[Yeşeya 64:4]
10 Ama Tanrı Ruh aracılığıyla bunları bize
açıkladı. Çünkü Ruh her şeyi araştırır. Evet, Tanrı’ya ilişkin derinlikleri de
araştırır.
11 İnsanlar arasında insana ilişkin konuları,
insanın varlığında bulunan kendi ruhundan başka kim bilebilir ki? Tıpkı bunun
gibi, Tanrı’ya ilişkin konuları da Tanrı Ruhu’ndan başka kimse bilemez.
12 Biz dünyanın ruhunu almadık. Tam tersine,
Tanrı’dan gelen Ruh’u aldık. Öyle ki, Tanrı tarafından bizlere bağışlanan
armağanları bilebilelim.
Cansal,
Ruhsal, Bedensel İnsan
13 Konuştuğumuz konular insansal bilgelik
düzeyinde öğretilir sözler değildir. Tam tersine, Ruh açısından öğretilir
sözlerdir. Ruhsal gerçekleri ruhsal anlamlılarla karşılaştırıyoruz.
14 Cansal insan* Tanrı Ruhu’na özgü konuları ağırlayamaz.
Çünkü bunlar ona akılsızlık gibi gelir. Onları bilmesi de olanaksızdır. Çünkü
bunlar ruhsal yolla kavranır.
15 Ruhsal insana* gelince, o her konuya anlam
verebilir; öte yandan kimse ona yaraşan anlamı veremez.
16 Çünkü, “Kim Rab’bin aklını anlayabildi de
O’na öğretebilen olsun?” Ne var ki, bizler Mesih’in aklıyla donatılmış
bulunuyoruz.[Yeşaya 40:13]
BÖLÜM 3
1 Ama ben kardeşlerim, sizlere ruhsal
insanlarla konuşur gibi konuşamadım. Tersine, bedensel insanlarla,* Mesih
bağlılığında çocuklarla konuşur gibi konuştum.
2 Sizleri sütle besledim, etle değil! Çünkü
yeteneğiniz yoktu; bunun yanı sıra şu ana dek o yetenek yoktur sizde.
Bedensel
İnsan
3 Bunun nedeni bedensel bireyler olmanızdır.
Çünkü aranızda kıskançlık, kavgacılık sürüp giderken bedensel olduğunuzu
tartışmaya gerek mi var? İnsana özgü davranışla gün geçirmiyor musunuz?
4 Niçin? Biri çıkıp, “Ben Pavlos’a bağlıyım”
öbürü, “Ben Apollos’a bağlıyım” yolunda söz edince, insansal yöntemle
davranmıyor musunuz?
5 Apollos kim, Pavlos kim? Kendileri
aracılığıyla imana kavuştuğunuz hizmet görücüler.. Her birine Rab’bin sağlayışı
belirli orandadır.
6 Ben ektim, Apollos suladı, ama Tanrı
geliştirdi.
7 Öyle ki, ne ekenin ne de sulayanın önemi
var. Tanrı’dır gelişmeyi sağlayan. Önemli olan bu.
8 Eken de sulayan da eşittir. Her biri
emeğine yaraşır biçimde karşılığını alacaktır.
9 Çünkü bizler Tanrı’nın iş ortaklarıyız.
Sizlerse Tanrı’nın çiftliği, Tanrı’nın yapısı..
Herkes Bir
Şey Kuruyor
10 Tanrı’nın bana verilen kayrası uyarınca
uzman bir mimar gibi temeli attım, başka birisi de yapıyı kuruyor. Bu kavramla
herkes yapıyı nasıl kurduğuna dikkat etsin.
11 Çünkü hiç kimse kurulandan başka temel
atamaz. Bu temel İsa Mesih’tir.
12 Bu temel üzerine yapı kuran kim olursa
olsun; altın, gümüş, değerli taş, odun, saman, anız kullanabilir.
13 Herkesin yaptığı iş belirgin olacak. Çünkü O
Gün[İsa Mesih’in gelişinde her şey
olduğu gibi açığa çıkarılacak (bkz. 5:5)] bunu açıkça gösterecek.
Çünkü ateş aracılığıyla açıklanacak bu. Herkesin ne tür iş yaptığını ateş
deneyecek.
14 Her kimin kurduğu yapı kalımlıysa o kişi
karşılığını alacak.
15 Öte yandan, her kimin yaptığı iş tutuşup
giderse, o kişi zararını yüklenecek. Ama kendisi kurtulacak. Ne var ki, bu
kurtuluş ateşten geçercesine olacak.
Tanrı’nın
Kutsal Tapınağı
16 Tanrı’nın tapınağı olduğunuzu ve Tanrı
Ruhu’nun sizde konut kurduğunu bilmiyor musunuz?
17 Her kim Tanrı tapınağını mahvederse Tanrı da
onu mahvedecek. Çünkü Tanrı tapınağı kutsaldır. Sizler bu tapınaksınız.
18 Hiç kimse kendini kandırmasın. Aranızdan
biri içinde bulunduğumuz çağın ölçüleriyle bilgelik taslıyorsa, akılsızlığı
benimsesin ki bilge olabilsin.
19 Çünkü bu dünyanın bilgeliği Tanrı katında
akılsızlıktır. Çünkü Kutsal Söz’de şöyle yazılmıştır: “Bilgeleri kendi
kurnazlıklarında yakalar O.”[Eyub
5:12,13]
20 Yine şu yazılmıştır: “Rab bilgelerce taşınan
tasarıların boş olduğunu bilir.”[Mezmur
94:11]
21 Bu nedenle, hiç kimse insanlarla övünmesin.
Çünkü her şey sizindir;
22 Pavlos olsun, Apollos olsun, Kifas olsun,
dünya olsun, yaşam olsun, ölüm olsun, şimdiki yaşam olsun, gelecek zaman olsun,
tümü de sizindir.
23 Siz ise Mesih’insiniz, Mesih de
Tanrı’nındır.
İsa
Mesih’in Hizmetinde
BÖLÜM 4
1 Bu gerçeğin ışığında herkes bizi Mesih’in
hizmet görücüleri ve Tanrı gizlerinin yöneticileri saysın.
2 Bu durumda ev yöneticilerinde aranan
koşul, bireyin güvenilir biri olmasıdır.
3 Sizler ya da herhangi bir insan kurulu
tarafından yargılanışım benim için pek önemli değil. Ne de ben kendimi
yargılıyorum;
4 çünkü vicdanımda hiçbir yolsuzluk
görmüyorum. Ne var ki, bu beni doğru bir insan kılmaz. Benim yargıcım Rab’tir.
5 Bu nedenle vaktinden önce hiçbir konuda
yargı yürütmeyin; Rab’bin gelişine dek bekleyin. O, karanlığın gizli kapaklı
yönlerini aydınlığa çıkaracak ve yüreklerin ereğini belirgin edecek. İşte o
zaman herkes kendisine yaraşan övgüyü Tanrı’dan alacak.
Sahibi
Olduğun Ne Var Ki Tanrı’dan Almadın?
6 Kardeşlerim, size örnek olsun diye bütün
bunları kendime ve Apollos’a uyguladım. Öyle ki, bize bakarak yazılı olandan
öteye gitmemeyi, birini öbürüne karşı benimseyip böbürlenmemeyi öğrenesiniz.
7 Çünkü kim seni başkasından üstün
kılabilir? Sahibi olduğun neyin var ki onu almamış bulunuyorsun? Madem aldın,
öyleyse sahip olduğun şeyi almamış biri gibi bu övünüşün neye?
8 Gönlünüzün özlediğine kavuşmuş, varlığa
konmuş bulunuyorsunuz. Bizim yokluğumuzda kral oldunuz. Ne iyi olurdu krallığa
konsaydınız! Biz de sizinle birlikte krallık sürerdik.
9 Çünkü bana öyle geliyor ki, Tanrı biz
habercileri ölüme götürülen insanlar gibi en geri sırada sergiledi.* Dünyaya
tiyatro kılındık; meleklere de insanlara da.
10 Bizler Mesih yararına aklı kıt kişileriz,
ama sizler Mesih bağlılığında anlayışlısınız. Biz zayıfız, ama siz güçlüsünüz.
Siz onurlusunuz, ama biz aşağı sırada sayılanlarız.
11 Şu ana dek açız, susuzuz, çıplağız, itilip
kakılmaktayız, evsiz barksızız.
12 Kendi ellerimizle çalışan emekçileriz.
Sövülürken kutlu kılıyoruz, saldırıya uğrarken katlanıyoruz,
13 yerden yere vurulurken tatlılıkla karşılık
veriyoruz. Dünyanın döküntüsü olduk. Şu ana dek her şeyin tortusuyuz.
Ruhsal
Doğuşun Gerekli Kıldığı Yöntem
14 Bunları sizi utandırmak için yazmıyorum.
Sevgili çocuklarım olan sizlere öğüt vermek için yazıyorum.
15 Mesih ilişkisinde on bin alıştırıcınız[Pedagog. Bu sözün anlamı için
Galatyalılar 3:24,25’e bkz] bile olsa, birçok babanız olamaz. Çünkü
Mesih İsa bağlılığında, Sevinç Getirici Haber aracılığıyla sizlere ben baba
oldum.
16 Onun için, sizi öğütlerim; benim gibi olun.
17 İşte bu yüzden Timoteos’u size gönderdim. O,
Rab bağlılığında sevilen ve kendisine güvenilen çocuğumdur. Mesih İsa’ya
bağlılık kurallarımı -her yerde, her kilise topluluğunda öğrettiğim ilkeleri-
Timoteos size anımsatacaktır.
18 Kimileri yanınıza gelmeyecekmişim gibi
böbürlendi.
19 Hayır. Rab isterse, yakında yanınıza
varacağım ve böbürlenenlerin lafları değil, güçleri ne olduğunu göreceğim.
20 Tanrı hükümranlığı lafla değil, güçle
belirir.
21 Ne istiyorsunuz? Size elimde değnekle mi,
yoksa sevgi ve yumuşak huylulukla mı geleyim?
Ruhsal
Yaşamın Yargıladığı Tutumlar
BÖLÜM 5
1 Aranızda rasgele cinsel ilişki olduğu açık
açık duyuluyor. Hem de öylesine rasgele cinsel ilişki ki, uluslar arasında bile
böylesine rastlanamaz. Adam babasının karısıyla yaşıyor.
2 Siz de yas tutacak yerde bununla
böbürleniyorsunuz. Bu işi yapanın içinizden sökülüp atılması gerekmez miydi?
3 Bana gelince, bedenimle olmasa bile
ruhumla aranızda olduğumdan, aranızdaymışım gibi bu işi yapanı yargıladım.
4 Rab İsa adıyla toplandığınızda, ruhum da
sizlerle birlikteyken, Rabbimiz İsa’nın gücüyle
5 bu adam şeytana verilsin. Onun bedenine yıkım
gerekir. Öyle ki, Rab’bin Günü’nde ruhu kurtulabilsin.
6 Övüncünüz gereksizdir. Azıcık mayanın tüm
hamuru mayaladığını bilmiyor musunuz?
7 Eski mayayı kaldırıp atın ki, yepyeni bir
hamur olasınız. Doğrusunu isterseniz, siz mayadan arısınız. Çünkü Passahımız
Mesih kurban edildi.[Mısır’dan Çıkış
12:21; 13:7; Yeşaya 53:7]
8 Öyleyse, şöleni ne eski mayayla kutlamaya
çalışalım, ne de kötülük ve kurnazlık mayasıyla. Tersine, temiz yürekle ve
gerçeğin mayasız ekmeğiyle şöleni kutlayalım.
9 Mektubumda size rasgele cinsel ilişki
kuranlarla yakınlık kurmamanızı yazdım.
10 Ancak bu dünyada yaşamakta olan rasgele
cinsel ilişkiye sürüklenenlerden, açgözlülerden, kapkaççılardan ya da yalancı
tanrılara tapanlardan söz etmiyorum. Öyle olsaydı, dünyadan el etek çekmeniz
gerekirdi.
11 Hayır. Size kendisiyle yakınlık kurmamanızı
yazdığım kişi, kardeş diye bilinirken rasgele cinsel ilişkiye verilen,
açgözlülüğüyle bilinen, yalancı tanrılara eğilen, sövücü, ayyaş ya da kapkaççı
kişidir. Böyle biriyle yemek bile yemeyin.
12 İnanlılar topluluğunun dışındakileri
yargılamak bana mı düştü? Ama topluluğun içindekileri yargılama görevi size
düşmez mi?
13 Topluluk dışındakileri Tanrı yargılayacak.
Siz kendi içinizden kötü kişiyi atın.[Yasanın
Tekrarı 13:5; 17:7; 22:24]
Günahlılar
Önünde Yargılanmak Size Yaraşmaz
BÖLÜM 6
1 İçinizden birinin öbürüne karşı bir davası
olursa, kutsal yaşamlıları bir yana itip günahlılar önünde yargılanmak
ataklığını gösterir mi o?
2 Kutsal yaşamlıların dünyayı
yargılayacağını bilmiyor musunuz? Ve eğer dünya sizin tarafınızdan
yargılanacaksa, böyle ufak tefek sorunlarda yargı vermeye yetersiz misiniz?
3 Melekleri yargılayacağımızı bilmiyor
musunuz? Nerede kaldı bu yaşamla ilgili sorunlar!
4 Bu yaşamla ilgili sorunlara ilişkin yargı
vermeniz gerektiğinde, nasıl olur da kilise topluluğunun gözünde aşağı
sayılanları yargılamaya oturtursunuz?
5 Utanasınız diye söylüyorum bunu. Kardeşle
kardeşi arasında yargı saptamaya yeterli bir tek bilge insan kalmadı mı
aranızda?
6 Gelgelelim, kardeş kardeşe karşı dava
açıyor. Ve bu, inansızlar önünde oluyor.
7 Kaldı ki, birbirinizden davacı olmanız
sizin için düpedüz yenilgidir. Hakkınıza el uzatsalar daha iyi olmaz mıydı?
Hakkınızı çiğneseler daha iyi olmaz mıydı?
8 Ama siz bunun tam tersini yapıyorsunuz:
Kendiniz hakka el uzatıyorsunuz ve hak çiğniyorsunuz. Hem de bunu kardeşlere
karşı yapıyorsunuz.
9 Hak çiğneyenlerin Tanrı hükümranlığını
miras almayacaklarını bilmiyor musunuz? Kandırılmayın. Rasgele cinsel ilişkiye
girişenler, yalancı tanrılara tapanlar, evlilik dışı cinsel bağlantıya
verilenler, oğlanlar, oğlancılar,
10 hırsızlar, açgözlüler, ayyaşlar, sövücüler,
kapkaççılar Tanrı hükümranlığını miras almayacak.
11 Bazılarınız bu durumdaydınız. Ama Rab İsa
Mesih’in adıyla, Tanrımız’ın Ruhu aracılığıyla yıkanıp arıtıldınız,
kutsandınız, doğrulukla donatıldınız.
Cinsel
İlişki Konusunda Yepyeni Aşama
12 Benim için her şey yasaldır, ama her şey
yararlı değil. Kuşkusuz, her şey yasaldır; ama hiçbirinin buyruğu altına
girmeyeceğim.
13 Yemekler mide içindir, mide de yemekler için.
Tanrı onu da, ötekini de ortadan kaldıracak. Beden de rasgele cinsel ilişki
için değil Rab içindir. Rab da beden içindir.
14 Rab’bi dirilten Tanrı, kendi gücüyle bizleri
de diriltecektir.
15 Bilmiyor musunuz ki, bedenleriniz Mesih’in
parçalarıdır. Öyleyse, Mesih’in parçalarını alıp bir genel kadının parçaları mı
kılayım? Hiçbir zaman!
16 Yoksa bir genel kadınla bağlantı kuranın,
onunla tek beden olduğunu bilmiyor musunuz? Çünkü Kutsal Söz’de şöyle
yazılıdır: “İkisi bir tek beden olacak.”[Yaratılış
2:24]
17 Rab’le bağlantı kuran da O’nunla tek ruh
olmuştur.
18 Rasgele cinsel ilişkiden kaçın. İnsanın
işlediği başka her günah beden dışıdır. Ama rasgele cinsel ilişkiye giren öz
bedenine karşı günah işler.
19 Hem bedeninizin sizlerde bulunan Kutsal
Ruh’un tapınağı olduğunu bilmiyor musunuz? Bu Ruh size Tanrı tarafından
verilmiştir. Kendi kendinizin değilsiniz.
20 Çünkü bir değer karşılığı satın alındınız.
Öyleyse Tanrı’yı bedeninizde yüceltin.
EVLENMEK-EVLENMEMEK
Evlilik
İlişkisi
BÖLÜM 7
1 Şimdi gelelim bana yazdığınız sorunlara:
Erkeğin kadınla ilişki kurmaması iyidir.
2 Ama rasgele cinsel ilişkiden sakınmak için
her erkeğin kendi karısı, her kadının da kendi kocası olsun.
3 Erkek kadına erkeklik görevini uygulamalı,
kadın da erkeğe kadınlık görevini uygulamalı.
4 Kadın kendi bedenine egemen değildir,
erkek o bedene egemendir. Tıpkı bunun gibi, erkek de kendi bedenine egemen
değildir, kadın o bedene egemendir.
5 Birbirinize gerekeni vermemezlik etmeyin.
Kendinizi duaya adamak için anlaşmaya varıp bir süre ara verirseniz o başka.
Ama sonra yeniden bir araya gelin ki, tutkunuzu denetleyememeniz yüzünden
şeytan sizi denemesin.
6 Bu sözü bir buyruk olarak değil, ayrıcalık
olarak söylüyorum.
7 Herkesin benim gibi olmasını isterdim. Ama
herkes Tanrı tarafından kendine özgü bir bağışla donatılmıştır; kimisi bir tür,
kimisi başka tür.
8 Evli olmayanlara ve dullara şunu
belirteyim: Onların benim durumumda kalmaları pek iyi olurdu.
9 Ama tutkularını alt edemeyenler evlensin.
Çünkü evlenmek, için için yanmaktan yeğdir.
10 Evli olanlara buyruk veriyorum: Kadın
kocasından ayrılmasın. Bu buyruğu veren ben değilim, Rab’tir. “Ayrılırsa da
başkasıyla evlenmesin, ya da kocasıyla barışsın. Erkek de karısını boşamasın.
İnanlının
İnanlı Olmayanla Evliliği
12 Geriye kalanlara Rab değil, ben söylüyorum:
Eğer bir kardeşin iman etmeyen karısı varsa ve kadın onunla yaşamayı uygun
buluyorsa, kardeş onu boşamasın.
13 Bunun gibi, bir kadının iman etmeyen kocası
varsa ve bu erkek onunla yaşamayı uygun buluyorsa, kadın kocasını boşamasın.
14 Çünkü iman etmeyen erkek karısı nedeniyle
kutsanır. Bunun gibi, iman etmeyen kadın da o kardeş nedeniyle kutsanır. Ters
durumda, çocuklarınız kutsanmış olmazdı. Ama şimdi kutsaldırlar.
15 İman etmeyen kişi boşanmayı yeğliyorsa
boşansın. Böyle durumlarda kardeşin ya da kız kardeşin yükümlülüğü yoktur.
Çünkü Tanrı sizi barış içinde yaşamaya çağırdı.
16 Ey kadın! Kocanı kurtaracağını nasıl
bilebilirsin? Ya da, ey koca! Karını kurtaracağını nasıl bilebilirsin?
Tanrı’nın
Çağrısı Uyarınca Yaşayın
17 Ancak herkes Rab’bin kendisine sağlayışı
oranında ve Tanrı’nın çağırdığı koşullar altında yaşasın. Tüm kilise
topluluklarında verdiğim yönerge budur.
18 Örneğin, biri çağrıldığında sünnetli miydi?
Bunu gidermeye çalışmasın. Başkası sünnetsizken mi çağrıldı? O da sünnet edilmeyi
dilemesin.
19 Sünnet nedir, sünnetsizlik nedir? Bunların
önemi yoktur. Önemli olan, Tanrı buyruklarını tutmaktır.
20 Herkes çağrıldığı ortam neyse orada dursun.
“Çağrıldığında köle miydin? Zararı yok. Ama özgürlüğünü elde edebilirsen,
bundan yararlan.
22 Çünkü Rab bağlılığında köle olarak çağrılan
kişi Rab’bin özgür kıldığı köledir. Bunun gibi, özgür olarak çağrılan kişi de
Mesih’in kölesidir.
23 Değer karşılığında satın alındınız;
insanlara köle olmayın.
24 Kardeşlerim, herkes çağrıldığı ortam neyse
Tanrı katında öyle dursun.
Evliliğin
Yükümlülükleri
25 Erden[Bekar,
bakire. Evlenmemiş kimse] olanlara gelince, Rab’ten onlara ilişkin
buyruğum yoktur. Ama Rab’bin acıdığı biri olarak, verdiğim yargıya
güvenebilirsiniz.
26 Bence şu sıkıntılı döneme yaraşan tutum
insanın olduğu durumda kalmasıdır.
27 Kadına bağlı mısın? Bu bağı çözme. Kadından
çözülmüş müsün? Evliliği dileme.
28 Ama evlenirsen günah işlemiş olmazsın. Erden
kız evlenirse günah işlemiş olmaz. Ne var ki, evlenenler yaşamsal acılarla
karşılaşacak. Amacım sizleri esirgemektir.
29 Kardeşlerim, diyeceğim şudur: Kalan zaman
kısadır. Bundan böyle karısı olanlar yokmuş gibi yaşasın;
30 yas tutanlar yas tutmuyormuş gibi,
sevinenler sevinmiyormuş gibi, satın alanlar bir şeyleri yokmuş gibi,
31 dünya varlığını kullananlar tepe tepe
kullanmıyormuş gibi yaşasın. Çünkü bu dünyanın biçimi yozlaşıp geçmektedir.
32 Sizin kaygıdan ırak olmanızı istiyorum. Evli
olmayan kişi Rab’bin işleriyle kaygılanır; Rab’be kendini nasıl beğendireceğini
düşünür.
33 Evli kişiyse dünya işleriyle kaygılanır:
Karısına kendini nasıl beğendireceğini düşünür.
34 İlgisi çift uğraşa yöneliktir. Evli olmayan
kadın ya da erden kız ise Rab’bin işleriyle kaygılanır: Gerek bedence, gerek
ruhça kutsal olmakla. Oysa evli kadın dünya işleriyle kaygılanır: Kocasına
kendini nasıl beğendireceğini düşünür.
35 Bu sözü yararınız için söylüyorum, elinizi
kolunuzu bağlamak için değil. Rab katında sizleri düzenli, hizmeti onaylanan,
ilgisi başka yönlere kaymayan kişiler kılmak için.
Evlilik
Yasaldır
36 Eğer bir kimse kendisini ilgilendiren erden
kız sorununda haksız davrandığını düşünüyorsa, eğer kız da yetişkinliğin
doruğuna gelmişse ve sorunun çözümü gerekiyorsa, istediğini yapsın. Günah
işlemiş olmaz; evlensinler.
37 Öte yandan, yüreği kararlı olan kişi
zorunluluk duymuyorsa, tutkusunu denetleyebiliyorsa ve sorunu yüreğinde karara
bağlamış bulunuyorsa, kendisini ilgilendiren kızı erden olarak saklasın. Çok
iyi eder.
38 Bu durumda her iki çözüm de yerindedir. Yani
kendisini ilgilendiren erden kızı evermek iyidir; evermemek ise çok daha
iyidir.*[Ya da, ‘kendisini
ilgilendiren erden kızla evlenmek iyidir, evlenmemek ise çok daha iyidir.’]
39 Kadın kocasına onun yaşamı süresince
bağlıdır. Koca ölürse, dilediği kişiyle evlenmekte özgürdür. Ancak Rab’be bağlı
biri olsun.
40 Ama kadın olduğu durumda kalırsa daha
mutludur. Yargım budur ve bende Tanrı Ruhu bulunduğunu düşünerek yazıyorum.
YALANCI TANRILARA KESİLEN
SUNULAR
Bilgi mi,
Sevgi mi?
BÖLÜM 8
1 Şimdi de yalancı tanrılara kesilen sunular
sorununa geçelim: Dediğimiz gibi, hepimizin bilgisi yerindedir. Bilgi
böbürlendirici, sevgi ise yapıcıdır.
2 Her kim bir şey bildiğini sanıyorsa, nasıl
bilmesi gerektiğini bilmediğinden, daha hiçbir şey bilmiyor demektir.
3 Ama kim Tanrı’yı severse, Tanrı onun içini
dışını bilir.
4 Yalancı tanrılara kesilen sunuları yemek
sorununa gelince: “Bu dünyada yalancı tanrının bir hiç olduğunu” ve, “Tek
Tanrı’dan başka Tanrı olmadığını” biliriz.
5 Çünkü her ne kadar gökte ya da yerde
kendilerine tanrı denenler varsa da -gerçekten de pek çok tanrı, pek çok egemen
güç bulunmaktadır-
6 ama bizim için tek Tanrı vardır: Her şeyin
kendisinden oluştuğu Baba. Bizler de O’nun için yaşamaktayız. Ve tek Rab olarak
İsa Mesih vardır. Her şey O’nun aracılığıyla oluştu; bizim varlığımız da O’nun aracılığıyladır.
7 Ne var ki, bu bilgi herkese özgü değildir.
Bazıları şu ana dek yalancı tanrılara alışkanlıkları nedeniyle, eti yalancı
tanrılara kesilen bir sunuyu yercesine yemekteler. Vicdanları da zayıf
olduğundan, lekelenmektedir.
8 Kuşkusuz, yenilen nesne bizi Tanrı’ya
beğenilir kılamaz. Yemezsek bir şey yitirmiş olmayız, yersek de hiçbir şey
kazanmış olmayız.
9 Yalnız dikkat edin, bu özgürlüğünüz zayıf
kişilerin günaha sürüklenmesine yol açmasın.
10 Çünkü biri, bilgili sayılan seni bir yalancı
tanrının tapınağında sofraya kurulmuş görürse, vicdanı da zayıfsa, kesilen
sunuları yemeye isteklendirilmiş olmaz mı o?
11 Ne oldu? Sen ki bilgilisin, bilgin Mesih’in
onun için öldüğü zayıf bir kardeşin mahvına yol açmıştır.
12 Kardeşlere karşı bu yolda günah işleyerek,
zayıf vicdanlarını da zedeleyerek Mesih’e karşı günah işlemiş olursunuz.
13 Onun için önümdeki yiyecek kardeşimi suç
işlemeye sürüklüyorsa, bir daha hiçbir koşul altında et yemeyeceğim. Olmaya ki,
kardeşimi suç işlemeye sürükleyeyim.
Habercilerin
Doğal Yetkileri
BÖLÜM 9
1 Özgür değil miyim? Haberci değil miyim?
Rabbimiz İsa’yı görmüş değil miyim? Sizler Rab bağlılığında emeklerimin ürünü
değil misiniz?
2 Başkaları için haberci değilsem bile
sizler için haberciyim. Çünkü haberci oluşumun mührü Rab bağlılığında
sizlersiniz.
3 Beni sorguya çekmek isteyenlere karşı
savunmam budur:
4 Yediklerimiz ve içtiklerimiz konusunda
yetkimiz yok mu?
5 Öbür habercilerin, Rab’bin kardeşlerinin
ve Kifas’ın yaptığı gibi, bir kız kardeşi eş olarak alıp birlikte yolculuk
etmeye bizim de yetkimiz yok mu?
6 Yoksa sadece benle Barnabas mı geçimimiz
için çalışmak zorunluluğundayız?
7 Kim kendi parasıyla askerlik yapar? Kim
bağ dikip de ürününü yemez? Ya da kim sürüyü güder de sürünün sütünden
yararlanmaz?
8 Bunları insansal açıdan mı söylediğimi
sanıyorsunuz? Ruhsal yasa da aynı konulardan söz etmiyor mu?
9 Musa’nın yasasında yazılıdır: “Döven süren
öküzün ağzını bağlamayacaksın.” Bu neyi betimler? Tanrı’nın ilgisi öküze mi
doğrultulmakta?[Yasanın Tekrarı
25:4]
10 Yoksa doğrudan doğruya bizlere ilişkin mi
konuşmakta? Evet, yazılan söz bizlerle ilgilidir. Bu demektir ki, çift süren de
umutla çift sürmeli, öteki de üründen pay almak umuduyla döven sürmeli.
11 Eğer biz size ruhsal değerleri ektiysek,
sizden maddesel değerleri biçmemiz çok mu sayılır?
12 Eğer başkaları sizlerden yararlanmaya
yetkili sayılıyorsa, bizim yetkimiz daha önde gelmez mi? Ne var ki, biz bu
yetkiyi kullanmadık; tersine her güçlüğe katlanmaktayız. Yeter ki, bir yolla
Mesih’in Sevinç Getirici Haberi’ne çelme atmayalım.
Mesih
Habercisinin Erdemli Davranışı
13 Tapınakta hizmet edenlerin tapınaktan
yiyecek sağladıklarını, sunakta görev yapanların sunaktan pay aldıklarını
bilmez misiniz?
14 Tıpkı bunun gibi, Rab de Sevinç Getirici
Haber’i bildirenlerin Sevinç Getirici Haber’den geçinmelerini buyurmuştur.
Ödülüm
Sevinç Getirici Haber’i Yaymaktır
15 Ama ben bu hakların hiçbirini kullanmadım;
onlardan yararlanmak için de yazmıyorum bunları. Sözün kısası, biri beni
övüncümden edeceğine, ölmeyi yeğlerim.
16 Eğer Sevinç Getirici Haber’i yayıyorsam, bu
benim için övünç nedeni değildir. Bunu yapmak zorundayım. Sevinç Getirici
Haber’i yaymazsam yazıklar olsun bana!
17 Çünkü eğer bunu kendi kararımla yapıyorsam,
doğallıkla karşılığım olur. Ama kendi kararımla yapmıyorsam, demek ki bana ev
yöneticiliği güvenilmiştir.
18 Öyleyse karşılığım ne? Sevinç Getirici
Haber’i yayarken bu sevindirici bildiriyi karşılıksız sağlamak, böylece Sevinç
Getirici Haber’le ilgili belirgin yetkimi kullanmaktan vazgeçmek.
19 Özgür olmama ve hiç kimsenin uşağı
sayılmamama karşın, kendimi herkese uşak kıldım. Amacım daha çok kişiyi Mesih’e
kazanmaktır.
20 Yahudiler’le Yahudi gibi oldum. Amacım
Yahudiler’i Mesih’e kazanmaktır. Kendim bir ruhsal yasa bağımlısı olmamama
karşın, ruhsal yasa bağımlılarıyla ruhsal yasa bağımlısı gibi oldum. Amacım
ruhsal yasa bağımlılarını Mesih’e kazanmaktır.
21 Ruhsal yasa bağımlısı olmayanlarla ben de
ruhsal yasa bağımlısı değilmişim gibi davrandım. Amacım ruhsal yasa bağımlısı
olmayanları Mesih’e kazanmaktır. Oysa Tanrı doğrultusunda ruhsal yasadan
bağımsız biri değilim; Mesih yasasının bağımlısıyım.
22 Bağlılığı sağlıksız olanlarla ben de
sağlıksız biri oldum. Amacım bağlılıkta sağlıksızları Mesih’e kazanmaktır.
Herkesle her şey oldum. Amacım her yola başvurarak insanların bir kesimini
kurtarmaktır.
23 Sevinç Getirici Haber yararına bunların
tümünü üstleniyorum. Amacım Sevinç Getirici Haber’in kutluluğuna paydaş
olmaktır.
Yarışan
Sporcu Gibi
24 Bilmez misiniz? Koşu alanında yarışanların
tümü koşuya katılır, ama ödülü tek kişi alır. Sizler de ödülü elde etmek
amacıyla koşun.
25 Didinen her atlet her konuda tutkularına
üstün gelmek zorundadır. Bunu, solup giden bir çelengi başlarına taktırabilmek
için yaparlar. Ama bizim didinmemiz hiç solmayan içindir.
26 Bu nedenle ben gelişigüzel koşmuyorum.
Havayı yumruklarcasına boks yapmıyorum.
27 Tam tersine, bedenimi eziyorum ve onu tutsak
kılıyorum. Olmaya ki, başkalarına sözü bildirdikten sonra, kendim onaylanmayan
biri durumuna düşeyim.
Tanrı’nın
Vurguladığı Uyarılar Zinciri
BÖLÜM 10
1 Kardeşlerim, şunu bilmelisiniz ki,
atalarımızın tümü bulutun altında korunarak hep birlikte Kızıl Deniz’i aştı.
2 Bulutta ve denizde tümü Musa’ya vaftiz
edildi,
3 tümü aynı doğaüstü yiyeceği yedi,
4 tümü aynı doğaüstü içeceği içti. Çünkü
kendilerini izleyen doğaüstü Kaya’dan içiyorlardı. Bu Kaya Mesih’ti.
5 Ne var ki, Tanrı onların çoğundan hoşnut
olmadı. Sonunda ölü bedenleri hasır gibi çöle serildi.[Çölde Sayım 14.16,23,30]
6 Bu olaylar bize uyarı niteliğini taşır;
biz de onlar gibi kötülüğe özlem çekenler olmayalım diye.[Çölde Sayım 11:4,34]
7 Onlardan bazısına benzercesine yalancı
tanrılara da tapmayın.* Kutsal Söz’de yazılı olduğu gibi: “Halk yemeye içmeye
oturdu, Ardından da çirkin oyunlara kalktı.”[Mısır’dan
Çıkış 32:6]
8 Yine onlardan bazılarının cinsel ilişkiyle
yozlaştığı gibi, biz de rasgele cinsel ilişkiye olanak vermeyelim. Bu olayda
yirmi üç bin kişi kırıldı bir günde.
9 Onlardan bazıların Mesih’i denediği gibi
biz de Mesih’i denemeyelim. Bu olayda da yılanlar tarafından yok edildiler.
10 Onlardan bazıların mırıldandığı gibi siz de
mırıldanmayasınız. Bu olayda yok edici[Ölüm
meleği] tarafından mahva gittiler.
11 Bunların tümü de örnek olarak bu insanların
başına geldi. Bizlereyse öğüt olsun diye yazıldı. İşte çağların sonu geldi
karşımıza dayandı.
12 Bu nedenle sağlam durduğunu düşünen
düşmemeye dikkat etsin.
13 İnsansal olanın dışında hiçbir denenmeye
uğramadınız. Ama Tanrı kendisine güvenilendir. Katlanabileceğinizden daha çetin
denenmeye düşmenize izin vermeyecek. Tersine, denenmeyle birlikte çıkış yolunu
da sağlayacak; öyle ki katlanabilesiniz.
Ruhsal
Yetkilerimiz
14 İşte onun için sevgili kardeşlerim, yalancı
tanrılardan sakının.
15 Aklı başında insanlara konuşuyorum;
söylediklerimi ölçüye vurun. “Kutsadığımız kutluluk bardağı, Mesih’in kanının
paydaşlığı değil midir? Parçaladığımız ekmek Mesih’in bedeninin paydaşlığı
değil midir?
17 Çünkü ekmek birdir. Çokluk olan bizler tek
bedeniz. Çünkü hepimiz tek ekmekten pay alıyoruz.
18 Bakın İsrailliler’e. Sunuları yiyenler
sunağa paydaş olanlar değil mi?
19 Öyleyse ne demek istiyorum? Yalancı
tanrılara kesilen sununun ya da yalancı tanrının önemi var mı?
20 Hayır! Demek istiyorum ki, uluslar
sunduklarını Tanrı’ya değil, cinlere sunuyorlar. Cinlerle paydaşlık etmenizi
istemem.[Levililer 17:7; Yasanın
Tekrarı 32:17; Mezmur 106:37]
21 Hem Rab’bin bardağından, hem de cinlerin
bardağından içemezsiniz. Hem Rab’bin sofrasına, hem cinlerin sofrasına paydaş
olamazsınız.[Malakya 1:7,12]
22 Bu ne? Rab’bi öfkelendirecek miyiz? Yoksa
O’ndan daha güçlü müyüz biz?[Yasanın
tekrarı 32:21]
Mesih
İnanlısının Belirgin Gücü: Sevgi
23 Her şey yasaldır; ama her şey yararlı
değildir. Evet, her şey yasaldır, ama her şeyin yapıcılığa katkısı yoktur.
24 Hiç kimse kendi yararını aramasın, tersine
başkasının yararını arasın.
25 Et pazarında satılan her şeyi vicdanınız
rahatsız olmadan yiyin.
26 “Çünkü yeryüzü de, onu dolduran şeyler de
Rab’bindir.”[Mezmur 24:1]
27 İnanlı olmayan biri sizi evine çağırır, siz
de gitmeye karar verirsiniz, önünüze konulan her şeyi vicdanınız rahatsız
olmadan yiyin.
28 Ama biri çıkar da size, “Bu yalancı
tanrılara kesilmiştir” derse, bu bilgiyi verenin yararına ve vicdan sağlığına
onu yemeyin.
29 Vicdan sağlığı diyorum. Bu kendi vicdanınız
değil, karşınızdakinin vicdanıdır. Yine biri, “Başka birinin vicdanı elvermiyor
diye neden benim özgürlüğüm kısıtlansın?” diyebilir.
30 “Teşekkür ederek, Tanrı’ya şükür sunarak
yediğim şey için ben niçin kötüleneyim?”
31 Ne yerseniz yiyin ne içerseniz için ne
yaparsanız yapın; tümünü Tanrı’nın yüceliği için yapın.
32 Ne Yahudiler’i, ne Yunanlılar’ı,*[Yahudiler dışındaki tüm uluslar] ne
de Tanrı’nın kilise topluluğunu köstekleyin.
33 Bakın bana, her zaman herkesi hoşnut etmeyi
ilke ediniyorum. Kendi yararımı kovalamıyorum, kurtuluş bulmaları için
başkalarının yararını arıyorum.
BÖLÜM 11
1 Ben nasıl Mesih’i örnek aldıysam, siz de
beni örnek alın.
TANRI’YA TAPINMA
Ruhsal
Toplantılarda Erkeklerle Kadınlar
2 Her konuda beni anımsadığınız ve size
ilettiğim gelenekleri tuttuğunuz için sizleri överim.
3 Şunu bilmenizi istiyorum: Her erkeğin başı
Mesih’tir. Kadının başı erkektir. Mesih’in başı da Tanrı’dır.
4 Başı örtülü olarak dua ya da peygamberlik
eden her erkek, başının saygınlığını hiçe indirir.
5 Öte yandan, başı örtülmemiş olarak dua ya
da peygamberlik eden her kadın başının saygınlığını hiçe indirir. Böyle
davrananla başını tıraş eden arasında hiçbir ayrım yoktur.
6 Kadın başını örtmeyecekse, saçlarını da
kessin. Madem kadının saçlarını kesmesi ya da tıraş etmesi saygınlığını hiçe
indiriyor, başını örtmesi zorunludur.
7 Ama erkek başını örtmemeli. Çünkü o,
Tanrı’nın benzeri ve yüceliğidir. Oysa kadın erkeğin yüceliğidir.[Yaratılış 1:27; 5:1]
8 Çünkü erkek kadından oluşmadı, ama kadın
erkekten oluştu.
9 Üstelik erkek kadın için yaratılmadı, ama
kadın erkek için yaratıldı.
10 İşte bu nedenle, kadının başı üzerinde bir
yetki bulunduğunu belgeleyen bu simgeye gerekçe vardır. Melekler yüzündendir
bu.
11 Kaldı ki, Rab bağlılığında kadın erkekten,
erkek de kadından ayrı sırada düşünülemez.
12 Çünkü kadın erkekten oluştuğu gibi, erkek de
kadından doğar. Ama her şey Tanrı’dan oluşur.
13 Sorunu siz kendiniz ölçüye vurun: Kadının
başı örtülmemiş durumda Tanrı’ya dua etmesi hiç yakışık alır mı?
14 Erkeğin uzun saçlı olmasının onu gözden
düşürdüğünü, doğanın kendisi bize öğretmez mi?
15 Oysa kadının uzun saçlı olması onun onuru
sayılmaz mı? Çünkü uzun saç kendisine doğal bir örtü olarak verilmiştir.
16 Bu konuda sürtüşmek isteyen olursa, ne bizim
böyle bir alışkanlığımız vardır, ne de Tanrı kiliselerinin.
Rab’bin
Sofrası: En Kutsal Anı
17 Ama şimdi değineceğim konuda sizleri övemem;
çünkü ruhsal toplantılarınız yüce amaca değil düşük uğraşa yöneliktir.
18 Her şeyden önce, kilise olarak
toplandığınızda aranızda ayrılıklar bulunduğunu öğreniyorum. Bunda gerçek payı
olduğuna da inanıyorum.
19 Aranızda ayrılık bulunması zorunludur. Öyle
ki, onaylananlarınız gün ışığına gelsin.
20 Durum şu; toplandığınızda Rab’bin yemeğini
yemek için buluşmuyorsunuz.
21 Her biriniz öbüründen önce yemeği
kapışıyorsunuz. Biri aç kalıyor, öbürü de sarhoş oluyor.
22 Yemek içmek için evinize ne oldu? Yoksa
Tanrı kilisesini küçümsüyor musunuz? Yiyeceği olmayanları küçük düşürmek mi
istiyorsunuz? Sizlere ne söyleyeyim? Sizi öveyim mi? Hayır, bu konuda övemem.
23 Ben Rab’ten aldığımı size ilettim. Rab İsa
ele verildiği gece ekmek aldı,
24 teşekkür ettikten sonra onu parçaladı ve,
“Bu sizler için verilen bedenimdir” dedi. “Bunu anılmam amacıyla uygulayın.”
25 Aynı kapsamda, akşam yemeğinden sonra
bardağı aldı ve, “Bu bardak kanımda yeni antlaşmadır” dedi. “İçtiğiniz her kez
beni anmak için bunu uygulayın.”[Mısır’dan
Çıkış 24:8; Zekarya 9:11]
26 Bu nedenle, ekmeği yediğiniz ve bardaktan
içtiğiniz her kez Rab’bin ölümünü açıklamaktasınız. Rab gelinceye dek..
27 İşte bunun için, yaraşıksız durumda her kim
ekmeği yer, Rab’bin bardağından içerse Rab’bin bedenine ve kanına karşı suçlu
olur.
28 Kişi ilkin kendini sınasın sonra ekmekten
yesin, bardaktan içsin.
29 Çünkü o bedeni ayırt etmeksizin yiyip içen
kendine karşı yargı yer, yargı içer.
30 İşte bu nedenledir ki, içinizden birçoğu
hastadır, sağlığını yitirmiştir, epey kişiler de ölmüştür.
31 Kuşkusuz kendimizi yargılasaydık Tanrı
tarafından yargılanmayacaktık.
32 Ama Rab tarafından yargılanırken sıkıdüzene
sokuluyoruz. Öyle ki, dünyayla bir arada yargılanmayalım.
33 Bu durumda kardeşlerim, yemek için
toplandığınızda biri öbürünü beklesin.*
34 Aç olan evinde yesin. Öyle ki, ruhsal
toplantılarınız tanrısal yargıya dönüşmesin. Öbür konulara ilişkin oraya
geldiğimde yönerge vereceğim.
Kutsal Ruh
İmanı Esinler
BÖLÜM 12
1 Kardeşlerim, ruhsal bağışlara gelince, bu
konuda bilgisiz kalmanızı istemem.
2 Biliyorsunuz, uluslara bağımlıyken,
dürtülerinizin sürükleyişiyle dilsiz yalancı tanrılara yöneltildiniz.
3 Bu nedenle bilmenizi isterim ki, Tanrı
Ruhu’yla yöneltilen hiç kimse, İSA LANETLENSİN demez. Kutsal Ruh’la
yöneltilmeyen de İSA RAB’tir diyemez.
4 Ruhsal bağışlar çeşit çeşittir, ama onları
sağlayan Ruh aynıdır.
5 Bunun gibi hizmet görücülük de çeşit
çeşittir, ama bunu sağlayan Rab aynıdır.
6 Güçlü işlerin uygulanması da çeşit
çeşittir; ama her insanda her işi uygulayan Tanrı aynıdır.
7 Genel yarar için herkese Ruh’un kendine
özgü açıklanışı verilir.
8 Ruh aracılığıyla birine bilgece konuşma
yeteneği verilir, aynı Ruh aracılığıyla başka birine bilgili dille konuşma
yeteneği verilir.
9 Yine aynı Ruh aracılığıyla birine iman, o
tek Ruh’la başkasına hastaları iyi etmek için ruhsal bağışlar verilir.
10 Birine mucizeler oluşturan güçlü işler,
başkasına peygamberlik, başkasına ruhları ayırt edebilme yeteneği, başkasına
çeşitli diller, başkasına da yabansı dilleri çevirme yeteneği verilir.
“Bunların tümünü tek ve aynı Ruh etkiler; isteği uyarınca herkese ayrı ayrı
dağıtır.
Beden,
Ruhsal Paydaşlığa Canlı Örnek
12 Nasıl ki beden de tektir ama birçok parçası
vardır. Çok sayıda parçası olmasına karşın beden tektir. Mesih de böyledir.
13 Çünkü tek Ruh’ta hepimiz -ister Yahudi,
ister Yunanlı, ister köle, ister özgür olalım- bir tek bedene vaftiz edildik.
Ve hepimiz tek Ruh’la doldurulduk.
14 Beden tek parçadan değil, birçok parçadan
oluşur.
15 Ayak, “Ben el değilim, onun için bedene
bağlı sayılmam” dese bile, bu onun bedenle ilişkisini kesemez.
16 Kulak, “Ben göz değilim, onun için bedene
bağlı sayılmam” dese bile, bu onun bedenle ilişkisini kesemez.
17 Tüm beden bir göz olsaydı, nasıl duyardık?
Ya da tüm beden bir kulak olsaydı, nasıl koklardık?
18 Ama gerçek şudur ki, Tanrı kendi isteği
uyarınca parçalardan her birini bedenin gerekli yerine koymuştur.
19 Tümü bir tek beden parçası olsaydı, beden
diye bir şey kalmazdı.
20 Ama gerçek şudur ki, birçok parça olmakla
birlikte tek beden vardır.
21 Göz ele, “Sana gereksinimim yok!” diyemez.
Bunun gibi baş ayaklara, “Size gereksinimim yok” diyemez.
22 Tam tersine, bedenin daha zayıf görünen
parçalarına duyulan gereksinim en önde gelir[Örneğin,
gözlere].
23 Bedenin en az saygıdeğer saydığımız
parçalarına daha üstün saygı gösteririz. Güzel olmayan parçalarımız düzenli
bakımı gerektirir.
24 Oysa düzeni yerinde olan parçaların buna
gereksinimi yoktur. Ama Tanrı bedeni birleştirirken, geri sırada kalan parçaya
daha üstün onur ayırmıştır.
25 Öyle ki, bedende ikilik olmasın; parçalar
birbiri için aynı kaygıyı taşısın.
26 Bir parça acı çekerse, parçaların tümü
birlikte acı çeker. Bir parça yücelirse, parçaların tümü birlikte sevinir.
27 Sizlere gelince, Mesih’in bedeni ve teker
teker O’nun parçalarısınız.
28 Tanrı kilise topluluğunda ilkin bazılarını
haberci atadı; ikinci olarak peygamberleri, üçüncü olarak öğretmenleri atadı.
Sonra mucize yapanları, sonra hastaları iyi etmek için ruhsal bağışla
donatılanları, başkalarına yardım edenleri, yöneticileri, çeşitli diller
konuşanları atadı.
29 Tümü haberci mi? Tümü peygamber mi? Tümü
öğretmen mi? Tümü mucize mi yapıyor?
30 Tümü hastaları iyi etmek için ruhsal
bağışlarla mı donatıldı? Tümü çeşitli diller mi konuşuyor? Tümü yabansı dilleri
mi çeviriyor?
31 Üstün ruhsal bağışları özleyin. Ama ben size
daha da üstün bir yol göstereceğim.
En Üstün
Yol: Sevgi
BÖLÜM 13
1 İnsanların, hatta meleklerin dilleriyle
konuşsam ama sevgim olmasa, ses veren bir pirinç çalgı ya da gürültü oluşturan
bir zil durumuna düşerim.
2 Peygamberlik etme yeteneğim olsa, tüm
gizleri ve bilgileri bilsem, üstelik dağları yerinden oynatabilecek iman
bütünlüğüne sahip olsam, ama sevgim olmasa bir hiçim.
3 Sahip olduğum her şeyi yardım niteliğinde
sunsam, bedenimi de yakılan sunu kılsam, ama sevgim olmasa bana hiçbir yararı
olmaz.
4 Sevgi katlanır, iyilikle davranır,
kıskançlık bilmez. Sevgi büyüklenmez, böbürlenmez,
5 utandırıcı bir şey yapmaz, kendi çıkarını
kovalamaz, içerlemez, kötülüğün hesabını tutmaz.[Zekarya 8:17]
6 Haksızlık karşısında sevinmez, gerçek
karşısında sevinir.
7 Sevgi her güçlüğe dayanır, her şeye
inanır, her şeyden umutlanır, her duruma sabreder.
8 Sevgi yozlaşmaz. Peygamberliklere gelince
geçip gidecekler. Diller susacak, bilgi de yok olacak.
9 Çünkü bilgimiz de, peygamberliğimiz de tam
değil, sınırlıdır.
10 Ama Yetkin Olan geldiğinde, sınırlı olan
ortadan kalkacak. “Çocukken çocuk gibi konuşur, çocuk gibi düşünür, çocuk gibi
kafa yorardım. Olgunluk döneminde çocukluğa özgü davranışları geride bıraktım.
12 Çünkü şimdi aynada bir bilmeceye bakarcasına
görüyoruz; ama o zaman yüz yüze göreceğiz. Şimdi kısıtlı kapsamda biliyorum;
ama Tanrı’nın beni tam olarak bildiği gibi o zaman ben de tam olarak bileceğim.
13 Şimdi kalıcı olan iman, umut ve sevgidir;
bunların üçü. İçlerinden en üstünüyse sevgidir.
Ruhsal
Bağışların Kullanımı
BÖLÜM 14
1 Sevgiyi kovalayın; ruhsal bağışları,
özellikle peygamberlik etmeyi özleyin.
2 Çünkü yabansı dil konuşan,* insanlarla
değil Tanrı’yla konuşur. Çünkü kimse onu anlamaz; yalnızca ruhta gizler
konuşur.
3 Öte yandan peygamberlik eden yapıcı,
yüreklendirici, avutucu sözlerle insanlarla konuşur.
4 Yabansı dil konuşanın yapıcılığı kendine,
peygamberlik edenin yapıcılığı ise kilise topluluğunadır.
5 Hepinizin yabansı dillerle konuşmanızı
isterdim; ama daha önemlisi, peygamberlik etmenizi isterdim. Peygamberlik eden
kişi yabansı dillerle konuşandan daha üstün önem taşır. Ama kilise topluluğunun
yapıcılık bulması için, yabansı diller konuşan çeviri yapabiliyorsa o başka.
6 Kardeşlerim, şimdi varsayalım ki, yabansı
diller konuşarak yanınıza geldim. Size tanrısal bir açıklama, bir bilgi, bir
peygamberlik, ya da bir öğreti getirmedikçe yanınıza gelişimin yararı ne?
7 Kaval olsun, saz olsun cansız çalgılar
bile belirgin, ayrı ayrı sesler çıkartır. Öyle olmasa, kaval mı, saz mı
çalındığı nasıl anlaşılır?
8 Borazan açık-seçik bir ses vermezse,
savaşa kim hazırlanır?
9 Bunun gibi siz de yabansı dille kolayca
anlaşılabilen bir söz söylemezseniz, ne dendiğini kim anlayabilir? Bu durumda
havaya konuşmuş olursunuz.
10 Yeryüzünde her çeşidinden bir sürü dil
vardır. Hiçbiri de anlamsız değildir.
11 Bu nedenle, sesin anlamını bilmiyorsam
konuşana bir yabancı olurum; konuşan da bana yabancı olur.
12 İşte bunun gibi siz de ruhsal bağışlara
derinden istekli olduğunuza göre, kilise topluluğunun yapıcılığı doğrultusunda
bollukla artmanıza yardım edici özellikleri arayın.
13 Bu nedenle yabansı dil konuşan, çeviri
yapabilmek için dua etsin.
14 Çünkü eğer yabansı dille dua ediyorsam,
ruhum dua etmekte ama aklım buna katılmamaktadır.
15 Öyleyse bundan nasıl bir sonuç
çıkarılabilir? Ruhumla dua edeceğim, bunun yanı sıra aklımla da dua edeceğim.
Ruhumla ilahi söyleyeceğim, bunun yanı sıra aklımla da ilahi söyleyeceğim.
16 Böyle olmasaydı, sen ruhunla Tanrı’yı
kutsarken, ruhsal bağışı almayanlardan biri senin teşekkür sunmana nasıl,
“Amin” diyebilir? Çünkü o senin ne dediğini bilmiyor.
17 Gerçi teşekkür sunman yerinde; gelgelelim
karşındaki yapıcılık bulmuyor.
18 Hepinizden daha çok yabansı dil konuşabildiğim
için Tanrı’ya teşekkürler olsun!
19 Ne var ki, kilise toplantısında başkalarını
da eğitmek için, aklımın erdiği beş kelime söylemeyi yabansı bir dille on bin
kelime söylemeye yeğ tutarım.
Anlayışla
Davranmanın Önemi
20 Kardeşlerim, düşüncede çocukça davranmayın.
Kötülük karşısında bebek gibi, buna karşı düşüncede yetkin olun.
21 Ruhsal yasada yazılıdır: “Bu halkla
alışılmamış diller konuşan kişiler aracılığıyla, alışılmamış kişilerin
dudaklarıyla konuşacağım. O zaman bile beni dinlemeyecekler. Rab böyle
buyuruyor.”[Yasanın tekrarı 28:49;
Yeşaya 28:11,12]
22 Yani yabansı diller bağışı inananlar için
değil, inanmayanlar için bir belirtidir. Peygamberlik ise inanmayanlar için
değil, inananlar için bir belirtidir.
23 Bu nedenle, tüm kilise bir yerde toplansa ve
herkes yabansı diller konuşsa, bu arada ruhsal bağışı almayanlar ya da
inanmayanlar içeri girse, çıldırmış olduğunuzu söylemezler mi?
24 Ama herkes peygamberlik etse, bu arada
inanmayan ya da ruhsal bağışı almayan biri içeri girse, herkesçe eleştirilir,
herkesçe yargılanır.
25 Yüreğinin gizli-kapaklı yönleri sergilenir.
Öyle ki, yüzüstü düşüp Tanrı’ya tapınır, “Tanrı gerçekten aranızdadır”der.[Yeşaya 45:14; Daniel 2:47; Zekarya
8:23]
Yabansı
Diller Konuşmanın, Peygamberlik Etmenin Kuralı
26 Öyleyse nasıl olmalı kardeşlerim? Ruhsal
toplantılarınız sürerken herkesin bir katkısı -bir ilahisi, bir öğretisi,
tanrısal bir açıklaması, bir yabansı dili, bir çevirisi- var. Bunların tümü
yapıcılık doğrultusunda işlemeli.
27 Biri yabansı bir dil konuşuyorsa, iki ya da
en çok üç kişi sırayla konuşsun, bir kişi de çeviri yapsın.
28 Ama çevirmen yoksa o kişi kilise
toplantısında ağzını açmasın; içinden kendi kendine ve Tanrı’ya seslensin.
“Peygamberlerden iki ya da üç kişi konuşsun; öbürleri söylenenleri tartsın.
30 Orada oturanlardan birine tanrısal bir
açıklama gelecek olursa, ilk konuşan ağzını kapasın.
31 Çünkü her biriniz teker teker peygamberlik
edebilirsiniz. Öyle ki tümü öğrensin, tümü öğüt alsın.
32 Peygamberlerin ruhu peygamberlere bağımlı
olur.
33 Çünkü Tanrı kargaşalığın değil, esenliğin
Tanrısı’dır. Kutsal yaşamlıların tüm kilise toplantılarında olduğu gibi,
Kilise
Toplantılarında Kadın Konuşmacılar
34 kadınlar kilise toplantılarında ağızlarını
kapasın.* Çünkü onların lafa karışmalarına izin verilmemiştir. Yasanın
bildirdiği gibi bağımlı olsunlar.
35 Öğrenmek istedikleri bir konu varsa, evde
kocalarından sorabilirler. Kadının kilise toplantısında lafa karışması
saygınlığı hiçe indirir.
36 Ne oluyor? Yoksa Tanrı Sözü sizden mi çıktı,
ya da salt sizlere mi erişti?
37 İçinizde peygamber olduğunu ya da ruhsal
bağışlarla donatıldığını düşünen varsa, size yazdıklarımın Rab buyruğu olduğunu
bilsin.
38 Her kim bunu tanımazsa, kendisi de
tanınmayacaktır.
39 Özet olarak kardeşlerim, peygamberlik etmeyi
özleyin ve yabansı diller konuşulmasına engel olmayın.
40 Her şey düzenli ve uyumlu olsun.
ÖLÜLERİN DİRİLİŞİ
Mesih’in
Dirilişi: İnancın Ana Temeli
BÖLÜM 15
1 Şimdi kardeşlerim, sizlere müjdelediğim
Sevinç Getirici Haber’den söz etmek istiyorum. Almış olduğunuz ve onda
durduğunuz haberden..
2 Bu haber aracılığıyla kurtuluyorsunuz.
Sizleri hangi sözle müjdeledim; eğer onu benimsemiş bulunuyorsanız. Ters
durumda boşuna iman etmiş oluyorsunuz.
3 İlk ağızda almış olduğumu verdim sizlere:
Kutsal Yazılar’ın çok önceden bildirdiği gibi Mesih günahlarımız için öldü.
4 Sonra gömüldü. Yine Kutsal Yazılar’ın çok
önceden bildirdiği gibi üçüncü gün dirildi.
5 Bundan sonra Petros’a[Kifas’a], ardından On İkiler’e göründü.
6 Daha sonra, bir kezinde beş yüzü aşkın
kardeşe göründü. Bunların çoğu şu ana dek yaşamaktadır; bazıları ise
uyumuştur.*
7 Sonra Yakup’a göründü, ardındansa
habercilerin tümüne.
8 En sonundaysa, tümünün ardından vakitsiz
doğan bir çocuğa benzeyen bana da göründü.
9 Çünkü ben habercilerin en önemsiziyim.
Haberci adını taşımaya bile yaraşık değilim. Çünkü Tanrı’nın kilise topluluğuna
saldırdım.
10 Tanrı’nın kayrasıyla şimdi neysem oyum.
Tanrı’nın bana uzatılan kayrası boşa gitmiş değil. Tam tersine, öbür
habercilerin tümünden daha çok emek harcadım. Ama bunu başaran ben değilim,
benimle birlikte giden Tanrı kayrasıdır.
11 Bu nedenle, ister ben olayım ister onlar
olsun, yaymakta olduğumuz söz budur; siz de böyle iman ettiniz.
Ölülerin
Dirilişi Nasıl Yadsınabilir?
12 Mesih’in ölüler arasından dirildiğine
ilişkin sözün yayılmasına karşın, aranızdan bazıları nasıl, “Ölüler dirilmez”
diyebiliyor?
13 Eğer ölüler dirilmezse, Mesih de
dirilmemiştir.
14 Mesih dirilmemişse sözü yaymamız boş
çabadır, imanınız da boştur.
15 Üstelik, bizler de Tanrı’nın yalancı
tanıkları durumuna düşmüş oluyoruz. Çünkü Mesih’i diriltti diye Tanrı’ya
ilişkin tanıklık ettik. Ölülerin dirilmediğini varsayarsak Tanrı O’nu
diriltmemiştir.
16 Çünkü ölüler dirilmiyorsa Mesih de
dirilmedi.
17 Eğer Mesih dirilmemişse imanınız boştur; şu
ana dek günahlarınızın içinde bocalıyorsunuz.
18 Bu durumda, Mesih bağlılığında uyuyanlar da
mahvolmuştur.
19 Yalnızca şimdiki yaşamda Mesih’e umut
bağlamışsak tüm insanlar arasında en önde acınılmaya yaraşanlar bizleriz.
Mesih’in
Dirilişi: İmanın Gücü, Güvenliği
20 Ama gerçekte Mesih ölüler arasından
dirilmiştir. Uyuyanların ilk ürünüdür O.
21 Çünkü ölüm insan aracılığıyla geldi,
ölülerin dirilmesi de insan aracılığıyla oldu.
22 Çünkü nasıl tümü Adem’de ölüyorsa, tümü de
Mesih’te yaşama getirilecektir.
23 Ama her biri kendine özgü sırada: İlk-ürün
Mesih, sonra O geldiğinde Mesih bağlıları.
24 Mesih her ruhsal başkanlığı, her yetkiyi,
her gücü ortadan kaldırdıktan sonra hükümranlığı Tanrı’ya ve Baba’ya verecek;
böylece her şeyin sonu gelecek.
25 Çünkü tüm düşmanlarını ayakları altına
serinceye dek Mesih’in hükümranlık etmesi gerekir.[Mezmur 110:1]
26 Ezilecek son düşman ölümdür.
27 Çünkü Tanrı her şeyi Mesih’in ayaklarına
bağımlı kıldı. “Her şeyin ayaklarına bağımlı kılındığı” bildirilirken, her şeyi
O’nun ayaklarına bağımlı kılan Tanrı’nın bunların dışında olduğu açıkça
bellidir.[Mezmur 8:6]
28 Her şey O’na bağımlı kılınınca, bu kez Oğul
da her şeyi kendisine bağımlı kılana bağımlı olacak. Öyle ki, Tanrı tümünü
yöneten, tümünü dolduran olsun.
Ölülerin
Dirilişini Yadsımak Akılsızlıktır
29 Yoksa, ölüler için vaftiz edilenler bunu
niçin yapsın? Eğer ölüler gerçekten dirilmiyorsa, onlar için vaftiz edilmek de
ne oluyor?
30 Neden her saat tehlikeyle burun burunayız?
31 Kardeşlerim, Rabbimiz İsa Mesih bağlılığında
sizler için duyduğum övünç adına ant içerim ki, ben her gün ölüyorum.
32 Eğer insan deyişiyle, “Efesos’ta
canavarlarla boğuştumsa”, bunun yararı ne? Eğer ölüler dirilmiyorsa yiyelim
içelim; nasıl olsa yarın ölüp gideceğiz.[Yeşaya
22:13]
33 Kandırılmayın, “Kötü ilişkiler erdemli
töreleri çürütür.”*
34 Doğruluğa ayılın ve günahla oynamayın. Çünkü
bazıları Tanrı bilgisinden yoksundur. Bunları utanasınız diye
söylüyorum.
Ölülerin
Dirilişini Doğa da Kanıtlamakta
35 Biri soracak olur: “Ölüler nasıl dirilir?
Acaba ne tür bedenle gelirler?”
36 Akılsız insan! Yere ektiğin ölmedikçe, ona
yaşam sağlanmaz.
37 Ektiğin ilerde oluşacak beden değil, belki
çıplak bir buğday, ya da öbür tohumlardan birinin tanesidir.
38 Ama Tanrı ona dilediği bedeni -tohumlardan
her birine kendine özgü bedeni- verir.
39 Her et aynı değil. Elbette insan eti
başkadır, hayvanların eti başka, kuşların eti başka, balıklarınkiyse başka.
40 Bunların yanı sıra göksel bedenler var,
dünyasal bedenler var. Göksel olanların görkemi başkadır, dünyasal
olanlarınkiyse başka.
41 Güneşin görkemi bir tür, ayın görkemi başka
tür, yıldızların görkemi başka türdür. Görkem bakımından bir yıldız öteki
yıldızdan farklıdır.
42 Ölülerin dirilişi de tıpkı böyledir. Çürüme
kapsamında ekilir, çürümez durumda dirilir.
43 Gözden düşmüş durumda ekilir, görkem içinde
dirilir. Zayıflık kapsamında ekilir, güçlü durumda dirilir.
44 Cansal beden* olarak ekilir, ruhsal beden
olarak dirilir. Cansal beden varsa, ruhsal beden de vardır.
45 Yazılı olan da budur: “İlk insan Adem
yaşayan can oldu, Son Adem yaşam sağlayan ruh oldu.”[Yaratılış 2:7]
46 Ama dikkat edilsin, önde gelen ruhsal olan
değil; cansal olan öndedir. Ruhsal olan daha sonradır.
47 İlk insan yerdendir, yerseldir. İkinci insan
göktendir.[Yaratılış 2:7]
48 Yersel insan nasılsa, yersel olanlar da
öyledir. Göksel olan nasılsa, göksel olanlar da öyledir.
49 Yersel insana benzerliği nasıl kuşandıksa,
göksel olana benzerliği de kuşanacağız. “Kardeşlerim, şunu belirteyim: Etle kan
Tanrı hükümranlığını miras alamaz. Ne de çürümüşlük çürümezliği miras alabilir.
Ölüler de
Diriler de Yenilenecek
51 Bakınız, size bir giz bildiriyorum. Hepimiz
uyumayacağız. Ama hepimiz değiştirileceğiz.
52 Bir anda, göz açıp kapayıncaya dek, son boru
öttüğünde. Çünkü boru ötecek ve ölüler çürümez durumda dirilecek; biz de
değiştirileceğiz.
53 Çünkü bu çürüyen bedenin çürümezliği ve bu
ölümlü bedenin ölümsüzlüğü kuşanması gerekir.
54 Bu çürüyen beden çürümezliği ve bu ölümlü
beden ölümsüzlüğü kuşanınca yazılı söz yerine gelecek:
55 “Ölüm yengide yutuldu. Ey ölüm, yengin
nerede? Ey ölüm, kargın nerede?”[Yeşaya
25:8; Hoşea 13:14]
56 Ölümün kargısı günahtır, günahın gücüyse
ruhsal yasadır.
57 Ama Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla bizlere
yengiyi sağlayan Tanrı’ya şükür!
58 Sevgili kardeşlerim, işte bunun için kararlı
olun, durağan olun. Rab için her zaman bol uğraşa verilin; Rab bağlılığında
emeğinizin boşa gitmediğini bilin.
SONUÇ
Mesih
Bağlılarının Armağanları
BÖLÜM 16
1 Kutsal yaşamlılar için para toplama
konusuna gelince, siz de Galatya kiliselerine vermiş olduğum buyruğu uygulayın.
2 Haftanın ilk günü herkes kazancına göre
belirli bir parayı ayırsın ve bunu yanında bulundursun. Öyle ki, geldiğimde
para toplama işiyle uğraşılmasın.
3 Oraya vardığımda, tanıtıcı mektuplar
yazarak onayladığınız kişileri armağanınızı alıp götürsünler diye Yeruşalim’e
göndereceğim.
4 Benim de gitmem uygunsa benimle birlikte
gidecekler.
5 Makedonya’ya uğradıktan sonra size
geleceğim. Çünkü Makedonya’ya uğruyorum.
6 Sanırım bir süre yanınızda kalacağım.
Belki kışı da orada geçiririm. Öyle ki, her nereye gidersem beni yolcu
edesiniz.
7 Şu ara ayak üstü uğramak istemiyorum size.
Çünkü Rab izin verirse, bir süre aranızda kalmayı umuyorum.
8 Ama Pentekost’a[bkz. Habercilerin İşleri 2:1] dek Efesos’ta kalacağım.
9 Çünkü önümde etkin biçimde çalışabileceğim
geniş bir kapı açıldı. Buna karşı direnenler çoktur.
İş
Arkadaşları
10 Timoteos gelirse, aranızda korkusuzca
kalmasını sağlayın. Çünkü benim gibi o da Rab’bin işinde çalışmaktadır.
11 Bu nedenle, kimse onu aşağı görmesin.
Kendisini esenlikle yolcu edin ki yanıma gelebilsin. Çünkü kardeşlerle birlikte
onun gelmesini beklemekteyim.
12 Kardeşimiz Apollos’a gelince, öbür
kardeşlerle birlikte yanınıza uğrasın diye çok üsteledim. Ama şu ara uğramaya
pek istekli değil. Uygun zamanı bulduğunda gelecek.
13 Uyanık olun, imanda sıkı durun, erkekçe
davranın, güçlenin.
Dilek ve
Selam
14 Her yaptığınızı sevgiyle yapın.
15 Kardeşlerim, sizden bir dileğim var.
Biliyorsunuz, Stefanos’un ev halkı Ahaya bölgesindeki ilk inanlılardır.
Üstelik, kendilerini kutsal yaşamlılara hizmet etmeye adamış bulunuyorlar.
16 Bu tür insanlara, tüm iş arkadaşlarımıza ve
emek harcayan herkese bağımlı olun.
17 Stefanos, Fortunatos ve Ahaikos’un gelişine
çok sevindim. Çünkü sizin yokluğunuzu giderdiler.
18 Çünkü hem benim ruhumu, hem de sizinkini
dinlendirdiler. Böylelerin değerini bilesiniz.
19 Asya bölgesindeki kilise toplulukları size
selam eder. Akila ile Priska ve onların evindeki kilise topluluğu Rab
bağlılığında size çok selam eder.
20 Tüm kardeşler sizi selamlar. Kutsal öpüşle
birbirinizi selamlayın.
21 Ben Pavlos, elimle bu selamı yazıyorum.
22 Rab’bi sevmeyenler lanetlensin. Maranata.*[Hristiyan selam sözü: “Ya
Rab, Gel”; “Gel, ey Efendimiz!”]
23 Rab İsa’nın kayrası sizlerle olsun.
24 Mesih İsa bağlılığında sevgim hepinizle
kalsın. Amin.
KORİNTOSLULARA II. MEKTUP