ANA SAYFA | AÇIKLAMALAR BÖLÜMLER | İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ve MEKTUPLARIN AÇIKLAMALARI DİPNOTLAR SON NOTLAR



KORİNTOSLULARA

I. MEKTUP

 

Başlangıç ve Selam

BÖLÜM 1

1      Tanrı isteği uyarınca Mesih İsa’nın habercisi olmaya çağrılan Pavlos’tan, yanı başında da Sostenes kardeşten

2      Korintos’taki Tanrı kilisesi topluluğuna, Mesih İsa bağlılığında kutsananlara[Tanrı’ya ayrılanlara], kutsal yaşam çağrılılarına, hem onların hem de bizim Rabbimiz İsa Mesih’in adına her yerde yakaranların topuna:

3      Babamız Tanrı’dan ve Rab İsa Mesih’ten sizlere kayra ve esenlik olsun.

 

Mesih İsa Bağlılığında Sağlanan Kayra

4      Tanrı’nın Mesih İsa’da sizlere sağlanan kayrasından ötürü sizin için Tanrı’ya her zaman teşekkür ediyorum.

5      Çünkü Mesih bağlılığında her bakımdan -gerek söz, gerek bilgi bakımından- zenginleştiniz.

6      Öyle ki, Mesih’in tanıklığı sizlerde pekiştirilmiş bulunuyor.

7      Böylelikle, Rabbimiz İsa Mesih’in açıklanışını gözlediğiniz şu dönemde, hiçbir ruhsal bağıştan yoksun kalmış değilsiniz.

8      Rabbimiz İsa Mesih’in Günü’nde[herkesi yargılayacağı Gün] kınanmamanız için, kendisi sonuna dek sizi pekiştirecektir.

9      Tanrı kendisine güvenilendir. O’nun tarafından Oğlu Rabbimiz İsa Mesih’in ruhsal paydaşlığına çağrıldınız.

 

ANLAŞMAZLIK VE ÇEKEMEMEZLİK

Kilise Topluluğunda Ayrılıklar

10    Kardeşlerim, Rabbimiz İsa Mesih’in adıyla sizleri öğütlerim: Hepiniz aynı görüşte olun. Aranızda ayrılıklar olmasın. Tam tersine düşünce birliği, akıl birliği içinde olasınız.

11    Çünkü kardeşlerim, Kloi’nin*[Korintos'lu bir kadın] yakınları aranızda kavgalar olduğuna ilişkin bana haber iletti.

12    Demek istediğim şudur: Her biriniz, “Ben Pavlos’a bağlıyım” ya da, “Ben Apollos’a bağlıyım” ya da, “Ben Kifas’a[Haberci Petros’un öbür adı. bkz. Yuhanna 1:42] bağlıyım” üstelik, “Ben Mesih’e bağlıyım” yolunda konuşuyormuşsunuz.

13    Ne oldu? Mesih bölündü mü? Yoksa yerinize Pavlos mu çarmıha çakıldı? Ya da Pavlos’un adıyla mı vaftiz edildiniz?

14    Çok şükür, Krispos’la Gaios’tan başka hiçbirinizi vaftiz etmedim.

15    Öyle ki, hiçbiriniz adımla vaftiz edildiğinizi öne sürmesin.

16    Evet, Stefanos’un ev halkını da vaftiz ettim. Bu kadar! Bunlardan başkasını vaftiz ettiğimi bilmiyorum.

17    Çünkü Mesih beni insanları vaftiz etmeye değil, Sevinç Getirici Haber’i yaymaya gönderdi. Bunu söz ustalığından kaynaklanan bilgelikle yapmadım. Öyle ki, Mesih’in haç ölümü gücünü yitirmesin.

 

Haçın Öz Anlamı

18    Çünkü haçın bildirisi kaybolanlar için akılsızlık, biz kurtulanlar içinse Tanrı gücüdür.

19    Çünkü Kutsal Söz’de yazılmıştır: “Bilgelerin bilgeliğini yok edeceğim, Anlayışlıların anlayışını bozacağım.”[Yeşaya 29:14]

20    Bilge kişi nerede kaldı? Okumuş kişi nerede kaldı? İçinde bulunduğumuz çağın başarılı tartışmacısı nerede kaldı? Tanrı dünya bilgeliğini akılsızlığa dönüştürmedi mi? [Eyub 12:17; Yeşaya 19:12; 33:18]

21    Çünkü Tanrı bilgeliği karşısında dünya insan bilgeliğiyle Tanrı’yı bilemedi. Yayılan sözün akılsızlığı aracılığıyla Tanrı iman edenleri kurtarmaktan hoşnut oldu.

22    Çünkü Yahudiler belirti ister, Yunanlılar da bilgi arar.

23    Ama biz çarmıha çakılan Mesih’i yayıyoruz. O Mesih ki, Yahudiler için köstek, uluslar içinse akılsızlıktır.

24    Ama Yahudi olsun, Yunanlı olsun Tanrı çağrılıları için Mesih Tanrı’nın gücü, Tanrı’nın bilgeliğidir.

25    Çünkü tanrısal akılsızlık insansal bilgelikten, tanrısal güçsüzlük de insansal yeterlilikten üstündür.

26    Kardeşlerim, çağrınızı göz önünde tutun. Dünya ölçüsüyle bilge olanlarınız çokluk değil. Güçlü olanlarınız çokluk değil. Soylu olanlarınız çokluk değil.

27    Ne var ki, Tanrı bilgeleri utandırmak için, dünya açısından akılsız olanları seçti. Güçlüleri utandırmak için, dünya açısından güçsüz olanları seçti.

28    Tanrı dünya açısından insan yerine konulmayanları ve aşağı görülenleri seçti. Bir hiç olanları seçti; böylece, bir şey sayılanları ortadan kaldırmayı amaçladı.

29    Öyle ki, Tanrı katında hiç kimsenin büyüklenmesine olanak kalmasın.

30    Mesih İsa bağlılığınız Tanrı’dandır. Mesih Tanrı tarafından bizler için bilgelik kılındı: Doğruluğumuz, kutsanışımız, kurtuluşumuz O’dur.

31    Tıpkı Kutsal Söz’de yazıldığı gibi, “Övünen Rab’le övünsün.” [Yeremya 9:23,24]

 

İnsan Gücüyle Değil, Tanrı Gücüyle

BÖLÜM 2

1      Kardeşlerim, size Tanrı gizini söz ustalığı ya da üstün bilgelik kapsamında bildirerek gelmedim.

2      Çünkü aranızdayken, çarmıha çakılan İsa Mesih’ten başka hiçbir şeyi bilmemeye kararlıydım.

3      Sizlerle birlikteyken zayıftım, korkuyordum, tir tir titriyordum.

4      Sözüm ve vaazım bilgeliğin inandırıcı sözleriyle değil, Ruh’un belgelemesi ve güçlendirmesiyle sunuldu.

5      Öyle ki, imanınız insan bilgeliğine değil, Tanrı’nın gücüne dayansın.

 

Gerçek Bilgelik

6      Kaldı ki, ruhsal yetkinlikte olanlara bilgelikten söz ediyoruz. Ne bu çağa, ne de ortadan kaldırılacak olan şimdiki çağ başkanlarına özgü bilgeliktir bu.

7      Bunun tersine, saklı bulunan Tanrı bilgeliğinden gizemlilikte söz ediyoruz. Başlangıcı olmayan çağlar öncesi, Tanrı’nın bizim yüceltilmemiz için öncelerden kararlaştırdığı bilgeliktir bu.

8      Bu çağın başkanlarından hiçbiri bunu bilmedi. Bilmiş olsalardı Yücelik Rabbi’ni çarmıha çakmazlardı.

9      Hayır. Tıpkı Kutsal Söz’de yazıldığı gibi, “Tanrı’nın kendisini sevenlere hazırladıklarını Ne göz gördü, ne kulak duydu, ne de yürek kavradı.”[Yeşeya 64:4]

10    Ama Tanrı Ruh aracılığıyla bunları bize açıkladı. Çünkü Ruh her şeyi araştırır. Evet, Tanrı’ya ilişkin derinlikleri de araştırır.

11    İnsanlar arasında insana ilişkin konuları, insanın varlığında bulunan kendi ruhundan başka kim bilebilir ki? Tıpkı bunun gibi, Tanrı’ya ilişkin konuları da Tanrı Ruhu’ndan başka kimse bilemez.

12    Biz dünyanın ruhunu almadık. Tam tersine, Tanrı’dan gelen Ruh’u aldık. Öyle ki, Tanrı tarafından bizlere bağışlanan armağanları bilebilelim.

 

Cansal, Ruhsal, Bedensel İnsan

13    Konuştuğumuz konular insansal bilgelik düzeyinde öğretilir sözler değildir. Tam tersine, Ruh açısından öğretilir sözlerdir. Ruhsal gerçekleri ruhsal anlamlılarla karşılaştırıyoruz.

14    Cansal insan* Tanrı Ruhu’na özgü konuları ağırlayamaz. Çünkü bunlar ona akılsızlık gibi gelir. Onları bilmesi de olanaksızdır. Çünkü bunlar ruhsal yolla kavranır.

15    Ruhsal insana* gelince, o her konuya anlam verebilir; öte yandan kimse ona yaraşan anlamı veremez.

16    Çünkü, “Kim Rab’bin aklını anlayabildi de O’na öğretebilen olsun?” Ne var ki, bizler Mesih’in aklıyla donatılmış bulunuyoruz.[Yeşaya 40:13]

 

BÖLÜM 3

1      Ama ben kardeşlerim, sizlere ruhsal insanlarla konuşur gibi konuşamadım. Tersine, bedensel insanlarla,* Mesih bağlılığında çocuklarla konuşur gibi konuştum.

2      Sizleri sütle besledim, etle değil! Çünkü yeteneğiniz yoktu; bunun yanı sıra şu ana dek o yetenek yoktur sizde.

 

Bedensel İnsan

3      Bunun nedeni bedensel bireyler olmanızdır. Çünkü aranızda kıskançlık, kavgacılık sürüp giderken bedensel olduğunuzu tartışmaya gerek mi var? İnsana özgü davranışla gün geçirmiyor musunuz?

4      Niçin? Biri çıkıp, “Ben Pavlos’a bağlıyım” öbürü, “Ben Apollos’a bağlıyım” yolunda söz edince, insansal yöntemle davranmıyor musunuz?

5      Apollos kim, Pavlos kim? Kendileri aracılığıyla imana kavuştuğunuz hizmet görücüler.. Her birine Rab’bin sağlayışı belirli orandadır.

6      Ben ektim, Apollos suladı, ama Tanrı geliştirdi.

7      Öyle ki, ne ekenin ne de sulayanın önemi var. Tanrı’dır gelişmeyi sağlayan. Önemli olan bu.

8      Eken de sulayan da eşittir. Her biri emeğine yaraşır biçimde karşılığını alacaktır.

9      Çünkü bizler Tanrı’nın iş ortaklarıyız. Sizlerse Tanrı’nın çiftliği, Tanrı’nın yapısı..

 

Herkes Bir Şey Kuruyor

10    Tanrı’nın bana verilen kayrası uyarınca uzman bir mimar gibi temeli attım, başka birisi de yapıyı kuruyor. Bu kavramla herkes yapıyı nasıl kurduğuna dikkat etsin.

11    Çünkü hiç kimse kurulandan başka temel atamaz. Bu temel İsa Mesih’tir.

12    Bu temel üzerine yapı kuran kim olursa olsun; altın, gümüş, değerli taş, odun, saman, anız kullanabilir.

13    Herkesin yaptığı iş belirgin olacak. Çünkü O Gün[İsa Mesih’in gelişinde her şey olduğu gibi açığa çıkarılacak (bkz. 5:5)] bunu açıkça gösterecek. Çünkü ateş aracılığıyla açıklanacak bu. Herkesin ne tür iş yaptığını ateş deneyecek.

14    Her kimin kurduğu yapı kalımlıysa o kişi karşılığını alacak.

15    Öte yandan, her kimin yaptığı iş tutuşup giderse, o kişi zararını yüklenecek. Ama kendisi kurtulacak. Ne var ki, bu kurtuluş ateşten geçercesine olacak.

 

Tanrı’nın Kutsal Tapınağı

16    Tanrı’nın tapınağı olduğunuzu ve Tanrı Ruhu’nun sizde konut kurduğunu bilmiyor musunuz?

17    Her kim Tanrı tapınağını mahvederse Tanrı da onu mahvedecek. Çünkü Tanrı tapınağı kutsaldır. Sizler bu tapınaksınız.

18    Hiç kimse kendini kandırmasın. Aranızdan biri içinde bulunduğumuz çağın ölçüleriyle bilgelik taslıyorsa, akılsızlığı benimsesin ki bilge olabilsin.

19    Çünkü bu dünyanın bilgeliği Tanrı katında akılsızlıktır. Çünkü Kutsal Söz’de şöyle yazılmıştır: “Bilgeleri kendi kurnazlıklarında yakalar O.”[Eyub 5:12,13]

20    Yine şu yazılmıştır: “Rab bilgelerce taşınan tasarıların boş olduğunu bilir.”[Mezmur 94:11]

21    Bu nedenle, hiç kimse insanlarla övünmesin. Çünkü her şey sizindir;

22    Pavlos olsun, Apollos olsun, Kifas olsun, dünya olsun, yaşam olsun, ölüm olsun, şimdiki yaşam olsun, gelecek zaman olsun, tümü de sizindir.

23    Siz ise Mesih’insiniz, Mesih de Tanrı’nındır.

 

 

İsa Mesih’in Hizmetinde

BÖLÜM 4

1      Bu gerçeğin ışığında herkes bizi Mesih’in hizmet görücüleri ve Tanrı gizlerinin yöneticileri saysın.

2      Bu durumda ev yöneticilerinde aranan koşul, bireyin güvenilir biri olmasıdır.

3      Sizler ya da herhangi bir insan kurulu tarafından yargılanışım benim için pek önemli değil. Ne de ben kendimi yargılıyorum;

4      çünkü vicdanımda hiçbir yolsuzluk görmüyorum. Ne var ki, bu beni doğru bir insan kılmaz. Benim yargıcım Rab’tir.

5      Bu nedenle vaktinden önce hiçbir konuda yargı yürütmeyin; Rab’bin gelişine dek bekleyin. O, karanlığın gizli kapaklı yönlerini aydınlığa çıkaracak ve yüreklerin ereğini belirgin edecek. İşte o zaman herkes kendisine yaraşan övgüyü Tanrı’dan alacak.

 

Sahibi Olduğun Ne Var Ki Tanrı’dan Almadın?

6      Kardeşlerim, size örnek olsun diye bütün bunları kendime ve Apollos’a uyguladım. Öyle ki, bize bakarak yazılı olandan öteye gitmemeyi, birini öbürüne karşı benimseyip böbürlenmemeyi öğrenesiniz.

7      Çünkü kim seni başkasından üstün kılabilir? Sahibi olduğun neyin var ki onu almamış bulunuyorsun? Madem aldın, öyleyse sahip olduğun şeyi almamış biri gibi bu övünüşün neye?

8      Gönlünüzün özlediğine kavuşmuş, varlığa konmuş bulunuyorsunuz. Bizim yokluğumuzda kral oldunuz. Ne iyi olurdu krallığa konsaydınız! Biz de sizinle birlikte krallık sürerdik.

9      Çünkü bana öyle geliyor ki, Tanrı biz habercileri ölüme götürülen insanlar gibi en geri sırada sergiledi.* Dünyaya tiyatro kılındık; meleklere de insanlara da.

10    Bizler Mesih yararına aklı kıt kişileriz, ama sizler Mesih bağlılığında anlayışlısınız. Biz zayıfız, ama siz güçlüsünüz. Siz onurlusunuz, ama biz aşağı sırada sayılanlarız.

11    Şu ana dek açız, susuzuz, çıplağız, itilip kakılmaktayız, evsiz barksızız.

12    Kendi ellerimizle çalışan emekçileriz. Sövülürken kutlu kılıyoruz, saldırıya uğrarken katlanıyoruz,

13    yerden yere vurulurken tatlılıkla karşılık veriyoruz. Dünyanın döküntüsü olduk. Şu ana dek her şeyin tortusuyuz.

 

Ruhsal Doğuşun Gerekli Kıldığı Yöntem

14    Bunları sizi utandırmak için yazmıyorum. Sevgili çocuklarım olan sizlere öğüt vermek için yazıyorum.

15    Mesih ilişkisinde on bin alıştırıcınız[Pedagog. Bu sözün anlamı için Galatyalılar 3:24,25’e bkz] bile olsa, birçok babanız olamaz. Çünkü Mesih İsa bağlılığında, Sevinç Getirici Haber aracılığıyla sizlere ben baba oldum.

16    Onun için, sizi öğütlerim; benim gibi olun.

17    İşte bu yüzden Timoteos’u size gönderdim. O, Rab bağlılığında sevilen ve kendisine güvenilen çocuğumdur. Mesih İsa’ya bağlılık kurallarımı -her yerde, her kilise topluluğunda öğrettiğim ilkeleri- Timoteos size anımsatacaktır.

18    Kimileri yanınıza gelmeyecekmişim gibi böbürlendi.

19    Hayır. Rab isterse, yakında yanınıza varacağım ve böbürlenenlerin lafları değil, güçleri ne olduğunu göreceğim.

20    Tanrı hükümranlığı lafla değil, güçle belirir.

21    Ne istiyorsunuz? Size elimde değnekle mi, yoksa sevgi ve yumuşak huylulukla mı geleyim? 

 

Ruhsal Yaşamın Yargıladığı Tutumlar

BÖLÜM 5

1      Aranızda rasgele cinsel ilişki olduğu açık açık duyuluyor. Hem de öylesine rasgele cinsel ilişki ki, uluslar arasında bile böylesine rastlanamaz. Adam babasının karısıyla yaşıyor.

2      Siz de yas tutacak yerde bununla böbürleniyorsunuz. Bu işi yapanın içinizden sökülüp atılması gerekmez miydi?

3      Bana gelince, bedenimle olmasa bile ruhumla aranızda olduğumdan, aranızdaymışım gibi bu işi yapanı yargıladım.

4      Rab İsa adıyla toplandığınızda, ruhum da sizlerle birlikteyken, Rabbimiz İsa’nın gücüyle

5      bu adam şeytana verilsin. Onun bedenine yıkım gerekir. Öyle ki, Rab’bin Günü’nde ruhu kurtulabilsin.

6      Övüncünüz gereksizdir. Azıcık mayanın tüm hamuru mayaladığını bilmiyor musunuz?

7      Eski mayayı kaldırıp atın ki, yepyeni bir hamur olasınız. Doğrusunu isterseniz, siz mayadan arısınız. Çünkü Passahımız Mesih kurban edildi.[Mısır’dan Çıkış 12:21; 13:7; Yeşaya 53:7]

8      Öyleyse, şöleni ne eski mayayla kutlamaya çalışalım, ne de kötülük ve kurnazlık mayasıyla. Tersine, temiz yürekle ve gerçeğin mayasız ekmeğiyle şöleni kutlayalım.

9      Mektubumda size rasgele cinsel ilişki kuranlarla yakınlık kurmamanızı yazdım.

10    Ancak bu dünyada yaşamakta olan rasgele cinsel ilişkiye sürüklenenlerden, açgözlülerden, kapkaççılardan ya da yalancı tanrılara tapanlardan söz etmiyorum. Öyle olsaydı, dünyadan el etek çekmeniz gerekirdi.

11    Hayır. Size kendisiyle yakınlık kurmamanızı yazdığım kişi, kardeş diye bilinirken rasgele cinsel ilişkiye verilen, açgözlülüğüyle bilinen, yalancı tanrılara eğilen, sövücü, ayyaş ya da kapkaççı kişidir. Böyle biriyle yemek bile yemeyin.

12    İnanlılar topluluğunun dışındakileri yargılamak bana mı düştü? Ama topluluğun içindekileri yargılama görevi size düşmez mi?

13    Topluluk dışındakileri Tanrı yargılayacak. Siz kendi içinizden kötü kişiyi atın.[Yasanın Tekrarı 13:5; 17:7; 22:24]

 

Günahlılar Önünde Yargılanmak Size Yaraşmaz

BÖLÜM 6

1      İçinizden birinin öbürüne karşı bir davası olursa, kutsal yaşamlıları bir yana itip günahlılar önünde yargılanmak ataklığını gösterir mi o?

2      Kutsal yaşamlıların dünyayı yargılayacağını bilmiyor musunuz? Ve eğer dünya sizin tarafınızdan yargılanacaksa, böyle ufak tefek sorunlarda yargı vermeye yetersiz misiniz?

3      Melekleri yargılayacağımızı bilmiyor musunuz? Nerede kaldı bu yaşamla ilgili sorunlar!

4      Bu yaşamla ilgili sorunlara ilişkin yargı vermeniz gerektiğinde, nasıl olur da kilise topluluğunun gözünde aşağı sayılanları yargılamaya oturtursunuz?

5      Utanasınız diye söylüyorum bunu. Kardeşle kardeşi arasında yargı saptamaya yeterli bir tek bilge insan kalmadı mı aranızda?

6      Gelgelelim, kardeş kardeşe karşı dava açıyor. Ve bu, inansızlar önünde oluyor.

7      Kaldı ki, birbirinizden davacı olmanız sizin için düpedüz yenilgidir. Hakkınıza el uzatsalar daha iyi olmaz mıydı? Hakkınızı çiğneseler daha iyi olmaz mıydı?

8      Ama siz bunun tam tersini yapıyorsunuz: Kendiniz hakka el uzatıyorsunuz ve hak çiğniyorsunuz. Hem de bunu kardeşlere karşı yapıyorsunuz.

9      Hak çiğneyenlerin Tanrı hükümranlığını miras almayacaklarını bilmiyor musunuz? Kandırılmayın. Rasgele cinsel ilişkiye girişenler, yalancı tanrılara tapanlar, evlilik dışı cinsel bağlantıya verilenler, oğlanlar, oğlancılar,

10    hırsızlar, açgözlüler, ayyaşlar, sövücüler, kapkaççılar Tanrı hükümranlığını miras almayacak.

11    Bazılarınız bu durumdaydınız. Ama Rab İsa Mesih’in adıyla, Tanrımız’ın Ruhu aracılığıyla yıkanıp arıtıldınız, kutsandınız, doğrulukla donatıldınız.

 

Cinsel İlişki Konusunda Yepyeni Aşama

12    Benim için her şey yasaldır, ama her şey yararlı değil. Kuşkusuz, her şey yasaldır; ama hiçbirinin buyruğu altına girmeyeceğim.

13    Yemekler mide içindir, mide de yemekler için. Tanrı onu da, ötekini de ortadan kaldıracak. Beden de rasgele cinsel ilişki için değil Rab içindir. Rab da beden içindir.

14    Rab’bi dirilten Tanrı, kendi gücüyle bizleri de diriltecektir.

15    Bilmiyor musunuz ki, bedenleriniz Mesih’in parçalarıdır. Öyleyse, Mesih’in parçalarını alıp bir genel kadının parçaları mı kılayım? Hiçbir zaman!

16    Yoksa bir genel kadınla bağlantı kuranın, onunla tek beden olduğunu bilmiyor musunuz? Çünkü Kutsal Söz’de şöyle yazılıdır: “İkisi bir tek beden olacak.”[Yaratılış 2:24]

17    Rab’le bağlantı kuran da O’nunla tek ruh olmuştur.

18    Rasgele cinsel ilişkiden kaçın. İnsanın işlediği başka her günah beden dışıdır. Ama rasgele cinsel ilişkiye giren öz bedenine karşı günah işler.

19    Hem bedeninizin sizlerde bulunan Kutsal Ruh’un tapınağı olduğunu bilmiyor musunuz? Bu Ruh size Tanrı tarafından verilmiştir. Kendi kendinizin değilsiniz.

20    Çünkü bir değer karşılığı satın alındınız. Öyleyse Tanrı’yı bedeninizde yüceltin.

 

EVLENMEK-EVLENMEMEK

Evlilik İlişkisi

BÖLÜM 7

1      Şimdi gelelim bana yazdığınız sorunlara: Erkeğin kadınla ilişki kurmaması iyidir.

2      Ama rasgele cinsel ilişkiden sakınmak için her erkeğin kendi karısı, her kadının da kendi kocası olsun.

3      Erkek kadına erkeklik görevini uygulamalı, kadın da erkeğe kadınlık görevini uygulamalı.

4      Kadın kendi bedenine egemen değildir, erkek o bedene egemendir. Tıpkı bunun gibi, erkek de kendi bedenine egemen değildir, kadın o bedene egemendir.

5      Birbirinize gerekeni vermemezlik etmeyin. Kendinizi duaya adamak için anlaşmaya varıp bir süre ara verirseniz o başka. Ama sonra yeniden bir araya gelin ki, tutkunuzu denetleyememeniz yüzünden şeytan sizi denemesin.

6      Bu sözü bir buyruk olarak değil, ayrıcalık olarak söylüyorum.

7      Herkesin benim gibi olmasını isterdim. Ama herkes Tanrı tarafından kendine özgü bir bağışla donatılmıştır; kimisi bir tür, kimisi başka tür.

8      Evli olmayanlara ve dullara şunu belirteyim: Onların benim durumumda kalmaları pek iyi olurdu.

9      Ama tutkularını alt edemeyenler evlensin. Çünkü evlenmek, için için yanmaktan yeğdir.

10    Evli olanlara buyruk veriyorum: Kadın kocasından ayrılmasın. Bu buyruğu veren ben değilim, Rab’tir. “Ayrılırsa da başkasıyla evlenmesin, ya da kocasıyla barışsın. Erkek de karısını boşamasın.

 

İnanlının İnanlı Olmayanla Evliliği

12    Geriye kalanlara Rab değil, ben söylüyorum: Eğer bir kardeşin iman etmeyen karısı varsa ve kadın onunla yaşamayı uygun buluyorsa, kardeş onu boşamasın.

13    Bunun gibi, bir kadının iman etmeyen kocası varsa ve bu erkek onunla yaşamayı uygun buluyorsa, kadın kocasını boşamasın.

14    Çünkü iman etmeyen erkek karısı nedeniyle kutsanır. Bunun gibi, iman etmeyen kadın da o kardeş nedeniyle kutsanır. Ters durumda, çocuklarınız kutsanmış olmazdı. Ama şimdi kutsaldırlar.

15    İman etmeyen kişi boşanmayı yeğliyorsa boşansın. Böyle durumlarda kardeşin ya da kız kardeşin yükümlülüğü yoktur. Çünkü Tanrı sizi barış içinde yaşamaya çağırdı.

16    Ey kadın! Kocanı kurtaracağını nasıl bilebilirsin? Ya da, ey koca! Karını kurtaracağını nasıl bilebilirsin?

 

Tanrı’nın Çağrısı Uyarınca Yaşayın

17    Ancak herkes Rab’bin kendisine sağlayışı oranında ve Tanrı’nın çağırdığı koşullar altında yaşasın. Tüm kilise topluluklarında verdiğim yönerge budur.

18    Örneğin, biri çağrıldığında sünnetli miydi? Bunu gidermeye çalışmasın. Başkası sünnetsizken mi çağrıldı? O da sünnet edilmeyi dilemesin.

19    Sünnet nedir, sünnetsizlik nedir? Bunların önemi yoktur. Önemli olan, Tanrı buyruklarını tutmaktır.

20    Herkes çağrıldığı ortam neyse orada dursun. “Çağrıldığında köle miydin? Zararı yok. Ama özgürlüğünü elde edebilirsen, bundan yararlan.

22    Çünkü Rab bağlılığında köle olarak çağrılan kişi Rab’bin özgür kıldığı köledir. Bunun gibi, özgür olarak çağrılan kişi de Mesih’in kölesidir.

23    Değer karşılığında satın alındınız; insanlara köle olmayın.

24    Kardeşlerim, herkes çağrıldığı ortam neyse Tanrı katında öyle dursun.

 

Evliliğin Yükümlülükleri

25    Erden[Bekar, bakire. Evlenmemiş kimse] olanlara gelince, Rab’ten onlara ilişkin buyruğum yoktur. Ama Rab’bin acıdığı biri olarak, verdiğim yargıya güvenebilirsiniz.

26    Bence şu sıkıntılı döneme yaraşan tutum insanın olduğu durumda kalmasıdır.

27    Kadına bağlı mısın? Bu bağı çözme. Kadından çözülmüş müsün? Evliliği dileme.

28    Ama evlenirsen günah işlemiş olmazsın. Erden kız evlenirse günah işlemiş olmaz. Ne var ki, evlenenler yaşamsal acılarla karşılaşacak. Amacım sizleri esirgemektir.

29    Kardeşlerim, diyeceğim şudur: Kalan zaman kısadır. Bundan böyle karısı olanlar yokmuş gibi yaşasın;

30    yas tutanlar yas tutmuyormuş gibi, sevinenler sevinmiyormuş gibi, satın alanlar bir şeyleri yokmuş gibi,

31    dünya varlığını kullananlar tepe tepe kullanmıyormuş gibi yaşasın. Çünkü bu dünyanın biçimi yozlaşıp geçmektedir.

32    Sizin kaygıdan ırak olmanızı istiyorum. Evli olmayan kişi Rab’bin işleriyle kaygılanır; Rab’be kendini nasıl beğendireceğini düşünür.

33    Evli kişiyse dünya işleriyle kaygılanır: Karısına kendini nasıl beğendireceğini düşünür.

34    İlgisi çift uğraşa yöneliktir. Evli olmayan kadın ya da erden kız ise Rab’bin işleriyle kaygılanır: Gerek bedence, gerek ruhça kutsal olmakla. Oysa evli kadın dünya işleriyle kaygılanır: Kocasına kendini nasıl beğendireceğini düşünür.

35    Bu sözü yararınız için söylüyorum, elinizi kolunuzu bağlamak için değil. Rab katında sizleri düzenli, hizmeti onaylanan, ilgisi başka yönlere kaymayan kişiler kılmak için.

 

Evlilik Yasaldır

36    Eğer bir kimse kendisini ilgilendiren erden kız sorununda haksız davrandığını düşünüyorsa, eğer kız da yetişkinliğin doruğuna gelmişse ve sorunun çözümü gerekiyorsa, istediğini yapsın. Günah işlemiş olmaz; evlensinler.

37    Öte yandan, yüreği kararlı olan kişi zorunluluk duymuyorsa, tutkusunu denetleyebiliyorsa ve sorunu yüreğinde karara bağlamış bulunuyorsa, kendisini ilgilendiren kızı erden olarak saklasın. Çok iyi eder.

38    Bu durumda her iki çözüm de yerindedir. Yani kendisini ilgilendiren erden kızı evermek iyidir; evermemek ise çok daha iyidir.*[Ya da, ‘kendisini ilgilendiren erden kızla evlenmek iyidir, evlenmemek ise çok daha iyidir.’]

39    Kadın kocasına onun yaşamı süresince bağlıdır. Koca ölürse, dilediği kişiyle evlenmekte özgürdür. Ancak Rab’be bağlı biri olsun.

40    Ama kadın olduğu durumda kalırsa daha mutludur. Yargım budur ve bende Tanrı Ruhu bulunduğunu düşünerek yazıyorum.

 

YALANCI TANRILARA KESİLEN SUNULAR

Bilgi mi, Sevgi mi?

BÖLÜM 8

1      Şimdi de yalancı tanrılara kesilen sunular sorununa geçelim: Dediğimiz gibi, hepimizin bilgisi yerindedir. Bilgi böbürlendirici, sevgi ise yapıcıdır.

2      Her kim bir şey bildiğini sanıyorsa, nasıl bilmesi gerektiğini bilmediğinden, daha hiçbir şey bilmiyor demektir.

3      Ama kim Tanrı’yı severse, Tanrı onun içini dışını bilir.

4      Yalancı tanrılara kesilen sunuları yemek sorununa gelince: “Bu dünyada yalancı tanrının bir hiç olduğunu” ve, “Tek Tanrı’dan başka Tanrı olmadığını” biliriz.

5      Çünkü her ne kadar gökte ya da yerde kendilerine tanrı denenler varsa da -gerçekten de pek çok tanrı, pek çok egemen güç bulunmaktadır-

6      ama bizim için tek Tanrı vardır: Her şeyin kendisinden oluştuğu Baba. Bizler de O’nun için yaşamaktayız. Ve tek Rab olarak İsa Mesih vardır. Her şey O’nun aracılığıyla oluştu; bizim varlığımız da O’nun aracılığıyladır.

7      Ne var ki, bu bilgi herkese özgü değildir. Bazıları şu ana dek yalancı tanrılara alışkanlıkları nedeniyle, eti yalancı tanrılara kesilen bir sunuyu yercesine yemekteler. Vicdanları da zayıf olduğundan, lekelenmektedir.

8      Kuşkusuz, yenilen nesne bizi Tanrı’ya beğenilir kılamaz. Yemezsek bir şey yitirmiş olmayız, yersek de hiçbir şey kazanmış olmayız.

9      Yalnız dikkat edin, bu özgürlüğünüz zayıf kişilerin günaha sürüklenmesine yol açmasın.

10    Çünkü biri, bilgili sayılan seni bir yalancı tanrının tapınağında sofraya kurulmuş görürse, vicdanı da zayıfsa, kesilen sunuları yemeye isteklendirilmiş olmaz mı o?

11    Ne oldu? Sen ki bilgilisin, bilgin Mesih’in onun için öldüğü zayıf bir kardeşin mahvına yol açmıştır.

12    Kardeşlere karşı bu yolda günah işleyerek, zayıf vicdanlarını da zedeleyerek Mesih’e karşı günah işlemiş olursunuz.

13    Onun için önümdeki yiyecek kardeşimi suç işlemeye sürüklüyorsa, bir daha hiçbir koşul altında et yemeyeceğim. Olmaya ki, kardeşimi suç işlemeye sürükleyeyim.

 

Habercilerin Doğal Yetkileri

BÖLÜM 9

1      Özgür değil miyim? Haberci değil miyim? Rabbimiz İsa’yı görmüş değil miyim? Sizler Rab bağlılığında emeklerimin ürünü değil misiniz?

2      Başkaları için haberci değilsem bile sizler için haberciyim. Çünkü haberci oluşumun mührü Rab bağlılığında sizlersiniz.

3      Beni sorguya çekmek isteyenlere karşı savunmam budur:

4      Yediklerimiz ve içtiklerimiz konusunda yetkimiz yok mu?

5      Öbür habercilerin, Rab’bin kardeşlerinin ve Kifas’ın yaptığı gibi, bir kız kardeşi eş olarak alıp birlikte yolculuk etmeye bizim de yetkimiz yok mu?

6      Yoksa sadece benle Barnabas mı geçimimiz için çalışmak zorunluluğundayız?

7      Kim kendi parasıyla askerlik yapar? Kim bağ dikip de ürününü yemez? Ya da kim sürüyü güder de sürünün sütünden yararlanmaz?

8      Bunları insansal açıdan mı söylediğimi sanıyorsunuz? Ruhsal yasa da aynı konulardan söz etmiyor mu?

9      Musa’nın yasasında yazılıdır: “Döven süren öküzün ağzını bağlamayacaksın.” Bu neyi betimler? Tanrı’nın ilgisi öküze mi doğrultulmakta?[Yasanın Tekrarı 25:4]

10    Yoksa doğrudan doğruya bizlere ilişkin mi konuşmakta? Evet, yazılan söz bizlerle ilgilidir. Bu demektir ki, çift süren de umutla çift sürmeli, öteki de üründen pay almak umuduyla döven sürmeli.

11    Eğer biz size ruhsal değerleri ektiysek, sizden maddesel değerleri biçmemiz çok mu sayılır?

12    Eğer başkaları sizlerden yararlanmaya yetkili sayılıyorsa, bizim yetkimiz daha önde gelmez mi? Ne var ki, biz bu yetkiyi kullanmadık; tersine her güçlüğe katlanmaktayız. Yeter ki, bir yolla Mesih’in Sevinç Getirici Haberi’ne çelme atmayalım.

 

Mesih Habercisinin Erdemli Davranışı

13    Tapınakta hizmet edenlerin tapınaktan yiyecek sağladıklarını, sunakta görev yapanların sunaktan pay aldıklarını bilmez misiniz?

14    Tıpkı bunun gibi, Rab de Sevinç Getirici Haber’i bildirenlerin Sevinç Getirici Haber’den geçinmelerini buyurmuştur.

 

Ödülüm Sevinç Getirici Haber’i Yaymaktır

15    Ama ben bu hakların hiçbirini kullanmadım; onlardan yararlanmak için de yazmıyorum bunları. Sözün kısası, biri beni övüncümden edeceğine, ölmeyi yeğlerim.

16    Eğer Sevinç Getirici Haber’i yayıyorsam, bu benim için övünç nedeni değildir. Bunu yapmak zorundayım. Sevinç Getirici Haber’i yaymazsam yazıklar olsun bana!

17    Çünkü eğer bunu kendi kararımla yapıyorsam, doğallıkla karşılığım olur. Ama kendi kararımla yapmıyorsam, demek ki bana ev yöneticiliği güvenilmiştir.

18    Öyleyse karşılığım ne? Sevinç Getirici Haber’i yayarken bu sevindirici bildiriyi karşılıksız sağlamak, böylece Sevinç Getirici Haber’le ilgili belirgin yetkimi kullanmaktan vazgeçmek.

19    Özgür olmama ve hiç kimsenin uşağı sayılmamama karşın, kendimi herkese uşak kıldım. Amacım daha çok kişiyi Mesih’e kazanmaktır.

20    Yahudiler’le Yahudi gibi oldum. Amacım Yahudiler’i Mesih’e kazanmaktır. Kendim bir ruhsal yasa bağımlısı olmamama karşın, ruhsal yasa bağımlılarıyla ruhsal yasa bağımlısı gibi oldum. Amacım ruhsal yasa bağımlılarını Mesih’e kazanmaktır.

21    Ruhsal yasa bağımlısı olmayanlarla ben de ruhsal yasa bağımlısı değilmişim gibi davrandım. Amacım ruhsal yasa bağımlısı olmayanları Mesih’e kazanmaktır. Oysa Tanrı doğrultusunda ruhsal yasadan bağımsız biri değilim; Mesih yasasının bağımlısıyım.

22    Bağlılığı sağlıksız olanlarla ben de sağlıksız biri oldum. Amacım bağlılıkta sağlıksızları Mesih’e kazanmaktır. Herkesle her şey oldum. Amacım her yola başvurarak insanların bir kesimini kurtarmaktır.

23    Sevinç Getirici Haber yararına bunların tümünü üstleniyorum. Amacım Sevinç Getirici Haber’in kutluluğuna paydaş olmaktır.

 

Yarışan Sporcu Gibi

24    Bilmez misiniz? Koşu alanında yarışanların tümü koşuya katılır, ama ödülü tek kişi alır. Sizler de ödülü elde etmek amacıyla koşun.

25    Didinen her atlet her konuda tutkularına üstün gelmek zorundadır. Bunu, solup giden bir çelengi başlarına taktırabilmek için yaparlar. Ama bizim didinmemiz hiç solmayan içindir.

26    Bu nedenle ben gelişigüzel koşmuyorum. Havayı yumruklarcasına boks yapmıyorum.

27    Tam tersine, bedenimi eziyorum ve onu tutsak kılıyorum. Olmaya ki, başkalarına sözü bildirdikten sonra, kendim onaylanmayan biri durumuna düşeyim.

 

Tanrı’nın Vurguladığı Uyarılar Zinciri

BÖLÜM 10

1      Kardeşlerim, şunu bilmelisiniz ki, atalarımızın tümü bulutun altında korunarak hep birlikte Kızıl Deniz’i aştı.

2      Bulutta ve denizde tümü Musa’ya vaftiz edildi,

3      tümü aynı doğaüstü yiyeceği yedi,

4      tümü aynı doğaüstü içeceği içti. Çünkü kendilerini izleyen doğaüstü Kaya’dan içiyorlardı. Bu Kaya Mesih’ti.

5      Ne var ki, Tanrı onların çoğundan hoşnut olmadı. Sonunda ölü bedenleri hasır gibi çöle serildi.[Çölde Sayım 14.16,23,30]

6      Bu olaylar bize uyarı niteliğini taşır; biz de onlar gibi kötülüğe özlem çekenler olmayalım diye.[Çölde Sayım 11:4,34]

7      Onlardan bazısına benzercesine yalancı tanrılara da tapmayın.* Kutsal Söz’de yazılı olduğu gibi: “Halk yemeye içmeye oturdu, Ardından da çirkin oyunlara kalktı.”[Mısır’dan Çıkış 32:6]

8      Yine onlardan bazılarının cinsel ilişkiyle yozlaştığı gibi, biz de rasgele cinsel ilişkiye olanak vermeyelim. Bu olayda yirmi üç bin kişi kırıldı bir günde.

9      Onlardan bazıların Mesih’i denediği gibi biz de Mesih’i denemeyelim. Bu olayda da yılanlar tarafından yok edildiler.

10    Onlardan bazıların mırıldandığı gibi siz de mırıldanmayasınız. Bu olayda yok edici[Ölüm meleği] tarafından mahva gittiler.

11    Bunların tümü de örnek olarak bu insanların başına geldi. Bizlereyse öğüt olsun diye yazıldı. İşte çağların sonu geldi karşımıza dayandı.

12    Bu nedenle sağlam durduğunu düşünen düşmemeye dikkat etsin.

13    İnsansal olanın dışında hiçbir denenmeye uğramadınız. Ama Tanrı kendisine güvenilendir. Katlanabileceğinizden daha çetin denenmeye düşmenize izin vermeyecek. Tersine, denenmeyle birlikte çıkış yolunu da sağlayacak; öyle ki katlanabilesiniz.

 

Ruhsal Yetkilerimiz

14    İşte onun için sevgili kardeşlerim, yalancı tanrılardan sakının.

15    Aklı başında insanlara konuşuyorum; söylediklerimi ölçüye vurun. “Kutsadığımız kutluluk bardağı, Mesih’in kanının paydaşlığı değil midir? Parçaladığımız ekmek Mesih’in bedeninin paydaşlığı değil midir?

17    Çünkü ekmek birdir. Çokluk olan bizler tek bedeniz. Çünkü hepimiz tek ekmekten pay alıyoruz.

18    Bakın İsrailliler’e. Sunuları yiyenler sunağa paydaş olanlar değil mi?

19    Öyleyse ne demek istiyorum? Yalancı tanrılara kesilen sununun ya da yalancı tanrının önemi var mı?

20    Hayır! Demek istiyorum ki, uluslar sunduklarını Tanrı’ya değil, cinlere sunuyorlar. Cinlerle paydaşlık etmenizi istemem.[Levililer 17:7; Yasanın Tekrarı 32:17; Mezmur 106:37]

21    Hem Rab’bin bardağından, hem de cinlerin bardağından içemezsiniz. Hem Rab’bin sofrasına, hem cinlerin sofrasına paydaş olamazsınız.[Malakya 1:7,12]

22    Bu ne? Rab’bi öfkelendirecek miyiz? Yoksa O’ndan daha güçlü müyüz biz?[Yasanın tekrarı 32:21]

 

Mesih İnanlısının Belirgin Gücü: Sevgi

23    Her şey yasaldır; ama her şey yararlı değildir. Evet, her şey yasaldır, ama her şeyin yapıcılığa katkısı yoktur.

24    Hiç kimse kendi yararını aramasın, tersine başkasının yararını arasın.

25    Et pazarında satılan her şeyi vicdanınız rahatsız olmadan yiyin.

26    “Çünkü yeryüzü de, onu dolduran şeyler de Rab’bindir.”[Mezmur 24:1]

27    İnanlı olmayan biri sizi evine çağırır, siz de gitmeye karar verirsiniz, önünüze konulan her şeyi vicdanınız rahatsız olmadan yiyin.

28    Ama biri çıkar da size, “Bu yalancı tanrılara kesilmiştir” derse, bu bilgiyi verenin yararına ve vicdan sağlığına onu yemeyin.

29    Vicdan sağlığı diyorum. Bu kendi vicdanınız değil, karşınızdakinin vicdanıdır. Yine biri, “Başka birinin vicdanı elvermiyor diye neden benim özgürlüğüm kısıtlansın?” diyebilir.

30    “Teşekkür ederek, Tanrı’ya şükür sunarak yediğim şey için ben niçin kötüleneyim?”

31    Ne yerseniz yiyin ne içerseniz için ne yaparsanız yapın; tümünü Tanrı’nın yüceliği için yapın.

32    Ne Yahudiler’i, ne Yunanlılar’ı,*[Yahudiler dışındaki tüm uluslar] ne de Tanrı’nın kilise topluluğunu köstekleyin.

33    Bakın bana, her zaman herkesi hoşnut etmeyi ilke ediniyorum. Kendi yararımı kovalamıyorum, kurtuluş bulmaları için başkalarının yararını arıyorum.

 

BÖLÜM 11

1      Ben nasıl Mesih’i örnek aldıysam, siz de beni örnek alın.

 

TANRI’YA TAPINMA

Ruhsal Toplantılarda Erkeklerle Kadınlar

2      Her konuda beni anımsadığınız ve size ilettiğim gelenekleri tuttuğunuz için sizleri överim.

3      Şunu bilmenizi istiyorum: Her erkeğin başı Mesih’tir. Kadının başı erkektir. Mesih’in başı da Tanrı’dır.

4      Başı örtülü olarak dua ya da peygamberlik eden her erkek, başının saygınlığını hiçe indirir.

5      Öte yandan, başı örtülmemiş olarak dua ya da peygamberlik eden her kadın başının saygınlığını hiçe indirir. Böyle davrananla başını tıraş eden arasında hiçbir ayrım yoktur.

6      Kadın başını örtmeyecekse, saçlarını da kessin. Madem kadının saçlarını kesmesi ya da tıraş etmesi saygınlığını hiçe indiriyor, başını örtmesi zorunludur.

7      Ama erkek başını örtmemeli. Çünkü o, Tanrı’nın benzeri ve yüceliğidir. Oysa kadın erkeğin yüceliğidir.[Yaratılış 1:27; 5:1]

8      Çünkü erkek kadından oluşmadı, ama kadın erkekten oluştu.

9      Üstelik erkek kadın için yaratılmadı, ama kadın erkek için yaratıldı.

10    İşte bu nedenle, kadının başı üzerinde bir yetki bulunduğunu belgeleyen bu simgeye gerekçe vardır. Melekler yüzündendir bu.

11    Kaldı ki, Rab bağlılığında kadın erkekten, erkek de kadından ayrı sırada düşünülemez.

12    Çünkü kadın erkekten oluştuğu gibi, erkek de kadından doğar. Ama her şey Tanrı’dan oluşur.

13    Sorunu siz kendiniz ölçüye vurun: Kadının başı örtülmemiş durumda Tanrı’ya dua etmesi hiç yakışık alır mı?

14    Erkeğin uzun saçlı olmasının onu gözden düşürdüğünü, doğanın kendisi bize öğretmez mi?

15    Oysa kadının uzun saçlı olması onun onuru sayılmaz mı? Çünkü uzun saç kendisine doğal bir örtü olarak verilmiştir.

16    Bu konuda sürtüşmek isteyen olursa, ne bizim böyle bir alışkanlığımız vardır, ne de Tanrı kiliselerinin.

 

Rab’bin Sofrası: En Kutsal Anı

17    Ama şimdi değineceğim konuda sizleri övemem; çünkü ruhsal toplantılarınız yüce amaca değil düşük uğraşa yöneliktir.

18    Her şeyden önce, kilise olarak toplandığınızda aranızda ayrılıklar bulunduğunu öğreniyorum. Bunda gerçek payı olduğuna da inanıyorum.

19    Aranızda ayrılık bulunması zorunludur. Öyle ki, onaylananlarınız gün ışığına gelsin.

20    Durum şu; toplandığınızda Rab’bin yemeğini yemek için buluşmuyorsunuz.

21    Her biriniz öbüründen önce yemeği kapışıyorsunuz. Biri aç kalıyor, öbürü de sarhoş oluyor.

22    Yemek içmek için evinize ne oldu? Yoksa Tanrı kilisesini küçümsüyor musunuz? Yiyeceği olmayanları küçük düşürmek mi istiyorsunuz? Sizlere ne söyleyeyim? Sizi öveyim mi? Hayır, bu konuda övemem.

23    Ben Rab’ten aldığımı size ilettim. Rab İsa ele verildiği gece ekmek aldı,

24    teşekkür ettikten sonra onu parçaladı ve, “Bu sizler için verilen bedenimdir” dedi. “Bunu anılmam amacıyla uygulayın.”

25    Aynı kapsamda, akşam yemeğinden sonra bardağı aldı ve, “Bu bardak kanımda yeni antlaşmadır” dedi. “İçtiğiniz her kez beni anmak için bunu uygulayın.”[Mısır’dan Çıkış 24:8; Zekarya 9:11]

26    Bu nedenle, ekmeği yediğiniz ve bardaktan içtiğiniz her kez Rab’bin ölümünü açıklamaktasınız. Rab gelinceye dek..

27    İşte bunun için, yaraşıksız durumda her kim ekmeği yer, Rab’bin bardağından içerse Rab’bin bedenine ve kanına karşı suçlu olur.

28    Kişi ilkin kendini sınasın sonra ekmekten yesin, bardaktan içsin.

29    Çünkü o bedeni ayırt etmeksizin yiyip içen kendine karşı yargı yer, yargı içer.

30    İşte bu nedenledir ki, içinizden birçoğu hastadır, sağlığını yitirmiştir, epey kişiler de ölmüştür.

31    Kuşkusuz kendimizi yargılasaydık Tanrı tarafından yargılanmayacaktık.

32    Ama Rab tarafından yargılanırken sıkıdüzene sokuluyoruz. Öyle ki, dünyayla bir arada yargılanmayalım.

33    Bu durumda kardeşlerim, yemek için toplandığınızda biri öbürünü beklesin.*

34    Aç olan evinde yesin. Öyle ki, ruhsal toplantılarınız tanrısal yargıya dönüşmesin. Öbür konulara ilişkin oraya geldiğimde yönerge vereceğim.

 

Kutsal Ruh İmanı Esinler

BÖLÜM 12

1      Kardeşlerim, ruhsal bağışlara gelince, bu konuda bilgisiz kalmanızı istemem.

2      Biliyorsunuz, uluslara bağımlıyken, dürtülerinizin sürükleyişiyle dilsiz yalancı tanrılara yöneltildiniz.

3      Bu nedenle bilmenizi isterim ki, Tanrı Ruhu’yla yöneltilen hiç kimse, İSA LANETLENSİN demez. Kutsal Ruh’la yöneltilmeyen de İSA RAB’tir diyemez.

4      Ruhsal bağışlar çeşit çeşittir, ama onları sağlayan Ruh aynıdır.

5      Bunun gibi hizmet görücülük de çeşit çeşittir, ama bunu sağlayan Rab aynıdır.

6      Güçlü işlerin uygulanması da çeşit çeşittir; ama her insanda her işi uygulayan Tanrı aynıdır.

7      Genel yarar için herkese Ruh’un kendine özgü açıklanışı verilir.

8      Ruh aracılığıyla birine bilgece konuşma yeteneği verilir, aynı Ruh aracılığıyla başka birine bilgili dille konuşma yeteneği verilir.

9      Yine aynı Ruh aracılığıyla birine iman, o tek Ruh’la başkasına hastaları iyi etmek için ruhsal bağışlar verilir.

10    Birine mucizeler oluşturan güçlü işler, başkasına peygamberlik, başkasına ruhları ayırt edebilme yeteneği, başkasına çeşitli diller, başkasına da yabansı dilleri çevirme yeteneği verilir. “Bunların tümünü tek ve aynı Ruh etkiler; isteği uyarınca herkese ayrı ayrı dağıtır.

 

Beden, Ruhsal Paydaşlığa Canlı Örnek

12    Nasıl ki beden de tektir ama birçok parçası vardır. Çok sayıda parçası olmasına karşın beden tektir. Mesih de böyledir.

13    Çünkü tek Ruh’ta hepimiz -ister Yahudi, ister Yunanlı, ister köle, ister özgür olalım- bir tek bedene vaftiz edildik. Ve hepimiz tek Ruh’la doldurulduk.

14    Beden tek parçadan değil, birçok parçadan oluşur.

15    Ayak, “Ben el değilim, onun için bedene bağlı sayılmam” dese bile, bu onun bedenle ilişkisini kesemez.

16    Kulak, “Ben göz değilim, onun için bedene bağlı sayılmam” dese bile, bu onun bedenle ilişkisini kesemez.

17    Tüm beden bir göz olsaydı, nasıl duyardık? Ya da tüm beden bir kulak olsaydı, nasıl koklardık?

18    Ama gerçek şudur ki, Tanrı kendi isteği uyarınca parçalardan her birini bedenin gerekli yerine koymuştur.

19    Tümü bir tek beden parçası olsaydı, beden diye bir şey kalmazdı.

20    Ama gerçek şudur ki, birçok parça olmakla birlikte tek beden vardır.

21    Göz ele, “Sana gereksinimim yok!” diyemez. Bunun gibi baş ayaklara, “Size gereksinimim yok” diyemez.

22    Tam tersine, bedenin daha zayıf görünen parçalarına duyulan gereksinim en önde gelir[Örneğin, gözlere].

23    Bedenin en az saygıdeğer saydığımız parçalarına daha üstün saygı gösteririz. Güzel olmayan parçalarımız düzenli bakımı gerektirir.

24    Oysa düzeni yerinde olan parçaların buna gereksinimi yoktur. Ama Tanrı bedeni birleştirirken, geri sırada kalan parçaya daha üstün onur ayırmıştır.

25    Öyle ki, bedende ikilik olmasın; parçalar birbiri için aynı kaygıyı taşısın.

26    Bir parça acı çekerse, parçaların tümü birlikte acı çeker. Bir parça yücelirse, parçaların tümü birlikte sevinir.

27    Sizlere gelince, Mesih’in bedeni ve teker teker O’nun parçalarısınız.

28    Tanrı kilise topluluğunda ilkin bazılarını haberci atadı; ikinci olarak peygamberleri, üçüncü olarak öğretmenleri atadı. Sonra mucize yapanları, sonra hastaları iyi etmek için ruhsal bağışla donatılanları, başkalarına yardım edenleri, yöneticileri, çeşitli diller konuşanları atadı.

29    Tümü haberci mi? Tümü peygamber mi? Tümü öğretmen mi? Tümü mucize mi yapıyor?

30    Tümü hastaları iyi etmek için ruhsal bağışlarla mı donatıldı? Tümü çeşitli diller mi konuşuyor? Tümü yabansı dilleri mi çeviriyor?

31    Üstün ruhsal bağışları özleyin. Ama ben size daha da üstün bir yol göstereceğim.

 

En Üstün Yol: Sevgi

BÖLÜM 13

1      İnsanların, hatta meleklerin dilleriyle konuşsam ama sevgim olmasa, ses veren bir pirinç çalgı ya da gürültü oluşturan bir zil durumuna düşerim.

2      Peygamberlik etme yeteneğim olsa, tüm gizleri ve bilgileri bilsem, üstelik dağları yerinden oynatabilecek iman bütünlüğüne sahip olsam, ama sevgim olmasa bir hiçim.

3      Sahip olduğum her şeyi yardım niteliğinde sunsam, bedenimi de yakılan sunu kılsam, ama sevgim olmasa bana hiçbir yararı olmaz.

4      Sevgi katlanır, iyilikle davranır, kıskançlık bilmez. Sevgi büyüklenmez, böbürlenmez,

5      utandırıcı bir şey yapmaz, kendi çıkarını kovalamaz, içerlemez, kötülüğün hesabını tutmaz.[Zekarya 8:17]

6      Haksızlık karşısında sevinmez, gerçek karşısında sevinir.

7      Sevgi her güçlüğe dayanır, her şeye inanır, her şeyden umutlanır, her duruma sabreder.

8      Sevgi yozlaşmaz. Peygamberliklere gelince geçip gidecekler. Diller susacak, bilgi de yok olacak.

9      Çünkü bilgimiz de, peygamberliğimiz de tam değil, sınırlıdır.

10    Ama Yetkin Olan geldiğinde, sınırlı olan ortadan kalkacak. “Çocukken çocuk gibi konuşur, çocuk gibi düşünür, çocuk gibi kafa yorardım. Olgunluk döneminde çocukluğa özgü davranışları geride bıraktım.

12    Çünkü şimdi aynada bir bilmeceye bakarcasına görüyoruz; ama o zaman yüz yüze göreceğiz. Şimdi kısıtlı kapsamda biliyorum; ama Tanrı’nın beni tam olarak bildiği gibi o zaman ben de tam olarak bileceğim.

13    Şimdi kalıcı olan iman, umut ve sevgidir; bunların üçü. İçlerinden en üstünüyse sevgidir.

 

Ruhsal Bağışların Kullanımı

BÖLÜM 14

1      Sevgiyi kovalayın; ruhsal bağışları, özellikle peygamberlik etmeyi özleyin.

2      Çünkü yabansı dil konuşan,* insanlarla değil Tanrı’yla konuşur. Çünkü kimse onu anlamaz; yalnızca ruhta gizler konuşur.

3      Öte yandan peygamberlik eden yapıcı, yüreklendirici, avutucu sözlerle insanlarla konuşur.

4      Yabansı dil konuşanın yapıcılığı kendine, peygamberlik edenin yapıcılığı ise kilise topluluğunadır.

5      Hepinizin yabansı dillerle konuşmanızı isterdim; ama daha önemlisi, peygamberlik etmenizi isterdim. Peygamberlik eden kişi yabansı dillerle konuşandan daha üstün önem taşır. Ama kilise topluluğunun yapıcılık bulması için, yabansı diller konuşan çeviri yapabiliyorsa o başka.

6      Kardeşlerim, şimdi varsayalım ki, yabansı diller konuşarak yanınıza geldim. Size tanrısal bir açıklama, bir bilgi, bir peygamberlik, ya da bir öğreti getirmedikçe yanınıza gelişimin yararı ne?

7      Kaval olsun, saz olsun cansız çalgılar bile belirgin, ayrı ayrı sesler çıkartır. Öyle olmasa, kaval mı, saz mı çalındığı nasıl anlaşılır?

8      Borazan açık-seçik bir ses vermezse, savaşa kim hazırlanır?

9      Bunun gibi siz de yabansı dille kolayca anlaşılabilen bir söz söylemezseniz, ne dendiğini kim anlayabilir? Bu durumda havaya konuşmuş olursunuz.

10    Yeryüzünde her çeşidinden bir sürü dil vardır. Hiçbiri de anlamsız değildir.

11    Bu nedenle, sesin anlamını bilmiyorsam konuşana bir yabancı olurum; konuşan da bana yabancı olur.

12    İşte bunun gibi siz de ruhsal bağışlara derinden istekli olduğunuza göre, kilise topluluğunun yapıcılığı doğrultusunda bollukla artmanıza yardım edici özellikleri arayın.

13    Bu nedenle yabansı dil konuşan, çeviri yapabilmek için dua etsin.

14    Çünkü eğer yabansı dille dua ediyorsam, ruhum dua etmekte ama aklım buna katılmamaktadır.

15    Öyleyse bundan nasıl bir sonuç çıkarılabilir? Ruhumla dua edeceğim, bunun yanı sıra aklımla da dua edeceğim. Ruhumla ilahi söyleyeceğim, bunun yanı sıra aklımla da ilahi söyleyeceğim.

16    Böyle olmasaydı, sen ruhunla Tanrı’yı kutsarken, ruhsal bağışı almayanlardan biri senin teşekkür sunmana nasıl, “Amin” diyebilir? Çünkü o senin ne dediğini bilmiyor.

17    Gerçi teşekkür sunman yerinde; gelgelelim karşındaki yapıcılık bulmuyor.

18    Hepinizden daha çok yabansı dil konuşabildiğim için Tanrı’ya teşekkürler olsun!

19    Ne var ki, kilise toplantısında başkalarını da eğitmek için, aklımın erdiği beş kelime söylemeyi yabansı bir dille on bin kelime söylemeye yeğ tutarım.

 

Anlayışla Davranmanın Önemi

20    Kardeşlerim, düşüncede çocukça davranmayın. Kötülük karşısında bebek gibi, buna karşı düşüncede yetkin olun.

21    Ruhsal yasada yazılıdır: “Bu halkla alışılmamış diller konuşan kişiler aracılığıyla, alışılmamış kişilerin dudaklarıyla konuşacağım. O zaman bile beni dinlemeyecekler. Rab böyle buyuruyor.”[Yasanın tekrarı 28:49; Yeşaya 28:11,12]

22    Yani yabansı diller bağışı inananlar için değil, inanmayanlar için bir belirtidir. Peygamberlik ise inanmayanlar için değil, inananlar için bir belirtidir.

23    Bu nedenle, tüm kilise bir yerde toplansa ve herkes yabansı diller konuşsa, bu arada ruhsal bağışı almayanlar ya da inanmayanlar içeri girse, çıldırmış olduğunuzu söylemezler mi?

24    Ama herkes peygamberlik etse, bu arada inanmayan ya da ruhsal bağışı almayan biri içeri girse, herkesçe eleştirilir, herkesçe yargılanır.

25    Yüreğinin gizli-kapaklı yönleri sergilenir. Öyle ki, yüzüstü düşüp Tanrı’ya tapınır, “Tanrı gerçekten aranızdadır”der.[Yeşaya 45:14; Daniel 2:47; Zekarya 8:23]

 

Yabansı Diller Konuşmanın, Peygamberlik Etmenin Kuralı

26    Öyleyse nasıl olmalı kardeşlerim? Ruhsal toplantılarınız sürerken herkesin bir katkısı -bir ilahisi, bir öğretisi, tanrısal bir açıklaması, bir yabansı dili, bir çevirisi- var. Bunların tümü yapıcılık doğrultusunda işlemeli.

27    Biri yabansı bir dil konuşuyorsa, iki ya da en çok üç kişi sırayla konuşsun, bir kişi de çeviri yapsın.

28    Ama çevirmen yoksa o kişi kilise toplantısında ağzını açmasın; içinden kendi kendine ve Tanrı’ya seslensin. “Peygamberlerden iki ya da üç kişi konuşsun; öbürleri söylenenleri tartsın.

30    Orada oturanlardan birine tanrısal bir açıklama gelecek olursa, ilk konuşan ağzını kapasın.

31    Çünkü her biriniz teker teker peygamberlik edebilirsiniz. Öyle ki tümü öğrensin, tümü öğüt alsın.

32    Peygamberlerin ruhu peygamberlere bağımlı olur.

33    Çünkü Tanrı kargaşalığın değil, esenliğin Tanrısı’dır. Kutsal yaşamlıların tüm kilise toplantılarında olduğu gibi,

 

Kilise Toplantılarında Kadın Konuşmacılar

34    kadınlar kilise toplantılarında ağızlarını kapasın.* Çünkü onların lafa karışmalarına izin verilmemiştir. Yasanın bildirdiği gibi bağımlı olsunlar.

35    Öğrenmek istedikleri bir konu varsa, evde kocalarından sorabilirler. Kadının kilise toplantısında lafa karışması saygınlığı hiçe indirir.

36    Ne oluyor? Yoksa Tanrı Sözü sizden mi çıktı, ya da salt sizlere mi erişti?

37    İçinizde peygamber olduğunu ya da ruhsal bağışlarla donatıldığını düşünen varsa, size yazdıklarımın Rab buyruğu olduğunu bilsin.

38    Her kim bunu tanımazsa, kendisi de tanınmayacaktır.

39    Özet olarak kardeşlerim, peygamberlik etmeyi özleyin ve yabansı diller konuşulmasına engel olmayın.

40    Her şey düzenli ve uyumlu olsun.

 

ÖLÜLERİN DİRİLİŞİ

Mesih’in Dirilişi: İnancın Ana Temeli

BÖLÜM 15

1      Şimdi kardeşlerim, sizlere müjdelediğim Sevinç Getirici Haber’den söz etmek istiyorum. Almış olduğunuz ve onda durduğunuz haberden..

2      Bu haber aracılığıyla kurtuluyorsunuz. Sizleri hangi sözle müjdeledim; eğer onu benimsemiş bulunuyorsanız. Ters durumda boşuna iman etmiş oluyorsunuz.

3      İlk ağızda almış olduğumu verdim sizlere: Kutsal Yazılar’ın çok önceden bildirdiği gibi Mesih günahlarımız için öldü.

4      Sonra gömüldü. Yine Kutsal Yazılar’ın çok önceden bildirdiği gibi üçüncü gün dirildi.

5      Bundan sonra Petros’a[Kifas’a], ardından On İkiler’e göründü.

6      Daha sonra, bir kezinde beş yüzü aşkın kardeşe göründü. Bunların çoğu şu ana dek yaşamaktadır; bazıları ise uyumuştur.*

7      Sonra Yakup’a göründü, ardındansa habercilerin tümüne.

8      En sonundaysa, tümünün ardından vakitsiz doğan bir çocuğa benzeyen bana da göründü.

9      Çünkü ben habercilerin en önemsiziyim. Haberci adını taşımaya bile yaraşık değilim. Çünkü Tanrı’nın kilise topluluğuna saldırdım.

10    Tanrı’nın kayrasıyla şimdi neysem oyum. Tanrı’nın bana uzatılan kayrası boşa gitmiş değil. Tam tersine, öbür habercilerin tümünden daha çok emek harcadım. Ama bunu başaran ben değilim, benimle birlikte giden Tanrı kayrasıdır.

11    Bu nedenle, ister ben olayım ister onlar olsun, yaymakta olduğumuz söz budur; siz de böyle iman ettiniz.

 

Ölülerin Dirilişi Nasıl Yadsınabilir?

12    Mesih’in ölüler arasından dirildiğine ilişkin sözün yayılmasına karşın, aranızdan bazıları nasıl, “Ölüler dirilmez” diyebiliyor?

13    Eğer ölüler dirilmezse, Mesih de dirilmemiştir.

14    Mesih dirilmemişse sözü yaymamız boş çabadır, imanınız da boştur.

15    Üstelik, bizler de Tanrı’nın yalancı tanıkları durumuna düşmüş oluyoruz. Çünkü Mesih’i diriltti diye Tanrı’ya ilişkin tanıklık ettik. Ölülerin dirilmediğini varsayarsak Tanrı O’nu diriltmemiştir.

16    Çünkü ölüler dirilmiyorsa Mesih de dirilmedi.

17    Eğer Mesih dirilmemişse imanınız boştur; şu ana dek günahlarınızın içinde bocalıyorsunuz.

18    Bu durumda, Mesih bağlılığında uyuyanlar da mahvolmuştur.

19    Yalnızca şimdiki yaşamda Mesih’e umut bağlamışsak tüm insanlar arasında en önde acınılmaya yaraşanlar bizleriz.

 

Mesih’in Dirilişi: İmanın Gücü, Güvenliği

20    Ama gerçekte Mesih ölüler arasından dirilmiştir. Uyuyanların ilk ürünüdür O.

21    Çünkü ölüm insan aracılığıyla geldi, ölülerin dirilmesi de insan aracılığıyla oldu.

22    Çünkü nasıl tümü Adem’de ölüyorsa, tümü de Mesih’te yaşama getirilecektir.

23    Ama her biri kendine özgü sırada: İlk-ürün Mesih, sonra O geldiğinde Mesih bağlıları.

24    Mesih her ruhsal başkanlığı, her yetkiyi, her gücü ortadan kaldırdıktan sonra hükümranlığı Tanrı’ya ve Baba’ya verecek; böylece her şeyin sonu gelecek.

25    Çünkü tüm düşmanlarını ayakları altına serinceye dek Mesih’in hükümranlık etmesi gerekir.[Mezmur 110:1]

26    Ezilecek son düşman ölümdür.

27    Çünkü Tanrı her şeyi Mesih’in ayaklarına bağımlı kıldı. “Her şeyin ayaklarına bağımlı kılındığı” bildirilirken, her şeyi O’nun ayaklarına bağımlı kılan Tanrı’nın bunların dışında olduğu açıkça bellidir.[Mezmur 8:6]

28    Her şey O’na bağımlı kılınınca, bu kez Oğul da her şeyi kendisine bağımlı kılana bağımlı olacak. Öyle ki, Tanrı tümünü yöneten, tümünü dolduran olsun.

 

Ölülerin Dirilişini Yadsımak Akılsızlıktır

29    Yoksa, ölüler için vaftiz edilenler bunu niçin yapsın? Eğer ölüler gerçekten dirilmiyorsa, onlar için vaftiz edilmek de ne oluyor?

30    Neden her saat tehlikeyle burun burunayız?

31    Kardeşlerim, Rabbimiz İsa Mesih bağlılığında sizler için duyduğum övünç adına ant içerim ki, ben her gün ölüyorum.

32    Eğer insan deyişiyle, “Efesos’ta canavarlarla boğuştumsa”, bunun yararı ne? Eğer ölüler dirilmiyorsa yiyelim içelim; nasıl olsa yarın ölüp gideceğiz.[Yeşaya 22:13]

33    Kandırılmayın, “Kötü ilişkiler erdemli töreleri çürütür.”*

34    Doğruluğa ayılın ve günahla oynamayın. Çünkü bazıları Tanrı bilgisinden yoksundur. Bunları utanasınız diye söylüyorum. 

 

Ölülerin Dirilişini Doğa da Kanıtlamakta

35    Biri soracak olur: “Ölüler nasıl dirilir? Acaba ne tür bedenle gelirler?”

36    Akılsız insan! Yere ektiğin ölmedikçe, ona yaşam sağlanmaz.

37    Ektiğin ilerde oluşacak beden değil, belki çıplak bir buğday, ya da öbür tohumlardan birinin tanesidir.

38    Ama Tanrı ona dilediği bedeni -tohumlardan her birine kendine özgü bedeni- verir.

39    Her et aynı değil. Elbette insan eti başkadır, hayvanların eti başka, kuşların eti başka, balıklarınkiyse başka.

40    Bunların yanı sıra göksel bedenler var, dünyasal bedenler var. Göksel olanların görkemi başkadır, dünyasal olanlarınkiyse başka.

41    Güneşin görkemi bir tür, ayın görkemi başka tür, yıldızların görkemi başka türdür. Görkem bakımından bir yıldız öteki yıldızdan farklıdır.

42    Ölülerin dirilişi de tıpkı böyledir. Çürüme kapsamında ekilir, çürümez durumda dirilir.

43    Gözden düşmüş durumda ekilir, görkem içinde dirilir. Zayıflık kapsamında ekilir, güçlü durumda dirilir.

44    Cansal beden* olarak ekilir, ruhsal beden olarak dirilir. Cansal beden varsa, ruhsal beden de vardır.

45    Yazılı olan da budur: “İlk insan Adem yaşayan can oldu, Son Adem yaşam sağlayan ruh oldu.”[Yaratılış 2:7]

46    Ama dikkat edilsin, önde gelen ruhsal olan değil; cansal olan öndedir. Ruhsal olan daha sonradır.

47    İlk insan yerdendir, yerseldir. İkinci insan göktendir.[Yaratılış 2:7]

48    Yersel insan nasılsa, yersel olanlar da öyledir. Göksel olan nasılsa, göksel olanlar da öyledir.

49    Yersel insana benzerliği nasıl kuşandıksa, göksel olana benzerliği de kuşanacağız. “Kardeşlerim, şunu belirteyim: Etle kan Tanrı hükümranlığını miras alamaz. Ne de çürümüşlük çürümezliği miras alabilir.

 

 

Ölüler de Diriler de Yenilenecek

51    Bakınız, size bir giz bildiriyorum. Hepimiz uyumayacağız. Ama hepimiz değiştirileceğiz.

52    Bir anda, göz açıp kapayıncaya dek, son boru öttüğünde. Çünkü boru ötecek ve ölüler çürümez durumda dirilecek; biz de değiştirileceğiz.

53    Çünkü bu çürüyen bedenin çürümezliği ve bu ölümlü bedenin ölümsüzlüğü kuşanması gerekir.

54    Bu çürüyen beden çürümezliği ve bu ölümlü beden ölümsüzlüğü kuşanınca yazılı söz yerine gelecek:

55    “Ölüm yengide yutuldu. Ey ölüm, yengin nerede? Ey ölüm, kargın nerede?”[Yeşaya 25:8; Hoşea 13:14]

56    Ölümün kargısı günahtır, günahın gücüyse ruhsal yasadır.

57    Ama Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla bizlere yengiyi sağlayan Tanrı’ya şükür!

58    Sevgili kardeşlerim, işte bunun için kararlı olun, durağan olun. Rab için her zaman bol uğraşa verilin; Rab bağlılığında emeğinizin boşa gitmediğini bilin.

 

SONUÇ

Mesih Bağlılarının Armağanları

BÖLÜM 16

1      Kutsal yaşamlılar için para toplama konusuna gelince, siz de Galatya kiliselerine vermiş olduğum buyruğu uygulayın.

2      Haftanın ilk günü herkes kazancına göre belirli bir parayı ayırsın ve bunu yanında bulundursun. Öyle ki, geldiğimde para toplama işiyle uğraşılmasın.

3      Oraya vardığımda, tanıtıcı mektuplar yazarak onayladığınız kişileri armağanınızı alıp götürsünler diye Yeruşalim’e göndereceğim.

4      Benim de gitmem uygunsa benimle birlikte gidecekler.

5      Makedonya’ya uğradıktan sonra size geleceğim. Çünkü Makedonya’ya uğruyorum.

6      Sanırım bir süre yanınızda kalacağım. Belki kışı da orada geçiririm. Öyle ki, her nereye gidersem beni yolcu edesiniz.

7      Şu ara ayak üstü uğramak istemiyorum size. Çünkü Rab izin verirse, bir süre aranızda kalmayı umuyorum.

8      Ama Pentekost’a[bkz. Habercilerin İşleri 2:1] dek Efesos’ta kalacağım.

9      Çünkü önümde etkin biçimde çalışabileceğim geniş bir kapı açıldı. Buna karşı direnenler çoktur.

 

İş Arkadaşları

10    Timoteos gelirse, aranızda korkusuzca kalmasını sağlayın. Çünkü benim gibi o da Rab’bin işinde çalışmaktadır.

11    Bu nedenle, kimse onu aşağı görmesin. Kendisini esenlikle yolcu edin ki yanıma gelebilsin. Çünkü kardeşlerle birlikte onun gelmesini beklemekteyim.

12    Kardeşimiz Apollos’a gelince, öbür kardeşlerle birlikte yanınıza uğrasın diye çok üsteledim. Ama şu ara uğramaya pek istekli değil. Uygun zamanı bulduğunda gelecek.

13    Uyanık olun, imanda sıkı durun, erkekçe davranın, güçlenin.

 

Dilek ve Selam

14    Her yaptığınızı sevgiyle yapın.

15    Kardeşlerim, sizden bir dileğim var. Biliyorsunuz, Stefanos’un ev halkı Ahaya bölgesindeki ilk inanlılardır. Üstelik, kendilerini kutsal yaşamlılara hizmet etmeye adamış bulunuyorlar.

16    Bu tür insanlara, tüm iş arkadaşlarımıza ve emek harcayan herkese bağımlı olun.

17    Stefanos, Fortunatos ve Ahaikos’un gelişine çok sevindim. Çünkü sizin yokluğunuzu giderdiler.

18    Çünkü hem benim ruhumu, hem de sizinkini dinlendirdiler. Böylelerin değerini bilesiniz.

19    Asya bölgesindeki kilise toplulukları size selam eder. Akila ile Priska ve onların evindeki kilise topluluğu Rab bağlılığında size çok selam eder.

20    Tüm kardeşler sizi selamlar. Kutsal öpüşle birbirinizi selamlayın.

21    Ben Pavlos, elimle bu selamı yazıyorum.

22    Rab’bi sevmeyenler lanetlensin. Maranata.*[Hristiyan selam sözü: “Ya Rab, Gel”; “Gel, ey Efendimiz!”]

23    Rab İsa’nın kayrası sizlerle olsun.

24    Mesih İsa bağlılığında sevgim hepinizle kalsın. Amin.




Sonraki bölüm
KORİNTOSLULARA II. MEKTUP




BÖLÜMLER

Free Web Hosting