MATTA
İNCİLİ
İsa’nın
Soyu
BÖLÜM 1
1 Davut oğlu, İbrahim oğlu, İsa[Yehoşua:
‘Tanrı kurtarır’] Mesih’in*
soy kitabı.[İsa’nın öz soyu
İbrahim’e ve Davut’a dayanır.]
2 İshak İbrahim’in oğluydu, Yakup İshak’ın
oğluydu. Yahuda ve kardeşleri Yakup’un oğullarıydı.
3 Perets ve Zerah Tamar’dan Yahuda’nın
oğullarıydı. Hetsron Perets’in oğluydu. Ram Hetsron’un oğluydu.
4 Aminadab Ram’ın oğluydu. Nahşon
Aminadab’ın oğluydu. Salmon Nahşon’un oğluydu.
5 Boaz Rahab’tan Salmon’un oğluydu. Obed
Rut’tan Boaz’ın oğluydu. Yesse Obed’in oğluydu.
6 Kral Davut Yesse’nin oğluydu. Süleyman
Uriya’nın karısından Davut’un oğluydu.
7 Rehoboam Süleyman’ın oğluydu. Abiya
Rehoboam’ın oğluydu. Asa Abiya’nın oğluydu.
8 Yehoşafat Asa’nın oğluydu. Yoram
Yehoşafat’ın oğluydu. Uzziya Yoram’ın oğluydu.
9 Yotam Uzziya’nın oğluydu. Ahaz Yotam’ın
oğluydu. Hezekiya Ahaz’ın oğluydu.
10 Manasse Hezekiya’nın oğluydu. Amon
Manasse’nin oğluydu. Yoşiya Amon’un oğluydu.
11 Yekonya ve kardeşleri Yoşiya’nın
oğullarıydı: Babil’e sürgünlük döneminde...
12 Babil’e sürgünlük döneminden sonra: Şealtiel
Yekonya’nın oğluydu. Zerubbabel Şealtiel’in oğluydu.
13 Abiud Zerubbabel’in oğluydu. Elyakim
Abiud’un oğluydu. Azor Elyakim’in oğluydu.
14 Sadok Azor’un oğluydu. Ahim Sadok’un
oğluydu. Eliud Ahim’in oğluydu.
15 Eleazar Eliud’un oğluydu. Mattan Eleazar’ın
oğluydu. Yakup Mattan’ın oğluydu.
16 Meryem’in sözlüsü Yusuf Yakup’un oğluydu.
Meryem’den Mesih diye tanınan İsa doğdu.
17 İbrahim’den Davut’a dek tüm kuşak sayısı on
dört kuşaktır. Davut’tan Babil sürgünlüğüne dek on dört kuşak, Babil
sürgünlüğünden Mesih’e dek on dört kuşak.
İsa’nın
Doğumu
18 İsa Mesih’in doğumu şöyle oldu: Annesi
Meryem Yusuf’la nişanlıydı. Onlar bir araya gelmeden önce Meryem’in Kutsal
Ruh’tan gebe olduğu anlaşıldı.
19 Sözlüsü Yusuf doğru biri olduğundan ve
Meryem’i küçük düşürmek istemediğinden, onu sessizce bırakmayı uygun gördü.
20 Yusuf bunları düşünüyordu ki, Rab’bin meleği
düşünde ona görünerek, “Ey Davut oğlu Yusuf!” dedi. “Meryem’i kendine eş olarak
almaktan çekinme. Çünkü onda oluşan Kutsal Ruh’tandır.
21 Bir oğul doğuracak, O’nun adını İsa*
koyacaksın. Çünkü O halkını* günahlarından kurtaracak.”
22 Bu olaylar zinciri Rab’bin Peygamber
aracılığıyla söylediği söz yerine gelsin diye oldu:[Yeşaya 7:14]
23 “İşte erden kız gebe kalacak ve bir oğul
doğuracak. O’nun adını İmmanuel koyacaklar.” İmmanuel ‘Tanrı bizimle’ demektir.
24 Yusuf uykusundan uyanınca Rab’bin meleğinden
gelen buyruğa uydu ve eşini eve aldı.
25 Ama bir oğul doğuruncaya dek kendisiyle
ilişki kurmadı. Çocuğun adını da İsa koydu.
Doğudan
Gelen Bilginler
BÖLÜM 2
1 İsa Kral Herodes’in* günlerinde,
Yahudiye’nin Beytlehem kasabasında doğduğu sırada doğudan Yeruşalim’e
gökbilimciler geldi.
2 “Yahudiler’in yeni doğan kralı nerede?”
diye soruşturuyorlardı. “Çünkü O’nun yıldızını doğuda gördük ve kendisine
tapınmaya geldik.”
3 Gelgelelim bunu duyunca kral Herodes’in
yüreği kalktı ve onunla birlikte tüm Yeruşalim’in[Kudüs, Kral Davut’un kenti] de..
4 Herodes halkın tüm başrahiplerini, dinsel
yorumcularını* bir araya getirerek onlara Mesih’in nerede doğacağını sordu.
5 Onlar, “Yahudiye Beytlehemi’nde” diye
yanıtladılar. “Çünkü Peygamber aracılığıyla yazılmıştır:[Mika 5:2]
6 “‘Ey Yahudiye bölgesindeki Beytlehem!
Yahuda yöneticileri arasında hiçbir bakımdan en önemsizi değilsin. Çünkü senden
halkım İsrail’i güdecek olan bir yönetici çıkacak.’”
7 Bunun üzerine Herodes gizlice
gökbilimcileri yanına çağırdı, yıldızın ne zaman göründüğünü onlardan
kesinlikle öğrendi
8 ve onları şu sözlerle Beytlehem’e saldı:
“Gidin, çocuğa ilişkin her şeyi inceden inceye araştırın. O’nu bulunca da bana
haber iletin ki, ardınızdan ben de varıp O’na tapınayım.”
9 Adamlar Kral’ın sözünü dinleyerek yola
koyuldular. Doğuda gördükleri yıldız önlerinden gidiyordu. Çocuğun bulunduğu
yerin üzerine varınca orada durdu.
10 Yıldızı görünce dille anlatılmaz yoğun
sevinç duydular.
11 Eve girdiler, annesi Meryem’le çocuğu
gördüler, yere kapanarak O’na tapındılar. Değerli nesnelerle dolu olan sandığı
açıp O’na armağanlar -altın, günlük ve mür*- sundular.
12 Gördükleri bir düşte Herodes’e dönmemeleri
doğrultusunda uyarılınca başka bir yoldan ülkelerine döndüler.
Mısır’a
Sığınış
13 Gökbilimciler ayrıldıktan sonra Rab’bin bir
meleği Yusuf’a düşünde görünerek, “Kalk, çocukla annesini al, Mısır ülkesine
sığın” dedi. “Ben sana bildirinceye dek orada kal. Çünkü Herodes yok etmek
amacıyla çocuğu arayacak.”
14 Yusuf kalktı, geceleyin çocukla annesini
aldı Mısır’a doğru yola koyuldu.
15 Herodes’in ölümüne dek orada kaldı. Rab’bin
Peygamber aracılığıyla söylediği söz yerine gelsin diye oldu bu: “Ben Oğlum’u
Mısır’dan çağırdım.”[Hoşea 11:1]
Suçsuz
Çocukların Öldürülmesi
16 Herodes gökbilimciler tarafından
atlatıldığını anlayınca çok kızdı. Gökbilimcilerden kesinlikle öğrendiği doğum
vaktini göz önünde tutarak, çıkardığı özel bir buyrukla Beytlehem ve
yöresindeki iki yaşından küçük tüm erkek çocukları öldürttü.
17 Böylece Yeremya peygamber aracılığıyla
söylenen söz yerine gelmiş oldu:[Yeremya
31:15]
18 “Rama’da bir ses duyuldu. Ağlayış ve acı acı
dövünme, Çocukları için ağlayan Rahel avutulmak istemiyor, Çünkü onlar yok
oldu.”
Mısır’dan
Dönüş
19 Herodes ölünce, Rab’bin bir meleği Mısır’da
düş yoluyla Yusuf’a görünerek,
20 “Kalk, çocukla annesini al, İsrail ülkesine
git” dedi. “Çünkü çocuğun yaşamına kıymak isteyenler öldü.”
21 Yusuf kalktı, çocukla annesini alıp İsrail
ülkesine vardı.
22 Yahudiye bölgesinde Herodes’in yerine oğlu
Arhelaos’un* krallık ettiğini duyan Yusuf oraya gitmekten çekindi. Düşünde
uyarılınca Galile bölgesine çekildi.
23 Varıp Nasıra denen kente yerleşti. Öyle ki,
peygamberler aracılığıyla, “O’na Nasıralı denecektir”[ bkz. Yeşaya 11:1; Luka 1:26; 2:39,51; 4;16; 18:37; Habercilerin
İşleri 25:5] diye bildirilen söz yerine gelsin.
TANRI HÜKÜMRANLIĞI
AÇIKLANIYOR
Yahya’nın
Bildirisi
BÖLÜM 3
1 O günlerde Vaftizci Yahya*[Yuhanna] belirdi. Yahudiye
çölünde sözü yayarak,
2 “Günahtan dönün, çünkü göklerin
hükümranlığı* yaklaştı” sözleriyle vaaz etmekteydi.
3 Yeşaya peygamberin sözünü ettiği kişidir
Yahya: “Çölden bir ses yükseliyor: ‘Rab’bin yolunu hazırlayın, O’nun
çığırlarını düzleyin.’”[Yeşaya 40:3]
4 Yahya’nın giysisi deve kılındandı. Belinde
deri bir kuşak taşıyordu. Yiyeceği çekirgeyle yaban balıydı.
5 Yeruşalim, tüm Yahudiye ve Ürdün
yöresinden herkes ona koşuyor,
6 günahlarını açık açık bildirerek Ürdün
Irmağı’nda onun eliyle vaftiz[bkz.
3:11; 28:19; Habercilerin İşleri 1:5; 18:25; 19:4.] ediliyordu.
7 Ferisiler’le* Sadukiler’den* birçoğunun
vaftiz edilmeye geldiklerini görünce Yahya onları, “Engerekler soyu!” diye
kınadı. “Gelecek öfkeden kaçmanızı size kim öğütledi?
8 Günahlarınızdan döndüğünüzü kanıtlayan
yaşam ürünü getirin.
9 “Kendi kendinize, ‘Atamız İbrahim’dir’
diye düşünmeyesiniz. Çünkü size belirtiyorum ki, Tanrı İbrahim’e şu taşlardan
çocuklar oluşturabilir.
10 İşte balta şimdiden ağaçların dibinde
duruyor. İyi ürün vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır.
11 Günahtan dönesiniz diye ben sizi suyla
vaftiz ediyorum. Ama benden sonra gelen benden daha güçlüdür. Ben O’nun
çarıklarını bile taşımaya yeterli değilim. O sizleri Kutsal Ruh’la ve ateşle
vaftiz edecek.*
12 O’nun yabası elindedir. Harman yerini
tertemiz edecek, buğdayını ambara toplayacak. Samanı ise hiç sönmeyen ateşle
yakacak.”
İsa’nın
Ürdün Irmağında Vaftizi
13 O sırada İsa vaftiz edilmek için Galile
bölgesinden Ürdün Irmağı’na, Yahya’nın yanına geldi.
14 Ama Yahya İsa’yı önlemeye kalktı: “Senin
elinle benim vaftiz edilmem gerekirken sen mi bana geliyorsun?”
15 İsa onu yanıtlayarak, “Şu anda bırak” dedi.
“Çünkü doğruluğun bütününü yerine getirmemiz için bize gerekli olan budur.”
Bunun üzerine Yahya O’nu isteğine bıraktı.
16 İsa vaftiz edilir edilmez sudan çıktı. O
anda gökler açıldı. Tanrı Ruhu’nun güvercin gibi üzerine indiğini gördü.
17 Göklerden bir ses duyuldu: “Sevgili Oğlum
budur. O’ndan hoşnudum.”
İsa’nın
Çölde Denenmesi
BÖLÜM 4
1 Bunun üzerine İsa, iblisin denemesiyle
karşılaşmak için Ruh tarafından çöle yöneltildi.
2 Kırk gün kırk gece oruç tuttu. Sonunda
açlık duydu.
3 Ayartıcı yaklaşıp, “Eğer Tanrı’nın
Oğlu’ysan” dedi, “Buyruk ver şu taşlar ekmek olsun.”
4 İsa, “Kitap’ta yazılmıştır” dedi: “‘İnsan
yalnız ekmekle yaşamaz, Tanrı’nın ağzından çıkan her sözle yaşar.’”[Yasanın Tekrarı 8:3]
5 Sonra iblis, İsa’yı Kutsal Kent’e[Yeruşalim, Kudüs] götürdü.
O’nu tapınağın kulesine çıkarıp,
6 “Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan” dedi, “At
kendini aşağıya; çünkü Kitap’ta yazılmıştır: ‘Meleklerine senin için buyruk
verecek, Seni elleri üzerinde taşıyacaklar; Ve ayağın taşa çarpmayacak.’”[Mezmur 91:11,12]
7 İsa onu yanıtladı: “‘Tanrın Rab’bi
denemeyeceksin’ diye de yazılmıştır.”[Yasanın
Tekrarı 6:13]
8 Bu kez iblis, İsa’yı çok yüksek bir dağa
götürdü. Yeryüzünün tüm ülkelerini ve zenginliklerini O’na göstererek,
9 “Eğer yere kapanıp bana tapınırsan” dedi,
“Bunların tümünü sana veririm.”
10 İsa, “Çekil şeytan!” diye yanıtladı. “Çünkü
Kitap’ta yazılmıştır: “‘Tanrın Rab’be tapınacak ve yalnız O’na hizmet
edeceksin.’”
11 Bunun üzerine iblis O’nu bıraktı; melekler
gelip O’na hizmet etti.
İsa’nın
Galile’de Hizmeti
12 İsa Yahya’nın tutuklandığını duyunca
Galile’ye çekildi.
13 Nasıra’yı bırakıp Zebulun ve Naftali
sınırlarında, deniz kıyısında bir kent olan Kafernahum’a yerleşti.
14 Yeşaya peygamber aracılığıyla bildirilen söz
yerine gelsin diye oldu bu:[Yeşaya
8:22; 9:1]
15 “Zebulun ülkesi, Naftali ülkesi, Deniz
yönünde, Ürdün’ün ötesinde ulusların* Galilesi.
16 Karanlıkta oturan halk parlak bir ışık
gördü. Ölüm ülkesinde ölümün gölgesi altında oturanlara ışık doğdu.”
17 Bu olaylardan sonra İsa Söz’ü yaymaya
başladı. “Günahtan dönün, çünkü göklerin hükümranlığı yaklaştı” diyordu.
Dört
Balıkçıya Çağrı
18 İsa Galile Denizi kıyılarında dolaşırken,
Simon’la -öteki adı Petros’tur- kardeşi Andreas’a rastladı. Denize ağ
atıyorlardı; çünkü balıkçıydılar.
19 Onlara, “Ardım sıra gelin” dedi. “Sizi insan
avcısı* yapacağım.”
20 Onlar da hemen ağlarını bırakıp O’nun ardı
sıra gittiler.
21 Oradan ileriye doğru gidince başka iki
kardeşe -Zebedi’nin oğlu Yakup’la kardeşi Yuhanna- rastladı. Babaları
Zebedi’yle birlikte teknede ağlarını onarıyorlardı. Onları da çağırdı.
22 Hemen tekneyi de, babalarını da bırakıp
İsa’nın ardı sıra gittiler.
İsa
Öğretiyor, Hastaları İyileştiriyor
23 İsa Yahudiler’in sinagoglarında[Kutsal Yazılar’ın okunduğu,
öğretildiği toplantı yerleri.] öğreterek, hükümranlığın Sevinç
Getirici Haberi’ni*[İncil,
Evangelion] yayarak, halk arasında her rahatsızlığı her hastalığı
iyileştirerek tüm Galile bölgesini bir uçtan öbür uca dolaştı.
24 Ünü Suriye’de baştanbaşa yayıldı. Bütün
hastaları, çeşit çeşit rahatsızlığa tutulanları ve ağrı çekenleri, cinlileri,
saralıları, inmelileri O’na getirdiler; hepsini sağlığa kavuşturdu.
25 Galile’den, Dekapolis’ten,[ Ürdün Irmağı’nın doğusundaki ‘On Roma
kenti’; biri ırmağın batısında.] Yeruşalim’den, Yahudiye’den,
Ürdün’ün karşı yakasından gelen yoğun kalabalıklar O’nu izledi.
BÖLÜM 5
1 İsa toplulukları görünce dağın yamacına
çıktı.* Oturunca öğrencileri*[on iki
öğrenci; Haberci, Havari, Resul, Elçi] kendisine yaklaştı.
2 İsa konuşmaya başlayarak onlara öğretmeye
koyuldu:
Gerçek
Mutluluk
3 “Ne mutlu ruhta yoksul olanlara! Çünkü
göklerin hükümranlığı onlarındır.[Yeşaya
57:15]
4 Ne mutlu yaslı olanlara! Çünkü onlar
avutulacaklar.[Mezmur 126:5; Yeşaya
61:3]
5 Ne mutlu yumuşak huylu olanlara! Çünkü
onlar yeri miras alacaklar.[Mezmur
37:11]
6 Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara!
Çünkü onlar doyurulacaklar.
7 Ne mutlu başkasının acısına ortak
olanlara! Çünkü onlar acılarında destek bulacaklar.
8 Ne mutlu yüreği temiz olanlara! Çünkü
onlar Tanrı’yı görecekler.[Mezmur
24:3,4; 51:10; 73:1]
9 Ne mutlu barışçılara! Çünkü onlara Tanrı
çocukları denecek.
10 Ne mutlu doğruluk yüzünden saldırıya
uğrayanlara! Çünkü göklerin hükümranlığı onlarındır.
11 Ne mutlusunuz sizleri aşağıladıkları, size
saldırıda bulundukları, benim yüzümden yalan yere size her tür kötüleyici söz
söyledikleri zaman!
12 Sevinin ve coşun. Çünkü göklerde büyük
armağanınız hazırdır. Çünkü sizlerden önceki peygamberlere de bu yolda
saldırıda bulundular.”
Tuz ve Işık
13 “Sizler yeryüzünün tuzusunuz. Ama tuz tadını
yitirirse, bir daha ne ile ona tuz tadı verilebilir? Artık sokağa atılıp
ayaklar altında çiğnenmekten başka hiçbir işe yaramaz.
14 “Sizler dünyanın ışığısınız. Dağ üstünde
duran kent gizlenemez.
15 Ne de bir ışık yakıp onu tahıl ölçeği altına
koyarlar. Tam tersine ışığı şamdana yerleştirirler; böylece evdekilerin hepsini
aydınlatır.
16 Işığınız insanların önünde öyle parlasın ki,
sağlıklı işlerinizi görsünler ve göklerdeki Babanız’ı yüceltsinler.”
Ruhsal
Yasanın Tümlenmesi
17 “Ruhsal yasayı[Eski Antlaşma’da Musa peygamber aracılığıyla verilen şeriat]
ya da peygamberleri ortadan kaldırmaya geldiğimi sanmayasınız. Ortadan
kaldırmaya değil, ancak bütünlemeye geldim.
18 Doğrusu sizlere derim ki, gök ve yer yok
oluncaya dek ruhsal yasadan küçücük bir nokta ya da bir çizgi bile
kaldırılmayacaktır. Bildirilen her şey yerine gelinceye dek..
19 Bu nedenle, bu buyruklardan en küçüğünü bile
kim bozar ve insanlara öylece öğretirse, göklerin hükümranlığında ona en küçük
denecektir. Öte yandan, kim uygular ve başkalarına da öğretirse, göklerin
hükümranlığında ona büyük denecektir.
20 Öyleyse size derim ki, doğruluğunuz dinsel
yorumcuların ve Ferisiler’inkinden aşkın değilse, göklerin hükümranlığına
girmeyeceksiniz.”
Öfkenin
Yıkıcılığı
21 “Atalara ‘öldürmeyeceksin’ dendiğini
duydunuz. Her kim öldürürse yargılanmayı hak edecektir.[Mısır’dan Çıkış 20:13; 21:12; Levililer 24:17; Yasa’nın tekrarı
17:8]
22 Ama ben size derim ki, kardeşine öfkelenen
herkes yargılanmayı hak edecektir. Öte yandan, her kim kardeşine aşağılayıcı
bir söz söylerse,[Aslı ‘Raka’.
Aşağılayıcı eski bir ilenme kullanımı.] tüm Kurul’a* karşı
sorumlu tutulmayı hak edecektir. ‘Aklı kıt’ diyense cehennem ateşini hak
edecektir.
23 Bu nedenle, sunakta armağanını sunarken,
kardeşinin sana dargın olduğu aklına gelirse,
24 armağanını olduğu yere, sunağın önüne bırak,
git önce kardeşinle barış. Ondan sonra dönüp armağanını sun.
25 Sana karşı dava açanla bir arada yola
koyulmuşken ivedilikle davranıp onunla anlaş ki, seni yargıca vermesin, yargıç
tutuklayanın eline bırakmasın ve cezaevine atılmayasın.
26 Doğrusu sana derim ki, en son meteliğini
ödemeden oradan çıkamazsın.”
Cinsel
Yolsuzluğun Yakıcılığı
27 “‘Evlilik dışı cinsel bağlantıya*
girmeyeceksin’ dendiğini duydunuz.[Mısır’dan
Çıkış 20:14]
28 Ama size derim ki, bir kadına içinden istek
duyarak bakan herkes o anda yüreğinde onunla evlilik dışı cinsel bağlantıya
girmiştir.
29 Eğer sağ gözün seni suç işlemeye
sürüklüyorsa, onu çıkar ve kendinden at. Çünkü senin için bedeninin
parçalarından birinin yok olması, tüm bedeninin cehenneme atılmasından daha
iyidir.
30 Eğer sağ elin seni suç işlemeye
sürüklüyorsa, onu kes ve kendinden at. Çünkü senin için bedeninin parçalarından
birinin yok olması tüm bedeninin cehenneme atılmasından daha iyidir.”
Boşanmanın
Yozlaştırıcılığı
31 “Denmiştir ki, ‘Kim karısını boşarsa ona
boşanma belgesi versin.’[Yasanın
Tekrarı 24:1]
32 Ama ben size derim ki, her kim karısını
cinsel uygunsuzluk dışında boşarsa, onu cinsel yolsuzluğa itmiş olur. Her kim
boşanmış bir kadınla evlenirse cinsel yolsuzluk yapar.”
Andın
Sakıncası
33 “Yine atalara şöyle dendiğini duydunuz:
‘Yalan yere ant içmeyeceksin, Rab’be karşı ant sorumluluğunu yerine getireceksin.’[Mısır’dan Çıkış 20:7; Levililer 19:12;
Çölde Sayım 30:2]
34 “Ama size derim ki, hiçbir konuda ant
içmeyin. ‘Ne gök üzerine ant için -çünkü orası Tanrı’nın tahtıdır-’[Yeşaya 66:1]
35 ne de ‘yer üzerine’; çünkü orası ‘O’nun
ayaklarının basamağıdır.’ Ne Yeruşalim’e ant iç -çünkü ‘yüce hükümranın
kentidir-’[Mezmur 48:2]
36 ne de başın üzerine ant içesin; çünkü sen
bir tek kılı bile ak ya da kara edemezsin.
37 Sözünüz kesinlikle ‘Evet’ ve kesinlikle
‘Hayır’ olsun. Bunlardan ötesi kötü olandandır.[iblis, şeytan]”
Düşmanlarınızı
Sevin
38 “‘Göze göz, dişe diş’ dendiğini duydunuz.[Levililer 24:19,20]
39 Ama size derim ki, kötü kişiye karşı
direnmeyin. Tam tersine, sağ yanağına kim vurursa, ona öbürünü de çevir.
40 Eğer biri seninle yargıca gidip gömleğini
almak isterse, ona üst giysini de ver.
41 Ve kim sana bir kilometrelik yolu zorla
yürütmek isterse, onunla iki kilometre yürü.
42 Senden dilekte bulunana ver ve ödünç
isteyeni geri çevirme.”
Sevgi
Sınavı
43 “‘Komşunu seveceksin, düşmanına da kin besleyeceksin’
dendiğini duydunuz.[Levililer 19:18]
44 Ama size derim ki, düşmanlarınızı sevin ve
size baskı uygulayanlar için dua edin.
45 Öyle ki, göklerdeki Babanız’ın oğulları
olasınız. Çünkü O güneşini hem kötülerin, hem de iyilerin üzerine doğdurur ve
yağmurunu hem doğruların, hem de eğrilerin üzerine yağdırır.
46 Çünkü salt sizi sevenleri severseniz ne
karşılık bulursunuz? Gümrük vergisi toplayanlar* da aynı yolda davranmıyor mu?
47 Eğer yalnız kardeşlerinize esenlik
dilerseniz, ötekilerden üstün sayılabilecek ne yapmış olursunuz? Tanrısızlar*
da aynı yolda davranmıyor mu?
48 Göksel Babanız yetkin olduğu gibi, sizler de
yetkin kişiler olun.”[Levililer
19:2]
Yardım ve
Gösteriş
BÖLÜM 6
1 “Doğruluktan kaynaklanan yardımınızı
insanların gözü önünde gösteriş için yapmaktan kaçının. Yoksa göklerdeki
Babanız’ın katında karşılığınız olmaz.
2 Öyleyse birine yardım ederken önünde boru
öttürme. İkiyüzlülerin sinagoglarda, sokaklarda insanlarca övülmek amacıyla
takındıkları tutumdur bu. Doğrusu size derim ki, onlar karşılıklarını aldılar.
3 Birine yardım elini uzatırken, sol elin
sağ elinin ne yaptığını bilmesin.
4 Yardımını gizlice yap. Gizlilikte gören
Baban da sana yaraşanı verecektir.”
Duada
Gerekli Tutum
5 “Dua ederken ikiyüzlüler gibi davranmayın.
Onlar sinagoglarda, sokak köşelerinde dikilip dua etmeyi severler. Amaçları
gösteriştir. Doğrusu size derim ki, onlar karşılıklarını aldılar.
6 Ama sen dua ederken ‘iç odana çekil,
kapını örtüp’ gizlide olan Baban’a ‘dua et.’ Gizlilikte gören Baban da sana
yaraşanı verecektir.”[II.Krallar
4:33; Yeşaya 26:20]
Duada
İzlenecek Temel Kural
7 “Dua ederken tanrısızlar[Uluslar,
tanrısızlar ya da paganlar sözüyle aynı anlamda]
gibi boş tekerlemelerden kendinizi sakının. Çünkü onlar çok söyledikleri için
Tanrı’nın kendilerini işiteceğini sanırlar.
8 Onlar gibi olmayın. Çünkü Babanız size
gerekli olanı, siz daha kendisinden dilemeden önce bilir.
9 Şöyle dua edin: “‘Göklerdeki Babamız! Adın
kutsansın.
10 Hükümranlığın gelsin. Gökte olduğu gibi,
yerde de isteğin uygulansın.
11 Gündelik ekmeğimizi bize bugün ver
12 Ve bize karşı suç işleyenlerin suçunu
bağışladığımız gibi sen de bizleri bağışla.
13 Günahla sınanmamıza olanak bırakma. Bizleri
kötüden kurtar.[ Çünkü hükümranlık
da, güçlülük de, yücelik de çağlar boyu senindir.]
14 “İnsanların suçlarını bağışlarsanız, göksel
Babanız da sizleri bağışlar.
15 Ama bağışlamazsanız, Babanız da sizin
suçlarınızı bağışlamayacaktır.”
Oruçta
Gerekli Gizlilik
16 “Oruç tutarken ikiyüzlüler gibi surat
asmayın. Çünkü bu kişiler insanlara oruçlu görünmek için yüzlerini
yozlaştırırlar. Doğrusu size derim ki, onlar karşılıklarını aldılar.
17 Ama sen oruç tutarken başına çekidüzen ver,
yüzünü de yıka.
18 Öyle ki insanlara değil ama gizlide olan
Baban’a oruçlu görünesin. Gizlilikte gören Baban da sana yaraşanı verecektir.”
Göksel
Zenginlik
19 “Yeryüzünde kendinize gömüler biriktirmeyin.
Burada güve ve pas yok eder; hırsızlar da delip çalar.
20 Bunun yerine gökte gömüler biriktirin
kendinize. Orada ne güve yok edebilir, ne de pas. Hırsızlar da delip çalamaz.
21 Çünkü gömün neredeyse yüreğin de orada
olacaktır.”
Ruhsal
Aydınlık
22 “Bedenin ışığı gözdür. Bu nedenle, gözün
sağlamsa tüm bedenin aydınlıktadır.
23 Oysa gözün bozuksa tüm bedenin
karanlıktadır. Eğer sendeki ışık gerçekte karanlık ise, ne denli korkunçtur o
karanlık!”
Tanrısal
Bağlılık
24 “Hiç kimse iki efendiye uşaklık edemez.
Çünkü ya birine kin besler öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü
küçümser. Hem Tanrı’ya, hem de zenginlik ilahına* uşaklık edemezsiniz.”
25 “Bu nedenle size derim ki, ne yiyeceğiz ne
içeceğiz diye yaşamınız konusunda ve ne giyeceğiz diye bedeniniz konusunda
kaygılanmayın. Yaşam yiyecekten, beden de giyecekten daha önemli değil mi?
26 Bakın göğün kuşlarına. Ne ekerler, ne
biçerler, ne de ambarlara biriktirirler. Öyleyken göksel Babanız doyurur
onları. Siz kuşlardan üstün önem taşımıyor musunuz?
27 Aranızdan kim kaygılanmakla boyuna bir arşın
ekleyebilir?[ Başka bir deyişle:
“İçinizden hanginiz kaygılanmakla yaşam süresine bir tek gün ekleyebilir?”]
28 “Giyecek sorununda neden kaygılanırsınız?
Kırın zambaklarını göz önüne getirin: Ne güzel serpilip büyürler! Ne
çalışırlar, ne de iplik eğirirler.
29 Size diyorum ki, Süleyman[Eski çağın ünlü kralı Davut’un oğlu
Süleyman.] bile tüm görkeminin içinde bunlardan biri gibi giyinip kuşanmamıştı.
30 Bugün var olan, yarın fırına atılan kır
otunu böylesi özenle giydirip kuşatan Tanrı sizi daha çok giydirip kuşatmaz mı,
ey kıt inanlılar!
31 Öyleyse ne yiyeceğiz ne içeceğiz, ya da ne
giyeceğiz diyerek kaygılanmayın.
32 Tanrısızlar durup dinlenmeden tümüyle
bunları ararlar. Göksel Babanız bütün bunlara gereksiniminiz olduğunu bilir.
33 Siz her şeyden önce Tanrı’nın hükümranlığını
ve doğruluğunu arayın, bunların tümü sizlere verilecektir.
34 “Bu nedenle, yarın için kaygılanmayın. Çünkü
yarınki gün payına düşen kaygıyı taşıyacaktır. Her günün kötülüğü kendine
yeter.”
Başkasını
Yargılarken
BÖLÜM 7
1 “Yargılamayın ki yargılanmayasınız.
2 Çünkü hangi yargıyla yargılarsanız onunla
yargılanacaksınız. Hangi ölçüyle ölçerseniz aynı ölçü sizlere de uygulanacaktır.
3 Sen niçin kardeşinin gözündeki çöpü görür
de, kendi gözündeki merteği görmezlikten gelirsin?
4 Ya da kendi gözünde mertek dururken
kardeşine nasıl, ‘Bırak gözünden çöpü çıkarayım’ dersin?
5 Ey ikiyüzlü! Önce kendi gözünden merteği
çıkar, o vakit kardeşinin gözünden çöpü çıkarmak için açık seçik görürsün.
6 “Kutsal olanı ne köpeklere atın, ne de
incilerinizi domuzların önüne serin. Yoksa onları ayakları altında çiğnedikten
sonra geri dönüp sizi parçalarlar.”
Etkin Dua
7 “Dileyin, size verilecektir. Arayın,
bulacaksınız. Kapıyı çalın, size açılacaktır.
8 Çünkü her dileyen alır, arayan bulur,
çalana kapı açılır.
9 Aranızdan kim oğlu ekmek isteyince ona taş
verir?
10 Ya da balık isteyince ona yılan verir?
11 Kötü kişiler olan sizler çocuklarınıza nasıl
iyi armağanlar vermeyi biliyorsanız, göksel Babanız da kendisinden dileyenlere
çok daha iyi armağanlar verecektir.
12 “İnsanların size nasıl davranmalarını
istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın. Çünkü ruhsal yasanın da,
peygamberlerin de anlamı budur.”
Dar Kapı
13 “Dar kapıdan girin. Çünkü mahva götüren kapı
geniş, yol da kolaydır. Ondan girenler pek çoktur.
14 Oysa, yaşama götüren kapı dar, yol da
çilelidir. Onu bulanlar azdır.”
Ağaç ve
Ürünü
15 “Yalancı peygamberlerden sakının. Onlar size
koyun postu içinde yaklaşırlar, ama içten yırtıcı kurtlardır.
16 Onları yaşam ürünlerinden tanıyacaksınız.
Hiç dikenlerden üzüm, kengellerden incir toplarlar mı?
17 Her iyi ağaç sağlıklı ürün yetiştirir. Çürük
ağaç ise kötü ürün yetiştirir.
18 İyi ağaç kötü ürün yetiştiremediği gibi,
çürük ağaç da sağlıklı ürün yetiştiremez.
19 Sağlıklı ürün yetiştirmeyen her ağaç kesilip
ateşe atılır.
20 Demek ki, onları yaşam ürünlerinden
tanıyacaksınız.”
Göksel
Baba’nın İsteği
21 “Bana, ‘Ya Rab, ya Rab’ diyen herkes göklerin
hükümranlığına girmeyecektir. Ama göklerdeki Babam’ın isteğini uygulayan
girecektir.
22 O Gün[Mesih’in
gelip insanlığı yargılayacağı Gün]
niceleri bana, ‘Ya Rab, ya Rab’ diyecek, ‘Senin adına peygamberlik etmedik mi?
Adına cinleri kovmadık mı? Adına bir sürü güçlü iş yapmadık mı?’[Yeremya 14:14; 27:15]
23 İşte o zaman açıkça bildireceğim onlara:
‘Ben sizi hiç tanımadım. Benden ırağa gidin, yasayı hiçe sayanlar!’”[Mezmur
6:8]
Evini
Bilgece Kuran Anlayışlı Kişi
24 “Öyleyse, bu sözlerimi işitip uygulayan
herkes konutunu kaya üstüne kuran aklı başında insana benzer.
25 Yağmur boşandı, seller bastı, yeller esti, o
konuta saldırdı. Ama yıkılmadı. Çünkü temeli kaya üstüne atılmıştı.
26 Bu sözlerimi işitip de uygulamayan herkes
konutunu kum üstünde kuran aklı kıt adama benzer.
27 Yağmur boşandı, seller bastı, yeller esti. O
konuta saldırdı. Konut yıkıldı; hem de yıkımı korkunç oldu.”
İsa’nın
Yetkisi Topluluğu Şaşırtıyor
28 İsa bu sözleri sona erdirince tüm topluluk
O’nun öğrettiklerine şaşırıp kaldı.
29 Çünkü onlara kendi din yorumcuları gibi
değil, ama yetki sahibi olarak öğretiyordu.
BELİRTİLER ÇOĞALIYOR,
TANRI HÜKÜMRANLIĞI YAYILIYOR
İsa
Cüzamlıyı Paklıyor
BÖLÜM 8
1 İsa dağdan inince O’nu büyük topluluklar
izledi.
2 Bir cüzamlı yaklaşıp, “Ya Rab, istersen
beni pak kılabilirsin” diyerek O’nun ayaklarına kapandı.
3 İsa elini uzatıp ona dokundu, “İstiyorum,
pak kılınasın” dedi. O anda adam cüzamından paklandı.
4 İsa, “Dikkat et, kimseye bir şey
söylemeyesin” dedi. “Ama git kendini rahibe* göster, tanıklık için onlara
Musa’nın buyurduğu armağanı sun.”[Levililer
13:49; 14:2-32]
İsa Uşağı
Sağlığa Kavuşturuyor
5 İsa Kafernahum’a girince, bir yüzbaşı
yaklaşıp O’na yalvarmaya koyuldu:
6 “Ya Rab, uşağıma inme indi. Evde yatıyor,
dayanılmaz acı çekiyor.”
7 İsa, “Gelip onu sağlığa kavuşturacağım”
diye yanıtladı.
8 Yüzbaşı, “Ya Rab, çatımın altına girmene
bile değmem ben” dedi. “Ama bir tek söz söyle, uşağım iyi olur.
9 Çünkü ben de buyruk altında bulunan bir
insanım; buyruğuma bağlı askerler var. Birine git derim gider, öbürüne gel
derim gelir. Uşağıma, şu işi gör derim, görür.”
10 İsa bunu duyunca şaştı. Ardı sıra gelenlere,
“Doğrusu size derim ki, İsrail’de bile böylesi imanı olan birine rastlamadım”
dedi.
11 “İşte size bildiriyorum: ‘Doğudan ve
batıdan’ birçokları gelecek; İbrahim’le, İshak’la, Yakup’la birlikte göklerin
hükümranlığında şölene oturacaklar.[Yeşaya
49:12; 59:19; Malakya 1:11; Mezmur 107:3]
12 Hükümranlığın gerçek çocukları ise
dışarıdaki karanlığa atılacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.”
13 İsa yüzbaşıya döndü, “Git, iman ettiğin gibi
olsun!” dedi. Uşak o anda iyileşti.
İsa Birçok
Hastayı İyileştiriyor
14 İsa, Petros’un evine gittiğinde onun
kaynanasını ateşler içinde yatağa düşmüş buldu.
15 Eline dokununca kadının ateşi düştü ve ayağa
kalkıp O’na hizmet etti.
16 Akşam olunca, cine tutulmuş birçok kişiyi
O’na getirdiler. Bir tek buyrukla kötü ruhları kovdu, hastaların tümünü sağlığa
kavuşturdu.
17 Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla bildirilen
şu söz yerine gelsin diye oldu: “Hastalıklarımızı O taşıdı, Rahatsızlıklarımızı
O yüklendi.”[Yeşaya 53:4]
Göksel
Çağrının Önceliği
18 İsa çevresinde yoğun bir topluluk görünce,
Galile Denizi’nin karşı kıyısına geçilmesini buyurdu. Bir dinsel yorumcu O’na
yaklaşıp, “Öğretmen!” dedi. “Nereye gidersen ardın sıra geleceğim.”
20 İsa onu yanıtladı: “Tilkilerin inleri var,
gökyüzünde uçan kuşların da yuvaları.. Ama İnsanoğlu’nun*[İsa kendisine İnsanoğlu der] başını yaslayacak bir yeri
yoktur.”
21 Öğrencilerden başka biri, “Ya Rab!” dedi.
“Bana izin ver, önce gidip babamı gömeyim.”
22 İsa, “Sen ardım sıra gel” dedi. “Ve bırak
ölüler kendi ölülerini gömsün.”
İsa
Fırtınayı Durduruyor
23 İsa tekneye binince öğrencileri de ardı sıra
bindiler.
24 Bir anda denizde ortalığı allak bullak eden
bir fırtına koptu. Öyle ki, tekne dalgalarla kaplandı. İsa uyuyordu.
25 Yanına varıp, “Ya Rab kurtar, mahvoluyoruz!”
diyerek O’nu uyandırdılar.
26 İsa, “Niçin korkuyorsunuz, ey kıt
inanlılar?” dedi. Sonra ayağa kalktı. Rüzgârları da denizi de payladı; ortalık
sütliman oldu.
27 Adamlar şaşkına döndü. “Bu nasıl biridir ki,
rüzgârlar da deniz de buyruğuna uyuyor?” diyorlardı.
İsa
Yetkiyle Cinleri Kovuyor
28 İsa denizin karşı kıyısına, Gadariniler’in[Gadara:
Ürdün Irmağı’nın doğusunda, sözü edilen On Kent’ten biri. bkz. 4:25] ülkesine
vardığında mezarlar arasından koşup gelen cine tutulmuş iki adam kendisini
karşıladı. Aşırı oranda kudurgan olduklarından hiç kimse o yoldan geçemiyordu.
29 “Ya Tanrı Oğlu, bizden ne istiyorsun?” diye
bağırdılar. “Bize vaktinden önce işkence çektirmeye mi geldin buraya?”
30 Kendilerinden epey ırakta yoğun bir domuz
sürüsü otlamaktaydı.
31 Cinler İsa’ya, “Eğer bizi çıkaracaksan domuz
sürüsüne gönder” diye yalvardılar.
32 O da, “Gidin” dedi. Cinler çıkıp domuzlara
girdiler. Birden tüm sürü uçurumdan aşağı denize saldırıp sularda boğuldu.
33 Güdücüler çil yavrusu gibi dağıldı. Kente
vararak bütün olguları, cine tutulmuşlarla ilgili olayları enikonu anlattılar.
34 Bunun üzerine tüm kent İsa’yı karşılamaya
çıktı. O’nu görünce bölgelerinden ayrılması için kendisine yalvardılar.
İsa
Günahları Bağışlıyor, İnmeliyi İyileştiriyor
BÖLÜM 9
1 İsa bir tekneye binip Galile Denizi’nin
karşı kıyısına geçti, kendi kentine ulaştı.
2 Yatakta yatan bir inmeliyi O’na
getirdiler. İsa onların imanını görünce inmeliye, “Yüreklen, oğul!” dedi.
“Günahların sana bağışlandı.”
3 O anda dinsel yorumculardan bazıları
aralarında, “Bu adam sövüyor!” diye mırıldandılar.
4 İsa onların ne düşündüklerini bilerek,
“Yüreklerinizde neden kötü düşüncelere yer veriyorsunuz?” dedi.
5 “Hangisi daha kolaydır? ‘Günahların sana
bağışlandı’ demek mi, yoksa ‘Kalk yürü’ demek mi?
6 Öyleyse, İnsanoğlu’nun[İsa] yeryüzünde günahları bağışlamaya yetkili olduğunu
bilmeniz gerekiyor.” Ardından İsa inmeliye döndü, “Kalk, yatağını al ve evine
git” dedi.
7 Adam kalkıp evine gitti.
8 Topluluk olayı görünce korkuya kapıldı.
İnsanlara böylesi yetki veren Tanrı’yı yücelttiler.*
Matta’ya
Yöneltilen Çağrı
9 İsa bir yoldan geçerken, Matta adında
birinin gümrük yerinde oturduğunu gördü. Ona, “Ardım sıra gel” dedi. O da
kalkıp İsa’nın ardı sıra gitti.
10 İsa, Matta’nın evinde sofrada oturmuşken,
gümrük vergisi toplayanlarla günahlılardan oluşan büyük bir topluluk gelip
O’nunla ve öğrencileriyle birlikte sofraya oturdu.
11 Bunu gören Ferisiler İsa’nın öğrencilerine
sordu: “Öğretmeniniz niçin gümrük vergisi toplayanlarla, günahlılarla birlikte
yemek yiyor?”
12 İsa bunu duyunca onlara, “Sağlamlara değil,
hastalara doktor gerekir” dedi.
13 “Gidin de şunun anlamını öğrenin: ‘Ben
kurban değil, acıma isterim.’ Çünkü doğru kişileri değil, günahlıları çağırmaya
geldim.”[Hoşea 6:6; I.Samuel 15:22]
Oruç Sorunu
Aydınlatılıyor
14 Bunun üzerine Yahya’nın öğrencileri İsa’ya
yaklaşıp sordular: “Niçin Ferisiler’le bizler oruç tutuyoruz da öğrencilerin
oruç tutmuyor?”
15 İsa onları yanıtladı: “Güvey* kendileriyle
birlikteyken yakınları yas tutar mı? Ama güveyin onlardan alınacağı günler
gelecek, o zaman oruç tutacaklar.
16 “Hiç kimse eski bir giysiye yeni bir kumaş
parçası yamamaz. Çünkü yama giysiyi yırtıp parçalar ve daha beter bir yırtık
oluşur.
17 Ne de yeni şarabı eski tulumlara koyarlar.
Bunu yaparlarsa tulumlar yırtılır, hem şarap telef olur hem de tulumlar
parçalanır. Bunun yerine yeni şarabı yeni tulumlara koyarlar. Böylece her ikisi
de korunmuş olur.”
İmanla
Sağlık Bulan Kadın, Ölümden Diriltilen Kız
18 İsa çevresindekilere bunları açıklarken,
sinagog başkanlarından biri O’na yaklaşıp ayaklarına kapandı. “Kızım şimdi
öldü” diyerek yakındı, “Ama sen gel, elini onun üstüne koy, yaşayacaktır.”
19 İsa kalkıp öğrencileriyle birlikte onun ardı
sıra gitti.
20 Bu arada, on iki yıldan beri bedeninden kan
akan bir kadın geriden yaklaşıp O’nun giysisinin saçak püskülüne eliyle değdi.
21 Çünkü yüreğinden, “Salt giysisine değsem
hastalığımdan kurtulacağım” diyordu.
22 İsa geri dönüp onu görünce, “Yüreklen kızım”
dedi. “İmanın seni kurtardı.” O anda kadın hastalığından kurtuldu.
23 İsa sinagog başkanının evine varıp ney
çalanlarla gürültücü topluluğu görünce,
24 “Çekilin!” dedi. “Çünkü kız ölmedi, uyuyor.”
Ona alaylı alaylı güldüler.
25 Topluluk dışarı çıkarılınca İsa içeri girdi.
Kızı elinden tuttu, kız ayağa kalktı.
26 Bu haber tüm bölgeye yayıldı.
Gözü
Görmeyenlerin Dileği, İsa’nın Yeteneği
27 İsa oradan geçerken, gözleri görmeyen iki
kişi ardı sıra gelerek, “Bize acı, ya Davut Oğlu!” diye bağırdı.
28 İsa eve varınca gözü görmeyen adamlar O’nun
yanına geldi. İsa onlara bir soru sordu: “Bunu yapma gücünde olduğuma inanıyor
musunuz?” Adamlar, “Evet, ya Rab” diye yanıtladı.
29 Bunun üzerine İsa onların gözlerine dokundu.
“İmanınız uyarınca sizlere sağlansın” dedi.
30 Adamların gözleri açıldı. İsa onları sıkı
sıkı uyararak, “Dikkat edin, bunu kimse bilmesin”* dedi.
31 Ama onlar dışarı koşup tüm bölgede O’nun
ününü yaymaya koyuldular.
Dostu
Düşmanı Şaşırtan Güç
32 Onlar ayrılınca, cine tutulmuş bir dilsizi
İsa’ya getirdiler.
33 Cin dışarı çıkarılınca dilsiz konuştu.
Topluluk şaşkın şaşkın, “İsrail’de böylesi hiç görülmemiştir” diyordu.
34 Ne var ki Ferisiler, “Cinlerin başkanı
aracılığıyla cinleri çıkarıyor” diyorlardı.
Toplumun
Bunalımı Karşısında Duyulan Acı
35 İsa tüm kentleri ve kasabaları dolaşarak
onların sinagoglarında öğretiyor, hükümranlığın Sevinç Getirici Haberi’ni
yayıyor, her tür hastalığı ve zayıflığı sağlığa dönüştürüyordu.
36 Toplulukları görünce onlara karşı yüreği
acıyla doldu. Çünkü ‘çobanı olmayan koyunlar gibi’ üzgün ve dağınıktılar.[Çölde Sayım 27:17; Hezekiel 34:5]
37 O zaman öğrencilerine, “Biçilecek ürün bol,
ama işçiler az” dedi.
38 “Bu nedenle, ürünlerin Rab’bine dua edin,
ürününün biçilmesi için işçiler göndersin.”
On İki
Öğrencinin Seçilmesi
BÖLÜM 10
1 İsa on iki öğrencisini yanına çağırıp
onlara kötü ruhlar üzerinde yetki verdi; kötü ruhları çıkarsınlar, her tür
hastalığı ve her çeşit zayıflığı sağlığa dönüştürsünler diye..
2 On iki habercinin[bkz. 5:1] adları şunlardır: Birincisi Petros diye de
bilinen Simon. Onun kardeşi Andreas. Zebedi’nin oğlu Yakup’la kardeşi Yuhanna.
3 Filippos ve Bartolomeos. Tomas ve gümrük
vergisi toplayan Matta. Alfeos’un oğlu Yakup’la Taddeos.
4 Partizan* Simon ve İsa’yı ele veren Yahuda
İşkariyot.
On İkiler
Göreve Gönderiliyor
5 İsa on iki kişiyi şu sözlerle gönderdi:
“Tanrısızlara gitmeyin, Samiriyeliler’in[Samiriyeliler
için bkz. Luka 9:52; 10:33; 17:16; Yuhanna 4:9,39,40; 8:48; Habercilerin İşleri
8:25] kentlerine de uğramayın.
6 İsrail halkının yitik koyunlarına gidin.
7 Yolda giderken, ‘Göklerin hükümranlığı
yakındır’ diyerek Söz’ü yayın.
8 Hastaları sağlığa kavuşturun, ölüleri
diriltin, cüzamlıları pak kılın, cinleri çıkarın. Karşılık vermeden aldınız,
karşılık almadan verin.
9 Kuşaklarınızın altına ne altın, ne gümüş,
ne de bakır para saklayın.
10 Yolculuk için ne torba, ne iki kat giysi, ne
ayakkabı, ne de sopa alın. Çünkü emekçi yiyeceğini hak eder.
11 “Herhangi bir kent ya da kasabaya
girdiğinizde, kimin saygıdeğer olduğunu sorun ve ayrılıncaya dek o yerde kalın.
12 Eve girerken oraya esenlik dileyin.
13 “Eğer o ev saygıdeğer ise esenliğiniz
üzerine insin; saygıdeğer değilse, esenliğiniz sizlere geri dönsün.
14 Her kim sizleri kabul etmez ve sözlerinize
kulak asmazsa, o evden ya da kentten çıkarken ayaklarınızın altındaki tozu
silkin.
15 Doğrusu size derim ki, yargı gününde
Sodom’la Gomorra*[bkz. Yaratılış 19.
bölüm] bölgesinin durumu o kentinkinden daha elverişli olacaktır.”
Gelecek
Saldırılar
16 “İşte sizi koyunlar gibi kurtların arasına
gönderiyorum. Bu nedenle, yılan gibi açıkgöz, güvercin gibi aldatmasız olun.
17 İnsanlardan sakının. Çünkü sizi kurullara
teslim edecekler ve sinagoglarında kamçılayacaklar.
18 Bana bağlılığınız nedeniyle valilerin,
kralların önüne sürükleneceksiniz. Onlara ve tanrısızlara tanıklık edesiniz
diye..
19 “Sizleri tutukladıklarında, nasıl ya da ne
söyleyeceğiz diye kaygılanmayın. Çünkü ne konuşacağınız o saatte sizlere
açıklanacaktır.
20 Çünkü konuşan siz değilsiniz, içinizde
konuşan Babanız’ın Ruhu’dur.
21 “Kardeş kardeşi, baba çocuğu ölümüne ele
verecek; ‘çocuklar ana babaya karşı ayaklanıp’ onları öldürtecek.[Mika 7:6]
22 Adıma bağlılık yüzünden herkesin hıncına
uğrayacaksınız. Ama sonuna dek sabreden kurtulacaktır.
23 “Size bir kentte saldırırlarsa ötekine
kaçın. Doğrusu size derim ki, İnsanoğlu’nun gelişine dek İsrail kentlerinde
işiniz sona ermeyecektir.
24 Öğrenci öğretmeninden üstün değildir. Ne de
uşak efendisinden üstündür.
25 Öğrencinin öğretmeni, uşağın da efendisi
gibi olması uygundur. Evin sahibine Beelzebul[Şeytanın bir adı. Kötü ruhlara başkanlık eden.] adını
yakıştırdılarsa, ev halkını ne denli aşırı dille aşağılayacaklar!”
Asıl
Korkulacak Yetki
26 “Onlardan korkmayın. Çünkü açığa
çıkarılmayacak üstü kapalı bir olgu yoktur. Ne de öğrenilmeyecek gizli kapaklı
bir konu vardır.
27 Sizlere karanlıkta söylediklerimi aydınlıkta
bildirin, kulağınıza fısıldananı damlardan yayın.
28 Bedeni öldürebilen, ama canı
öldüremeyenlerden korkmayın. Tam tersine canı da bedeni de cehennemde
mahvedebilenden korkun.
29 “İki serçe bir kuruşa satılmaz mı? Öyleyken
bir teki bile Babanız’ın bilgisi olmadan yere düşmez.
30 Size gelince, başınızdaki saçlar bile
sayılıdır.
31 Onun için, korkmayın. Bir sürü serçeden
üstün değer taşıyorsunuz.”
Mesih’i
İnsanlar Önünde Kabul Eden ve Yadsıyan
32 “Bu durumda, her kim beni insanların önünde
açıkça kabul ederse, ben de onu göklerdeki Babam’ın önünde açıkça kabul
edeceğim.
33 Ama her kim beni insanların önünde yadsırsa,
ben de onu göklerdeki Babam’ın önünde yadsıyacağım.”
Mesih Nasıl
Değerlendirilir?
34 “Yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi
sanmayın. Barış değil, kılıç getirmeye geldim.
35 Çünkü ben ‘oğulla babasının, kızla anasının,
gelinle kaynanasının’ arasını açmaya geldim.
[Mika 7:6]
36 ‘İnsanın düşmanları öz ev halkı olacaktır.’*
37 “Babayı ya da anayı benden çok seven bana
yaraşıklı olamaz. Oğulu ya da kızı benden çok seven bana yaraşıklı değildir.
38 Haçını alıp* ardım sıra gelmeyen de bana
yaraşıklı değildir.
39 Canını bulan onu yitirecektir. Ama bana
bağlılığı yüzünden canını yitiren onu bulacaktır.”*
Mesih’e
Hizmet Edeni İyi Karşılayanın Ödülü
40 “Sizleri kabul eden beni kabul eder. Beni
kabul eden de beni göndereni kabul eder.
41 Bir peygamberi peygamber olduğu için kabul
eden, peygambere yaraşan karşılığı alacaktır. Doğru kişiyi doğru kişi olduğu
için kabul eden, doğru kişiye yaraşan karşılığı alacaktır.
42 Her kim bu küçüklerden birine öğrencimdir
diye bir bardak soğuk su içirirse, doğrusu size derim ki karşılığını hiç
yitirmeyecektir.”
Yahya’nın
Gönderdiği Ulaklar
BÖLÜM 11
1 İsa on iki öğrencisine buyruk vermeyi sona
erdirince onların kentlerinde öğretmek ve Söz’ü yaymak için oradan ayrıldı.
2 Cezaevinde yatmakta olan Yahya, Mesih’in
yaptığı işleri duyarak öğrencilerini O’na gönderdi
3 ve öğrencileri aracılığıyla O’na sordu:
“Gelecek olan sen misin, yoksa başka birisini mi gözlemeliyiz?”
4 İsa onları yanıtladı: “Gidin
işittiklerinizi gördüklerinizi Yahya’ya bildirin.
5 ‘Gözü görmezler görüyor’, kötürümler
yürüyor, cüzamlılar pak kılınıyor, sağırlar duyuyor, ölüler diriliyor ve
‘yoksullar Sevinç Getirici Haber’i duyuyor.’[Yeşaya
35:5,6; 61:1]
6 Benimle ilgili konularda kösteklenmeyen
mutludur.”
7 Onlar gidince İsa topluluğa Yahya’ya
ilişkin açıklamaya koyuldu: “Ne görmek için çöle çıktınız? Rüzgârın etkisiyle
sallanan bir kamış mı?
8 Yok bu değilse, ne görmeye çıktınız?
Yumuşak giysilere bürünmüş bir adam mı? Bakın, yumuşak giysilere bürünenler
kral saraylarında bulunur.
9 Öyleyse ne görmeye çıktınız? Bir peygamber
mi? Evet, size derim ki peygamberden de üstün olanı gördünüz.
10 Kendisi için bildirilendir o: “‘İşte,
önünden habercimi gönderiyorum. Senin önünde yolunu hazırlayacak.’[Malakya 3:1]
11 “Doğrusu size derim ki, kadınlardan doğanlar
arasında Vaftizci Yahya’dan üstün olanı çıkmamıştır. Ama göklerin
hükümranlığında en küçük olan ondan üstündür.
12 Vaftizci Yahya’nın günlerinden bu yana,
göklerin hükümranlığı zorlanıyor ve zorlu olanlar onu ele geçiriyor.
13 Çünkü tüm peygamberler ve ruhsal yasa,
Yahya’ya dek peygamberlik etti.*
14 Eğer kabul etmek isterseniz, gelmesi
beklenen İlyas odur.*
15 Kulağı olan işitsin.
16 “Bu kuşağı neye benzeteyim? Çarşı yerlerinde
oturup birbirine bağrışan çocuklara benzerler:
17 -Biz size kaval çaldık; ama siz kalkıp
oynamadınız! -Biz de ağıt çektik; ama siz dövünmediniz!
18 “Çünkü Yahya geldi; ne yiyor ne içiyor.
‘Onda cin var’ diyorlar.
19 İnsanoğlu geldi; yiyor da içiyor da. ‘Bak
bak, obur ve şaraba düşkün biri!’ diyorlar, ‘Gümrük vergisi toplayanların,
günahlıların dostu.’ Ama bilgelik kendi eylemlerince doğrulandı.”
Sunuyu Geri
Çeviren Kentler
20 O zaman İsa güçlü işlerinden birçoğunu
yapmış olduğu kentleri kınamaya başladı. Çünkü günahlarından dönmediler:
21 “Vay sana, ey Horazin! Vay sana, ey
Beytsayda! Çünkü sizlerde yapılan güçlü işler Sur’da ve Sayda’da yapılmış
olsaydı, çoktan çul kuşanıp külde oturarak günahlarından dönerlerdi.
22 Ama size derim ki, yargı gününde Sur’un ve
Sayda’nın durumu sizinkinden daha elverişli olacak.
23 Ya sen, ey Kafernahum! ‘Göğe dek mi
yüceltileceksin? Hayır, ölüler ülkesine* indirileceksin.’ Çünkü sende yapılan
güçlü işler Sodom bölgesinde yapılmış olsaydı, bugüne dek yerinde kalırdı o.[Yeşaya 14:13,15]
24 Ama size derim ki, yargı gününde Sodom
bölgesinin durumu seninkinden daha elverişli olacak.[bkz. 10:15]”
Esenliğe
Çağrılan Yorgunlar ve Yüklüler
25 O zaman İsa, “Şükürler sana, ey Baba!” diye
konuştu. “Göğün ve yerin Rab’bi. Çünkü bunları bilginlerden ve akıllılardan
gizledin, ağzı süt kokanlara açıkladın.
26 Evet Baba! Çünkü senin katında kıvanç veren
uygulama buydu.
27 Her şey bana Babam tarafından verildi.
Oğul’u Baba’dan başka kimse bilmez. Baba’yı da Oğul’dan başkası bilmez. Bir de,
Oğul’un kendisine Baba’yı açıklamak istediği kişi Baba’yı bilir.
28 “Ey bütün yorulanlar ve yük altında
yıprananlar! Bana gelin. Sizleri dinlendiririm.
29 Boyunduruğumu takının, benden öğrenin. Çünkü
ben yumuşak huylu ve engin yürekliyim. Böylece, ‘canlarınıza dinlenme
bulacaksınız.’[Yeremya 6:16]
30 Çünkü boyunduruğum kolaylıkla taşınır, yüküm
de ağırlık vermez.”
Tanrısal
Saygı mı, Töresel Alışkı mı?
BÖLÜM 12
1 O dönemde bir Şabat günü* İsa buğday
tarlalarından geçiyordu. Öğrencileri acıktıklarından, buğday başaklarını
kopararak taneleri yemeye koyuldular.
2 Bunu gören Ferisiler, “Bak” dediler,
“Öğrencilerin Şabat günü yasal olmayanı yapıyor.”
3 İsa onlara, “Davut’un ve yanındakilerin
acıkınca ne yaptıklarını okumadınız mı?” dedi.
4 “Nasıl Tanrı evine girip ‘kutsal sunu
ekmeklerini’ hep birlikte yediklerini. Oysa o ekmekten yemeye ne Davut’un
yetkisi vardı, ne de yanındakilerin. Bu yetki salt rahiplerin değil miydi?[Levililer 24:9 12:7 Hoşea 6:6;
I.Samuel 15:22 12:17 Yeşaya 42:1-4,9; 41:9]
5 Ayrıca ruhsal yasada okumadınız mı? Şabat
günü rahipler tapınakta Şabat’a ilişkin yasayı bozarlar da suçlu sayılmazlar.*
6 “Size derim ki, tapınaktan daha üstün olan
buradadır.
7 ‘Ben kurban değil, acıma isterim’
deyişinin ne anlam taşıdığını bilmiş olsaydınız, suçsuzları suçlu
çıkarmazdınız.
8 Çünkü İnsanoğlu Şabat gününün Rabbi’dir.”
İsa’nın
Saptadığı ve Duyurduğu Kural
9 Oradan ayrılıp onların sinagoguna gitti.
10 İşte, orada eli kupkuru kesilmiş bir adam
bulunuyordu. İsa’yı suçlu çıkarmayı kovalayarak O’na bir soru sordular: “Şabat
günü birini sağlığa kavuşturmak yasal mıdır?”
11 İsa yanıtladı: “İçinizden hanginizin bir
koyunu olup da Şabat günü çukura yuvarlanınca elini uzatıp onu çıkarmaz?
12 İnsan koyundan ne denli değerlidir! Demek
ki, Şabat günü iyilik yapmak da yasaldır.”
13 Sonra adama, “Elini uzat” dedi. O da uzattı.
El öbürü gibi sapasağlam oldu.
14 Ferisiler dışarı çıkıp İsa’yı ortadan
kaldırmak için birbirleriyle danıştılar.
Tanrı’ca Beğenilen
Hizmet
15 İsa bunu bildiğinden oradan ayrıldı. Büyük
bir insan topluluğu da ardı sıra gitti. İsa hepsini sağlığa kavuşturdu.
16 Öte yandan kim olduğunu açıklamasınlar diye
onları öğütledi.
17 Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla söylenen
söz yerine gelsin diye oldu:
18 “İşte seçtiğim uşağım, Sevdiğim, canımın
kendisinden hoşnut olduğu.. Ruhumu O’nun üzerine koyacağım Ve O uluslara
yargıyı bildirecek.
19 Ne çekişecek, ne bağıracak, Ne de sesini
sokaklarda duyan olacak.
20 Ezilmiş bir kamışı bile kırmayacak O. Tüten
fitili de söndürmeyecek; Yargıyı yengiye dönüştürünceye dek..
21 Uluslar O’nun adına umut bağlayacak.”*
Tanrı’nın
Ruhu Aracılığıyla Cinleri Çıkarıyor
22 O sırada İsa’ya cine tutulmuş birini
getirdiler. Hem gözü görmüyor, hem de kulağı duymuyordu. İsa onu sağlığa
kavuşturdu. Öyle ki, kulağı duymayan adam hem konuştu hem de gördü.
23 Tüm topluluk şaşkın şaşkın, “Yoksa bu
Davut’un Oğlu mu?” diye soruyordu.
24 Ne var ki, Ferisiler bunu duyduklarında, “Bu
adam kendiliğinden cinleri çıkarmıyor” dediler. “Olsa olsa, cinlerin başkanı
Beelzebul aracılığıyla onları çıkarıyordur.”
25 İsa ne düşündüklerini bildiğinden onlara,
“Kendi içinde ikiye bölünen her krallık yıkılır” dedi. “Kendi içinde ikiye
bölünen bir kent ya da ev ayakta duramaz.
26 Ve eğer şeytan şeytanı dışarı atıyorsa,
kendi içinde ikiye bölünmüş duruma düşer. Onun krallığı bundan böyle nasıl
ayakta durabilir?
27 Eğer ben Beelzebul aracılığıyla cinleri
çıkarıyorsam, oğullarınız kimin aracılığıyla çıkarıyorlar? Bu yüzden onlar
sizin yargıçlarınız olacak.
28 Ama Tanrı’nın Ruhu’yla cinleri çıkarıyorsam
demek ki, Tanrı hükümranlığı sizlere gelmiştir.
29 “Biri güçlü bir adamın evine girip onun
malını nasıl elinden alabilir? İlkin güçlü kişiyi bağlayıp sonra evini yağma
etmesi doğal değil midir?
30 “Benimle birlikte olmayan bana karşıdır ve
benimle birlikte devşirmeyen dağıtır.
31 Bu nedenle size diyorum ki, her tür günah ve
sövgü insanlara bağışlanacaktır. Ama Ruh’a karşı sövgü bağışlanmayacaktır.
32 Her kim İnsanoğlu’na karşı bir söz söylerse,
bağışlanacaktır. Ama her kim Kutsal Ruh’a karşı bir söz söylerse
bağışlanmayacaktır. Ne şimdiki ne de gelecek çağda.”
Yürekten
Kaynaklanan Sözler
33 “Ya ağacı sağlıklı yetiştirirsiniz, ürünü de
sağlıklı olur; ya da ağacı çürük yetiştirirsiniz, ürünü de çürük olur. Çünkü
ağaç ürünüyle tanınır.
34 Engerekler soyu! Kendiniz kötü kişilerken
iyi sözler söyleyebilir misiniz? Çünkü ağız yüreğin taşmasından söz söyler.
35 İyi insan içindeki iyi gömüden iyi olanları
çıkarır. Kötü insan da içindeki kötü gömüden kötü olanları çıkarır.
36 “Size diyorum ki, insanlar söyledikleri her
boş söz için yargı gününde hesap verecekler.
37 Öyle ki, sözlerin doğrultusunda suçsuz ve
yine sözlerin doğrultusunda suçlu çıkarılacaksın.”
Belirti
Meraklıları
38 Bunun üzerine dinsel yorumculardan ve
Ferisiler’den bazıları, “Öğretmen!” dedi. “Elinden bir belirti görmek
istiyoruz.”
39 İsa şu karşılığı verdi: “Kötü ve tanrısaymaz
bir kuşak belirti arar durur. Ama ona Yunus peygamberin belirtisinden başka bir
belirti verilmeyecektir.
40 Çünkü ‘Yunus o koca balığın karnında nasıl
üç gün üç gece kaldıysa,’ İnsanoğlu da yerin bağrında üç gün üç gece
kalacaktır.[Yunus 2:1,2]
41 Nineveliler yargı günü bu kuşakla bir arada
dikilecek ve onu suçlu çıkaracaklar. Çünkü onlar Yunus’un sözü yayması üzerine
günahtan döndüler. İşte, Yunus’tan üstün olan burada.
42 Güney’in kraliçesi[Şeba kraliçesi: bkz. I.Krallar 10:1-10.] yargı günü bu
kuşakla bir arada dikilecek ve onu suçlu çıkaracak. Çünkü Süleyman’ın
bilgeliğini duymak için dünyanın taa öbür ucundan kalkıp geldi. İşte,
Süleyman’dan üstün olan burada.”
Kirli Ruh
Geri Gelince
43 “Kirli ruh insandan ayrılınca, rahatlık
bulmak için kurak yerlerde dolaşır; ama aradığını bulamaz.
44 Bunun üzerine, ‘Ayrıldığım konutuma
döneceğim’ der. Sonra gelir, onu boş bulur: Temizlenmiş, düzeltilmiş durumda.
45 O zaman sağa sola koşup kendinden daha
berbat başka yedi ruh toplayıp getirir; hep birlikte içeriye dalarak o yerde
otururlar. Bu kişinin sonraki durumu öncekinden beter olur. Bu bozuk kuşağa da
tıpkı böyle olacak.”
İsa’nın
Annesiyle Kardeşleri
46 İsa toplulukla konuşmaktayken annesiyle
kardeşleri dışarıda bekliyor, kendisiyle görüşmek istiyorlardı.
47 [Birisi O’na haber verdi: “Bak, annenle
kardeşlerin dışarıda bekliyor, seninle görüşmek istiyorlar.”]
48 İsa, “Annem kimdir, kardeşlerim kimdir?”
diyerek konuştu.
49 Sonra elini öğrencilerine doğru uzatarak
sözünü sürdürdü: “İşte annemle kardeşlerim.
50 Çünkü göklerdeki Babam’ın isteğini kim
uygularsa kardeşim, kız kardeşim, annem odur.”
Ekinci
Simgesi
BÖLÜM 13
1 Aynı gün İsa evden çıkıp deniz kıyısında
oturdu.
2 Ama çok büyük bir topluluk çevresini
sarınca, O’nun bir kayığa geçip oturması gerekli oldu. Tüm topluluk ise kıyıda
duruyordu.
3 İsa simgesel öykülerle onlara birçok
konuyu anlatarak, “Bir ekinci tohum ekmeye çıktı” dedi.
4 “O ekerken tohumların kimi yolun kenarına
düştü, kuşlar inip onları yedi.
5 Başka tohumlar ise kayalıklara düştü.
Orada bol toprak olmadığından hemen filizlendi. Çünkü toprağın derinliği yoktu.
6 Güneş doğunca kavruldu, kökten yoksun
olduğundan kuruyup gitti.
7 Başkaları dikenlerin arasına düştü,
dikenler gelişip onları boğdu.
8 Başkalarıysa verimli toprağa düştü ve ürün
getirdi; kimisi yüz, kimisi altmış, kimisi otuz kat oldu.
9 “Kulağı olan işitsin.”
Simgelerden
Çıkan Anlam
10 Öğrenciler İsa’ya yaklaşıp, “Niçin onlara
simgesel öykülerle konuşuyorsun?” diye sordular.
11 İsa yanıtladı: “Göklerin hükümranlığına
ilişkin gizleri bilebilmek sizlere sağlanmıştır, ama onlara sağlanmamıştır.
12 Çünkü az malı olana daha da çok verilecek,
hem de artırılacak; ama bir şeyi olmayandan elinde bulunan bile kendisinden
alınacak.
13 Bu nedenle onlara simgesel öyküler
kullanarak konuşuyorum. Çünkü görürken görmüyorlar, işitirken işitmiyorlar ne
de anlıyorlar.
14 Böylece, Yeşaya’nın peygamberliği
kendilerinde bütünleniyor: “‘Ha bire dinleyeceksiniz ama anlamayacaksınız. Ardı
ardına göreceksiniz ama kavramayacaksınız.[Yeşaya
6:9,10; 63:17]
15 Çünkü bu halkın yüreği yağ bağladı,
Kulakları iyi duymaz oldu. Gözlerini yumdular. Gözleriyle görmesinler,
Kulaklarıyla duymasınlar, Yürekleriyle anlamasınlar diye; Dönmesinler de ben
kendilerini iyi etmeyeyim diye.’
16 “Ama ne mutlu sizin gözlerinize, çünkü
görüyorlar. Ve kulaklarınıza çünkü işitiyorlar.
17 Doğrusu size derim ki, nice peygamberler ve
doğru kişiler sizin gördüklerinizi görmeyi özlediler ama görmediler.
İşittiklerinizi işitmeyi özlediler ama işitmediler.”
Ekinci
Simgesinin Anlamı
18 “Şimdi ekinciye ilişkin simgesel öyküyü
dinleyin:
19 Hükümranlık Sözü’nü işitip de anlamayana
kötü olan[bkz. 5:37]
gelir, onun yüreğinde ekili olanı kapar. Yol kenarına ekilen tohum işte budur.
20 Kayalıklara ekilene gelince, Söz’ü işitir
işitmez hemen sevinçle ona sarılandır bu.
21 Ama kökü olmadığından gelmesiyle geçip
gitmesi bir olur. Kutsal Söz konusunda acı ya da saldırıyla karşılaşınca hemen
kösteklenir.
22 “Dikenler arasına ekilene gelince, sözü
işitendir bu. Ne var ki, dünya kaygısı ve zenginliğin aldatıcılığı sözü boğar;
öyle ki, söz verimsiz kalır.
23 Verimli toprağa ekilene gelince, sözü hem
duyan hem de anlayandır o. Ürün veren de budur. Belirli durumlarda yüz kat,
bazı durumlarda altmış kat, başka durumlardaysa otuz kat..”
Delice
Simgesi
24 İsa onlara başka bir simgesel öykü anlattı:
“Göklerin hükümranlığı tarlasına tohum eken bir adama benzetilebilir.
25 Gece vakti herkes uyumaktayken düşman geldi,
buğdaylar arasına delice ekti ve sıvışıp gitti.
26 Uzun sürgünler büyüyüp ürün verince
deliceler de arada sırıttı.
27 “Çiftlik sahibinin uşakları gelip, ‘Efendi’
dediler. ‘Tarlana iyi tohum ekmedin mi sen? Bu deliceler de nereden türedi?’
28 Adam, ‘Bu işi yapan bir düşmandır’ diye
yanıtladı. Uşaklar da kendisine bir öneride bulundular: ‘İster misin, gidip
onları toplayalım?’
29 Ama o, ‘Sakın’ dedi. ‘Ola ki, deliceleri
toplayalım derken onlarla birlikte buğdayı da kökünden sökesiniz.
30 Bırakın, biçim vaktine dek bir arada
büyüsünler. Biçim vakti biçicilere buyruk vereceğim. İlkin deliceleri toplayın;
yakmak için demet yapıp bağlayın, buğdayı da ambarıma koyun diyeceğim.’”
Göklerin
Hükümranlığı Neye Benzer?
31 Onlara yine başka bir simgesel öykü anlattı:
“Göklerin hükümranlığı bir hardal tohumuna benzer. Adamın biri onu alıp
tarlasına eker.
32 Tüm tohumların en küçüğü olmasına karşın,
gelişince bitkilerin en büyüğü olur. Ağaçlaşır. Öyle ki, ‘göğün kuşları’ gelip
‘dallarına tünerler.’”[Hezekiel
17:23; 31:6; Mezmur 104:12]
Mayaya
İlişkin Simge
33 Onlara başka bir simgesel öykü anlattı:
“Göklerin hükümranlığı maya gibidir. Bir kadın onu alıp üç ölçek unun içine
koydu; böylece tüm hamur mayalandı.”
Topluluğa
Simgelerle Öğretiliyor
34 Bunların tümünü İsa simgesel öyküler
kullanarak topluluğa anlattı. Simgesel öykü kullanmadan onlara bir şey
anlatmadı.
35 Bu, peygamber aracılığıyla konuşulan şu söz
yerine gelsin diye oldu: “Ağzımı simgeler kullanarak açacağım. Dünyanın
kuruluşundan bu yana kapalı kalmış gerçekleri konuşacağım.”[Mezmur 78:2]
Delice
Simgesinin Anlamı
36 İsa toplulukları saldıktan sonra eve gitti.
Öğrencileri yaklaşıp, “Tarlada büyüyen deliceler simgesi konusunda bizi
aydınlat” dediler.
37 O da yanıtladı: “İyi tohumu eken İnsanoğlu’dur.
38 Tarla dünyadır. İyi tohum hükümranlığın
oğullarıdır. Deliceler de kötü olanın oğullarıdır.
39 Bunları eken düşmana gelince, o iblistir.
Biçim günü çağın sonudur. Biçiciler de meleklerdir.
40 Bu olayda deliceler nasıl toplanıp
yakıldıysa, çağın sonunda bunun tıpkısı olacak.
41 İnsanoğlu meleklerini gönderecek.
Hükümranlığından ‘ket vuranlarla yasaya uymayanları’ toplayıp[Zefanya 1:3]
42 yanan ocağa atacaklar. Orada ağlayış ve diş
gıcırtısı olacak.
43 O vakit ‘doğru kişiler’ Babaları’nın hükümranlığında
güneş gibi ‘parlayacak’. “Kulağı olan işitsin.”[Daniel 12:3]
Tarlada
Saklı Gömü Simgesi
44 “Göklerin hükümranlığı tarlada saklı gömü
gibidir. Bulan onu gizleyiverir, sevincinden koşup varını yoğunu satar ve o
tarlayı satın alır.”
İnci Simgesi
45 “Yine göklerin hükümranlığı güzel inciler
ardından koşan bir iş adamı gibidir.
46 Değeri yüksek bir inci bulunca koşup varını
yoğunu satar, onu satın alır.”
Balıkçı Ağı
Simgesi
47 “Yine göklerin hükümranlığı, denize atılan
ve her tür avı bir araya toplayan balıkçı ağı gibidir.
48 İyice dolduğunda onu kıyıya çekerler, oturup
işe yarayanları kaplara toplarlar, yaramayanları ise dışarı atarlar.
49 Çağın sonunda durum bu olacak. Melekler
çıkıp kötüleri doğrular arasından ayıracak
50 ve yanan ocağa atacaklar. Orada ağlayış ve
diş gıcırtısı olacak.”
Eski ve
Yeni Değerler
51 İsa, “Bunların tümünü anladınız mı?” diye
sorunca, “Evet” diye yanıtladılar.
52 O da kendilerine belirtti: “Bu nedenle,
göklerin hükümranlığı konusunda eğitilmiş her dinsel yorumcu, gömüsünden eski
ve yeni değerleri* çıkaran bir ev sahibine benzer.”
İsa
Nasıra’da Yadsınıyor
53 İsa bu simgesel öyküleri anlattıktan sonra
oradan ayrıldı.
54 Kendi kentine[Nasıra’ya] geldi, onlara sinagoglarında öğretti. Onlar
şaşırıp kaldı. “Bu adam böylesi bir bilgeliği ve bu denli eylemleri nereden
sağlamış olmalı ki?” diye soruşturuyorlardı,
55 “Marangozun oğlu değil mi o? Annesinin adı
Meryem değil mi? Kardeşleri de Yakup, Yusuf, Simon, Yahuda değil mi?
56 Kız kardeşlerine gelince, hepsi de bizim
aramızda yaşamıyor mu? Öyleyse bütün bunları nereden sağlamış olabilir?”
57 Böylece O’nun kişiliği konusunda takılıp
kaldılar. İsa onlara, “Bir peygamber öz kentinden ve evinden başka bir yerde
aşağı görülmez” dedi.
58 İmansızlıkları yüzünden orada bol sayıda
güçlü iş yapmadı.
DİKKATİ ÇEKEN BELİRTİLER,
YADSINAN HÜKÜMRAN
Vaftizci
Yahya Öldürülüyor
BÖLÜM 14
1 Ülkenin dörtte birini[Galile ile Perea] yönetmekte olan Herodes* bu dönemde
İsa’nın ününü duydu
2 ve buyruğundakilere, “Bu adam Vaftizci
Yahya’nın taa kendisidir” dedi. “O ölüler arasından dirilmiş olmalı. Bu yüzden
onun aracılığıyla böyle güçlü eylemler yapılıyor.”
3 Çünkü Herodes öz kardeşi Filippos’un
karısı Herodya yüzünden Yahya’yı tutuklayıp bağlamış, cezaevine tıkmıştı.
4 Çünkü Yahya ona, “Yengenle yaşaman doğru
değil” demekteydi.*
5 Herodes Yahya’yı öldürmek amacını
güdüyordu. Ne var ki, topluluktan korkuyordu. Çünkü Yahya’yı peygamber olarak
tanıyorlardı.
6 Herodes’in doğum günü kutlanıyordu.
Herodya’nın kızı herkesin önünde dans etti. Herodes bunu öylesi beğendi ki,
7 ant içerek her ne dilerse kendisine
vereceğini vurguladı.
8 Annesi tarafından kışkırtılan kız,
“Şuracıkta, bir tepside bana Vaftizci Yahya’nın başını veresin” dedi.
9 Kral üzüntüyle çalkalandı. Ne var ki,
andına ve çağrılılara karşı duyduğu sorumluluk yüzünden dileğin uygulanması
için buyruk verdi.
10 Adamlarını gönderip cezaevinde Yahya’nın
başını uçurttu.
11 Yahya’nın kesik başı bir tepside getirilip
kıza verildi. O da kesik başı annesine götürdü.
12 Yahya’nın öğrencileri gelip ölüyü aldılar ve
gömdüler. Ardından da gidip İsa’ya bilgi ilettiler.
İsa Beş Bin
Kişiyi Doyuruyor
13 İsa bu olayı duyunca bir tekneyle tek başına
ıssız bir yere gitti. Topluluk bunu öğrenince kentlerden yayan giderek O’nu
izledi.
14 İsa kıyıya çıkar çıkmaz büyük bir toplulukla
karşılaştı. Onlara karşı yüreği acıyla doldu; hasta olanları sağlığa
kavuşturdu.
15 Akşam olunca öğrencileri kendisine yaklaşıp,
“Burası ıssız bir yer” dediler, “Vakit de oldukça ilerledi. Artık topluluğu
sal; kasabalara gitsinler, kendilerine azık satın alsınlar.”
16 İsa, “Buradan gitmeleri gerekli değil” diye
yanıtladı. “Siz onlara yiyecek verin!”
17 Öğrenciler, “Burada beş ekmekle iki balıktan
başka hiçbir şeyimiz yok ki” dediler.
18 İsa, “Onları buraya bana getirin” dedi.
19 Tüm topluluğa çayıra oturmalarını buyurdu.
Beş ekmekle iki balığı eline aldı. Gözlerini göğe kaldırıp onları kutsadı.
Ekmekleri parçalayıp böldü öğrencilere verdi, öğrenciler de topluluğa.
20 Herkes doyasıya yedi. Artakalan parçalardan
on iki küfe dolusu topladılar.
21 Yiyenler yaklaşık beş bin erkekti;
kadınlarla çocuklar da ayrı.
İsa Su
Üstünde Yürüyor
22 Hemen olayın ardından kendisi toplulukları
salıncaya dek, İsa öğrencilere tekneye binip O’ndan önce karşı yakaya gitsinler
diye buyruk verdi.
23 Toplulukları gönderdikten sonra tek başına
dağa, dua etmeye çıktı. Gece bastırdığında yapayalnızdı orada.
24 Bu sırada tekne kıyıdan yüzlerce metre
uzaklaşmıştı. Dalgaların saldırısı altında bocalıyordu; çünkü rüzgâr ters
yönden esmekteydi.
25 Sabah üçle altı arası İsa denizde yürüyerek
onlara yaklaştı.
26 Öğrenciler O’nun denizde yürüdüğüne tanık
olunca yürekleri kalktı, “Bu bir görüntüdür” diyerek korkudan avaz avaz
bağırdılar.
27 İsa o anda onlarla konuştu. “Yüreklenin”
dedi. “Benim, korkmayın.”
28 Petros O’nu yanıtladı: “Ya Rab, eğer
gerçekten sensen bana buyruk ver, suların üstünden yürüyerek sana geleyim.”
29 O da, “Gel” dedi. Petros tekneden indi;
suların üstünden yürüyerek İsa’ya doğru geldi.
30 Ne var ki, esen rüzgârı görünce ürktü ve
sulara gömülmeye başladı. “Ya Rab, beni kurtar!” diye avaz avaz bağırdı.
31 İsa hemen elini uzatıp Petros’u tuttu. “Ey
kıt inanlı adam” dedi. “Neden kuşku duydun?”
32 Onlar tekneye binince rüzgâr dindi.
33 Teknedekiler İsa’ya tapındı. “Gerçekten
Tanrı’nın Oğlu’sun sen”* diyorlardı.
İsa Genesaret’te
Hastaları İyi Ediyor
34 Denizi aşıp Genesaret’te karaya ulaştılar.
35 Oralılar İsa’yı tanıyınca yöreye haber salıp
tüm hastaları kendisine getirdiler.
36 Salt giysisinin saçak püskülüne dokunabilmek
için kendisine yalvarıyorlardı. Dokunanların tümü hastalıktan kurtuldu.
Ataların
Töresi Karşısında Tanrı’nın Yasası
BÖLÜM 15
1 Bunun üzerine Yeruşalim’den Ferisiler’le
dinsel yorumcular İsa’ya gelip,
2 “‘Öğrencilerin neden ataların töresini
çiğniyor?” diye sordular. “Çünkü yemek yemeden önce ellerini yıkamıyorlar.”*
3 İsa onları yanıtladı: “Ya siz, neden kendi
törenize uymak için Tanrı’nın buyruğunu çiğniyorsunuz?
4 Bakın Tanrı ne buyurmuştur: “‘Babana ve
annene saygı göster. Babaya ve anneye karşı kötü konuşan, Ölümle
cezalandırılsın.’[Mısır’dan Çıkış 20:12;
21:17; Yasanın Tekrarı 5:16]
5 “Oysa sizin dediğiniz şudur: ‘Her kim
babasına ya da annesine, benden sana sağlanacak yarar gerçekte Tanrı’ya adanmış
Armağan’dır’ derse,
6 ‘onun babasını ya da annesini’ saymaya
zorunluluğu yoktur.’ Böylece töremize uyalım derken Tanrı Sözü’nü ortadan
kaldırdınız.
7 Ey ikiyüzlüler, Yeşaya sizlere ilişkin şu
sözlerle tam yerinde peygamberlik etmişti:[Yeşaya
29:13]
8 “Bu halk beni dudaklarıyla sayar, Ama
yürekleri benden uzaktadır.
9 Bana boş yere tapınıyorlar, Öğreti olarak
insansal yönergeler öğretiyorlar.’”
İnsanı
Kirleten Davranışlar
10 İsa topluluğu yanına çağırıp, “İşitin ve
anlayın” dedi.
11 “Ağza giren nesne insanı kirletmez. Tersine,
ağızdan çıkan şeydir insanı kirleten.”
12 Bunun üzerine öğrenciler yaklaşıp, “Biliyor
musun?” dediler. “Bu sözü işiten Ferisiler gocundular.”
13 İsa yanıtladı: “Göksel Babam’ın dikmediği
her fidan kökünden sökülecektir.
14 Bırakın onları. Körlerin gözü görmez
yöneticileridir onlar. Eğer kör körü yöneltirse ikisi birden çukura yuvarlanır.”
15 Petros O’ndan dilekte bulundu: “Bu simgesel
deyişi bizlere açıkla.”
16 İsa yanıtladı: “Şu ana dek siz de mi
anlamıyorsunuz?
17 Anlamıyor musunuz ki, ağza giren her şey
mideye iner, oradan da geçip dışarı çıkar.
18 Oysa ağızdan çıkan şeyler yürekten
kaynaklanır. İşte bunlardır insanı kirleten.
19 Çünkü kötü tasarılar yürekten kaynaklanır:
Adam öldürme, evlilik dışı cinsel bağlantı, rasgele cinsel ilişki, hırsızlık,
yalan tanıklık, sövüp sayma..
20 İnsanı kirleten şeyler işte bunlardır.
Yıkanmamış ellerle yemek yemek ise insanı kirletmez.”
Kenanlı
Kadının Çarpıcı İmanı
21 İsa oradan ayrılıp Sur ve Sayda bölgesine
çekildi.
22 Bu dolaylarda yaşayan Kenanlı* bir kadın
yaklaşıp yüksek sesle dileğini açıkladı: “Bana acı, ya Rab, Davut Oğlu! Kızımı
cin tuttu, onu yıpratıyor.”
23 İsa kadını yanıtlamadı. Öğrencileri yanına
gelmiş diretiyorlardı: “Şu kadını başından sav, ardımızdan bağırıp duruyor.”
24 İsa, “Ben salt İsrail evinin kaybolmuş
koyunlarına gönderildim” diye yanıt verdi.
25 Ama kadın yaklaşıp O’nun ayaklarına kapandı.
“Ya Rab, bana yardım et” diye yalvarıyordu.
26 İsa, “Çocukların ekmeğini alıp köpeklere
atmak doğru değildir” dedi.
27 Kadın, “Evet, ya Rab” diye dileğini
sürdürdü: “Köpekler bile sahiplerinin sofrasından yere düşen kırıntıları
yerler.”*
28 Bunun üzerine İsa, “Ey kadın, sendeki iman
ne büyük!” dedi. “İstediğin gibi olsun.” O anda kadının kızı iyi oldu.
İsa Sayısız
İnsanı Sağlığa Kavuşturuyor
29 İsa o bölgeden ayrılıp Galile Denizi’nin
kıyılarını geçtikten sonra bir dağa çıktı, orada oturdu.
30 Büyük topluluklar O’na geldi. Beraberlerinde
kötürümleri, gözü görmezleri, eli ayağı tutmayanları, sağırları ve başka birçok
hastayı getirip İsa’nın ayakları önüne bıraktılar. O da onları sağlığa
kavuşturdu.
31 Öyle ki, topluluk dilsizlerin konuştuğuna,
eli ayağı tutmayanların sağlamlaştığına, kötürümlerin yürüdüğüne tanık olarak
şaşakaldı ve İsrail’in Tanrısı’nı yüceltti.
İsa Dört
Bin Kişiyi Doyuruyor
32 İsa öğrencilerini yanına çağırıp, “Topluluk
için içim parçalanıyor” dedi. “İşte üç gündür yanımdalar ve yiyecek bir şeyleri
yok. Onları aç acına salıvermek istemiyorum. Olmaya ki, yolda giderken düşüp
bayılsınlar.”
33 Öğrenciler, “Şu çöl yerde koca topluluğu
doyuracak bunca ekmeği nereden sağlayalım?” dediler.
34 İsa onlara, “Kaç ekmeğiniz var?” diye sordu.
“Yedi” dediler. “Birkaç tane de küçük balık var.”
35 İsa topluluğa yere oturmalarını buyurdu.
36 Yedi ekmekle birkaç balığı aldı, teşekkür
yükselttikten sonra parçalayıp öğrencilere verdi, öğrenciler de topluluğa.
37 Herkes doyasıya yedi. Artakalan parçalardan
da yedi sepet dolusu topladılar.
38 Yiyenler dört bin erkekti. Kadınlarla
çocuklar da ayrı.
39 İsa topluluğu gönderdikten sonra tekneye
binip Magadan yöresine gitti.
Belirti
Meraklıları
BÖLÜM 16
1 İsa’yı denemek için yanına yaklaşan Ferisiler’le
Sadukiler[bkz. 3:7] kendilerine
gökten bir belirti göstermesini istediler.
2 İsa şu karşılığı verdi: “[Gün kararırken,
‘Hava güzel olacak, çünkü gökyüzü kızıl’ dersiniz.
3 Sabah vakti, ‘Hava bugün bozuk olacak,
çünkü gökyüzü kızıl ve yoğun bulutlu’ dersiniz. Gökyüzünün görünüşünü ayırt
etmesini biliyorsunuz, ama zamanlara ilişkin belirtileri ayırt edemiyorsunuz.]
4 Kötü ve tanrısaymaz bir kuşak belirti arar
durur. Ama ona Yunus’un belirtisinden başka bir belirti verilmeyecek.”* Onları
bırakıp gitti.
Ferisiler’in
ve Sadukiler’in Mayası
5 Öğrenciler denizin karşı kıyısına
vardıklarında yanlarına ekmek almayı unutmuşlardı.
6 İsa onlara, “Gözünüzü açın” dedi.
“Ferisiler’le Sadukiler’in mayasından sakının.”
7 Öğrencileri aralarında tartışıyorlardı:
“Ekmek almadığımızdan böyle diyor.”
8 İsa ne konuştuklarını biliyordu. “Ey kıt
inanlılar!” dedi. “Ekmeğimiz yok diye aranızda niçin tartışıyorsunuz?
9 Beş bin kişiyi doyuran beş ekmeği
düşünmüyor musunuz? Bunu anımsamıyor musunuz? Hem de kaç küfe dolusu topladığınızı?
10 Ya dört bin kişiyi doyuran yedi ekmeği? Hem
de kaç sepet dolusu topladığınızı?
11 Sizlere ekmekle ilgili söz etmediğimi nasıl
olur da anlamazsınız? Ferisiler’le Sadukiler’in mayasından sakının.”
12 Bunun üzerine, ekmek mayasından sakının
demediğini, ama Ferisiler’le Sadukiler’in öğretisinden sakınmaları için
kendilerini uyardığını anladılar.
Petros’un
İsa’ya İlişkin Bildirisi
13 İsa Filippi Kayseriyesi yöresine gidince
öğrencilerine bir soru yöneltti: “İnsanlar İnsanoğlu’nun kim olduğunu söylüyorlar?”
14 Öğrenciler, “Kimi Vaftizci Yahya, kimi
İlyas, kimi Yeremya, kimi de peygamberlerden biridir yolunda söz ediyor” diye
konuştular.
15 İsa sordu: “Ya siz ne dersiniz? Sizce ben
kimim?”
16 Simon Petros, “Sen Mesih’sin, diri olan
Tanrı’nın Oğlu’sun” dedi.
17 İsa bu sözü, “Mutlusun ey Yunus oğlu Simon”
diyerek onayladı. “Çünkü bunu sana esinleyen insansal bir kaynak değil,
göklerdeki Babam’dır.
18 Ben de sana bildiriyorum, sen Petros’sun* ve
bu kaya üstüne kilisemi* kuracağım. Ölüler ülkesinin[bkz. 11:23] güçleri onu alt edemeyecek.
19 Göklerin hükümranlığının anahtarlarını sana
vereceğim; yeryüzünde her ne bağlarsan, göklerde bağlanmış olacak ve yeryüzünde
her ne çözersen, göklerde çözülmüş olacak.”
20 Bunun üzerine kendisinin Mesih olduğunu hiç
kimseye söylememeleri için öğrencileri öğütledi.
İsa Ölümünü
ve Dirilişini Açıklıyor
21 Bundan sonra İsa öğrencilerine Yeruşalim’e
gitmesinin, İhtiyarlar, başrahipler ve dinsel yorumcular elinde ağır işkence
çekmesinin, öldürülmesinin ve üçüncü gün dirilmesinin gerekli olduğunu
öğretmeye başladı.
22 Petros O’nu bir yana çekip payladı: “Tanrı
seni korusun, ya Rab. Bu hiçbir vakit olmamalı sana!”
23 İsa Petros’a dönüp, “Geriye çekil, ey
şeytan!” dedi. “Sen bana ket vuran birisin. Çünkü Tanrı’ya ilişkin olanları
değil, insanlara ilişkin olanları düşünmektesin.”
24 Bundan sonra öğrencilerine döndü: “Ardım
sıra gelmek isteyen kendini yadsısın, haçını taşıyarak ardım sıra gelsin.[bkz. 10:38,39]
25 Çünkü canını kurtarmak isteyen onu
yitirecektir. Ama bana bağlılık nedeniyle her kim canını yitirirse onu
bulacaktır.
26 İnsan tüm dünyayı kazanıp da canını zarara
uğratırsa ne yararı olur? Ya da, insan canına karşılık ne ödeyebilir?
27 “Çünkü İnsanoğlu Babası’nın yüceliğinde
melekleriyle gelecek ve o zaman ‘herkese yaptığı işe yaraşan karşılığı
verecek.’[Mezmur 62:12; Özdeyişler
24:12]
28 Doğrusu size derim ki, burada duranlar
arasında, İnsanoğlu’nun hükümranlığında gelişini görmeden önce ölümü tatmayacak
kişiler vardır.”*
İsa’nın
Görünüşü Değişiyor
BÖLÜM 17
1 Aradan altı gün geçtikten sonra İsa
Petros’u, Yakup’la kardeşi Yuhanna’yı yanına aldı, onları yalnız olarak yüksek
bir dağa yöneltti.
2 Onların gözleri önünde görünüşü değişti,
yüzü güneş gibi parladı. Giysileri de ışık benzeri ak oldu.
3 Ansızın Musa’yla İlyas* göründü onlara.
İsa’yla görüşüyorlardı.
4 Petros İsa’ya, “Ya Rab” dedi. “Burada
bulunmamız ne iyi! İstersen, bu yerde üç çadır kurayım: Biri sana, biri
Musa’ya, biri de İlyas’a.”
5 O daha söylemekteyken, parlak bir bulut
onlara gölge saldı. Buluttan gelen bir ses konuşmaktaydı: “Sevgili Oğlum budur;
O’ndan hoşnudum. O’nu dinleyin.”
6 Öğrenciler bunu duyduklarında yüzüstü yere
kapandılar, aşırı korkuya kapıldılar.
7 İsa yaklaşıp onlara dokundu. “Ayağa
kalkın, korkmayın” dedi.
8 Öğrenciler gözlerini yükseltince bir tek
İsa’dan başkasını görmediler.
9 Dağdan inerlerken İsa onlara buyruk verdi:
“İnsanoğlu ölüler arasından dirilinceye dek bu görmeyi[Grekçe: orama. Doğaüstü gerçeklerin insana özel biçimde
açıklanışı.] hiç kimseye anlatmayın.”*
10 Öğrenciler kendisine bir soru sordular:
“Dinsel yorumcular acaba neden ‘ilkin İlyas’ın gelmesi gerektir’ diyorlar?”[Malakya 4:5]
11 İsa, “Evet” dedi. “İlkin ‘İlyas gelir’ ve
her şeyi ‘düzene koyar.’
12 Gerçi İlyas gelmiş bulunuyor. Ama size derim
ki, onu tanımadılar. Tersine, ona gönüllerinin dilediğini yaptılar.* Tıpkı
bunun gibi, İnsanoğlu’nun da onların elinden çekeceği var.”
13 Bunun üzerine, öğrenciler kendilerine Vaftizci
Yahya’dan söz ettiğini anladılar.
İsa Cine
Tutulmuş Çocuğu İyi Ediyor
14 Topluluğun yanına döndüklerinde bir adam
İsa’ya yaklaşıp önünde diz çöktü ve yalvardı:
15 “Ya Rab, oğluma acı. Sarası var, şiddetli
nöbetler geçiriyor. Sık sık ateşe suya düşüyor.
16 Onu öğrencilerine getirdim, ama sağlığa
kavuşturmayı başaramadılar.”
17 İsa, “Ey imansız ve sapmış kuşak!” dedi.
“Daha ne kadar sizlerle kalacağım? Daha ne kadar sizlere katlanacağım? Onu
buraya bana getirin.”
18 İsa cini payladı, cin çocuktan çıktı. Hemen
o saatte çocuk sağlığa kavuştu.
19 Bunun üzerine, öğrenciler İsa’ya özel olarak
yaklaşıp sordular: “Biz niçin cini çıkaramadık?”
20 İsa, “İmanınız kıt olduğundan” diye
yanıtladı. “Doğrusu size derim ki, hardal tohumu kadar imanınız olsa şu dağa,
‘Buradan git öteye çekil’ deseniz o çekilecektir. Sizlere olanaksız sayılan
hiçbir şey kalmayacaktır.”
21 [“Ama böylesi duadan ve oruçtan başka yolla
çıkmaz.”] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap
Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan
Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]
İsa Ölümünü
ve Dirilişini Açıklıyor
22 Öğrencilerle birlikte Galile’deyken İsa
onlara, “İnsanoğlu insanların eline teslim edilecek“ dedi.
23 “O’nu öldürecekler, ama üçüncü gün
dirilecek.” Öğrenciler üzüntü içinde kalarak sarsıldı.
Tapınak
Vergisinin Mucizeyle Ödenmesi
24 Kafernahum’a vardıklarında tapınağın bakımı
için vergi toplayanlar Petros’a yaklaşıp, “Sizin öğretmeniniz tapınağa vergi
ödemez mi?” diye sordular.
25 O da, “Elbette öder” dedi. Petros eve
dönünce İsa ondan önce sözü açıp, “Ey Simon, ne düşünürsün?” diye sordu.
“Yeryüzünün kralları vergi ve gümrük parasını kimden toplarlar? Kendi
oğullarından[Uyruklarından]
mı, yoksa yabancılardan mı?“
26 Petros, “Yabancılardan” deyince İsa ona,
“Demek oluyor ki oğullar serbesttir” dedi.
27 “Ama onlara ket vurmamak için denize gidip
oltayı at. Oltaya takılan ilk balığı çek. Ağzını açınca gümüş bir para
bulacaksın. Onu alıp vergiyi öde. Hem benim, hem de senin için.”
En Üstün
Kimdir?
BÖLÜM 18
1 Tam o sırada öğrenciler İsa’ya yaklaşıp
sordular: “Göklerin hükümranlığında en üstün kimdir?”
2 O da küçük bir çocuk çağırdı, onu
ortalarında durdurup,
3 “Doğrusu size derim ki” dedi, “Durumunuzu
değiştirip küçük çocuklar gibi olmazsanız hiçbir koşulla göklerin
hükümranlığına giremezsiniz.
4 Bu nedenle şu çocuk gibi kendisini
alçaltan birey göklerin hükümranlığında en üstün olandır.
5 Her kim benim adıma böyle bir çocuğu kabul
ederse beni kabul eder.”
Suça
Sürükleme Eylemi
6 “Ama bana iman eden şu küçüklerden birini
kim suç işlemeye sürüklerse boynuna iri bir değirmen taşı asılıp derin denizde
boğulması kendisi için daha iyidir.
7 Suça sürükleme eylemleri yüzünden vay
dünyanın başına geleceklere! Suça sürükleme eylemlerinin olması zorunludur. Ama
suça sürükleme eylemine yol açacak insanın vay başına geleceklere!
8 “Eğer elin ya da ayağın seni suç işlemeye
sürüklüyorsa, onu kes ve kendinden at. Yaşama kolsuz ya da ayaksız girmen, iki
el iki ayak sahibi olarak sonsuz ateşe atılmandan daha iyidir.
9 Eğer gözün seni suç işlemeye sürüklüyorsa,
onu çıkar ve kendinden at. Yaşama tek gözle girmen, iki göz taşıyarak cehennem
ateşine atılmandan daha iyidir.”
Yitik Koyun
Simgesi
10 “Şu küçüklerden birini aşağı görmemeye
dikkat edin. Size belirtiyorum; çünkü onların melekleri göksel Babam’ın yüzüne
göklerde arasız bakarlar.
11 [Çünkü İnsanoğlu yitirileni kurtarmaya
geldi.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap
Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan
Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]
12 “Ne düşünüyorsunuz? Bir adamın yüz koyunu
olur da bunlardan biri yoldan saparsa, doksan dokuzunu tepelerde bırakıp yoldan
sapanı aramaya çıkmaz mı?
13 Doğrusu size derim ki, onu bulunca duyacağı
sevinç yoldan ayrılmayan doksan dokuz koyun için duyduğu sevinçten kat kat
üstündür.
14 Bunun gibi, göksel Babanız’ın katında şu
küçüklerden birinin bile yitirilmesi istenmez.”
Günah
İşleyen Kardeş
15 “Eğer kardeşin sana karşı günah işlerse
hemen git, aranızda kendisini eleştir. Dediğine kulak verirse kardeşini
kazandın.
16 Yok eğer kulak asmazsa, yanına bir ya da iki
kişi al; öyle ki, ‘iki ya da üç tanık ağzından her söz saptansın.’[Yasanın Tekrarı 19:15]
17 Onlara da aldırış etmezse, durumu kilise
topluluğuna bildir. Ama kilise topluluğunu da saymazsa, senin için o tanrısız
ve gümrük vergisi toplayan biri gibi olsun.
18 “Doğrusu size derim ki yeryüzünde her ne
bağlarsanız, gökte bağlanmış olandır. Yeryüzünde her ne çözerseniz, gökte
çözülmüş olandır.
19 Doğrusu size yine derim ki, aranızdan iki
kişi yeryüzünde dileyecekleri herhangi bir konuya ilişkin görüş birliğine
varırsa, göksel Babam tarafından bu onlara verilecektir.
20 Çünkü her nerede iki ya da üç kişi benim
adıma bir araya gelirse, ben orada onların ortasındayım.”
Bağışlamasını
Bilmeyen Uşak Simgesi
21 Bunun üzerine Petros yaklaşıp İsa’ya, “Ya
Rab” dedi. “Kardeşim bana karşı kaç kez günah işlerse onu bağışlamalıyım? Yedi
keze dek mi?”
22 İsa onu yanıtladı: “Sana yedi keze dek
demiyorum, yetmiş kez yediye dek diyorum.
23 Bu ilişkide göklerin hükümranlığı krallık
eden bir adama benzetilebilir.
24 Adam uşaklarıyla hesaplaşmak istedi.
Hesaplaşmaya koyulduğunda ona borcu milyonları* bulan biri getirildi.
25 Ödeyebilecek güçte olmadığından efendisi
kendisinin, karısının, çocuklarının ve tüm varlığının satışa çıkarılarak borcun
ödenmesi için buyruk verdi.
26 Uşak onun ayaklarına kapanarak yalvardı: ‘Ah
ne olur katlan bana; sana tüm borcumu ödeyeceğim.’
27 Efendisinin yüreği ona karşı acıyla doldu ve
onu serbest bıraktı, borcunu da bağışladı.
28 “Uşak dışarı çıkar çıkmaz tıpkı kendisi gibi
başka bir uşak buldu. Adamın ona yüz dinar[Bir
dinar işçinin gündeliğiydi.] borcu vardı. Yakasına yapışıp boğazını
sıktı. ‘Bana şu borcunu ödesene’ diyordu.
29 Kendisi gibi uşak olan adam yere kapanıp ona
yalvardı: ‘Ah ne olur katlan bana; sana ödeyeceğim.’
30 Ama o uyuşmak eğiliminde değildi. Gitti,
borcunu ödeyinceye dek adamı cezaevine attırdı.
31 “Arkadaşları olanları görünce üzüntü içinde
kalarak sarsıldılar. Efendilerine varıp tüm durumu anlattılar.
32 Bunun üzerine efendisi uşağı yanına çağırdı.
‘Ey kötü uşak!’ dedi. ‘Sen bana yalvarınca o borcun tümünü sana bağışladım.
33 Ben sana nasıl acıdıysam, senin de kendin
gibi bir uşak olana acıman gerekmez miydi?’
34 Efendi öfkelenip uşağı işkencecilere verdi;
kendisine tüm borcunu ödeyinceye dek..
35 “Siz hepiniz de kardeşinizi gönülden
bağışlamazsanız, göksel Babam sizlere öyle davranacak.”
Boşanma
Sorunu
BÖLÜM 19
1 İsa bu sözleri sona erdirince Galile’den
ayrıldı, Ürdün Irmağı’nın karşı yakasında Yahudiye bölgesine geçti.
2 Büyük topluluklar O’nun ardı sıra gitti.
İsa orada onları sağlığa kavuşturdu.
3 Kendisine yaklaşan bazı Ferisiler O’nu sözle
tuzağa düşürmeye çalışarak, “Kişinin herhangi bir nedenle karısını boşaması
yasal mıdır?” diye sordular.
4 İsa yanıtladı: “Başlangıçta ‘Yaratan
onları erkek ve dişi olarak yarattı’ diye hiç okumadınız mı siz?”[Yaratılış 1:27]
5 Sonra ekledi: “‘Bu nedenle, insan babayı
ve anneyi bırakıp karısına bağlanacak, İkisi bir tek beden olacak.’[Yaratılış 2:24]
6 “Öyle ki, bundan böyle iki ayrı kişi değil
ama bir bedendirler. Onun için, Tanrı’nın birleştirdiğini insan ayırmasın.”
7 Ferisiler sordu: “Öyleyse Musa neden,
‘erkek kadına boşanma kâğıdı verip onu salıversin’ yolunda buyruk verdi?”[Yasanın Tekrarı 24:1]
8 İsa, “Siz katı yürekli olduğunuz için Musa
eşlerinizi boşamanıza izin verdi” dedi. “Ne var ki, başlangıçta durum bu
değildi.
9 Size diyorum ki, her kim cinsel
uygunsuzluk olmadan karısını boşayıp başkasıyla evlenirse cinsel yolsuzluk
işler.”
10 Öğrencileri, “Erkeğin eşiyle ilişkisi böyle
olacaksa hiç evlenmemek yeğdir” dediler.
11 İsa, “Herkes bu sözü yüreğine sığdıramaz”
diye yanıtladı, “Sadece kendilerine bu yetki verilenlerdir onlar.
12 Çünkü kimileri daha doğuştan evlenme
yeterliliğini taşımaz. Kimileri de insanlar tarafından evlenemeyecek duruma
getirilir.[Enenmiştirler; hadım
edilmişlerdir] Kimileri ise göklerin hükümranlığı için kendilerini
evlenmekten beri tutarlar. Bunu yüreğine sığdırabilen sığdırsın.”
İsa Küçük
Çocukları Kutlu Kılıyor
13 Bunun üzerine, ellerini üstlerine koyup dua
etsin diye, İsa’nın yanına küçük çocuklar getirildi. Ama öğrenciler getirenleri
payladı.
14 İsa, “Çocukları bırakın, bana gelsinler”
dedi. “Onlara engel olmayın. Çünkü göklerin hükümranlığı böylelerinindir.”
15 Ellerini onların üstüne koyduktan sonra
oradan ayrıldı.
Sonsuz
Yaşam Arayan Varlıklı Genç
16 İsa’ya yaklaşan biri, “Ey Öğretmen” dedi.
“Sonsuz yaşamı sağlamak için ne iyilik yapmalıyım?”
17 O da, “Bana niçin iyilik üzerine sorarsın?”
dedi. “Yalnız bir tek iyi vardır. Eğer yaşama giriş sağlamak istiyorsan
buyrukları tut.”
18 Delikanlı, “Hangilerini?” diye sordu. İsa
onu yanıtladı: ‘Adam öldürmeyeceksin, Evlilik dışı cinsel bağlantıya
girmeyeceksin. Çalmayacaksın, Yalan yere tanıklık etmeyeceksin,[Mısır’dan Çıkış 20:12-16; Yasanın
Tekrarı 5:17-20]
19 Babana ve annene saygı göstereceksin, İnsan
kardeşini kendin gibi seveceksin.’[Mısır’dan
Çıkış 20:12; Levililer 19:18; Yasanın Tekrarı 5:16]
20 Delikanlı, “Bunların tümünü tuttum” dedi.
“Geride kaldığım sorun nedir?”
21 İsa, “Eğer yetkin olmak istiyorsan, git
varını yoğunu sat, yoksullara dağıt” diye yanıtladı. “Böylelikle göklerde
varlığın olacak. Sonra da ardım sıra gel.”
22 Delikanlı bu sözü duyunca yüreği üzüntü
içinde kalarak ayrıldı. Çünkü malı mülkü pek çoktu.
23 İsa öğrencilerine, “Doğrusu size derim ki”
dedi, “Zengin kişi göklerin hükümranlığına güçlükle girecektir.
24 Yine size derim ki, devenin iğne deliğinden geçmesi
zengin kişinin Tanrı’nın hükümranlığına girmesinden daha kolaydır.”
25 Bu sözleri duyan öğrencileri şaşırıp
kaldılar. “Öyleyse kim kurtulabilir?” diye sordular.
26 İsa onların gözlerinin içine bakarak,
“İnsanların görüşüyle bu olanaksızdır” dedi. “Ama Tanrı önünde her şey
olanaklıdır.”[Yaratılış 18:14; Eyub
42:2; Zekarya 8:6]
27 Petros, “İşte, biz her şeyi bırakıp ardın
sıra geldik” dedi. “Bizim durumumuz ne olacak?”
28 İsa, “Doğrusu size derim ki” dedi, “Ardım
sıra gelen sizler de yeniden kurulacak düzende, İnsanoğlu yüceliğinin tahtında
oturunca O’nunla birlikte on iki tahta oturup İsrail’in on iki soyunu
yargılayacaksınız.
29 Bir de benim adım yüzünden evlerini,
kardeşlerini, kız kardeşlerini, babasını, annesini, çocuklarını, ya da
tarlalarını bırakmış olan herkes bunları kat kat alacak. Bunun yanı sıra da
sonsuz yaşamı miras alacak.
30 “Öte yandan, ilk sıradaki niceler son sırada
kalacak ve son sıradakiler ilk sıraya geçecek.”
Bağda
Çalışmaya Çağrılanlar
BÖLÜM 20
1 “Göklerin hükümranlığı sabahın erken
saatinde bağına işçi aramaya çıkan bir çiftlik sahibine benzer.
2 İşçilerle gündeliği bir dinara[bkz. 18:28] anlaşıp onları
bağına gönderdi.
3 Saat dokuz sularında yine çıktı, çarşıda
işsiz güçsüz dikilen başkalarını gördü.
4 Onlara da aynı şeyi söyledi: ‘Haydi siz de
bağa gidin, gündeliğiniz için her ne gerekiyorsa ödeyeceğim.’ Onlar da yola
koyuldu.
5 “Yeniden, saat on ikiyle on beş sularında
çıkıp aynı şeyi yaptı.
6 Saat on yedi sularında çıkınca, orada
dikilen başkalarını buldu ve onlara, ‘Neden bütün gün boyunca burada işsiz
güçsüz duruyorsunuz?’ diye sordu.
7 ‘Kendisine çünkü bizlerle sözleşen olmadı’
dediler. Çiftlik sahibi, ‘Haydi siz de bağa gidin’ dedi.
8 “Akşam olunca bağ sahibi çiftliği yönetene
buyruk verdi: ‘İşçileri çağır. Sonuncusundan başlayarak ilkine varıncaya dek
onlara emeklerinin karşılığını öde.’
9 Saat on yedi sularında iş tutanların her
biri birer dinar aldı.
10 Sıra ilk başta işe koyulanlara geldi. Bunlar
daha çok para alacaklarını sandılar. Ama onlar da birer dinar aldı.
11 Gündelikleri ödenince çiftlik sahibine karşı
söylenmeye başladılar:
12 ‘Bu sonuncular bir saatlik iş gördü, ama sen
onları tüm günün kavurucu sıcağını taşıyan bizlerle eşit tutuyorsun.’
13 Çiftlik sahibi adamlardan birine, ‘Dinle
arkadaş!’ dedi. ‘Ben senin hakkını çiğnemiyorum. Benimle bir dinara sözleşmedin
mi?
14 Payına düşeni al ve evine git. Şu son gelene
de sana ödediğimi ödemek istiyorum.
15 Kendimin olanı dilediğim gibi kullanmaya
yetkim yok mu? Yoksa benim eliaçıklığıma kötü gözle mi bakıyorsun?’
16 Böylece, son sırada olanlar ilk sıraya
geçecek, ilk sırada olanlar da son sırada kalacak.”
İsa Ölümünü
ve Dirilişini Üçüncü Kez Belirtiyor
17 İsa Yeruşalim’e çıkarken* on iki öğrenciyi
bir yana çekti ve yolda onlara,
18 “Bakın” dedi. “Yeruşalim’e çıkıyoruz.
İnsanoğlu başrahiplerin ve dinsel yorumcuların eline verilecek. Kendisini
ölümle yargılayacaklar.
19 Sonra da alay etmek, kamçılamak ve çarmıha
çakmak için O’nu ulusların eline teslim edecekler. Üçüncü gündeyse O
dirilecek.”*
Kayırıcılık
Özleyen Anneye Öğüt
20 Bunun üzerine, Zebedi oğullarının annesi
çocuklarıyla birlikte İsa’ya yaklaşıp tapındı ve O’ndan bir dilekte bulundu.
21 İsa ona, “Ne istiyorsun?” diye sordu. Kadın,
“Hükümranlığında şu iki oğlumdan biri sağında öteki de solunda otursun diye
buyruk ver” dedi.
22 İsa onu yanıtladı: “Ne dilediğinizi
bilmiyorsunuz. İçeceğim bardaktan içebilir misiniz siz?[Yaklaşan çarmıha çakılmasını betimlemeyle
açıklıyor]” Onlar, “İçebiliriz” dediler.
23 İsa, “Bardağımdan gerçekten içeceksiniz”
dedi. “Ne var ki, sağımda ve solumda oturabilme yetkisini vermek bana düşen iş
değildir. Bu ancak Babam tarafından kendilerine sağlananlaradır.”
24 On öğrenci bunları işitince iki kardeşe
öfkelendi.
25 İsa onları yanına çağırıp, “Bilirsiniz ki,
ulusların başındakiler onlara egemen kesilir ve üsttekiler tüm yetkilerini
onlara uygular” dedi.
26 “Sizin aranızda durum böyle olmayacak. Tam
tersine, aranızda en üstün olmak isteyen, sizlere hizmet etmekle yükümlüdür.
27 Aranızda her kim ön sırada olmak istiyorsa,
sizlere uşak olmakla yükümlüdür.
28 Nasıl ki İnsanoğlu da kendisine hizmet
edilsin diye gelmedi. Tam tersine, hizmet etmeye ve canını pek çok kişi
yararına kurtulmalık olarak vermeye geldi.”
İsa Görmez
İki Kişiyi Görüme Kavuşturuyor
29 Onlar Yeriha kentinden ayrılırken büyük bir
topluluk İsa’nın ardı sıra gitti.
30 Yol kenarında oturan gözleri görmez iki
kişi, İsa’nın oradan geçtiğini duyunca yüksek sesle, “Bize acı ya Rab, Davut
Oğlu!” diye bağırdılar.
31 Topluluk bağırmayı kessinler diye onları
payladı. Ama onlar seslerini daha da yükselterek yine, “Bize acı ya Rab, Davut
Oğlu!” diye bağırdılar.
32 İsa duraklayıp onları çağırdı. “Size ne
yapmamı istiyorsunuz?” diye sordu.
33 “Ya Rab gözlerimiz açılsın” diye
yanıtladılar.
34 İsa’nın yüreği acıyla doldu. Onların
gözlerine dokundu. O anda gördüler ve O’nun ardı sıra gittiler.
Yeruşalim’e
Görkemli Giriş
BÖLÜM 21
1 Yeruşalim’e yaklaştıklarında, Zeytinlik
Dağı’nda Beytfaci denen yere ulaştılar. İsa iki öğrenci gönderdi.
2 Onlara, “Karşınızdaki köye gidin” dedi.
“Hemen orada bağlı duran bir eşekle yanında bir sıpa bulacaksınız. Onları çözüp
bana getirin.
3 Eğer biri size bir söz söyleyecek olursa,
‘Bunlar Rab için gereklidir’ deyin. ‘Hiç gecikmeden onları geri gönderecek.’”
4 Bu, peygamber aracılığıyla bildirilen şu
söz yerine gelsin diye oldu:
5 “Siyon kızına[Yeruşalim kenti ve sakinleri. Siyon’un anlamı: Kale burcu.]
söyleyin: İşte Hükümranın sana geliyor. Yumuşak huylulukla, Bir eşeğin
sırtında, Eşeğin yavrusu bir sıpa sırtında.”[Zekarya
9:9; Yeşaya 62:11]
6 Öğrenciler gidip İsa’nın kendilerine
verdiği buyruğu gerektiği gibi uyguladı.
7 Eşekle yavrusunu getirdiler, üstlerine
giysilerini koydular. İsa bindi.
8 Topluluğun büyük çoğunluğu giysilerini
yola serdi. Bazıları da ağaçlardan dallar kesip yola serdiler.
9 İsa’nın önünden gerisinden yürüyen
topluluklar yüksek sesle bağrışıyordu: “Osanna![Kurtar! Yücelik sana! (bkz. Mezmur 118:25,26).] Davut
Oğluna. Rab’bin adıyla gelen kutludur. En yücelerde Osanna!”[Mezmur 118:25,26]
10 İsa, Yeruşalim’e girince tüm kent sarsıldı.
Kentte herkes aynı soruyu soruyordu: “Kimdir bu?”
11 Topluluklar da yanıtlıyordu: “Bu, peygamber*
İsa’dır. Galile’nin Nasıra kentinden.”
İsa
Tapınağı Arıtıyor
12 İsa tapınağa girdi ve tapınakta alışverişle
uğraşan herkesi dışarı attı. Para değiştirenlerin masalarını, güvercin
satıcılarının koltuklarını altüst etti.
13 Onlara, “Kutsal Kitap’ta yazılmıştır” dedi:
“‘Evime dua evi denecektir. Ama siz onu eşkıya yatağı yaptınız.’”[Yeşaya 56:7; Yeremya 7:11]
14 Tapınakta O’na gözü görmezlerle kötürümler
geldi. İsa onları sağlığa kavuşturdu.
15 Ne var ki, başrahiplerle dinsel yorumcular
yaptığı görkemli işleri ve tapınakta, “Osanna! Davut Oğlu’na” diyerek bağrışan
çocukları görünce öfkelenerek[Mezmur
118:25]
16 kendisine sordular: “Bunların dediğini
duyuyor musun?” İsa, “Kuşkusuz!” diye karşılık verdi. “Siz şu sözü hiç
okumadınız mı?” ‘Yavruların ve emziktekilerin ağzından övgü hazırladın.’”[Mezmur 8:2]
17 Onları bırakıp kentten ayrıldı. Beytanya’ya gitti,
orada konakladı.
Yargılanan
İncir Ağacı
18 İsa ertesi sabah kente[Yeruşalim’e] dönerken acıktı.
19 Yol üzerinde bir incir ağacı görünce ona
yaklaştı. Ama onda yapraktan başka bir şey bulmadı. Bu nedenle ağaca, “Bundan
böyle sende hiçbir vakit ürün olarak bir şey yetişmesin” dedi. İncir ağacı
hemen kurudu.
20 Öğrenciler olayı görünce şaşakaldılar.
“Nasıl oldu da incir ağacı bir an içinde kuruyuverdi?” diye sordular.
21 İsa onları yanıtladı: “Doğrusu size derim
ki, eğer imanınız olursa ve kuşkuya düşmezseniz yapacaklarınız salt incir
ağacına uygulananla kalmayacak. Şu dağa buyruk verip, ‘Yerinden kalk, denize
atıl’ deseniz bu bile olacaktır.
22 İman ederek dua edince, dilediğiniz her şeyi
alacaksınız.”
İsa’nın
Yetkisine İlişkin Soru
23 İsa tapınağa girmiş öğretiyordu ki, halkın
başrahipleri ve İhtiyarları yaklaşıp sordular: “Bu işleri hangi yetkiye
dayanarak yapıyorsun? Bu yetkiyi sana veren kim?”
24 İsa, “Ben de size bir soru sorayım” diye
yanıtladı, “Eğer sorumu yanıtlarsanız, ben de size bu işleri hangi yetkiyle
yaptığımı söyleyeceğim.
25 Yahya’nın vaftiz etme yetkisi nereden geldi?
Tanrı’dan mı, yoksa insanlardan mı?” Onlar aralarında tartışmaya koyuldu: “Eğer
‘Tanrı’dandır’ dersek, O bize, ‘Öyleyse neden ona inanmadınız?’ diye soracak.
26 Yok eğer, ‘İnsanlardandır’ dersek,
topluluktan korkumuz var. Çünkü herkes Yahya’yı peygamber olarak tutuyor.”
27 İsa’yı yanıtlayarak, “Bilmiyoruz” dediler.
İsa, “Öyleyse, ben de size bu işleri hangi yetkiye dayanarak yaptığımı
söylemeyeceğim” dedi.
28 “Şu olay sizlere neyi
düşündürüyor? Bir adamın iki oğlu vardı. Adam birincisine, ‘Oğul, git bugün
bağda çalış’ diye buyurdu.
29 O da, ‘Çalışmaya isteğim yok’
dedi. Ama sonradan pişmanlık duyarak gitti.
30 Adam öteki oğluna da aynı
buyruğu verdi. Bu oğul, ‘Olur, giderim’ dediyse de gitmedi.
31 İkisinden hangisi babasının
isteğini yerine getirmiş oldu?” Onlar, “Birincisi” diye karşılık verdi. İsa,
“Doğrusu size derim ki” dedi, “Gümrük vergisi toplayanlarla genel kadınlar
Tanrı hükümranlığına sizlerden önce girer.
32 Çünkü Yahya size doğruluk
kapsamında geldi ama inanmadınız. Oysa gümrük vergisi toplayanlarla genel
kadınlar ona inandı. Sizlere gelince, bunu görmenize karşın sonradan pişmanlık
duyup ona inanmayı yeğlemediniz.”
Bağ
Kiralayanlara İlişkin Simgesel Öykü
33 “Başka bir simgesel öyküye kulak verin:
Çiftlik sahibi bir adam ‘asma dikti, bağın çevresine çit çekti, burada bir
cendere kazdı. Bir de kule kurdu.’ Burayı bağcılara kiralayıp başka bir ülkeye
gitti.[Yeşaya 5:1,2]
34 “Bağ bozumu yaklaşınca, payına düşen ürünü
toplamaları için uşaklarını kiracılara gönderdi.
35 Bağı kiralayanlar uşakları yakaladıkları
gibi birini tartakladılar, ötekinin canına kıydılar, bir başkasını da taşa
tuttular.
36 Adamcağız yeniden, bu kez ilkinden daha çok
sayıda uşak gönderdi. Onlara karşı yine aynı tepkiyle davrandılar.
37 Sonunda oğluma saygı gösterirler
düşüncesiyle onlara oğlunu gönderdi.
38 Gelgelelim kiracılar oğlunu görünce, ‘İşte
malları miras alacak kişi burada’ diye aralarında söyleştiler, ‘Haydi şunu
öldürelim de mirasına konalım.’
39 Böylece onu yaka paça bağdan dışarı
sürükleyip öldürdüler.
40 “Şimdi, bağ sahibi dönünce bu kiracılara ne
yapacak?”
41 Onlar, “Bu bayağı insanları kırıp geçecek,
bağı da bağ bozumunda kendisine ürünü verecek olan başka bağcılara kiralayacak”
dediler.
42 İsa, “Siz Kutsal Yazılar’da deneni hiç
okumadınız mı?” dedi: “‘Yapıcıların kaldırıp attığı Taş İşte bu, baş köşeye
konulan Taş oldu. Rab’ten sağlandı bu. Gözlerimiz önünde ne görkem!’”[Mezmur 118:22,23]
43 “Bu nedenle, size derim ki, Tanrı’nın
hükümranlığı sizlerden alınacak ve ona yaraşan ürünleri yetiştiren topluma
verilecek.
44 O Taş’a çarpıp düşen paramparça olacak. Taş
da kimin üstüne düşerse onu ezip toz edecek.”
45 Başrahiplerle Ferisiler O’nun simgesel
öykülerini duyunca kendilerinden söz ettiğini anladılar.*
46 İsa’yı tutuklamak istedilerse de topluluklardan
korktular. Çünkü O’nu peygamber olarak tutuyorlardı.
Düğün
Şöleni Simgesi
BÖLÜM 22
1 İsa yeniden topluluklara simgesel
öykülerle konuştu:
2 “Göklerin hükümranlığı oğlu için düğün
şöleni düzenleyen bir krala benzer.
3 Kral çağrılıları düğün şölenine toplamak
için uşaklarını gönderdi. Ama onlar gelmek istemedi.
4 Yeniden başka uşaklar gönderdi:
‘Çağrılılara bildirin’ dedi. ‘Bakın yemeği hazırladım. Sığırlarla özel olarak
beslediğim danalar boğazlandı. Her şey sizi bekliyor; buyurun düğün şölenine.’
5 “Ama onlar çağrıyı hiç umursamadan çekip
işlerine doğruldu. Kimi tarlasına kimisi de ticaret uğraşlarına..
6 Geri kalanlar ise adamın uşaklarını
yakalayıp aşağıladı, sonra da canlarına kıydı.
7 Kral çok öfkelendi. Askerlerini gönderip
ellerini kana bulayan bu insanları yok etti, kentlerini de yaktı.
8 “Yeniden uşaklarına buyruk verdi: ‘Düğün
şöleni hazırdır. Ne yazık ki, çağrılanlar yaraşıklı değildi.
9 Şimdi kalkın yol kavşaklarına gidin,
bulduğunuz herkesi düğün şölenine çağırın.’
10 Uşaklar yollara dökülerek kimi buldularsa
topladı: Kötüleri de iyileri de. Düğün evi konuklarla doldu.
11 “Kral konuklarla tanış olmaya geldiğinde
düğün giysisi kuşanmamış birisini gördü.
12 Ona, ‘Dostum!’ dedi. ‘Düğün giysin olmadan
buraya nasıl geldin sen?’ Adam söyleyecek söz bulamadı.
13 Bunun üzerine kral, hizmet görücülere
buyurdu: ‘Ellerini ayaklarını bağlayın, onu dışarıya karanlığa atın. Orada
ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.’
14 “Çünkü çağrılanlar çok, ama seçilenler[Tanrı’nın seçilmişleri. bkz.
24:22,24,31; Romalılar 8:28] azdır.”
Kayser’e
Vergi Ödemeli mi?
15 Bunun üzerine Ferisiler çekilip danışmaya
koyuldu. İsa’yı kendi sözüyle tuzağa düşürmek için düzen kurdular.
16 Kendilerine bağlı öğrencilerle birlikte
Herodesçiler’i* O’na salarak, “Ey Öğretmen!” dediler. “Senin gerçek olduğunu,
Tanrı yolunu da gerçekten öğrettiğini biliyoruz. Hiç kimseden de çekindiğin
yok. Çünkü kayırıcılık yapan biri değilsin.
17 Açıkla bize, görüşün ne? Kayser’e* vergi
ödemek yasal mı, yoksa değil mi?”
18 İsa onların kurnazlığını bildiğinden, “Ey
ikiyüzlüler!” dedi. “Niçin beni denemeye kalkışıyorsunuz?
19 Bana bu vergi parasını gösterin.”* Kendisine
parayı getirdiler.
20 İsa sordu: “Şu gördüğünüz yüz ve yazı
kimindir?”
21 “Kayser’in” dediler. Bunun üzerine İsa,
“Öyleyse” dedi, “Kayser’e ilişkin şeyleri Kayser’e, Tanrı’ya ilişkin olanları
da Tanrı’ya verin.”
22 Bunu duyunca şaşakaldılar ve İsa’yı bırakıp
gittiler.
Ölülerin
Dirilmesi Sorunu
23 Aynı gün bazı Sadukiler -ölülerin dirilişi
diye bir şey yoktur yolunda konuşanlar- yaklaşıp İsa’ya bir soru sordu:
24 “Ey Öğretmen, Musa demiştir ki, ‘Bir adam
çocuğu olmadan ölürse, kardeşi dul kalan kadınla evlenmeli; böylelikle kendi
kardeşine soy yetiştirmeli.’[Yaratılış
38:8; Yasanın Tekrarı 25:5,6]
25 Tanıdığımız yedi kardeş vardı. Birincisi
evlendi ve öldü. Soy yetiştirmediğinden karısını kardeşine bıraktı.
26 Aynı durumda ikincisi, üçüncüsü, yedinciye
varıncaya dek tümü öldü.
27 En sonunda kadın da öldü.
28 Şimdi, ölüler dirildiğinde yedi erkekten
hangisinin karısı olacak bu kadın? Öyle ya, hepsinin de eşi oldu o.”
29 İsa yanıtladı: “Kutsal Yazılar’ı ve
Tanrı’nın gücünü bilmediğinizden yanılıyorsunuz.
30 Çünkü ölüler dirildiklerinde ne evlenirler,
ne de everilirler; tam tersine, gökteki melekler gibidir onlar.
31 Kaldı ki, ölülerin dirilişine ilişkin
Tanrı’nın sizlere belirttiği sözü okumadınız mı?
32 ‘Ben İbrahim’in, İshak’ın ve Yakup’un
Tanrısı’yım.’ Tanrı ölülerin değil tam tersine, dirilerin Tanrısı’dır.”[Mısır’dan Çıkış 3:6]
33 Topluluk bunları duyunca O’nun öğretisi
karşısında şaşırıp kaldı.
En Önemli
Buyruk
34 Ferisiler O’nun Sadukiler’i susturduğunu
duyunca bir araya geldiler.
35 İçlerinden biri -yasa yorumcusu[Yasalarla uğraşan, hukuk bilgini]-
O’nu deneyerek sordu:
36 “Ey Öğretmen! Ruhsal yasada en önemli buyruk
hangisidir?”
37 İsa yanıtladı: “‘Tanrın Rab’bi tüm
yüreğinle, Tüm canınla, tüm anlayışınla seveceksin.’[Yasanın Tekrarı 6:5]
38 “En önemli olan ve başta gelen buyruk budur.
39 “İkincisi de bununla eşit değerdedir: ‘İnsan
kardeşini kendin gibi seveceksin.’[Levililer
19:18]
40 “Tüm ruhsal yasa ve peygamberlerin öğretisi
bu iki buyruğa dayanır.”
Mesih’le
İlgili Somut Soru
41 Ferisiler bir arada toplu dururken İsa
onlara bir soru sordu:
42 “Mesih’e ilişkin düşünceniz nedir? O kimin
oğludur?” Onlar, “Davut’un” dediler.
43 İsa, “Öyleyse” dedi, “Nasıl olur da Ruh’tan
esinlenen Davut O’na Rab diye seslenerek şöyle konuşuyor?
44 “‘Rab Rabbim’e, «Düşmanlarını ayaklarının
altına basamak yapıncaya dek sağımda otur» dedi.’[Mezmur 110:1]
45 Eğer Davut O’na Rab diyorsa, O nasıl
Davut’un oğlu olabilir?”
46 Hiç kimse O’na bir şey diyemedi, ne de o
günden sonra biri çıkıp O’na başka bir soru sorma ataklığını gösterebildi.
SON YARGILAMAYA İLİŞKİN
BİLDİRİLER, UYARILAR
Dinsel
Yorumculara ve Ferisiler’e Yöneltilen Yargı
BÖLÜM 23
1 Bunun üzerine İsa topluluğa ve öğrencilere
dönerek şunu söyledi:
2 “Dinsel yorumcularla Ferisiler Musa’nın
yetkisiyle öğretinin verildiği koltukta otururlar.
3 Sizlere her söylediklerini yapın ve tutun.
Ama onların yaptıklarını yapmayın. Çünkü öğüt verirler, öte yandan da onu kendileri
yapmazlar.
4 Ağır yükler bağlayıp insanların sırtına
yüklerler. Ama kendileri bunları kaldırmak için parmaklarını bile
kıpırdatmazlar.
5 İşlerinin tümünü insanlara gösteriş olsun
diye yaparlar. Dinsel yazı taşıyan bağları* genişletirler, giysilerinin saçak
püsküllerini* büyütürler.
6 Şölenlerin baş köşelerine özenirler,
sinagogların da baş koltuklarına.
7 Çarşıda, meydanda saygıyla selamlanmaktan
ve insanlar tarafından Rabbi diye çağrılmaktan çok kıvanç duyarlar.
8 “Ama sizler Rabbi diye çağrılmayın. Çünkü
Öğretmeniniz tektir, hepiniz de kardeşsiniz.
9 Yeryüzünde hiç kimseye baba demeyin. Çünkü
göksel Babanız tektir.
10 Size yönetici demelerine de izin vermeyin.
Çünkü yöneticiniz birdir: Mesih.
11 Aranızda en üstün tutulan kişi size hizmet
etmekle yükümlüdür.
12 Çünkü kendini yükselten alçaltılacak,
kendini alçaltansa yükseltilecektir.”
İsa
İkiyüzlülüğü Kınıyor
13 “Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler.
İkiyüzlüler! Çünkü göklerin hükümranlığını insanların yüzüne kapatıyorsunuz.
Kendiniz girmiyorsunuz, girmek isteyenleri de bırakmıyorsunuz.
14 [Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler.
İkiyüzlüler! Çünkü dul kadınların evlerine konuyorsunuz ve gösteriş için uzun
uzadıya dua ediyorsunuz. Bu yüzden yargınız daha ağır olacaktır.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap
Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan
Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]
15 “Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler.
İkiyüzlüler! Çünkü denizde karada dolaşarak tek kişiyi olsun yolunuza çekmek
için didiniyorsunuz. Bunu sağlayınca da onu kendinizden iki kat cehennem çocuğu
durumuna düşürüyorsunuz.
16 “Vay sizlere kör yöneticiler! Tapınak
üzerine ant içmenin önemi yok, ama tapınaktaki altın üzerine ant içen
sorumludur diye yorum yürütenler.
17 Kör akılsızlar! Hangisi üstündür? Altın mı,
yoksa altını kutsal kılan tapınak mı?
18 Yine diyorsunuz ki, sunak üzerine ant
içmenin önemi yok, ama oradaki armağan üzerine ant içen sorumludur.
19 Ne körsünüz! Hangisi üstündür? Sunu mu,
yoksa sunuyu kutsal kılan sunak mı?
20 Çünkü sunak üzerine ant içen, onun ve ondaki
her şeyin üzerine ant içer.
21 Bunun gibi, tapınak üzerine ant içen de onun
ve ondaki Kişi’nin üzerine ant içmiş olur.
22 Göğe ant içen ise Tanrı tahtına ve onun
üstünde oturana ant içer.
23 “Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler.
İkiyüzlüler! Çünkü nanenin, anasonun, kimyonun ondalığını ödersiniz.* Ama
ruhsal yasanın üstün önem taşıyan konularını bıraktınız: Adaleti, acımayı,
içten bağlılığı.. Asıl uygulayacağınız işler bunlardı. Evet, ötekileri de
bırakmadan.
24 Kör yöneticiler. Sudan sivrisineği süzenler,
öte yandan da deveyi yutanlar.
25 “Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler.
İkiyüzlüler! Çünkü bardağın, çanağın dışını temizlersiniz, ama içi
soygunculukla, bencil isteklerle doludur.
26 Kör Ferisi! İlkin bardağın içini temizle ki,
dışı da temizlenmiş olsun.
27 “Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler.
İkiyüzlüler! Çünkü sizler badanalı gömütlere benziyorsunuz. Bunlar dıştan
parlak görünür, ama içleri ölü kemikleriyle ve her tür iğrençlikle doludur.
28 Sizler de bunlar gibi dıştan insanlara doğru
görünürsünüz, ama içten ikiyüzlülükle ve kötülükle dolusunuz.”
İsa
İkiyüzlü Tutumu Yargılıyor
29 “Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler.
İkiyüzlüler! Çünkü peygamberlere gömütler kuruyorsunuz ve doğru kişilerin
mezarlarını donatıyorsunuz.
30 Bir de diyorsunuz ki, ‘Biz atalarımızın
günlerinde yaşamış olsaydık onlarla ortak olup peygamberlerin kanını akıtmazdık.’
31 “Böylelikle peygamberlerin canına kıyanların
çocukları olduğunuza ilişkin kendinize karşı tanıklık ediyorsunuz.
32 Bütünleyin bakalım atalarınızın yarım kalan
işini.
33 Yılanlar, engerekler soyu! Cehennem
yargısından nasıl kaçıp kurtulacaksınız?
34 İşte bu nedenle size peygamberler,
bilginler, eğitmenler gönderiyorum. Bunların içinden bazılarını öldüreceksiniz
ve çarmıha çakacaksınız. Yine bazılarını sinagoglarınızda kamçılayacaksınız,
kentten kente onlara saldıracaksınız.
35 Böylece, yeryüzünde akıtılan her doğru
kişinin kanı elinize bulaşmış olacak: Doğru Habil’in kanından tutun, tapınakla
sunak arasında canına kıydığınız Barakya oğlu Zekeriya’nın kanına varıncaya
dek..[Yaratılış 4:8-10; II.Tarihler
24:20-22]
36 Doğrusu size derim ki, bunların tümü bu
kuşağın boynuna asılmış olacak.”
İsa
Yeruşalim İçin Acı Duyuyor
37 “Yeruşalim, Yeruşalim! Peygamberleri öldüren
ve kendisine gönderilenleri taşlayan Yeruşalim. Tavuğun civcivlerini kanatları
altına topladığı gibi, kaç kez çocuklarını yanıma toplamak istedim. Ama bunu
istemediniz.
38 İşte ‘tapınağınız size yüzüstü
bırakılıyor.’[Yeremya 22:5; 12:7;
I.Krallar 9:7,8]
39 Çünkü sizlere bildiriyorum: ‘Rab’bin adıyla
gelen kutludur’ deyinceye dek, bundan böyle beni bir daha görmeyeceksiniz.”[Mezmur 118:26]
Taş Üstünde
Taş Kalmayacak
BÖLÜM 24
1 İsa tapınaktan çıkıp giderken, öğrencileri
dikkatini tapınağın yapılarına çekmek için kendisine yaklaştılar.
2 İsa onları yanıtladı: “Bunların tümünü
görüyor musunuz? Doğrusu size derim ki, burada taş üstünde taş kalmayacak.
Yıkılmadık bir şey bırakılmayacak.”
En Acı
Olayın Habercileri
3 İsa Zeytinlik Dağı’nda otururken
öğrencileri özel olarak O’na yaklaşıp, “Bizlere açıkla” dediler. “Bu olaylar ne
zaman olacak? Gelişini ve çağın sona erdiğini gösteren belirti ne olacak?”
4 İsa yanıtladı: “Dikkat edin, kimse sizi
kandırmasın.
5 Çünkü birçokları adımla gelip, ‘Ben
Mesih’im’ diyerek nicelerini kandıracak.
6 Savaş sesleri, savaş söylentileri
duyacaksınız. Sakın dehşete kapılmayasınız. Bu olayların olması gereklidir, ama
daha son gelmemiştir.[Daniel 2:28]
7 Çünkü ‘ulus ulusa, krallık krallığa karşı
ayaklanacak.’ Çeşitli yerlerde kıtlıklar çıkacak, depremler olacak.[Yeşaya 19:2; II.Tarihler 15:6]
8 Bunların tümü sancıların başlangıcıdır.
9 “Bunun üzerine acı çektirmek için sizi ele
verecekler ve öldürecekler. Adıma bağlılık yüzünden tüm ulusların hıncına
uğrayacaksınız.
10 ‘Birçokları suç işlemeye sürüklenecek.’ Kişi
kişiyi ele verecek, birbirlerine hınç besleyecekler.[Daniel 11:41]
11 Birçok yalancı peygamber ortaya çıkacak.
Bunlar nicelerini kandıracak.
12 Kötülüğün çoğalmasıyla birçok insanın
sevgisi soğuyacak.
13 Ama kim sonuna dek sabrederse o
kurtulacaktır.
14 “Hükümranlığın bu Sevinç Getirici Haberi
dünyanın her köşesinde tanıklıkta bulunmak için tüm uluslara yayılacak. İşte o
zaman son gelecek.”
Korkunç
Acının Gelişi
15 “Daniel peygamberin sözünü ettiği,
‘yıkıcılık getiren iğrenç şeyi kutsal yerde’ gördüğünüzde -okuyucu bunu
anlasın-[Daniel 9:26,27; 12:11]
16 Yahudiye ülkesinde bulunanlar dağlara
kaçsın.
17 Damda duran, aşağı inip evinden bir şey
almaya kalkışmasın.
18 Tarladaki de giysisini almak için geri
dönmesin.
19 O günlerde çocuk bekleyenlere, emziklilere
ne yazık!
20 Dua edin ki kaçışınız kış dönemine, ya da
Şabat[Cumartesi] gününe
rastlamasın.
21 Çünkü bu dönemde, ‘dünyanın oluşundan bu
yana hiçbir zaman olmamış’ ve bir daha olmayacak korkunç acı gelecek.[Daniel 12:1; Yoel 2:2]
22 Eğer o günler kısaltılmış olmasaydı, hiçbir
canlı varlık kurtulamazdı. Ama seçilmişler yararına o günler kısaltılacaktır.
23 “O zaman eğer biri size, ‘Bak bak, Mesih
burada’ ya da, ‘Bak bak, şurada’ diyecek olursa inanmayın.
24 Çünkü düzmece mesihler ve ‘yalancı
peygamberler’ türeyecek. Bunlar önemli ‘belirtiler gösterecek ve göz
kamaştırıcı eylemler yapacak.’ Öyle ki, olanağı bulunsa seçilmişleri[bkz. 22:14] bile
kandırırlardı.[Yasanın Tekrarı
13:1-3]
25 Bakın, sizlere önceden söylüyorum.
26 “Bu nedenle size, ‘İşte, O çöldedir’
derlerse oraya gitmeyin. Ya da, ‘İşte, O iç odalardadır’ derlerse inanmayın.
27 Çünkü şimşek doğuda parlayıp batıya kadar
yöreyi nasıl aydınlatırsa, İnsanoğlu’nun gelişi de tıpkı bunun gibi olacak.
28 “Ölü beden neredeyse akbabalar da orada
toplanacak.”
İnsanoğlu’nun
Gelişi
29 “O acılı günlerin hemen ardından ‘Güneş
kararacak. Ay ışığını vermeyecek, Yıldızlar gökyüzünden düşecek, Göklerin
güçleri sarsılacak.’[Yeşaya 13:10;
34:4]
30 “Bunun üzerine, gökte İnsanoğlu’nun
belirtisi görünecek. O zaman, ‘Yeryüzünün tüm ırkları dövünecek. İnsanoğlu’nun
güçle ve sınırsız yücelikle Göğün bulutlarında geldiğini görecekler.’[Daniel 7:13,14; Zekarya 12:10]
31 “Meleklerini ‘yüksek boru sesiyle’ salacak;
O’nun seçilmişlerini ‘yedi iklim dört bucaktan, göğün bir ucundan öbür ucuna
dek toplayacaklar.’”[Yeşaya 27:13;
Zekarya 2:6; Yasanın Tekrarı 30:4]
İncir
Ağacından Edinilen Bilgi
32 “İncir ağacından ders alın: Dalı
filizlenmeye yüz tutunca, yaprakları da yeşerince yazın yakın olduğunu
bilirsiniz.
33 Bunun gibi, bu gelişimleri gördüğünüzde de
O’nun yakında, kapılarda olduğunu bilesiniz.
34 Doğrusu size derim ki, bu olayların tümü
yerine gelinceye dek bu soy[İsrail
soyu] kaybolmayacaktır.
35 Gök ve yer geçip gidecek, ama sözlerim
geçmeyecektir.”
Yalnız
Tanrı Tarafından Bilinen Gün ve Saat
36 “O güne ve saate ilişkin hiç kimsenin
bilgisi yoktur: Ne göğün meleklerinin, ne de Oğul’un. Yalnız Baba bilir.
37 Nuh’un günlerinde nasıl olmuşsa,
İnsanoğlu’nun gelişi de öyle olacak.
38 Çünkü tufandan önceki o günlerde olduğu
gibi, ‘Nuh’un gemiye bindiği’ güne dek insanlar yiyip içiyor, evlenip
everiliyordu.[Yaratılış 7:7]
39 Tufan gelip de hepsini birden silip
götürünceye dek bilgisizdiler. İnsanoğlu’nun gelişi de öyle olacak.
40 O vakit tarlada iki kişi bulunacak; biri
alınacak, öbürü bırakılacak.
41 Değirmende buğday öğüten iki kadın olacak;
biri alınacak, öbürü bırakılacak.
42 “Bu nedenle uyanık olun. Çünkü Rabbiniz’in
ne gün geleceğini bilmezsiniz.
43 Ama şunu bilmeniz gerekir: Ev sahibi
hırsızın ne zaman geleceğini bilseydi uyanık durur, evinin soyulmasına olanak
bırakmazdı.
44 “Bu nedenle sizler de hazır olun. Çünkü
İnsanoğlu hiç beklemediğiniz bir saatte gelecektir.”
Güvenilir
ve Güvenilmez Uşak
45 “Güvenilir ve akıllı uşak kimdir? Ev
sahibinin, ev halkına vaktinde yiyecek sağlaması için atadığı uşak.
46 Efendisi geldiğinde atandığı görevi yerine
getiren uşağa ne mutlu!
47 Doğrusu size derim ki, efendisi tüm malları
üzerinde sorumluluk verecektir ona.
48 “Ama eğer kötü uşak içinden, ‘Efendim
gecikiyor’ der,
49 öteki uşakları tartaklamaya başlayarak
sarhoşlarla birlikte yemeye içmeye koyulursa,
50 efendisi hiç beklemediği bir gün ve
düşünmediği bir saatte çıkagelecek.
51 Onu parça parça edecek, ikiyüzlülerin
gideceği yere atacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.”
On Erden
Kız Simgesi
BÖLÜM 25
1 “O gün göklerin hükümranlığı on erden[bakire] kızı anımsatacak.
Bunlar fenerlerini ellerine alıp güveyi karşılamaya çıktı.
2 Beşi akılsız, beşi akıllıydı.
3 Akılsız olanlar yanlarına fenerlerini
aldılar, ama yağ almadılar.
4 Akıllı olanlarsa fenerleriyle birlikte
kaplarda yağ da aldılar.
5 Güveyin gelişi gecikince hepsini de uyku
bastırdı, dalıp uyudular.
6 “Gece yarısı yüksek bir ses duyuldu,
‘Güvey geliyor, onu karşılamaya çıkın.’
7 Bunun üzerine, erden kızların hepsi kalkıp
fenerlerini ayarladılar.
8 Akılsızlar akıllılara, ‘Yanınızdaki yağdan
bize azıcık verin, fenerlerimiz sönüyor’ dediler.
9 Akıllılar, ‘Hem bize hem size yetecek
kadar olmayabilir’ diye yanıtladılar. ‘En iyisi satıcılara gidip gereken yağı
satın alın.’
10 Onlar yağ almaya giderken güvey geldi.
Hazırlığı olanlar O’nunla birlikte düğün şölenine girdiler. Kapı da kapandı.
11 “Az sonra, öteki erden kızlar da geldi.
‘Efendi, Efendi!’ dediler. ‘Bize kapıyı aç.’
12 O yanıt verdi: ‘Doğrusu size derim ki, sizi
tanımıyorum.’
13 “Bu nedenle uyanık olun. Çünkü ne günü ne de
saati bilirsiniz.”
Uşaklara
Bırakılan Para
14 “Bu, yolculuğa çıkan bir adamın uşaklarını
yanına çağırıp varını yoğunu onlara emanet etmesine benzer.
15 Birine beş çubuk altın verdi, başka birine
iki, ötekine de bir. Her birinin gücü yeteneğinde. Bunu yapınca yola çıktı.
16 “Kendisine beş çubuk altın verilen, sağa
sola koşup elindekini işletti, beş çubuk daha kazandı.
17 İki çubuk alan da iki çubuk daha kazandı.
18 Ama bir çubuk alan gidip yeri kazdı,
efendisinin parasını toprağa gömdü.
19 “Aradan oldukça uzun bir süre geçti.
Uşakların efendisi geri geldi, onlarla hesaplaşmaya oturdu.
20 Beş çubuk alan yaklaşıp ona beş çubuk daha
getirdi ve, ‘Efendi!’ dedi. ‘Bana beş çubuk altın verdin. Bak, beş çubuk daha
kazandım.’
21 Efendisi ona, ‘Aferin, iyi ve güvenilir
uşak’ dedi. ‘Az sermayeyi kullanmakta güvenilir kişi olduğunu kanıtladın. Seni
daha çoğuna atayacağım. Gel, efendinin sevincine katıl.’
22 “İki çubuk alan yaklaşıp, ‘Efendi!’ dedi.
‘Bana iki çubuk altın verdin. Bak, iki çubuk daha kazandım.’
23 Efendisi ona, ‘Aferin, iyi ve güvenilir
uşak’ dedi. ‘Az sermayeyi kullanmakta güvenilir kişi olduğunu kanıtladın. Seni
daha çoğuna atayacağım. Gel, efendinin sevincine katıl.’
24 “Bir çubuk alan yaklaşıp, ‘Efendi!’ dedi.
‘Sert bir adam olduğunu biliyordum. Ekmediğin yerden biçer, saçmadığın yerden
devşirirsin.
25 Onun için korktum, gidip bir çubuk altınını
toprağa gömdüm. İşte çubuğun, olduğu gibi duruyor.’
26 “Efendisi onu yanıtladı: ‘Ey kötü ve aylak
uşak! Ekmediğim yerden biçtiğimi, saçmadığım yerden devşirdiğimi bildiğine
göre,
27 paramı bankaya yatırman gerekirdi. Geri
gelince, benim olanı faiziyle birlikte çekerdim.
28 Şimdi bu adamdan o çubuğu alın ve on çubuğu
olana verin.
29 Çünkü malı olan herkese daha da çok
verilecek, hem de artırılacak; ama bir şeyi olmayandan elindeki bile
kendisinden alınacaktır.
30 O yararsız uşağı dışarı karanlığa atın.
Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.’”
Ulusların
Yargılanması
31 “İnsanoğlu yüceliği içinde, ‘tüm meleklerle
birlikte geldiğinde,’ yüceliğinin tahtında oturacak.[Zekarya 14:5]
32 Bütün uluslar O’nun önünde toplanacak.
Çobanın koyunları keçilerden ayırdığı gibi, O da onları birbirinden ayıracak.
33 Koyunları sağına, keçileri soluna alacak.
34 Sonra Hükümran sağındakilere, ‘Gelin,
Babam’ın kutluları’ diyecek, ‘Dünyanın kuruluşundan bu yana sizler için
hazırlanan hükümranlığı alın.
35 Çünkü açken bana yiyecek verdiniz, susuzken
susuzluğumu giderdiniz, yabancıyken beni içeri aldınız,
36 çıplakken giydirdiniz, hastayken yokladınız,
cezaevindeyken beni görmeye geldiniz.’
37 “Bunun üzerine doğrular O’na, ‘Ya Rab’
diyecekler, ‘Biz seni ne vakit aç gördük de doyurduk, susuz gördük de su
verdik?
38 Ne vakit seni yabancı gördük de içeri aldık,
ya da çıplak gördük de giydirdik?
39 Ne vakit seni hasta, ya da cezaevinde gördük
de görmeye geldik?’
40 Hükümran şöyle yanıtlayacak: ‘Doğrusu size
derim ki, bu kardeşlerimden önemi en az sayılana yaptığınızı bana yapmış
oldunuz.’
41 “Bunun ardından solunda bulunanlara,
‘Çekilin önümden’ diyecek. ‘İblise ve meleklerine hazırlanan sonsuz ateşe
gidin. Lanet altında olan sizler!
42 Açtım, bana yiyecek vermediniz; susuzdum,
susuzluğumu gidermediniz.
43 Yabancıydım, beni içeri almadınız. Çıplaktım,
beni giydirmediniz. Hastaydım, cezaevindeydim, beni görmeye gelmediniz.’
44 “Bunun üzerine, ‘Ya Rab’ diyecekler. ‘Seni
ne vakit aç, susuz, yabancı, çıplak, hasta, ya da cezaevinde gördük de hizmette
bulunmadık?’
45 Hükümran, ‘Doğrusu size derim ki, bunlardan
önemi en az sayılana yapmaktan kaçındığınız iyiliği bana da yapmamış
sayılırsınız’ diyecek.
46 Bunlar ‘sonsuz’ cezaya gönderilecek,
doğrular ise ‘sonsuz’ yaşama..”[Daniel
12:2]
İSA’NIN ÇARMIHA ÇAKILIŞI VE
DİRİLİŞİ
İsa’yı
Öldürmek İçin Düzen Kuruluyor
BÖLÜM 26
1 İsa sözlerini sona erdirince
öğrencilerine,
2 “İki gün sonra Passah Kutlayışı* olduğunu
biliyorsunuz” dedi. “İnsanoğlu çarmıha çakılmak için ele verilecektir.”
3 Bu sırada başrahiplerle halkın
İhtiyarları, adı Kayafa olan başrahibin sarayında bir araya geldiler.
4 İsa’yı yakalayıp öldürmek için düzen
kurdular.
5 “Ama bu iş kutlama sırasında olmasın ki,
halk arasında kargaşalığa yol açmasın” diyorlardı.
Somut
Bağlılık Örneği
6 İsa Beytanya’da cüzamlı Simon’un
evindeydi.
7 Bir kadın kaymaktaşı bir kapta çok değerli
Hint sümbülü kokusu getirdi. İsa sofrada otururken yaklaşıp kokuyu O’nun başına
döktü.
8 Olaya tanık olan öğrenciler öfkeye
kapılıp, “Boş yere bu harcama da neye?” dediler.
9 “Çünkü bu çok pahalıya satılabilir,
karşılığı da yoksullara verilebilirdi.”
10 İsa ne düşündüklerini bilerek onlara, “Niçin
kadını tedirgin ediyorsunuz?” dedi. “Çünkü o bana yararlı bir iş yaptı.
11 Çünkü yoksullar her zaman aranızda
olacaktır, ama beni her zaman aranızda bulamayacaksınız.
12 Kadın bu sümbül kokusunu bedenime dökmekle,
beni gömülmeye hazırladı.
13 Doğrusu size derim ki, bu Sevinç Getirici
Haber dünyanın her neresinde yayılırsa, onun yaptığı iş de kendisi için bir anı
niteliğinde yayılacaktır.”
Yahuda
İsa’yı Ele Vermek İçin Anlaşıyor
14 Bunun üzerine, On İkiler’den biri olan
Yahuda İşkariyot adlı adam başrahiplere yaklaştı.
15 “O’nu sizin elinize verirsem bana ne
vereceksiniz?” diye sordu. Onlar da kendisine otuz gümüş verdiler.[Zekarya 11:12]
16 O andan sonra Yahuda, İsa’yı ele vermek için
elverişli ortamı kollamaya başladı.
Öğrencilerle
Birlikte Passah Yemeği
17 Mayasız Ekmek Töreni’nin* ilk günü
öğrenciler İsa’ya yaklaşıp sordular: “Passah yemeğini yemek için nerede
hazırlık yapmamızı istiyorsun?”
18 O da, “Kentte şu kişinin yanına varın” dedi,
“Kendisine, ‘Öğretmen, vaktim geldi, Passah yemeğini öğrencilerimle birlikte
evinde kutlayacağım diyor’ deyin.”
19 Öğrenciler, İsa’nın verdiği buyruğu tam
olarak yerine getirip Passah yemeğini hazırladılar.
20 Akşam olunca, İsa On İkiler’le birlikte sofraya
oturdu.
21 Hep bir arada yemek yerlerken, “Doğrusu size
derim ki, içinizden biri beni ele verecek” dedi.
22 Üzüntü içinde kalarak her biri O’na sormaya
başladı: “Yoksa ben miyim, ya Rab?”
23 İsa, “Beni ele verecek olan, elindeki ekmeği
benimle birlikte sahana banandır” diyerek yanıtladı.
24 “İnsanoğlu kararlaştırılmış kapsamda
gidiyor; tıpkı kendisi için yazılı olduğu gibi. Ama İnsanoğlu kimin
aracılığıyla ele veriliyorsa, vay onun başına gelene! O kişi hiç doğmasaydı
kendisi için daha iyi olurdu.”*
25 İsa’yı ele veren Yahuda atıldı: “Rabbi[bkz. 23:7], yoksa o kişi ben
miyim?” İsa onu yanıtladı: “Dediğin gibidir.”
İsa’nın
Kurduğu Sofra: Ekmekle Şarap
26 Onlar yemek yerken İsa ekmeği alıp kutsadı.
Sonra parçalayıp bölerek öğrencilere verdi. “Alın ve yiyin, bedenimdir bu”
dedi.
27 Ardından bir bardak aldı, teşekkür ettikten
sonra onlara verdi. “Bundan hepiniz için” dedi.
28 “Çünkü bu birçoklarını kapsayan -günahların
bağışlanması için akıtılan- ‘antlaşma kanımdır.’[Mısır’dan Çıkış 24:8; Yeremya 31:31; Zekarya 9:11]
29 İşte size bildiriyorum: Bundan böyle bağın
bu ürününden içmeyeceğim; Babam’ın hükümranlığında sizlerle birlikte tazesinden
içeceğim güne dek.”
30 Bir ilahi söyledikten sonra Zeytinlik
Dağı’na çıktılar.
İsa
Petros’un Yadsıyışını Önceden Bildiriyor
31 Sonra İsa onlara, “Tümünüz de bu gece bana
bağlılığınız yüzünden köstekleneceksiniz” dedi. “Çünkü yazılıdır: ‘Çoban’ı
vuracağım Ve sürünün koyunları darmadağın olacak.’[Zekarya 13:7]
32 “Ama ölümden dirildikten sonra ben sizlerden
önce Galile’de olacağım.”
33 Petros O’nu yanıtladı: “Tümü de sana
bağlılığında kösteklense bile, ben hiçbir durumda kösteklenmeyeceğim.”
34 İsa ona, “Doğrusu sana derim ki” dedi, “Bu
gece horoz ötmeden önce üç kez beni yadsıyacaksın.”
35 Petros, “Seninle birlikte ölmem gerekse bile
seni hiçbir durumda yadsımayacağım” diye kararlılık gösterdi. Öbür öğrenciler
de aynı yolda konuştu.
İsa
Getsemane Bahçesinde Dua Ediyor
36 Sonra İsa onlarla birlikte Getsemane denen
yere gitti. Öğrencilere, “Ben gidip orada dua ederken siz burada durun” dedi.
37 Petros’u ve Zebedi’nin iki oğlunu yanına
aldı. Üzüntüyle çalkalanmaya, sıkılmaya başladı.
38 Bunun üzerine onlara, “‘Canım ölesiye
üzüntüyle çalkalanıyor’” dedi. “Burada bekleyin ve benimle birlikte uyanık
durun.”[Mezmur 43:5]
39 Biraz ileriye giderek yüzüstü yere kapandı,
duaya koyuldu: “Ey Babam! Eğer olanak varsa bu bardak benden uzaklaştırılsın.*
Ama benim isteğim değil, senin isteğin uygulansın.”
40 Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uykuda
buldu. Petros’a, “Nasıl oluyor da benimle birlikte bir saat olsun uyanık
duramıyorsunuz?” dedi.
41 “Uyanık durun ve dua edin ki denenmeyesiniz.
Ruh istekli, ama beden güçsüzdür.”
42 Yeniden, ikinci kez yanlarından ayrılıp dua
etti: “Ey Babam! Bu bardaktan içmeden onun benden uzaklaştırılması olanak
dışıysa, isteğin uygulansın.”
43 Bir kez daha geri geldiğinde onları yine
uykuda buldu. Çünkü uyku gözlerinden akıyordu.
44 Yeniden onları bırakıp gitti. Üçüncü kez
aynı sözlerle önceki gibi dua etti.
45 Sonra yine öğrencilerin yanına döndü. “Deliksiz
uykuda mısınız, daha dinleniyor musunuz?” dedi. “İşte saat geldi, İnsanoğlu
günahlıların eline veriliyor.
46 Kalkın gidelim. Bakın, beni ele veren
yaklaştı.”
İsa’nın Ele
Verilmesi ve Tutuklanması
47 O daha sözünü bitirmeden, On İkiler’den biri
olan Yahuda geldi. Yanında kılıçlarla sopalarla silahlanmış büyük bir topluluk
vardı. Bunları başrahiplerle halkın İhtiyarları göndermişti.
48 İsa’yı ele veren onlara bir işaret gösterdi:
“Kimi öpersem aradığınız O’dur; O’nu tutuklayın.”
49 Yahuda hiç duraksamadan İsa’nın yanına
gitti. “Selam, ey Rabbi!” sözleriyle özlem çekercesine O’nu öptü.
50 İsa ona, “Arkadaş, seni buraya getiren
neyse, onu yap” dedi. Bunun üzerine, yaklaşıp İsa’yı yakaladılar ve
tutukladılar.
51 O zaman, İsa’yla birlikte bulunanlardan biri
hemen kılıcına davrandı, başrahibin uşağına vurduğu gibi onun kulağını kopardı.
52 İsa ona, “Kılıcını kınına koy!” dedi. “Çünkü
kılıç tutan herkes kılıçla yok olacaktır.
53 Ne sanıyorsun? Babama yakaramam mı? O da
bana hemen on iki lejiyondan* çok melek sağlamaz mı?
54 Ama bunun böyle olması gerektiğini bildiren
Kutsal Yazılar o zaman nasıl yerine gelirdi?”
55 O vakit İsa topluluğa, “Beni yakalamak için
eşkıyaya karşı çıkarcasına kılıçlarla, sopalarla gelmek mi gerekirdi?” diye
sordu. “Her gün tapınakta oturup öğretiyordum, beni tutuklamadınız.
56 Bütün bunlar peygamberlerin kutsal yazıları
yerine gelsin diye oldu.” Bunun üzerine, öğrencilerin tümü O’nu bırakıp kaçtı.
İsa
Kurul’un Önünde
57 İsa’yı tutuklayanlar O’nu başrahip Kayafa’ya
götürdüler. Dinsel yorumcularla İhtiyarlar orada toplanmıştı.
58 Petros ise O’nu gerilerden başrahibin
avlusuna dek izledi ve sonucu görmek için içeri girip kolcularla[Yahudiler’in buyruğunda bulunan
tapınak bekçileri.] bir arada oturdu.
59 Başrahiplerle tüm Kurul[bkz. 5:22; Mezmur 27:12] İsa’yı ölüm yargısına
çarptırmayı amaçlayarak O’na karşı yalancı tanıklar arıyordu.
60 Bir sürü yalancı tanığın ortaya atılmasına
karşın hiç kimseyi bulamadılar. Sonunda iki kişi gelip
61 tanıklık etti: “Bu adam, ‘Ben Tanrı’nın
tapınağını yıkar ve üç günde yeniden kurarım’ dedi.”
62 Başrahip ayağa kalkıp İsa’ya, “Bu adamların
seni suçlamasına karşı niçin bir yanıt vermiyorsun?” diye sordu.
63 Ama İsa tek söz söylemedi. Başrahip O’na,
“Diri olan Tanrı adına seni ant içmeye çağırırım” dedi. “Bize söyle; sen
Tanrı’nın Oğlu Mesih misin?”
64 İsa, “Söylediğin gibidir” diye yanıtladı.
“Ama size diyorum ki, “Bundan sonra,“‘İnsanoğlu’nu Güç’ün[Güç: Baba Tanrı’nın egemen ve sonuçlamalı Gücü.]
sağında oturur ve göğün bulutları üstünde gelir göreceksiniz.’”[Mezmur 110:1; Daniel 7:13]
65 Bunun üzerine başrahip giysilerini yırtarak
bağırdı: “Sövüyor. Gayrı tanıklara ne gerek kalıyor? İşte, sövdüğünü işittiniz.
66 Yargınız nedir?” Oradakiler, “Ona ölüm
yargısı yaraşır” diye yanıtladılar.
67 O zaman O’nun yüzüne tükürdüler,
yumrukladılar. Bazıları da O’nu tokatlayarak,
68 “Bize peygamberlikte bulun bakalım, ey
Mesih!” dediler. “Kimdir sana vuran?”
Petros’un
Yadsıması
69 Petros dışarıda avluda oturuyordu. Kendisine
yaklaşan bir hizmetçi kız, “Sen de Galileli İsa’yla birlikteydin” dedi.
70 Ama Petros herkesin önünde bunu yadsıyarak,
“Ne demek istediğini bilmiyorum” dedi.
71 Kapının önüne çıkınca onu başka bir hizmetçi
kız gördü ve orada bulunanlara, “Bu adam Nasıralı İsa’yla birlikteydi” dedi.
72 Ama Petros bu kez ant içerek, “Ben O’nu
tanımam” diye yeniden yadsıdı.
73 Az sonra orada oturanlar yaklaşıp Petros’a,
“Gerçekten sen de onlardan birisin” dedi. “Baksana, söyleyiş biçimin bile seni
ele veriyor!”
74 Bunun üzerine Petros, “O adamı tanımıyorum”
diye ilenmeye ve ant içmeye başladı. O anda horoz öttü.
75 Petros İsa’nın dediği sözü anımsadı: “Horoz
ötmeden önce üç kez beni yadsıyacaksın.” Ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.
Vali
Pilatus’un Önünde
BÖLÜM 27
1 Sabah olunca halkın başrahipleriyle bütün
İhtiyarları İsa’yı öldürmek üzere görüşmeye koyuldular.
2 O’nu zincire vurarak götürüp vali
Pilatus’a[Egemen Romalılar’ın atamış
olduğu vali.] teslim ettiler.
Yahuda
Pişmanlık Duyuyor, Kendisini Asıyor
3 İsa’yı ele veren Yahuda, O’nun yargı
giydiğini görünce pişmanlık duydu. Otuz gümüşü başrahiplere ve İhtiyarlar’a
geri verip,
4 “Suçsuz kana girmekle günah işledim” dedi.
Onlar, “Bundan bize ne?” dediler. “Başının çaresine kendin bak!”
5 Yahuda gümüş paraları tapınağa fırlatıp
gitti, kendisini astı.
6 Başrahipler gümüş paraları aldılar.
“Bunları tapınak kasasına koymak doğru olmaz” dediler. “Çünkü kan
karşılığıdır.”
7 Bir araya gelip o parayla yabancıların
gömülmesi için Çömlekçi Tarlası’nı satın aldılar.
8 Bu nedenle o tarlaya bugüne dek Kan
Tarlası dendi.
9 Böylece, Yeremya peygamber aracılığıyla
söylenen şu söz yerine geldi: “İsrailoğulları’ndan bazılarının değer biçtikleri
kişi için kestirilen otuz gümüşü aldılar.[Zekarya
11:12,13; Yeremya 32:6-9]
10 Ve bu parayı Çömlekçi Tarlası’na ödediler.
Tıpkı Rab’bin bana buyurduğu gibi..”
Vali,
İsa’yı Sorguya Çekiyor
11 İsa vali Pilatus’un önüne dikildi. Vali,
“Sen Yahudiler’in Kralı mısın?” diye sordu. İsa, “Söylediğin gibidir” dedi.
12 Ama başrahiplerle İhtiyarlar’ın
suçlamalarına hiçbir yanıt vermedi.
13 Sonra Pilatus, “Sana karşı yöneltilen bunca
tanıklığı duymuyor musun?” dedi.
14 Ama O hiçbir konuda ona tek yanıt olsun
vermedi. Öyle ki, vali şaşırıp kaldı.
İsa Ölüm
Yargısı Giyiyor
15 Passah kutlayışında valinin toplumca dilenen
bir cezalıyı salıvermesi gelenektendi.
16 O dönemde Bar Abbas* adında namlı bir cezalı
vardı.
17 Kalabalık toplanınca Pilatus sordu:
“Hangisini salıvermemi istersiniz? Bar Abbas’ı mı, yoksa Mesih denen İsa’yı
mı?”
18 Çünkü kıskançlık nedeniyle İsa’yı tutuklayıp
teslim ettiklerini biliyordu.
19 Pilatus yargı kürsüsünde oturmaktayken
karısı ona haber saldı: “Sakın o doğru insana bir şey yapayım deme. Çünkü O’nun
yüzünden bu gece düşümde çok sıkıntı çektim.”
20 Öte yandan başrahiplerle İhtiyarlar Bar
Abbas’ı destekleyip İsa’yı ortadan kaldırsınlar diye toplulukları kandırdı.
21 Vali yeni baştan onlara sordu: “İkisinden
hangisini salıvermemi istersiniz?” Onlar da, “Bar Abbas’ı” diye diretti.
22 Pilatus sordu: “Öyleyse, Mesih denen İsa’yı
ne yapayım?” Tümü birlikte, “Çarmıha çakılsın” diye karşılık verdi.
23 Vali yeniden sordu: “Ne kötülük işledi ki?”
Ama onlar daha hızlı bağırarak, “Çarmıha çakılsın!” diye diretti.
24 Pilatus tartışmanın yarar sağlamak bir yana,
tam tersine kargaşalık doğurduğunu gördü. Suya uzanıp topluluğun önünde
ellerini yıkadı ve, “Bu adamın kanından ben suçsuzum” dedi. “Başınızın çaresine
kendiniz bakın.”
25 Tüm halk, “O’nun kanının sorumluluğu bizim
ve çocuklarımızındır” diye yanıtladı.
26 Bunun üzerine Pilatus Bar Abbas’ı salıverdi,
İsa’yı kırbaçlattıktan sonra çarmıha çakılsın diye teslim etti.
Askerler
İsa’yla Alay Ediyor
27 Bunun üzerine, valinin buyruğundaki askerler
İsa’yı vali konağına götürdüler, tüm bölükle çevresini kuşattılar.
28 Kendisini soyup üstüne al bir kaftan
attılar,
29 başına da dikenlerden ördükleri bir taç
taktılar. Sağ eline bir kamış tutuşturdular. Önünde diz çökerek kendisiyle alay
ettiler. “Selam, ey Yahudiler’in kralı!” diye laf attılar.
30 O’na tükürdüler, elindeki kamışı alıp başına
vurdular.
31 Kendisiyle alay ettikten sonra kaftanı
üstünden çıkardılar. O’na kendi giysilerini giydirip çarmıha çakmaya
götürdüler.
İsa Çarmıha
Çakılıyor
32 Dışarıya çıkarlarken Simon adında Kireneli*
bir adam gördüler. İsa’nın haçını taşısın diye onu zorladılar.
33 Golgota -kafatası konumu anlamında- denen
yere varınca,
34 ‘içmesi için O’na ödle’ karışık ‘şarap
verdiler’. Bunu tadınca içmek istemedi.[Mezmur
69:21]
35 İsa’yı çarmıha çaktıktan sonra ‘kura çekip
giysilerini aralarında paylaştılar’[Mezmur
22:18]
36 ve orada oturup O’nu gözlemeye koyuldular.
37 Suçuna ilişkin bir yazı yazarak başının
üstüne astılar: YAHUDİLERİN KRALI İSA’DIR BU.
38 O’nunla birlikte iki eşkıya da çarmıha
çakıldı: Biri sağında öbürü solunda.
39 Oradan geçenler ‘başlarını sallayarak’
İsa’yı aşağılıyorlardı.[Mezmur 22:7;
109:25]
40 “Sen, tapınağı yıkıp üç gün içinde yeniden
kuran. Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan, çarmıhtan aşağı inip de kendini kurtarsana!”
41 Başrahipler, dinsel yorumcular ve İhtiyarlar
da alaylı alaylı konuşarak,
42 “Başkalarını kurtardı, kendini kurtaramıyor”
diyorlardı. “Bu mu İsrail’in kralı? Şimdi çarmıhtan aşağı insin de O’na
inanalım.
43 ‘Tanrı’ya güvendi. Tanrı’nın O’nunla ilgisi
varsa şimdi O’nu kurtarsın.’ Çünkü, ‘Ben Tanrı’nın Oğlu’yum’ demişti.”[Mezmur 22:8]
44 İsa’yla birlikte çarmıha çakılan eşkıyalar
da aynı davranışla O’nu yeriyordu.
İsa’nın
Ölümü
45 Öğleyin on ikiden on beşe dek tüm ülkeyi
karanlık kapladı.*
46 Saat on beş sularında İsa yüksek sesle
bağırdı: “Eli, Eli lama sabaktani?” Bu, “Tanrım, Tanrım, niçin beni bıraktın?”
anlamına gelir. [Mezmur 22:1]
47 Orada duranlardan bazıları bunu duyunca, “Bu
adam İlyas’a sesleniyor” dediler.
48 İçlerinden biri hemen koşup bir sünger
kaptı, ‘sirkeye’ daldırıp bir kamışa takarak İsa’nın ‘ağzına uzattı.’[Mezmur 69:21]
49 Ötekiler, “Bırak bakalım, İlyas varıp onu
kurtaracak mı!” diye laf atıyorlardı.
50 İsa yeniden yüksek sesle bağırıp ruhunu
teslim etti.
51 O anda tapınağın perdesi* yukarıdan aşağıya
yırtılarak ikiye ayrıldı. Yer sarsıldı, kayalar yarıldı,
52 mezarlar açıldı ve uyuyan* kutsal
yaşamlılardan birçoğunun bedeni dirildi.
53 Mezarlarından çıktılar, O’nun dirilişi
ardından Kutsal Kent’e[Yeruşalim]
girdiler ve birçok insana göründüler.
54 Yüzbaşı ve onunla birlikte İsa’yı
gözleyenler, depremle öteki olayları görünce aşırı korkuya kapılarak,
“Gerçekten Tanrı’nın Oğlu’ydu O!” dediler.
55 Orada durumu uzaktan gözleyen birçok kadın
vardı. Bunlar İsa’yı Galile’den beri izlemişler, kendisine hizmet sunmuşlardı.
56 Aralarında Magdalalı Meryem, Yakup’la
Yusuf’un annesi Meryem ve Zebedi’nin oğullarının annesi de bulunuyordu.
İsa’nın
Gömülmesi
57 Akşam olunca, Arimatealı zengin bir adam
geldi. Adı Yusuf olan bu kişioğlu İsa’nın öğrencisiydi.
58 Pilatus’a gidip İsa’nın cesedini istedi.
Pilatus da verilmesi için buyruk çıkardı.
59 Yusuf cesedi alınca, onu tertemiz bir keten
beze sardı
60 ve kaya kovuğunda oyduğu yepyeni, özel
mezarına yatırdı. Mezarın açıldığı yere de kocaman bir taş yuvarlayıp oradan
ayrıldı.
61 Magdalalı Meryem’le öbür Meryem, gömütün tam
karşısında oturmuşlardı.
Mezarı
Korumaya Atanan Kolcular
62 Ertesi gün -yani Hazırlık Günü sonrası*[Hazırlık Günü: Cuma. Kutsal Gün olan Şabat’tan (Cumartesi) önceki gün]-
başrahiplerle Ferisiler hep birlikte Pilatus’a varıp,
63 “Efendi!” dediler. “O aldatıcının daha
yaşarken ne dediği aklımızda duruyor. ‘Üç gün sonra dirileceğim’ demişti.
64 Onun için, bir buyruk çıkar da gömüt üçüncü
güne dek mühürlensin. Olur ya, bakarsın öğrencileri gelip O’nu çalar, ardından
da halka, ‘O ölüler arasından dirildi’ derler. Öyle ki, son aldatış ilkinkinden
beter olur.”
65 Pilatus, “Kolcularınız* var” dedi. “Gidin,
aklınızın kestiği gibi orayı güvenlik altında tutun.”
66 Adamlar gidip mezarı güvenlik altına
aldılar. Taşı mühürlediler kolcuları da görev başına diktiler.
İsa’nın
Dirilişi
BÖLÜM 28
1 Şabat günü geçince, haftanın ilk günü*
şafağa doğru, Magdalalı Meryem’le öbür Meryem gömütü görmeye geldiler.
2 Ansızın güçlü bir deprem oldu. Çünkü
Rab’bin bir meleği gökten yere indi, varıp taşı yuvarladı ve üstüne oturdu.
3 Görünüşü şimşeği anımsatıyordu. Giysisi
ise kar gibi apaktı.
4 Meleğin oluşturduğu korku nedeniyle
kolcular sarsıldı, ölü gibi oldu.
5 Melek kadınlara, “Korkmayın” dedi.
“Çarmıha çakılan İsa’yı aradığınızı biliyorum.
6 O burada değil; çünkü bildirdiği gibi
dirilmiştir. Gelin, gömüldüğü yeri görün.
7 İvedilikle gidin, O’nun ölüler arasından
dirildiğini öğrencilerine bildirin. ‘İşte sizden önce Galile’ye gidiyor.
Kendisini orada göreceksiniz’ deyin. Size diyeceğim budur.”
8 Kadınlar ivedilikle mezardan ayrılıp hem
korku, hem de coşkun sevinçle haberi İsa’nın öğrencilerine bildirmeye koştular.
9 Hemen ardından İsa, “Sizlere esenlik
olsun” diyerek kadınları karşıladı. Onlar yaklaşıp ayaklarına sarıldılar ve
O’na tapındılar.
10 Bunun üzerine İsa kadınlara, “Korkmayın” dedi.
“Gidip kardeşlerime [öğrencilerime]
bildirin, Galile’ye gitsinler; beni orada görecekler.”
Kolculara
Verilen Rüşvet ve Öneri
11 Kadınlar yola koyulmuş giderken, kolculardan
bazıları kente varıp tüm olanları başrahiplere bildirdiler.
12 Bunlar İhtiyarlar’la toplanıp görüştükten
sonra askerlere oldukça kabarık bir rüşvet ödediler
13 ve kendilerini öğütlediler: “‘Gece vakti biz
uyurken öğrencileri varıp onu çaldılar’ diyeceksiniz.
14 Durum valinin kulağına ulaşacak olursa, biz
onu kandırırız ve sizleri her sorumluluktan beri tutarız.”
15 Askerler gümüş paraları alıp verilen öğüt
uyarınca davrandılar ve bu söylenti Yahudiler arasında bugüne dek yayılmış
bulunuyor.
İsa
Öğrencilerine Görünüyor
16 On bir öğrenci Galile’ye, İsa’nın
kendileriyle buluşacağı dağa yöneldiler.
17 O’nu gördüklerinde tapındılar. Ama bazısı
kuşkuya düştü.
18 İsa onlara yaklaşıp, “Gökte ve yeryüzünde
tüm yetki bana verilmiştir” dedi.
19 “Gidin bütün ulusları öğrencim yapın. Onları
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adıyla vaftiz edin.*
20 Sizlere buyurduğum her şeyi tutmaları için
kendilerini eğitin. Bilesiniz ki tüm günler boyunca, çağ sona erişinceye dek
sizlerle beraberim.”
MARKOS İNCİLİ