ANA SAYFA | AÇIKLAMALAR BÖLÜMLER | İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ve MEKTUPLARIN AÇIKLAMALARI DİPNOTLAR SON NOTLAR



MATTA

İNCİLİ

 

İsa’nın Soyu

BÖLÜM 1

1      Davut oğlu, İbrahim oğlu, İsa[Yehoşua: ‘Tanrı kurtarır’] Mesih’in* soy kitabı.[İsa’nın öz soyu İbrahim’e ve Davut’a dayanır.]

2      İshak İbrahim’in oğluydu, Yakup İshak’ın oğluydu. Yahuda ve kardeşleri Yakup’un oğullarıydı.

3      Perets ve Zerah Tamar’dan Yahuda’nın oğullarıydı. Hetsron Perets’in oğluydu. Ram Hetsron’un oğluydu.

4      Aminadab Ram’ın oğluydu. Nahşon Aminadab’ın oğluydu. Salmon Nahşon’un oğluydu.

5      Boaz Rahab’tan Salmon’un oğluydu. Obed Rut’tan Boaz’ın oğluydu. Yesse Obed’in oğluydu.

6      Kral Davut Yesse’nin oğluydu. Süleyman Uriya’nın karısından Davut’un oğluydu.

7      Rehoboam Süleyman’ın oğluydu. Abiya Rehoboam’ın oğluydu. Asa Abiya’nın oğluydu.

8      Yehoşafat Asa’nın oğluydu. Yoram Yehoşafat’ın oğluydu. Uzziya Yoram’ın oğluydu.

9      Yotam Uzziya’nın oğluydu. Ahaz Yotam’ın oğluydu. Hezekiya Ahaz’ın oğluydu.

10    Manasse Hezekiya’nın oğluydu. Amon Manasse’nin oğluydu. Yoşiya Amon’un oğluydu.

11    Yekonya ve kardeşleri Yoşiya’nın oğullarıydı: Babil’e sürgünlük döneminde...

12    Babil’e sürgünlük döneminden sonra: Şealtiel Yekonya’nın oğluydu. Zerubbabel Şealtiel’in oğluydu.

13    Abiud Zerubbabel’in oğluydu. Elyakim Abiud’un oğluydu. Azor Elyakim’in oğluydu.

14    Sadok Azor’un oğluydu. Ahim Sadok’un oğluydu. Eliud Ahim’in oğluydu.

15    Eleazar Eliud’un oğluydu. Mattan Eleazar’ın oğluydu. Yakup Mattan’ın oğluydu.

16    Meryem’in sözlüsü Yusuf Yakup’un oğluydu. Meryem’den Mesih diye tanınan İsa doğdu.

17    İbrahim’den Davut’a dek tüm kuşak sayısı on dört kuşaktır. Davut’tan Babil sürgünlüğüne dek on dört kuşak, Babil sürgünlüğünden Mesih’e dek on dört kuşak.

 

İsa’nın Doğumu

18    İsa Mesih’in doğumu şöyle oldu: Annesi Meryem Yusuf’la nişanlıydı. Onlar bir araya gelmeden önce Meryem’in Kutsal Ruh’tan gebe olduğu anlaşıldı.

19    Sözlüsü Yusuf doğru biri olduğundan ve Meryem’i küçük düşürmek istemediğinden, onu sessizce bırakmayı uygun gördü.

20    Yusuf bunları düşünüyordu ki, Rab’bin meleği düşünde ona görünerek, “Ey Davut oğlu Yusuf!” dedi. “Meryem’i kendine eş olarak almaktan çekinme. Çünkü onda oluşan Kutsal Ruh’tandır.

21    Bir oğul doğuracak, O’nun adını İsa* koyacaksın. Çünkü O halkını* günahlarından kurtaracak.”

22    Bu olaylar zinciri Rab’bin Peygamber aracılığıyla söylediği söz yerine gelsin diye oldu:[Yeşaya 7:14]

23    “İşte erden kız gebe kalacak ve bir oğul doğuracak. O’nun adını İmmanuel koyacaklar.” İmmanuel ‘Tanrı bizimle’ demektir.

24    Yusuf uykusundan uyanınca Rab’bin meleğinden gelen buyruğa uydu ve eşini eve aldı.

25    Ama bir oğul doğuruncaya dek kendisiyle ilişki kurmadı. Çocuğun adını da İsa koydu.

 

Doğudan Gelen Bilginler

BÖLÜM 2

1      İsa Kral Herodes’in* günlerinde, Yahudiye’nin Beytlehem kasabasında doğduğu sırada doğudan Yeruşalim’e gökbilimciler geldi.

2      “Yahudiler’in yeni doğan kralı nerede?” diye soruşturuyorlardı. “Çünkü O’nun yıldızını doğuda gördük ve kendisine tapınmaya geldik.”

3      Gelgelelim bunu duyunca kral Herodes’in yüreği kalktı ve onunla birlikte tüm Yeruşalim’in[Kudüs, Kral Davut’un kenti] de..

4      Herodes halkın tüm başrahiplerini, dinsel yorumcularını* bir araya getirerek onlara Mesih’in nerede doğacağını sordu.

5      Onlar, “Yahudiye Beytlehemi’nde” diye yanıtladılar. “Çünkü Peygamber aracılığıyla yazılmıştır:[Mika 5:2]

6      “‘Ey Yahudiye bölgesindeki Beytlehem! Yahuda yöneticileri arasında hiçbir bakımdan en önemsizi değilsin. Çünkü senden halkım İsrail’i güdecek olan bir yönetici çıkacak.’”

7      Bunun üzerine Herodes gizlice gökbilimcileri yanına çağırdı, yıldızın ne zaman göründüğünü onlardan kesinlikle öğrendi

8      ve onları şu sözlerle Beytlehem’e saldı: “Gidin, çocuğa ilişkin her şeyi inceden inceye araştırın. O’nu bulunca da bana haber iletin ki, ardınızdan ben de varıp O’na tapınayım.”

9      Adamlar Kral’ın sözünü dinleyerek yola koyuldular. Doğuda gördükleri yıldız önlerinden gidiyordu. Çocuğun bulunduğu yerin üzerine varınca orada durdu.

10    Yıldızı görünce dille anlatılmaz yoğun sevinç duydular.

11    Eve girdiler, annesi Meryem’le çocuğu gördüler, yere kapanarak O’na tapındılar. Değerli nesnelerle dolu olan sandığı açıp O’na armağanlar -altın, günlük ve mür*- sundular.

12    Gördükleri bir düşte Herodes’e dönmemeleri doğrultusunda uyarılınca başka bir yoldan ülkelerine döndüler.

 

Mısır’a Sığınış

13    Gökbilimciler ayrıldıktan sonra Rab’bin bir meleği Yusuf’a düşünde görünerek, “Kalk, çocukla annesini al, Mısır ülkesine sığın” dedi. “Ben sana bildirinceye dek orada kal. Çünkü Herodes yok etmek amacıyla çocuğu arayacak.”

14    Yusuf kalktı, geceleyin çocukla annesini aldı Mısır’a doğru yola koyuldu.

15    Herodes’in ölümüne dek orada kaldı. Rab’bin Peygamber aracılığıyla söylediği söz yerine gelsin diye oldu bu: “Ben Oğlum’u Mısır’dan çağırdım.”[Hoşea 11:1]

 

Suçsuz Çocukların Öldürülmesi

16    Herodes gökbilimciler tarafından atlatıldığını anlayınca çok kızdı. Gökbilimcilerden kesinlikle öğrendiği doğum vaktini göz önünde tutarak, çıkardığı özel bir buyrukla Beytlehem ve yöresindeki iki yaşından küçük tüm erkek çocukları öldürttü.

17    Böylece Yeremya peygamber aracılığıyla söylenen söz yerine gelmiş oldu:[Yeremya 31:15]

18    “Rama’da bir ses duyuldu. Ağlayış ve acı acı dövünme, Çocukları için ağlayan Rahel avutulmak istemiyor, Çünkü onlar yok oldu.”

 

Mısır’dan Dönüş

19    Herodes ölünce, Rab’bin bir meleği Mısır’da düş yoluyla Yusuf’a görünerek,

20    “Kalk, çocukla annesini al, İsrail ülkesine git” dedi. “Çünkü çocuğun yaşamına kıymak isteyenler öldü.”

21    Yusuf kalktı, çocukla annesini alıp İsrail ülkesine vardı.

22    Yahudiye bölgesinde Herodes’in yerine oğlu Arhelaos’un* krallık ettiğini duyan Yusuf oraya gitmekten çekindi. Düşünde uyarılınca Galile bölgesine çekildi.

23    Varıp Nasıra denen kente yerleşti. Öyle ki, peygamberler aracılığıyla, “O’na Nasıralı denecektir”[ bkz. Yeşaya 11:1; Luka 1:26; 2:39,51; 4;16; 18:37; Habercilerin İşleri 25:5] diye bildirilen söz yerine gelsin.

 

TANRI HÜKÜMRANLIĞI AÇIKLANIYOR

Yahya’nın Bildirisi

BÖLÜM 3

1      O günlerde Vaftizci Yahya*[Yuhanna] belirdi. Yahudiye çölünde sözü yayarak,

2      “Günahtan dönün, çünkü göklerin hükümranlığı* yaklaştı” sözleriyle vaaz etmekteydi.

3      Yeşaya peygamberin sözünü ettiği kişidir Yahya: “Çölden bir ses yükseliyor: ‘Rab’bin yolunu hazırlayın, O’nun çığırlarını düzleyin.’”[Yeşaya 40:3]

4      Yahya’nın giysisi deve kılındandı. Belinde deri bir kuşak taşıyordu. Yiyeceği çekirgeyle yaban balıydı.

5      Yeruşalim, tüm Yahudiye ve Ürdün yöresinden herkes ona koşuyor,

6      günahlarını açık açık bildirerek Ürdün Irmağı’nda onun eliyle vaftiz[bkz. 3:11; 28:19; Habercilerin İşleri 1:5; 18:25; 19:4.] ediliyordu.

7      Ferisiler’le* Sadukiler’den* birçoğunun vaftiz edilmeye geldiklerini görünce Yahya onları, “Engerekler soyu!” diye kınadı. “Gelecek öfkeden kaçmanızı size kim öğütledi?

8      Günahlarınızdan döndüğünüzü kanıtlayan yaşam ürünü getirin.

9      “Kendi kendinize, ‘Atamız İbrahim’dir’ diye düşünmeyesiniz. Çünkü size belirtiyorum ki, Tanrı İbrahim’e şu taşlardan çocuklar oluşturabilir.

10    İşte balta şimdiden ağaçların dibinde duruyor. İyi ürün vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır.

11    Günahtan dönesiniz diye ben sizi suyla vaftiz ediyorum. Ama benden sonra gelen benden daha güçlüdür. Ben O’nun çarıklarını bile taşımaya yeterli değilim. O sizleri Kutsal Ruh’la ve ateşle vaftiz edecek.*

12    O’nun yabası elindedir. Harman yerini tertemiz edecek, buğdayını ambara toplayacak. Samanı ise hiç sönmeyen ateşle yakacak.”

 

İsa’nın Ürdün Irmağında Vaftizi

13    O sırada İsa vaftiz edilmek için Galile bölgesinden Ürdün Irmağı’na, Yahya’nın yanına geldi.

14    Ama Yahya İsa’yı önlemeye kalktı: “Senin elinle benim vaftiz edilmem gerekirken sen mi bana geliyorsun?”

15    İsa onu yanıtlayarak, “Şu anda bırak” dedi. “Çünkü doğruluğun bütününü yerine getirmemiz için bize gerekli olan budur.” Bunun üzerine Yahya O’nu isteğine bıraktı.

16    İsa vaftiz edilir edilmez sudan çıktı. O anda gökler açıldı. Tanrı Ruhu’nun güvercin gibi üzerine indiğini gördü.

17    Göklerden bir ses duyuldu: “Sevgili Oğlum budur. O’ndan hoşnudum.”

 

İsa’nın Çölde Denenmesi

BÖLÜM 4

1      Bunun üzerine İsa, iblisin denemesiyle karşılaşmak için Ruh tarafından çöle yöneltildi.

2      Kırk gün kırk gece oruç tuttu. Sonunda açlık duydu.

3      Ayartıcı yaklaşıp, “Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan” dedi, “Buyruk ver şu taşlar ekmek olsun.”

4      İsa, “Kitap’ta yazılmıştır” dedi: “‘İnsan yalnız ekmekle yaşamaz, Tanrı’nın ağzından çıkan her sözle yaşar.’”[Yasanın Tekrarı 8:3]

5      Sonra iblis, İsa’yı Kutsal Kent’e[Yeruşalim, Kudüs] götürdü. O’nu tapınağın kulesine çıkarıp,

6      “Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan” dedi, “At kendini aşağıya; çünkü Kitap’ta yazılmıştır: ‘Meleklerine senin için buyruk verecek, Seni elleri üzerinde taşıyacaklar; Ve ayağın taşa çarpmayacak.’”[Mezmur 91:11,12]

7      İsa onu yanıtladı: “‘Tanrın Rab’bi denemeyeceksin’ diye de yazılmıştır.”[Yasanın Tekrarı 6:13]

8      Bu kez iblis, İsa’yı çok yüksek bir dağa götürdü. Yeryüzünün tüm ülkelerini ve zenginliklerini O’na göstererek,

9      “Eğer yere kapanıp bana tapınırsan” dedi, “Bunların tümünü sana veririm.”

10    İsa, “Çekil şeytan!” diye yanıtladı. “Çünkü Kitap’ta yazılmıştır: “‘Tanrın Rab’be tapınacak ve yalnız O’na hizmet edeceksin.’”

11    Bunun üzerine iblis O’nu bıraktı; melekler gelip O’na hizmet etti.

 

İsa’nın Galile’de Hizmeti

12    İsa Yahya’nın tutuklandığını duyunca Galile’ye çekildi.

13    Nasıra’yı bırakıp Zebulun ve Naftali sınırlarında, deniz kıyısında bir kent olan Kafernahum’a yerleşti.

14    Yeşaya peygamber aracılığıyla bildirilen söz yerine gelsin diye oldu bu:[Yeşaya 8:22; 9:1]

15    “Zebulun ülkesi, Naftali ülkesi, Deniz yönünde, Ürdün’ün ötesinde ulusların* Galilesi.

16    Karanlıkta oturan halk parlak bir ışık gördü. Ölüm ülkesinde ölümün gölgesi altında oturanlara ışık doğdu.”

17    Bu olaylardan sonra İsa Söz’ü yaymaya başladı. “Günahtan dönün, çünkü göklerin hükümranlığı yaklaştı” diyordu.

 

Dört Balıkçıya Çağrı

18    İsa Galile Denizi kıyılarında dolaşırken, Simon’la -öteki adı Petros’tur- kardeşi Andreas’a rastladı. Denize ağ atıyorlardı; çünkü balıkçıydılar.

19    Onlara, “Ardım sıra gelin” dedi. “Sizi insan avcısı* yapacağım.”

20    Onlar da hemen ağlarını bırakıp O’nun ardı sıra gittiler.

21    Oradan ileriye doğru gidince başka iki kardeşe -Zebedi’nin oğlu Yakup’la kardeşi Yuhanna- rastladı. Babaları Zebedi’yle birlikte teknede ağlarını onarıyorlardı. Onları da çağırdı.

22    Hemen tekneyi de, babalarını da bırakıp İsa’nın ardı sıra gittiler.

 

İsa Öğretiyor, Hastaları İyileştiriyor

23    İsa Yahudiler’in sinagoglarında[Kutsal Yazılar’ın okunduğu, öğretildiği toplantı yerleri.] öğreterek, hükümranlığın Sevinç Getirici Haberi’ni*[İncil, Evangelion] yayarak, halk arasında her rahatsızlığı her hastalığı iyileştirerek tüm Galile bölgesini bir uçtan öbür uca dolaştı.

24    Ünü Suriye’de baştanbaşa yayıldı. Bütün hastaları, çeşit çeşit rahatsızlığa tutulanları ve ağrı çekenleri, cinlileri, saralıları, inmelileri O’na getirdiler; hepsini sağlığa kavuşturdu.

25    Galile’den, Dekapolis’ten,[ Ürdün Irmağı’nın doğusundaki ‘On Roma kenti’; biri ırmağın batısında.] Yeruşalim’den, Yahudiye’den, Ürdün’ün karşı yakasından gelen yoğun kalabalıklar O’nu izledi.

 

BÖLÜM 5

1      İsa toplulukları görünce dağın yamacına çıktı.* Oturunca öğrencileri*[on iki öğrenci; Haberci, Havari, Resul, Elçi] kendisine yaklaştı.

2      İsa konuşmaya başlayarak onlara öğretmeye koyuldu:

Gerçek Mutluluk

3      “Ne mutlu ruhta yoksul olanlara! Çünkü göklerin hükümranlığı onlarındır.[Yeşaya 57:15]

4      Ne mutlu yaslı olanlara! Çünkü onlar avutulacaklar.[Mezmur 126:5; Yeşaya 61:3]

5      Ne mutlu yumuşak huylu olanlara! Çünkü onlar yeri miras alacaklar.[Mezmur 37:11]

6      Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara! Çünkü onlar doyurulacaklar.

7      Ne mutlu başkasının acısına ortak olanlara! Çünkü onlar acılarında destek bulacaklar.

8      Ne mutlu yüreği temiz olanlara! Çünkü onlar Tanrı’yı görecekler.[Mezmur 24:3,4; 51:10; 73:1]

9      Ne mutlu barışçılara! Çünkü onlara Tanrı çocukları denecek.

10    Ne mutlu doğruluk yüzünden saldırıya uğrayanlara! Çünkü göklerin hükümranlığı onlarındır.

11    Ne mutlusunuz sizleri aşağıladıkları, size saldırıda bulundukları, benim yüzümden yalan yere size her tür kötüleyici söz söyledikleri zaman!

12    Sevinin ve coşun. Çünkü göklerde büyük armağanınız hazırdır. Çünkü sizlerden önceki peygamberlere de bu yolda saldırıda bulundular.”

 

Tuz ve Işık

13    “Sizler yeryüzünün tuzusunuz. Ama tuz tadını yitirirse, bir daha ne ile ona tuz tadı verilebilir? Artık sokağa atılıp ayaklar altında çiğnenmekten başka hiçbir işe yaramaz.

14    “Sizler dünyanın ışığısınız. Dağ üstünde duran kent gizlenemez.

15    Ne de bir ışık yakıp onu tahıl ölçeği altına koyarlar. Tam tersine ışığı şamdana yerleştirirler; böylece evdekilerin hepsini aydınlatır.

16    Işığınız insanların önünde öyle parlasın ki, sağlıklı işlerinizi görsünler ve göklerdeki Babanız’ı yüceltsinler.”

 

Ruhsal Yasanın Tümlenmesi

17    “Ruhsal yasayı[Eski Antlaşma’da Musa peygamber aracılığıyla verilen şeriat] ya da peygamberleri ortadan kaldırmaya geldiğimi sanmayasınız. Ortadan kaldırmaya değil, ancak bütünlemeye geldim.

18    Doğrusu sizlere derim ki, gök ve yer yok oluncaya dek ruhsal yasadan küçücük bir nokta ya da bir çizgi bile kaldırılmayacaktır. Bildirilen her şey yerine gelinceye dek..

19    Bu nedenle, bu buyruklardan en küçüğünü bile kim bozar ve insanlara öylece öğretirse, göklerin hükümranlığında ona en küçük denecektir. Öte yandan, kim uygular ve başkalarına da öğretirse, göklerin hükümranlığında ona büyük denecektir.

20    Öyleyse size derim ki, doğruluğunuz dinsel yorumcuların ve Ferisiler’inkinden aşkın değilse, göklerin hükümranlığına girmeyeceksiniz.”

 

Öfkenin Yıkıcılığı

21    “Atalara ‘öldürmeyeceksin’ dendiğini duydunuz. Her kim öldürürse yargılanmayı hak edecektir.[Mısır’dan Çıkış 20:13; 21:12; Levililer 24:17; Yasa’nın tekrarı 17:8]

22    Ama ben size derim ki, kardeşine öfkelenen herkes yargılanmayı hak edecektir. Öte yandan, her kim kardeşine aşağılayıcı bir söz söylerse,[Aslı ‘Raka’.  Aşağılayıcı eski bir ilenme kullanımı.] tüm Kurul’a* karşı sorumlu tutulmayı hak edecektir. ‘Aklı kıt’ diyense cehennem ateşini hak edecektir.

23    Bu nedenle, sunakta armağanını sunarken, kardeşinin sana dargın olduğu aklına gelirse,

24    armağanını olduğu yere, sunağın önüne bırak, git önce kardeşinle barış. Ondan sonra dönüp armağanını sun.

25    Sana karşı dava açanla bir arada yola koyulmuşken ivedilikle davranıp onunla anlaş ki, seni yargıca vermesin, yargıç tutuklayanın eline bırakmasın ve cezaevine atılmayasın.

26    Doğrusu sana derim ki, en son meteliğini ödemeden oradan çıkamazsın.”

 

Cinsel Yolsuzluğun Yakıcılığı

27    “‘Evlilik dışı cinsel bağlantıya* girmeyeceksin’ dendiğini duydunuz.[Mısır’dan Çıkış 20:14]

28    Ama size derim ki, bir kadına içinden istek duyarak bakan herkes o anda yüreğinde onunla evlilik dışı cinsel bağlantıya girmiştir.

29    Eğer sağ gözün seni suç işlemeye sürüklüyorsa, onu çıkar ve kendinden at. Çünkü senin için bedeninin parçalarından birinin yok olması, tüm bedeninin cehenneme atılmasından daha iyidir.

30    Eğer sağ elin seni suç işlemeye sürüklüyorsa, onu kes ve kendinden at. Çünkü senin için bedeninin parçalarından birinin yok olması tüm bedeninin cehenneme atılmasından daha iyidir.”

 

Boşanmanın Yozlaştırıcılığı

31    “Denmiştir ki, ‘Kim karısını boşarsa ona boşanma belgesi versin.’[Yasanın Tekrarı 24:1]

32    Ama ben size derim ki, her kim karısını cinsel uygunsuzluk dışında boşarsa, onu cinsel yolsuzluğa itmiş olur. Her kim boşanmış bir kadınla evlenirse cinsel yolsuzluk yapar.”

 

 

 

Andın Sakıncası

33    “Yine atalara şöyle dendiğini duydunuz: ‘Yalan yere ant içmeyeceksin, Rab’be karşı ant sorumluluğunu yerine getireceksin.’[Mısır’dan Çıkış 20:7; Levililer 19:12; Çölde Sayım 30:2]

34    “Ama size derim ki, hiçbir konuda ant içmeyin. ‘Ne gök üzerine ant için -çünkü orası Tanrı’nın tahtıdır-’[Yeşaya 66:1]

35    ne de ‘yer üzerine’; çünkü orası ‘O’nun ayaklarının basamağıdır.’ Ne Yeruşalim’e ant iç -çünkü ‘yüce hükümranın kentidir-’[Mezmur 48:2]

36    ne de başın üzerine ant içesin; çünkü sen bir tek kılı bile ak ya da kara edemezsin.

37    Sözünüz kesinlikle ‘Evet’ ve kesinlikle ‘Hayır’ olsun. Bunlardan ötesi kötü olandandır.[iblis, şeytan]

 

Düşmanlarınızı Sevin

38    “‘Göze göz, dişe diş’ dendiğini duydunuz.[Levililer 24:19,20]

39    Ama size derim ki, kötü kişiye karşı direnmeyin. Tam tersine, sağ yanağına kim vurursa, ona öbürünü de çevir.

40    Eğer biri seninle yargıca gidip gömleğini almak isterse, ona üst giysini de ver.

41    Ve kim sana bir kilometrelik yolu zorla yürütmek isterse, onunla iki kilometre yürü.

42    Senden dilekte bulunana ver ve ödünç isteyeni geri çevirme.”

 

Sevgi Sınavı

43    “‘Komşunu seveceksin, düşmanına da kin besleyeceksin’ dendiğini duydunuz.[Levililer 19:18]

44    Ama size derim ki, düşmanlarınızı sevin ve size baskı uygulayanlar için dua edin.

45    Öyle ki, göklerdeki Babanız’ın oğulları olasınız. Çünkü O güneşini hem kötülerin, hem de iyilerin üzerine doğdurur ve yağmurunu hem doğruların, hem de eğrilerin üzerine yağdırır.

46    Çünkü salt sizi sevenleri severseniz ne karşılık bulursunuz? Gümrük vergisi toplayanlar* da aynı yolda davranmıyor mu?

47    Eğer yalnız kardeşlerinize esenlik dilerseniz, ötekilerden üstün sayılabilecek ne yapmış olursunuz? Tanrısızlar* da aynı yolda davranmıyor mu?

48    Göksel Babanız yetkin olduğu gibi, sizler de yetkin kişiler olun.”[Levililer 19:2]

 

Yardım ve Gösteriş

BÖLÜM 6

1      “Doğruluktan kaynaklanan yardımınızı insanların gözü önünde gösteriş için yapmaktan kaçının. Yoksa göklerdeki Babanız’ın katında karşılığınız olmaz.

2      Öyleyse birine yardım ederken önünde boru öttürme. İkiyüzlülerin sinagoglarda, sokaklarda insanlarca övülmek amacıyla takındıkları tutumdur bu. Doğrusu size derim ki, onlar karşılıklarını aldılar.

3      Birine yardım elini uzatırken, sol elin sağ elinin ne yaptığını bilmesin.

4      Yardımını gizlice yap. Gizlilikte gören Baban da sana yaraşanı verecektir.”

 

Duada Gerekli Tutum

5      “Dua ederken ikiyüzlüler gibi davranmayın. Onlar sinagoglarda, sokak köşelerinde dikilip dua etmeyi severler. Amaçları gösteriştir. Doğrusu size derim ki, onlar karşılıklarını aldılar.

6      Ama sen dua ederken ‘iç odana çekil, kapını örtüp’ gizlide olan Baban’a ‘dua et.’ Gizlilikte gören Baban da sana yaraşanı verecektir.”[II.Krallar 4:33; Yeşaya 26:20]

 

Duada İzlenecek Temel Kural

7      “Dua ederken tanrısızlar[Uluslar, tanrısızlar ya da paganlar sözüyle aynı anlamda] gibi boş tekerlemelerden kendinizi sakının. Çünkü onlar çok söyledikleri için Tanrı’nın kendilerini işiteceğini sanırlar.

8      Onlar gibi olmayın. Çünkü Babanız size gerekli olanı, siz daha kendisinden dilemeden önce bilir.

9      Şöyle dua edin: “‘Göklerdeki Babamız! Adın kutsansın.

10    Hükümranlığın gelsin. Gökte olduğu gibi, yerde de isteğin uygulansın.

11    Gündelik ekmeğimizi bize bugün ver

12    Ve bize karşı suç işleyenlerin suçunu bağışladığımız gibi sen de bizleri bağışla.

13    Günahla sınanmamıza olanak bırakma. Bizleri kötüden kurtar.[ Çünkü hükümranlık da, güçlülük de, yücelik de çağlar boyu senindir.]

14    “İnsanların suçlarını bağışlarsanız, göksel Babanız da sizleri bağışlar.

15    Ama bağışlamazsanız, Babanız da sizin suçlarınızı bağışlamayacaktır.”

 

Oruçta Gerekli Gizlilik

16    “Oruç tutarken ikiyüzlüler gibi surat asmayın. Çünkü bu kişiler insanlara oruçlu görünmek için yüzlerini yozlaştırırlar. Doğrusu size derim ki, onlar karşılıklarını aldılar.

17    Ama sen oruç tutarken başına çekidüzen ver, yüzünü de yıka.

18    Öyle ki insanlara değil ama gizlide olan Baban’a oruçlu görünesin. Gizlilikte gören Baban da sana yaraşanı verecektir.”

 

Göksel Zenginlik

19    “Yeryüzünde kendinize gömüler biriktirmeyin. Burada güve ve pas yok eder; hırsızlar da delip çalar.

20    Bunun yerine gökte gömüler biriktirin kendinize. Orada ne güve yok edebilir, ne de pas. Hırsızlar da delip çalamaz.

21    Çünkü gömün neredeyse yüreğin de orada olacaktır.”

 

Ruhsal Aydınlık

22    “Bedenin ışığı gözdür. Bu nedenle, gözün sağlamsa tüm bedenin aydınlıktadır.

23    Oysa gözün bozuksa tüm bedenin karanlıktadır. Eğer sendeki ışık gerçekte karanlık ise, ne denli korkunçtur o karanlık!”

 

Tanrısal Bağlılık

24    “Hiç kimse iki efendiye uşaklık edemez. Çünkü ya birine kin besler öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü küçümser. Hem Tanrı’ya, hem de zenginlik ilahına* uşaklık edemezsiniz.”

25    “Bu nedenle size derim ki, ne yiyeceğiz ne içeceğiz diye yaşamınız konusunda ve ne giyeceğiz diye bedeniniz konusunda kaygılanmayın. Yaşam yiyecekten, beden de giyecekten daha önemli değil mi?

26    Bakın göğün kuşlarına. Ne ekerler, ne biçerler, ne de ambarlara biriktirirler. Öyleyken göksel Babanız doyurur onları. Siz kuşlardan üstün önem taşımıyor musunuz?

27    Aranızdan kim kaygılanmakla boyuna bir arşın ekleyebilir?[ Başka bir deyişle: “İçinizden hanginiz kaygılanmakla yaşam süresine bir tek gün ekleyebilir?”]

28    “Giyecek sorununda neden kaygılanırsınız? Kırın zambaklarını göz önüne getirin: Ne güzel serpilip büyürler! Ne çalışırlar, ne de iplik eğirirler.

29    Size diyorum ki, Süleyman[Eski çağın ünlü kralı Davut’un oğlu Süleyman.] bile tüm görkeminin içinde bunlardan biri gibi giyinip kuşanmamıştı.

30    Bugün var olan, yarın fırına atılan kır otunu böylesi özenle giydirip kuşatan Tanrı sizi daha çok giydirip kuşatmaz mı, ey kıt inanlılar!

31    Öyleyse ne yiyeceğiz ne içeceğiz, ya da ne giyeceğiz diyerek kaygılanmayın.

32    Tanrısızlar durup dinlenmeden tümüyle bunları ararlar. Göksel Babanız bütün bunlara gereksiniminiz olduğunu bilir.

33    Siz her şeyden önce Tanrı’nın hükümranlığını ve doğruluğunu arayın, bunların tümü sizlere verilecektir.

34    “Bu nedenle, yarın için kaygılanmayın. Çünkü yarınki gün payına düşen kaygıyı taşıyacaktır. Her günün kötülüğü kendine yeter.”

 

Başkasını Yargılarken

BÖLÜM 7

1      “Yargılamayın ki yargılanmayasınız.

2      Çünkü hangi yargıyla yargılarsanız onunla yargılanacaksınız. Hangi ölçüyle ölçerseniz aynı ölçü sizlere de uygulanacaktır.

3      Sen niçin kardeşinin gözündeki çöpü görür de, kendi gözündeki merteği görmezlikten gelirsin?

4      Ya da kendi gözünde mertek dururken kardeşine nasıl, ‘Bırak gözünden çöpü çıkarayım’ dersin?

5      Ey ikiyüzlü! Önce kendi gözünden merteği çıkar, o vakit kardeşinin gözünden çöpü çıkarmak için açık seçik görürsün.

6      “Kutsal olanı ne köpeklere atın, ne de incilerinizi domuzların önüne serin. Yoksa onları ayakları altında çiğnedikten sonra geri dönüp sizi parçalarlar.”

 

Etkin Dua

7      “Dileyin, size verilecektir. Arayın, bulacaksınız. Kapıyı çalın, size açılacaktır.

8      Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, çalana kapı açılır.

9      Aranızdan kim oğlu ekmek isteyince ona taş verir?

10    Ya da balık isteyince ona yılan verir?

11    Kötü kişiler olan sizler çocuklarınıza nasıl iyi armağanlar vermeyi biliyorsanız, göksel Babanız da kendisinden dileyenlere çok daha iyi armağanlar verecektir.

12    “İnsanların size nasıl davranmalarını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın. Çünkü ruhsal yasanın da, peygamberlerin de anlamı budur.”

 

Dar Kapı

13    “Dar kapıdan girin. Çünkü mahva götüren kapı geniş, yol da kolaydır. Ondan girenler pek çoktur.

14    Oysa, yaşama götüren kapı dar, yol da çilelidir. Onu bulanlar azdır.”

 

Ağaç ve Ürünü

15    “Yalancı peygamberlerden sakının. Onlar size koyun postu içinde yaklaşırlar, ama içten yırtıcı kurtlardır.

16    Onları yaşam ürünlerinden tanıyacaksınız. Hiç dikenlerden üzüm, kengellerden incir toplarlar mı?

17    Her iyi ağaç sağlıklı ürün yetiştirir. Çürük ağaç ise kötü ürün yetiştirir.

18    İyi ağaç kötü ürün yetiştiremediği gibi, çürük ağaç da sağlıklı ürün yetiştiremez.

19    Sağlıklı ürün yetiştirmeyen her ağaç kesilip ateşe atılır.

20    Demek ki, onları yaşam ürünlerinden tanıyacaksınız.”

 

Göksel Baba’nın İsteği

21    “Bana, ‘Ya Rab, ya Rab’ diyen herkes göklerin hükümranlığına girmeyecektir. Ama göklerdeki Babam’ın isteğini uygulayan girecektir.

22    O Gün[Mesih’in gelip insanlığı yargılayacağı Gün] niceleri bana, ‘Ya Rab, ya Rab’ diyecek, ‘Senin adına peygamberlik etmedik mi? Adına cinleri kovmadık mı? Adına bir sürü güçlü iş yapmadık mı?’[Yeremya 14:14; 27:15]

23    İşte o zaman açıkça bildireceğim onlara: ‘Ben sizi hiç tanımadım. Benden ırağa gidin, yasayı hiçe sayanlar!’”[Mezmur  6:8]

 

 

 

Evini Bilgece Kuran Anlayışlı Kişi

24    “Öyleyse, bu sözlerimi işitip uygulayan herkes konutunu kaya üstüne kuran aklı başında insana benzer.

25    Yağmur boşandı, seller bastı, yeller esti, o konuta saldırdı. Ama yıkılmadı. Çünkü temeli kaya üstüne atılmıştı.

26    Bu sözlerimi işitip de uygulamayan herkes konutunu kum üstünde kuran aklı kıt adama benzer.

27    Yağmur boşandı, seller bastı, yeller esti. O konuta saldırdı. Konut yıkıldı; hem de yıkımı korkunç oldu.”

 

İsa’nın Yetkisi Topluluğu Şaşırtıyor

28    İsa bu sözleri sona erdirince tüm topluluk O’nun öğrettiklerine şaşırıp kaldı.

29    Çünkü onlara kendi din yorumcuları gibi değil, ama yetki sahibi olarak öğretiyordu.

 

BELİRTİLER ÇOĞALIYOR,

TANRI HÜKÜMRANLIĞI YAYILIYOR

İsa Cüzamlıyı Paklıyor

BÖLÜM 8

1      İsa dağdan inince O’nu büyük topluluklar izledi.

2      Bir cüzamlı yaklaşıp, “Ya Rab, istersen beni pak kılabilirsin” diyerek O’nun ayaklarına kapandı.

3      İsa elini uzatıp ona dokundu, “İstiyorum, pak kılınasın” dedi. O anda adam cüzamından paklandı.

4      İsa, “Dikkat et, kimseye bir şey söylemeyesin” dedi. “Ama git kendini rahibe* göster, tanıklık için onlara Musa’nın buyurduğu armağanı sun.”[Levililer 13:49; 14:2-32]

 

İsa Uşağı Sağlığa Kavuşturuyor

5      İsa Kafernahum’a girince, bir yüzbaşı yaklaşıp O’na yalvarmaya koyuldu:

6      “Ya Rab, uşağıma inme indi. Evde yatıyor, dayanılmaz acı çekiyor.”

7      İsa, “Gelip onu sağlığa kavuşturacağım” diye yanıtladı.

8      Yüzbaşı, “Ya Rab, çatımın altına girmene bile değmem ben” dedi. “Ama bir tek söz söyle, uşağım iyi olur.

9      Çünkü ben de buyruk altında bulunan bir insanım; buyruğuma bağlı askerler var. Birine git derim gider, öbürüne gel derim gelir. Uşağıma, şu işi gör derim, görür.”

10    İsa bunu duyunca şaştı. Ardı sıra gelenlere, “Doğrusu size derim ki, İsrail’de bile böylesi imanı olan birine rastlamadım” dedi.

11    “İşte size bildiriyorum: ‘Doğudan ve batıdan’ birçokları gelecek; İbrahim’le, İshak’la, Yakup’la birlikte göklerin hükümranlığında şölene oturacaklar.[Yeşaya 49:12; 59:19; Malakya 1:11; Mezmur 107:3]

12    Hükümranlığın gerçek çocukları ise dışarıdaki karanlığa atılacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.”

13    İsa yüzbaşıya döndü, “Git, iman ettiğin gibi olsun!” dedi. Uşak o anda iyileşti.

 

İsa Birçok Hastayı İyileştiriyor

14    İsa, Petros’un evine gittiğinde onun kaynanasını ateşler içinde yatağa düşmüş buldu.

15    Eline dokununca kadının ateşi düştü ve ayağa kalkıp O’na hizmet etti.

16    Akşam olunca, cine tutulmuş birçok kişiyi O’na getirdiler. Bir tek buyrukla kötü ruhları kovdu, hastaların tümünü sağlığa kavuşturdu.

17    Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: “Hastalıklarımızı O taşıdı, Rahatsızlıklarımızı O yüklendi.”[Yeşaya 53:4]

 

Göksel Çağrının Önceliği

18    İsa çevresinde yoğun bir topluluk görünce, Galile Denizi’nin karşı kıyısına geçilmesini buyurdu. Bir dinsel yorumcu O’na yaklaşıp, “Öğretmen!” dedi. “Nereye gidersen ardın sıra geleceğim.”

20    İsa onu yanıtladı: “Tilkilerin inleri var, gökyüzünde uçan kuşların da yuvaları.. Ama İnsanoğlu’nun*[İsa kendisine İnsanoğlu der] başını yaslayacak bir yeri yoktur.”

21    Öğrencilerden başka biri, “Ya Rab!” dedi. “Bana izin ver, önce gidip babamı gömeyim.”

22    İsa, “Sen ardım sıra gel” dedi. “Ve bırak ölüler kendi ölülerini gömsün.”

 

İsa Fırtınayı Durduruyor

23    İsa tekneye binince öğrencileri de ardı sıra bindiler.

24    Bir anda denizde ortalığı allak bullak eden bir fırtına koptu. Öyle ki, tekne dalgalarla kaplandı. İsa uyuyordu.

25    Yanına varıp, “Ya Rab kurtar, mahvoluyoruz!” diyerek O’nu uyandırdılar.

26    İsa, “Niçin korkuyorsunuz, ey kıt inanlılar?” dedi. Sonra ayağa kalktı. Rüzgârları da denizi de payladı; ortalık sütliman oldu.

27    Adamlar şaşkına döndü. “Bu nasıl biridir ki, rüzgârlar da deniz de buyruğuna uyuyor?” diyorlardı.

 

İsa Yetkiyle Cinleri Kovuyor

28    İsa denizin karşı kıyısına, Gadariniler’in[Gadara: Ürdün Irmağı’nın doğusunda, sözü edilen On Kent’ten biri. bkz. 4:25] ülkesine vardığında mezarlar arasından koşup gelen cine tutulmuş iki adam kendisini karşıladı. Aşırı oranda kudurgan olduklarından hiç kimse o yoldan geçemiyordu.

29    “Ya Tanrı Oğlu, bizden ne istiyorsun?” diye bağırdılar. “Bize vaktinden önce işkence çektirmeye mi geldin buraya?”

30    Kendilerinden epey ırakta yoğun bir domuz sürüsü otlamaktaydı.

31    Cinler İsa’ya, “Eğer bizi çıkaracaksan domuz sürüsüne gönder” diye yalvardılar.

32    O da, “Gidin” dedi. Cinler çıkıp domuzlara girdiler. Birden tüm sürü uçurumdan aşağı denize saldırıp sularda boğuldu.

33    Güdücüler çil yavrusu gibi dağıldı. Kente vararak bütün olguları, cine tutulmuşlarla ilgili olayları enikonu anlattılar.

34    Bunun üzerine tüm kent İsa’yı karşılamaya çıktı. O’nu görünce bölgelerinden ayrılması için kendisine yalvardılar.

 

İsa Günahları Bağışlıyor, İnmeliyi İyileştiriyor

BÖLÜM 9

1      İsa bir tekneye binip Galile Denizi’nin karşı kıyısına geçti, kendi kentine ulaştı.

2      Yatakta yatan bir inmeliyi O’na getirdiler. İsa onların imanını görünce inmeliye, “Yüreklen, oğul!” dedi. “Günahların sana bağışlandı.”

3      O anda dinsel yorumculardan bazıları aralarında, “Bu adam sövüyor!” diye mırıldandılar.

4      İsa onların ne düşündüklerini bilerek, “Yüreklerinizde neden kötü düşüncelere yer veriyorsunuz?” dedi.

5      “Hangisi daha kolaydır? ‘Günahların sana bağışlandı’ demek mi, yoksa ‘Kalk yürü’ demek mi?

6      Öyleyse, İnsanoğlu’nun[İsa] yeryüzünde günahları bağışlamaya yetkili olduğunu bilmeniz gerekiyor.” Ardından İsa inmeliye döndü, “Kalk, yatağını al ve evine git” dedi. 

7      Adam kalkıp evine gitti.

8      Topluluk olayı görünce korkuya kapıldı. İnsanlara böylesi yetki veren Tanrı’yı yücelttiler.*

 

Matta’ya Yöneltilen Çağrı

9      İsa bir yoldan geçerken, Matta adında birinin gümrük yerinde oturduğunu gördü. Ona, “Ardım sıra gel” dedi. O da kalkıp İsa’nın ardı sıra gitti.

10    İsa, Matta’nın evinde sofrada oturmuşken, gümrük vergisi toplayanlarla günahlılardan oluşan büyük bir topluluk gelip O’nunla ve öğrencileriyle birlikte sofraya oturdu.

11    Bunu gören Ferisiler İsa’nın öğrencilerine sordu: “Öğretmeniniz niçin gümrük vergisi toplayanlarla, günahlılarla birlikte yemek yiyor?”

12    İsa bunu duyunca onlara, “Sağlamlara değil, hastalara doktor gerekir” dedi.

13    “Gidin de şunun anlamını öğrenin: ‘Ben kurban değil, acıma isterim.’ Çünkü doğru kişileri değil, günahlıları çağırmaya geldim.”[Hoşea 6:6; I.Samuel 15:22]

 

Oruç Sorunu Aydınlatılıyor

14    Bunun üzerine Yahya’nın öğrencileri İsa’ya yaklaşıp sordular: “Niçin Ferisiler’le bizler oruç tutuyoruz da öğrencilerin oruç tutmuyor?”

15    İsa onları yanıtladı: “Güvey* kendileriyle birlikteyken yakınları yas tutar mı? Ama güveyin onlardan alınacağı günler gelecek, o zaman oruç tutacaklar.

16    “Hiç kimse eski bir giysiye yeni bir kumaş parçası yamamaz. Çünkü yama giysiyi yırtıp parçalar ve daha beter bir yırtık oluşur.

17    Ne de yeni şarabı eski tulumlara koyarlar. Bunu yaparlarsa tulumlar yırtılır, hem şarap telef olur hem de tulumlar parçalanır. Bunun yerine yeni şarabı yeni tulumlara koyarlar. Böylece her ikisi de korunmuş olur.”

 

İmanla Sağlık Bulan Kadın, Ölümden Diriltilen Kız

18    İsa çevresindekilere bunları açıklarken, sinagog başkanlarından biri O’na yaklaşıp ayaklarına kapandı. “Kızım şimdi öldü” diyerek yakındı, “Ama sen gel, elini onun üstüne koy, yaşayacaktır.”

19    İsa kalkıp öğrencileriyle birlikte onun ardı sıra gitti.

20    Bu arada, on iki yıldan beri bedeninden kan akan bir kadın geriden yaklaşıp O’nun giysisinin saçak püskülüne eliyle değdi.

21    Çünkü yüreğinden, “Salt giysisine değsem hastalığımdan kurtulacağım” diyordu.

22    İsa geri dönüp onu görünce, “Yüreklen kızım” dedi. “İmanın seni kurtardı.” O anda kadın hastalığından kurtuldu.

23    İsa sinagog başkanının evine varıp ney çalanlarla gürültücü topluluğu görünce,

24    “Çekilin!” dedi. “Çünkü kız ölmedi, uyuyor.” Ona alaylı alaylı güldüler.

25    Topluluk dışarı çıkarılınca İsa içeri girdi. Kızı elinden tuttu, kız ayağa kalktı.

26    Bu haber tüm bölgeye yayıldı.

 

Gözü Görmeyenlerin Dileği, İsa’nın Yeteneği

27    İsa oradan geçerken, gözleri görmeyen iki kişi ardı sıra gelerek, “Bize acı, ya Davut Oğlu!” diye bağırdı.

28    İsa eve varınca gözü görmeyen adamlar O’nun yanına geldi. İsa onlara bir soru sordu: “Bunu yapma gücünde olduğuma inanıyor musunuz?” Adamlar, “Evet, ya Rab” diye yanıtladı.

29    Bunun üzerine İsa onların gözlerine dokundu. “İmanınız uyarınca sizlere sağlansın” dedi.

30    Adamların gözleri açıldı. İsa onları sıkı sıkı uyararak, “Dikkat edin, bunu kimse bilmesin”* dedi.

31    Ama onlar dışarı koşup tüm bölgede O’nun ününü yaymaya koyuldular.

 

Dostu Düşmanı Şaşırtan Güç

32    Onlar ayrılınca, cine tutulmuş bir dilsizi İsa’ya getirdiler.

33    Cin dışarı çıkarılınca dilsiz konuştu. Topluluk şaşkın şaşkın, “İsrail’de böylesi hiç görülmemiştir” diyordu.

34    Ne var ki Ferisiler, “Cinlerin başkanı aracılığıyla cinleri çıkarıyor” diyorlardı.

 

Toplumun Bunalımı Karşısında Duyulan Acı

35    İsa tüm kentleri ve kasabaları dolaşarak onların sinagoglarında öğretiyor, hükümranlığın Sevinç Getirici Haberi’ni yayıyor, her tür hastalığı ve zayıflığı sağlığa dönüştürüyordu.

36    Toplulukları görünce onlara karşı yüreği acıyla doldu. Çünkü ‘çobanı olmayan koyunlar gibi’ üzgün ve dağınıktılar.[Çölde Sayım 27:17; Hezekiel 34:5]

37    O zaman öğrencilerine, “Biçilecek ürün bol, ama işçiler az” dedi.

38    “Bu nedenle, ürünlerin Rab’bine dua edin, ürününün biçilmesi için işçiler göndersin.”

 

On İki Öğrencinin Seçilmesi

BÖLÜM 10

1      İsa on iki öğrencisini yanına çağırıp onlara kötü ruhlar üzerinde yetki verdi; kötü ruhları çıkarsınlar, her tür hastalığı ve her çeşit zayıflığı sağlığa dönüştürsünler diye..

2      On iki habercinin[bkz. 5:1] adları şunlardır: Birincisi Petros diye de bilinen Simon. Onun kardeşi Andreas. Zebedi’nin oğlu Yakup’la kardeşi Yuhanna.

3      Filippos ve Bartolomeos. Tomas ve gümrük vergisi toplayan Matta. Alfeos’un oğlu Yakup’la Taddeos.

4      Partizan* Simon ve İsa’yı ele veren Yahuda İşkariyot.

 

On İkiler Göreve Gönderiliyor

5      İsa on iki kişiyi şu sözlerle gönderdi: “Tanrısızlara gitmeyin, Samiriyeliler’in[Samiriyeliler için bkz. Luka 9:52; 10:33; 17:16; Yuhanna 4:9,39,40; 8:48; Habercilerin İşleri 8:25] kentlerine de uğramayın.

6      İsrail halkının yitik koyunlarına gidin.

7      Yolda giderken, ‘Göklerin hükümranlığı yakındır’ diyerek Söz’ü yayın.

8      Hastaları sağlığa kavuşturun, ölüleri diriltin, cüzamlıları pak kılın, cinleri çıkarın. Karşılık vermeden aldınız, karşılık almadan verin.

9      Kuşaklarınızın altına ne altın, ne gümüş, ne de bakır para saklayın.

10    Yolculuk için ne torba, ne iki kat giysi, ne ayakkabı, ne de sopa alın. Çünkü emekçi yiyeceğini hak eder.

11    “Herhangi bir kent ya da kasabaya girdiğinizde, kimin saygıdeğer olduğunu sorun ve ayrılıncaya dek o yerde kalın.

12    Eve girerken oraya esenlik dileyin.

13    “Eğer o ev saygıdeğer ise esenliğiniz üzerine insin; saygıdeğer değilse, esenliğiniz sizlere geri dönsün.

14    Her kim sizleri kabul etmez ve sözlerinize kulak asmazsa, o evden ya da kentten çıkarken ayaklarınızın altındaki tozu silkin.

15    Doğrusu size derim ki, yargı gününde Sodom’la Gomorra*[bkz. Yaratılış 19. bölüm] bölgesinin durumu o kentinkinden daha elverişli olacaktır.”

 

Gelecek Saldırılar

16    “İşte sizi koyunlar gibi kurtların arasına gönderiyorum. Bu nedenle, yılan gibi açıkgöz, güvercin gibi aldatmasız olun.

17    İnsanlardan sakının. Çünkü sizi kurullara teslim edecekler ve sinagoglarında kamçılayacaklar.

18    Bana bağlılığınız nedeniyle valilerin, kralların önüne sürükleneceksiniz. Onlara ve tanrısızlara tanıklık edesiniz diye..

19    “Sizleri tutukladıklarında, nasıl ya da ne söyleyeceğiz diye kaygılanmayın. Çünkü ne konuşacağınız o saatte sizlere açıklanacaktır.

20    Çünkü konuşan siz değilsiniz, içinizde konuşan Babanız’ın Ruhu’dur.

21    “Kardeş kardeşi, baba çocuğu ölümüne ele verecek; ‘çocuklar ana babaya karşı ayaklanıp’ onları öldürtecek.[Mika 7:6]

22    Adıma bağlılık yüzünden herkesin hıncına uğrayacaksınız. Ama sonuna dek sabreden kurtulacaktır.

23    “Size bir kentte saldırırlarsa ötekine kaçın. Doğrusu size derim ki, İnsanoğlu’nun gelişine dek İsrail kentlerinde işiniz sona ermeyecektir.

24    Öğrenci öğretmeninden üstün değildir. Ne de uşak efendisinden üstündür.

25    Öğrencinin öğretmeni, uşağın da efendisi gibi olması uygundur. Evin sahibine Beelzebul[Şeytanın bir adı. Kötü ruhlara başkanlık eden.] adını yakıştırdılarsa, ev halkını ne denli aşırı dille aşağılayacaklar!”

 

Asıl Korkulacak Yetki

26    “Onlardan korkmayın. Çünkü açığa çıkarılmayacak üstü kapalı bir olgu yoktur. Ne de öğrenilmeyecek gizli kapaklı bir konu vardır.

27    Sizlere karanlıkta söylediklerimi aydınlıkta bildirin, kulağınıza fısıldananı damlardan yayın.

28    Bedeni öldürebilen, ama canı öldüremeyenlerden korkmayın. Tam tersine canı da bedeni de cehennemde mahvedebilenden korkun.

29    “İki serçe bir kuruşa satılmaz mı? Öyleyken bir teki bile Babanız’ın bilgisi olmadan yere düşmez.

30    Size gelince, başınızdaki saçlar bile sayılıdır.

31    Onun için, korkmayın. Bir sürü serçeden üstün değer taşıyorsunuz.”

 

Mesih’i İnsanlar Önünde Kabul Eden ve Yadsıyan

32    “Bu durumda, her kim beni insanların önünde açıkça kabul ederse, ben de onu göklerdeki Babam’ın önünde açıkça kabul edeceğim.

33    Ama her kim beni insanların önünde yadsırsa, ben de onu göklerdeki Babam’ın önünde yadsıyacağım.”

 

 

 

Mesih Nasıl Değerlendirilir?

34    “Yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın. Barış değil, kılıç getirmeye geldim.

35    Çünkü ben ‘oğulla babasının, kızla anasının, gelinle kaynanasının’ arasını açmaya geldim. [Mika 7:6]

36    ‘İnsanın düşmanları öz ev halkı olacaktır.’*

37    “Babayı ya da anayı benden çok seven bana yaraşıklı olamaz. Oğulu ya da kızı benden çok seven bana yaraşıklı değildir.

38    Haçını alıp* ardım sıra gelmeyen de bana yaraşıklı değildir.

39    Canını bulan onu yitirecektir. Ama bana bağlılığı yüzünden canını yitiren onu bulacaktır.”*

 

Mesih’e Hizmet Edeni İyi Karşılayanın Ödülü

40    “Sizleri kabul eden beni kabul eder. Beni kabul eden de beni göndereni kabul eder.

41    Bir peygamberi peygamber olduğu için kabul eden, peygambere yaraşan karşılığı alacaktır. Doğru kişiyi doğru kişi olduğu için kabul eden, doğru kişiye yaraşan karşılığı alacaktır.

42    Her kim bu küçüklerden birine öğrencimdir diye bir bardak soğuk su içirirse, doğrusu size derim ki karşılığını hiç yitirmeyecektir.”

 

Yahya’nın Gönderdiği Ulaklar

BÖLÜM 11

1      İsa on iki öğrencisine buyruk vermeyi sona erdirince onların kentlerinde öğretmek ve Söz’ü yaymak için oradan ayrıldı.

2      Cezaevinde yatmakta olan Yahya, Mesih’in yaptığı işleri duyarak öğrencilerini O’na gönderdi

3      ve öğrencileri aracılığıyla O’na sordu: “Gelecek olan sen misin, yoksa başka birisini mi gözlemeliyiz?”

4      İsa onları yanıtladı: “Gidin işittiklerinizi gördüklerinizi Yahya’ya bildirin.

5      ‘Gözü görmezler görüyor’, kötürümler yürüyor, cüzamlılar pak kılınıyor, sağırlar duyuyor, ölüler diriliyor ve ‘yoksullar Sevinç Getirici Haber’i duyuyor.’[Yeşaya 35:5,6; 61:1]

6      Benimle ilgili konularda kösteklenmeyen mutludur.”

7      Onlar gidince İsa topluluğa Yahya’ya ilişkin açıklamaya koyuldu: “Ne görmek için çöle çıktınız? Rüzgârın etkisiyle sallanan bir kamış mı?

8      Yok bu değilse, ne görmeye çıktınız? Yumuşak giysilere bürünmüş bir adam mı? Bakın, yumuşak giysilere bürünenler kral saraylarında bulunur.

9      Öyleyse ne görmeye çıktınız? Bir peygamber mi? Evet, size derim ki peygamberden de üstün olanı gördünüz.

10    Kendisi için bildirilendir o: “‘İşte, önünden habercimi gönderiyorum. Senin önünde yolunu hazırlayacak.’[Malakya 3:1]

11    “Doğrusu size derim ki, kadınlardan doğanlar arasında Vaftizci Yahya’dan üstün olanı çıkmamıştır. Ama göklerin hükümranlığında en küçük olan ondan üstündür.

12    Vaftizci Yahya’nın günlerinden bu yana, göklerin hükümranlığı zorlanıyor ve zorlu olanlar onu ele geçiriyor.

13    Çünkü tüm peygamberler ve ruhsal yasa, Yahya’ya dek peygamberlik etti.*

14    Eğer kabul etmek isterseniz, gelmesi beklenen İlyas odur.*

15    Kulağı olan işitsin.

16    “Bu kuşağı neye benzeteyim? Çarşı yerlerinde oturup birbirine bağrışan çocuklara benzerler:

17    -Biz size kaval çaldık; ama siz kalkıp oynamadınız! -Biz de ağıt çektik; ama siz dövünmediniz!

18    “Çünkü Yahya geldi; ne yiyor ne içiyor. ‘Onda cin var’ diyorlar.

19    İnsanoğlu geldi; yiyor da içiyor da. ‘Bak bak, obur ve şaraba düşkün biri!’ diyorlar, ‘Gümrük vergisi toplayanların, günahlıların dostu.’ Ama bilgelik kendi eylemlerince doğrulandı.”

 

Sunuyu Geri Çeviren Kentler

20    O zaman İsa güçlü işlerinden birçoğunu yapmış olduğu kentleri kınamaya başladı. Çünkü günahlarından dönmediler:

21    “Vay sana, ey Horazin! Vay sana, ey Beytsayda! Çünkü sizlerde yapılan güçlü işler Sur’da ve Sayda’da yapılmış olsaydı, çoktan çul kuşanıp külde oturarak günahlarından dönerlerdi.

22    Ama size derim ki, yargı gününde Sur’un ve Sayda’nın durumu sizinkinden daha elverişli olacak.

23    Ya sen, ey Kafernahum! ‘Göğe dek mi yüceltileceksin? Hayır, ölüler ülkesine* indirileceksin.’ Çünkü sende yapılan güçlü işler Sodom bölgesinde yapılmış olsaydı, bugüne dek yerinde kalırdı o.[Yeşaya 14:13,15]

24    Ama size derim ki, yargı gününde Sodom bölgesinin durumu seninkinden daha elverişli olacak.[bkz. 10:15]

 

Esenliğe Çağrılan Yorgunlar ve Yüklüler

25    O zaman İsa, “Şükürler sana, ey Baba!” diye konuştu. “Göğün ve yerin Rab’bi. Çünkü bunları bilginlerden ve akıllılardan gizledin, ağzı süt kokanlara açıkladın.

26    Evet Baba! Çünkü senin katında kıvanç veren uygulama buydu.

27    Her şey bana Babam tarafından verildi. Oğul’u Baba’dan başka kimse bilmez. Baba’yı da Oğul’dan başkası bilmez. Bir de, Oğul’un kendisine Baba’yı açıklamak istediği kişi Baba’yı bilir.

28    “Ey bütün yorulanlar ve yük altında yıprananlar! Bana gelin. Sizleri dinlendiririm.

29    Boyunduruğumu takının, benden öğrenin. Çünkü ben yumuşak huylu ve engin yürekliyim. Böylece, ‘canlarınıza dinlenme bulacaksınız.’[Yeremya 6:16]

30    Çünkü boyunduruğum kolaylıkla taşınır, yüküm de ağırlık vermez.”

 

Tanrısal Saygı mı, Töresel Alışkı mı?

BÖLÜM 12

1      O dönemde bir Şabat günü* İsa buğday tarlalarından geçiyordu. Öğrencileri acıktıklarından, buğday başaklarını kopararak taneleri yemeye koyuldular.

2      Bunu gören Ferisiler, “Bak” dediler, “Öğrencilerin Şabat günü yasal olmayanı yapıyor.”

3      İsa onlara, “Davut’un ve yanındakilerin acıkınca ne yaptıklarını okumadınız mı?” dedi.

4      “Nasıl Tanrı evine girip ‘kutsal sunu ekmeklerini’ hep birlikte yediklerini. Oysa o ekmekten yemeye ne Davut’un yetkisi vardı, ne de yanındakilerin. Bu yetki salt rahiplerin değil miydi?[Levililer 24:9 12:7 Hoşea 6:6; I.Samuel 15:22 12:17 Yeşaya 42:1-4,9; 41:9]

5      Ayrıca ruhsal yasada okumadınız mı? Şabat günü rahipler tapınakta Şabat’a ilişkin yasayı bozarlar da suçlu sayılmazlar.*

6      “Size derim ki, tapınaktan daha üstün olan buradadır.

7      ‘Ben kurban değil, acıma isterim’ deyişinin ne anlam taşıdığını bilmiş olsaydınız, suçsuzları suçlu çıkarmazdınız.

8      Çünkü İnsanoğlu Şabat gününün Rabbi’dir.”

 

İsa’nın Saptadığı ve Duyurduğu Kural

9      Oradan ayrılıp onların sinagoguna gitti.

10    İşte, orada eli kupkuru kesilmiş bir adam bulunuyordu. İsa’yı suçlu çıkarmayı kovalayarak O’na bir soru sordular: “Şabat günü birini sağlığa kavuşturmak yasal mıdır?”

11    İsa yanıtladı: “İçinizden hanginizin bir koyunu olup da Şabat günü çukura yuvarlanınca elini uzatıp onu çıkarmaz?

12    İnsan koyundan ne denli değerlidir! Demek ki, Şabat günü iyilik yapmak da yasaldır.”

13    Sonra adama, “Elini uzat” dedi. O da uzattı. El öbürü gibi sapasağlam oldu.

14    Ferisiler dışarı çıkıp İsa’yı ortadan kaldırmak için birbirleriyle danıştılar.

 

Tanrı’ca Beğenilen Hizmet

15    İsa bunu bildiğinden oradan ayrıldı. Büyük bir insan topluluğu da ardı sıra gitti. İsa hepsini sağlığa kavuşturdu.

16    Öte yandan kim olduğunu açıklamasınlar diye onları öğütledi.

17    Bu, Yeşaya peygamber aracılığıyla söylenen söz yerine gelsin diye oldu:

18    “İşte seçtiğim uşağım, Sevdiğim, canımın kendisinden hoşnut olduğu.. Ruhumu O’nun üzerine koyacağım Ve O uluslara yargıyı bildirecek.

19    Ne çekişecek, ne bağıracak, Ne de sesini sokaklarda duyan olacak.

20    Ezilmiş bir kamışı bile kırmayacak O. Tüten fitili de söndürmeyecek; Yargıyı yengiye dönüştürünceye dek..

21    Uluslar O’nun adına umut bağlayacak.”*

 

Tanrı’nın Ruhu Aracılığıyla Cinleri Çıkarıyor

22    O sırada İsa’ya cine tutulmuş birini getirdiler. Hem gözü görmüyor, hem de kulağı duymuyordu. İsa onu sağlığa kavuşturdu. Öyle ki, kulağı duymayan adam hem konuştu hem de gördü.

23    Tüm topluluk şaşkın şaşkın, “Yoksa bu Davut’un Oğlu mu?” diye soruyordu.

24    Ne var ki, Ferisiler bunu duyduklarında, “Bu adam kendiliğinden cinleri çıkarmıyor” dediler. “Olsa olsa, cinlerin başkanı Beelzebul aracılığıyla onları çıkarıyordur.”

25    İsa ne düşündüklerini bildiğinden onlara, “Kendi içinde ikiye bölünen her krallık yıkılır” dedi. “Kendi içinde ikiye bölünen bir kent ya da ev ayakta duramaz.

26    Ve eğer şeytan şeytanı dışarı atıyorsa, kendi içinde ikiye bölünmüş duruma düşer. Onun krallığı bundan böyle nasıl ayakta durabilir?

27    Eğer ben Beelzebul aracılığıyla cinleri çıkarıyorsam, oğullarınız kimin aracılığıyla çıkarıyorlar? Bu yüzden onlar sizin yargıçlarınız olacak.

28    Ama Tanrı’nın Ruhu’yla cinleri çıkarıyorsam demek ki, Tanrı hükümranlığı sizlere gelmiştir.

29    “Biri güçlü bir adamın evine girip onun malını nasıl elinden alabilir? İlkin güçlü kişiyi bağlayıp sonra evini yağma etmesi doğal değil midir?

30    “Benimle birlikte olmayan bana karşıdır ve benimle birlikte devşirmeyen dağıtır.

31    Bu nedenle size diyorum ki, her tür günah ve sövgü insanlara bağışlanacaktır. Ama Ruh’a karşı sövgü bağışlanmayacaktır.

32    Her kim İnsanoğlu’na karşı bir söz söylerse, bağışlanacaktır. Ama her kim Kutsal Ruh’a karşı bir söz söylerse bağışlanmayacaktır. Ne şimdiki ne de gelecek çağda.”

 

Yürekten Kaynaklanan Sözler

33    “Ya ağacı sağlıklı yetiştirirsiniz, ürünü de sağlıklı olur; ya da ağacı çürük yetiştirirsiniz, ürünü de çürük olur. Çünkü ağaç ürünüyle tanınır.

34    Engerekler soyu! Kendiniz kötü kişilerken iyi sözler söyleyebilir misiniz? Çünkü ağız yüreğin taşmasından söz söyler.

35    İyi insan içindeki iyi gömüden iyi olanları çıkarır. Kötü insan da içindeki kötü gömüden kötü olanları çıkarır.

36    “Size diyorum ki, insanlar söyledikleri her boş söz için yargı gününde hesap verecekler.

37    Öyle ki, sözlerin doğrultusunda suçsuz ve yine sözlerin doğrultusunda suçlu çıkarılacaksın.”

 

Belirti Meraklıları

38    Bunun üzerine dinsel yorumculardan ve Ferisiler’den bazıları, “Öğretmen!” dedi. “Elinden bir belirti görmek istiyoruz.”

39    İsa şu karşılığı verdi: “Kötü ve tanrısaymaz bir kuşak belirti arar durur. Ama ona Yunus peygamberin belirtisinden başka bir belirti verilmeyecektir.

40    Çünkü ‘Yunus o koca balığın karnında nasıl üç gün üç gece kaldıysa,’ İnsanoğlu da yerin bağrında üç gün üç gece kalacaktır.[Yunus 2:1,2]

41    Nineveliler yargı günü bu kuşakla bir arada dikilecek ve onu suçlu çıkaracaklar. Çünkü onlar Yunus’un sözü yayması üzerine günahtan döndüler. İşte, Yunus’tan üstün olan burada.

42    Güney’in kraliçesi[Şeba kraliçesi: bkz. I.Krallar 10:1-10.] yargı günü bu kuşakla bir arada dikilecek ve onu suçlu çıkaracak. Çünkü Süleyman’ın bilgeliğini duymak için dünyanın taa öbür ucundan kalkıp geldi. İşte, Süleyman’dan üstün olan burada.”

 

Kirli Ruh Geri Gelince

43    “Kirli ruh insandan ayrılınca, rahatlık bulmak için kurak yerlerde dolaşır; ama aradığını bulamaz.

44    Bunun üzerine, ‘Ayrıldığım konutuma döneceğim’ der. Sonra gelir, onu boş bulur: Temizlenmiş, düzeltilmiş durumda.

45    O zaman sağa sola koşup kendinden daha berbat başka yedi ruh toplayıp getirir; hep birlikte içeriye dalarak o yerde otururlar. Bu kişinin sonraki durumu öncekinden beter olur. Bu bozuk kuşağa da tıpkı böyle olacak.”

 

İsa’nın Annesiyle Kardeşleri

46    İsa toplulukla konuşmaktayken annesiyle kardeşleri dışarıda bekliyor, kendisiyle görüşmek istiyorlardı.

47    [Birisi O’na haber verdi: “Bak, annenle kardeşlerin dışarıda bekliyor, seninle görüşmek istiyorlar.”]

48    İsa, “Annem kimdir, kardeşlerim kimdir?” diyerek konuştu.

49    Sonra elini öğrencilerine doğru uzatarak sözünü sürdürdü: “İşte annemle kardeşlerim.

50    Çünkü göklerdeki Babam’ın isteğini kim uygularsa kardeşim, kız kardeşim, annem odur.”

 

Ekinci Simgesi

BÖLÜM 13

1      Aynı gün İsa evden çıkıp deniz kıyısında oturdu.

2      Ama çok büyük bir topluluk çevresini sarınca, O’nun bir kayığa geçip oturması gerekli oldu. Tüm topluluk ise kıyıda duruyordu.

3      İsa simgesel öykülerle onlara birçok konuyu anlatarak, “Bir ekinci tohum ekmeye çıktı” dedi.

4      “O ekerken tohumların kimi yolun kenarına düştü, kuşlar inip onları yedi.

5      Başka tohumlar ise kayalıklara düştü. Orada bol toprak olmadığından hemen filizlendi. Çünkü toprağın derinliği yoktu.

6      Güneş doğunca kavruldu, kökten yoksun olduğundan kuruyup gitti.

7      Başkaları dikenlerin arasına düştü, dikenler gelişip onları boğdu.

8      Başkalarıysa verimli toprağa düştü ve ürün getirdi; kimisi yüz, kimisi altmış, kimisi otuz kat oldu.

9      “Kulağı olan işitsin.”

 

Simgelerden Çıkan Anlam

10    Öğrenciler İsa’ya yaklaşıp, “Niçin onlara simgesel öykülerle konuşuyorsun?” diye sordular.

11    İsa yanıtladı: “Göklerin hükümranlığına ilişkin gizleri bilebilmek sizlere sağlanmıştır, ama onlara sağlanmamıştır.

12    Çünkü az malı olana daha da çok verilecek, hem de artırılacak; ama bir şeyi olmayandan elinde bulunan bile kendisinden alınacak.

13    Bu nedenle onlara simgesel öyküler kullanarak konuşuyorum. Çünkü görürken görmüyorlar, işitirken işitmiyorlar ne de anlıyorlar.

14    Böylece, Yeşaya’nın peygamberliği kendilerinde bütünleniyor: “‘Ha bire dinleyeceksiniz ama anlamayacaksınız. Ardı ardına göreceksiniz ama kavramayacaksınız.[Yeşaya 6:9,10; 63:17]

15    Çünkü bu halkın yüreği yağ bağladı, Kulakları iyi duymaz oldu. Gözlerini yumdular. Gözleriyle görmesinler, Kulaklarıyla duymasınlar, Yürekleriyle anlamasınlar diye; Dönmesinler de ben kendilerini iyi etmeyeyim diye.’

16    “Ama ne mutlu sizin gözlerinize, çünkü görüyorlar. Ve kulaklarınıza çünkü işitiyorlar.

17    Doğrusu size derim ki, nice peygamberler ve doğru kişiler sizin gördüklerinizi görmeyi özlediler ama görmediler. İşittiklerinizi işitmeyi özlediler ama işitmediler.”

 

Ekinci Simgesinin Anlamı

18    “Şimdi ekinciye ilişkin simgesel öyküyü dinleyin:

19    Hükümranlık Sözü’nü işitip de anlamayana kötü olan[bkz. 5:37] gelir, onun yüreğinde ekili olanı kapar. Yol kenarına ekilen tohum işte budur.

20    Kayalıklara ekilene gelince, Söz’ü işitir işitmez hemen sevinçle ona sarılandır bu.

21    Ama kökü olmadığından gelmesiyle geçip gitmesi bir olur. Kutsal Söz konusunda acı ya da saldırıyla karşılaşınca hemen kösteklenir.

22    “Dikenler arasına ekilene gelince, sözü işitendir bu. Ne var ki, dünya kaygısı ve zenginliğin aldatıcılığı sözü boğar; öyle ki, söz verimsiz kalır.

23    Verimli toprağa ekilene gelince, sözü hem duyan hem de anlayandır o. Ürün veren de budur. Belirli durumlarda yüz kat, bazı durumlarda altmış kat, başka durumlardaysa otuz kat..”

 

 

Delice Simgesi

24    İsa onlara başka bir simgesel öykü anlattı: “Göklerin hükümranlığı tarlasına tohum eken bir adama benzetilebilir.

25    Gece vakti herkes uyumaktayken düşman geldi, buğdaylar arasına delice ekti ve sıvışıp gitti.

26    Uzun sürgünler büyüyüp ürün verince deliceler de arada sırıttı.

27    “Çiftlik sahibinin uşakları gelip, ‘Efendi’ dediler. ‘Tarlana iyi tohum ekmedin mi sen? Bu deliceler de nereden türedi?’

28    Adam, ‘Bu işi yapan bir düşmandır’ diye yanıtladı. Uşaklar da kendisine bir öneride bulundular: ‘İster misin, gidip onları toplayalım?’

29    Ama o, ‘Sakın’ dedi. ‘Ola ki, deliceleri toplayalım derken onlarla birlikte buğdayı da kökünden sökesiniz.

30    Bırakın, biçim vaktine dek bir arada büyüsünler. Biçim vakti biçicilere buyruk vereceğim. İlkin deliceleri toplayın; yakmak için demet yapıp bağlayın, buğdayı da ambarıma koyun diyeceğim.’”

 

Göklerin Hükümranlığı Neye Benzer?

31    Onlara yine başka bir simgesel öykü anlattı: “Göklerin hükümranlığı bir hardal tohumuna benzer. Adamın biri onu alıp tarlasına eker.

32    Tüm tohumların en küçüğü olmasına karşın, gelişince bitkilerin en büyüğü olur. Ağaçlaşır. Öyle ki, ‘göğün kuşları’ gelip ‘dallarına tünerler.’”[Hezekiel 17:23; 31:6; Mezmur 104:12]

 

Mayaya İlişkin Simge

33    Onlara başka bir simgesel öykü anlattı: “Göklerin hükümranlığı maya gibidir. Bir kadın onu alıp üç ölçek unun içine koydu; böylece tüm hamur mayalandı.”

 

Topluluğa Simgelerle Öğretiliyor

34    Bunların tümünü İsa simgesel öyküler kullanarak topluluğa anlattı. Simgesel öykü kullanmadan onlara bir şey anlatmadı.

35    Bu, peygamber aracılığıyla konuşulan şu söz yerine gelsin diye oldu: “Ağzımı simgeler kullanarak açacağım. Dünyanın kuruluşundan bu yana kapalı kalmış gerçekleri konuşacağım.”[Mezmur 78:2]

 

Delice Simgesinin Anlamı

36    İsa toplulukları saldıktan sonra eve gitti. Öğrencileri yaklaşıp, “Tarlada büyüyen deliceler simgesi konusunda bizi aydınlat” dediler.

37    O da yanıtladı: “İyi tohumu eken İnsanoğlu’dur.

38    Tarla dünyadır. İyi tohum hükümranlığın oğullarıdır. Deliceler de kötü olanın oğullarıdır.

39    Bunları eken düşmana gelince, o iblistir. Biçim günü çağın sonudur. Biçiciler de meleklerdir.

40    Bu olayda deliceler nasıl toplanıp yakıldıysa, çağın sonunda bunun tıpkısı olacak.

41    İnsanoğlu meleklerini gönderecek. Hükümranlığından ‘ket vuranlarla yasaya uymayanları’ toplayıp[Zefanya 1:3]

42    yanan ocağa atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.

43    O vakit ‘doğru kişiler’ Babaları’nın hükümranlığında güneş gibi ‘parlayacak’. “Kulağı olan işitsin.”[Daniel 12:3]

 

Tarlada Saklı Gömü Simgesi

44    “Göklerin hükümranlığı tarlada saklı gömü gibidir. Bulan onu gizleyiverir, sevincinden koşup varını yoğunu satar ve o tarlayı satın alır.”

 

İnci Simgesi

45    “Yine göklerin hükümranlığı güzel inciler ardından koşan bir iş adamı gibidir.

46    Değeri yüksek bir inci bulunca koşup varını yoğunu satar, onu satın alır.”

 

Balıkçı Ağı Simgesi

47    “Yine göklerin hükümranlığı, denize atılan ve her tür avı bir araya toplayan balıkçı ağı gibidir.

48    İyice dolduğunda onu kıyıya çekerler, oturup işe yarayanları kaplara toplarlar, yaramayanları ise dışarı atarlar.

49    Çağın sonunda durum bu olacak. Melekler çıkıp kötüleri doğrular arasından ayıracak

50    ve yanan ocağa atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.”

 

Eski ve Yeni Değerler

51    İsa, “Bunların tümünü anladınız mı?” diye sorunca, “Evet” diye yanıtladılar.

52    O da kendilerine belirtti: “Bu nedenle, göklerin hükümranlığı konusunda eğitilmiş her dinsel yorumcu, gömüsünden eski ve yeni değerleri* çıkaran bir ev sahibine benzer.”

 

İsa Nasıra’da Yadsınıyor

53    İsa bu simgesel öyküleri anlattıktan sonra oradan ayrıldı.

54    Kendi kentine[Nasıra’ya] geldi, onlara sinagoglarında öğretti. Onlar şaşırıp kaldı. “Bu adam böylesi bir bilgeliği ve bu denli eylemleri nereden sağlamış olmalı ki?” diye soruşturuyorlardı,

55    “Marangozun oğlu değil mi o? Annesinin adı Meryem değil mi? Kardeşleri de Yakup, Yusuf, Simon, Yahuda değil mi?

56    Kız kardeşlerine gelince, hepsi de bizim aramızda yaşamıyor mu? Öyleyse bütün bunları nereden sağlamış olabilir?”

57    Böylece O’nun kişiliği konusunda takılıp kaldılar. İsa onlara, “Bir peygamber öz kentinden ve evinden başka bir yerde aşağı görülmez” dedi.

58    İmansızlıkları yüzünden orada bol sayıda güçlü iş yapmadı.

 

DİKKATİ ÇEKEN BELİRTİLER, YADSINAN HÜKÜMRAN

Vaftizci Yahya Öldürülüyor

BÖLÜM 14

1      Ülkenin dörtte birini[Galile ile Perea] yönetmekte olan Herodes* bu dönemde İsa’nın ününü duydu

2      ve buyruğundakilere, “Bu adam Vaftizci Yahya’nın taa kendisidir” dedi. “O ölüler arasından dirilmiş olmalı. Bu yüzden onun aracılığıyla böyle güçlü eylemler yapılıyor.”

3      Çünkü Herodes öz kardeşi Filippos’un karısı Herodya yüzünden Yahya’yı tutuklayıp bağlamış, cezaevine tıkmıştı.

4      Çünkü Yahya ona, “Yengenle yaşaman doğru değil” demekteydi.*

5      Herodes Yahya’yı öldürmek amacını güdüyordu. Ne var ki, topluluktan korkuyordu. Çünkü Yahya’yı peygamber olarak tanıyorlardı.

6      Herodes’in doğum günü kutlanıyordu. Herodya’nın kızı herkesin önünde dans etti. Herodes bunu öylesi beğendi ki,

7      ant içerek her ne dilerse kendisine vereceğini vurguladı.

8      Annesi tarafından kışkırtılan kız, “Şuracıkta, bir tepside bana Vaftizci Yahya’nın başını veresin” dedi.

9      Kral üzüntüyle çalkalandı. Ne var ki, andına ve çağrılılara karşı duyduğu sorumluluk yüzünden dileğin uygulanması için buyruk verdi.

10    Adamlarını gönderip cezaevinde Yahya’nın başını uçurttu.

11    Yahya’nın kesik başı bir tepside getirilip kıza verildi. O da kesik başı annesine götürdü.

12    Yahya’nın öğrencileri gelip ölüyü aldılar ve gömdüler. Ardından da gidip İsa’ya bilgi ilettiler.

 

İsa Beş Bin Kişiyi Doyuruyor

13    İsa bu olayı duyunca bir tekneyle tek başına ıssız bir yere gitti. Topluluk bunu öğrenince kentlerden yayan giderek O’nu izledi.

14    İsa kıyıya çıkar çıkmaz büyük bir toplulukla karşılaştı. Onlara karşı yüreği acıyla doldu; hasta olanları sağlığa kavuşturdu.

15    Akşam olunca öğrencileri kendisine yaklaşıp, “Burası ıssız bir yer” dediler, “Vakit de oldukça ilerledi. Artık topluluğu sal; kasabalara gitsinler, kendilerine azık satın alsınlar.”

16    İsa, “Buradan gitmeleri gerekli değil” diye yanıtladı. “Siz onlara yiyecek verin!”

17    Öğrenciler, “Burada beş ekmekle iki balıktan başka hiçbir şeyimiz yok ki” dediler.

18    İsa, “Onları buraya bana getirin” dedi.

19    Tüm topluluğa çayıra oturmalarını buyurdu. Beş ekmekle iki balığı eline aldı. Gözlerini göğe kaldırıp onları kutsadı. Ekmekleri parçalayıp böldü öğrencilere verdi, öğrenciler de topluluğa.

20    Herkes doyasıya yedi. Artakalan parçalardan on iki küfe dolusu topladılar.

21    Yiyenler yaklaşık beş bin erkekti; kadınlarla çocuklar da ayrı.

 

İsa Su Üstünde Yürüyor

22    Hemen olayın ardından kendisi toplulukları salıncaya dek, İsa öğrencilere tekneye binip O’ndan önce karşı yakaya gitsinler diye buyruk verdi.

23    Toplulukları gönderdikten sonra tek başına dağa, dua etmeye çıktı. Gece bastırdığında yapayalnızdı orada.

24    Bu sırada tekne kıyıdan yüzlerce metre uzaklaşmıştı. Dalgaların saldırısı altında bocalıyordu; çünkü rüzgâr ters yönden esmekteydi.

25    Sabah üçle altı arası İsa denizde yürüyerek onlara yaklaştı.

26    Öğrenciler O’nun denizde yürüdüğüne tanık olunca yürekleri kalktı, “Bu bir görüntüdür” diyerek korkudan avaz avaz bağırdılar.

27    İsa o anda onlarla konuştu. “Yüreklenin” dedi. “Benim, korkmayın.”

28    Petros O’nu yanıtladı: “Ya Rab, eğer gerçekten sensen bana buyruk ver, suların üstünden yürüyerek sana geleyim.”

29    O da, “Gel” dedi. Petros tekneden indi; suların üstünden yürüyerek İsa’ya doğru geldi.

30    Ne var ki, esen rüzgârı görünce ürktü ve sulara gömülmeye başladı. “Ya Rab, beni kurtar!” diye avaz avaz bağırdı.

31    İsa hemen elini uzatıp Petros’u tuttu. “Ey kıt inanlı adam” dedi. “Neden kuşku duydun?”

32    Onlar tekneye binince rüzgâr dindi.

33    Teknedekiler İsa’ya tapındı. “Gerçekten Tanrı’nın Oğlu’sun sen”* diyorlardı.

 

İsa Genesaret’te Hastaları İyi Ediyor

34    Denizi aşıp Genesaret’te karaya ulaştılar.

35    Oralılar İsa’yı tanıyınca yöreye haber salıp tüm hastaları kendisine getirdiler.

36    Salt giysisinin saçak püskülüne dokunabilmek için kendisine yalvarıyorlardı. Dokunanların tümü hastalıktan kurtuldu.

 

Ataların Töresi Karşısında Tanrı’nın Yasası

BÖLÜM 15

1      Bunun üzerine Yeruşalim’den Ferisiler’le dinsel yorumcular İsa’ya gelip,

2      “‘Öğrencilerin neden ataların töresini çiğniyor?” diye sordular. “Çünkü yemek yemeden önce ellerini yıkamıyorlar.”*

3      İsa onları yanıtladı: “Ya siz, neden kendi törenize uymak için Tanrı’nın buyruğunu çiğniyorsunuz?

4      Bakın Tanrı ne buyurmuştur: “‘Babana ve annene saygı göster. Babaya ve anneye karşı kötü konuşan, Ölümle cezalandırılsın.’[Mısır’dan Çıkış 20:12; 21:17; Yasanın Tekrarı 5:16]

5      “Oysa sizin dediğiniz şudur: ‘Her kim babasına ya da annesine, benden sana sağlanacak yarar gerçekte Tanrı’ya adanmış Armağan’dır’ derse,

6      ‘onun babasını ya da annesini’ saymaya zorunluluğu yoktur.’ Böylece töremize uyalım derken Tanrı Sözü’nü ortadan kaldırdınız.

7      Ey ikiyüzlüler, Yeşaya sizlere ilişkin şu sözlerle tam yerinde peygamberlik etmişti:[Yeşaya 29:13]

8      “Bu halk beni dudaklarıyla sayar, Ama yürekleri benden uzaktadır.

9      Bana boş yere tapınıyorlar, Öğreti olarak insansal yönergeler öğretiyorlar.’”

 

İnsanı Kirleten Davranışlar

10    İsa topluluğu yanına çağırıp, “İşitin ve anlayın” dedi.

11    “Ağza giren nesne insanı kirletmez. Tersine, ağızdan çıkan şeydir insanı kirleten.”

12    Bunun üzerine öğrenciler yaklaşıp, “Biliyor musun?” dediler. “Bu sözü işiten Ferisiler gocundular.”

13    İsa yanıtladı: “Göksel Babam’ın dikmediği her fidan kökünden sökülecektir.

14    Bırakın onları. Körlerin gözü görmez yöneticileridir onlar. Eğer kör körü yöneltirse ikisi birden çukura yuvarlanır.”

15    Petros O’ndan dilekte bulundu: “Bu simgesel deyişi bizlere açıkla.”

16    İsa yanıtladı: “Şu ana dek siz de mi anlamıyorsunuz?

17    Anlamıyor musunuz ki, ağza giren her şey mideye iner, oradan da geçip dışarı çıkar.

18    Oysa ağızdan çıkan şeyler yürekten kaynaklanır. İşte bunlardır insanı kirleten.

19    Çünkü kötü tasarılar yürekten kaynaklanır: Adam öldürme, evlilik dışı cinsel bağlantı, rasgele cinsel ilişki, hırsızlık, yalan tanıklık, sövüp sayma..

20    İnsanı kirleten şeyler işte bunlardır. Yıkanmamış ellerle yemek yemek ise insanı kirletmez.”

 

Kenanlı Kadının Çarpıcı İmanı

21    İsa oradan ayrılıp Sur ve Sayda bölgesine çekildi.

22    Bu dolaylarda yaşayan Kenanlı* bir kadın yaklaşıp yüksek sesle dileğini açıkladı: “Bana acı, ya Rab, Davut Oğlu! Kızımı cin tuttu, onu yıpratıyor.”

23    İsa kadını yanıtlamadı. Öğrencileri yanına gelmiş diretiyorlardı: “Şu kadını başından sav, ardımızdan bağırıp duruyor.”

24    İsa, “Ben salt İsrail evinin kaybolmuş koyunlarına gönderildim” diye yanıt verdi.

25    Ama kadın yaklaşıp O’nun ayaklarına kapandı. “Ya Rab, bana yardım et” diye yalvarıyordu.

26    İsa, “Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir” dedi.

27    Kadın, “Evet, ya Rab” diye dileğini sürdürdü: “Köpekler bile sahiplerinin sofrasından yere düşen kırıntıları yerler.”*

28    Bunun üzerine İsa, “Ey kadın, sendeki iman ne büyük!” dedi. “İstediğin gibi olsun.” O anda kadının kızı iyi oldu.

 

İsa Sayısız İnsanı Sağlığa Kavuşturuyor

29    İsa o bölgeden ayrılıp Galile Denizi’nin kıyılarını geçtikten sonra bir dağa çıktı, orada oturdu.

30    Büyük topluluklar O’na geldi. Beraberlerinde kötürümleri, gözü görmezleri, eli ayağı tutmayanları, sağırları ve başka birçok hastayı getirip İsa’nın ayakları önüne bıraktılar. O da onları sağlığa kavuşturdu.

31    Öyle ki, topluluk dilsizlerin konuştuğuna, eli ayağı tutmayanların sağlamlaştığına, kötürümlerin yürüdüğüne tanık olarak şaşakaldı ve İsrail’in Tanrısı’nı yüceltti.

 

İsa Dört Bin Kişiyi Doyuruyor

32    İsa öğrencilerini yanına çağırıp, “Topluluk için içim parçalanıyor” dedi. “İşte üç gündür yanımdalar ve yiyecek bir şeyleri yok. Onları aç acına salıvermek istemiyorum. Olmaya ki, yolda giderken düşüp bayılsınlar.”

33    Öğrenciler, “Şu çöl yerde koca topluluğu doyuracak bunca ekmeği nereden sağlayalım?” dediler.

34    İsa onlara, “Kaç ekmeğiniz var?” diye sordu. “Yedi” dediler. “Birkaç tane de küçük balık var.”

35    İsa topluluğa yere oturmalarını buyurdu.

36    Yedi ekmekle birkaç balığı aldı, teşekkür yükselttikten sonra parçalayıp öğrencilere verdi, öğrenciler de topluluğa.

37    Herkes doyasıya yedi. Artakalan parçalardan da yedi sepet dolusu topladılar.

38    Yiyenler dört bin erkekti. Kadınlarla çocuklar da ayrı.

39    İsa topluluğu gönderdikten sonra tekneye binip Magadan yöresine gitti.

 

Belirti Meraklıları

BÖLÜM 16

1      İsa’yı denemek için yanına yaklaşan Ferisiler’le Sadukiler[bkz. 3:7] kendilerine gökten bir belirti göstermesini istediler.

2      İsa şu karşılığı verdi: “[Gün kararırken, ‘Hava güzel olacak, çünkü gökyüzü kızıl’ dersiniz.

3      Sabah vakti, ‘Hava bugün bozuk olacak, çünkü gökyüzü kızıl ve yoğun bulutlu’ dersiniz. Gökyüzünün görünüşünü ayırt etmesini biliyorsunuz, ama zamanlara ilişkin belirtileri ayırt edemiyorsunuz.]

4      Kötü ve tanrısaymaz bir kuşak belirti arar durur. Ama ona Yunus’un belirtisinden başka bir belirti verilmeyecek.”* Onları bırakıp gitti.

 

Ferisiler’in ve Sadukiler’in Mayası

5      Öğrenciler denizin karşı kıyısına vardıklarında yanlarına ekmek almayı unutmuşlardı.

6      İsa onlara, “Gözünüzü açın” dedi. “Ferisiler’le Sadukiler’in mayasından sakının.”

7      Öğrencileri aralarında tartışıyorlardı: “Ekmek almadığımızdan böyle diyor.”

8      İsa ne konuştuklarını biliyordu. “Ey kıt inanlılar!” dedi. “Ekmeğimiz yok diye aranızda niçin tartışıyorsunuz?

9      Beş bin kişiyi doyuran beş ekmeği düşünmüyor musunuz? Bunu anımsamıyor musunuz? Hem de kaç küfe dolusu topladığınızı?

10    Ya dört bin kişiyi doyuran yedi ekmeği? Hem de kaç sepet dolusu topladığınızı?

11    Sizlere ekmekle ilgili söz etmediğimi nasıl olur da anlamazsınız? Ferisiler’le Sadukiler’in mayasından sakının.”

12    Bunun üzerine, ekmek mayasından sakının demediğini, ama Ferisiler’le Sadukiler’in öğretisinden sakınmaları için kendilerini uyardığını anladılar.

 

Petros’un İsa’ya İlişkin Bildirisi

13    İsa Filippi Kayseriyesi yöresine gidince öğrencilerine bir soru yöneltti: “İnsanlar İnsanoğlu’nun kim olduğunu söylüyorlar?”

14    Öğrenciler, “Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas, kimi Yeremya, kimi de peygamberlerden biridir yolunda söz ediyor” diye konuştular.

15    İsa sordu: “Ya siz ne dersiniz? Sizce ben kimim?”

16    Simon Petros, “Sen Mesih’sin, diri olan Tanrı’nın Oğlu’sun” dedi.

17    İsa bu sözü, “Mutlusun ey Yunus oğlu Simon” diyerek onayladı. “Çünkü bunu sana esinleyen insansal bir kaynak değil, göklerdeki Babam’dır.

18    Ben de sana bildiriyorum, sen Petros’sun* ve bu kaya üstüne kilisemi* kuracağım. Ölüler ülkesinin[bkz. 11:23] güçleri onu alt edemeyecek.

19    Göklerin hükümranlığının anahtarlarını sana vereceğim; yeryüzünde her ne bağlarsan, göklerde bağlanmış olacak ve yeryüzünde her ne çözersen, göklerde çözülmüş olacak.”

20    Bunun üzerine kendisinin Mesih olduğunu hiç kimseye söylememeleri için öğrencileri öğütledi.

 

İsa Ölümünü ve Dirilişini Açıklıyor

21    Bundan sonra İsa öğrencilerine Yeruşalim’e gitmesinin, İhtiyarlar, başrahipler ve dinsel yorumcular elinde ağır işkence çekmesinin, öldürülmesinin ve üçüncü gün dirilmesinin gerekli olduğunu öğretmeye başladı.

22    Petros O’nu bir yana çekip payladı: “Tanrı seni korusun, ya Rab. Bu hiçbir vakit olmamalı sana!”

23    İsa Petros’a dönüp, “Geriye çekil, ey şeytan!” dedi. “Sen bana ket vuran birisin. Çünkü Tanrı’ya ilişkin olanları değil, insanlara ilişkin olanları düşünmektesin.”

24    Bundan sonra öğrencilerine döndü: “Ardım sıra gelmek isteyen kendini yadsısın, haçını taşıyarak ardım sıra gelsin.[bkz. 10:38,39]

25    Çünkü canını kurtarmak isteyen onu yitirecektir. Ama bana bağlılık nedeniyle her kim canını yitirirse onu bulacaktır.

26    İnsan tüm dünyayı kazanıp da canını zarara uğratırsa ne yararı olur? Ya da, insan canına karşılık ne ödeyebilir?

27    “Çünkü İnsanoğlu Babası’nın yüceliğinde melekleriyle gelecek ve o zaman ‘herkese yaptığı işe yaraşan karşılığı verecek.’[Mezmur 62:12; Özdeyişler 24:12]

28    Doğrusu size derim ki, burada duranlar arasında, İnsanoğlu’nun hükümranlığında gelişini görmeden önce ölümü tatmayacak kişiler vardır.”*

 

İsa’nın Görünüşü Değişiyor

BÖLÜM 17

1      Aradan altı gün geçtikten sonra İsa Petros’u, Yakup’la kardeşi Yuhanna’yı yanına aldı, onları yalnız olarak yüksek bir dağa yöneltti.

2      Onların gözleri önünde görünüşü değişti, yüzü güneş gibi parladı. Giysileri de ışık benzeri ak oldu.

3      Ansızın Musa’yla İlyas* göründü onlara. İsa’yla görüşüyorlardı.

4      Petros İsa’ya, “Ya Rab” dedi. “Burada bulunmamız ne iyi! İstersen, bu yerde üç çadır kurayım: Biri sana, biri Musa’ya, biri de İlyas’a.”

5      O daha söylemekteyken, parlak bir bulut onlara gölge saldı. Buluttan gelen bir ses konuşmaktaydı: “Sevgili Oğlum budur; O’ndan hoşnudum. O’nu dinleyin.”

6      Öğrenciler bunu duyduklarında yüzüstü yere kapandılar, aşırı korkuya kapıldılar.

7      İsa yaklaşıp onlara dokundu. “Ayağa kalkın, korkmayın” dedi.

8      Öğrenciler gözlerini yükseltince bir tek İsa’dan başkasını görmediler.

9      Dağdan inerlerken İsa onlara buyruk verdi: “İnsanoğlu ölüler arasından dirilinceye dek bu görmeyi[Grekçe: orama. Doğaüstü gerçeklerin insana özel biçimde açıklanışı.] hiç kimseye anlatmayın.”*

10    Öğrenciler kendisine bir soru sordular: “Dinsel yorumcular acaba neden ‘ilkin İlyas’ın gelmesi gerektir’ diyorlar?”[Malakya 4:5]

11    İsa, “Evet” dedi. “İlkin ‘İlyas gelir’ ve her şeyi ‘düzene koyar.’

12    Gerçi İlyas gelmiş bulunuyor. Ama size derim ki, onu tanımadılar. Tersine, ona gönüllerinin dilediğini yaptılar.* Tıpkı bunun gibi, İnsanoğlu’nun da onların elinden çekeceği var.”

13    Bunun üzerine, öğrenciler kendilerine Vaftizci Yahya’dan söz ettiğini anladılar.

 

İsa Cine Tutulmuş Çocuğu İyi Ediyor

14    Topluluğun yanına döndüklerinde bir adam İsa’ya yaklaşıp önünde diz çöktü ve yalvardı:

15    “Ya Rab, oğluma acı. Sarası var, şiddetli nöbetler geçiriyor. Sık sık ateşe suya düşüyor.

16    Onu öğrencilerine getirdim, ama sağlığa kavuşturmayı başaramadılar.”

17    İsa, “Ey imansız ve sapmış kuşak!” dedi. “Daha ne kadar sizlerle kalacağım? Daha ne kadar sizlere katlanacağım? Onu buraya bana getirin.”

18    İsa cini payladı, cin çocuktan çıktı. Hemen o saatte çocuk sağlığa kavuştu.

19    Bunun üzerine, öğrenciler İsa’ya özel olarak yaklaşıp sordular: “Biz niçin cini çıkaramadık?”

20    İsa, “İmanınız kıt olduğundan” diye yanıtladı. “Doğrusu size derim ki, hardal tohumu kadar imanınız olsa şu dağa, ‘Buradan git öteye çekil’ deseniz o çekilecektir. Sizlere olanaksız sayılan hiçbir şey kalmayacaktır.”

21    [“Ama böylesi duadan ve oruçtan başka yolla çıkmaz.”] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]

 

İsa Ölümünü ve Dirilişini Açıklıyor

22    Öğrencilerle birlikte Galile’deyken İsa onlara, “İnsanoğlu insanların eline teslim edilecek“ dedi.

23    “O’nu öldürecekler, ama üçüncü gün dirilecek.” Öğrenciler üzüntü içinde kalarak sarsıldı.

 

Tapınak Vergisinin Mucizeyle Ödenmesi

24    Kafernahum’a vardıklarında tapınağın bakımı için vergi toplayanlar Petros’a yaklaşıp, “Sizin öğretmeniniz tapınağa vergi ödemez mi?” diye sordular.

25    O da, “Elbette öder” dedi. Petros eve dönünce İsa ondan önce sözü açıp, “Ey Simon, ne düşünürsün?” diye sordu. “Yeryüzünün kralları vergi ve gümrük parasını kimden toplarlar? Kendi oğullarından[Uyruklarından] mı, yoksa yabancılardan mı?“

26    Petros, “Yabancılardan” deyince İsa ona, “Demek oluyor ki oğullar serbesttir” dedi.

27    “Ama onlara ket vurmamak için denize gidip oltayı at. Oltaya takılan ilk balığı çek. Ağzını açınca gümüş bir para bulacaksın. Onu alıp vergiyi öde. Hem benim, hem de senin için.”

 

En Üstün Kimdir?

BÖLÜM 18

1      Tam o sırada öğrenciler İsa’ya yaklaşıp sordular: “Göklerin hükümranlığında en üstün kimdir?”

2      O da küçük bir çocuk çağırdı, onu ortalarında durdurup,

3      “Doğrusu size derim ki” dedi, “Durumunuzu değiştirip küçük çocuklar gibi olmazsanız hiçbir koşulla göklerin hükümranlığına giremezsiniz.

4      Bu nedenle şu çocuk gibi kendisini alçaltan birey göklerin hükümranlığında en üstün olandır.

5      Her kim benim adıma böyle bir çocuğu kabul ederse beni kabul eder.”

 

Suça Sürükleme Eylemi

6      “Ama bana iman eden şu küçüklerden birini kim suç işlemeye sürüklerse boynuna iri bir değirmen taşı asılıp derin denizde boğulması kendisi için daha iyidir.

7      Suça sürükleme eylemleri yüzünden vay dünyanın başına geleceklere! Suça sürükleme eylemlerinin olması zorunludur. Ama suça sürükleme eylemine yol açacak insanın vay başına geleceklere!

8      “Eğer elin ya da ayağın seni suç işlemeye sürüklüyorsa, onu kes ve kendinden at. Yaşama kolsuz ya da ayaksız girmen, iki el iki ayak sahibi olarak sonsuz ateşe atılmandan daha iyidir.

9      Eğer gözün seni suç işlemeye sürüklüyorsa, onu çıkar ve kendinden at. Yaşama tek gözle girmen, iki göz taşıyarak cehennem ateşine atılmandan daha iyidir.”

 

Yitik Koyun Simgesi

10    “Şu küçüklerden birini aşağı görmemeye dikkat edin. Size belirtiyorum; çünkü onların melekleri göksel Babam’ın yüzüne göklerde arasız bakarlar.

11    [Çünkü İnsanoğlu yitirileni kurtarmaya geldi.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]

12    “Ne düşünüyorsunuz? Bir adamın yüz koyunu olur da bunlardan biri yoldan saparsa, doksan dokuzunu tepelerde bırakıp yoldan sapanı aramaya çıkmaz mı?

13    Doğrusu size derim ki, onu bulunca duyacağı sevinç yoldan ayrılmayan doksan dokuz koyun için duyduğu sevinçten kat kat üstündür.

14    Bunun gibi, göksel Babanız’ın katında şu küçüklerden birinin bile yitirilmesi istenmez.”

 

Günah İşleyen Kardeş

15    “Eğer kardeşin sana karşı günah işlerse hemen git, aranızda kendisini eleştir. Dediğine kulak verirse kardeşini kazandın.

16    Yok eğer kulak asmazsa, yanına bir ya da iki kişi al; öyle ki, ‘iki ya da üç tanık ağzından her söz saptansın.’[Yasanın Tekrarı 19:15]

17    Onlara da aldırış etmezse, durumu kilise topluluğuna bildir. Ama kilise topluluğunu da saymazsa, senin için o tanrısız ve gümrük vergisi toplayan biri gibi olsun.

18    “Doğrusu size derim ki yeryüzünde her ne bağlarsanız, gökte bağlanmış olandır. Yeryüzünde her ne çözerseniz, gökte çözülmüş olandır.

19    Doğrusu size yine derim ki, aranızdan iki kişi yeryüzünde dileyecekleri herhangi bir konuya ilişkin görüş birliğine varırsa, göksel Babam tarafından bu onlara verilecektir.

20    Çünkü her nerede iki ya da üç kişi benim adıma bir araya gelirse, ben orada onların ortasındayım.”

 

Bağışlamasını Bilmeyen Uşak Simgesi

21    Bunun üzerine Petros yaklaşıp İsa’ya, “Ya Rab” dedi. “Kardeşim bana karşı kaç kez günah işlerse onu bağışlamalıyım? Yedi keze dek mi?”

22    İsa onu yanıtladı: “Sana yedi keze dek demiyorum, yetmiş kez yediye dek diyorum.

23    Bu ilişkide göklerin hükümranlığı krallık eden bir adama benzetilebilir.

24    Adam uşaklarıyla hesaplaşmak istedi. Hesaplaşmaya koyulduğunda ona borcu milyonları* bulan biri getirildi.

25    Ödeyebilecek güçte olmadığından efendisi kendisinin, karısının, çocuklarının ve tüm varlığının satışa çıkarılarak borcun ödenmesi için buyruk verdi.

26    Uşak onun ayaklarına kapanarak yalvardı: ‘Ah ne olur katlan bana; sana tüm borcumu ödeyeceğim.’

27    Efendisinin yüreği ona karşı acıyla doldu ve onu serbest bıraktı, borcunu da bağışladı.

28    “Uşak dışarı çıkar çıkmaz tıpkı kendisi gibi başka bir uşak buldu. Adamın ona yüz dinar[Bir dinar işçinin gündeliğiydi.] borcu vardı. Yakasına yapışıp boğazını sıktı. ‘Bana şu borcunu ödesene’ diyordu.

29    Kendisi gibi uşak olan adam yere kapanıp ona yalvardı: ‘Ah ne olur katlan bana; sana ödeyeceğim.’

30    Ama o uyuşmak eğiliminde değildi. Gitti, borcunu ödeyinceye dek adamı cezaevine attırdı.

31    “Arkadaşları olanları görünce üzüntü içinde kalarak sarsıldılar. Efendilerine varıp tüm durumu anlattılar.

32    Bunun üzerine efendisi uşağı yanına çağırdı. ‘Ey kötü uşak!’ dedi. ‘Sen bana yalvarınca o borcun tümünü sana bağışladım.

33    Ben sana nasıl acıdıysam, senin de kendin gibi bir uşak olana acıman gerekmez miydi?’

34    Efendi öfkelenip uşağı işkencecilere verdi; kendisine tüm borcunu ödeyinceye dek..

35    “Siz hepiniz de kardeşinizi gönülden bağışlamazsanız, göksel Babam sizlere öyle davranacak.”

 

Boşanma Sorunu

BÖLÜM 19

1      İsa bu sözleri sona erdirince Galile’den ayrıldı, Ürdün Irmağı’nın karşı yakasında Yahudiye bölgesine geçti.

2      Büyük topluluklar O’nun ardı sıra gitti. İsa orada onları sağlığa kavuşturdu.

3      Kendisine yaklaşan bazı Ferisiler O’nu sözle tuzağa düşürmeye çalışarak, “Kişinin herhangi bir nedenle karısını boşaması yasal mıdır?” diye sordular.

4      İsa yanıtladı: “Başlangıçta ‘Yaratan onları erkek ve dişi olarak yarattı’ diye hiç okumadınız mı siz?”[Yaratılış 1:27]

5      Sonra ekledi: “‘Bu nedenle, insan babayı ve anneyi bırakıp karısına bağlanacak, İkisi bir tek beden olacak.’[Yaratılış 2:24]

6      “Öyle ki, bundan böyle iki ayrı kişi değil ama bir bedendirler. Onun için, Tanrı’nın birleştirdiğini insan ayırmasın.”

7      Ferisiler sordu: “Öyleyse Musa neden, ‘erkek kadına boşanma kâğıdı verip onu salıversin’ yolunda buyruk verdi?”[Yasanın Tekrarı 24:1]

8      İsa, “Siz katı yürekli olduğunuz için Musa eşlerinizi boşamanıza izin verdi” dedi. “Ne var ki, başlangıçta durum bu değildi.

9      Size diyorum ki, her kim cinsel uygunsuzluk olmadan karısını boşayıp başkasıyla evlenirse cinsel yolsuzluk işler.”

10    Öğrencileri, “Erkeğin eşiyle ilişkisi böyle olacaksa hiç evlenmemek yeğdir” dediler.

11    İsa, “Herkes bu sözü yüreğine sığdıramaz” diye yanıtladı, “Sadece kendilerine bu yetki verilenlerdir onlar.

12    Çünkü kimileri daha doğuştan evlenme yeterliliğini taşımaz. Kimileri de insanlar tarafından evlenemeyecek duruma getirilir.[Enenmiştirler; hadım edilmişlerdir] Kimileri ise göklerin hükümranlığı için kendilerini evlenmekten beri tutarlar. Bunu yüreğine sığdırabilen sığdırsın.”

 

İsa Küçük Çocukları Kutlu Kılıyor

13    Bunun üzerine, ellerini üstlerine koyup dua etsin diye, İsa’nın yanına küçük çocuklar getirildi. Ama öğrenciler getirenleri payladı.

14    İsa, “Çocukları bırakın, bana gelsinler” dedi. “Onlara engel olmayın. Çünkü göklerin hükümranlığı böylelerinindir.”

15    Ellerini onların üstüne koyduktan sonra oradan ayrıldı.

 

Sonsuz Yaşam Arayan Varlıklı Genç

16    İsa’ya yaklaşan biri, “Ey Öğretmen” dedi. “Sonsuz yaşamı sağlamak için ne iyilik yapmalıyım?”

17    O da, “Bana niçin iyilik üzerine sorarsın?” dedi. “Yalnız bir tek iyi vardır. Eğer yaşama giriş sağlamak istiyorsan buyrukları tut.”

18    Delikanlı, “Hangilerini?” diye sordu. İsa onu yanıtladı: ‘Adam öldürmeyeceksin, Evlilik dışı cinsel bağlantıya girmeyeceksin. Çalmayacaksın, Yalan yere tanıklık etmeyeceksin,[Mısır’dan Çıkış 20:12-16; Yasanın Tekrarı 5:17-20]

19    Babana ve annene saygı göstereceksin, İnsan kardeşini kendin gibi seveceksin.’[Mısır’dan Çıkış 20:12; Levililer 19:18; Yasanın Tekrarı 5:16]

20    Delikanlı, “Bunların tümünü tuttum” dedi. “Geride kaldığım sorun nedir?”

21    İsa, “Eğer yetkin olmak istiyorsan, git varını yoğunu sat, yoksullara dağıt” diye yanıtladı. “Böylelikle göklerde varlığın olacak. Sonra da ardım sıra gel.”

22    Delikanlı bu sözü duyunca yüreği üzüntü içinde kalarak ayrıldı. Çünkü malı mülkü pek çoktu.

23    İsa öğrencilerine, “Doğrusu size derim ki” dedi, “Zengin kişi göklerin hükümranlığına güçlükle girecektir.

24    Yine size derim ki, devenin iğne deliğinden geçmesi zengin kişinin Tanrı’nın hükümranlığına girmesinden daha kolaydır.”

25    Bu sözleri duyan öğrencileri şaşırıp kaldılar. “Öyleyse kim kurtulabilir?” diye sordular.

26    İsa onların gözlerinin içine bakarak, “İnsanların görüşüyle bu olanaksızdır” dedi. “Ama Tanrı önünde her şey olanaklıdır.”[Yaratılış 18:14; Eyub 42:2; Zekarya 8:6]

27    Petros, “İşte, biz her şeyi bırakıp ardın sıra geldik” dedi. “Bizim durumumuz ne olacak?”

28    İsa, “Doğrusu size derim ki” dedi, “Ardım sıra gelen sizler de yeniden kurulacak düzende, İnsanoğlu yüceliğinin tahtında oturunca O’nunla birlikte on iki tahta oturup İsrail’in on iki soyunu yargılayacaksınız.

29    Bir de benim adım yüzünden evlerini, kardeşlerini, kız kardeşlerini, babasını, annesini, çocuklarını, ya da tarlalarını bırakmış olan herkes bunları kat kat alacak. Bunun yanı sıra da sonsuz yaşamı miras alacak.

30    “Öte yandan, ilk sıradaki niceler son sırada kalacak ve son sıradakiler ilk sıraya geçecek.”

 

Bağda Çalışmaya Çağrılanlar

BÖLÜM 20

1      “Göklerin hükümranlığı sabahın erken saatinde bağına işçi aramaya çıkan bir çiftlik sahibine benzer.

2      İşçilerle gündeliği bir dinara[bkz. 18:28] anlaşıp onları bağına gönderdi.

3      Saat dokuz sularında yine çıktı, çarşıda işsiz güçsüz dikilen başkalarını gördü.

4      Onlara da aynı şeyi söyledi: ‘Haydi siz de bağa gidin, gündeliğiniz için her ne gerekiyorsa ödeyeceğim.’ Onlar da yola koyuldu.

5      “Yeniden, saat on ikiyle on beş sularında çıkıp aynı şeyi yaptı.

6      Saat on yedi sularında çıkınca, orada dikilen başkalarını buldu ve onlara, ‘Neden bütün gün boyunca burada işsiz güçsüz duruyorsunuz?’ diye sordu.

7      ‘Kendisine çünkü bizlerle sözleşen olmadı’ dediler. Çiftlik sahibi, ‘Haydi siz de bağa gidin’ dedi.

8      “Akşam olunca bağ sahibi çiftliği yönetene buyruk verdi: ‘İşçileri çağır. Sonuncusundan başlayarak ilkine varıncaya dek onlara emeklerinin karşılığını öde.’

9      Saat on yedi sularında iş tutanların her biri birer dinar aldı.

10    Sıra ilk başta işe koyulanlara geldi. Bunlar daha çok para alacaklarını sandılar. Ama onlar da birer dinar aldı.

11    Gündelikleri ödenince çiftlik sahibine karşı söylenmeye başladılar:

12    ‘Bu sonuncular bir saatlik iş gördü, ama sen onları tüm günün kavurucu sıcağını taşıyan bizlerle eşit tutuyorsun.’

13    Çiftlik sahibi adamlardan birine, ‘Dinle arkadaş!’ dedi. ‘Ben senin hakkını çiğnemiyorum. Benimle bir dinara sözleşmedin mi?

14    Payına düşeni al ve evine git. Şu son gelene de sana ödediğimi ödemek istiyorum.

15    Kendimin olanı dilediğim gibi kullanmaya yetkim yok mu? Yoksa benim eliaçıklığıma kötü gözle mi bakıyorsun?’

16    Böylece, son sırada olanlar ilk sıraya geçecek, ilk sırada olanlar da son sırada kalacak.”

 

İsa Ölümünü ve Dirilişini Üçüncü Kez Belirtiyor

17    İsa Yeruşalim’e çıkarken* on iki öğrenciyi bir yana çekti ve yolda onlara,

18    “Bakın” dedi. “Yeruşalim’e çıkıyoruz. İnsanoğlu başrahiplerin ve dinsel yorumcuların eline verilecek. Kendisini ölümle yargılayacaklar.

19    Sonra da alay etmek, kamçılamak ve çarmıha çakmak için O’nu ulusların eline teslim edecekler. Üçüncü gündeyse O dirilecek.”*

 

Kayırıcılık Özleyen Anneye Öğüt

20    Bunun üzerine, Zebedi oğullarının annesi çocuklarıyla birlikte İsa’ya yaklaşıp tapındı ve O’ndan bir dilekte bulundu.

21    İsa ona, “Ne istiyorsun?” diye sordu. Kadın, “Hükümranlığında şu iki oğlumdan biri sağında öteki de solunda otursun diye buyruk ver” dedi.

22    İsa onu yanıtladı: “Ne dilediğinizi bilmiyorsunuz. İçeceğim bardaktan içebilir misiniz siz?[Yaklaşan çarmıha çakılmasını betimlemeyle açıklıyor]” Onlar, “İçebiliriz” dediler.

23    İsa, “Bardağımdan gerçekten içeceksiniz” dedi. “Ne var ki, sağımda ve solumda oturabilme yetkisini vermek bana düşen iş değildir. Bu ancak Babam tarafından kendilerine sağlananlaradır.”

24    On öğrenci bunları işitince iki kardeşe öfkelendi.

25    İsa onları yanına çağırıp, “Bilirsiniz ki, ulusların başındakiler onlara egemen kesilir ve üsttekiler tüm yetkilerini onlara uygular” dedi.

26    “Sizin aranızda durum böyle olmayacak. Tam tersine, aranızda en üstün olmak isteyen, sizlere hizmet etmekle yükümlüdür.

27    Aranızda her kim ön sırada olmak istiyorsa, sizlere uşak olmakla yükümlüdür.

28    Nasıl ki İnsanoğlu da kendisine hizmet edilsin diye gelmedi. Tam tersine, hizmet etmeye ve canını pek çok kişi yararına kurtulmalık olarak vermeye geldi.”

 

İsa Görmez İki Kişiyi Görüme Kavuşturuyor

29    Onlar Yeriha kentinden ayrılırken büyük bir topluluk İsa’nın ardı sıra gitti.

30    Yol kenarında oturan gözleri görmez iki kişi, İsa’nın oradan geçtiğini duyunca yüksek sesle, “Bize acı ya Rab, Davut Oğlu!” diye bağırdılar.

31    Topluluk bağırmayı kessinler diye onları payladı. Ama onlar seslerini daha da yükselterek yine, “Bize acı ya Rab, Davut Oğlu!” diye bağırdılar.

32    İsa duraklayıp onları çağırdı. “Size ne yapmamı istiyorsunuz?” diye sordu.

33    “Ya Rab gözlerimiz açılsın” diye yanıtladılar.

34    İsa’nın yüreği acıyla doldu. Onların gözlerine dokundu. O anda gördüler ve O’nun ardı sıra gittiler.

 

Yeruşalim’e Görkemli Giriş

BÖLÜM 21

1      Yeruşalim’e yaklaştıklarında, Zeytinlik Dağı’nda Beytfaci denen yere ulaştılar. İsa iki öğrenci gönderdi.

2      Onlara, “Karşınızdaki köye gidin” dedi. “Hemen orada bağlı duran bir eşekle yanında bir sıpa bulacaksınız. Onları çözüp bana getirin.

3      Eğer biri size bir söz söyleyecek olursa, ‘Bunlar Rab için gereklidir’ deyin. ‘Hiç gecikmeden onları geri gönderecek.’”

4      Bu, peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu:

5      “Siyon kızına[Yeruşalim kenti ve sakinleri. Siyon’un anlamı: Kale burcu.] söyleyin: İşte Hükümranın sana geliyor. Yumuşak huylulukla, Bir eşeğin sırtında, Eşeğin yavrusu bir sıpa sırtında.”[Zekarya 9:9; Yeşaya 62:11]

6      Öğrenciler gidip İsa’nın kendilerine verdiği buyruğu gerektiği gibi uyguladı.

7      Eşekle yavrusunu getirdiler, üstlerine giysilerini koydular. İsa bindi.

8      Topluluğun büyük çoğunluğu giysilerini yola serdi. Bazıları da ağaçlardan dallar kesip yola serdiler.

9      İsa’nın önünden gerisinden yürüyen topluluklar yüksek sesle bağrışıyordu: “Osanna![Kurtar! Yücelik sana! (bkz. Mezmur 118:25,26).] Davut Oğluna. Rab’bin adıyla gelen kutludur. En yücelerde Osanna!”[Mezmur 118:25,26]

10    İsa, Yeruşalim’e girince tüm kent sarsıldı. Kentte herkes aynı soruyu soruyordu: “Kimdir bu?”

11    Topluluklar da yanıtlıyordu: “Bu, peygamber* İsa’dır. Galile’nin Nasıra kentinden.”

 

İsa Tapınağı Arıtıyor

12    İsa tapınağa girdi ve tapınakta alışverişle uğraşan herkesi dışarı attı. Para değiştirenlerin masalarını, güvercin satıcılarının koltuklarını altüst etti.

13    Onlara, “Kutsal Kitap’ta yazılmıştır” dedi: “‘Evime dua evi denecektir. Ama siz onu eşkıya yatağı yaptınız.’”[Yeşaya 56:7; Yeremya 7:11]

14    Tapınakta O’na gözü görmezlerle kötürümler geldi. İsa onları sağlığa kavuşturdu.

15    Ne var ki, başrahiplerle dinsel yorumcular yaptığı görkemli işleri ve tapınakta, “Osanna! Davut Oğlu’na” diyerek bağrışan çocukları görünce öfkelenerek[Mezmur 118:25]

16    kendisine sordular: “Bunların dediğini duyuyor musun?” İsa, “Kuşkusuz!” diye karşılık verdi. “Siz şu sözü hiç okumadınız mı?” ‘Yavruların ve emziktekilerin ağzından övgü hazırladın.’”[Mezmur 8:2]

17    Onları bırakıp kentten ayrıldı. Beytanya’ya gitti, orada konakladı.

 

Yargılanan İncir Ağacı

18    İsa ertesi sabah kente[Yeruşalim’e] dönerken acıktı.

19    Yol üzerinde bir incir ağacı görünce ona yaklaştı. Ama onda yapraktan başka bir şey bulmadı. Bu nedenle ağaca, “Bundan böyle sende hiçbir vakit ürün olarak bir şey yetişmesin” dedi. İncir ağacı hemen kurudu.

20    Öğrenciler olayı görünce şaşakaldılar. “Nasıl oldu da incir ağacı bir an içinde kuruyuverdi?” diye sordular.

21    İsa onları yanıtladı: “Doğrusu size derim ki, eğer imanınız olursa ve kuşkuya düşmezseniz yapacaklarınız salt incir ağacına uygulananla kalmayacak. Şu dağa buyruk verip, ‘Yerinden kalk, denize atıl’ deseniz bu bile olacaktır.

22    İman ederek dua edince, dilediğiniz her şeyi alacaksınız.”

 

İsa’nın Yetkisine İlişkin Soru

23    İsa tapınağa girmiş öğretiyordu ki, halkın başrahipleri ve İhtiyarları yaklaşıp sordular: “Bu işleri hangi yetkiye dayanarak yapıyorsun? Bu yetkiyi sana veren kim?”

24    İsa, “Ben de size bir soru sorayım” diye yanıtladı, “Eğer sorumu yanıtlarsanız, ben de size bu işleri hangi yetkiyle yaptığımı söyleyeceğim.

25    Yahya’nın vaftiz etme yetkisi nereden geldi? Tanrı’dan mı, yoksa insanlardan mı?” Onlar aralarında tartışmaya koyuldu: “Eğer ‘Tanrı’dandır’ dersek, O bize, ‘Öyleyse neden ona inanmadınız?’ diye soracak.

26    Yok eğer, ‘İnsanlardandır’ dersek, topluluktan korkumuz var. Çünkü herkes Yahya’yı peygamber olarak tutuyor.”

27    İsa’yı yanıtlayarak, “Bilmiyoruz” dediler. İsa, “Öyleyse, ben de size bu işleri hangi yetkiye dayanarak yaptığımı söylemeyeceğim” dedi.

 

İki Oğul Simgesi

28    “Şu olay sizlere neyi düşündürüyor? Bir adamın iki oğlu vardı. Adam birincisine, ‘Oğul, git bugün bağda çalış’ diye buyurdu.

29    O da, ‘Çalışmaya isteğim yok’ dedi. Ama sonradan pişmanlık duyarak gitti.

30    Adam öteki oğluna da aynı buyruğu verdi. Bu oğul, ‘Olur, giderim’ dediyse de gitmedi.

31    İkisinden hangisi babasının isteğini yerine getirmiş oldu?” Onlar, “Birincisi” diye karşılık verdi. İsa, “Doğrusu size derim ki” dedi, “Gümrük vergisi toplayanlarla genel kadınlar Tanrı hükümranlığına sizlerden önce girer.

32    Çünkü Yahya size doğruluk kapsamında geldi ama inanmadınız. Oysa gümrük vergisi toplayanlarla genel kadınlar ona inandı. Sizlere gelince, bunu görmenize karşın sonradan pişmanlık duyup ona inanmayı yeğlemediniz.”

 

 

Bağ Kiralayanlara İlişkin Simgesel Öykü

33    “Başka bir simgesel öyküye kulak verin: Çiftlik sahibi bir adam ‘asma dikti, bağın çevresine çit çekti, burada bir cendere kazdı. Bir de kule kurdu.’ Burayı bağcılara kiralayıp başka bir ülkeye gitti.[Yeşaya 5:1,2]

34    “Bağ bozumu yaklaşınca, payına düşen ürünü toplamaları için uşaklarını kiracılara gönderdi.

35    Bağı kiralayanlar uşakları yakaladıkları gibi birini tartakladılar, ötekinin canına kıydılar, bir başkasını da taşa tuttular.

36    Adamcağız yeniden, bu kez ilkinden daha çok sayıda uşak gönderdi. Onlara karşı yine aynı tepkiyle davrandılar.

37    Sonunda oğluma saygı gösterirler düşüncesiyle onlara oğlunu gönderdi.

38    Gelgelelim kiracılar oğlunu görünce, ‘İşte malları miras alacak kişi burada’ diye aralarında söyleştiler, ‘Haydi şunu öldürelim de mirasına konalım.’

39    Böylece onu yaka paça bağdan dışarı sürükleyip öldürdüler.

40    “Şimdi, bağ sahibi dönünce bu kiracılara ne yapacak?”

41    Onlar, “Bu bayağı insanları kırıp geçecek, bağı da bağ bozumunda kendisine ürünü verecek olan başka bağcılara kiralayacak” dediler.

42    İsa, “Siz Kutsal Yazılar’da deneni hiç okumadınız mı?” dedi: “‘Yapıcıların kaldırıp attığı Taş İşte bu, baş köşeye konulan Taş oldu. Rab’ten sağlandı bu. Gözlerimiz önünde ne görkem!’”[Mezmur 118:22,23]

43    “Bu nedenle, size derim ki, Tanrı’nın hükümranlığı sizlerden alınacak ve ona yaraşan ürünleri yetiştiren topluma verilecek.

44    O Taş’a çarpıp düşen paramparça olacak. Taş da kimin üstüne düşerse onu ezip toz edecek.”

45    Başrahiplerle Ferisiler O’nun simgesel öykülerini duyunca kendilerinden söz ettiğini anladılar.*

46    İsa’yı tutuklamak istedilerse de topluluklardan korktular. Çünkü O’nu peygamber olarak tutuyorlardı.

 

Düğün Şöleni Simgesi

BÖLÜM 22

1      İsa yeniden topluluklara simgesel öykülerle konuştu:

2      “Göklerin hükümranlığı oğlu için düğün şöleni düzenleyen bir krala benzer.

3      Kral çağrılıları düğün şölenine toplamak için uşaklarını gönderdi. Ama onlar gelmek istemedi.

4      Yeniden başka uşaklar gönderdi: ‘Çağrılılara bildirin’ dedi. ‘Bakın yemeği hazırladım. Sığırlarla özel olarak beslediğim danalar boğazlandı. Her şey sizi bekliyor; buyurun düğün şölenine.’

5      “Ama onlar çağrıyı hiç umursamadan çekip işlerine doğruldu. Kimi tarlasına kimisi de ticaret uğraşlarına..

6      Geri kalanlar ise adamın uşaklarını yakalayıp aşağıladı, sonra da canlarına kıydı.

7      Kral çok öfkelendi. Askerlerini gönderip ellerini kana bulayan bu insanları yok etti, kentlerini de yaktı.

8      “Yeniden uşaklarına buyruk verdi: ‘Düğün şöleni hazırdır. Ne yazık ki, çağrılanlar yaraşıklı değildi.

9      Şimdi kalkın yol kavşaklarına gidin, bulduğunuz herkesi düğün şölenine çağırın.’

10    Uşaklar yollara dökülerek kimi buldularsa topladı: Kötüleri de iyileri de. Düğün evi konuklarla doldu.

11    “Kral konuklarla tanış olmaya geldiğinde düğün giysisi kuşanmamış birisini gördü.

12    Ona, ‘Dostum!’ dedi. ‘Düğün giysin olmadan buraya nasıl geldin sen?’ Adam söyleyecek söz bulamadı.

13    Bunun üzerine kral, hizmet görücülere buyurdu: ‘Ellerini ayaklarını bağlayın, onu dışarıya karanlığa atın. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.’

14    “Çünkü çağrılanlar çok, ama seçilenler[Tanrı’nın seçilmişleri. bkz. 24:22,24,31; Romalılar 8:28] azdır.”

 

Kayser’e Vergi Ödemeli mi?

15    Bunun üzerine Ferisiler çekilip danışmaya koyuldu. İsa’yı kendi sözüyle tuzağa düşürmek için düzen kurdular.

16    Kendilerine bağlı öğrencilerle birlikte Herodesçiler’i* O’na salarak, “Ey Öğretmen!” dediler. “Senin gerçek olduğunu, Tanrı yolunu da gerçekten öğrettiğini biliyoruz. Hiç kimseden de çekindiğin yok. Çünkü kayırıcılık yapan biri değilsin.

17    Açıkla bize, görüşün ne? Kayser’e* vergi ödemek yasal mı, yoksa değil mi?”

18    İsa onların kurnazlığını bildiğinden, “Ey ikiyüzlüler!” dedi. “Niçin beni denemeye kalkışıyorsunuz?

19    Bana bu vergi parasını gösterin.”* Kendisine parayı getirdiler.

20    İsa sordu: “Şu gördüğünüz yüz ve yazı kimindir?”

21    “Kayser’in” dediler. Bunun üzerine İsa, “Öyleyse” dedi, “Kayser’e ilişkin şeyleri Kayser’e, Tanrı’ya ilişkin olanları da Tanrı’ya verin.”

22    Bunu duyunca şaşakaldılar ve İsa’yı bırakıp gittiler.

 

Ölülerin Dirilmesi Sorunu

23    Aynı gün bazı Sadukiler -ölülerin dirilişi diye bir şey yoktur yolunda konuşanlar- yaklaşıp İsa’ya bir soru sordu:

24    “Ey Öğretmen, Musa demiştir ki, ‘Bir adam çocuğu olmadan ölürse, kardeşi dul kalan kadınla evlenmeli; böylelikle kendi kardeşine soy yetiştirmeli.’[Yaratılış 38:8; Yasanın Tekrarı 25:5,6]

25    Tanıdığımız yedi kardeş vardı. Birincisi evlendi ve öldü. Soy yetiştirmediğinden karısını kardeşine bıraktı.

26    Aynı durumda ikincisi, üçüncüsü, yedinciye varıncaya dek tümü öldü.

27    En sonunda kadın da öldü.

28    Şimdi, ölüler dirildiğinde yedi erkekten hangisinin karısı olacak bu kadın? Öyle ya, hepsinin de eşi oldu o.”

29    İsa yanıtladı: “Kutsal Yazılar’ı ve Tanrı’nın gücünü bilmediğinizden yanılıyorsunuz.

30    Çünkü ölüler dirildiklerinde ne evlenirler, ne de everilirler; tam tersine, gökteki melekler gibidir onlar.

31    Kaldı ki, ölülerin dirilişine ilişkin Tanrı’nın sizlere belirttiği sözü okumadınız mı?

32    ‘Ben İbrahim’in, İshak’ın ve Yakup’un Tanrısı’yım.’ Tanrı ölülerin değil tam tersine, dirilerin Tanrısı’dır.”[Mısır’dan Çıkış 3:6]

33    Topluluk bunları duyunca O’nun öğretisi karşısında şaşırıp kaldı.

 

En Önemli Buyruk

34    Ferisiler O’nun Sadukiler’i susturduğunu duyunca bir araya geldiler.

35    İçlerinden biri -yasa yorumcusu[Yasalarla uğraşan, hukuk bilgini]- O’nu deneyerek sordu:

36    “Ey Öğretmen! Ruhsal yasada en önemli buyruk hangisidir?”

37    İsa yanıtladı: “‘Tanrın Rab’bi tüm yüreğinle, Tüm canınla, tüm anlayışınla seveceksin.’[Yasanın Tekrarı 6:5]

38    “En önemli olan ve başta gelen buyruk budur.

39    “İkincisi de bununla eşit değerdedir: ‘İnsan kardeşini kendin gibi seveceksin.’[Levililer 19:18]

40    “Tüm ruhsal yasa ve peygamberlerin öğretisi bu iki buyruğa dayanır.”

 

Mesih’le İlgili Somut Soru

41    Ferisiler bir arada toplu dururken İsa onlara bir soru sordu:

42    “Mesih’e ilişkin düşünceniz nedir? O kimin oğludur?” Onlar, “Davut’un” dediler.

43    İsa, “Öyleyse” dedi, “Nasıl olur da Ruh’tan esinlenen Davut O’na Rab diye seslenerek şöyle konuşuyor?

44    “‘Rab Rabbim’e, «Düşmanlarını ayaklarının altına basamak yapıncaya dek sağımda otur» dedi.’[Mezmur 110:1]

45    Eğer Davut O’na Rab diyorsa, O nasıl Davut’un oğlu olabilir?”

46    Hiç kimse O’na bir şey diyemedi, ne de o günden sonra biri çıkıp O’na başka bir soru sorma ataklığını gösterebildi.

 

SON YARGILAMAYA İLİŞKİN BİLDİRİLER, UYARILAR

Dinsel Yorumculara ve Ferisiler’e Yöneltilen Yargı

BÖLÜM 23

1      Bunun üzerine İsa topluluğa ve öğrencilere dönerek şunu söyledi:

2      “Dinsel yorumcularla Ferisiler Musa’nın yetkisiyle öğretinin verildiği koltukta otururlar.

3      Sizlere her söylediklerini yapın ve tutun. Ama onların yaptıklarını yapmayın. Çünkü öğüt verirler, öte yandan da onu kendileri yapmazlar.

4      Ağır yükler bağlayıp insanların sırtına yüklerler. Ama kendileri bunları kaldırmak için parmaklarını bile kıpırdatmazlar.

5      İşlerinin tümünü insanlara gösteriş olsun diye yaparlar. Dinsel yazı taşıyan bağları* genişletirler, giysilerinin saçak püsküllerini* büyütürler.

6      Şölenlerin baş köşelerine özenirler, sinagogların da baş koltuklarına.

7      Çarşıda, meydanda saygıyla selamlanmaktan ve insanlar tarafından Rabbi diye çağrılmaktan çok kıvanç duyarlar.

8      “Ama sizler Rabbi diye çağrılmayın. Çünkü Öğretmeniniz tektir, hepiniz de kardeşsiniz.

9      Yeryüzünde hiç kimseye baba demeyin. Çünkü göksel Babanız tektir.

10    Size yönetici demelerine de izin vermeyin. Çünkü yöneticiniz birdir: Mesih.

11    Aranızda en üstün tutulan kişi size hizmet etmekle yükümlüdür.

12    Çünkü kendini yükselten alçaltılacak, kendini alçaltansa yükseltilecektir.”

 

İsa İkiyüzlülüğü Kınıyor

13    “Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü göklerin hükümranlığını insanların yüzüne kapatıyorsunuz. Kendiniz girmiyorsunuz, girmek isteyenleri de bırakmıyorsunuz.

14    [Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü dul kadınların evlerine konuyorsunuz ve gösteriş için uzun uzadıya dua ediyorsunuz. Bu yüzden yargınız daha ağır olacaktır.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]

15    “Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü denizde karada dolaşarak tek kişiyi olsun yolunuza çekmek için didiniyorsunuz. Bunu sağlayınca da onu kendinizden iki kat cehennem çocuğu durumuna düşürüyorsunuz.

16    “Vay sizlere kör yöneticiler! Tapınak üzerine ant içmenin önemi yok, ama tapınaktaki altın üzerine ant içen sorumludur diye yorum yürütenler.

17    Kör akılsızlar! Hangisi üstündür? Altın mı, yoksa altını kutsal kılan tapınak mı?

18    Yine diyorsunuz ki, sunak üzerine ant içmenin önemi yok, ama oradaki armağan üzerine ant içen sorumludur.

19    Ne körsünüz! Hangisi üstündür? Sunu mu, yoksa sunuyu kutsal kılan sunak mı?

20    Çünkü sunak üzerine ant içen, onun ve ondaki her şeyin üzerine ant içer.

21    Bunun gibi, tapınak üzerine ant içen de onun ve ondaki Kişi’nin üzerine ant içmiş olur.

22    Göğe ant içen ise Tanrı tahtına ve onun üstünde oturana ant içer.

23    “Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü nanenin, anasonun, kimyonun ondalığını ödersiniz.* Ama ruhsal yasanın üstün önem taşıyan konularını bıraktınız: Adaleti, acımayı, içten bağlılığı.. Asıl uygulayacağınız işler bunlardı. Evet, ötekileri de bırakmadan.

24    Kör yöneticiler. Sudan sivrisineği süzenler, öte yandan da deveyi yutanlar.

25    “Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü bardağın, çanağın dışını temizlersiniz, ama içi soygunculukla, bencil isteklerle doludur.

26    Kör Ferisi! İlkin bardağın içini temizle ki, dışı da temizlenmiş olsun.

27    “Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü sizler badanalı gömütlere benziyorsunuz. Bunlar dıştan parlak görünür, ama içleri ölü kemikleriyle ve her tür iğrençlikle doludur.

28    Sizler de bunlar gibi dıştan insanlara doğru görünürsünüz, ama içten ikiyüzlülükle ve kötülükle dolusunuz.”

 

İsa İkiyüzlü Tutumu Yargılıyor

29    “Vay sizlere dinsel yorumcular ve Ferisiler. İkiyüzlüler! Çünkü peygamberlere gömütler kuruyorsunuz ve doğru kişilerin mezarlarını donatıyorsunuz.

30    Bir de diyorsunuz ki, ‘Biz atalarımızın günlerinde yaşamış olsaydık onlarla ortak olup peygamberlerin kanını akıtmazdık.’

31    “Böylelikle peygamberlerin canına kıyanların çocukları olduğunuza ilişkin kendinize karşı tanıklık ediyorsunuz.

32    Bütünleyin bakalım atalarınızın yarım kalan işini.

33    Yılanlar, engerekler soyu! Cehennem yargısından nasıl kaçıp kurtulacaksınız?

34    İşte bu nedenle size peygamberler, bilginler, eğitmenler gönderiyorum. Bunların içinden bazılarını öldüreceksiniz ve çarmıha çakacaksınız. Yine bazılarını sinagoglarınızda kamçılayacaksınız, kentten kente onlara saldıracaksınız.

35    Böylece, yeryüzünde akıtılan her doğru kişinin kanı elinize bulaşmış olacak: Doğru Habil’in kanından tutun, tapınakla sunak arasında canına kıydığınız Barakya oğlu Zekeriya’nın kanına varıncaya dek..[Yaratılış 4:8-10; II.Tarihler 24:20-22]

36    Doğrusu size derim ki, bunların tümü bu kuşağın boynuna asılmış olacak.”

 

İsa Yeruşalim İçin Acı Duyuyor

37    “Yeruşalim, Yeruşalim! Peygamberleri öldüren ve kendisine gönderilenleri taşlayan Yeruşalim. Tavuğun civcivlerini kanatları altına topladığı gibi, kaç kez çocuklarını yanıma toplamak istedim. Ama bunu istemediniz.

38    İşte ‘tapınağınız size yüzüstü bırakılıyor.’[Yeremya 22:5; 12:7; I.Krallar 9:7,8]

39    Çünkü sizlere bildiriyorum: ‘Rab’bin adıyla gelen kutludur’ deyinceye dek, bundan böyle beni bir daha görmeyeceksiniz.”[Mezmur 118:26]

 

Taş Üstünde Taş Kalmayacak

BÖLÜM 24

1      İsa tapınaktan çıkıp giderken, öğrencileri dikkatini tapınağın yapılarına çekmek için kendisine yaklaştılar.

2      İsa onları yanıtladı: “Bunların tümünü görüyor musunuz? Doğrusu size derim ki, burada taş üstünde taş kalmayacak. Yıkılmadık bir şey bırakılmayacak.”

 

En Acı Olayın Habercileri

3      İsa Zeytinlik Dağı’nda otururken öğrencileri özel olarak O’na yaklaşıp, “Bizlere açıkla” dediler. “Bu olaylar ne zaman olacak? Gelişini ve çağın sona erdiğini gösteren belirti ne olacak?”

4      İsa yanıtladı: “Dikkat edin, kimse sizi kandırmasın.

5      Çünkü birçokları adımla gelip, ‘Ben Mesih’im’ diyerek nicelerini kandıracak.

6      Savaş sesleri, savaş söylentileri duyacaksınız. Sakın dehşete kapılmayasınız. Bu olayların olması gereklidir, ama daha son gelmemiştir.[Daniel 2:28]

7      Çünkü ‘ulus ulusa, krallık krallığa karşı ayaklanacak.’ Çeşitli yerlerde kıtlıklar çıkacak, depremler olacak.[Yeşaya 19:2; II.Tarihler 15:6]

8      Bunların tümü sancıların başlangıcıdır.

9      “Bunun üzerine acı çektirmek için sizi ele verecekler ve öldürecekler. Adıma bağlılık yüzünden tüm ulusların hıncına uğrayacaksınız.

10    ‘Birçokları suç işlemeye sürüklenecek.’ Kişi kişiyi ele verecek, birbirlerine hınç besleyecekler.[Daniel 11:41]

11    Birçok yalancı peygamber ortaya çıkacak. Bunlar nicelerini kandıracak.

12    Kötülüğün çoğalmasıyla birçok insanın sevgisi soğuyacak.

13    Ama kim sonuna dek sabrederse o kurtulacaktır.

14    “Hükümranlığın bu Sevinç Getirici Haberi dünyanın her köşesinde tanıklıkta bulunmak için tüm uluslara yayılacak. İşte o zaman son gelecek.”

 

Korkunç Acının Gelişi

15    “Daniel peygamberin sözünü ettiği, ‘yıkıcılık getiren iğrenç şeyi kutsal yerde’ gördüğünüzde -okuyucu bunu anlasın-[Daniel 9:26,27; 12:11]

16    Yahudiye ülkesinde bulunanlar dağlara kaçsın.

17    Damda duran, aşağı inip evinden bir şey almaya kalkışmasın.

18    Tarladaki de giysisini almak için geri dönmesin.

19    O günlerde çocuk bekleyenlere, emziklilere ne yazık!

20    Dua edin ki kaçışınız kış dönemine, ya da Şabat[Cumartesi] gününe rastlamasın.

21    Çünkü bu dönemde, ‘dünyanın oluşundan bu yana hiçbir zaman olmamış’ ve bir daha olmayacak korkunç acı gelecek.[Daniel 12:1; Yoel 2:2]

22    Eğer o günler kısaltılmış olmasaydı, hiçbir canlı varlık kurtulamazdı. Ama seçilmişler yararına o günler kısaltılacaktır.

23    “O zaman eğer biri size, ‘Bak bak, Mesih burada’ ya da, ‘Bak bak, şurada’ diyecek olursa inanmayın.

24    Çünkü düzmece mesihler ve ‘yalancı peygamberler’ türeyecek. Bunlar önemli ‘belirtiler gösterecek ve göz kamaştırıcı eylemler yapacak.’ Öyle ki, olanağı bulunsa seçilmişleri[bkz. 22:14] bile kandırırlardı.[Yasanın Tekrarı 13:1-3]

25    Bakın, sizlere önceden söylüyorum.

26    “Bu nedenle size, ‘İşte, O çöldedir’ derlerse oraya gitmeyin. Ya da, ‘İşte, O iç odalardadır’ derlerse inanmayın.

27    Çünkü şimşek doğuda parlayıp batıya kadar yöreyi nasıl aydınlatırsa, İnsanoğlu’nun gelişi de tıpkı bunun gibi olacak.

28    “Ölü beden neredeyse akbabalar da orada toplanacak.”

 

İnsanoğlu’nun Gelişi

29    “O acılı günlerin hemen ardından ‘Güneş kararacak. Ay ışığını vermeyecek, Yıldızlar gökyüzünden düşecek, Göklerin güçleri sarsılacak.’[Yeşaya 13:10; 34:4]

30    “Bunun üzerine, gökte İnsanoğlu’nun belirtisi görünecek. O zaman, ‘Yeryüzünün tüm ırkları dövünecek. İnsanoğlu’nun güçle ve sınırsız yücelikle Göğün bulutlarında geldiğini görecekler.’[Daniel 7:13,14; Zekarya 12:10]

31    “Meleklerini ‘yüksek boru sesiyle’ salacak; O’nun seçilmişlerini ‘yedi iklim dört bucaktan, göğün bir ucundan öbür ucuna dek toplayacaklar.’”[Yeşaya 27:13; Zekarya 2:6; Yasanın Tekrarı 30:4]

 

İncir Ağacından Edinilen Bilgi

32    “İncir ağacından ders alın: Dalı filizlenmeye yüz tutunca, yaprakları da yeşerince yazın yakın olduğunu bilirsiniz.

33    Bunun gibi, bu gelişimleri gördüğünüzde de O’nun yakında, kapılarda olduğunu bilesiniz.

34    Doğrusu size derim ki, bu olayların tümü yerine gelinceye dek bu soy[İsrail soyu] kaybolmayacaktır.

35    Gök ve yer geçip gidecek, ama sözlerim geçmeyecektir.”

 

Yalnız Tanrı Tarafından Bilinen Gün ve Saat

36    “O güne ve saate ilişkin hiç kimsenin bilgisi yoktur: Ne göğün meleklerinin, ne de Oğul’un. Yalnız Baba bilir.

37    Nuh’un günlerinde nasıl olmuşsa, İnsanoğlu’nun gelişi de öyle olacak.

38    Çünkü tufandan önceki o günlerde olduğu gibi, ‘Nuh’un gemiye bindiği’ güne dek insanlar yiyip içiyor, evlenip everiliyordu.[Yaratılış 7:7]

39    Tufan gelip de hepsini birden silip götürünceye dek bilgisizdiler. İnsanoğlu’nun gelişi de öyle olacak.

40    O vakit tarlada iki kişi bulunacak; biri alınacak, öbürü bırakılacak.

41    Değirmende buğday öğüten iki kadın olacak; biri alınacak, öbürü bırakılacak.

42    “Bu nedenle uyanık olun. Çünkü Rabbiniz’in ne gün geleceğini bilmezsiniz.

43    Ama şunu bilmeniz gerekir: Ev sahibi hırsızın ne zaman geleceğini bilseydi uyanık durur, evinin soyulmasına olanak bırakmazdı.

44    “Bu nedenle sizler de hazır olun. Çünkü İnsanoğlu hiç beklemediğiniz bir saatte gelecektir.”

 

Güvenilir ve Güvenilmez Uşak

45    “Güvenilir ve akıllı uşak kimdir? Ev sahibinin, ev halkına vaktinde yiyecek sağlaması için atadığı uşak.

46    Efendisi geldiğinde atandığı görevi yerine getiren uşağa ne mutlu!

47    Doğrusu size derim ki, efendisi tüm malları üzerinde sorumluluk verecektir ona.

48    “Ama eğer kötü uşak içinden, ‘Efendim gecikiyor’ der,

49    öteki uşakları tartaklamaya başlayarak sarhoşlarla birlikte yemeye içmeye koyulursa,

50    efendisi hiç beklemediği bir gün ve düşünmediği bir saatte çıkagelecek.

51    Onu parça parça edecek, ikiyüzlülerin gideceği yere atacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.”

 

On Erden Kız Simgesi

BÖLÜM 25

1      “O gün göklerin hükümranlığı on erden[bakire] kızı anımsatacak. Bunlar fenerlerini ellerine alıp güveyi karşılamaya çıktı.

2      Beşi akılsız, beşi akıllıydı.

3      Akılsız olanlar yanlarına fenerlerini aldılar, ama yağ almadılar.

4      Akıllı olanlarsa fenerleriyle birlikte kaplarda yağ da aldılar.

5      Güveyin gelişi gecikince hepsini de uyku bastırdı, dalıp uyudular.

6      “Gece yarısı yüksek bir ses duyuldu, ‘Güvey geliyor, onu karşılamaya çıkın.’

7      Bunun üzerine, erden kızların hepsi kalkıp fenerlerini ayarladılar.

8      Akılsızlar akıllılara, ‘Yanınızdaki yağdan bize azıcık verin, fenerlerimiz sönüyor’ dediler.

9      Akıllılar, ‘Hem bize hem size yetecek kadar olmayabilir’ diye yanıtladılar. ‘En iyisi satıcılara gidip gereken yağı satın alın.’

10    Onlar yağ almaya giderken güvey geldi. Hazırlığı olanlar O’nunla birlikte düğün şölenine girdiler. Kapı da kapandı.

11    “Az sonra, öteki erden kızlar da geldi. ‘Efendi, Efendi!’ dediler. ‘Bize kapıyı aç.’

12    O yanıt verdi: ‘Doğrusu size derim ki, sizi tanımıyorum.’

13    “Bu nedenle uyanık olun. Çünkü ne günü ne de saati bilirsiniz.”

 

Uşaklara Bırakılan Para

14    “Bu, yolculuğa çıkan bir adamın uşaklarını yanına çağırıp varını yoğunu onlara emanet etmesine benzer.

15    Birine beş çubuk altın verdi, başka birine iki, ötekine de bir. Her birinin gücü yeteneğinde. Bunu yapınca yola çıktı.

16    “Kendisine beş çubuk altın verilen, sağa sola koşup elindekini işletti, beş çubuk daha kazandı.

17    İki çubuk alan da iki çubuk daha kazandı.

18    Ama bir çubuk alan gidip yeri kazdı, efendisinin parasını toprağa gömdü.

19    “Aradan oldukça uzun bir süre geçti. Uşakların efendisi geri geldi, onlarla hesaplaşmaya oturdu.

20    Beş çubuk alan yaklaşıp ona beş çubuk daha getirdi ve, ‘Efendi!’ dedi. ‘Bana beş çubuk altın verdin. Bak, beş çubuk daha kazandım.’

21    Efendisi ona, ‘Aferin, iyi ve güvenilir uşak’ dedi. ‘Az sermayeyi kullanmakta güvenilir kişi olduğunu kanıtladın. Seni daha çoğuna atayacağım. Gel, efendinin sevincine katıl.’

22    “İki çubuk alan yaklaşıp, ‘Efendi!’ dedi. ‘Bana iki çubuk altın verdin. Bak, iki çubuk daha kazandım.’

23    Efendisi ona, ‘Aferin, iyi ve güvenilir uşak’ dedi. ‘Az sermayeyi kullanmakta güvenilir kişi olduğunu kanıtladın. Seni daha çoğuna atayacağım. Gel, efendinin sevincine katıl.’

24    “Bir çubuk alan yaklaşıp, ‘Efendi!’ dedi. ‘Sert bir adam olduğunu biliyordum. Ekmediğin yerden biçer, saçmadığın yerden devşirirsin.

25    Onun için korktum, gidip bir çubuk altınını toprağa gömdüm. İşte çubuğun, olduğu gibi duruyor.’

26    “Efendisi onu yanıtladı: ‘Ey kötü ve aylak uşak! Ekmediğim yerden biçtiğimi, saçmadığım yerden devşirdiğimi bildiğine göre,

27    paramı bankaya yatırman gerekirdi. Geri gelince, benim olanı faiziyle birlikte çekerdim.

28    Şimdi bu adamdan o çubuğu alın ve on çubuğu olana verin.

29    Çünkü malı olan herkese daha da çok verilecek, hem de artırılacak; ama bir şeyi olmayandan elindeki bile kendisinden alınacaktır.

30    O yararsız uşağı dışarı karanlığa atın. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.’”

 

Ulusların Yargılanması

31    “İnsanoğlu yüceliği içinde, ‘tüm meleklerle birlikte geldiğinde,’ yüceliğinin tahtında oturacak.[Zekarya 14:5]

32    Bütün uluslar O’nun önünde toplanacak. Çobanın koyunları keçilerden ayırdığı gibi, O da onları birbirinden ayıracak.

33    Koyunları sağına, keçileri soluna alacak.

34    Sonra Hükümran sağındakilere, ‘Gelin, Babam’ın kutluları’ diyecek, ‘Dünyanın kuruluşundan bu yana sizler için hazırlanan hükümranlığı alın.

35    Çünkü açken bana yiyecek verdiniz, susuzken susuzluğumu giderdiniz, yabancıyken beni içeri aldınız,

36    çıplakken giydirdiniz, hastayken yokladınız, cezaevindeyken beni görmeye geldiniz.’

37    “Bunun üzerine doğrular O’na, ‘Ya Rab’ diyecekler, ‘Biz seni ne vakit aç gördük de doyurduk, susuz gördük de su verdik?

38    Ne vakit seni yabancı gördük de içeri aldık, ya da çıplak gördük de giydirdik?

39    Ne vakit seni hasta, ya da cezaevinde gördük de görmeye geldik?’

40    Hükümran şöyle yanıtlayacak: ‘Doğrusu size derim ki, bu kardeşlerimden önemi en az sayılana yaptığınızı bana yapmış oldunuz.’

41    “Bunun ardından solunda bulunanlara, ‘Çekilin önümden’ diyecek. ‘İblise ve meleklerine hazırlanan sonsuz ateşe gidin. Lanet altında olan sizler!

42    Açtım, bana yiyecek vermediniz; susuzdum, susuzluğumu gidermediniz.

43    Yabancıydım, beni içeri almadınız. Çıplaktım, beni giydirmediniz. Hastaydım, cezaevindeydim, beni görmeye gelmediniz.’

44    “Bunun üzerine, ‘Ya Rab’ diyecekler. ‘Seni ne vakit aç, susuz, yabancı, çıplak, hasta, ya da cezaevinde gördük de hizmette bulunmadık?’

45    Hükümran, ‘Doğrusu size derim ki, bunlardan önemi en az sayılana yapmaktan kaçındığınız iyiliği bana da yapmamış sayılırsınız’ diyecek.

46    Bunlar ‘sonsuz’ cezaya gönderilecek, doğrular ise ‘sonsuz’ yaşama..”[Daniel 12:2]

 

İSA’NIN ÇARMIHA ÇAKILIŞI VE DİRİLİŞİ

İsa’yı Öldürmek İçin Düzen Kuruluyor

BÖLÜM 26

1      İsa sözlerini sona erdirince öğrencilerine,

2      “İki gün sonra Passah Kutlayışı* olduğunu biliyorsunuz” dedi. “İnsanoğlu çarmıha çakılmak için ele verilecektir.”

3      Bu sırada başrahiplerle halkın İhtiyarları, adı Kayafa olan başrahibin sarayında bir araya geldiler.

4      İsa’yı yakalayıp öldürmek için düzen kurdular.

5      “Ama bu iş kutlama sırasında olmasın ki, halk arasında kargaşalığa yol açmasın” diyorlardı.

 

Somut Bağlılık Örneği

6      İsa Beytanya’da cüzamlı Simon’un evindeydi.

7      Bir kadın kaymaktaşı bir kapta çok değerli Hint sümbülü kokusu getirdi. İsa sofrada otururken yaklaşıp kokuyu O’nun başına döktü.

8      Olaya tanık olan öğrenciler öfkeye kapılıp, “Boş yere bu harcama da neye?” dediler.

9      “Çünkü bu çok pahalıya satılabilir, karşılığı da yoksullara verilebilirdi.”

10    İsa ne düşündüklerini bilerek onlara, “Niçin kadını tedirgin ediyorsunuz?” dedi. “Çünkü o bana yararlı bir iş yaptı.

11    Çünkü yoksullar her zaman aranızda olacaktır, ama beni her zaman aranızda bulamayacaksınız.

12    Kadın bu sümbül kokusunu bedenime dökmekle, beni gömülmeye hazırladı.

13    Doğrusu size derim ki, bu Sevinç Getirici Haber dünyanın her neresinde yayılırsa, onun yaptığı iş de kendisi için bir anı niteliğinde yayılacaktır.”

 

Yahuda İsa’yı Ele Vermek İçin Anlaşıyor

14    Bunun üzerine, On İkiler’den biri olan Yahuda İşkariyot adlı adam başrahiplere yaklaştı.

15    “O’nu sizin elinize verirsem bana ne vereceksiniz?” diye sordu. Onlar da kendisine otuz gümüş verdiler.[Zekarya 11:12]

16    O andan sonra Yahuda, İsa’yı ele vermek için elverişli ortamı kollamaya başladı.

 

Öğrencilerle Birlikte Passah Yemeği

17    Mayasız Ekmek Töreni’nin* ilk günü öğrenciler İsa’ya yaklaşıp sordular: “Passah yemeğini yemek için nerede hazırlık yapmamızı istiyorsun?”

18    O da, “Kentte şu kişinin yanına varın” dedi, “Kendisine, ‘Öğretmen, vaktim geldi, Passah yemeğini öğrencilerimle birlikte evinde kutlayacağım diyor’ deyin.”

19    Öğrenciler, İsa’nın verdiği buyruğu tam olarak yerine getirip Passah yemeğini hazırladılar.

20    Akşam olunca, İsa On İkiler’le birlikte sofraya oturdu.

21    Hep bir arada yemek yerlerken, “Doğrusu size derim ki, içinizden biri beni ele verecek” dedi.

22    Üzüntü içinde kalarak her biri O’na sormaya başladı: “Yoksa ben miyim, ya Rab?”

23    İsa, “Beni ele verecek olan, elindeki ekmeği benimle birlikte sahana banandır” diyerek yanıtladı.

24    “İnsanoğlu kararlaştırılmış kapsamda gidiyor; tıpkı kendisi için yazılı olduğu gibi. Ama İnsanoğlu kimin aracılığıyla ele veriliyorsa, vay onun başına gelene! O kişi hiç doğmasaydı kendisi için daha iyi olurdu.”*

25    İsa’yı ele veren Yahuda atıldı: “Rabbi[bkz. 23:7], yoksa o kişi ben miyim?” İsa onu yanıtladı: “Dediğin gibidir.”

 

İsa’nın Kurduğu Sofra: Ekmekle Şarap

26    Onlar yemek yerken İsa ekmeği alıp kutsadı. Sonra parçalayıp bölerek öğrencilere verdi. “Alın ve yiyin, bedenimdir bu” dedi.

27    Ardından bir bardak aldı, teşekkür ettikten sonra onlara verdi. “Bundan hepiniz için” dedi.

28    “Çünkü bu birçoklarını kapsayan -günahların bağışlanması için akıtılan- ‘antlaşma kanımdır.’[Mısır’dan Çıkış 24:8; Yeremya 31:31; Zekarya 9:11]

29    İşte size bildiriyorum: Bundan böyle bağın bu ürününden içmeyeceğim; Babam’ın hükümranlığında sizlerle birlikte tazesinden içeceğim güne dek.”

30    Bir ilahi söyledikten sonra Zeytinlik Dağı’na çıktılar.

 

 

 

 

İsa Petros’un Yadsıyışını Önceden Bildiriyor

31    Sonra İsa onlara, “Tümünüz de bu gece bana bağlılığınız yüzünden köstekleneceksiniz” dedi. “Çünkü yazılıdır: ‘Çoban’ı vuracağım Ve sürünün koyunları darmadağın olacak.’[Zekarya 13:7]

32    “Ama ölümden dirildikten sonra ben sizlerden önce Galile’de olacağım.”

33    Petros O’nu yanıtladı: “Tümü de sana bağlılığında kösteklense bile, ben hiçbir durumda kösteklenmeyeceğim.”

34    İsa ona, “Doğrusu sana derim ki” dedi, “Bu gece horoz ötmeden önce üç kez beni yadsıyacaksın.”

35    Petros, “Seninle birlikte ölmem gerekse bile seni hiçbir durumda yadsımayacağım” diye kararlılık gösterdi. Öbür öğrenciler de aynı yolda konuştu.

 

İsa Getsemane Bahçesinde Dua Ediyor

36    Sonra İsa onlarla birlikte Getsemane denen yere gitti. Öğrencilere, “Ben gidip orada dua ederken siz burada durun” dedi.

37    Petros’u ve Zebedi’nin iki oğlunu yanına aldı. Üzüntüyle çalkalanmaya, sıkılmaya başladı.

38    Bunun üzerine onlara, “‘Canım ölesiye üzüntüyle çalkalanıyor’” dedi. “Burada bekleyin ve benimle birlikte uyanık durun.”[Mezmur 43:5]

39    Biraz ileriye giderek yüzüstü yere kapandı, duaya koyuldu: “Ey Babam! Eğer olanak varsa bu bardak benden uzaklaştırılsın.* Ama benim isteğim değil, senin isteğin uygulansın.”

40    Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uykuda buldu. Petros’a, “Nasıl oluyor da benimle birlikte bir saat olsun uyanık duramıyorsunuz?” dedi.

41    “Uyanık durun ve dua edin ki denenmeyesiniz. Ruh istekli, ama beden güçsüzdür.”

42    Yeniden, ikinci kez yanlarından ayrılıp dua etti: “Ey Babam! Bu bardaktan içmeden onun benden uzaklaştırılması olanak dışıysa, isteğin uygulansın.”

43    Bir kez daha geri geldiğinde onları yine uykuda buldu. Çünkü uyku gözlerinden akıyordu.

44    Yeniden onları bırakıp gitti. Üçüncü kez aynı sözlerle önceki gibi dua etti.

45    Sonra yine öğrencilerin yanına döndü. “Deliksiz uykuda mısınız, daha dinleniyor musunuz?” dedi. “İşte saat geldi, İnsanoğlu günahlıların eline veriliyor.

46    Kalkın gidelim. Bakın, beni ele veren yaklaştı.”

 

İsa’nın Ele Verilmesi ve Tutuklanması

47    O daha sözünü bitirmeden, On İkiler’den biri olan Yahuda geldi. Yanında kılıçlarla sopalarla silahlanmış büyük bir topluluk vardı. Bunları başrahiplerle halkın İhtiyarları göndermişti.

48    İsa’yı ele veren onlara bir işaret gösterdi: “Kimi öpersem aradığınız O’dur; O’nu tutuklayın.”

49    Yahuda hiç duraksamadan İsa’nın yanına gitti. “Selam, ey Rabbi!” sözleriyle özlem çekercesine O’nu öptü.

50    İsa ona, “Arkadaş, seni buraya getiren neyse, onu yap” dedi. Bunun üzerine, yaklaşıp İsa’yı yakaladılar ve tutukladılar.

51    O zaman, İsa’yla birlikte bulunanlardan biri hemen kılıcına davrandı, başrahibin uşağına vurduğu gibi onun kulağını kopardı.

52    İsa ona, “Kılıcını kınına koy!” dedi. “Çünkü kılıç tutan herkes kılıçla yok olacaktır.

53    Ne sanıyorsun? Babama yakaramam mı? O da bana hemen on iki lejiyondan* çok melek sağlamaz mı?

54    Ama bunun böyle olması gerektiğini bildiren Kutsal Yazılar o zaman nasıl yerine gelirdi?”

55    O vakit İsa topluluğa, “Beni yakalamak için eşkıyaya karşı çıkarcasına kılıçlarla, sopalarla gelmek mi gerekirdi?” diye sordu. “Her gün tapınakta oturup öğretiyordum, beni tutuklamadınız.

56    Bütün bunlar peygamberlerin kutsal yazıları yerine gelsin diye oldu.” Bunun üzerine, öğrencilerin tümü O’nu bırakıp kaçtı.

 

İsa Kurul’un Önünde

57    İsa’yı tutuklayanlar O’nu başrahip Kayafa’ya götürdüler. Dinsel yorumcularla İhtiyarlar orada toplanmıştı.

58    Petros ise O’nu gerilerden başrahibin avlusuna dek izledi ve sonucu görmek için içeri girip kolcularla[Yahudiler’in buyruğunda bulunan tapınak bekçileri.] bir arada oturdu.

59    Başrahiplerle tüm Kurul[bkz. 5:22; Mezmur 27:12] İsa’yı ölüm yargısına çarptırmayı amaçlayarak O’na karşı yalancı tanıklar arıyordu.

60    Bir sürü yalancı tanığın ortaya atılmasına karşın hiç kimseyi bulamadılar. Sonunda iki kişi gelip

61    tanıklık etti: “Bu adam, ‘Ben Tanrı’nın tapınağını yıkar ve üç günde yeniden kurarım’ dedi.”

62    Başrahip ayağa kalkıp İsa’ya, “Bu adamların seni suçlamasına karşı niçin bir yanıt vermiyorsun?” diye sordu.

63    Ama İsa tek söz söylemedi. Başrahip O’na, “Diri olan Tanrı adına seni ant içmeye çağırırım” dedi. “Bize söyle; sen Tanrı’nın Oğlu Mesih misin?”

64    İsa, “Söylediğin gibidir” diye yanıtladı. “Ama size diyorum ki, “Bundan sonra,“‘İnsanoğlu’nu Güç’ün[Güç: Baba Tanrı’nın egemen ve sonuçlamalı Gücü.] sağında oturur ve göğün bulutları üstünde gelir göreceksiniz.’”[Mezmur 110:1; Daniel 7:13]

65    Bunun üzerine başrahip giysilerini yırtarak bağırdı: “Sövüyor. Gayrı tanıklara ne gerek kalıyor? İşte, sövdüğünü işittiniz.

66    Yargınız nedir?” Oradakiler, “Ona ölüm yargısı yaraşır” diye yanıtladılar.

67    O zaman O’nun yüzüne tükürdüler, yumrukladılar. Bazıları da O’nu tokatlayarak,

68    “Bize peygamberlikte bulun bakalım, ey Mesih!” dediler. “Kimdir sana vuran?”

 

Petros’un Yadsıması

69    Petros dışarıda avluda oturuyordu. Kendisine yaklaşan bir hizmetçi kız, “Sen de Galileli İsa’yla birlikteydin” dedi.

70    Ama Petros herkesin önünde bunu yadsıyarak, “Ne demek istediğini bilmiyorum” dedi.

71    Kapının önüne çıkınca onu başka bir hizmetçi kız gördü ve orada bulunanlara, “Bu adam Nasıralı İsa’yla birlikteydi” dedi.

72    Ama Petros bu kez ant içerek, “Ben O’nu tanımam” diye yeniden yadsıdı.

73    Az sonra orada oturanlar yaklaşıp Petros’a, “Gerçekten sen de onlardan birisin” dedi. “Baksana, söyleyiş biçimin bile seni ele veriyor!”

74    Bunun üzerine Petros, “O adamı tanımıyorum” diye ilenmeye ve ant içmeye başladı. O anda horoz öttü.

75    Petros İsa’nın dediği sözü anımsadı: “Horoz ötmeden önce üç kez beni yadsıyacaksın.” Ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.

 

Vali Pilatus’un Önünde

BÖLÜM 27

1      Sabah olunca halkın başrahipleriyle bütün İhtiyarları İsa’yı öldürmek üzere görüşmeye koyuldular.

2      O’nu zincire vurarak götürüp vali Pilatus’a[Egemen Romalılar’ın atamış olduğu vali.] teslim ettiler.

 

Yahuda Pişmanlık Duyuyor, Kendisini Asıyor

3      İsa’yı ele veren Yahuda, O’nun yargı giydiğini görünce pişmanlık duydu. Otuz gümüşü başrahiplere ve İhtiyarlar’a geri verip,

4      “Suçsuz kana girmekle günah işledim” dedi. Onlar, “Bundan bize ne?” dediler. “Başının çaresine kendin bak!”

5      Yahuda gümüş paraları tapınağa fırlatıp gitti, kendisini astı.

6      Başrahipler gümüş paraları aldılar. “Bunları tapınak kasasına koymak doğru olmaz” dediler. “Çünkü kan karşılığıdır.”

7      Bir araya gelip o parayla yabancıların gömülmesi için Çömlekçi Tarlası’nı satın aldılar.

8      Bu nedenle o tarlaya bugüne dek Kan Tarlası dendi.

9      Böylece, Yeremya peygamber aracılığıyla söylenen şu söz yerine geldi: “İsrailoğulları’ndan bazılarının değer biçtikleri kişi için kestirilen otuz gümüşü aldılar.[Zekarya 11:12,13; Yeremya 32:6-9]

10    Ve bu parayı Çömlekçi Tarlası’na ödediler. Tıpkı Rab’bin bana buyurduğu gibi..”

 

Vali, İsa’yı Sorguya Çekiyor

11    İsa vali Pilatus’un önüne dikildi. Vali, “Sen Yahudiler’in Kralı mısın?” diye sordu. İsa, “Söylediğin gibidir” dedi.

12    Ama başrahiplerle İhtiyarlar’ın suçlamalarına hiçbir yanıt vermedi.

13    Sonra Pilatus, “Sana karşı yöneltilen bunca tanıklığı duymuyor musun?” dedi.

14    Ama O hiçbir konuda ona tek yanıt olsun vermedi. Öyle ki, vali şaşırıp kaldı.

 

İsa Ölüm Yargısı Giyiyor

15    Passah kutlayışında valinin toplumca dilenen bir cezalıyı salıvermesi gelenektendi.

16    O dönemde Bar Abbas* adında namlı bir cezalı vardı.

17    Kalabalık toplanınca Pilatus sordu: “Hangisini salıvermemi istersiniz? Bar Abbas’ı mı, yoksa Mesih denen İsa’yı mı?”

18    Çünkü kıskançlık nedeniyle İsa’yı tutuklayıp teslim ettiklerini biliyordu.

19    Pilatus yargı kürsüsünde oturmaktayken karısı ona haber saldı: “Sakın o doğru insana bir şey yapayım deme. Çünkü O’nun yüzünden bu gece düşümde çok sıkıntı çektim.”

20    Öte yandan başrahiplerle İhtiyarlar Bar Abbas’ı destekleyip İsa’yı ortadan kaldırsınlar diye toplulukları kandırdı.

21    Vali yeni baştan onlara sordu: “İkisinden hangisini salıvermemi istersiniz?” Onlar da, “Bar Abbas’ı” diye diretti.

22    Pilatus sordu: “Öyleyse, Mesih denen İsa’yı ne yapayım?” Tümü birlikte, “Çarmıha çakılsın” diye karşılık verdi.

23    Vali yeniden sordu: “Ne kötülük işledi ki?” Ama onlar daha hızlı bağırarak, “Çarmıha çakılsın!” diye diretti.

24    Pilatus tartışmanın yarar sağlamak bir yana, tam tersine kargaşalık doğurduğunu gördü. Suya uzanıp topluluğun önünde ellerini yıkadı ve, “Bu adamın kanından ben suçsuzum” dedi. “Başınızın çaresine kendiniz bakın.”

25    Tüm halk, “O’nun kanının sorumluluğu bizim ve çocuklarımızındır” diye yanıtladı.

26    Bunun üzerine Pilatus Bar Abbas’ı salıverdi, İsa’yı kırbaçlattıktan sonra çarmıha çakılsın diye teslim etti.

 

Askerler İsa’yla Alay Ediyor

27    Bunun üzerine, valinin buyruğundaki askerler İsa’yı vali konağına götürdüler, tüm bölükle çevresini kuşattılar.

28    Kendisini soyup üstüne al bir kaftan attılar,

29    başına da dikenlerden ördükleri bir taç taktılar. Sağ eline bir kamış tutuşturdular. Önünde diz çökerek kendisiyle alay ettiler. “Selam, ey Yahudiler’in kralı!” diye laf attılar.

30    O’na tükürdüler, elindeki kamışı alıp başına vurdular.

31    Kendisiyle alay ettikten sonra kaftanı üstünden çıkardılar. O’na kendi giysilerini giydirip çarmıha çakmaya götürdüler.

 

 

 

İsa Çarmıha Çakılıyor

32    Dışarıya çıkarlarken Simon adında Kireneli* bir adam gördüler. İsa’nın haçını taşısın diye onu zorladılar.

33    Golgota -kafatası konumu anlamında- denen yere varınca,

34    ‘içmesi için O’na ödle’ karışık ‘şarap verdiler’. Bunu tadınca içmek istemedi.[Mezmur 69:21]

35    İsa’yı çarmıha çaktıktan sonra ‘kura çekip giysilerini aralarında paylaştılar’[Mezmur 22:18]

36    ve orada oturup O’nu gözlemeye koyuldular.

37    Suçuna ilişkin bir yazı yazarak başının üstüne astılar: YAHUDİLERİN KRALI İSA’DIR BU.

38    O’nunla birlikte iki eşkıya da çarmıha çakıldı: Biri sağında öbürü solunda.

39    Oradan geçenler ‘başlarını sallayarak’ İsa’yı aşağılıyorlardı.[Mezmur 22:7; 109:25]

40    “Sen, tapınağı yıkıp üç gün içinde yeniden kuran. Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan, çarmıhtan aşağı inip de kendini kurtarsana!”

41    Başrahipler, dinsel yorumcular ve İhtiyarlar da alaylı alaylı konuşarak,

42    “Başkalarını kurtardı, kendini kurtaramıyor” diyorlardı. “Bu mu İsrail’in kralı? Şimdi çarmıhtan aşağı insin de O’na inanalım.

43    ‘Tanrı’ya güvendi. Tanrı’nın O’nunla ilgisi varsa şimdi O’nu kurtarsın.’ Çünkü, ‘Ben Tanrı’nın Oğlu’yum’ demişti.”[Mezmur 22:8]

44    İsa’yla birlikte çarmıha çakılan eşkıyalar da aynı davranışla O’nu yeriyordu.

 

İsa’nın Ölümü

45    Öğleyin on ikiden on beşe dek tüm ülkeyi karanlık kapladı.*

46    Saat on beş sularında İsa yüksek sesle bağırdı: “Eli, Eli lama sabaktani?” Bu, “Tanrım, Tanrım, niçin beni bıraktın?” anlamına gelir. [Mezmur 22:1]

47    Orada duranlardan bazıları bunu duyunca, “Bu adam İlyas’a sesleniyor” dediler.

48    İçlerinden biri hemen koşup bir sünger kaptı, ‘sirkeye’ daldırıp bir kamışa takarak İsa’nın ‘ağzına uzattı.’[Mezmur 69:21]

49    Ötekiler, “Bırak bakalım, İlyas varıp onu kurtaracak mı!” diye laf atıyorlardı.

50    İsa yeniden yüksek sesle bağırıp ruhunu teslim etti.

51    O anda tapınağın perdesi* yukarıdan aşağıya yırtılarak ikiye ayrıldı. Yer sarsıldı, kayalar yarıldı,

52    mezarlar açıldı ve uyuyan* kutsal yaşamlılardan birçoğunun bedeni dirildi.

53    Mezarlarından çıktılar, O’nun dirilişi ardından Kutsal Kent’e[Yeruşalim] girdiler ve birçok insana göründüler.

54    Yüzbaşı ve onunla birlikte İsa’yı gözleyenler, depremle öteki olayları görünce aşırı korkuya kapılarak, “Gerçekten Tanrı’nın Oğlu’ydu O!” dediler.

55    Orada durumu uzaktan gözleyen birçok kadın vardı. Bunlar İsa’yı Galile’den beri izlemişler, kendisine hizmet sunmuşlardı.

56    Aralarında Magdalalı Meryem, Yakup’la Yusuf’un annesi Meryem ve Zebedi’nin oğullarının annesi de bulunuyordu.

 

İsa’nın Gömülmesi

57    Akşam olunca, Arimatealı zengin bir adam geldi. Adı Yusuf olan bu kişioğlu İsa’nın öğrencisiydi.

58    Pilatus’a gidip İsa’nın cesedini istedi. Pilatus da verilmesi için buyruk çıkardı.

59    Yusuf cesedi alınca, onu tertemiz bir keten beze sardı

60    ve kaya kovuğunda oyduğu yepyeni, özel mezarına yatırdı. Mezarın açıldığı yere de kocaman bir taş yuvarlayıp oradan ayrıldı.

61    Magdalalı Meryem’le öbür Meryem, gömütün tam karşısında oturmuşlardı.

 

Mezarı Korumaya Atanan Kolcular

62    Ertesi gün -yani Hazırlık Günü sonrası*[Hazırlık Günü: Cuma. Kutsal Gün olan Şabat’tan (Cumartesi) önceki gün]- başrahiplerle Ferisiler hep birlikte Pilatus’a varıp,

63    “Efendi!” dediler. “O aldatıcının daha yaşarken ne dediği aklımızda duruyor. ‘Üç gün sonra dirileceğim’ demişti.

64    Onun için, bir buyruk çıkar da gömüt üçüncü güne dek mühürlensin. Olur ya, bakarsın öğrencileri gelip O’nu çalar, ardından da halka, ‘O ölüler arasından dirildi’ derler. Öyle ki, son aldatış ilkinkinden beter olur.”

65    Pilatus, “Kolcularınız* var” dedi. “Gidin, aklınızın kestiği gibi orayı güvenlik altında tutun.”

66    Adamlar gidip mezarı güvenlik altına aldılar. Taşı mühürlediler kolcuları da görev başına diktiler.

 

İsa’nın Dirilişi

BÖLÜM 28

1      Şabat günü geçince, haftanın ilk günü* şafağa doğru, Magdalalı Meryem’le öbür Meryem gömütü görmeye geldiler.

2      Ansızın güçlü bir deprem oldu. Çünkü Rab’bin bir meleği gökten yere indi, varıp taşı yuvarladı ve üstüne oturdu.

3      Görünüşü şimşeği anımsatıyordu. Giysisi ise kar gibi apaktı.

4      Meleğin oluşturduğu korku nedeniyle kolcular sarsıldı, ölü gibi oldu.

5      Melek kadınlara, “Korkmayın” dedi. “Çarmıha çakılan İsa’yı aradığınızı biliyorum.

6      O burada değil; çünkü bildirdiği gibi dirilmiştir. Gelin, gömüldüğü yeri görün.

7      İvedilikle gidin, O’nun ölüler arasından dirildiğini öğrencilerine bildirin. ‘İşte sizden önce Galile’ye gidiyor. Kendisini orada göreceksiniz’ deyin. Size diyeceğim budur.”

8      Kadınlar ivedilikle mezardan ayrılıp hem korku, hem de coşkun sevinçle haberi İsa’nın öğrencilerine bildirmeye koştular.

9      Hemen ardından İsa, “Sizlere esenlik olsun” diyerek kadınları karşıladı. Onlar yaklaşıp ayaklarına sarıldılar ve O’na tapındılar.

10    Bunun üzerine İsa kadınlara, “Korkmayın” dedi. “Gidip kardeşlerime [öğrencilerime] bildirin, Galile’ye gitsinler; beni orada görecekler.”

 

Kolculara Verilen Rüşvet ve Öneri

11    Kadınlar yola koyulmuş giderken, kolculardan bazıları kente varıp tüm olanları başrahiplere bildirdiler.

12    Bunlar İhtiyarlar’la toplanıp görüştükten sonra askerlere oldukça kabarık bir rüşvet ödediler

13    ve kendilerini öğütlediler: “‘Gece vakti biz uyurken öğrencileri varıp onu çaldılar’ diyeceksiniz.

14    Durum valinin kulağına ulaşacak olursa, biz onu kandırırız ve sizleri her sorumluluktan beri tutarız.”

15    Askerler gümüş paraları alıp verilen öğüt uyarınca davrandılar ve bu söylenti Yahudiler arasında bugüne dek yayılmış bulunuyor.

 

İsa Öğrencilerine Görünüyor

16    On bir öğrenci Galile’ye, İsa’nın kendileriyle buluşacağı dağa yöneldiler.

17    O’nu gördüklerinde tapındılar. Ama bazısı kuşkuya düştü.

18    İsa onlara yaklaşıp, “Gökte ve yeryüzünde tüm yetki bana verilmiştir” dedi.

19    “Gidin bütün ulusları öğrencim yapın. Onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adıyla vaftiz edin.*

20    Sizlere buyurduğum her şeyi tutmaları için kendilerini eğitin. Bilesiniz ki tüm günler boyunca, çağ sona erişinceye dek sizlerle beraberim.”




Sonraki bölüm
MARKOS İNCİLİ




BÖLÜMLER

Free Web Hosting