ANA SAYFA | AÇIKLAMALAR BÖLÜMLER | İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ve MEKTUPLARIN AÇIKLAMALARI DİPNOTLAR SON NOTLAR



MARKOS

İNCİLİ

 

KAMU HİZMETİNDEN ÖNCEKİ OLAYLAR

Yahya’nın Bildirisi

BÖLÜM 1

1      [Tanrı Oğlu] İsa Mesih’e ilişkin Sevinç Getirici Haber’in başlangıcı.

2      Yeşaya peygamberde yazılı olduğu gibi: “İşte önünden habercimi gönderiyorum. O senin yolunu hazırlayacaktır.[Malakya 3:1]

3      Çölden güçlü bir ses yükseliyor: ‘Rab’bin yolunu hazırlayın, O’nun geçitlerini düzleyin.’”[Yeşaya 40:3]

4      Vaftizci Yahya çöl ortasında belirdi; günahtan dönüp vaftiz edilme gereğini bildiriyordu. Günahların bağışlanmasıyla ilgiliydi bu.

5      Tüm Yahudiye ülkesiyle Yeruşalim’de oturanların hepsi Yahya’ya koşuyor, günahlarını açıklayarak Ürdün Irmağı’nda onun eliyle vaftiz ediliyordu.

6      Yahya deve kılından bir giysi kuşanmıştı; belinde de deri bir kemer vardı. Çekirge ve yaban balıyla karnını doyuruyordu.

7      “Benden sonra benden daha güçlü olan geliyor” diyerek sözü yayıyordu. “Ben eğilip O’nun çarıklarının bağlarını çözmeye bile yeterli değilim.

8      Ben sizleri su ile vaftiz ettim. O sizi Kutsal Ruh’la vaftiz edecektir.”

 

İsa’nın Ürdün Irmağı’nda Vaftizi, Çölde Denenmesi

9      O sırada İsa, Galile bölgesinin Nasıra kentinden geldi ve Yahya’nın eliyle Ürdün Irmağı’nda vaftiz edildi.

10    İsa sudan çıkar çıkmaz, göklerin yarıldığını ve Ruh’un güvercin gibi üzerine indiğini gördü.

11    Göklerden bir ses duyuldu: “Sen benim sevgili Oğlum’sun; Senden hoşnudum.”

12    Ruh O’nu hemen çöle yöneltti.

13    İsa kırk gün çölde kalarak şeytan tarafından denendi. Yabanıl hayvanlarla bir arada kaldı. Melekler O’na hizmet etti.

 

GALİLE’DE KAMU HİZMETİ

İsa Dört Balıkçıyı Öğrenciliğe Çağırıyor

14    Yahya’nın tutuklanmasından sonra İsa, Galile’ye gelip Tanrı’nın Sevinç Getirici Haberi’ni yaydı.

15    “Vakit doldu, Tanrı’nın hükümranlığı yaklaştı; günahtan dönün, Sevinç Getirici Haber’e iman edin” diyordu.

16    İsa, Galile Denizi’nin kıyılarında dolaşırken, Simon’la kardeşi Andreas’a rastladı. Denize ağ atıyorlardı; çünkü balıkçıydılar.

17    İsa onlara, “Ardım sıra gelin” dedi. “Sizi insan avcısı yapacağım. ”

18    Onlar da hemen ağlarını bırakıp O’nun ardı sıra gittiler.

19    Oradan biraz ileriye doğru gidince Zebedi’nin oğlu Yakup’la kardeşi Yuhanna’ya rastladı. Teknede ağları onarıyorlardı.

20    İsa hemen onları çağırdı. Babaları Zebedi’yi yanındaki emekçilerle teknede bırakıp İsa’nın ardı sıra gittiler.

 

İsa Kötü Ruhu Çıkarıyor

21    Kafernahum’a vardılar. İsa Şabat günü dosdoğru sinagoga girdi, öğretmeye başladı.

22    Öğretisine şaşırıp kaldılar. Çünkü onlara yetki sahibi biri gibi öğretiyordu. Dinsel yorumculara benzemiyordu.

23    Sinagogta kötü ruha tutulmuş bir adam vardı.

24    “Bizden ne istiyorsun, Nasıralı İsa?” diye bağırdı. “Bizi mahvetmeye mi geldin? Senin kim olduğunu biliyorum: Tanrı’nın Kutsalı’sın.”

25    İsa onu payladı: “Daha fazla konuşma; onun bedeninden çık!”

26    Kötü ruh adamı sarstı, yüksek sesle haykırarak ondan çıktı.

27    Herkes şaşırdı. “Bu nasıl iştir?” diyerek aralarında tartıştılar. “Yepyeni bir öğreti. Kötü ruhlara bile yetkiyle buyruk veriyor. Onlar da buyruğuna uyuyor.”

28    İsa’nın ünü hemen Galile çevresinde her yere yayıldı.

 

İsa Birçok Hastayı İyileştiriyor

29    İsa sinagogtan ayrılıp Yakup ve Yuhanna’yla birlikte dosdoğru Simon ile Andreas’ın evine gitti.

30    Simon’un kaynanası ateşler içinde hasta yatıyordu. Durumunu hemen İsa’ya bildirdiler.

31    İsa yaklaşıp kadını elinden tuttu ayağa kaldırdı. Kadının ateşi düştü, hem de onlara hizmet etti.

32    O akşam güneş battıktan sonra, bütün hastaları ve cine tutulmuşları O’na getirdiler.

33    Tüm kent halkı kapının önünde toplanmıştı.

34    İsa çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle hastalık çeken birçok kişiyi sağlığa kavuşturdu; bir sürü cini çıkardı. Cinlere tek söz söyletmiyordu. Çünkü cinler O’nun kim olduğunu biliyorlardı.

 

İsa Tanrı Bildirisini Galile’de Yayıyor

35    Sabah çok erken, alaca karanlıkta kalkıp herkesten ırak bir yere gitti ve orada dua etti.

36    Simon’la beraberindekiler O’nu izlediler.

37    Bulduklarında kendisine, “Herkes seni arıyor” dediler.

38    İsa, “Başka yere gidelim” dedi. “Yakın kasabalara; oralarda da sözü yaymam gerek. Çünkü bunun için geldim.”

39    Sinagoglarında sözü yayarak ve cinleri çıkararak tüm Galile bölgesini dolaştı.

 

İsa Cüzamlıyı Paklıyor

40    Bir cüzamlı İsa’ya yaklaştı. Diz çökerek, “Eğer istersen beni pak kılabilirsin” dedi.

41    İsa acı duyarak elini uzattı, ona dokundu. “İstiyorum, pak kılınasın” dedi.

42    O anda adam cüzamından paklandı.

43    İsa onu kesinlikle uyararak hemen yanından gönderdi:

44    “Kimseye bir şey söylemeyesin. Ama git, kendini rahibe göster. Pak kılındığına ilişkin onlara tanıklıkta bulunmak için Musa’nın buyurduğu sunuyu sun.”[Levililer 13:49; 14:2-32]

45    Ama adam koşup her şeyi yaymaya ve haberi bildirmeye koyuldu. Öyle ki, İsa artık bir kente açıkça giremez oldu. Kent dışında ırak yerlerde kalıyordu. Her yönden koşarak O’na geliyorlardı.

 

İsa Günahları Bağışlıyor, İnmeliyi İyileştiriyor

BÖLÜM 2

1      Aradan birkaç gün geçtikten sonra İsa Kafernahum’a dönünce O’nun evde olduğu duyuldu.

2      Öylesi çok insan toplandı ki, eve sığamaz oldular. Kapının önünde bile durulacak yer kalmamıştı. İsa onlara sözü bildiriyordu.

3      Dört kişi geldi; İsa’ya bir inmeliyi getirmişlerdi.

4      Kalabalıktan ötürü kendisine yaklaşamadılar. Bunun üzerine İsa’nın bulunduğu yerin damını deldiler. Bu deliği genişletip inmeliyi yattığı döşekle birlikte aşağı indirdiler.

5      İsa onların imanını görünce inmeliye, “Oğul, günahların sana bağışlandı” dedi.

6      Dinsel yorumculardan bazıları orada oturuyor, derinden derine kafa yoruyorlardı:

7      “Bu adam niçin böyle konuşuyor? Sövüyor. Tanrı’dan başka kim günahları bağışlayabilir ki?”

8      O anda İsa onların neye kafa yorduklarını ruhunda bilerek, “Niçin bunlara kafa yorup duruyorsunuz?” dedi.

9      “Hangisi daha kolaydır? İnmeliye, ‘Günahların sana bağışlandı’ demek mi yoksa, ‘Kalk, döşeğini kaldır ve yürü’ demek mi?

10    Öyleyse, İnsanoğlu’nun yeryüzünde günahları bağışlamaya yetkili olduğunu bilmeniz gerekir..” Ardından İsa inmeliye döndü,

11    “Sana diyorum kalk, döşeğini kaldır ve evine git” dedi.

12    Adam kalktı hemen döşeğini kaldırıp herkesin gözü önünde çıkıp gitti. Hepsi de şaşırıp kaldı. Tanrı’yı yücelterek, “Böylesini hiç görmedik” dediler.

 

İsa Levi’yi Çağırıyor

13    İsa yine deniz kıyısına gitti. Tüm topluluk O’na geliyor, O da onlara öğretiyordu.

14    İsa bir yoldan geçerken, Alfeos oğlu Levi’nin gümrük yerinde oturduğunu gördü. O’na, “Ardım sıra gel” dedi. O da kalkıp İsa’nın ardı sıra gitti.

15    İsa Levi’nin evinde sofraya oturdu. Gümrük vergisi toplayanlarla günahlılardan oluşan büyük bir topluluk İsa’yla ve öğrencileriyle birlikte sofradaydı. Çünkü O’nu izleyenlerin sayısı yüksekti.

16    Ferisiler’in dinsel yorumcuları, O’nun günahlılar ve gümrük vergisi toplayanlarla birlikte yemek yediğini görünce, öğrencilerine sordular: “Niçin gümrük vergisi toplayanlarla ve günahlılarla birlikte yemek yiyor O?”

17    İsa bunu duyunca onlara, “Sağlamlara değil, hastalara doktor gerekir” dedi. “Ben doğru kişileri değil, günahlıları çağırmaya geldim.”

 

Oruç Sorunu Aydınlatılıyor

18    Yahya’nın öğrencileriyle Ferisiler oruç tutuyordu. Bazı kişiler İsa’ya yaklaşıp, “Neden Yahya’nın öğrencileriyle Ferisiler’in öğrencileri oruç tutuyor da senin öğrencilerin oruç tutmuyor?” diye sordu.

19    İsa onları yanıtladı: “Güvey kendileriyle birlikteyken, yakınlarının oruç tutması beklenir mi? Güvey onlarla birlikte oldukça oruç tutamazlar.

20    Ama güveyin onlardan alınacağı günler gelecek; işte o zaman, o gün oruç tutacaklar.

21    “Hiç kimse eski bir giysiye yeni bir kumaş parçası yamamaz. Çünkü yamarsa, yama tüm giysiyi parçalar -yeni parça eski kumaşı yırtar- ve daha beter bir yırtık oluşur.

22    Yine hiç kimse yeni şarabı eski tulumlara koymaz. Bunu yaparlarsa şarap tulumları yırtar. Hem şarap telef olur, hem de tulumlar yırtılır. Hayır, yeni şarabı yeni tulumlara koyarlar.”

 

Tanrısal Saygı mı, Töresel Alışkı mı

23    İsa bir Şabat günü buğday tarlaları arasından geçiyordu. Öğrencileri yolda yürürken başakları koparıyorlardı.

24    Ferisiler İsa’ya, “Bak” dediler. “Niçin Şabat günü yasal olmayanı yapıyorlar?”

25    İsa yanıtladı: “Davut’la yanındakilerin karınları acıkıp yemeğe gereksinim duyduklarında ne yaptıklarını hiç okumadınız mı?

26    Abiatar’ın rahipliği döneminde nasıl Tanrı Evi’ne girip ‘kutsal sunu ekmeklerini’ yediğini. Oysa o ekmeği yemeye yalnız rahipler yetkili değil miydi? Üstelik Davut ekmeği yanındakilere de verdi.”[I.Samuel 21:1-6; Levililer 24:9]

27    İsa sözlerini şöyle sürdürdü: “Şabat günü insan yararına saptandı, insan Şabat günü yararına değil.

28    Bu durumda İnsanoğlu Şabat gününün de Rabbi’dir.”

 

İsa’nın Saptadığı ve Duyurduğu Kural

BÖLÜM 3

1      İsa yine sinagoga girdi. Orada eli kupkuru kesilmiş bir adam vardı.

2      Şabat günü adamı sağlığa kavuşturup kavuşturmayacağını görmek için gözlerini O’na diktiler. Amaçları O’nu suçlu çıkarmaktı.

3      İsa eli kupkuru kesilmiş adama, “Buraya gel” dedi.

4      Sonra onlara döndü: “Şabat günü iyilik yapmak mı, yoksa kötülük yapmak mı yasaldır? Can kurtarmak mı, yoksa can almak mı?” Onlar tek söz söylemedi.

5      İsa, öfkeyle onları tepeden tırnağa süzdükten sonra yüreklerinin katılığına üzülerek adama, “Elini uzat” dedi. O da uzattı; eli sapasağlam oldu.

6      Ferisiler Herodesçiler’le birlikte hemen dışarı çıkıp İsa’yı ortadan kaldırmak için birbirleriyle danıştılar.

 

Deniz Kıyısındaki Topluluk

7      İsa öğrencileriyle birlikte deniz kıyısına çekildi. Galile’den büyük bir topluluk O’nun ardı sıra gitti. Yahudiye’den,

8      Yeruşalim’den, İdumea’dan, Ürdün’ün karşı yakasından, Sur ile Sayda yöresinden büyük topluluklar yapmakta olduğu işleri haber alarak O’na geldiler.

9      İsa kalabalıkta ezilmemek için, öğrencilerine bir kayık hazırlamalarını buyurdu.

10    Pek çok kişiyi sağlığa kavuşturdu. Öyle ki, hastalığı olan herkes O’na dokunabilmek için üzerine üşüşüyordu.

11    Kötü ruhlar O’nu görünce önünde yere düşüp, “Sen Tanrı’nın Oğlu’sun” diye bağırıyorlardı.

12    İsa, kim olduğunu açıklamasınlar diye onları sert biçimde paylıyordu.

 

On İki Öğrencinin Seçilmesi

13    İsa bir dağ yamacına çıktı. İstediği kişileri yanına çağırdı. Onlar da gittiler.

14    Kendisiyle birlikte kalacak, sözü yaymaya gönderebileceği on iki kişi atadı. [Onları Haberciler diye adlandırdı.]

15    Onlara cinleri kovma yetkisini verdi.

16    [Atadığı on iki kişi şunlardır:] Petros diye adlandırdığı Simon,

17    Zebedi’nin oğlu Yakup’la kardeşi Yuhanna -onlara Gök Gürlemesi’nin Oğulları anlamına gelen Boanerges adını verdi-

18    Andreas, Filippos, Bartolomeos, Matta, Tomas, Alfeos’un oğlu Yakup, Taddeos, Partizan Simon

19    ve İsa’yı ele veren Yahuda İşkariyot.

 

Tanrı’nın Ruhu Aracılığıyla Cinleri Çıkarıyor

20    İsa bundan sonra bir eve girdi. Yeniden toplanan kalabalık yüzünden yemek yemeye bile olanak bulamadılar.

21    Yakınları bunu duyunca, O’nu bulmak için sokağa döküldü. Çünkü kendinden geçtiğini söylüyorlardı.

22    Yeruşalim’den gelen dinsel yorumcular da, “O’nu Beelzebul tutmuş” diyorlardı. “Cinlerin başkanı aracılığıyla cinleri çıkarıyor.”

23    İsa onları yanına çağırdı, simgesel yoldan, “Şeytan şeytanı nasıl dışarı atabilir?” diye sordu.

24    “Kendi içinde ikiye bölünen bir krallık ayakta duramaz.

25    Kendi içinde ikiye bölünen bir ev de ayakta duramaz.

26    Şeytan da kendine karşı ayaklandı ve ikiye bölündüyse ayakta duramaz. Tam tersine, sonu gelmiştir.

27    Hiç kimse güçlü bir adamın evine girip mallarını yağma edemez. Ancak güçlü kişiyi bağlarsa ondan sonra evini yağma edebilir.

28    Doğrusu size derim ki, her tür günah ve ağızdan çıkan her sövgü ademoğullarına bağışlanacaktır.

29    Ama her kim Kutsal Ruh’a karşı söverse sonsuzluk boyunca bağışlanmayacaktır. O kişi sonsuzluk boyunca günah sorumluluğu altındadır.”

30    Çünkü onlar İsa’da kötü ruh var diye söz etmekteydiler.

 

İsa’nın Annesiyle Kardeşleri

31    İsa’nın annesiyle kardeşleri gelip dışarıda durdu. Adam gönderip İsa’yı çağırttılar.

32    Topluluk O’nun çevresinde oturmuştu. Gönderilenler, “Annenle kardeşlerin dışarıda seni soruyor” dedi.

33    İsa, “Annemle kardeşlerim kimdir?” diyerek konuştu.

34    Sonra çevresinde oturanlara göz gezdirdi. “İşte annemle kardeşlerim” dedi.

35    “Tanrı’nın isteğini kim uygularsa kardeşim, kız kardeşim, annem odur.”

 

Ekinci Simgesi

BÖLÜM 4

1      İsa yine Galile Denizi kıyısında öğretmeye başladı. Çok büyük bir topluluk çevresini sarınca, O’nun denizde bir kayığa geçip oturması gerekti. Tüm topluluk deniz kıyısında toplanmıştı.

2      İsa simgesel öykülerle onlara birçok konuyu öğretiyordu. Öğretişinde şunları anlatmaktaydı:

3      “Dinleyin. Bir ekinci tohum ekmeye çıktı.

4      O ekerken, tohumların kimi yolun kenarına düştü, kuşlar inip onu yedi.

5      Başka bir tohum ise kayalık bir yere düştü. Orada bol toprak olmadığından hemen filizlendi. Çünkü toprağın derinliği yoktu.

6      Güneş doğunca kavruldu, kökten yoksun olduğundan kuruyup gitti.

7      Başka tohumsa dikenlerin arasına düştü, dikenler gelişip onu boğdu; ürün vermedi.

8      Başkaları da verimli toprağa düştü, büyüyüp gelişti. Otuz kat, altmış kat, yüz kat ürün verdi.” 

9      İsa konuşmasını, “İşitecek kulağı olan işitsin” diyerek sona erdirdi.

 

 

Simgelerden Çıkan Anlam

10    Topluluk dağılınca, kendisiyle birlikte bulunanlar ve On İkiler İsa’dan simgesel öykülerle ilgili bilgi istedi.

11    İsa onları yanıtladı: “Tanrı hükümranlığının gizi sizlere sağlanmıştır. Ama onlara -dışta bulunanlara- her şey simgesel öykülerle açıklanır.

12    Öyle ki, “‘Ardı ardına görsünler ama kavramasınlar. Ha bire dinlesinler ama anlamasınlar. Olmaya ki, dönüp de bağışlansınlar.’”[Yeşaya 6:9,10]

 

Ekinci Simgesinin Anlamı

13    İsa onlara, “Bu simgesel öyküyü anlamıyor musunuz?” dedi. “Öyleyse simgelerin tümünü nasıl anlayacaksınız?

14    Ekinci Tanrı Sözü’nü eker.

15    Yol kenarındakiler sözün ekildiği kişileri simgeler. Bunlar sözü duyar duymaz şeytan gelip kendilerine ekilen sözü taşır götürür.

16    Kayalıklara ekilenler ise sözü işitir işitmez hemen sevinçle ona sarılanlardır.

17    Ne var ki, kökleri olmadığından gelmeleriyle gitmeleri bir olur. Sonra Kutsal Söz konusunda acı ya da saldırıyla karşılaşınca hemen kösteklenirler.

18    “Dikenler arasına ekilenlere gelince, bunlar sözü işitenlerdir.

19    Ne var ki, dünya kaygıları, zenginliğin aldatıcılığı ve çeşitli istekler araya girerek sözü boğar ve söz verimsiz kalır.

20    Verimli toprağa ekilenler ise sözü duyup benimseyenlerdir. Otuz kat, altmış kat, yüz kat ürün verir.”

 

Şamdanda Yanan Işık

21    İsa onlarla konuşmasını şöyle sürdürdü: “Odaya ışık getirildiğinde onu buğday ölçeğinin ya da yatağın altına mı koyarlar? Onun yeri şamdan değil midir?

22    Açıklanmayacak gizli kapaklı bir olgu yoktur. Ne de açığa çıkarılmayacak gözden gizli bir konu vardır.

23    İşitecek kulağı olan işitsin.”

24    İsa, “İşittiğinize dikkat edin” dedi. “Hangi ölçüyle ölçerseniz aynı ölçüyle ölçüleceksiniz; hem üstüne de eklenecektir.

25    Çünkü kendisinde bulunana daha da çok verilecek, ama bir şeyi olmayandan elindeki bile alınacaktır.”

 

Tanrı Hükümranlığının Yayılması

26    İsa konuşmasını sürdürdü: “Tanrı’nın hükümranlığı toprağa tohum eken bir adama benzer.

27    Gece yatar, gündüz kalkar. Tohum filiz sürer ve gelişir; adam bunun nasıl olduğunu anlamaz.

28    Toprak kendiliğinden ilkin uzun yaprağı, sonra başağı, sonra da başaktaki dolu taneyi yetiştirir.

29    Taneler olgunluğa erer ermez adam hemen orağı vurur. Çünkü biçim vakti gelmiştir.”[Yoel 3:13]

 

Tanrı Hükümranlığı Neye Benzer?

30    İsa, “Tanrı hükümranlığını neye benzetebiliriz, ya da ona hangi simgesel öyküyü uygulamamız gerekir?” dedi.

31    “O bir hardal tohumuna benzer. Toprağa ekildiğinde yerdeki tüm tohumların en küçüğüdür.

32    Ama ekildikten sonra büyür ve ekinler içinde en büyüğü olur. İri iri dallar çıkarır. Öyle ki, göğün kuşları gölgesinde tüneyebilir.”[Daniel 4:12,21; Hezekiel 17:23; 31:6]

33    Bunlara benzer daha bir sürü simgesel öyküyle onlara kavrayabildikleri oranda Kutsal Söz’ü anlattı.

34    imge kullanmadan bir şey anlatmazdı. Ama öğrencilerine özel olarak her şeyi açıklardı.

 

İsa Fırtınayı Durduruyor

35    Aynı gün akşam bastırınca İsa öğrencilerine, “Denizin karşı yakasına geçelim” dedi.

36    Topluluktan ayrıldılar. Öğrenciler İsa’nın içinde bulunduğu kayığa binip O’nunla birlikte açıldılar. Başka tekneler de O’nu izledi.

37    Hızla esen korkutucu bir bora çıktı, suları çalkaladı. Dalgalar tekneye öylesine bindirdi ki, tekne suyla dolmaya başladı.

38    İsa teknenin kıçındaydı, başını bir yastığa dayamış uyuyordu. Onu uyandırıp, “Öğretmen!” dediler. “Mahvolmamıza aldırmıyor musun?”

39    İsa ayağa kalktı, rüzgârı payladı ve denize buyruk verdi: “Dur, dingin ol!” Sert rüzgâr dindi, ortalık sütliman oldu.

40    İsa öğrencilerine, “Niçin korkuyorsunuz?” dedi. “Şu ana dek imanınız yok mu?”

41    Öğrencileri büyük korku tuttu. Birbirlerine, “Kim bu acaba?” diyorlardı. “Rüzgâr da deniz de buyruğuna boyun eğiyor!”

 

İsa Yetkiyle Cinleri Kovuyor

BÖLÜM 5

1      Galile Denizi’nin karşı yakasına, Gerasiniler ülkesine vardılar.

2      İsa tekneyi bırakıp kıyıya çıktı. Mezarların arasından fırlayan, kötü ruhla dolu bir adam O’nu karşıladı.

3      Adam mezarların arasında yaşamaktaydı. Artık kimse onu bağlayamıyor, zincire bile vuramıyordu.

4      Gerçi, çok kez prangaya vurulmuş, zincirlerle bağlanmıştı, ama zincirleri kırmış, prangayı parçalamıştı. Hiç kimse onu yönetim altına alamıyordu.

5      Gece gündüz mezarlarda dağlarda çığlık çığlığa bağırır, taşlarla kendisini yaralardı.

6      Adam İsa’yı uzaktan görünce O’na tapındı.

7      Ortalığı sarsan bir çığlık atarak, “Ey İsa yüce Tanrı’nın Oğlu, benden ne istiyorsun?” diye haykırdı. “Tanrı adına sana yalvarırım, bana işkence çektirme.”

8      Çünkü İsa, “Kötü ruh, adamdan çık” demişti.

9      İsa, “Adın ne?” diye sordu. O da, “Adım Lejiyon’dur”* dedi. “Çünkü biz çokluğuz.”

10    Kendilerini o bölgenin dışına göndermemesi için İsa’ya çok yalvardı.

11    Orada, bayırda çok büyük bir domuz sürüsü otlamaktaydı.

12    Kötü ruhlar İsa’ya, “Bizi domuzlara gönder de onların içine girelim” diye yalvardı.

13    O da onlara izin verdi. Kötü ruhlar çıkıp domuzların içine girdi. Sürü uçurumdan aşağı denize uçtu. Yaklaşık iki bin domuz boğuldu.

14    Domuz güdücüleri çil yavrusu gibi dağılıp kentte, kırsal alanlarda bunu anlattılar. Herkes olguyu görmeye koştu.

15    İsa’nın yanına vardılar. Cine -Lejiyon’a- tutulan adamı giyinmiş, akıllanmış, oracıkta oturur görünce korkuya kapıldılar.

16    Gelişimin tanıkları, cine tutulan adamla ilgili olayı ve domuzların başına geleni halka anlattı. “Ardından da İsa’ya bölgelerini bırakıp gitmesi için yalvarmaya koyuldular.

18    İsa tekneye binerken, cine tutulmuş adam beraberinde gitmek için O’na yalvardı.

19    Ama İsa ona engel oldu. “Evine, seninkilere git” dedi. “Rab’bin senin için yaptıklarını ve sana acıdığını onlara anlat.”

20    Bunun üzerine adam gitti ve İsa’nın kendisi için tüm yaptıklarını Dekapolis dolaylarında yaymaya başladı. Herkes şaşırdı kaldı.

 

İmanla Sağlık Bulan Kadın, Ölümden Diriltilen Kız

21    İsa yeniden tekneyle karşı yakaya geçtiği zaman, çevresinde büyük bir kalabalık toplandı. İsa deniz kıyısında duruyordu.

22    Sinagog başkanlarından biri -Yairos adında bir adam- yaklaştı. İsa’yı görünce ayaklarına kapandı.

23    İçini dökerek O’na yalvardı: “Kızcağızım son nefesini vermek üzere. Ne olur gel, ellerini onun üstüne koy da iyi olsun, yaşasın.”

24    İsa onunla birlikte yola çıktı. Büyük bir halk topluluğu ardı sıra gidiyor, O’nu sıkıştırıyordu.

25    On iki yıldan beri bedeninden kan akan bir kadın yaklaştı.

26    Pek çok doktora başvurmaya karşın, çekmediği kalmamıştı. Varını yoğunu harcamış, ama yarar göreceğine büsbütün kötüleşmişti.

27    Kadın İsa için söylenenleri duymuştu. Topluluğun arasından varıp geriden İsa’nın giysisine değdi.

28    Çünkü yüreğinden, “Salt giysisine değsem, hastalığımdan kurtulacağım” diyordu.

29    O anda kanaması durdu. Kadın iyileştiğini bedeninden anladı.

30    İsa varlığından bir güç çıktığını hemen bildi. Topluluğun arasından geriye dönerek, “Giysime kim dokundu?” diye sordu.

31    Öğrencileri, “Halkın seni sıkıştırdığını görmene karşın ‘Bana kim dokundu’ mu diyorsun?” dedi.

32    Ama İsa bunu yapanı görmek için çevresine bakıyordu.

33    Kadın bedeninde bütünleneni bildiğinden korka korka titreyerek geldi. İsa’nın önüne diz çöküp gerçeği O’na anlattı.

34    İsa, “Kızım, imanın seni kurtardı, esenlikle git ve hastalığından sağlık bul” dedi.

35    İsa daha konuşuyordu ki, sinagog başkanının evinden adamlar gelip, “Kızın öldü” dediler. “Öğretmeni neden daha fazla yoruyorsun?”

36    Ama İsa söylenene aldırış etmeden sinagog başkanına, “Korkma” dedi. “Yalnız iman et.”

37    Petros, Yakup ve onun kardeşi Yuhanna’dan başka hiç kimsenin ardı sıra gelmesine izin vermedi.

38    Sinagog başkanının evine vardıklarında İsa gürültüyle karşılaştı. Toplananlar ağlıyor, çığlık çığlığa bağrışıyordu.

39    İsa içeri girince onlara, “Niçin gürültü yapıyorsunuz, ağlıyorsunuz?” dedi. “Çocuk ölmedi. Uyuyor.”

40    O’na alaylı alaylı güldüler. İsa herkesi dışarı çıkardı. Çocuğun babasıyla annesini ve kendisiyle birlikte bulunan üç öğrenciyi yanına alıp çocuğun bulunduğu yere girdi.

41    Çocuğun elinden tutarak ona, “Talita kumi ”[Aramice] dedi. Bu, “Küçük kız sana söylüyorum, ayağa kalk” demektir.

42    Kız hemen ayağa kalkıp yürüdü. On iki yaşındaydı. Olanlar karşısında herkes kendinden geçti, şaşkınlıktan donakaldı.

43    İsa bu olayı hiç kimsenin bilmemesi için onlara kesin uyarıda bulundu. Sonra kıza yiyecek vermelerini buyurdu.

 

İsa Nasıra’da Yadsınıyor

BÖLÜM 6

1      İsa oradan ayrılıp kendi kentine[Nasıra’ya] geldi. Öğrencileri de O’nun ardı sıra gitti.

2      Şabat günü olunca sinagogta öğretmeye başladı. İşitenlerin birçoğu şaşırıp kaldı. “Bu adam bütün bunları nereden sağladı?” diyorlardı. “O’na verilen bu bilgelik nedir? O’nun eliyle yapılan bu güçlü işler de ne?

3      Şu marangoz değil mi O? Meryem’in oğlu. Yakup’un, Yoses’in, Yahuda’nın, Simon’un kardeşi. Kız kardeşleri burada, bizim aramızda yaşamıyor mu?” Böylece O’nun kişiliği konusunda takılıp kaldılar.

4      İsa onlara, “Bir peygamber öz kentinden, yakınlarından ve evinden başka yerde aşağı görülmez” dedi.

5      Orada hiçbir güçlü iş yapamadı. Yalnız birkaç hastanın üstüne ellerini koyup onları sağlığa kavuşturdu.

6      Onların imansızlığına şaştı kaldı. İsa çevre kasabaları dolaşarak öğretiyordu.

 

On İkiler Göreve Gönderiliyor

7      On İkiler’i yanına çağırıp onları ikişer ikişer gönderdi. Onlara kötü ruhlar üzerinde yetki verdi.

8      Yolculuk için değnekten başka hiçbir şey -ne ekmek, ne torba, ne de kuşak arasında bakır para- almamalarını belirtti.

9      Ayaklarına sandal giymelerini, ama iki kat giysi almamalarını söyledi.

10    “Her nerede bir eve girerseniz, oradan ayrılıncaya dek o evde kalın” dedi.

11    “Herhangi bir yerde sizi kabul etmez, dediklerinize kulak asmazlarsa oradan çıkarken kendilerini uyarmak için ayaklarınızın altındaki tozu silkin.”

12    Öğrenciler gidip insanların günahtan dönmesi için sözü yaydılar.

13    Bedenlerden bir sürü cin çıkardılar, birçok hastaya yağ sürüp sağlığa kavuşturdular.

 

Vaftizci Yahya Öldürülüyor

14    Kral Herodes olayları haber aldı. Çünkü İsa’nın adı duyulmuştu. Bazıları, “Vaftizci Yahya ölüler arasından dirilmiş; bu yüzden onun aracılığıyla böyle güçlü eylemler yapılıyor” yolunda konuşuyordu.

15    Kimisi de, “Bu İlyas’tır” diyordu. Başkaları ise, “Eski çağın peygamberleri gibi bir peygamberdir” diyordu.

16    Ama Herodes bunları duyunca, “Başını kestiğim Yahya ölülerden dirildi” dedi.

17    Çünkü Herodes adamlar gönderip Yahya’yı tutuklamış, onu cezaevinde zincire vurmuştu. İşin gerisinde öz kardeşi Filippos’un karısı Herodya bulunuyordu. Çünkü Herodes onunla evlenmişti.

18    Yahya Herodes’e, “Yengenle yaşaman doğru değil” diyordu.

19    Herodya Yahya’ya diş biliyor onu öldürmeyi amaçlıyordu. Gelgelelim bunu başaramıyordu.

20    Çünkü Herodes Yahya’dan korkuyordu. Yahya’nın doğru, kutsal yaşamlı bir insan olduğunu bildiğinden onu koruyordu. Onun sözlerini duyduğu zaman kafası altüst oluyor, öte yandan da beğenerek kendisini dinliyordu.

21    En sonunda uygun zaman geldi. Herodes doğum gününde ileri gelenlere, komutanlara ve Galile’nin üst tabakasına bir şölen verdi.

22    Herodya’nın kızı içeri girip dans etti. Herodes’le sofrada oturan çağrılılar onu öylesi beğendi ki Kral kıza, “Dile benden ne dilersen; vereceğim” dedi,

23    “Benden her ne dilersen vereceğim, krallığımın yarısını bile” diyerek ant içti.

24    Kız annesine koşup, “Ne dileyeyim?” diye sordu. O da, “Vaftizci Yahya’nın başını” dedi.

25    Kız vakit yitirmeden koşup Kral’a dileğini açıkladı: “Hemen şimdi bir tepside Vaftizci Yahya’nın başını bana vermeni istiyorum.”

26    Kral üzüntüyle çalkalandı. Ne var ki, andına ve çağrılılara karşı duyduğu sorumluluk yüzünden kıza verdiği sözü tutmamazlık edemedi.

27    Hemen bir cellat göndererek Yahya’nın başını getirmesini buyurdu. Cellat cezaevine gidip Yahya’nın başını uçurdu.

28    Kesik başı bir tepside getirip kıza uzattı, kız da annesine verdi.

29    Yahya’nın öğrencileri olayı duyunca gelip cesedi aldılar, bir mezara gömdüler.

 

İsa Beş Bin Kişiyi Doyuruyor

30    Haberciler İsa’nın yanına döndü. Ne yaptılar, ne öğrettilerse tümünü O’na anlattılar.

31    İsa onlara, “Gelin, yalnız başınıza ıssız bir yere çekilin ve bir süre dinlenin” dedi. Çünkü gelen giden çoktu ve yemek yemeye bile olanak bulamıyorlardı.

32    Böylece, topluluktan ayrılıp bir tekneye binerek ıssız bir yere gittiler.

33    Ama gittiklerini gören pek çok kişi onları tanıdı. Tüm kentlerden yaya olarak yola koyuldular; koşa koşa onlardan önce oraya ulaştılar.

34    İsa kıyıya çıkar çıkmaz büyük bir toplulukla karşılaştı. Onlara karşı yüreği acıyla doldu. Çünkü çobanı olmayan koyunlar gibiydiler. Onlara pek çok şey öğretmeye başladı.[Çölde Sayım 27:17; Hezekiel 34:5]

35    Vakit ilerlemişti. Öğrencileri İsa’ya gelip, “Burası ıssız bir yer” dediler. “Vakit de ilerledi.

36    Bunları sal da çevredeki çiftliklere kasabalara gitsinler, kendilerine yiyecek satın alsınlar.”

37    İsa, “Siz onlara yiyecek verin” diye yanıtladı. Öğrenciler, “Gidip iki yüz dinarlık ekmek mi satın alalım da onlara yedirelim?” dediler.

38    İsa, “Kaç somun ekmeğiniz var?” diye sordu. “Gidin, bakın.” Onlar da öğrenip, “Beş somun ekmekle iki balık var” dediler.

39    İsa herkes küme küme yeşil çayıra otursun diye buyruk verdi.

40    Yüzer, ellişer kişilik topluluklar oluşturarak yere oturdular.

41    İsa beş ekmekle iki balığı eline aldı. Gözlerini göğe kaldırıp onları kutsadı. Ekmekleri parçalayarak böldü, insanların önüne koysunlar diye öğrencilere verdi. İki balığı da tüm topluluğa dağıttı.

42    Herkes doyasıya yedi.

43    Artakalan ekmeklerle balıklardan on iki küfe dolusu topladılar.

44    Ekmek yiyenler beş bin erkekti. 

 

İsa Su Üstünde Yürüyor

45    Hemen olayın ardından kendisi topluluğu salıncaya dek, İsa öğrencilerine tekneye binip O’ndan önce karşı yakaya, Beytsayda’ya gitsinler diye buyruk verdi.

46    Onları saldıktan sonra dua etmek için dağa gitti.

47    Gece bastırdığında tekne denizin ortasındaydı. Kendisiyse yapayalnız karadaydı.

48    İsa öğrencilerin kürek çekmekte zorlandıklarını görmüştü. Çünkü rüzgâr onlara karşı esiyordu. Sabah üçle altı arası, İsa denizin üzerinde yürüyerek onlara yaklaştı. Yanlarından geçmek istedi.

49    O’nun denizde yürüdüğüne tanık olunca, bunun bir görüntü olduğunu sanarak avaz avaz bağırdılar.

50    Çünkü hepsi de O’nu görmüş ve yürekleri kalkmıştı. O zaman İsa onlarla konuştu. “Yüreklenin” dedi. “Korkmayın, benim.”

51    Tekneye, onların yanına çıktı. Rüzgâr dindi. Öğrenciler şaşkınlıktan donakaldı.

52    Zaten ekmeklerle ilgili olaya da akıl erdirememişlerdi. Tersine, yürekleri katılaşmıştı.

 

İsa Genesaret’te Hastaları İyi Ediyor

53    Denizi aşıp Genesaret’te karaya ulaştılar, tekneyi bağladılar.

54    Onlar tekneden çıkar çıkmaz halk İsa’yı tanıdı.

55    Bölgeyi baştanbaşa arayıp taradılar. İsa’nın nerede bulunduğunu öğrenip hastaları döşekleriyle oraya taşımaya başladılar.

56    Her gittiği yerde -kasabalarda, kentlerde, çiftliklerde- hastaları çarşı yerine yatırıyor, hiç değilse giysisinin saçak püskülüne dokunabilmek için kendisine yalvarıyorlardı. O’na dokunanların tümü hastalıktan kurtuldu.

 

Ataların Töresi Karşısında Tanrı’nın Yasası

BÖLÜM 7

1      Bu arada Yeruşalim’den gelen Ferisiler’le dinsel yorumcuların bazısı İsa’nın çevresinde toplandı.

2      Öğrencilerinden bazılarının kirli, yani yıkanmamış ellerle yemek yediklerini görmüşlerdi.

3      Çünkü Ferisiler ve tüm Yahudiler ataların töresine uyar, ellerini dikkatle yıkamadıkça yemek yemezler.

4      Çarşıdan geldiklerinde de kendilerine su serpmeden yemek yemezler. Bu kapsamda, uydukları daha bir sürü gelenek vardır: Bardaklar, çanaklar, bakır kaplar hep suya daldırılmalı.

5      Ferisiler’le dinsel yorumcular İsa’ya sordu: “Öğrencilerin neden ataların töresine aykırı davranıyor? Niçin kirli ellerle yemek yiyorlar?”

6      İsa onları yanıtladı: “Yeşaya siz ikiyüzlülere ilişkin tam yerinde peygamberlik etmiştir. Yazılı olduğu gibi: ‘Bu halk beni dudaklarıyla sayar, Ama yürekleri benden ıraktadır.[Yeşaya 29:13]

7      Bana boş yere tapınıyorlar, Öğreti olarak insansal yönergeler öğretiyorlar.’

8      “Siz Tanrı buyruğunu bırakıp insansal törelere bağlanıyorsunuz.”

9      İsa konuşmasını sürdürdü: “Törenizi uygulayasınız diye Tanrı buyruğunu ne de güzel çiğniyorsunuz!

10    Bakın Musa ne buyurmuştur: ‘Babana ve annene saygı göster. Babaya ve anneye karşı kötü konuşan ölümle cezalandırılsın.’[Mısır’dan Çıkış 20:12; 21:17; Yasanın Tekrarı 5:16]

11    “Oysa sizin dediğiniz şudur: ‘Her kim babasına ya da annesine, benden sana sağlanacak yarar gerçekte Kurban’dır -Tanrı’ya adanmış Armağan- derse,

12    onun artık babasını ya da annesini saymaya zorunluluğu yoktur.’

13    Böylece, kuşaklara aktardığınız törenizle Tanrı Sözü’nü ortadan kaldırıyorsunuz. Buna benzer daha bir sürü iş görmektesiniz.” 

 

İnsanı Kirleten Davranışlar

14    İsa yine topluluğu yanına çağırıp, “Hepiniz beni dinleyin ve anlayın” dedi.

15    “Dıştan insanın içine girip de onu kirletebilen hiçbir nesne yoktur. Tersine, içinden çıkan şeylerdir insanı kirleten.

16    [İşitecek kulağı olan işitsin.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]

17    Topluluktan ayrılıp eve girince, öğrencileri kendisine simgenin neyi belirttiğini sordu.

18    İsa onları yanıtladı: “Ötekiler gibi sizin de anlayışınız kıt mı? Anlamıyor musunuz ki insana dıştan giren hiçbir şey onu kirletemez.

19    Çünkü bunlar onun yüreğine değil midesine girer, oradan da geçip dışarı gider.” Bu sözle her yiyeceği temiz kıldı.

20    İsa konuşmasını sürdürdü: “İnsanın içinden çıkan şey, işte budur insanı kirleten.

21    Çünkü içerden, insan yüreğinden kötü tasarılar çıkar: Rasgele cinsel ilişki, hırsızlık, adam öldürme,

22    evlilik dışı cinsel bağlantı, açgözlülük, kurnazlık, düzenbazlık, soysuzluk, kıskançlık, sövüp sayma, kendini beğenme, akılsızlık.

23    Bu kötülüklerin tümü içerden kaynar ve insanı kirli kılar.”

 

GALİLE DIŞINA UZANAN HİZMET

Kenanlı Kadının Çarpıcı İmanı

24    İsa oradan kalkıp Sur dolaylarına gitti. Bir eve girdi; hiç kimsenin bunu bilmesini istemedi. Ama gizlenemedi.

25    Küçük kızını kötü ruh çarpmış bir kadın O’nun adını işitir işitmez varıp ayakları önüne kapandı.

26    Kadın Yunanlı’ydı[Sadece dili Yunanca olan bir Suriyeli]; soyu Suriye Finikesi’ndendi. Kızının bedeninden cini çıkarması için İsa’ya yalvarmaya koyuldu.

27    İsa, “Bırak ilkin çocuklar doysun” dedi. “Çünkü çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir.”

28    Kadın, “Evet, ya Rab” dedi. “Köpekler bile sofranın altında çocukların kırıntılarını yer. ”

29    İsa kadına, “Bu sözden ötürü kızından cin çıktı; gidebilirsin” dedi.

30    Kadın evine gitti, kızı yatakta yatar buldu. Cin ondan çıkmıştı.

 

 

 

Sağır ve Peltek Dilli Adam Konuşuyor

31    Bundan sonra Sur dolaylarından ayrılıp Sayda’dan geçti, Dekapolis dolaylarını aşarak Galile Denizi’ne geri döndü.

32    Sağır ve peltek dilli birini getirip üstüne elini koysun diye O’na yalvardılar.

33    İsa adamı topluluktan ayırıp bir kenara çekti, parmaklarını kulaklarına koydu ve tükürüp diline dokundu.

34    Gözlerini göğe kaldırıp içini çekti ve ona, “Effada” dedi. Bu, Aramice “Açıl” demektir.

35    O anda adamın kulakları açıldı, dili de çözüldü. Dosdoğru konuşmaya başladı.

36    İsa olayı kimseye anlatmamalarını öğütledi. Ama onları öğütlediği oranda olayı yaydılar.

37    Herkes sınırsız bir şaşkınlık içindeydi. “Her şeyi iyi etti” diyorlardı. “Sağırları bile duyar duruma getiriyor, dilsizleri de konuşturuyor.”

 

İsa Dört Bin Kişiyi Doyuruyor

BÖLÜM 8

1      O günlerde yeniden büyük bir topluluk oluşmuştu. Yiyecek hiçbir şeyleri yoktu. İsa öğrencilerini yanına çağırıp,

2      “Topluluk için içim parçalanıyor” dedi. “İşte üç gündür yanımdalar ve yiyecek bir şeyleri yok.

3      Bu insanları aç acına evlerine salarsam, yolda düşüp bayılacaklar. Hem de bunlardan bir kesimi taa ıraklardan geldi.”

4      Öğrencileri, “Şu çöl yerde bunca insanı doyuracak ekmeği kim, nereden bulabilir ki?” dediler.

5      İsa, “Kaç ekmeğiniz var?” diye sordu. “Yedi” dediler.

6      Topluluğa yere oturmalarını buyurdu. Yedi ekmeği aldı, teşekkür yükselttikten sonra parçaladı, topluluğa dağıtsınlar diye öğrencilere verdi. Onlar da halka dağıttı.

7      Bunun yanı sıra birkaç tane de küçük balıkları vardı. İsa balıkları da kutsayıp, “Şimdi bunları topluluğa dağıtın” dedi.

8      Doyasıya yediler. Artakalan parçalardansa yedi sepet dolusu topladılar.

9      Yiyenlerin sayısı dört bin kişi dolayındaydı.

10    İsa bunun ardından onları yerlerine saldı. Kendisi de hiç vakit yitirmeden öğrencileriyle birlikte tekneye binip Dalmanuta bölgesine gitti.

 

Belirti Meraklıları

11    Ferisiler gelip İsa’yla tartışmaya başladı. O’nu denemek amacıyla gökten bir belirti göstermesini istediler.

12    İsa derin derin içini çekerek, “Bu kuşak niçin belirti arar durur?” dedi. “Doğrusu size derim ki, bu kuşağa belirti verilmeyecektir.”

13    Onları bırakıp tekneye bindi denizin karşı yakasına geçti.

 

 

Ferisiler’in ve Herodes’in Mayası

14    Öğrenciler beraberlerinde ekmek getirmeyi unutmuştu. Yanlarında -teknenin içinde- bir somun ekmekten başka bir şey yoktu.

15    İsa onları uyararak, “Gözünüzü açın” dedi. “Ferisiler’le Herodes’in mayasından sakının.”

16    Öğrenciler aralarında tartışıyordu: “Ekmeğimiz olmadığından böyle diyor.”

17    İsa ne konuştuklarını biliyordu. “Ekmeğimiz yok diye niçin tartışıyorsunuz” dedi. “Düşünmüyor musunuz? Anlamıyor musunuz? Yüreğiniz öylesine katılaştı mı?

18    ‘Gözleriniz varken görmüyor musunuz? Kulaklarınız varken işitmiyor musunuz?’ “Anımsamıyor musunuz?[Yeremya 5:21; Hezekiel 12:2]

19    Beş bin kişiye beş somun ekmeği parçalayıp dağıttığımı? Ekmek parçalarından kaç küfe dolusu topladığınızı?” Onlar, “On iki” diyerek karşılıkta bulundular.

20    İsa yeniden sordu: “Ya yedi somun ekmeği dört bin kişiye parçalayıp böldüğümü? Ekmek parçalarından kaç sepet dolusu topladığınızı?” Onlar, “Yedi” diye yanıtladı.

21    İsa, “Daha anlamıyor musunuz?” diyerek kendilerini aydınlattı.

 

İsa Beytsayda’da Görmez Birini Işığa Kavuşturuyor

22    Beytsayda’ya vardılar. İsa’ya gözü görmez bir adam getirip ona dokunsun diye yalvardılar.

23    İsa gözü görmez adamı elinden tutup kasabanın dışına çıkardı. Gözlerini tükürükle ıslattı, ellerini adamın üstüne koyup sordu: “Bir şey görüyor musun?”

24    Adam baktığında, “İnsanları görüyorum” dedi. “Ağaçlara benziyorlar, ama yürüyorlar!”

25    Bunun üzerine İsa ellerini onun gözlerine koydu. Adam dikkatle baktı ve ışığa kavuştu. Her şeyi açık seçik gördü.

26    İsa onu evine gönderirken, “Kasabaya uğrama” dedi.

 

Petros’un İsa’ya İlişkin Bildirisi

27    İsa öğrencileriyle birlikte Filippi Kayseriyesi kasabalarına gitti. Yolda giderken öğrencilerine, “İnsanlar benim kim olduğumu söylüyor?” diye sordu.

28    Onlar, “Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas diyor, kimisi de peygamberlerden biridir yolunda söz ediyor” dediler.

29    İsa sordu: “Ya siz ne dersiniz? Sizce ben kimim?” Petros, “Sen Mesih’sin” diye yanıtladı.

30    Bunun üzerine İsa kendisine ilişkin hiç kimseye bir şey söylememeleri için onları öğütledi.

 

 

 

İsa Ölümünü ve Dirilişini Açıklıyor

31    Bundan sonra İsa, İnsanoğlu’nun çok işkence çekmesinin, İhtiyarlar’ca, başrahiplerce ve dinsel yorumcularca yadsınmasının, öldürülmesinin ve üç gün sonra dirilmesinin gerekli olduğunu öğrencilere öğretmeye koyuldu.

32    Bunu açıkça bildirdi. Petros O’nu bir yana çekip paylamaya başladı.

33    İsa öğrencilerine dönerek onlara baktı, Petros’u payladı: “Geri çekil ey şeytan! Çünkü Tanrı’yla ilgili konuları değil, insanlarla ilgili olanları düşünmektesin.”

34    Sonra öğrencilerle birlikte topluluğu yanına çağırıp, “Ardım sıra gelmek isteyen, kendini yadsısın; haçını yüklensin, ardım sıra gelsin” dedi.

35    “Çünkü canını kurtarmak isteyen onu yitirecektir. Ama bana ve Sevinç Getirici Haber’e bağlılık nedeniyle her kim canını yitirirse onu kurtaracaktır.

36    İnsan tüm dünyayı kazanıp da canını zarara uğratırsa ne yararı olur?

37    Çünkü insan, canına karşılık ne ödeyebilir?

38    Her kim şu tanrıtanımaz, günahtan çekinmez kuşakta bana ve sözlerime bağlılıktan utanç duyarsa, İnsanoğlu da Babası’nın yüceliğinde kutsal meleklerle birlikte gelişinde o kişi yüzünden utanç duyacaktır.”

 

BÖLÜM 9

1      Sonra şunu ekledi: “Doğrusu size derim ki, burada duranlar arasında Tanrı hükümranlığının güçle gelişini görmeden önce ölümü tatmayacak olanlar vardır. ”

 

İsa’nın Görünüşü Değişiyor

2      Aradan altı gün geçince İsa Petros’u, Yakup’u ve Yuhanna’yı yanına aldı; onları öbürlerinden ayrı olarak yüksek bir dağa yöneltti. Gözleri önünde görünüşü değişti.

3      Giysileri parıltıdan apak oldu. Yeryüzünde hiçbir arıtma öğesinin ağartamayacağı bir aklıktı bu.

4      Derken İlyas’la Musa göründü onlara. İsa’yla görüşüyorlardı.

5      Petros İsa’ya, “Ya Rabbi”[Öğretmen] dedi. “Burada bulunmamız ne iyi! Üç çadır kuralım: Biri sana, biri Musa’ya, biri de İlyas’a.”

6      Ne dediğini kendisi de bilmiyordu. Çünkü üçü de korku içindeydi.

7      Derken bir bulut inip onlara gölge saldı. Buluttan bir ses geldi: “Sevgili Oğlum budur, O’nu dinleyin!”

8      Öğrenciler bir çırpıda çevreye göz attı, ama bir tek İsa’dan başkasını göremediler beraberlerinde.

9      Dağdan inerlerken, İnsanoğlu ölüler arasından dirilinceye dek gördüklerini hiç kimseye anlatmamaları için İsa onları uyardı.

10    Öğrenciler bu öğüdü tuttu; ölülerden dirilmenin de ne anlama gelebileceğini aralarında tartıştılar.

11    İsa’ya bir soru sordular: “Dinsel yorumcular acaba niçin ilkin İlyas’ın gelmesi gerekir, diyorlar?”

12    İsa, “Evet” dedi. “İlkin İlyas gelir ve her şeyi düzene koyar. Ama neden İnsanoğlu’na ilişkin çok işkence çekecek ve aşağı görülecek diye yazılmıştır?[Malakya 4:5,6]

13    Gerçi İlyas gelmiş bulunuyor. Ama size derim ki, kendisine ilişkin yazılmış olduğu gibi, ona gönüllerinin dilediğini yaptılar. ”

 

İsa Cine Tutulmuş Çocuğu İyi Ediyor

14    Öğrencilerin yanına döndüklerinde, onların çevresini büyük bir topluluğun sardığını ve dinsel yorumcuların onlarla tartıştığını gördüler.

15    Orada toplananların tümü İsa’yı görünce şaşkınlığa düştü, koşup O’nu karşıladılar.

16    İsa onlara, “Aranızda ne tartışıyorsunuz?” diye sordu.

17    Topluluk arasından bir adam O’nu yanıtladı: “Öğretmen, içinde dilsiz bir ruh bulunan oğlumu sana getirdim.

18    Onu nerede tutarsa yere atıyor. Çocuğun ağzı köpükleniyor, dişlerini gıcırdatıyor, kaskatı kesiliyor. Öğrencilerinden onu çıkarmalarını diledim, ama güçleri yetmedi.”

19    İsa, “Ey imansız kuşak!” dedi. “Daha ne kadar sizlerle kalacağım? Daha ne kadar sizlere katlanacağım? Onu bana getirin.”

20    Çocuğu İsa’ya getirdiler. Kötü ruh O’nu görür görmez çocuğu sarstı. Çocuk yere düştü, ağzı köpüklenerek debelendi.

21    İsa çocuğun babasına sordu: “Ne zamandan beri ona bu hal geldi?” Baba, “Çocukluğundan beri” diye yanıtladı.

22    “Kötü ruh onu yok etmek için pek çok kez ateşe de attı suya da. Ama eğer bir şey yapabilirsen bize acı ve yardım et.”

23    İsa onu yanıtladı: “Bir şey yapabilirsen mi? İman edene her şey olanaklıdır.”

24    Çocuğun babası o anda bağırdı: “İman ediyorum; yetersiz imanıma yardım et!”

25    Topluluğun üşüştüğünü gören İsa, kötü ruhu payladı: “Dilsiz ve sağır ruh, sana buyuruyorum; çocuktan çık ve bir daha ona girme!”

26    Ruh çığlık atarak ve çocuğu zorlu zorlu sarsarak çıktı. Çocuk ölü gibi oldu. Çoğunluk, “Öldü” diyordu.

27    Ama İsa onu elinden tutup kaldırdı. Çocuk ayağa kalktı.

28    İsa eve girince öğrencileri özel olarak kendisine sordu: “Biz niçin onu çıkaramadık?”

29    İsa, “Bu tür kötü ruh duadan[ve oruçtan] başka hiçbir yolla çıkmaz” diye yanıtladı.

 

İsa Ölümünü ve Dirilişini Yeniden Açıklıyor

30    Oradan ayrılıp Galile’yi aştılar. İsa kimsenin bunu bilmesini istemiyordu.

31    Çünkü öğrencilerine öğretmekteydi. Onlara, “İnsanoğlu insanların eline teslim edilecek; O’nu öldürecekler, ama öldürüldükten üç gün sonra dirilecek” dedi.

32    Ne var ki, bu sözü anlamadılar. O’na sormaya da çekindiler.

 

En Üstün Kimdir?

33    Kafernahum’a vardılar. İsa eve girince öğrencilere sordu: “Neydi yolda tartıştığınız?”

34    Sustular. Çünkü yolda giderken, içlerinde kimin en üstün olduğunu tartışmışlardı.

35    İsa oturunca On İkiler’i çağırıp, “En üstün olmak isteyen, hepinizin arasında sonuncu ve hepinizin hizmet görücüsü olsun” dedi.

36    Sonra bir çocuğu elinden tutup ortalarında durdurdu. Çocuğu kolları arasına alarak kendilerine,

37    “Kim bu çocuklardan birini benim adıma kabul ederse beni kabul eder” dedi. “Ve kim beni kabul ederse beni değil, ama beni göndereni kabul eder.”

 

Bize Karşı Olmayan Bizden Yanadır

38    Yuhanna İsa’ya, “Öğretmen!” dedi. “Bir adama rastladık. Adınla cinleri çıkarıyordu. Onu engelledik. Çünkü bizlerle gelmiyor.”

39    İsa, “Ona engel olmayın” dedi. “Çünkü hiç kimse adımla güçlü bir iş yapıp da hemen ardından beni kötüleyemez.

40    Çünkü bize karşı olmayan bizden yanadır.

41    Doğrusu size derim ki, Mesih bağlısı olduğunuz için her kim benim adımla sizlere bir bardak su içirirse, karşılığını hiç yitirmeyecektir.”

 

Suça Sürükleme Eylemi

42    “Bana iman eden şu küçüklerden birini kim suça sürüklerse, boynuna iri bir değirmen taşı bağlanıp denize atılması kendisi için daha iyidir.

43    Eğer elin seni suça sürüklüyorsa onu kes! Yaşama kolsuz girmen iki kol sahibi olarak cehenneme, hiç sönmeyen ateşe gitmenden daha iyidir.

44    [Orada onları yiyen kurt ölmez ve ateş sönmez.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]

45    Eğer ayağın seni suça sürüklüyorsa onu kes! Yaşama ayaksız girmen iki ayak sahibi olarak cehenneme atılmandan daha iyidir.

46    [Orada onları yiyen kurt ölmez ve ateş sönmez.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]

47    Eğer gözün seni suça sürüklüyorsa onu oy! Tanrı’nın hükümranlığına tek gözle girmen, iki göz sahibi olarak cehenneme atılmandan daha iyidir.

48    Orada ‘onları yiyen kurt ölmez ve ateş sönmez.’[Yeşaya 66:24]

49    “Çünkü herkes ateşle tuzlanacaktır.

50    Tuz iyi bir şeydir. Ama tuz tuzluluğunu yitirirse bir daha neyle ona tuz tadı verilebilir? Kendinizde tuz olsun ve birbirinizle barış içinde yaşayın.”*

 

 

 

Boşanma Sorunu

BÖLÜM 10

1      İsa oradan ayrılıp Yahudiye bölgesine ve Ürdün Irmağı’nın karşı yakasına gitti. Topluluklar yine çevresine üşüştü. İsa her zaman olduğu gibi yine onlara öğretiyordu.

2      Bazı Ferisiler yaklaşıp O’nu sözle tuzağa düşürmeye çalıştı. “Bir adamın karısını boşaması yasal mıdır?” diye sordular.

3      İsa, “Musa size ne buyuruyor?” dedi.

4      Onlar, “Erkeğin kadına boşanma kâğıdı verip onu salmasına izin verdi” dediler.[Yasanın Tekrarı 24:1]

5      İsa, “Siz katı yürekli olduğunuz için Musa bu buyruğu yazdı” dedi.

6      “Ne var ki, yaratılışın başlangıcında Yaratan onları erkek ve dişi olarak yarattı.[Yaratılış 1:27]

7      ‘Bu nedenle, insan babayı ve anneyi bırakıp karısına bağlanacak,[Yaratılış 2:24]

8      İkisi bir tek beden olacak.’ “Öyle ki, bundan böyle iki ayrı kişi değil, ama bir tek bedendirler.

9      Onun için Tanrı’nın birleştirdiğini insan ayırmasın.”

10    Eve varınca öğrenciler bu sorun üzerinde O’na yine sordular.

11    İsa şunu açıkladı: “Karısını boşayıp bir başkasıyla evlenen, ona karşı cinsel yolsuzluk işler.

12    Kadın da kocasını boşayıp bir başkasıyla evlenirse cinsel yolsuzluk yapar.”

 

İsa Küçük Çocukları Kutsuyor

13    İsa’nın yanına, dokunsun diye küçük çocuklar getirdiler. Ama öğrenciler getirenleri payladı.

14    İsa bunu görünce kızarak, “Çocukları bırakın bana gelsinler” dedi. “Onlara engel olmayın. Çünkü Tanrı hükümranlığı böylelerindir.

15    Doğrusu size derim ki, Tanrı hükümranlığını bir çocuk gibi kabul etmeyen, ona hiç giremez.”

16    Sonra çocukları kolları arasına alıp ellerini üstlerine koydu ve onları bollukla kutsadı.

 

Sonsuz Yaşam Arayan Varlıklı Genç

17    İsa giderken biri koşup O’nun önünde diz çöktü ve, “İyi Öğretmen, sonsuz yaşamı miras almak için ne yapmalıyım?” diye sordu.

18    İsa ona, “Neden bana iyi diyorsun?” dedi. “Tanrı’dan başka hiç kimse iyi değildir.

19    Buyrukları bilirsin: “‘Adam öldürmeyeceksin. Evlilik dışı cinsel bağlantıya girmeyeceksin, Çalmayacaksın, Yalan yere tanıklık etmeyeceksin, Kimsenin hakkını yemeyeceksin, Babana ve annene saygı göstereceksin.’”[Mısır’dan Çıkış 20:12-17; Yasanın Tekrarı 5:16-20; 24:24]

20    Adam, “Öğretmen, bunların tümünü gençliğimden bu yana tuttum” diye yanıtladı.

21    İsa ona bakınca araştırıcıya sevgi duydu. “Geride kaldığın tek sorun var” dedi. “Git varını yoğunu sat, yoksullara dağıt. Böylelikle gökte varlığın olacaktır. Sonra da ardım sıra gel.”

22    Bu sözü duyunca adamın benzi attı, üzüntü içinde kalarak ayrıldı. Çünkü malı mülkü pek çoktu.

23    İsa çevreye bakıp öğrencilerine, “Parası bol kişilerin Tanrı hükümranlığına girmesi ne denli güçtür!” dedi.

24    O’nun bu sözleri öğrencileri şaşırttı. Ama İsa yine, “Çocuklar” dedi. “Ne güç iştir Tanrı hükümranlığına girmek!

25    Devenin iğne deliğinden geçmesi zengin kişinin Tanrı hükümranlığına girmesinden daha kolaydır.”

26    Öğrencileri çok büyük şaşkınlık tuttu. Birbirlerine, “Öyleyse kim kurtulabilir?” diye sordular.

27    İsa onların gözlerine bakarak, “İnsanların görüşüyle bu olanaksızdır” dedi. “Ama Tanrı önünde değil. Çünkü Tanrı önünde her şey olanaklıdır.”[Yaratılış 18:14; Eyub 42:2; Zekarya 8:6]

28    Petros söze atılıp O’na, “Peki” dedi, “Biz her şeyi bırakıp senin ardın sıra geldik.”

29    İsa onlara, “Doğrusu size derim ki” dedi, “Benim için ve Sevinç Getirici Haber için evini, erkek kardeş ve kız kardeşlerini, annesini babasını, çocuklarını, çiftliklerini bırakan hiç kimse yoktur ki,

30    şimdi bu dönemde yüz katını -evler, erkek kardeş ve kız kardeşler, anneler, çocuklar, çiftlikler- almasın. Bunların yanı sıra saldırılar da olacak, ama gelecek çağda sonsuz yaşamı alacak o.

31    “Öte yandan, ilk sıradaki niceler son sırada kalacak ve son sıradakiler ilk sıraya geçecek.”

 

Ölümünü ve Dirilişini Üçüncü Kez Bildiriyor

32    Yeruşalim’e çıkan yoldaydılar. İsa önlerinden gidiyordu. Öğrenciler şaşkına dönmüşlerdi. Geriden gelenleri de korku almıştı. İsa On İkiler’i yine bir yana çekip, kendisine olacakları onlara anlatmaya başladı.

33    “Bakın” dedi. “Yeruşalim’e çıkıyoruz. İnsanoğlu başrahiplerin ve dinsel yorumcuların eline teslim edilecek. Kendisini ölümle yargılayacaklar, ulusların eline teslim edecekler.

34    O’nunla alay edecek, yüzüne tükürecek, kamçılayacak, sonra da öldürecekler. Ama üç gün geçince dirilecek.”

 

Kayırıcılık Özleyen Öğrencilere Öğüt

35    Bunun üzerine, Zebedi oğulları -Yakup’la Yuhanna- İsa’ya yaklaşıp, “Öğretmen!” dediler. “Senden her ne dilersek yapmanı istiyoruz.”

36    O da onlara, “Ne yapmamı istiyorsunuz?” diye sordu.

37    Onlarsa, “Bizlere bağışla da yüceliğinin çağında birimiz sağında öbürümüz solunda oturalım” diye yanıtladılar kendisini.

38    İsa onlara, “Ne dilediğinizi bilmiyorsunuz” dedi. “İçeceğim bardaktan içebilir misiniz siz? Üstelik vaftiz edileceğim vaftizle vaftiz edilebilir misiniz?”*

39    “Bunları yapabiliriz” dediler. İsa, “İçeceğim bardaktan içeceksiniz ve vaftiz edileceğim vaftizle vaftiz edileceksiniz” dedi.

40    “Ne var ki, sağımda ve solumda oturabilme yetkisini vermek bana düşen iş değildir. Bu ancak kendilerine sağlananlar içindir.”

41    On öğrenci bunları işitince Yakup’la Yuhanna’ya karşı öfkelenmeye başladılar.

42    İsa onları yanına çağırıp, “Bilirsiniz ki” dedi, “Uluslara baş sayılanlar onlara egemen kesilirler ve onların üzerindekiler tüm yetkilerini onlara uygularlar.

43    Ama sizin aranızda durum böyle olmayacak. Tersine, aranızda üstün olmak isteyen, sizlere hizmet etmekle yükümlüdür.

44    Aranızda her kim birinci olmak istiyorsa herkesin uşağı olmakla yükümlüdür.

45    Çünkü İnsanoğlu da hizmet edilmek için gelmedi. Tam tersine, hizmet etmeye ve canını çokluk yararına kurtulmalık olarak vermeye geldi.”

 

İsa Görmez Dilenciyi Görüme Kavuşturuyor

46    Yeriha kentine geldiler. İsa, öğrencileri ve çevresinde büyük bir toplulukla kentten ayrılırken, gözleri görmez bir dilenci olan Timeos oğlu Bar Timeos yol kenarında oturmaktaydı.

47    Nasıralı İsa’nın geçtiğini duyunca yüksek sesle bağırmaya başladı: “Ya İsa Davut Oğlu, bana acı!”

48    Birçok kişi bağırmayı kessin diye onu payladı. Ama o sesini büsbütün yükseltti: “Ya Davut Oğlu, bana acı!” 

49    İsa duraklayıp, “Onu buraya çağırın” dedi. Gözleri görmeyen adama seslendiler: “Gözün aydın. Ayağa kalk, seni çağırıyor.”

50    Adam sırtındaki paltoyu atıp yerinden sıçradı, İsa’ya seğirtti.

51    İsa ona sordu: “Sana ne yapmamı istiyorsun?” Gözleri görmeyen adam, “Ya öğretmen, yeniden göreyim” diye yanıtladı.

52    İsa, “Git, imanın seni kurtardı” dedi. Adam o anda yeniden gördü ve yol boyu O’nun ardı sıra gitti.

 

YERUŞALİM’İ KAPSAYAN HİZMET

Yeruşalim’e Görkemli Giriş

BÖLÜM 11

1      Yeruşalim’e yaklaştıklarında Zeytinlik Dağı’nda Beytfaci ile Beytanya’ya ulaştılar. İsa iki öğrencisini gönderdi.

2      “Karşınızdaki köye gidin” diye buyurdu, “Oraya varır varmaz bağlı duran bir sıpa göreceksiniz. Şimdiye dek kimse binmemiştir ona. Onu çözüp getirin.

3      Eğer biri size, ‘Niçin yapıyorsunuz bunu?’ diye sorarsa, ‘Bu Rab için gereklidir, hiç gecikmeden onu yine buraya gönderecek’ deyin.”

4      Öğrenciler gidip ön kapının açıldığı sokağın ağzında bağlı bir sıpa buldular. Onu çözüyorlardı ki,

5      orada duran bazı kişiler, “Sıpayı çözüp de ne yapacaksınız?” diye sordular.

6      Öğrenciler İsa’nın salık verdiği biçimde onları yanıtladılar. Adamlar da onları bıraktı.

7      Sıpayı İsa’ya getirdiler. Hayvanın üstüne kendi giysilerini koydular. İsa bindi.

8      Birçok kişi giysilerini yolun üstüne serdi. Bazıları da tarlalardan kestikleri fundaları yola dizdiler.

9      Önde yürüyenler de geriden gelenler de bağrışıyordu: “Osanna! [Kurtar! Yücelik sana!] Rab’bin adıyla gelen kutludur.[Mezmur 118:25,26]

10    Atamız Davut’un gelen hükümranlığı kutludur. En yücelerde Osanna!”

11    İsa Yeruşalim’e girdi, tapınağa gitti. Her şeyi gözden geçirdi. Akşam vakti olduğundan, On İkiler’le birlikte Beytanya’ya gitti.

 

Yargılanan İncir Ağacı

12    Ertesi gün, Beytanya’dan dönerlerken İsa acıktı.

13    Irakta yaprak açmış bir incir ağacı gördü. Belki incir bulunur diye ona yaklaştı. Ağaca vardığında yapraklardan başka bir şey bulamadı. Çünkü incir mevsimi değildi.

14    Ağaca, “Bundan böyle hiç kimse senden incir yiyemesin” dedi. Öğrencileri bu sözü duydu.

 

İsa Tapınağı Arıtıyor

15    Yeruşalim’e vardılar. İsa tapınağa girdi. Tapınakta alışverişle uğraşanları dışarı atmaya başladı. Para değiştirenlerin masalarını, güvercin satıcılarının koltuklarını altüst etti.

16    Hiç kimsenin tapınaktan bir şey geçirmesine izin vermedi.

17    Onlara öğreterek, “Kutsal Kitap’ta yazılmamış mıdır?” diye sordu. “‘Evime tüm ulusları kapsayan dua evi denecektir. Ama siz onu eşkıya yatağı yaptınız.’”[Yeşaya 56:7; Yeremya 7:11]

18    Başrahiplerle dinsel yorumcular bu sözleri duyunca, O’nu yok etmenin yollarını aramaya başladılar. O’ndan korkuyorlardı. Çünkü tüm topluluk O’nun öğretisine şaşıyordu.

19    Akşam bastırınca kentten ayrıldılar.

 

İncir Ağacının Betimlediği Gerçek

20    Sabahleyin yoldan geçerken incir ağacının kökten kuruduğunu gördüler.

21    Petros olanları anımsayarak İsa’ya, “Bak Rabbi” dedi. “Lanetlediğin incir ağacı kurudu.”

22    İsa onlara “Tanrı’ya imanınız olsun” dedi.

23    “Doğrusu size derim ki her kim şu dağa, ‘Yerinden kalk, denize atıl’ dese   -yüreğinde de kuşkuya düşmezse ve söylediği her şeyin olacağına iman etse- dileği yerine gelecektir.

24    Bu nedenle size diyorum ki, üzerinde dua ettiğiniz ve dilediğiniz her şeyi aldığınıza iman edin. Dileğiniz yerine gelecektir.

25    Duaya durduğunuzda, herhangi birine karşı bir şeyiniz varsa onu bağışlayın ki göklerdeki Babanız da suçlarınızı sizlere bağışlasın.”

26    [Ama eğer siz bağışlamazsanız göklerdeki Babanız da suçlarınızı bağışlamayacaktır.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]

 

İsa’nın Yetkisine İlişkin Soru

27    Yeniden Yeruşalim’e geldiler. İsa tapınakta dolaşırken başrahipler, dinsel yorumcular ve İhtiyarlar O’na yaklaştı.

28    “Bu işleri hangi yetkiye dayanarak yapıyorsun?” diye sordular. “Bunları yapma yetkisini sana veren kim?”

29    İsa, “Ben size bir soru sorayım” dedi. “Eğer sorumu yanıtlarsanız, ben de size bu işleri hangi yetkiyle yaptığımı söyleyeceğim.

30    Yahya’nın vaftiz etme yetkisi nereden geldi? Tanrı’dan mı, yoksa insanlardan mı? Bana yanıt verin.”

31    Aralarında tartışmaya koyuldular: “Eğer ‘Tanrı’dandır’ diyecek olsak, O bize, ‘Öyleyse neden ona inanmadınız?’ diye soracak.

32    Yoksa, ‘İnsanlardandır’ mı desek?” Halktan korkuları vardı, çünkü herkes Yahya’yı peygamber olarak tutuyordu.

33    İsa’yı yanıtlayarak, “Bilmiyoruz” dediler. İsa, “Öyleyse, ben de size bu işleri hangi yetkiye dayanarak yaptığımı söylemeyeceğim” dedi.

 

Bağ Kiralayanlara İlişkin Simgesel Öykü

BÖLÜM 12

1      İsa onlara simgesel öykülerle konuşmaya başladı: “Bir adam asma dikti, bağın çevresine çit çekti, cendere kazdı. Bir de kule kurdu. Burayı bağcılara kiralayarak başka bir ülkeye gitti.[Yeşaya 5:1,2]

2      Bağ bozumunda ürünün bir bölümünü toplaması için kiracılara bir uşak gönderdi.

3      Ama onu yaka paça edip tartakladılar ve eli boş saldılar.

4      “Adamcağız yeniden başka bir uşak gönderdi. Onun da kafasını yarıp aşağıladılar.

5      Bir uşak daha gönderdi. Onuysa öldürdüler. Başka birçok kişi gönderdi; kimisini tartakladılar, kimisini de öldürdüler.

6      “Gönderebileceği bir kişi kalmıştı: Çok sevdiği oğlu. En sonunda oğluma saygı gösterirler düşüncesiyle oğlunu onlara gönderdi.

7      Ama bağı kiralayanlar, ‘İşte malları miras alacak adam burada!’ diye aralarında görüştüler, ‘Gelin, şunu öldürelim, sonra da mirasına konalım’

8      Böylece onu yaka paça edip öldürdüler ve bağdan dışarı sürüklediler.

9      “Bağın sahibi ne yapacak? Varıp kiracıları yok edecek, bağı da başkalarına verecek.

10    Şu Kutsal Yazı’yı okumadınız mı? “‘Yapıcıların kaldırıp attığı Taş, Baş köşeye konulan Taş oldu.[Mezmur 118:22,23]

11    Rab’ten sağlandı bu. Gözlerimiz önünde ne görkem!’”

12    İsa’yı tutuklamak istedilerse de topluluktan korktular. Çünkü bu simgesel öyküyü kendileri için anlattığını anlamışlardı. Bunun üzerine O’nu bırakıp gittiler.

 

Kayser’e Vergi Ödemeli mi?

13    İsa’yı kendi sözüyle tuzağa düşürmek amacıyla, Ferisiler’le Herodesçiler’den bazılarını O’nun yanına saldılar.

14    Adamlar O’na gelip, “Ey Öğretmen!” dediler. “Senin gerçek olduğunu biliyoruz, hiç kimseden çekindiğin de yok. Çünkü kayırıcılık yapan biri değilsin. Tersine, Tanrı yolunu doğrulukla öğretiyorsun. Kayser’e vergi ödemek yasal mı, yoksa değil mi? Ödeyelim mi, ödemeyelim mi?”

15    İsa onların ikiyüzlülüğünü bildiğinden, “Neden beni denemeye kalkışıyorsunuz?” dedi. “Bana bir dinar getirin de göreyim.” “Getirdiler. İsa sordu: “Şu gördüğünüz yüz ve yazı kimindir?” Onlar, “Kayser’in” dediler.

17    Bunun üzerine İsa, “Kayser’e ilişkin şeyleri Kayser’e, Tanrı’ya ilişkin olanları da Tanrı’ya verin” dedi. O’nun bu yanıtına şaşakaldılar.

 

Ölülerin Dirilmesi Sorunu

18    Bazı Sadukiler -ölülerin dirilişi diye bir şey yoktur yolunda konuşanlar- yaklaşıp İsa’ya bir soru sordular:

19    “Ey Öğretmen! Musa bize buyurmuştur ki, bir adam çocuğu olmadan ölür, geride bir kadın bırakırsa kardeşi kadınla evlenmeli; böylelikle kardeşine soy yetiştirmeli.[Yasanın Tekrarı 25:5,6; Yaratılış 38:8]

20    Yedi kardeş vardı. Birincisi bir kadınla evlendi. Öldüğü vakit soy bırakmadı.

21    Kadını ikinci kardeş aldı. O da soy yetiştirmeden öldü. Üçüncüye de aynı şey oldu.

22    Yedisi de soy bırakmadı. Hepsinden sonra kadın da öldü.

23    Şimdi, ölüler dirildiğinde hangisinin karısı olacaktır bu kadın? Öyle ya, yedisi de onu kendisine eş olarak aldı.”

24    İsa yanıtladı: “Kutsal Yazılar’ı ve Tanrı’nın gücünü bilmiyorsunuz. Yanılmanızın nedeni de bu değil mi?

25    Ölüler arasından dirilenler ne evlenir, ne de everilir. Tersine, göklerdeki melekler gibidir onlar.

26    Kaldı ki, ölülerin dirilişini Musa’nın Kitabı’nda, yanan çalı ile ilgili bölümde* hiç okumadınız mı? Tanrı’nın ona, ‘Ben İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un Tanrısı’yım’ dediğini?[Mısır’dan Çıkış 3:2,6]

27    Tanrı ölülerin değil, dirilerin Tanrısı’dır. Ne denli yanılıyorsunuz!”

 

En Önemli Buyruk

28    Tartıştıklarını duyan ve İsa’nın onları yerinde yanıtladığını gören bir dinsel yorumcu O’na yaklaşıp, “Tüm buyrukların en önde geleni hangisidir?” diye sordu.

29    İsa, “Önde gelen buyruk şudur” dedi: ‘Kulak ver İsrail! Tanrımız Rab tek Rab’tir.[Yasanın Tekrarı 6:4,5]

30    Tanrın Rab’bi tüm yüreğinle, tüm canınla, tüm anlayışınla ve tüm gücünle seveceksin.’

31    “İkinci buyruk da şudur: ‘İnsan kardeşini kendin gibi seveceksin.’ “Bunlardan daha üstün başka bir buyruk yoktur.”[Levililer 19:18]

32    Dinsel yorumcu, “Çok doğru, Öğretmen!” dedi. “Tam yerinde konuştun: ‘O tek Tanrı’dır, O’ndan başkası yoktur’[Yasanın Tekrarı 6:4; 4:35]

33    ve, ‘O’nu tüm yürekle, tüm anlayışla, tüm güçle sevmek, insan kardeşini de kendin gibi sevmek her tür sunuyu sunakta yakmaktan ve sunular getirmekten çok daha önemlidir.’”[I.Samuel 15:22]

34    İsa onun sağduyuyla yanıt verdiğini görünce, “Sen Tanrı hükümranlığından uzakta değilsin” dedi. Bundan sonra hiç kimse O’na soru sorma atılganlığında bulunmadı.

 

Mesih’le İlgili Somut Soru

35    İsa tapınakta öğretirken açıklamada bulundu: “Dinsel yorumcular Mesih için nasıl, Davut’un Oğlu’dur derler?

36    Davut kendisi Kutsal Ruh’un esinlemesiyle şunları söylemiştir: ‘Rab Rab’bime, düşmanlarını ayaklarının altına basamak yapıncaya dek sağımda otur, dedi.’[Mezmur 110:1; II.Samuel 23:2]

37    “Eğer Davut kendisi O’na Rab diyorsa, O nasıl Davut’un Oğlu olabilir?” Büyük topluluklar beğeniyle İsa’yı dinliyordu.

 

Dinsel Yorumculara Yöneltilen Yargı

38    İsa öğretisinde, “Uzun giysilerle dolaşmaktan, çarşıda, meydanda saygıyla selamlanmaktan hoşlanan dinsel yorumculardan sakının” dedi.

39    “Sinagogların baş koltuklarını, şölenlerin de baş köşelerini ararlar.

40    Dul kadınların evlerine konar, gösteriş için uzun uzadıya dualar söylerler. Bu insanların yargılanması daha ağır olacaktır.”

 

Dul Kadının Armağanı

41    İsa tapınağın para kutusu karşısında oturup topluluğun kutuya para bırakışını gözledi. Birçok varlıklı kişi bol para bıraktı.

42    Bu arada yoksul bir dul kadın yaklaşıp bir metelik değerinde iki bakır kuruş bıraktı.

43    İsa öğrencilerini yanına çağırıp, “Doğrusu size derim ki” dedi, “Bu yoksul dul kutuya para bırakanların tümünden daha çok para bıraktı.

44    Çünkü ötekilerin toplamı varlıklarının bolluğundan bıraktı. Ama bu kadın yoksulluğundan -nesi varsa onu, tüm geçim olanağını- bıraktı.”

 

Taş Üstünde Taş Kalmayacak

BÖLÜM 13

1      İsa tapınaktan ayrılırken, öğrencilerinden biri O’na, “Öğretmen!” dedi. “Şu çarpıcı taşlara, şu çarpıcı yapılara bir bak!”

2      İsa ona, “Bu kocaman yapıları görüyor musun?” dedi. “Taş üstünde taş kalmayacak. Yıkılmadık bir şey bırakılmayacak.”

 

En Acı Olayın Habercileri

3      İsa tapınağın tam karşısındaki Zeytinlik Dağı’nda otururken Petros, Yakup, Yuhanna ve Andreas özel olarak O’na sordu:

4      “Bizlere açıkla, bu olaylar ne zaman olacak? Bütün bunların yerine geleceğini gösteren belirti ne olacak?”

5      İsa onlara anlatmaya koyuldu: “Dikkat edin, kimse sizi kandırmasın.

6      Birçokları adımla gelip, ‘Ben O’yum’ diyerek nicelerini kandıracak.

7      Savaş sesleri, savaş söylentileri duyunca dehşete kapılmayasınız. Bu olayların olması gerekir, ama daha son gelmemiştir.

8      Çünkü ulus ulusa, krallık krallığa karşı ayaklanacak. Çeşitli yerlerde depremler olacak, kıtlıklar çıkacak. Bunlar sancıların başlangıcıdır.[Yeşaya 19:2; II.Tarihler 15:6]

9      “Kendinize dikkat edin. Sizleri kurullara teslim edecekler, sinagoglarda dövüleceksiniz. Bana bağlılığınız yüzünden valiler krallar önünde duracaksınız; kendilerine tanıklık niteliğinde olacak bu.

10    Her şeyden önce, Sevinç Getirici Haber ulusların tümüne yayılmalı.

11    Sizleri tutuklayıp sorguya çektiklerinde ne söyleyeceğiz diye önceden kaygılanmayın. O saatte size ne açıklanırsa onu söyleyin. Çünkü konuşan siz değilsiniz, Kutsal Ruh’tur.

12    Kardeş kardeşi, baba çocuğu ölüme teslim edecek; çocuklar anne babaya karşı ayaklanıp onları öldürecek.[Mika 7:6]

13    Adıma bağlılık yüzünden herkesin hıncına uğrayacaksınız. Ama kim sona dek sabrederse o kurtulacaktır.”

 

Korkunç Acının Gelişi

14    “Yıkıcılık getiren iğrenç şeyi kendisine gerekmeyen yerde dururken gördüğünüzde -okuyucu bunu anlasın- Yahudiye ülkesinde bulunanlar dağlara kaçsın.[Daniel 9:27; 12:4,10]

15    Damda duran, aşağı inip içeri girmeye, evinden bir şey almaya kalkışmasın. “Tarladaki de giysisini almak için geri dönmesin.

17    O günlerde çocuk bekleyenlere, emziklilere ne yazık!

18    Dua edin ki, kış mevsiminde olmasın bu.

19    Çünkü o günlerde, şu kurulu düzenin Tanrı tarafından kuruluşundan şimdiye dek hiçbir zaman olmamış ve bir daha olmayacak korkunç acı gelecektir.[Daniel  12:1; Yoel 2:2]

20    Eğer Rab o günleri kısaltmamış olsaydı, hiçbir canlı varlık kurtulamazdı. Ama seçmiş olduğu seçilmişler yararına o günleri kısalttı.

21    “O zaman biri size, ‘Bak, bak Mesih burada; bak, bak orada’ diyecek olursa inanmayın.

22    Çünkü düzmece mesihler ve yalancı peygamberler türeyecek. Bunlar belirtiler ve göz kamaştırıcı eylemler yapacak. Öyle ki, olanağı bulunsa seçilmişleri bile kandırırlardı.[Yasanın Tekrarı 13:1]

23    Dikkat edin, size her şeyi önceden söylüyorum.”

 

İnsanoğlu’nun Gelişi

24    “Ama o günlerde, o acının ardından ‘Güneş kararacak, Ay ışığını vermeyecek,[Yeşaya 13:10]

25    Yıldızlar gökyüzünden düşecek, Göklerin güçleri sarsılacak.’[Yeşaya 34:4]

26    Sonra, ‘İnsanoğlu’nun sınırsız güçle ve yücelikle bulutlarda geldiğini görecekler.’[Daniel 7:13]

27    Bunun ardından melekleri salacak. Melekler seçilmişlerini yedi iklim dört bucaktan, yerin bir ucundan göğün öbür ucuna varıncaya dek toplayacak.”[Zekarya 2:6; Yasanın Tekrarı 30:4]

 

İncir Ağacından Edinilen Bilgi

28    “İncir ağacından ders alın: Dalı filizlenmeye yüz tutunca, yaprakları yeşerince, yazın yakın olduğunu bilirsiniz.

29    Bunun gibi siz de bu gelişimleri gördüğünüzde O’nun yakında, kapılarda olduğunu bilesiniz.

30    Doğrusu size derim ki, bu olayların tümü yerine gelinceye dek bu soy kaybolmayacaktır.

31    Gök ve yer geçip gidecek, ama sözlerim geçmeyecektir.”

 

Yalnız Tanrı Tarafından Bilinen Gün ve Saat

32    “O güne ve saate ilişkin hiç kimsenin bilgisi yoktur: Ne gökteki meleklerin, ne de Oğul’un. Sadece Baba bilir.

33    Hazır bulunun ve uyanık olun. Çünkü vaktin hangi anda geleceğini bilmezsiniz.

34    Yolculuğa çıkan bir adamın evinden ayrılışı gibidir bu. Adam yetkisini uşaklarına verir, her birini kendine özgü işe ayırır, kapıcıyı da uyanık olsun diye uyarır.

35    Bu nedenle uyanık olun. Çünkü ev sahibinin ne zaman geleceğini bilmezsiniz; akşam mı, gece yarısı mı, horoz öttüğü vakit mi, yoksa sabah mı?

36    Ansızın gelip sizi uykuda bulmasın.

37    Sizlere söylediğimi herkese söylüyorum: Uyanık olun.”

 

 

 

İSA’NIN ÇARMIHA ÇAKILIŞI VE DİRİLİŞİ

İsa’yı Öldürmek İçin Düzen Kuruluyor

BÖLÜM 14

1      Passah’ın kutlayışı ve Mayasız Ekmek Töreni’nden iki gün önceydi. Başrahiplerle dinsel yorumcular İsa’yı düzenle yakalayıp öldürmenin yollarını araştırıyorlardı.

2      “Ama bu iş kutlama sırasında olmasın ki, halk arasında kargaşalığa yol açmasın” diyorlardı.

 

Somut Bağlılık Örneği

3      İsa Beytanya’da cüzamlı Simon’un evindeydi. Sofrada oturuyordu ki, bir kadın kaymaktaşı bir kapta çok pahalıya sağlanan katıksız sümbül kokusu getirdi. Kaymaktaşı kabı kırıp içindekini İsa’nın başına döktü.

4      Bazıları, “Bu sümbül kokusunu boşa harcaması da neye?” düşüncesiyle için için öfkelendi.

5      “Bu sümbül yağı üç yüz dinardan[Üç yüz gündelik] çoğa satılabilir, karşılığı da yoksullara verilebilirdi.” Bu sözlerle kadını kınadılar.

6      Ama İsa şu yolda konuştu: “Kadını bırakın. Niçin onu tedirgin ediyorsunuz? O benim için yararlı bir iş gördü.

7      Çünkü yoksullar her zaman aranızda olacaktır. İstediğiniz zaman kendilerine iyilik edebilirsiniz. Ama beni her zaman aranızda bulamayacaksınız.

8      O yapabildiğini yaptı; bu sümbül kokusunu bedenime dökmekle beni gömülmeye hazırladı.

9      Doğrusu size derim ki, Sevinç Getirici Haber dünyanın her neresinde yayılırsa, onun yaptığı iş de kendisi için bir anı niteliğinde anlatılacaktır.”

 

Yahuda İsa’yı Ele Vermek İçin Anlaşıyor

10    On İkiler’den biri olan Yahuda İşkariyot, İsa’yı başrahiplerin eline vermek için onlara yaklaştı. “Başrahipler Yahuda’nın önerisini duyunca sevindiler ve kendisine para vaadinde bulundular. Yahuda, İsa’yı ele vermek için elverişli ortamı kollamaya başladı.

 

Öğrencilerle Birlikte Passah Yemeği

12    Mayasız Ekmek Töreni’nin ilk günü -Passah kurbanını kestikleri gün- öğrenciler İsa’ya sordu: “Passah yemeğini yemek için nereye gidip hazırlık yapmamızı istiyorsun?”

13    İsa öğrencilerinden ikisini göndererek, “Kente gidin” dedi. “Sizi testiyle su taşıyan bir adam karşılayacak. Onu izleyin.

14    Girdiği evin sahibine, ‘Öğretmen öğrencilerimle birlikte Passah yemeğini yiyeceğim oda nerede?’ diye soruyor deyin.

15    O size üst katta düzenlenip hazırlanmış geniş bir oda gösterecek. İşte orada bizim için yemeği hazırlayın.”

16    Öğrenciler yola koyuldu. Kente vardıklarında, onlara bildirdiği gibi her şeyi yerli yerinde buldular ve Passah yemeğini hazırladılar.

17    Akşam olunca İsa On İkiler’le birlikte geldi.

18    Hep bir arada oturup yemek yerlerken İsa, “Doğrusu size derim ki, içinizden biri beni ele verecek” dedi. “Benimle birlikte yemek yiyen biri.”[Mezmur 41:10]

19    Öğrenciler üzüldü. Her biri ardı ardına kendisinden soruyordu: “Yoksa ben miyim?”

20    İsa, “On İkiler’den biri” dedi. “Benimle birlikte ekmeğini sahana banan. “İnsanoğlu kararlaştırılmış kapsamda gidiyor; tıpkı kendisine ilişkin yazılı olduğu gibi. Ama İnsanoğlu kimin aracılığıyla ele veriliyorsa, vay o insanın başına gelene! O kişi hiç doğmasaydı kendisi için daha iyi olurdu.”

 

İsa’nın Kurduğu Sofra: Ekmekle Şarap

22    Onlar yemek yerken İsa ekmeği alıp kutsadı. Sonra bölüp öğrencilerine verdi. “Alın, bedenimdir bu” dedi.

23    Ardından bir bardak aldı, teşekkür ettikten sonra onlara verdi. Hepsi içti.

24    İsa, “Bu birçokları için akıtılan antlaşma kanımdır” dedi.[Mısır’dan Çıkış 24:8; Zekarya 9:11]

25    “İşte size söylüyorum: Bundan böyle bağın bu ürününden içmeyeceğim. Tanrı hükümranlığında tazesinden içeceğim güne dek.”

26    Bir ilahi söyledikten sonra Zeytinlik Dağı’na çıktılar.

 

İsa Petros’un Yadsıyışını Önceden Bildiriyor

27    Sonra İsa onlara, “Tümünüz köstekleneceksiniz” dedi. “Çünkü şöyle yazılıdır: ‘Çoban’ı vuracağım Ve koyunlar darmadağın olacak.’[Zekarya 13:7]

28    “Ama ölümden dirildikten sonra, ben sizlerden önce Galile’de olacağım.”

29    Petros O’nu yanıtladı: “Tümü de kösteklense bile, ben hiçbir zaman kösteklenmeyeceğim.”

30    İsa ona, “Doğrusu sana derim ki” dedi, “Hem de bugün, bu gece horoz iki kez ötmeden önce, üç kez beni yadsıyacaksın.”

31    Ama Petros daha da ateşlenerek sözünü sürdürdü: “Seninle birlikte ölmem gerekse bile seni hiçbir zaman yadsımayacağım.” Öbür öğrenciler de aynı yolda konuştu.

 

İsa Getsemane Bahçesinde Dua Ediyor

32    Sonra Getsemane denen yere gittiler. İsa öğrencilerine, “Ben dua ederken siz burada oturun” dedi.

33    Petros’u, Yakup’u ve Yuhanna’yı yanına aldı. Sarsılmaya, sıkılmaya başladı.

34    Bunun üzerine, “Canım ölesiye üzüntüyle çalkalanıyor” dedi. “Burada bekleyin ve uyanık durun.”[Mezmur 43:5]

35    Biraz ileriye giderek yere kapandı. Eğer olanak varsa bu saatin kendisinden uzaklaştırılması için dua etti:

36    “Abba[Aramice Babacığım] Baba! Senin için her şey olanaklıdır. Bu bardağı benden uzaklaştır! Ama benim isteğim değil, senin isteğin uygulansın.”

37    Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uykuda buldu. Petros’a, “Ey Simon” dedi. “Uyuyor musun? Bir saat olsun uyanık duramadın mı?

38    Uyanık durun ve dua edin ki, denenmeye sürüklenmeyesiniz. Ruh istekli ama beden güçsüzdür.”

39    Yeniden, ikinci kez yanlarından ayrılıp aynı sözlerle dua etti.

40    Geri geldiğinde onları yine uykuda buldu. Çünkü uyku gözlerinden akıyordu. O’na ne diyeceklerini bilmiyorlardı.

41    Üçüncü kez geri gelip onlara, “Deliksiz uykuda mısınız, daha dinleniyor musunuz?” dedi. “Bu kadar yeter. İşte o saat geldi. İnsanoğlu günahlıların eline veriliyor.

42    Kalkın gidelim. Bakın, beni ele veren yaklaştı.”

 

İsa’nın Ele Verilmesi ve Tutuklanması

43    Hemen o anda, O daha sözünü bitirmeden, On İkiler’den biri olan Yahuda oraya geldi. Yanında kılıçlarla sopalarla silahlanmış bir topluluk vardı. Bunları başrahipler, dinsel yorumcular ve İhtiyarlar göndermişti.

44    İsa’yı ele veren, onlara bir işaret gösterdi. “Kimi öpersem, aradığınız O’dur. O’nu tutuklayın ve güvenlik altına alıp götürün” dedi.

45    Yahuda oraya varır varmaz hiç duraksamadan İsa’nın yanına gitti. “Ya Rabbi!” diyerek özlem çekercesine O’nu öptü.

46    Bunun üzerine O’nu yakalayıp tutukladılar.

47    Orada bulunanlardan biri kılıcına davrandı, başrahibin uşağına vurduğu gibi onun kulağını kopardı.

48    İsa onlara, “Beni yakalamak için eşkıyaya karşı çıkarcasına kılıçlarla sopalarla gelmek mi gerekirdi?” dedi.

49    “Her gün tapınakta aranızda öğretiyordum, beni tutuklamadınız. Ama Kutsal Yazılar böylelikle yerine gelsin diye oluyor bu.”

50    Bunun üzerine öğrencilerin tümü O’nu bırakıp kaçtı.

51    Çıplak bedenine keten bez kuşanmış bir genç[Bu gencin sonradan bu İncil parçasını kaleme alan Markos olduğu varsayılıyor.] O’nun ardı sıra gidiyordu. Onu tuttular.

52    Ama o, keten bezi bırakıp çırılçıplak oradan kaçtı.

 

İsa Kurul’un Önünde

53    İsa’yı başrahibe götürdüler. Bütün başrahipler, İhtiyarlar ve dinsel yorumcular orada toplanmıştı.

54    Petros da O’nu gerilerden başrahibin avlusunun iç bölümüne dek izledi. Görevlilerle birlikte oturup ateşin önünde ısınmaya koyuldu.

55    Başrahiplerle tüm Kurul, İsa’yı ölüm yargısına çarptırmayı amaçlayarak O’na karşı tanık arıyor ama bulamıyorlardı.

56    Çünkü birçoklarının kendisine karşı yalancı tanıklık etmesi konumunda tanıklıkları birbirini tutmuyordu.

57    Bunun ardından, bazı kişiler ayağa kalkıp O’na karşı yalancı tanıklık ettiler:

58    “Biz O’nun, ‘Elle kurulan bu tapınağı yıkacağım ve üç günde elle kurulmamış başka bir tapınak kuracağım’ dediğini duyduk.”

59    Bütün bunlara karşın, yine de tanıklıkları birbirini tutmadı.

60    Başrahip ayağa kalkıp ortada durdu ve İsa’ya, “Bu adamların seni suçlamasına karşı niçin bir yanıt vermiyorsun?” diye sordu.

61    Ama İsa tek söz söylemedi, hiçbir yanıt vermedi. Başrahip yeniden O’na sordu: “Sen kutsanan Tanrı’nın Oğlu Mesih misin?”

62    İsa, “Ben O’yum” dedi; “Hem de “‘İnsanoğlu’nu Güç’ün[Güç: Baba Tanrı’nın egemen ve sonuçlamalı Gücü.] sağında oturur ve göğün bulutlarıyla gelir göreceksiniz.’”[Daniel 7:13; Mezmur 110:1]

63    Bunun üzerine başrahip kaftanını yırtarak bağırdı: “Bundan böyle tanıklara ne gerek var?

64    İşte sövgüyü işittiniz. Yargınız nedir?” Tümü de O’na ölüm yargısı yaraştığını belirtti.

65    Bazıları O’na tükürmeye başladı. Yüzünü örttüler, yumrukladılar ve kendisine, “Peygamberlikte bulun bakalım” dediler. Görevliler O’nu sille tokat götürdü.

 

Petros’un Yadsıması

66    Petros aşağıda avludayken, başrahibin hizmetçilerinden bir kız yaklaştı.

67    Petros’u ısınmakta görünce gözlerinin içine bakarak, “Sen de Nasıralı İsa’yla birlikteydin” dedi.

68    Ama o bunu yadsıyarak, “Ne demek istediğini bilmiyorum da, anlamıyorum da” dedi. Sonra avlunun dış bölümüne çıktı [ve horoz öttü].

69    Hizmetçi kız onu görünce orada duranlara, “Bu adam da onlardandır” diye yineledi.

70    Ama Petros yeni baştan yadsıdı. Az sonra, orada duranlar Petros’a, “Gerçekten sen de onlardan birisin” dedi. “Baksana, Galileli’sin.”

71    Bunun üzerine Petros, “Sözünü ettiğiniz adamı tanımıyorum” diyerek lanet etmeye ve ant içmeye başladı.

72    Hemen o anda ikinci kez horoz öttü. Petros İsa’nın kendisine söylediği sözü anımsadı: “Horoz iki kez ötmeden önce üç kez beni yadsıyacaksın.” Bunun üzerine ağlamaya başladı.

 

Vali Pilatus’un Önünde

BÖLÜM 15

1      Sabahleyin gün ağarır ağarmaz başrahipler, İhtiyarlar’ı ve dinsel yorumcuları tüm Kurul’la birlikte danışmaya koyuldular. İsa’yı zincire vurup götürdüler, Pilatus’a teslim ettiler.

2      Pilatus O’na, “Sen Yahudiler’in kralı mısın?” diye sordu. İsa, “Söylediğin gibidir” dedi.

3      Başrahipler İsa’yı birçok konuda suçladı.

4      Pilatus O’nu yeniden sorguya çekti. “Hiçbir yanıt vermiyor musun?” dedi. “Bak, sana karşı ne denli suçlama yağdırıyorlar.”

5      Ama İsa başka yanıt vermedi. Öyle ki, Pilatus buna şaştı kaldı.

 

İsa Ölüm Yargısı Giyiyor

6      Passah Kutlayışı’nda valinin toplumca dilenen bir cezalıyı salıvermesi gelenektendi.

7      Ayaklanmaya katılıp adam öldüren cezalılar arasında Bar Abbas adında bir adam vardı.

8      Topluluk valinin katına kadar çıktı. Kendilerine gelenek uyarınca davranmasını dilemeye koyuldular.

9      Pilatus sordu: “Size Yahudiler’in kralını salıvermemi ister misiniz?”

10    Çünkü başrahiplerin kıskançlık nedeniyle İsa’yı tutuklayıp teslim ettiklerini biliyordu.

11    Ama başrahipler, valinin Bar Abbas’ı salıvermesi için topluluğu kışkırttılar.

12    Pilatus yeni baştan onlara sordu: “Öyleyse, Yahudiler’in kralı dediğiniz kişiyi ne yapayım?”

13    Yeniden, “Çarmıha çak!” diye bağırdılar.

14    Pilatus sordu: “Ne kötülük yaptı ki?” Ama onlar daha hızlı bağırdılar: “Çarmıha çak!”

15    Sonunda Pilatus topluluğun suyuna gitmeyi isteyerek onlara Bar Abbas’ı salıverdi. İsa’yı kırbaçlattıktan sonra çarmıha çakılsın diye teslim etti.

 

Askerler İsa’yla Alay Ediyor

16    Askerler O’nu vali konağının -Pretorium- taa içine yönelttiler. Tüm bölüğü de oraya topladılar.

17    İsa’ya erguvan çiçeği renginde bir giysi giydirdiler, başına da dikenlerden çattıkları bir taç taktılar.

18    O’nu selamlamaya başladılar: “Selam, ey Yahudiler’in kralı!”

19    Bir kamışla başına vurup O’na tükürdüler. Diz çöküp önünde eğildiler.

20    O’nunla alay ettikten sonra, erguvan çiçeği rengi giysiyi üstünden çıkardılar. O’na kendi giysilerini giydirip çarmıha çakmaya götürdüler.

 

İsa Çarmıha Çakılıyor

21    Çiftlikten dönen Kireneli Simon -Aleksander ile Rufus’un babası- oradan geçiyordu. İsa’nın haçını taşısın diye onu zorladılar.

22    İsa’yı Golgota -çevirisi Kafatası yeridir- denen yere getirdiler.

23    O’na mürle karışık şarap verdiler. Ama O içmedi.[Mezmur 69:21]

24    İsa’yı çarmıha çaktılar. Bakalım kime ne düşecek diye kura çekerek giysilerini aralarında paylaştılar.[Mezmur 22:18]

25    O’nu sabahın dokuzunda çarmıha çaktılar.

26    Suçunu bildiren yazı şöyleydi: YAHUDİLER’İN KRALI.

27    O’nunla birlikte iki eşkıya da çarmıha çakıldı: Biri sağında, öbürü solunda.

28    [Böylece, yasaya saygısı olmayanlarla bir sayıldı” diyen yazı yerine geldi.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.][Yeşaya 53:12]

29    Oradan geçenler başlarını sallayarak İsa’yı aşağılıyordu: “Hey tapınağı yıkıp üç gün içinde yeniden kuran.[Mezmur 22:7; 109:25]

30    Çarmıhtan aşağı inip de kendini kurtarsana!”

31    Bunun gibi, başrahiplerle dinsel yorumcular da aralarında alaylı alaylı konuşarak, “Başkalarını kurtardı, kendisini kurtaramıyor” diyorlardı,

32    “İsrail’in kralı Mesih çarmıhtan aşağı insin de görüp inanalım.” O’nunla birlikte çarmıha çakılanlar da kendisini yeriyordu.

 

İsa’nın Ölümü

33    Öğleyin on ikiden on beşe dek tüm ülkeyi karanlık kapladı.

34    Saat on beşte İsa yüksek sesle bağırdı: “Eloi, Eloi, lama sabaktani?” Bu, “Tanrım, Tanrım, niçin beni bıraktın?” anlamına gelir.[Mezmur 22:1]

35    Orada duranlardan bazıları bunu duyunca, “Bak, İlyas’a sesleniyor” dediler.

36    Birisi koşup bir sünger kaptı, sirkeye daldırıp bir kamışa takarak İsa’nın ağzına uzattı. “Bırakın bakalım, İlyas varıp onu aşağı indirecek mi?” diyerek laf attı.[Mezmur 69:21]

37    İsa yüksek sesle bağırıp ruhunu teslim etti.

38    O anda tapınağın perdesi yukarıdan aşağıya yırtılarak ikiye ayrıldı.

39    İsa’nın çarmıhı karşısında dikili duran yüzbaşı, O’nun ruhunu nasıl teslim ettiğini görünce, “Bu adam gerçekten Tanrı’nın Oğlu’ydu” dedi.

40    Durumu uzaktan gözleyen kadınlar da dikkati çekiyordu. Magdalalı Meryem, genç Yakup’un ve Yoses’in annesi Meryem ve Salome bunlar arasındaydı.

41    İsa Galile’deyken O’nun ardı sıra gitmişler, kendisine hizmet sunmuşlardı. Bunlardan başka, İsa’yla birlikte Yeruşalim’e gelen daha birçok kadın bulunuyordu.

 

İsa’nın Gömülmesi

42    Akşam olunca -daha Şabat öncesi, Hazırlık günüydü -

43    Arimatealı Yusuf geldi. Saygıdeğer bir Kurul üyesiydi kendisi. O da Tanrı hükümranlığının gelişini bekliyordu. Yusuf yüreklenerek Pilatus’a gitti, İsa’nın cesedini istedi.

44    Pilatus İsa’nın böyle tez öldüğünü duyunca şaştı.* Yüzbaşıyı çağırıp, “İsa öleli çok oldu mu?” diye sordu.

45    Yüzbaşıdan gerekli bilgiyi alınca cesedi Yusuf’a sundu.

46    Yusuf keten bez satın aldı. Cesedi aşağı indirdi, beze sarıp kaya kovuğunda oyulmuş mezara yatırdı. Mezarın açıldığı yere de bir taş yuvarladı.

47    Magdalalı Meryem’le Yoses’in annesi Meryem O’nun nereye yatırıldığını gözlüyorlardı.

 

İsa’nın Dirilişi

BÖLÜM 16

1      Şabat günü sona erince, Magdalalı Meryem, Yakup’un annesi Meryem ve Salome gidip İsa’nın cesedine sürmek için kokular satın aldılar.

2      Haftanın ilk günü sabah erkenden, güneş doğarken mezara geldiler.

3      Kendi aralarında, “Acaba kim bize yardım edip mezarın ağzından taşı yuvarlayacak?” diyorlardı.

4      Bir de baktılar ki taş yerinden yuvarlanmış. Koskoca bir taştı o.

5      Mezarın içine girdiklerinde, sağda genç birinin oturduğunu gördüler. Apak bir giysi kuşanmıştı. Kadınlar şaşkına döndü.

6      Genç adam onlara, “Şaşkınlığa kapılmayın” dedi. “Çarmıha çakılan Nasıralı İsa’yı arıyorsunuz. O dirildi. Burada değil. Kendisini yatırdıkları yeri görün.

7      Şimdi gidin, öğrencilerine ve Petros’a bildirin. ‘İşte sizden önce Galile’ye gidecektir. Size bildirdiği gibi O’nu orada göreceksiniz’ deyin.”

8      Kadınlar mezardan çıkıp koşa koşa oradan uzaklaştı. Şaşırmışlardı, titriyorlardı. Kimseye bir şey söylemediler. Çünkü korkuya kapılmışlardı.

 

Dirilen İsa Magdalalı Meryem’e Görünüyor

9      {İsa haftanın ilk gününün sabahı dirilince, ilkin Magdalalı Meryem’e göründü. Ondan yedi cin çıkarmıştı.

10    Meryem gidip İsa’nın yas tutan, ağlayan arkadaşlarına haber verdi. “İsa’nın yaşadığını ve Meryem’e göründüğünü duymalarına karşın inanmadılar.

 

İsa Yolda İki Kişiye Görünüyor

12    Bu olayların ardından, yürüyerek kent dışına giden inanlılardan iki kişiye, başka bir biçimde açıklandı.

13    Onlar da gidip öbürlerine haber verdi. Bunların sözüne de inanmadılar.

 

İsa On Bir Öğrenciye Görünüyor, Onları Gönderiyor

14    İsa bundan sonra, sofrada oturan On Birler’e göründü, imansızlıklarım ve katı yürekliliklerini kınadı. Çünkü O’nun dirildiğini görenlere inanmamışlardı.

15    Onlara şu yolda buyruk verdi: “Dünyanın dört bucağına gidin ve Sevinç Getirici Haber’i herkese yayın.

16    İman edip vaftiz olan kurtulacak; iman etmeyense yargılanacak.

17    İman edenleri şu belirtiler izleyecek: Adımla cinleri çıkaracaklar, yeni yeni dillerle konuşacaklar,

18    yılanları tutacaklar. Zehirli şeyler bile içseler hiç zarar görmeyecekler. Üstlerine ellerini koydukları hastalar iyi olacak.”

 

 

İsa Göklere Yükseliyor

19    Rab İsa onlarla konuştuktan sonra, ‘göğe yükseldi ve Tanrı’nın sağında oturdu.’[Mezmur 110:1]

20    Öğrenciler de gidip her yerde Söz’ü yaydılar. Rab onlarla birlikte çalışıyor, Söz’ü izleyen belirtilerle bildiriyi doğruluyordu.}




Sonraki bölüm
LUKA İNCİLİ




BÖLÜMLER

Free Web Hosting