MARKOS
İNCİLİ
KAMU HİZMETİNDEN ÖNCEKİ
OLAYLAR
Yahya’nın
Bildirisi
BÖLÜM 1
1 [Tanrı Oğlu] İsa Mesih’e ilişkin Sevinç
Getirici Haber’in başlangıcı.
2 Yeşaya peygamberde yazılı olduğu gibi:
“İşte önünden habercimi gönderiyorum. O senin yolunu hazırlayacaktır.[Malakya 3:1]
3 Çölden güçlü bir ses yükseliyor: ‘Rab’bin
yolunu hazırlayın, O’nun geçitlerini düzleyin.’”[Yeşaya 40:3]
4 Vaftizci Yahya çöl ortasında belirdi;
günahtan dönüp vaftiz edilme gereğini bildiriyordu. Günahların bağışlanmasıyla
ilgiliydi bu.
5 Tüm Yahudiye ülkesiyle Yeruşalim’de
oturanların hepsi Yahya’ya koşuyor, günahlarını açıklayarak Ürdün Irmağı’nda
onun eliyle vaftiz ediliyordu.
6 Yahya deve kılından bir giysi kuşanmıştı;
belinde de deri bir kemer vardı. Çekirge ve yaban balıyla karnını doyuruyordu.
7 “Benden sonra benden daha güçlü olan
geliyor” diyerek sözü yayıyordu. “Ben eğilip O’nun çarıklarının bağlarını
çözmeye bile yeterli değilim.
8 Ben sizleri su ile vaftiz ettim. O sizi Kutsal
Ruh’la vaftiz edecektir.”
İsa’nın
Ürdün Irmağı’nda Vaftizi, Çölde Denenmesi
9 O sırada İsa, Galile bölgesinin Nasıra
kentinden geldi ve Yahya’nın eliyle Ürdün Irmağı’nda vaftiz edildi.
10 İsa sudan çıkar çıkmaz, göklerin yarıldığını
ve Ruh’un güvercin gibi üzerine indiğini gördü.
11 Göklerden bir ses duyuldu: “Sen benim
sevgili Oğlum’sun; Senden hoşnudum.”
12 Ruh O’nu hemen çöle yöneltti.
13 İsa kırk gün çölde kalarak şeytan tarafından
denendi. Yabanıl hayvanlarla bir arada kaldı. Melekler O’na hizmet etti.
GALİLE’DE KAMU HİZMETİ
İsa Dört
Balıkçıyı Öğrenciliğe Çağırıyor
14 Yahya’nın tutuklanmasından sonra İsa,
Galile’ye gelip Tanrı’nın Sevinç Getirici Haberi’ni yaydı.
15 “Vakit doldu, Tanrı’nın hükümranlığı
yaklaştı; günahtan dönün, Sevinç Getirici Haber’e iman edin” diyordu.
16 İsa, Galile Denizi’nin kıyılarında
dolaşırken, Simon’la kardeşi Andreas’a rastladı. Denize ağ atıyorlardı; çünkü
balıkçıydılar.
17 İsa onlara, “Ardım sıra gelin” dedi. “Sizi
insan avcısı yapacağım. ”
18 Onlar da hemen ağlarını bırakıp O’nun ardı
sıra gittiler.
19 Oradan biraz ileriye doğru gidince
Zebedi’nin oğlu Yakup’la kardeşi Yuhanna’ya rastladı. Teknede ağları
onarıyorlardı.
20 İsa hemen onları çağırdı. Babaları Zebedi’yi
yanındaki emekçilerle teknede bırakıp İsa’nın ardı sıra gittiler.
İsa Kötü
Ruhu Çıkarıyor
21 Kafernahum’a vardılar. İsa Şabat günü
dosdoğru sinagoga girdi, öğretmeye başladı.
22 Öğretisine şaşırıp kaldılar. Çünkü onlara
yetki sahibi biri gibi öğretiyordu. Dinsel yorumculara benzemiyordu.
23 Sinagogta kötü ruha tutulmuş bir adam vardı.
24 “Bizden ne istiyorsun, Nasıralı İsa?” diye
bağırdı. “Bizi mahvetmeye mi geldin? Senin kim olduğunu biliyorum: Tanrı’nın
Kutsalı’sın.”
25 İsa onu payladı: “Daha fazla konuşma; onun
bedeninden çık!”
26 Kötü ruh adamı sarstı, yüksek sesle
haykırarak ondan çıktı.
27 Herkes şaşırdı. “Bu nasıl iştir?” diyerek
aralarında tartıştılar. “Yepyeni bir öğreti. Kötü ruhlara bile yetkiyle buyruk
veriyor. Onlar da buyruğuna uyuyor.”
28 İsa’nın ünü hemen Galile çevresinde her yere
yayıldı.
İsa Birçok
Hastayı İyileştiriyor
29 İsa sinagogtan ayrılıp Yakup ve Yuhanna’yla
birlikte dosdoğru Simon ile Andreas’ın evine gitti.
30 Simon’un kaynanası ateşler içinde hasta
yatıyordu. Durumunu hemen İsa’ya bildirdiler.
31 İsa yaklaşıp kadını elinden tuttu ayağa
kaldırdı. Kadının ateşi düştü, hem de onlara hizmet etti.
32 O akşam güneş battıktan sonra, bütün
hastaları ve cine tutulmuşları O’na getirdiler.
33 Tüm kent halkı kapının önünde toplanmıştı.
34 İsa çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle
hastalık çeken birçok kişiyi sağlığa kavuşturdu; bir sürü cini çıkardı. Cinlere
tek söz söyletmiyordu. Çünkü cinler O’nun kim olduğunu biliyorlardı.
İsa Tanrı
Bildirisini Galile’de Yayıyor
35 Sabah çok erken, alaca karanlıkta kalkıp
herkesten ırak bir yere gitti ve orada dua etti.
36 Simon’la beraberindekiler O’nu izlediler.
37 Bulduklarında kendisine, “Herkes seni
arıyor” dediler.
38 İsa, “Başka yere gidelim” dedi. “Yakın
kasabalara; oralarda da sözü yaymam gerek. Çünkü bunun için geldim.”
39 Sinagoglarında sözü yayarak ve cinleri
çıkararak tüm Galile bölgesini dolaştı.
İsa
Cüzamlıyı Paklıyor
40 Bir cüzamlı İsa’ya yaklaştı. Diz çökerek,
“Eğer istersen beni pak kılabilirsin” dedi.
41 İsa acı duyarak elini uzattı, ona dokundu.
“İstiyorum, pak kılınasın” dedi.
42 O anda adam cüzamından paklandı.
43 İsa onu kesinlikle uyararak hemen yanından
gönderdi:
44 “Kimseye bir şey söylemeyesin. Ama git,
kendini rahibe göster. Pak kılındığına ilişkin onlara tanıklıkta bulunmak için
Musa’nın buyurduğu sunuyu sun.”[Levililer
13:49; 14:2-32]
45 Ama adam koşup her şeyi yaymaya ve haberi
bildirmeye koyuldu. Öyle ki, İsa artık bir kente açıkça giremez oldu. Kent
dışında ırak yerlerde kalıyordu. Her yönden koşarak O’na geliyorlardı.
İsa
Günahları Bağışlıyor, İnmeliyi İyileştiriyor
BÖLÜM 2
1 Aradan birkaç gün geçtikten sonra İsa
Kafernahum’a dönünce O’nun evde olduğu duyuldu.
2 Öylesi çok insan toplandı ki, eve sığamaz
oldular. Kapının önünde bile durulacak yer kalmamıştı. İsa onlara sözü
bildiriyordu.
3 Dört kişi geldi; İsa’ya bir inmeliyi
getirmişlerdi.
4 Kalabalıktan ötürü kendisine
yaklaşamadılar. Bunun üzerine İsa’nın bulunduğu yerin damını deldiler. Bu
deliği genişletip inmeliyi yattığı döşekle birlikte aşağı indirdiler.
5 İsa onların imanını görünce inmeliye,
“Oğul, günahların sana bağışlandı” dedi.
6 Dinsel yorumculardan bazıları orada
oturuyor, derinden derine kafa yoruyorlardı:
7 “Bu adam niçin böyle konuşuyor? Sövüyor.
Tanrı’dan başka kim günahları bağışlayabilir ki?”
8 O anda İsa onların neye kafa yorduklarını
ruhunda bilerek, “Niçin bunlara kafa yorup duruyorsunuz?” dedi.
9 “Hangisi daha kolaydır? İnmeliye,
‘Günahların sana bağışlandı’ demek mi yoksa, ‘Kalk, döşeğini kaldır ve yürü’
demek mi?
10 Öyleyse, İnsanoğlu’nun yeryüzünde günahları
bağışlamaya yetkili olduğunu bilmeniz gerekir..” Ardından İsa inmeliye döndü,
11 “Sana diyorum kalk, döşeğini kaldır ve evine
git” dedi.
12 Adam kalktı hemen döşeğini kaldırıp herkesin
gözü önünde çıkıp gitti. Hepsi de şaşırıp kaldı. Tanrı’yı yücelterek,
“Böylesini hiç görmedik” dediler.
İsa Levi’yi
Çağırıyor
13 İsa yine deniz kıyısına gitti. Tüm topluluk
O’na geliyor, O da onlara öğretiyordu.
14 İsa bir yoldan geçerken, Alfeos oğlu
Levi’nin gümrük yerinde oturduğunu gördü. O’na, “Ardım sıra gel” dedi. O da
kalkıp İsa’nın ardı sıra gitti.
15 İsa Levi’nin evinde sofraya oturdu. Gümrük
vergisi toplayanlarla günahlılardan oluşan büyük bir topluluk İsa’yla ve
öğrencileriyle birlikte sofradaydı. Çünkü O’nu izleyenlerin sayısı yüksekti.
16 Ferisiler’in dinsel yorumcuları, O’nun
günahlılar ve gümrük vergisi toplayanlarla birlikte yemek yediğini görünce,
öğrencilerine sordular: “Niçin gümrük vergisi toplayanlarla ve günahlılarla
birlikte yemek yiyor O?”
17 İsa bunu duyunca onlara, “Sağlamlara değil,
hastalara doktor gerekir” dedi. “Ben doğru kişileri değil, günahlıları
çağırmaya geldim.”
Oruç Sorunu
Aydınlatılıyor
18 Yahya’nın öğrencileriyle Ferisiler oruç
tutuyordu. Bazı kişiler İsa’ya yaklaşıp, “Neden Yahya’nın öğrencileriyle
Ferisiler’in öğrencileri oruç tutuyor da senin öğrencilerin oruç tutmuyor?”
diye sordu.
19 İsa onları yanıtladı: “Güvey kendileriyle
birlikteyken, yakınlarının oruç tutması beklenir mi? Güvey onlarla birlikte
oldukça oruç tutamazlar.
20 Ama güveyin onlardan alınacağı günler
gelecek; işte o zaman, o gün oruç tutacaklar.
21 “Hiç kimse eski bir giysiye yeni bir kumaş
parçası yamamaz. Çünkü yamarsa, yama tüm giysiyi parçalar -yeni parça eski
kumaşı yırtar- ve daha beter bir yırtık oluşur.
22 Yine hiç kimse yeni şarabı eski tulumlara
koymaz. Bunu yaparlarsa şarap tulumları yırtar. Hem şarap telef olur, hem de
tulumlar yırtılır. Hayır, yeni şarabı yeni tulumlara koyarlar.”
Tanrısal
Saygı mı, Töresel Alışkı mı
23 İsa bir Şabat günü buğday tarlaları
arasından geçiyordu. Öğrencileri yolda yürürken başakları koparıyorlardı.
24 Ferisiler İsa’ya, “Bak” dediler. “Niçin
Şabat günü yasal olmayanı yapıyorlar?”
25 İsa yanıtladı: “Davut’la yanındakilerin
karınları acıkıp yemeğe gereksinim duyduklarında ne yaptıklarını hiç okumadınız
mı?
26 Abiatar’ın rahipliği döneminde nasıl Tanrı
Evi’ne girip ‘kutsal sunu ekmeklerini’ yediğini. Oysa o ekmeği yemeye yalnız
rahipler yetkili değil miydi? Üstelik Davut ekmeği yanındakilere de verdi.”[I.Samuel 21:1-6; Levililer 24:9]
27 İsa sözlerini şöyle sürdürdü: “Şabat günü
insan yararına saptandı, insan Şabat günü yararına değil.
28 Bu durumda İnsanoğlu Şabat gününün de
Rabbi’dir.”
İsa’nın
Saptadığı ve Duyurduğu Kural
BÖLÜM 3
1 İsa yine sinagoga girdi. Orada eli kupkuru
kesilmiş bir adam vardı.
2 Şabat günü adamı sağlığa kavuşturup
kavuşturmayacağını görmek için gözlerini O’na diktiler. Amaçları O’nu suçlu
çıkarmaktı.
3 İsa eli kupkuru kesilmiş adama, “Buraya
gel” dedi.
4 Sonra onlara döndü: “Şabat günü iyilik
yapmak mı, yoksa kötülük yapmak mı yasaldır? Can kurtarmak mı, yoksa can almak
mı?” Onlar tek söz söylemedi.
5 İsa, öfkeyle onları tepeden tırnağa
süzdükten sonra yüreklerinin katılığına üzülerek adama, “Elini uzat” dedi. O da
uzattı; eli sapasağlam oldu.
6 Ferisiler Herodesçiler’le birlikte hemen
dışarı çıkıp İsa’yı ortadan kaldırmak için birbirleriyle danıştılar.
Deniz Kıyısındaki
Topluluk
7 İsa öğrencileriyle birlikte deniz kıyısına
çekildi. Galile’den büyük bir topluluk O’nun ardı sıra gitti. Yahudiye’den,
8 Yeruşalim’den, İdumea’dan, Ürdün’ün karşı
yakasından, Sur ile Sayda yöresinden büyük topluluklar yapmakta olduğu işleri
haber alarak O’na geldiler.
9 İsa kalabalıkta ezilmemek için,
öğrencilerine bir kayık hazırlamalarını buyurdu.
10 Pek çok kişiyi sağlığa kavuşturdu. Öyle ki,
hastalığı olan herkes O’na dokunabilmek için üzerine üşüşüyordu.
11 Kötü ruhlar O’nu görünce önünde yere düşüp,
“Sen Tanrı’nın Oğlu’sun” diye bağırıyorlardı.
12 İsa, kim olduğunu açıklamasınlar diye onları
sert biçimde paylıyordu.
On İki
Öğrencinin Seçilmesi
13 İsa bir dağ yamacına çıktı. İstediği
kişileri yanına çağırdı. Onlar da gittiler.
14 Kendisiyle birlikte kalacak, sözü yaymaya
gönderebileceği on iki kişi atadı. [Onları Haberciler diye adlandırdı.]
15 Onlara cinleri kovma yetkisini verdi.
16 [Atadığı on iki kişi şunlardır:] Petros diye
adlandırdığı Simon,
17 Zebedi’nin oğlu Yakup’la kardeşi Yuhanna
-onlara Gök Gürlemesi’nin Oğulları anlamına gelen Boanerges adını verdi-
18 Andreas, Filippos, Bartolomeos, Matta,
Tomas, Alfeos’un oğlu Yakup, Taddeos, Partizan Simon
19 ve İsa’yı ele veren Yahuda İşkariyot.
Tanrı’nın
Ruhu Aracılığıyla Cinleri Çıkarıyor
20 İsa bundan sonra bir eve girdi. Yeniden
toplanan kalabalık yüzünden yemek yemeye bile olanak bulamadılar.
21 Yakınları bunu duyunca, O’nu bulmak için
sokağa döküldü. Çünkü kendinden geçtiğini söylüyorlardı.
22 Yeruşalim’den gelen dinsel yorumcular da,
“O’nu Beelzebul tutmuş” diyorlardı. “Cinlerin başkanı aracılığıyla cinleri
çıkarıyor.”
23 İsa onları yanına çağırdı, simgesel yoldan,
“Şeytan şeytanı nasıl dışarı atabilir?” diye sordu.
24 “Kendi içinde ikiye bölünen bir krallık
ayakta duramaz.
25 Kendi içinde ikiye bölünen bir ev de ayakta
duramaz.
26 Şeytan da kendine karşı ayaklandı ve ikiye
bölündüyse ayakta duramaz. Tam tersine, sonu gelmiştir.
27 Hiç kimse güçlü bir adamın evine girip
mallarını yağma edemez. Ancak güçlü kişiyi bağlarsa ondan sonra evini yağma
edebilir.
28 Doğrusu size derim ki, her tür günah ve
ağızdan çıkan her sövgü ademoğullarına bağışlanacaktır.
29 Ama her kim Kutsal Ruh’a karşı söverse
sonsuzluk boyunca bağışlanmayacaktır. O kişi sonsuzluk boyunca günah
sorumluluğu altındadır.”
30 Çünkü onlar İsa’da kötü ruh var diye söz
etmekteydiler.
İsa’nın
Annesiyle Kardeşleri
31 İsa’nın annesiyle kardeşleri gelip dışarıda
durdu. Adam gönderip İsa’yı çağırttılar.
32 Topluluk O’nun çevresinde oturmuştu.
Gönderilenler, “Annenle kardeşlerin dışarıda seni soruyor” dedi.
33 İsa, “Annemle kardeşlerim kimdir?” diyerek
konuştu.
34 Sonra çevresinde oturanlara göz gezdirdi.
“İşte annemle kardeşlerim” dedi.
35 “Tanrı’nın isteğini kim uygularsa kardeşim,
kız kardeşim, annem odur.”
Ekinci
Simgesi
BÖLÜM 4
1 İsa yine Galile Denizi kıyısında öğretmeye
başladı. Çok büyük bir topluluk çevresini sarınca, O’nun denizde bir kayığa
geçip oturması gerekti. Tüm topluluk deniz kıyısında toplanmıştı.
2 İsa simgesel öykülerle onlara birçok
konuyu öğretiyordu. Öğretişinde şunları anlatmaktaydı:
3 “Dinleyin. Bir ekinci tohum ekmeye çıktı.
4 O ekerken, tohumların kimi yolun kenarına
düştü, kuşlar inip onu yedi.
5 Başka bir tohum ise kayalık bir yere
düştü. Orada bol toprak olmadığından hemen filizlendi. Çünkü toprağın derinliği
yoktu.
6 Güneş doğunca kavruldu, kökten yoksun
olduğundan kuruyup gitti.
7 Başka tohumsa dikenlerin arasına düştü,
dikenler gelişip onu boğdu; ürün vermedi.
8 Başkaları da verimli toprağa düştü,
büyüyüp gelişti. Otuz kat, altmış kat, yüz kat ürün verdi.”
9 İsa konuşmasını, “İşitecek kulağı olan
işitsin” diyerek sona erdirdi.
Simgelerden
Çıkan Anlam
10 Topluluk dağılınca, kendisiyle birlikte
bulunanlar ve On İkiler İsa’dan simgesel öykülerle ilgili bilgi istedi.
11 İsa onları yanıtladı: “Tanrı hükümranlığının
gizi sizlere sağlanmıştır. Ama onlara -dışta bulunanlara- her şey simgesel
öykülerle açıklanır.
12 Öyle ki, “‘Ardı ardına görsünler ama
kavramasınlar. Ha bire dinlesinler ama anlamasınlar. Olmaya ki, dönüp de
bağışlansınlar.’”[Yeşaya 6:9,10]
Ekinci
Simgesinin Anlamı
13 İsa onlara, “Bu simgesel öyküyü anlamıyor
musunuz?” dedi. “Öyleyse simgelerin tümünü nasıl anlayacaksınız?
14 Ekinci Tanrı Sözü’nü eker.
15 Yol kenarındakiler sözün ekildiği kişileri
simgeler. Bunlar sözü duyar duymaz şeytan gelip kendilerine ekilen sözü taşır
götürür.
16 Kayalıklara ekilenler ise sözü işitir
işitmez hemen sevinçle ona sarılanlardır.
17 Ne var ki, kökleri olmadığından gelmeleriyle
gitmeleri bir olur. Sonra Kutsal Söz konusunda acı ya da saldırıyla
karşılaşınca hemen kösteklenirler.
18 “Dikenler arasına ekilenlere gelince, bunlar
sözü işitenlerdir.
19 Ne var ki, dünya kaygıları, zenginliğin
aldatıcılığı ve çeşitli istekler araya girerek sözü boğar ve söz verimsiz
kalır.
20 Verimli toprağa ekilenler ise sözü duyup
benimseyenlerdir. Otuz kat, altmış kat, yüz kat ürün verir.”
Şamdanda
Yanan Işık
21 İsa onlarla konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Odaya ışık getirildiğinde onu buğday ölçeğinin ya da yatağın altına mı
koyarlar? Onun yeri şamdan değil midir?
22 Açıklanmayacak gizli kapaklı bir olgu
yoktur. Ne de açığa çıkarılmayacak gözden gizli bir konu vardır.
23 İşitecek kulağı olan işitsin.”
24 İsa, “İşittiğinize dikkat edin” dedi. “Hangi
ölçüyle ölçerseniz aynı ölçüyle ölçüleceksiniz; hem üstüne de eklenecektir.
25 Çünkü kendisinde bulunana daha da çok
verilecek, ama bir şeyi olmayandan elindeki bile alınacaktır.”
Tanrı
Hükümranlığının Yayılması
26 İsa konuşmasını sürdürdü: “Tanrı’nın
hükümranlığı toprağa tohum eken bir adama benzer.
27 Gece yatar, gündüz kalkar. Tohum filiz sürer
ve gelişir; adam bunun nasıl olduğunu anlamaz.
28 Toprak kendiliğinden ilkin uzun yaprağı,
sonra başağı, sonra da başaktaki dolu taneyi yetiştirir.
29 Taneler olgunluğa erer ermez adam hemen
orağı vurur. Çünkü biçim vakti gelmiştir.”[Yoel
3:13]
Tanrı
Hükümranlığı Neye Benzer?
30 İsa, “Tanrı hükümranlığını neye
benzetebiliriz, ya da ona hangi simgesel öyküyü uygulamamız gerekir?” dedi.
31 “O bir hardal tohumuna benzer. Toprağa
ekildiğinde yerdeki tüm tohumların en küçüğüdür.
32 Ama ekildikten sonra büyür ve ekinler içinde
en büyüğü olur. İri iri dallar çıkarır. Öyle ki, göğün kuşları gölgesinde
tüneyebilir.”[Daniel 4:12,21;
Hezekiel 17:23; 31:6]
33 Bunlara benzer daha bir sürü simgesel
öyküyle onlara kavrayabildikleri oranda Kutsal Söz’ü anlattı.
34 imge kullanmadan bir şey anlatmazdı. Ama
öğrencilerine özel olarak her şeyi açıklardı.
İsa
Fırtınayı Durduruyor
35 Aynı gün akşam bastırınca İsa öğrencilerine,
“Denizin karşı yakasına geçelim” dedi.
36 Topluluktan ayrıldılar. Öğrenciler İsa’nın
içinde bulunduğu kayığa binip O’nunla birlikte açıldılar. Başka tekneler de
O’nu izledi.
37 Hızla esen korkutucu bir bora çıktı, suları
çalkaladı. Dalgalar tekneye öylesine bindirdi ki, tekne suyla dolmaya başladı.
38 İsa teknenin kıçındaydı, başını bir yastığa
dayamış uyuyordu. Onu uyandırıp, “Öğretmen!” dediler. “Mahvolmamıza aldırmıyor
musun?”
39 İsa ayağa kalktı, rüzgârı payladı ve denize
buyruk verdi: “Dur, dingin ol!” Sert rüzgâr dindi, ortalık sütliman oldu.
40 İsa öğrencilerine, “Niçin korkuyorsunuz?”
dedi. “Şu ana dek imanınız yok mu?”
41 Öğrencileri büyük korku tuttu. Birbirlerine,
“Kim bu acaba?” diyorlardı. “Rüzgâr da deniz de buyruğuna boyun eğiyor!”
İsa
Yetkiyle Cinleri Kovuyor
BÖLÜM 5
1 Galile Denizi’nin karşı yakasına,
Gerasiniler ülkesine vardılar.
2 İsa tekneyi bırakıp kıyıya çıktı.
Mezarların arasından fırlayan, kötü ruhla dolu bir adam O’nu karşıladı.
3 Adam mezarların arasında yaşamaktaydı.
Artık kimse onu bağlayamıyor, zincire bile vuramıyordu.
4 Gerçi, çok kez prangaya vurulmuş,
zincirlerle bağlanmıştı, ama zincirleri kırmış, prangayı parçalamıştı. Hiç
kimse onu yönetim altına alamıyordu.
5 Gece gündüz mezarlarda dağlarda çığlık
çığlığa bağırır, taşlarla kendisini yaralardı.
6 Adam İsa’yı uzaktan görünce O’na tapındı.
7 Ortalığı sarsan bir çığlık atarak, “Ey İsa
yüce Tanrı’nın Oğlu, benden ne istiyorsun?” diye haykırdı. “Tanrı adına sana
yalvarırım, bana işkence çektirme.”
8 Çünkü İsa, “Kötü ruh, adamdan çık”
demişti.
9 İsa, “Adın ne?” diye sordu. O da, “Adım
Lejiyon’dur”* dedi. “Çünkü biz çokluğuz.”
10 Kendilerini o bölgenin dışına göndermemesi
için İsa’ya çok yalvardı.
11 Orada, bayırda çok büyük bir domuz sürüsü
otlamaktaydı.
12 Kötü ruhlar İsa’ya, “Bizi domuzlara gönder
de onların içine girelim” diye yalvardı.
13 O da onlara izin verdi. Kötü ruhlar çıkıp
domuzların içine girdi. Sürü uçurumdan aşağı denize uçtu. Yaklaşık iki bin
domuz boğuldu.
14 Domuz güdücüleri çil yavrusu gibi dağılıp
kentte, kırsal alanlarda bunu anlattılar. Herkes olguyu görmeye koştu.
15 İsa’nın yanına vardılar. Cine -Lejiyon’a-
tutulan adamı giyinmiş, akıllanmış, oracıkta oturur görünce korkuya kapıldılar.
16 Gelişimin tanıkları, cine tutulan adamla
ilgili olayı ve domuzların başına geleni halka anlattı. “Ardından da İsa’ya
bölgelerini bırakıp gitmesi için yalvarmaya koyuldular.
18 İsa tekneye binerken, cine tutulmuş adam
beraberinde gitmek için O’na yalvardı.
19 Ama İsa ona engel oldu. “Evine, seninkilere
git” dedi. “Rab’bin senin için yaptıklarını ve sana acıdığını onlara anlat.”
20 Bunun üzerine adam gitti ve İsa’nın kendisi
için tüm yaptıklarını Dekapolis dolaylarında yaymaya başladı. Herkes şaşırdı
kaldı.
İmanla
Sağlık Bulan Kadın, Ölümden Diriltilen Kız
21 İsa yeniden tekneyle karşı yakaya geçtiği
zaman, çevresinde büyük bir kalabalık toplandı. İsa deniz kıyısında duruyordu.
22 Sinagog başkanlarından biri -Yairos adında
bir adam- yaklaştı. İsa’yı görünce ayaklarına kapandı.
23 İçini dökerek O’na yalvardı: “Kızcağızım son
nefesini vermek üzere. Ne olur gel, ellerini onun üstüne koy da iyi olsun,
yaşasın.”
24 İsa onunla birlikte yola çıktı. Büyük bir
halk topluluğu ardı sıra gidiyor, O’nu sıkıştırıyordu.
25 On iki yıldan beri bedeninden kan akan bir
kadın yaklaştı.
26 Pek çok doktora başvurmaya karşın, çekmediği
kalmamıştı. Varını yoğunu harcamış, ama yarar göreceğine büsbütün kötüleşmişti.
27 Kadın İsa için söylenenleri duymuştu.
Topluluğun arasından varıp geriden İsa’nın giysisine değdi.
28 Çünkü yüreğinden, “Salt giysisine değsem,
hastalığımdan kurtulacağım” diyordu.
29 O anda kanaması durdu. Kadın iyileştiğini
bedeninden anladı.
30 İsa varlığından bir güç çıktığını hemen
bildi. Topluluğun arasından geriye dönerek, “Giysime kim dokundu?” diye sordu.
31 Öğrencileri, “Halkın seni sıkıştırdığını
görmene karşın ‘Bana kim dokundu’ mu diyorsun?” dedi.
32 Ama İsa bunu yapanı görmek için çevresine
bakıyordu.
33 Kadın bedeninde bütünleneni bildiğinden
korka korka titreyerek geldi. İsa’nın önüne diz çöküp gerçeği O’na anlattı.
34 İsa, “Kızım, imanın seni kurtardı, esenlikle
git ve hastalığından sağlık bul” dedi.
35 İsa daha konuşuyordu ki, sinagog başkanının
evinden adamlar gelip, “Kızın öldü” dediler. “Öğretmeni neden daha fazla
yoruyorsun?”
36 Ama İsa söylenene aldırış etmeden sinagog
başkanına, “Korkma” dedi. “Yalnız iman et.”
37 Petros, Yakup ve onun kardeşi Yuhanna’dan
başka hiç kimsenin ardı sıra gelmesine izin vermedi.
38 Sinagog başkanının evine vardıklarında İsa
gürültüyle karşılaştı. Toplananlar ağlıyor, çığlık çığlığa bağrışıyordu.
39 İsa içeri girince onlara, “Niçin gürültü
yapıyorsunuz, ağlıyorsunuz?” dedi. “Çocuk ölmedi. Uyuyor.”
40 O’na alaylı alaylı güldüler. İsa herkesi
dışarı çıkardı. Çocuğun babasıyla annesini ve kendisiyle birlikte bulunan üç
öğrenciyi yanına alıp çocuğun bulunduğu yere girdi.
41 Çocuğun elinden tutarak ona, “Talita kumi ”[Aramice] dedi. Bu, “Küçük
kız sana söylüyorum, ayağa kalk” demektir.
42 Kız hemen ayağa kalkıp yürüdü. On iki
yaşındaydı. Olanlar karşısında herkes kendinden geçti, şaşkınlıktan donakaldı.
43 İsa bu olayı hiç kimsenin bilmemesi için
onlara kesin uyarıda bulundu. Sonra kıza yiyecek vermelerini buyurdu.
İsa
Nasıra’da Yadsınıyor
BÖLÜM 6
1 İsa oradan ayrılıp kendi kentine[Nasıra’ya] geldi.
Öğrencileri de O’nun ardı sıra gitti.
2 Şabat günü olunca sinagogta öğretmeye
başladı. İşitenlerin birçoğu şaşırıp kaldı. “Bu adam bütün bunları nereden
sağladı?” diyorlardı. “O’na verilen bu bilgelik nedir? O’nun eliyle yapılan bu
güçlü işler de ne?
3 Şu marangoz değil mi O? Meryem’in oğlu.
Yakup’un, Yoses’in, Yahuda’nın, Simon’un kardeşi. Kız kardeşleri burada, bizim
aramızda yaşamıyor mu?” Böylece O’nun kişiliği konusunda takılıp kaldılar.
4 İsa onlara, “Bir peygamber öz kentinden,
yakınlarından ve evinden başka yerde aşağı görülmez” dedi.
5 Orada hiçbir güçlü iş yapamadı. Yalnız
birkaç hastanın üstüne ellerini koyup onları sağlığa kavuşturdu.
6 Onların imansızlığına şaştı kaldı. İsa
çevre kasabaları dolaşarak öğretiyordu.
On İkiler
Göreve Gönderiliyor
7 On İkiler’i yanına çağırıp onları ikişer
ikişer gönderdi. Onlara kötü ruhlar üzerinde yetki verdi.
8 Yolculuk için değnekten başka hiçbir şey
-ne ekmek, ne torba, ne de kuşak arasında bakır para- almamalarını belirtti.
9 Ayaklarına sandal giymelerini, ama iki kat
giysi almamalarını söyledi.
10 “Her nerede bir eve girerseniz, oradan
ayrılıncaya dek o evde kalın” dedi.
11 “Herhangi bir yerde sizi kabul etmez,
dediklerinize kulak asmazlarsa oradan çıkarken kendilerini uyarmak için
ayaklarınızın altındaki tozu silkin.”
12 Öğrenciler gidip insanların günahtan dönmesi
için sözü yaydılar.
13 Bedenlerden bir sürü cin çıkardılar, birçok
hastaya yağ sürüp sağlığa kavuşturdular.
Vaftizci
Yahya Öldürülüyor
14 Kral Herodes olayları haber aldı. Çünkü
İsa’nın adı duyulmuştu. Bazıları, “Vaftizci Yahya ölüler arasından dirilmiş; bu
yüzden onun aracılığıyla böyle güçlü eylemler yapılıyor” yolunda konuşuyordu.
15 Kimisi de, “Bu İlyas’tır” diyordu. Başkaları
ise, “Eski çağın peygamberleri gibi bir peygamberdir” diyordu.
16 Ama Herodes bunları duyunca, “Başını
kestiğim Yahya ölülerden dirildi” dedi.
17 Çünkü Herodes adamlar gönderip Yahya’yı
tutuklamış, onu cezaevinde zincire vurmuştu. İşin gerisinde öz kardeşi
Filippos’un karısı Herodya bulunuyordu. Çünkü Herodes onunla evlenmişti.
18 Yahya Herodes’e, “Yengenle yaşaman doğru
değil” diyordu.
19 Herodya Yahya’ya diş biliyor onu öldürmeyi
amaçlıyordu. Gelgelelim bunu başaramıyordu.
20 Çünkü Herodes Yahya’dan korkuyordu.
Yahya’nın doğru, kutsal yaşamlı bir insan olduğunu bildiğinden onu koruyordu.
Onun sözlerini duyduğu zaman kafası altüst oluyor, öte yandan da beğenerek
kendisini dinliyordu.
21 En sonunda uygun zaman geldi. Herodes doğum
gününde ileri gelenlere, komutanlara ve Galile’nin üst tabakasına bir şölen
verdi.
22 Herodya’nın kızı içeri girip dans etti.
Herodes’le sofrada oturan çağrılılar onu öylesi beğendi ki Kral kıza, “Dile
benden ne dilersen; vereceğim” dedi,
23 “Benden her ne dilersen vereceğim,
krallığımın yarısını bile” diyerek ant içti.
24 Kız annesine koşup, “Ne dileyeyim?” diye
sordu. O da, “Vaftizci Yahya’nın başını” dedi.
25 Kız vakit yitirmeden koşup Kral’a dileğini
açıkladı: “Hemen şimdi bir tepside Vaftizci Yahya’nın başını bana vermeni
istiyorum.”
26 Kral üzüntüyle çalkalandı. Ne var ki, andına
ve çağrılılara karşı duyduğu sorumluluk yüzünden kıza verdiği sözü tutmamazlık
edemedi.
27 Hemen bir cellat göndererek Yahya’nın başını
getirmesini buyurdu. Cellat cezaevine gidip Yahya’nın başını uçurdu.
28 Kesik başı bir tepside getirip kıza uzattı,
kız da annesine verdi.
29 Yahya’nın öğrencileri olayı duyunca gelip
cesedi aldılar, bir mezara gömdüler.
İsa Beş Bin
Kişiyi Doyuruyor
30 Haberciler İsa’nın yanına döndü. Ne
yaptılar, ne öğrettilerse tümünü O’na anlattılar.
31 İsa onlara, “Gelin, yalnız başınıza ıssız
bir yere çekilin ve bir süre dinlenin” dedi. Çünkü gelen giden çoktu ve yemek
yemeye bile olanak bulamıyorlardı.
32 Böylece, topluluktan ayrılıp bir tekneye
binerek ıssız bir yere gittiler.
33 Ama gittiklerini gören pek çok kişi onları
tanıdı. Tüm kentlerden yaya olarak yola koyuldular; koşa koşa onlardan önce
oraya ulaştılar.
34 İsa kıyıya çıkar çıkmaz büyük bir toplulukla
karşılaştı. Onlara karşı yüreği acıyla doldu. Çünkü çobanı olmayan koyunlar
gibiydiler. Onlara pek çok şey öğretmeye başladı.[Çölde Sayım 27:17; Hezekiel 34:5]
35 Vakit ilerlemişti. Öğrencileri İsa’ya gelip,
“Burası ıssız bir yer” dediler. “Vakit de ilerledi.
36 Bunları sal da çevredeki çiftliklere
kasabalara gitsinler, kendilerine yiyecek satın alsınlar.”
37 İsa, “Siz onlara yiyecek verin” diye
yanıtladı. Öğrenciler, “Gidip iki yüz dinarlık ekmek mi satın alalım da onlara
yedirelim?” dediler.
38 İsa, “Kaç somun ekmeğiniz var?” diye sordu.
“Gidin, bakın.” Onlar da öğrenip, “Beş somun ekmekle iki balık var” dediler.
39 İsa herkes küme küme yeşil çayıra otursun
diye buyruk verdi.
40 Yüzer, ellişer kişilik topluluklar
oluşturarak yere oturdular.
41 İsa beş ekmekle iki balığı eline aldı. Gözlerini
göğe kaldırıp onları kutsadı. Ekmekleri parçalayarak böldü, insanların önüne
koysunlar diye öğrencilere verdi. İki balığı da tüm topluluğa dağıttı.
42 Herkes doyasıya yedi.
43 Artakalan ekmeklerle balıklardan on iki küfe
dolusu topladılar.
44 Ekmek yiyenler beş bin erkekti.
İsa Su
Üstünde Yürüyor
45 Hemen olayın ardından kendisi topluluğu
salıncaya dek, İsa öğrencilerine tekneye binip O’ndan önce karşı yakaya,
Beytsayda’ya gitsinler diye buyruk verdi.
46 Onları saldıktan sonra dua etmek için dağa gitti.
47 Gece bastırdığında tekne denizin
ortasındaydı. Kendisiyse yapayalnız karadaydı.
48 İsa öğrencilerin kürek çekmekte
zorlandıklarını görmüştü. Çünkü rüzgâr onlara karşı esiyordu. Sabah üçle altı
arası, İsa denizin üzerinde yürüyerek onlara yaklaştı. Yanlarından geçmek
istedi.
49 O’nun denizde yürüdüğüne tanık olunca, bunun
bir görüntü olduğunu sanarak avaz avaz bağırdılar.
50 Çünkü hepsi de O’nu görmüş ve yürekleri
kalkmıştı. O zaman İsa onlarla konuştu. “Yüreklenin” dedi. “Korkmayın, benim.”
51 Tekneye, onların yanına çıktı. Rüzgâr dindi.
Öğrenciler şaşkınlıktan donakaldı.
52 Zaten ekmeklerle ilgili olaya da akıl
erdirememişlerdi. Tersine, yürekleri katılaşmıştı.
İsa
Genesaret’te Hastaları İyi Ediyor
53 Denizi aşıp Genesaret’te karaya ulaştılar,
tekneyi bağladılar.
54 Onlar tekneden çıkar çıkmaz halk İsa’yı
tanıdı.
55 Bölgeyi baştanbaşa arayıp taradılar. İsa’nın
nerede bulunduğunu öğrenip hastaları döşekleriyle oraya taşımaya başladılar.
56 Her gittiği yerde -kasabalarda, kentlerde,
çiftliklerde- hastaları çarşı yerine yatırıyor, hiç değilse giysisinin saçak
püskülüne dokunabilmek için kendisine yalvarıyorlardı. O’na dokunanların tümü
hastalıktan kurtuldu.
Ataların
Töresi Karşısında Tanrı’nın Yasası
BÖLÜM 7
1 Bu arada Yeruşalim’den gelen Ferisiler’le
dinsel yorumcuların bazısı İsa’nın çevresinde toplandı.
2 Öğrencilerinden bazılarının kirli, yani
yıkanmamış ellerle yemek yediklerini görmüşlerdi.
3 Çünkü Ferisiler ve tüm Yahudiler ataların
töresine uyar, ellerini dikkatle yıkamadıkça yemek yemezler.
4 Çarşıdan geldiklerinde de kendilerine su
serpmeden yemek yemezler. Bu kapsamda, uydukları daha bir sürü gelenek vardır:
Bardaklar, çanaklar, bakır kaplar hep suya daldırılmalı.
5 Ferisiler’le dinsel yorumcular İsa’ya
sordu: “Öğrencilerin neden ataların töresine aykırı davranıyor? Niçin kirli
ellerle yemek yiyorlar?”
6 İsa onları yanıtladı: “Yeşaya siz
ikiyüzlülere ilişkin tam yerinde peygamberlik etmiştir. Yazılı olduğu gibi: ‘Bu
halk beni dudaklarıyla sayar, Ama yürekleri benden ıraktadır.[Yeşaya 29:13]
7 Bana boş yere tapınıyorlar, Öğreti olarak
insansal yönergeler öğretiyorlar.’
8 “Siz Tanrı buyruğunu bırakıp insansal
törelere bağlanıyorsunuz.”
9 İsa konuşmasını sürdürdü: “Törenizi
uygulayasınız diye Tanrı buyruğunu ne de güzel çiğniyorsunuz!
10 Bakın Musa ne buyurmuştur: ‘Babana ve annene
saygı göster. Babaya ve anneye karşı kötü konuşan ölümle cezalandırılsın.’[Mısır’dan Çıkış 20:12; 21:17; Yasanın
Tekrarı 5:16]
11 “Oysa sizin dediğiniz şudur: ‘Her kim
babasına ya da annesine, benden sana sağlanacak yarar gerçekte Kurban’dır
-Tanrı’ya adanmış Armağan- derse,
12 onun artık babasını ya da annesini saymaya
zorunluluğu yoktur.’
13 Böylece, kuşaklara aktardığınız törenizle
Tanrı Sözü’nü ortadan kaldırıyorsunuz. Buna benzer daha bir sürü iş
görmektesiniz.”
İnsanı
Kirleten Davranışlar
14 İsa yine topluluğu yanına çağırıp, “Hepiniz
beni dinleyin ve anlayın” dedi.
15 “Dıştan insanın içine girip de onu
kirletebilen hiçbir nesne yoktur. Tersine, içinden çıkan şeylerdir insanı
kirleten.
16 [İşitecek kulağı olan işitsin.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap
Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan
Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]
17 Topluluktan ayrılıp eve girince, öğrencileri
kendisine simgenin neyi belirttiğini sordu.
18 İsa onları yanıtladı: “Ötekiler gibi sizin
de anlayışınız kıt mı? Anlamıyor musunuz ki insana dıştan giren hiçbir şey onu
kirletemez.
19 Çünkü bunlar onun yüreğine değil midesine
girer, oradan da geçip dışarı gider.” Bu sözle her yiyeceği temiz kıldı.
20 İsa konuşmasını sürdürdü: “İnsanın içinden
çıkan şey, işte budur insanı kirleten.
21 Çünkü içerden, insan yüreğinden kötü
tasarılar çıkar: Rasgele cinsel ilişki, hırsızlık, adam öldürme,
22 evlilik dışı cinsel bağlantı, açgözlülük,
kurnazlık, düzenbazlık, soysuzluk, kıskançlık, sövüp sayma, kendini beğenme,
akılsızlık.
23 Bu kötülüklerin tümü içerden kaynar ve
insanı kirli kılar.”
GALİLE DIŞINA UZANAN HİZMET
Kenanlı
Kadının Çarpıcı İmanı
24 İsa oradan kalkıp Sur dolaylarına gitti. Bir
eve girdi; hiç kimsenin bunu bilmesini istemedi. Ama gizlenemedi.
25 Küçük kızını kötü ruh çarpmış bir kadın
O’nun adını işitir işitmez varıp ayakları önüne kapandı.
26 Kadın Yunanlı’ydı[Sadece dili Yunanca olan bir Suriyeli]; soyu Suriye
Finikesi’ndendi. Kızının bedeninden cini çıkarması için İsa’ya yalvarmaya
koyuldu.
27 İsa, “Bırak ilkin çocuklar doysun” dedi.
“Çünkü çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir.”
28 Kadın, “Evet, ya Rab” dedi. “Köpekler bile
sofranın altında çocukların kırıntılarını yer. ”
29 İsa kadına, “Bu sözden ötürü kızından cin
çıktı; gidebilirsin” dedi.
30 Kadın evine gitti, kızı yatakta yatar buldu.
Cin ondan çıkmıştı.
Sağır ve
Peltek Dilli Adam Konuşuyor
31 Bundan sonra Sur dolaylarından ayrılıp
Sayda’dan geçti, Dekapolis dolaylarını aşarak Galile Denizi’ne geri döndü.
32 Sağır ve peltek dilli birini getirip üstüne
elini koysun diye O’na yalvardılar.
33 İsa adamı topluluktan ayırıp bir kenara
çekti, parmaklarını kulaklarına koydu ve tükürüp diline dokundu.
34 Gözlerini göğe kaldırıp içini çekti ve ona,
“Effada” dedi. Bu, Aramice “Açıl” demektir.
35 O anda adamın kulakları açıldı, dili de
çözüldü. Dosdoğru konuşmaya başladı.
36 İsa olayı kimseye anlatmamalarını öğütledi.
Ama onları öğütlediği oranda olayı yaydılar.
37 Herkes sınırsız bir şaşkınlık içindeydi.
“Her şeyi iyi etti” diyorlardı. “Sağırları bile duyar duruma getiriyor,
dilsizleri de konuşturuyor.”
İsa Dört
Bin Kişiyi Doyuruyor
BÖLÜM 8
1 O günlerde yeniden büyük bir topluluk
oluşmuştu. Yiyecek hiçbir şeyleri yoktu. İsa öğrencilerini yanına çağırıp,
2 “Topluluk için içim parçalanıyor” dedi.
“İşte üç gündür yanımdalar ve yiyecek bir şeyleri yok.
3 Bu insanları aç acına evlerine salarsam,
yolda düşüp bayılacaklar. Hem de bunlardan bir kesimi taa ıraklardan geldi.”
4 Öğrencileri, “Şu çöl yerde bunca insanı
doyuracak ekmeği kim, nereden bulabilir ki?” dediler.
5 İsa, “Kaç ekmeğiniz var?” diye sordu.
“Yedi” dediler.
6 Topluluğa yere oturmalarını buyurdu. Yedi
ekmeği aldı, teşekkür yükselttikten sonra parçaladı, topluluğa dağıtsınlar diye
öğrencilere verdi. Onlar da halka dağıttı.
7 Bunun yanı sıra birkaç tane de küçük
balıkları vardı. İsa balıkları da kutsayıp, “Şimdi bunları topluluğa dağıtın”
dedi.
8 Doyasıya yediler. Artakalan parçalardansa
yedi sepet dolusu topladılar.
9 Yiyenlerin sayısı dört bin kişi
dolayındaydı.
10 İsa bunun ardından onları yerlerine saldı.
Kendisi de hiç vakit yitirmeden öğrencileriyle birlikte tekneye binip Dalmanuta
bölgesine gitti.
Belirti
Meraklıları
11 Ferisiler gelip İsa’yla tartışmaya başladı.
O’nu denemek amacıyla gökten bir belirti göstermesini istediler.
12 İsa derin derin içini çekerek, “Bu kuşak
niçin belirti arar durur?” dedi. “Doğrusu size derim ki, bu kuşağa belirti
verilmeyecektir.”
13 Onları bırakıp tekneye bindi denizin karşı
yakasına geçti.
Ferisiler’in
ve Herodes’in Mayası
14 Öğrenciler beraberlerinde ekmek getirmeyi
unutmuştu. Yanlarında -teknenin içinde- bir somun ekmekten başka bir şey yoktu.
15 İsa onları uyararak, “Gözünüzü açın” dedi.
“Ferisiler’le Herodes’in mayasından sakının.”
16 Öğrenciler aralarında tartışıyordu:
“Ekmeğimiz olmadığından böyle diyor.”
17 İsa ne konuştuklarını biliyordu. “Ekmeğimiz
yok diye niçin tartışıyorsunuz” dedi. “Düşünmüyor musunuz? Anlamıyor musunuz?
Yüreğiniz öylesine katılaştı mı?
18 ‘Gözleriniz varken görmüyor musunuz?
Kulaklarınız varken işitmiyor musunuz?’ “Anımsamıyor musunuz?[Yeremya 5:21; Hezekiel 12:2]
19 Beş bin kişiye beş somun ekmeği parçalayıp
dağıttığımı? Ekmek parçalarından kaç küfe dolusu topladığınızı?” Onlar, “On
iki” diyerek karşılıkta bulundular.
20 İsa yeniden sordu: “Ya yedi somun ekmeği
dört bin kişiye parçalayıp böldüğümü? Ekmek parçalarından kaç sepet dolusu
topladığınızı?” Onlar, “Yedi” diye yanıtladı.
21 İsa, “Daha anlamıyor musunuz?” diyerek
kendilerini aydınlattı.
İsa
Beytsayda’da Görmez Birini Işığa Kavuşturuyor
22 Beytsayda’ya vardılar. İsa’ya gözü görmez
bir adam getirip ona dokunsun diye yalvardılar.
23 İsa gözü görmez adamı elinden tutup
kasabanın dışına çıkardı. Gözlerini tükürükle ıslattı, ellerini adamın üstüne
koyup sordu: “Bir şey görüyor musun?”
24 Adam baktığında, “İnsanları görüyorum” dedi.
“Ağaçlara benziyorlar, ama yürüyorlar!”
25 Bunun üzerine İsa ellerini onun gözlerine
koydu. Adam dikkatle baktı ve ışığa kavuştu. Her şeyi açık seçik gördü.
26 İsa onu evine gönderirken, “Kasabaya uğrama”
dedi.
Petros’un
İsa’ya İlişkin Bildirisi
27 İsa öğrencileriyle birlikte Filippi
Kayseriyesi kasabalarına gitti. Yolda giderken öğrencilerine, “İnsanlar benim
kim olduğumu söylüyor?” diye sordu.
28 Onlar, “Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas diyor,
kimisi de peygamberlerden biridir yolunda söz ediyor” dediler.
29 İsa sordu: “Ya siz ne dersiniz? Sizce ben
kimim?” Petros, “Sen Mesih’sin” diye yanıtladı.
30 Bunun üzerine İsa kendisine ilişkin hiç
kimseye bir şey söylememeleri için onları öğütledi.
İsa Ölümünü
ve Dirilişini Açıklıyor
31 Bundan sonra İsa, İnsanoğlu’nun çok işkence
çekmesinin, İhtiyarlar’ca, başrahiplerce ve dinsel yorumcularca yadsınmasının,
öldürülmesinin ve üç gün sonra dirilmesinin gerekli olduğunu öğrencilere
öğretmeye koyuldu.
32 Bunu açıkça bildirdi. Petros O’nu bir yana
çekip paylamaya başladı.
33 İsa öğrencilerine dönerek onlara baktı,
Petros’u payladı: “Geri çekil ey şeytan! Çünkü Tanrı’yla ilgili konuları değil,
insanlarla ilgili olanları düşünmektesin.”
34 Sonra öğrencilerle birlikte topluluğu yanına
çağırıp, “Ardım sıra gelmek isteyen, kendini yadsısın; haçını yüklensin, ardım
sıra gelsin” dedi.
35 “Çünkü canını kurtarmak isteyen onu
yitirecektir. Ama bana ve Sevinç Getirici Haber’e bağlılık nedeniyle her kim
canını yitirirse onu kurtaracaktır.
36 İnsan tüm dünyayı kazanıp da canını zarara
uğratırsa ne yararı olur?
37 Çünkü insan, canına karşılık ne ödeyebilir?
38 Her kim şu tanrıtanımaz, günahtan çekinmez
kuşakta bana ve sözlerime bağlılıktan utanç duyarsa, İnsanoğlu da Babası’nın
yüceliğinde kutsal meleklerle birlikte gelişinde o kişi yüzünden utanç
duyacaktır.”
BÖLÜM 9
1 Sonra şunu ekledi: “Doğrusu size derim ki,
burada duranlar arasında Tanrı hükümranlığının güçle gelişini görmeden önce
ölümü tatmayacak olanlar vardır. ”
İsa’nın
Görünüşü Değişiyor
2 Aradan altı gün geçince İsa Petros’u,
Yakup’u ve Yuhanna’yı yanına aldı; onları öbürlerinden ayrı olarak yüksek bir
dağa yöneltti. Gözleri önünde görünüşü değişti.
3 Giysileri parıltıdan apak oldu. Yeryüzünde
hiçbir arıtma öğesinin ağartamayacağı bir aklıktı bu.
4 Derken İlyas’la Musa göründü onlara.
İsa’yla görüşüyorlardı.
5 Petros İsa’ya, “Ya Rabbi”[Öğretmen] dedi. “Burada
bulunmamız ne iyi! Üç çadır kuralım: Biri sana, biri Musa’ya, biri de İlyas’a.”
6 Ne dediğini kendisi de bilmiyordu. Çünkü
üçü de korku içindeydi.
7 Derken bir bulut inip onlara gölge saldı.
Buluttan bir ses geldi: “Sevgili Oğlum budur, O’nu dinleyin!”
8 Öğrenciler bir çırpıda çevreye göz attı,
ama bir tek İsa’dan başkasını göremediler beraberlerinde.
9 Dağdan inerlerken, İnsanoğlu ölüler
arasından dirilinceye dek gördüklerini hiç kimseye anlatmamaları için İsa
onları uyardı.
10 Öğrenciler bu öğüdü tuttu; ölülerden
dirilmenin de ne anlama gelebileceğini aralarında tartıştılar.
11 İsa’ya bir soru sordular: “Dinsel yorumcular
acaba niçin ilkin İlyas’ın gelmesi gerekir, diyorlar?”
12 İsa, “Evet” dedi. “İlkin İlyas gelir ve her
şeyi düzene koyar. Ama neden İnsanoğlu’na ilişkin çok işkence çekecek ve aşağı
görülecek diye yazılmıştır?[Malakya
4:5,6]
13 Gerçi İlyas gelmiş bulunuyor. Ama size derim
ki, kendisine ilişkin yazılmış olduğu gibi, ona gönüllerinin dilediğini
yaptılar. ”
İsa Cine
Tutulmuş Çocuğu İyi Ediyor
14 Öğrencilerin yanına döndüklerinde, onların
çevresini büyük bir topluluğun sardığını ve dinsel yorumcuların onlarla
tartıştığını gördüler.
15 Orada toplananların tümü İsa’yı görünce
şaşkınlığa düştü, koşup O’nu karşıladılar.
16 İsa onlara, “Aranızda ne tartışıyorsunuz?”
diye sordu.
17 Topluluk arasından bir adam O’nu yanıtladı:
“Öğretmen, içinde dilsiz bir ruh bulunan oğlumu sana getirdim.
18 Onu nerede tutarsa yere atıyor. Çocuğun ağzı
köpükleniyor, dişlerini gıcırdatıyor, kaskatı kesiliyor. Öğrencilerinden onu
çıkarmalarını diledim, ama güçleri yetmedi.”
19 İsa, “Ey imansız kuşak!” dedi. “Daha ne kadar
sizlerle kalacağım? Daha ne kadar sizlere katlanacağım? Onu bana getirin.”
20 Çocuğu İsa’ya getirdiler. Kötü ruh O’nu
görür görmez çocuğu sarstı. Çocuk yere düştü, ağzı köpüklenerek debelendi.
21 İsa çocuğun babasına sordu: “Ne zamandan
beri ona bu hal geldi?” Baba, “Çocukluğundan beri” diye yanıtladı.
22 “Kötü ruh onu yok etmek için pek çok kez
ateşe de attı suya da. Ama eğer bir şey yapabilirsen bize acı ve yardım et.”
23 İsa onu yanıtladı: “Bir şey yapabilirsen mi?
İman edene her şey olanaklıdır.”
24 Çocuğun babası o anda bağırdı: “İman
ediyorum; yetersiz imanıma yardım et!”
25 Topluluğun üşüştüğünü gören İsa, kötü ruhu
payladı: “Dilsiz ve sağır ruh, sana buyuruyorum; çocuktan çık ve bir daha ona
girme!”
26 Ruh çığlık atarak ve çocuğu zorlu zorlu
sarsarak çıktı. Çocuk ölü gibi oldu. Çoğunluk, “Öldü” diyordu.
27 Ama İsa onu elinden tutup kaldırdı. Çocuk
ayağa kalktı.
28 İsa eve girince öğrencileri özel olarak
kendisine sordu: “Biz niçin onu çıkaramadık?”
29 İsa, “Bu tür kötü ruh duadan[ve oruçtan] başka hiçbir
yolla çıkmaz” diye yanıtladı.
İsa Ölümünü
ve Dirilişini Yeniden Açıklıyor
30 Oradan ayrılıp Galile’yi aştılar. İsa
kimsenin bunu bilmesini istemiyordu.
31 Çünkü öğrencilerine öğretmekteydi. Onlara,
“İnsanoğlu insanların eline teslim edilecek; O’nu öldürecekler, ama
öldürüldükten üç gün sonra dirilecek” dedi.
32 Ne var ki, bu sözü anlamadılar. O’na sormaya
da çekindiler.
En Üstün
Kimdir?
33 Kafernahum’a vardılar. İsa eve girince
öğrencilere sordu: “Neydi yolda tartıştığınız?”
34 Sustular. Çünkü yolda giderken, içlerinde
kimin en üstün olduğunu tartışmışlardı.
35 İsa oturunca On İkiler’i çağırıp, “En üstün
olmak isteyen, hepinizin arasında sonuncu ve hepinizin hizmet görücüsü olsun”
dedi.
36 Sonra bir çocuğu elinden tutup ortalarında
durdurdu. Çocuğu kolları arasına alarak kendilerine,
37 “Kim bu çocuklardan birini benim adıma kabul
ederse beni kabul eder” dedi. “Ve kim beni kabul ederse beni değil, ama beni
göndereni kabul eder.”
Bize Karşı
Olmayan Bizden Yanadır
38 Yuhanna İsa’ya, “Öğretmen!” dedi. “Bir adama
rastladık. Adınla cinleri çıkarıyordu. Onu engelledik. Çünkü bizlerle
gelmiyor.”
39 İsa, “Ona engel olmayın” dedi. “Çünkü hiç
kimse adımla güçlü bir iş yapıp da hemen ardından beni kötüleyemez.
40 Çünkü bize karşı olmayan bizden yanadır.
41 Doğrusu size derim ki, Mesih bağlısı
olduğunuz için her kim benim adımla sizlere bir bardak su içirirse, karşılığını
hiç yitirmeyecektir.”
Suça
Sürükleme Eylemi
42 “Bana iman eden şu küçüklerden birini kim
suça sürüklerse, boynuna iri bir değirmen taşı bağlanıp denize atılması kendisi
için daha iyidir.
43 Eğer elin seni suça sürüklüyorsa onu kes!
Yaşama kolsuz girmen iki kol sahibi olarak cehenneme, hiç sönmeyen ateşe
gitmenden daha iyidir.
44 [Orada onları yiyen kurt ölmez ve ateş
sönmez.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap
Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan
Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]
45 Eğer ayağın seni suça sürüklüyorsa onu kes!
Yaşama ayaksız girmen iki ayak sahibi olarak cehenneme atılmandan daha iyidir.
46 [Orada onları yiyen kurt ölmez ve ateş
sönmez.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap
Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan
Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]
47 Eğer gözün seni suça sürüklüyorsa onu oy!
Tanrı’nın hükümranlığına tek gözle girmen, iki göz sahibi olarak cehenneme
atılmandan daha iyidir.
48 Orada ‘onları yiyen kurt ölmez ve ateş
sönmez.’[Yeşaya 66:24]
49 “Çünkü herkes ateşle tuzlanacaktır.
50 Tuz iyi bir şeydir. Ama tuz tuzluluğunu
yitirirse bir daha neyle ona tuz tadı verilebilir? Kendinizde tuz olsun ve
birbirinizle barış içinde yaşayın.”*
Boşanma
Sorunu
BÖLÜM 10
1 İsa oradan ayrılıp Yahudiye bölgesine ve
Ürdün Irmağı’nın karşı yakasına gitti. Topluluklar yine çevresine üşüştü. İsa
her zaman olduğu gibi yine onlara öğretiyordu.
2 Bazı Ferisiler yaklaşıp O’nu sözle tuzağa
düşürmeye çalıştı. “Bir adamın karısını boşaması yasal mıdır?” diye sordular.
3 İsa, “Musa size ne buyuruyor?” dedi.
4 Onlar, “Erkeğin kadına boşanma kâğıdı
verip onu salmasına izin verdi” dediler.[Yasanın
Tekrarı 24:1]
5 İsa, “Siz katı yürekli olduğunuz için Musa
bu buyruğu yazdı” dedi.
6 “Ne var ki, yaratılışın başlangıcında
Yaratan onları erkek ve dişi olarak yarattı.[Yaratılış
1:27]
7 ‘Bu nedenle, insan babayı ve anneyi bırakıp
karısına bağlanacak,[Yaratılış 2:24]
8 İkisi bir tek beden olacak.’ “Öyle ki,
bundan böyle iki ayrı kişi değil, ama bir tek bedendirler.
9 Onun için Tanrı’nın birleştirdiğini insan
ayırmasın.”
10 Eve varınca öğrenciler bu sorun üzerinde
O’na yine sordular.
11 İsa şunu açıkladı: “Karısını boşayıp bir
başkasıyla evlenen, ona karşı cinsel yolsuzluk işler.
12 Kadın da kocasını boşayıp bir başkasıyla
evlenirse cinsel yolsuzluk yapar.”
İsa Küçük
Çocukları Kutsuyor
13 İsa’nın yanına, dokunsun diye küçük çocuklar
getirdiler. Ama öğrenciler getirenleri payladı.
14 İsa bunu görünce kızarak, “Çocukları bırakın
bana gelsinler” dedi. “Onlara engel olmayın. Çünkü Tanrı hükümranlığı
böylelerindir.
15 Doğrusu size derim ki, Tanrı hükümranlığını
bir çocuk gibi kabul etmeyen, ona hiç giremez.”
16 Sonra çocukları kolları arasına alıp
ellerini üstlerine koydu ve onları bollukla kutsadı.
Sonsuz
Yaşam Arayan Varlıklı Genç
17 İsa giderken biri koşup O’nun önünde diz
çöktü ve, “İyi Öğretmen, sonsuz yaşamı miras almak için ne yapmalıyım?” diye
sordu.
18 İsa ona, “Neden bana iyi diyorsun?” dedi.
“Tanrı’dan başka hiç kimse iyi değildir.
19 Buyrukları bilirsin: “‘Adam öldürmeyeceksin.
Evlilik dışı cinsel bağlantıya girmeyeceksin, Çalmayacaksın, Yalan yere
tanıklık etmeyeceksin, Kimsenin hakkını yemeyeceksin, Babana ve annene saygı
göstereceksin.’”[Mısır’dan Çıkış
20:12-17; Yasanın Tekrarı 5:16-20; 24:24]
20 Adam, “Öğretmen, bunların tümünü
gençliğimden bu yana tuttum” diye yanıtladı.
21 İsa ona bakınca araştırıcıya sevgi duydu. “Geride
kaldığın tek sorun var” dedi. “Git varını yoğunu sat, yoksullara dağıt.
Böylelikle gökte varlığın olacaktır. Sonra da ardım sıra gel.”
22 Bu sözü duyunca adamın benzi attı, üzüntü
içinde kalarak ayrıldı. Çünkü malı mülkü pek çoktu.
23 İsa çevreye bakıp öğrencilerine, “Parası bol
kişilerin Tanrı hükümranlığına girmesi ne denli güçtür!” dedi.
24 O’nun bu sözleri öğrencileri şaşırttı. Ama
İsa yine, “Çocuklar” dedi. “Ne güç iştir Tanrı hükümranlığına girmek!
25 Devenin iğne deliğinden geçmesi zengin kişinin
Tanrı hükümranlığına girmesinden daha kolaydır.”
26 Öğrencileri çok büyük şaşkınlık tuttu.
Birbirlerine, “Öyleyse kim kurtulabilir?” diye sordular.
27 İsa onların gözlerine bakarak, “İnsanların
görüşüyle bu olanaksızdır” dedi. “Ama Tanrı önünde değil. Çünkü Tanrı önünde
her şey olanaklıdır.”[Yaratılış
18:14; Eyub 42:2; Zekarya 8:6]
28 Petros söze atılıp O’na, “Peki” dedi, “Biz
her şeyi bırakıp senin ardın sıra geldik.”
29 İsa onlara, “Doğrusu size derim ki” dedi,
“Benim için ve Sevinç Getirici Haber için evini, erkek kardeş ve kız
kardeşlerini, annesini babasını, çocuklarını, çiftliklerini bırakan hiç kimse
yoktur ki,
30 şimdi bu dönemde yüz katını -evler, erkek
kardeş ve kız kardeşler, anneler, çocuklar, çiftlikler- almasın. Bunların yanı
sıra saldırılar da olacak, ama gelecek çağda sonsuz yaşamı alacak o.
31 “Öte yandan, ilk sıradaki niceler son sırada
kalacak ve son sıradakiler ilk sıraya geçecek.”
Ölümünü ve
Dirilişini Üçüncü Kez Bildiriyor
32 Yeruşalim’e çıkan yoldaydılar. İsa
önlerinden gidiyordu. Öğrenciler şaşkına dönmüşlerdi. Geriden gelenleri de
korku almıştı. İsa On İkiler’i yine bir yana çekip, kendisine olacakları onlara
anlatmaya başladı.
33 “Bakın” dedi. “Yeruşalim’e çıkıyoruz.
İnsanoğlu başrahiplerin ve dinsel yorumcuların eline teslim edilecek. Kendisini
ölümle yargılayacaklar, ulusların eline teslim edecekler.
34 O’nunla alay edecek, yüzüne tükürecek,
kamçılayacak, sonra da öldürecekler. Ama üç gün geçince dirilecek.”
Kayırıcılık
Özleyen Öğrencilere Öğüt
35 Bunun üzerine, Zebedi oğulları -Yakup’la
Yuhanna- İsa’ya yaklaşıp, “Öğretmen!” dediler. “Senden her ne dilersek yapmanı
istiyoruz.”
36 O da onlara, “Ne yapmamı istiyorsunuz?” diye
sordu.
37 Onlarsa, “Bizlere bağışla da yüceliğinin
çağında birimiz sağında öbürümüz solunda oturalım” diye yanıtladılar kendisini.
38 İsa onlara, “Ne dilediğinizi bilmiyorsunuz”
dedi. “İçeceğim bardaktan içebilir misiniz siz? Üstelik vaftiz edileceğim
vaftizle vaftiz edilebilir misiniz?”*
39 “Bunları yapabiliriz” dediler. İsa,
“İçeceğim bardaktan içeceksiniz ve vaftiz edileceğim vaftizle vaftiz
edileceksiniz” dedi.
40 “Ne var ki, sağımda ve solumda oturabilme
yetkisini vermek bana düşen iş değildir. Bu ancak kendilerine sağlananlar
içindir.”
41 On öğrenci bunları işitince Yakup’la
Yuhanna’ya karşı öfkelenmeye başladılar.
42 İsa onları yanına çağırıp, “Bilirsiniz ki”
dedi, “Uluslara baş sayılanlar onlara egemen kesilirler ve onların
üzerindekiler tüm yetkilerini onlara uygularlar.
43 Ama sizin aranızda durum böyle olmayacak.
Tersine, aranızda üstün olmak isteyen, sizlere hizmet etmekle yükümlüdür.
44 Aranızda her kim birinci olmak istiyorsa
herkesin uşağı olmakla yükümlüdür.
45 Çünkü İnsanoğlu da hizmet edilmek için
gelmedi. Tam tersine, hizmet etmeye ve canını çokluk yararına kurtulmalık
olarak vermeye geldi.”
İsa Görmez
Dilenciyi Görüme Kavuşturuyor
46 Yeriha kentine geldiler. İsa, öğrencileri ve
çevresinde büyük bir toplulukla kentten ayrılırken, gözleri görmez bir dilenci
olan Timeos oğlu Bar Timeos yol kenarında oturmaktaydı.
47 Nasıralı İsa’nın geçtiğini duyunca yüksek
sesle bağırmaya başladı: “Ya İsa Davut Oğlu, bana acı!”
48 Birçok kişi bağırmayı kessin diye onu
payladı. Ama o sesini büsbütün yükseltti: “Ya Davut Oğlu, bana acı!”
49 İsa duraklayıp, “Onu buraya çağırın” dedi.
Gözleri görmeyen adama seslendiler: “Gözün aydın. Ayağa kalk, seni çağırıyor.”
50 Adam sırtındaki paltoyu atıp yerinden
sıçradı, İsa’ya seğirtti.
51 İsa ona sordu: “Sana ne yapmamı istiyorsun?”
Gözleri görmeyen adam, “Ya öğretmen, yeniden göreyim” diye yanıtladı.
52 İsa, “Git, imanın seni kurtardı” dedi. Adam
o anda yeniden gördü ve yol boyu O’nun ardı sıra gitti.
YERUŞALİM’İ KAPSAYAN HİZMET
Yeruşalim’e
Görkemli Giriş
BÖLÜM 11
1 Yeruşalim’e yaklaştıklarında Zeytinlik
Dağı’nda Beytfaci ile Beytanya’ya ulaştılar. İsa iki öğrencisini gönderdi.
2 “Karşınızdaki köye gidin” diye buyurdu,
“Oraya varır varmaz bağlı duran bir sıpa göreceksiniz. Şimdiye dek kimse
binmemiştir ona. Onu çözüp getirin.
3 Eğer biri size, ‘Niçin yapıyorsunuz bunu?’
diye sorarsa, ‘Bu Rab için gereklidir, hiç gecikmeden onu yine buraya
gönderecek’ deyin.”
4 Öğrenciler gidip ön kapının açıldığı
sokağın ağzında bağlı bir sıpa buldular. Onu çözüyorlardı ki,
5 orada duran bazı kişiler, “Sıpayı çözüp de
ne yapacaksınız?” diye sordular.
6 Öğrenciler İsa’nın salık verdiği biçimde onları
yanıtladılar. Adamlar da onları bıraktı.
7 Sıpayı İsa’ya getirdiler. Hayvanın üstüne
kendi giysilerini koydular. İsa bindi.
8 Birçok kişi giysilerini yolun üstüne
serdi. Bazıları da tarlalardan kestikleri fundaları yola dizdiler.
9 Önde yürüyenler de geriden gelenler de
bağrışıyordu: “Osanna! [Kurtar!
Yücelik sana!] Rab’bin adıyla gelen kutludur.[Mezmur 118:25,26]
10 Atamız Davut’un gelen hükümranlığı kutludur.
En yücelerde Osanna!”
11 İsa Yeruşalim’e girdi, tapınağa gitti. Her
şeyi gözden geçirdi. Akşam vakti olduğundan, On İkiler’le birlikte Beytanya’ya
gitti.
Yargılanan
İncir Ağacı
12 Ertesi gün, Beytanya’dan dönerlerken İsa
acıktı.
13 Irakta yaprak açmış bir incir ağacı gördü.
Belki incir bulunur diye ona yaklaştı. Ağaca vardığında yapraklardan başka bir
şey bulamadı. Çünkü incir mevsimi değildi.
14 Ağaca, “Bundan böyle hiç kimse senden incir
yiyemesin” dedi. Öğrencileri bu sözü duydu.
İsa
Tapınağı Arıtıyor
15 Yeruşalim’e vardılar. İsa tapınağa girdi.
Tapınakta alışverişle uğraşanları dışarı atmaya başladı. Para değiştirenlerin
masalarını, güvercin satıcılarının koltuklarını altüst etti.
16 Hiç kimsenin tapınaktan bir şey geçirmesine
izin vermedi.
17 Onlara öğreterek, “Kutsal Kitap’ta
yazılmamış mıdır?” diye sordu. “‘Evime tüm ulusları kapsayan dua evi
denecektir. Ama siz onu eşkıya yatağı yaptınız.’”[Yeşaya 56:7; Yeremya 7:11]
18 Başrahiplerle dinsel yorumcular bu sözleri
duyunca, O’nu yok etmenin yollarını aramaya başladılar. O’ndan korkuyorlardı.
Çünkü tüm topluluk O’nun öğretisine şaşıyordu.
19 Akşam bastırınca kentten ayrıldılar.
İncir
Ağacının Betimlediği Gerçek
20 Sabahleyin yoldan geçerken incir ağacının
kökten kuruduğunu gördüler.
21 Petros olanları anımsayarak İsa’ya, “Bak
Rabbi” dedi. “Lanetlediğin incir ağacı kurudu.”
22 İsa onlara “Tanrı’ya imanınız olsun” dedi.
23 “Doğrusu size derim ki her kim şu dağa,
‘Yerinden kalk, denize atıl’ dese -yüreğinde
de kuşkuya düşmezse ve söylediği her şeyin olacağına iman etse- dileği yerine
gelecektir.
24 Bu nedenle size diyorum ki, üzerinde dua
ettiğiniz ve dilediğiniz her şeyi aldığınıza iman edin. Dileğiniz yerine
gelecektir.
25 Duaya durduğunuzda, herhangi birine karşı
bir şeyiniz varsa onu bağışlayın ki göklerdeki Babanız da suçlarınızı sizlere
bağışlasın.”
26 [Ama eğer siz bağışlamazsanız göklerdeki
Babanız da suçlarınızı bağışlamayacaktır.] [Bu
ayet bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca
elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]
İsa’nın
Yetkisine İlişkin Soru
27 Yeniden Yeruşalim’e geldiler. İsa tapınakta
dolaşırken başrahipler, dinsel yorumcular ve İhtiyarlar O’na yaklaştı.
28 “Bu işleri hangi yetkiye dayanarak
yapıyorsun?” diye sordular. “Bunları yapma yetkisini sana veren kim?”
29 İsa, “Ben size bir soru sorayım” dedi. “Eğer
sorumu yanıtlarsanız, ben de size bu işleri hangi yetkiyle yaptığımı
söyleyeceğim.
30 Yahya’nın vaftiz etme yetkisi nereden geldi?
Tanrı’dan mı, yoksa insanlardan mı? Bana yanıt verin.”
31 Aralarında tartışmaya koyuldular: “Eğer
‘Tanrı’dandır’ diyecek olsak, O bize, ‘Öyleyse neden ona inanmadınız?’ diye
soracak.
32 Yoksa, ‘İnsanlardandır’ mı desek?” Halktan
korkuları vardı, çünkü herkes Yahya’yı peygamber olarak tutuyordu.
33 İsa’yı yanıtlayarak, “Bilmiyoruz” dediler.
İsa, “Öyleyse, ben de size bu işleri hangi yetkiye dayanarak yaptığımı
söylemeyeceğim” dedi.
Bağ
Kiralayanlara İlişkin Simgesel Öykü
BÖLÜM 12
1 İsa onlara simgesel öykülerle konuşmaya
başladı: “Bir adam asma dikti, bağın çevresine çit çekti, cendere kazdı. Bir de
kule kurdu. Burayı bağcılara kiralayarak başka bir ülkeye gitti.[Yeşaya 5:1,2]
2 Bağ bozumunda ürünün bir bölümünü
toplaması için kiracılara bir uşak gönderdi.
3 Ama onu yaka paça edip tartakladılar ve
eli boş saldılar.
4 “Adamcağız yeniden başka bir uşak
gönderdi. Onun da kafasını yarıp aşağıladılar.
5 Bir uşak daha gönderdi. Onuysa öldürdüler.
Başka birçok kişi gönderdi; kimisini tartakladılar, kimisini de öldürdüler.
6 “Gönderebileceği bir kişi kalmıştı: Çok
sevdiği oğlu. En sonunda oğluma saygı gösterirler düşüncesiyle oğlunu onlara
gönderdi.
7 Ama bağı kiralayanlar, ‘İşte malları miras
alacak adam burada!’ diye aralarında görüştüler, ‘Gelin, şunu öldürelim, sonra
da mirasına konalım’
8 Böylece onu yaka paça edip öldürdüler ve
bağdan dışarı sürüklediler.
9 “Bağın sahibi ne yapacak? Varıp kiracıları
yok edecek, bağı da başkalarına verecek.
10 Şu Kutsal Yazı’yı okumadınız mı?
“‘Yapıcıların kaldırıp attığı Taş, Baş köşeye konulan Taş oldu.[Mezmur 118:22,23]
11 Rab’ten sağlandı bu. Gözlerimiz önünde ne
görkem!’”
12 İsa’yı tutuklamak istedilerse de topluluktan
korktular. Çünkü bu simgesel öyküyü kendileri için anlattığını anlamışlardı.
Bunun üzerine O’nu bırakıp gittiler.
Kayser’e
Vergi Ödemeli mi?
13 İsa’yı kendi sözüyle tuzağa düşürmek
amacıyla, Ferisiler’le Herodesçiler’den bazılarını O’nun yanına saldılar.
14 Adamlar O’na gelip, “Ey Öğretmen!” dediler.
“Senin gerçek olduğunu biliyoruz, hiç kimseden çekindiğin de yok. Çünkü
kayırıcılık yapan biri değilsin. Tersine, Tanrı yolunu doğrulukla öğretiyorsun.
Kayser’e vergi ödemek yasal mı, yoksa değil mi? Ödeyelim mi, ödemeyelim mi?”
15 İsa onların ikiyüzlülüğünü bildiğinden,
“Neden beni denemeye kalkışıyorsunuz?” dedi. “Bana bir dinar getirin de
göreyim.” “Getirdiler. İsa sordu: “Şu gördüğünüz yüz ve yazı kimindir?” Onlar,
“Kayser’in” dediler.
17 Bunun üzerine İsa, “Kayser’e ilişkin şeyleri
Kayser’e, Tanrı’ya ilişkin olanları da Tanrı’ya verin” dedi. O’nun bu yanıtına
şaşakaldılar.
Ölülerin
Dirilmesi Sorunu
18 Bazı Sadukiler -ölülerin dirilişi diye bir
şey yoktur yolunda konuşanlar- yaklaşıp İsa’ya bir soru sordular:
19 “Ey Öğretmen! Musa bize buyurmuştur ki, bir
adam çocuğu olmadan ölür, geride bir kadın bırakırsa kardeşi kadınla evlenmeli;
böylelikle kardeşine soy yetiştirmeli.[Yasanın
Tekrarı 25:5,6; Yaratılış 38:8]
20 Yedi kardeş vardı. Birincisi bir kadınla
evlendi. Öldüğü vakit soy bırakmadı.
21 Kadını ikinci kardeş aldı. O da soy
yetiştirmeden öldü. Üçüncüye de aynı şey oldu.
22 Yedisi de soy bırakmadı. Hepsinden sonra
kadın da öldü.
23 Şimdi, ölüler dirildiğinde hangisinin karısı
olacaktır bu kadın? Öyle ya, yedisi de onu kendisine eş olarak aldı.”
24 İsa yanıtladı: “Kutsal Yazılar’ı ve
Tanrı’nın gücünü bilmiyorsunuz. Yanılmanızın nedeni de bu değil mi?
25 Ölüler arasından dirilenler ne evlenir, ne
de everilir. Tersine, göklerdeki melekler gibidir onlar.
26 Kaldı ki, ölülerin dirilişini Musa’nın
Kitabı’nda, yanan çalı ile ilgili bölümde* hiç okumadınız mı? Tanrı’nın ona,
‘Ben İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un Tanrısı’yım’ dediğini?[Mısır’dan Çıkış 3:2,6]
27 Tanrı ölülerin değil, dirilerin Tanrısı’dır.
Ne denli yanılıyorsunuz!”
En Önemli
Buyruk
28 Tartıştıklarını duyan ve İsa’nın onları
yerinde yanıtladığını gören bir dinsel yorumcu O’na yaklaşıp, “Tüm buyrukların
en önde geleni hangisidir?” diye sordu.
29 İsa, “Önde gelen buyruk şudur” dedi: ‘Kulak
ver İsrail! Tanrımız Rab tek Rab’tir.[Yasanın
Tekrarı 6:4,5]
30 Tanrın Rab’bi tüm yüreğinle, tüm canınla,
tüm anlayışınla ve tüm gücünle seveceksin.’
31 “İkinci buyruk da şudur: ‘İnsan kardeşini
kendin gibi seveceksin.’ “Bunlardan daha üstün başka bir buyruk yoktur.”[Levililer 19:18]
32 Dinsel yorumcu, “Çok doğru, Öğretmen!” dedi.
“Tam yerinde konuştun: ‘O tek Tanrı’dır, O’ndan başkası yoktur’[Yasanın Tekrarı 6:4; 4:35]
33 ve, ‘O’nu tüm yürekle, tüm anlayışla, tüm
güçle sevmek, insan kardeşini de kendin gibi sevmek her tür sunuyu sunakta
yakmaktan ve sunular getirmekten çok daha önemlidir.’”[I.Samuel 15:22]
34 İsa onun sağduyuyla yanıt verdiğini görünce,
“Sen Tanrı hükümranlığından uzakta değilsin” dedi. Bundan sonra hiç kimse O’na
soru sorma atılganlığında bulunmadı.
Mesih’le
İlgili Somut Soru
35 İsa tapınakta öğretirken açıklamada bulundu:
“Dinsel yorumcular Mesih için nasıl, Davut’un Oğlu’dur derler?
36 Davut kendisi Kutsal Ruh’un esinlemesiyle
şunları söylemiştir: ‘Rab Rab’bime, düşmanlarını ayaklarının altına basamak
yapıncaya dek sağımda otur, dedi.’[Mezmur
110:1; II.Samuel 23:2]
37 “Eğer Davut kendisi O’na Rab diyorsa, O
nasıl Davut’un Oğlu olabilir?” Büyük topluluklar beğeniyle İsa’yı dinliyordu.
Dinsel
Yorumculara Yöneltilen Yargı
38 İsa öğretisinde, “Uzun giysilerle
dolaşmaktan, çarşıda, meydanda saygıyla selamlanmaktan hoşlanan dinsel
yorumculardan sakının” dedi.
39 “Sinagogların baş koltuklarını, şölenlerin
de baş köşelerini ararlar.
40 Dul kadınların evlerine konar, gösteriş için
uzun uzadıya dualar söylerler. Bu insanların yargılanması daha ağır olacaktır.”
Dul Kadının
Armağanı
41 İsa tapınağın para kutusu karşısında oturup
topluluğun kutuya para bırakışını gözledi. Birçok varlıklı kişi bol para
bıraktı.
42 Bu arada yoksul bir dul kadın yaklaşıp bir
metelik değerinde iki bakır kuruş bıraktı.
43 İsa öğrencilerini yanına çağırıp, “Doğrusu
size derim ki” dedi, “Bu yoksul dul kutuya para bırakanların tümünden daha çok
para bıraktı.
44 Çünkü ötekilerin toplamı varlıklarının
bolluğundan bıraktı. Ama bu kadın yoksulluğundan -nesi varsa onu, tüm geçim
olanağını- bıraktı.”
Taş Üstünde
Taş Kalmayacak
BÖLÜM 13
1 İsa tapınaktan ayrılırken, öğrencilerinden
biri O’na, “Öğretmen!” dedi. “Şu çarpıcı taşlara, şu çarpıcı yapılara bir bak!”
2 İsa ona, “Bu kocaman yapıları görüyor
musun?” dedi. “Taş üstünde taş kalmayacak. Yıkılmadık bir şey bırakılmayacak.”
En Acı
Olayın Habercileri
3 İsa tapınağın tam karşısındaki Zeytinlik
Dağı’nda otururken Petros, Yakup, Yuhanna ve Andreas özel olarak O’na sordu:
4 “Bizlere açıkla, bu olaylar ne zaman
olacak? Bütün bunların yerine geleceğini gösteren belirti ne olacak?”
5 İsa onlara anlatmaya koyuldu: “Dikkat
edin, kimse sizi kandırmasın.
6 Birçokları adımla gelip, ‘Ben O’yum’
diyerek nicelerini kandıracak.
7 Savaş sesleri, savaş söylentileri duyunca
dehşete kapılmayasınız. Bu olayların olması gerekir, ama daha son gelmemiştir.
8 Çünkü ulus ulusa, krallık krallığa karşı
ayaklanacak. Çeşitli yerlerde depremler olacak, kıtlıklar çıkacak. Bunlar
sancıların başlangıcıdır.[Yeşaya 19:2;
II.Tarihler 15:6]
9 “Kendinize dikkat edin. Sizleri kurullara
teslim edecekler, sinagoglarda dövüleceksiniz. Bana bağlılığınız yüzünden
valiler krallar önünde duracaksınız; kendilerine tanıklık niteliğinde olacak
bu.
10 Her şeyden önce, Sevinç Getirici Haber
ulusların tümüne yayılmalı.
11 Sizleri tutuklayıp sorguya çektiklerinde ne
söyleyeceğiz diye önceden kaygılanmayın. O saatte size ne açıklanırsa onu
söyleyin. Çünkü konuşan siz değilsiniz, Kutsal Ruh’tur.
12 Kardeş kardeşi, baba çocuğu ölüme teslim edecek;
çocuklar anne babaya karşı ayaklanıp onları öldürecek.[Mika 7:6]
13 Adıma bağlılık yüzünden herkesin hıncına
uğrayacaksınız. Ama kim sona dek sabrederse o kurtulacaktır.”
Korkunç
Acının Gelişi
14 “Yıkıcılık getiren iğrenç şeyi kendisine
gerekmeyen yerde dururken gördüğünüzde -okuyucu bunu anlasın- Yahudiye
ülkesinde bulunanlar dağlara kaçsın.[Daniel
9:27; 12:4,10]
15 Damda duran, aşağı inip içeri girmeye,
evinden bir şey almaya kalkışmasın. “Tarladaki de giysisini almak için geri
dönmesin.
17 O günlerde çocuk bekleyenlere, emziklilere
ne yazık!
18 Dua edin ki, kış mevsiminde olmasın bu.
19 Çünkü o günlerde, şu kurulu düzenin Tanrı
tarafından kuruluşundan şimdiye dek hiçbir zaman olmamış ve bir daha olmayacak
korkunç acı gelecektir.[Daniel 12:1; Yoel 2:2]
20 Eğer Rab o günleri kısaltmamış olsaydı,
hiçbir canlı varlık kurtulamazdı. Ama seçmiş olduğu seçilmişler yararına o
günleri kısalttı.
21 “O zaman biri size, ‘Bak, bak Mesih burada;
bak, bak orada’ diyecek olursa inanmayın.
22 Çünkü düzmece mesihler ve yalancı
peygamberler türeyecek. Bunlar belirtiler ve göz kamaştırıcı eylemler yapacak.
Öyle ki, olanağı bulunsa seçilmişleri bile kandırırlardı.[Yasanın Tekrarı 13:1]
23 Dikkat edin, size her şeyi önceden
söylüyorum.”
İnsanoğlu’nun
Gelişi
24 “Ama o günlerde, o acının ardından ‘Güneş
kararacak, Ay ışığını vermeyecek,[Yeşaya
13:10]
25 Yıldızlar gökyüzünden düşecek, Göklerin
güçleri sarsılacak.’[Yeşaya 34:4]
26 Sonra, ‘İnsanoğlu’nun sınırsız güçle ve
yücelikle bulutlarda geldiğini görecekler.’[Daniel
7:13]
27 Bunun ardından melekleri salacak. Melekler
seçilmişlerini yedi iklim dört bucaktan, yerin bir ucundan göğün öbür ucuna
varıncaya dek toplayacak.”[Zekarya
2:6; Yasanın Tekrarı 30:4]
İncir
Ağacından Edinilen Bilgi
28 “İncir ağacından ders alın: Dalı filizlenmeye
yüz tutunca, yaprakları yeşerince, yazın yakın olduğunu bilirsiniz.
29 Bunun gibi siz de bu gelişimleri
gördüğünüzde O’nun yakında, kapılarda olduğunu bilesiniz.
30 Doğrusu size derim ki, bu olayların tümü
yerine gelinceye dek bu soy kaybolmayacaktır.
31 Gök ve yer geçip gidecek, ama sözlerim
geçmeyecektir.”
Yalnız
Tanrı Tarafından Bilinen Gün ve Saat
32 “O güne ve saate ilişkin hiç kimsenin
bilgisi yoktur: Ne gökteki meleklerin, ne de Oğul’un. Sadece Baba bilir.
33 Hazır bulunun ve uyanık olun. Çünkü vaktin
hangi anda geleceğini bilmezsiniz.
34 Yolculuğa çıkan bir adamın evinden ayrılışı
gibidir bu. Adam yetkisini uşaklarına verir, her birini kendine özgü işe
ayırır, kapıcıyı da uyanık olsun diye uyarır.
35 Bu nedenle uyanık olun. Çünkü ev sahibinin
ne zaman geleceğini bilmezsiniz; akşam mı, gece yarısı mı, horoz öttüğü vakit
mi, yoksa sabah mı?
36 Ansızın gelip sizi uykuda bulmasın.
37 Sizlere söylediğimi herkese söylüyorum:
Uyanık olun.”
İSA’NIN ÇARMIHA ÇAKILIŞI VE
DİRİLİŞİ
İsa’yı
Öldürmek İçin Düzen Kuruluyor
BÖLÜM 14
1 Passah’ın kutlayışı ve Mayasız Ekmek
Töreni’nden iki gün önceydi. Başrahiplerle dinsel yorumcular İsa’yı düzenle
yakalayıp öldürmenin yollarını araştırıyorlardı.
2 “Ama bu iş kutlama sırasında olmasın ki,
halk arasında kargaşalığa yol açmasın” diyorlardı.
Somut
Bağlılık Örneği
3 İsa Beytanya’da cüzamlı Simon’un
evindeydi. Sofrada oturuyordu ki, bir kadın kaymaktaşı bir kapta çok pahalıya
sağlanan katıksız sümbül kokusu getirdi. Kaymaktaşı kabı kırıp içindekini
İsa’nın başına döktü.
4 Bazıları, “Bu sümbül kokusunu boşa
harcaması da neye?” düşüncesiyle için için öfkelendi.
5 “Bu sümbül yağı üç yüz dinardan[Üç yüz gündelik] çoğa
satılabilir, karşılığı da yoksullara verilebilirdi.” Bu sözlerle kadını
kınadılar.
6 Ama İsa şu yolda konuştu: “Kadını bırakın.
Niçin onu tedirgin ediyorsunuz? O benim için yararlı bir iş gördü.
7 Çünkü yoksullar her zaman aranızda
olacaktır. İstediğiniz zaman kendilerine iyilik edebilirsiniz. Ama beni her
zaman aranızda bulamayacaksınız.
8 O yapabildiğini yaptı; bu sümbül kokusunu
bedenime dökmekle beni gömülmeye hazırladı.
9 Doğrusu size derim ki, Sevinç Getirici
Haber dünyanın her neresinde yayılırsa, onun yaptığı iş de kendisi için bir anı
niteliğinde anlatılacaktır.”
Yahuda
İsa’yı Ele Vermek İçin Anlaşıyor
10 On İkiler’den biri olan Yahuda İşkariyot,
İsa’yı başrahiplerin eline vermek için onlara yaklaştı. “Başrahipler Yahuda’nın
önerisini duyunca sevindiler ve kendisine para vaadinde bulundular. Yahuda,
İsa’yı ele vermek için elverişli ortamı kollamaya başladı.
Öğrencilerle
Birlikte Passah Yemeği
12 Mayasız Ekmek Töreni’nin ilk günü -Passah
kurbanını kestikleri gün- öğrenciler İsa’ya sordu: “Passah yemeğini yemek için
nereye gidip hazırlık yapmamızı istiyorsun?”
13 İsa öğrencilerinden ikisini göndererek,
“Kente gidin” dedi. “Sizi testiyle su taşıyan bir adam karşılayacak. Onu
izleyin.
14 Girdiği evin sahibine, ‘Öğretmen
öğrencilerimle birlikte Passah yemeğini yiyeceğim oda nerede?’ diye soruyor
deyin.
15 O size üst katta düzenlenip hazırlanmış
geniş bir oda gösterecek. İşte orada bizim için yemeği hazırlayın.”
16 Öğrenciler yola koyuldu. Kente
vardıklarında, onlara bildirdiği gibi her şeyi yerli yerinde buldular ve Passah
yemeğini hazırladılar.
17 Akşam olunca İsa On İkiler’le birlikte
geldi.
18 Hep bir arada oturup yemek yerlerken İsa,
“Doğrusu size derim ki, içinizden biri beni ele verecek” dedi. “Benimle
birlikte yemek yiyen biri.”[Mezmur
41:10]
19 Öğrenciler üzüldü. Her biri ardı ardına
kendisinden soruyordu: “Yoksa ben miyim?”
20 İsa, “On İkiler’den biri” dedi. “Benimle
birlikte ekmeğini sahana banan. “İnsanoğlu kararlaştırılmış kapsamda gidiyor;
tıpkı kendisine ilişkin yazılı olduğu gibi. Ama İnsanoğlu kimin aracılığıyla
ele veriliyorsa, vay o insanın başına gelene! O kişi hiç doğmasaydı kendisi için
daha iyi olurdu.”
İsa’nın
Kurduğu Sofra: Ekmekle Şarap
22 Onlar yemek yerken İsa ekmeği alıp kutsadı.
Sonra bölüp öğrencilerine verdi. “Alın, bedenimdir bu” dedi.
23 Ardından bir bardak aldı, teşekkür ettikten
sonra onlara verdi. Hepsi içti.
24 İsa, “Bu birçokları için akıtılan antlaşma
kanımdır” dedi.[Mısır’dan Çıkış
24:8; Zekarya 9:11]
25 “İşte size söylüyorum: Bundan böyle bağın bu
ürününden içmeyeceğim. Tanrı hükümranlığında tazesinden içeceğim güne dek.”
26 Bir ilahi söyledikten sonra Zeytinlik Dağı’na
çıktılar.
İsa
Petros’un Yadsıyışını Önceden Bildiriyor
27 Sonra İsa onlara, “Tümünüz
köstekleneceksiniz” dedi. “Çünkü şöyle yazılıdır: ‘Çoban’ı vuracağım Ve
koyunlar darmadağın olacak.’[Zekarya
13:7]
28 “Ama ölümden dirildikten sonra, ben
sizlerden önce Galile’de olacağım.”
29 Petros O’nu yanıtladı: “Tümü de kösteklense
bile, ben hiçbir zaman kösteklenmeyeceğim.”
30 İsa ona, “Doğrusu sana derim ki” dedi, “Hem
de bugün, bu gece horoz iki kez ötmeden önce, üç kez beni yadsıyacaksın.”
31 Ama Petros daha da ateşlenerek sözünü
sürdürdü: “Seninle birlikte ölmem gerekse bile seni hiçbir zaman
yadsımayacağım.” Öbür öğrenciler de aynı yolda konuştu.
İsa
Getsemane Bahçesinde Dua Ediyor
32 Sonra Getsemane denen yere gittiler. İsa
öğrencilerine, “Ben dua ederken siz burada oturun” dedi.
33 Petros’u, Yakup’u ve Yuhanna’yı yanına aldı.
Sarsılmaya, sıkılmaya başladı.
34 Bunun üzerine, “Canım ölesiye üzüntüyle
çalkalanıyor” dedi. “Burada bekleyin ve uyanık durun.”[Mezmur 43:5]
35 Biraz ileriye giderek yere kapandı. Eğer
olanak varsa bu saatin kendisinden uzaklaştırılması için dua etti:
36 “Abba[Aramice
Babacığım] Baba! Senin için her şey olanaklıdır. Bu bardağı benden
uzaklaştır! Ama benim isteğim değil, senin isteğin uygulansın.”
37 Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uykuda
buldu. Petros’a, “Ey Simon” dedi. “Uyuyor musun? Bir saat olsun uyanık
duramadın mı?
38 Uyanık durun ve dua edin ki, denenmeye
sürüklenmeyesiniz. Ruh istekli ama beden güçsüzdür.”
39 Yeniden, ikinci kez yanlarından ayrılıp aynı
sözlerle dua etti.
40 Geri geldiğinde onları yine uykuda buldu.
Çünkü uyku gözlerinden akıyordu. O’na ne diyeceklerini bilmiyorlardı.
41 Üçüncü kez geri gelip onlara, “Deliksiz
uykuda mısınız, daha dinleniyor musunuz?” dedi. “Bu kadar yeter. İşte o saat
geldi. İnsanoğlu günahlıların eline veriliyor.
42 Kalkın gidelim. Bakın, beni ele veren
yaklaştı.”
İsa’nın Ele
Verilmesi ve Tutuklanması
43 Hemen o anda, O daha sözünü bitirmeden, On
İkiler’den biri olan Yahuda oraya geldi. Yanında kılıçlarla sopalarla
silahlanmış bir topluluk vardı. Bunları başrahipler, dinsel yorumcular ve
İhtiyarlar göndermişti.
44 İsa’yı ele veren, onlara bir işaret
gösterdi. “Kimi öpersem, aradığınız O’dur. O’nu tutuklayın ve güvenlik altına
alıp götürün” dedi.
45 Yahuda oraya varır varmaz hiç duraksamadan
İsa’nın yanına gitti. “Ya Rabbi!” diyerek özlem çekercesine O’nu öptü.
46 Bunun üzerine O’nu yakalayıp tutukladılar.
47 Orada bulunanlardan biri kılıcına davrandı,
başrahibin uşağına vurduğu gibi onun kulağını kopardı.
48 İsa onlara, “Beni yakalamak için eşkıyaya
karşı çıkarcasına kılıçlarla sopalarla gelmek mi gerekirdi?” dedi.
49 “Her gün tapınakta aranızda öğretiyordum,
beni tutuklamadınız. Ama Kutsal Yazılar böylelikle yerine gelsin diye oluyor
bu.”
50 Bunun üzerine öğrencilerin tümü O’nu bırakıp
kaçtı.
51 Çıplak bedenine keten bez kuşanmış bir genç[Bu gencin sonradan bu İncil parçasını
kaleme alan Markos olduğu varsayılıyor.] O’nun ardı sıra gidiyordu.
Onu tuttular.
52 Ama o, keten bezi bırakıp çırılçıplak oradan
kaçtı.
İsa
Kurul’un Önünde
53 İsa’yı başrahibe götürdüler. Bütün
başrahipler, İhtiyarlar ve dinsel yorumcular orada toplanmıştı.
54 Petros da O’nu gerilerden başrahibin
avlusunun iç bölümüne dek izledi. Görevlilerle birlikte oturup ateşin önünde
ısınmaya koyuldu.
55 Başrahiplerle tüm Kurul, İsa’yı ölüm
yargısına çarptırmayı amaçlayarak O’na karşı tanık arıyor ama bulamıyorlardı.
56 Çünkü birçoklarının kendisine karşı yalancı
tanıklık etmesi konumunda tanıklıkları birbirini tutmuyordu.
57 Bunun ardından, bazı kişiler ayağa kalkıp
O’na karşı yalancı tanıklık ettiler:
58 “Biz O’nun, ‘Elle kurulan bu tapınağı
yıkacağım ve üç günde elle kurulmamış başka bir tapınak kuracağım’ dediğini
duyduk.”
59 Bütün bunlara karşın, yine de tanıklıkları
birbirini tutmadı.
60 Başrahip ayağa kalkıp ortada durdu ve İsa’ya,
“Bu adamların seni suçlamasına karşı niçin bir yanıt vermiyorsun?” diye sordu.
61 Ama İsa tek söz söylemedi, hiçbir yanıt
vermedi. Başrahip yeniden O’na sordu: “Sen kutsanan Tanrı’nın Oğlu Mesih
misin?”
62 İsa, “Ben O’yum” dedi; “Hem de “‘İnsanoğlu’nu
Güç’ün[Güç: Baba Tanrı’nın egemen ve
sonuçlamalı Gücü.] sağında oturur ve göğün bulutlarıyla gelir
göreceksiniz.’”[Daniel 7:13; Mezmur
110:1]
63 Bunun üzerine başrahip kaftanını yırtarak
bağırdı: “Bundan böyle tanıklara ne gerek var?
64 İşte sövgüyü işittiniz. Yargınız nedir?”
Tümü de O’na ölüm yargısı yaraştığını belirtti.
65 Bazıları O’na tükürmeye başladı. Yüzünü
örttüler, yumrukladılar ve kendisine, “Peygamberlikte bulun bakalım” dediler.
Görevliler O’nu sille tokat götürdü.
Petros’un
Yadsıması
66 Petros aşağıda avludayken, başrahibin
hizmetçilerinden bir kız yaklaştı.
67 Petros’u ısınmakta görünce gözlerinin içine
bakarak, “Sen de Nasıralı İsa’yla birlikteydin” dedi.
68 Ama o bunu yadsıyarak, “Ne demek istediğini
bilmiyorum da, anlamıyorum da” dedi. Sonra avlunun dış bölümüne çıktı [ve horoz
öttü].
69 Hizmetçi kız onu görünce orada duranlara,
“Bu adam da onlardandır” diye yineledi.
70 Ama Petros yeni baştan yadsıdı. Az sonra,
orada duranlar Petros’a, “Gerçekten sen de onlardan birisin” dedi. “Baksana,
Galileli’sin.”
71 Bunun üzerine Petros, “Sözünü ettiğiniz
adamı tanımıyorum” diyerek lanet etmeye ve ant içmeye başladı.
72 Hemen o anda ikinci kez horoz öttü. Petros
İsa’nın kendisine söylediği sözü anımsadı: “Horoz iki kez ötmeden önce üç kez
beni yadsıyacaksın.” Bunun üzerine ağlamaya başladı.
Vali
Pilatus’un Önünde
BÖLÜM 15
1 Sabahleyin gün ağarır ağarmaz başrahipler,
İhtiyarlar’ı ve dinsel yorumcuları tüm Kurul’la birlikte danışmaya koyuldular.
İsa’yı zincire vurup götürdüler, Pilatus’a teslim ettiler.
2 Pilatus O’na, “Sen Yahudiler’in kralı
mısın?” diye sordu. İsa, “Söylediğin gibidir” dedi.
3 Başrahipler İsa’yı birçok konuda suçladı.
4 Pilatus O’nu yeniden sorguya çekti.
“Hiçbir yanıt vermiyor musun?” dedi. “Bak, sana karşı ne denli suçlama yağdırıyorlar.”
5 Ama İsa başka yanıt vermedi. Öyle ki,
Pilatus buna şaştı kaldı.
İsa Ölüm
Yargısı Giyiyor
6 Passah Kutlayışı’nda valinin toplumca
dilenen bir cezalıyı salıvermesi gelenektendi.
7 Ayaklanmaya katılıp adam öldüren cezalılar
arasında Bar Abbas adında bir adam vardı.
8 Topluluk valinin katına kadar çıktı.
Kendilerine gelenek uyarınca davranmasını dilemeye koyuldular.
9 Pilatus sordu: “Size Yahudiler’in kralını
salıvermemi ister misiniz?”
10 Çünkü başrahiplerin kıskançlık nedeniyle
İsa’yı tutuklayıp teslim ettiklerini biliyordu.
11 Ama başrahipler, valinin Bar Abbas’ı
salıvermesi için topluluğu kışkırttılar.
12 Pilatus yeni baştan onlara sordu: “Öyleyse,
Yahudiler’in kralı dediğiniz kişiyi ne yapayım?”
13 Yeniden, “Çarmıha çak!” diye bağırdılar.
14 Pilatus sordu: “Ne kötülük yaptı ki?” Ama
onlar daha hızlı bağırdılar: “Çarmıha çak!”
15 Sonunda Pilatus topluluğun suyuna gitmeyi
isteyerek onlara Bar Abbas’ı salıverdi. İsa’yı kırbaçlattıktan sonra çarmıha
çakılsın diye teslim etti.
Askerler
İsa’yla Alay Ediyor
16 Askerler O’nu vali konağının -Pretorium- taa
içine yönelttiler. Tüm bölüğü de oraya topladılar.
17 İsa’ya erguvan çiçeği renginde bir giysi
giydirdiler, başına da dikenlerden çattıkları bir taç taktılar.
18 O’nu selamlamaya başladılar: “Selam, ey Yahudiler’in
kralı!”
19 Bir kamışla başına vurup O’na tükürdüler.
Diz çöküp önünde eğildiler.
20 O’nunla alay ettikten sonra, erguvan çiçeği
rengi giysiyi üstünden çıkardılar. O’na kendi giysilerini giydirip çarmıha
çakmaya götürdüler.
İsa Çarmıha
Çakılıyor
21 Çiftlikten dönen Kireneli Simon -Aleksander
ile Rufus’un babası- oradan geçiyordu. İsa’nın haçını taşısın diye onu
zorladılar.
22 İsa’yı Golgota -çevirisi Kafatası yeridir-
denen yere getirdiler.
23 O’na mürle karışık şarap verdiler. Ama O
içmedi.[Mezmur 69:21]
24 İsa’yı çarmıha çaktılar. Bakalım kime ne
düşecek diye kura çekerek giysilerini aralarında paylaştılar.[Mezmur 22:18]
25 O’nu sabahın dokuzunda çarmıha çaktılar.
26 Suçunu bildiren yazı şöyleydi: YAHUDİLER’İN
KRALI.
27 O’nunla birlikte iki eşkıya da çarmıha
çakıldı: Biri sağında, öbürü solunda.
28 [Böylece, yasaya saygısı olmayanlarla bir
sayıldı” diyen yazı yerine geldi.] [Bu
ayet bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca
elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.][Yeşaya
53:12]
29 Oradan geçenler başlarını sallayarak İsa’yı
aşağılıyordu: “Hey tapınağı yıkıp üç gün içinde yeniden kuran.[Mezmur 22:7; 109:25]
30 Çarmıhtan aşağı inip de kendini kurtarsana!”
31 Bunun gibi, başrahiplerle dinsel yorumcular
da aralarında alaylı alaylı konuşarak, “Başkalarını kurtardı, kendisini
kurtaramıyor” diyorlardı,
32 “İsrail’in kralı Mesih çarmıhtan aşağı insin
de görüp inanalım.” O’nunla birlikte çarmıha çakılanlar da kendisini yeriyordu.
İsa’nın
Ölümü
33 Öğleyin on ikiden on beşe dek tüm ülkeyi
karanlık kapladı.
34 Saat on beşte İsa yüksek sesle bağırdı:
“Eloi, Eloi, lama sabaktani?” Bu, “Tanrım, Tanrım, niçin beni bıraktın?”
anlamına gelir.[Mezmur 22:1]
35 Orada duranlardan bazıları bunu duyunca,
“Bak, İlyas’a sesleniyor” dediler.
36 Birisi koşup bir sünger kaptı, sirkeye
daldırıp bir kamışa takarak İsa’nın ağzına uzattı. “Bırakın bakalım, İlyas
varıp onu aşağı indirecek mi?” diyerek laf attı.[Mezmur 69:21]
37 İsa yüksek sesle bağırıp ruhunu teslim etti.
38 O anda tapınağın perdesi yukarıdan aşağıya
yırtılarak ikiye ayrıldı.
39 İsa’nın çarmıhı karşısında dikili duran
yüzbaşı, O’nun ruhunu nasıl teslim ettiğini görünce, “Bu adam gerçekten
Tanrı’nın Oğlu’ydu” dedi.
40 Durumu uzaktan gözleyen kadınlar da dikkati
çekiyordu. Magdalalı Meryem, genç Yakup’un ve Yoses’in annesi Meryem ve Salome
bunlar arasındaydı.
41 İsa Galile’deyken O’nun ardı sıra gitmişler,
kendisine hizmet sunmuşlardı. Bunlardan başka, İsa’yla birlikte Yeruşalim’e
gelen daha birçok kadın bulunuyordu.
İsa’nın
Gömülmesi
42 Akşam olunca -daha Şabat öncesi, Hazırlık
günüydü -
43 Arimatealı Yusuf geldi. Saygıdeğer bir Kurul
üyesiydi kendisi. O da Tanrı hükümranlığının gelişini bekliyordu. Yusuf
yüreklenerek Pilatus’a gitti, İsa’nın cesedini istedi.
44 Pilatus İsa’nın böyle tez öldüğünü duyunca
şaştı.* Yüzbaşıyı çağırıp, “İsa öleli çok oldu mu?” diye sordu.
45 Yüzbaşıdan gerekli bilgiyi alınca cesedi
Yusuf’a sundu.
46 Yusuf keten bez satın aldı. Cesedi aşağı
indirdi, beze sarıp kaya kovuğunda oyulmuş mezara yatırdı. Mezarın açıldığı
yere de bir taş yuvarladı.
47 Magdalalı Meryem’le Yoses’in annesi Meryem
O’nun nereye yatırıldığını gözlüyorlardı.
İsa’nın
Dirilişi
BÖLÜM 16
1 Şabat günü sona erince, Magdalalı Meryem,
Yakup’un annesi Meryem ve Salome gidip İsa’nın cesedine sürmek için kokular
satın aldılar.
2 Haftanın ilk günü sabah erkenden, güneş
doğarken mezara geldiler.
3 Kendi aralarında, “Acaba kim bize yardım
edip mezarın ağzından taşı yuvarlayacak?” diyorlardı.
4 Bir de baktılar ki taş yerinden yuvarlanmış.
Koskoca bir taştı o.
5 Mezarın içine girdiklerinde, sağda genç
birinin oturduğunu gördüler. Apak bir giysi kuşanmıştı. Kadınlar şaşkına döndü.
6 Genç adam onlara, “Şaşkınlığa kapılmayın”
dedi. “Çarmıha çakılan Nasıralı İsa’yı arıyorsunuz. O dirildi. Burada değil.
Kendisini yatırdıkları yeri görün.
7 Şimdi gidin, öğrencilerine ve Petros’a
bildirin. ‘İşte sizden önce Galile’ye gidecektir. Size bildirdiği gibi O’nu
orada göreceksiniz’ deyin.”
8 Kadınlar mezardan çıkıp koşa koşa oradan
uzaklaştı. Şaşırmışlardı, titriyorlardı. Kimseye bir şey söylemediler. Çünkü
korkuya kapılmışlardı.
Dirilen İsa
Magdalalı Meryem’e Görünüyor
9 {İsa haftanın ilk gününün sabahı
dirilince, ilkin Magdalalı Meryem’e göründü. Ondan yedi cin çıkarmıştı.
10 Meryem gidip İsa’nın yas tutan, ağlayan
arkadaşlarına haber verdi. “İsa’nın yaşadığını ve Meryem’e göründüğünü
duymalarına karşın inanmadılar.
İsa Yolda
İki Kişiye Görünüyor
12 Bu olayların ardından, yürüyerek kent dışına
giden inanlılardan iki kişiye, başka bir biçimde açıklandı.
13 Onlar da gidip öbürlerine haber verdi.
Bunların sözüne de inanmadılar.
İsa On Bir Öğrenciye Görünüyor, Onları
Gönderiyor
14 İsa bundan sonra, sofrada oturan On Birler’e
göründü, imansızlıklarım ve katı yürekliliklerini kınadı. Çünkü O’nun dirildiğini
görenlere inanmamışlardı.
15 Onlara şu yolda buyruk verdi: “Dünyanın dört
bucağına gidin ve Sevinç Getirici Haber’i herkese yayın.
16 İman edip vaftiz olan kurtulacak; iman
etmeyense yargılanacak.
17 İman edenleri şu belirtiler izleyecek:
Adımla cinleri çıkaracaklar, yeni yeni dillerle konuşacaklar,
18 yılanları tutacaklar. Zehirli şeyler bile
içseler hiç zarar görmeyecekler. Üstlerine ellerini koydukları hastalar iyi
olacak.”
İsa Göklere Yükseliyor
19 Rab İsa onlarla konuştuktan sonra, ‘göğe yükseldi
ve Tanrı’nın sağında oturdu.’[Mezmur
110:1]
20 Öğrenciler de gidip her yerde Söz’ü
yaydılar. Rab onlarla birlikte çalışıyor, Söz’ü izleyen belirtilerle bildiriyi
doğruluyordu.}
LUKA İNCİLİ