ANA SAYFA | AÇIKLAMALAR BÖLÜMLER | İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ve MEKTUPLARIN AÇIKLAMALARI DİPNOTLAR SON NOTLAR



YUHANNA

İNCİLİ

 

Öncesiz Söz

BÖLÜM 1

1      Başlangıçta[Olanlar olmadan önce] Söz[Kelam, Logos] vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı.

2      O’ydu başlangıçta Tanrı’yla birlikte olan.

3      Kurulu düzen[Her şey] O’nun aracılığıyla oluştu ve oluşanlardan bir teki O’nsuz olmadı.

4      Yaşam O’ndaydı ve yaşam insanların Işığı’ydı.*[Işık: İsa (bkz. Yeşaya 9:2)]

5      Ve Işık karanlıkta aydınlık verir; karanlık ise onu alt etmedi.

 

Dünya O’nu Bilmedi

6      Tanrı’dan gönderilmiş bir adam ortaya çıktı, adı Yahya idi.

7      O tanıklık etmeye geldi. Işık için tanıklık etsin ve herkes onun aracılığıyla imana kavuşsun diye geldi.

8      Kendisi o Işık değildi, sadece Işık için tanıklık etmeye geldi.

9      Söz gerçek Işık’tı; tüm insanları aydınlığa kavuşturmak için dünyaya gelen Işık.

10    O dünyadaydı. Dünya O’nun aracılığıyla oluştu, ama dünya O’nu bilmedi.

11    Kendi ülkesine geldiyse de kendi toplumu O’nu kabul etmedi.

 

O’nu Kabul Edenlerin Yetkisi

12    Kendisini kabul edenlere -O’nun adına iman edenlere- gelince onlara Tanrı’nın çocukları olma yetkisi verdi.

13    Bunlar doğal kan ilişkisinden, bedenin isteğinden ya da insan isteğinden doğmadı; bambaşka yöntemde Tanrı’dan doğdular.

14    Söz beden oldu, kayra ve gerçekle dolu olarak aramızda yaşadı.* O’nun yüceliğini Baba’dan gelen biricik Oğul’un yüceliği niteliğinde gördük.

15    Yahya O’nun için tanıklık etti ve bağırarak açıkladı: “Sizlere, ‘Benden sonra gelen benden üstündür; çünkü O benden önce vardı’ dediğim işte budur.

16    Hepimiz O’nun sınırsız doluluğundan kayra ardına kayra aldık.

17    Çünkü ruhsal yasa[Eski Antlaşma’da Musa peygamber aracılığıyla iletilen şeriat (ruhsal yasa), Musa’nın beş yazısından oluşur: (Tevrat, Pentatefk).] Musa aracılığıyla verildi. İsa Mesih aracılığıyla ise, kayra ve gerçek geldi.

18    Hiçbir vakit hiç kimse Tanrı’yı görmedi. Baba’nın bağrında olan Tanrı,       -biricik Oğul[Tanrı]- O bildirdi O’nu.”

 

 

 

 

MESİH’E ÖZGÜ GÜCÜN AÇIKLANIŞI

Yahya’dan Gelen İlk Tanıklık: O Aranızda Duruyor

19    Yahudi yetkililer “Sen kimsin?” diye sormaları için, Yeruşalim’den Yahya’ya rahiplerle Levililer’i gönderdi. Bunun üzerine Yahya tanıklıkta bulundu.

20    Hiçbir şeyi örtbas etmeden açık açık konuştu. “Ben Mesih değilim” yolundaki bildirisi çok açıktı.

21    “Öyleyse kimsin? İlyas mısın sen?” diye sordular. Yahya, “Değilim” dedi. “Sen o peygamber misin?” sorusuna da, “Hayır” diye karşılık verdi.

22    Bu kez, “Öyleyse kim olduğunu söyle de bizi gönderenlere yanıt verelim” dediler. “Sen kendin için ne diyorsun?”

23    Yahya, Yeşaya peygamberin bildirisini aktararak onları yanıtladı: “Ben «Rab’bin yolunu düzleyin» diye Çölden yükselen bir sesim.”[Yeşaya 40:3]

24    Gönderilenler Ferisiler’dendi .

25    Ona başka bir soru yöneltip, “Öyleyse” dediler, “Sen ne Mesih, ne İlyas, ne de o peygambersen, nasıl oluyor da vaftiz ediyorsun?”*

26    Yahya, “Ben su ile vaftiz ediyorum” diye yanıtladı, “Ama tanımadığınız o kişi aranızda duruyor.

27    O benden sonra gelendir. Ben O’nun çarığının bağlarını bile çözmeye yaraşır biri değilim.”

28    Tüm bunlar Ürdün’ün ötesinde, Beytanya’da Yahya’nın vaftiz ettiği yerde oldu.

 

Yahya’dan Gelen İkinci Tanıklık: İşte Tanrı Kuzusu

29    Yahya ertesi gün İsa’nın kendisine doğru geldiğini görerek, “İşte dünyanın günahını kaldıran Tanrı Kuzusu!” dedi.

30    “Kendisi için, ‘Benden sonra benden üstün bir adam geliyor; çünkü O benden önce vardı’ diye bildirdiğim birey budur.

31    Bu kişinin kimliğini bilmiyordum. Ama O İsrail’e açıklansın diye ben suyla vaftiz ederek geldim.”

32    Yahya tanıklığını şu sözlerle sürdürdü: “Ruh’un gökten güvercin gibi inerek O’nun üzerinde durduğunu gördüm.

33    Bu kişinin kimliğini bilmiyordum. Ama suyla vaftiz etmek için beni gönderenin kendisi, ‘Ruh’un kimin üzerine inip durduğunu görürsen Kutsal Ruh’la vaftiz eden O’dur’ dedi.

34    Ben de görüp Tanrı’nın Oğlu budur diye tanıklık ettim.”

 

İsa’nın İlk Öğrencileri

35    Ertesi gün Yahya yine öğrencilerinden ikisiyle birlikte duruyordu.

36    İsa’nın gezindiğini görünce, “İşte Tanrı Kuzusu!” dedi.

37    İki öğrenci O’nun dediğini duyarak İsa’nın ardı sıra gitti.

38    İsa dönüp kendisini izlediklerini görünce, “Ne istiyorsunuz?” diye sordu. Onlar da, “Rabbi! (Anlamı Öğretmen’dir) Nerede oturuyorsun?” dedi.

39    İsa, “Gelin de görün” deyince, gidip nerede oturduğunu gördüler ve o gün O’nun yanında kaldılar. Saat öğleden sonra dört sularıydı.

40    Yahya’nın dediğini duyup İsa’nın ardı sıra giden iki kişiden biri Simon Petros’un kardeşi Andreas idi.

41    Andreas hemen kardeşi Simon’u bulup ona, “Biz Mesih’i (Anlamı Hristos’tur) bulduk” dedi.

42    Onu İsa’ya getirdi. İsa ona bakarak, “Sen Yuhanna oğlu Simon’sun” dedi. “Kifas (Petros diye çevrilir) adıyla çağrılacaksın.”

 

İsa’nın İkinci Grup Öğrencileri

43    Ertesi gün İsa, Galile’ye gitmeye karar verdi. Filippos’u bulup, “Ardım sıra gel” dedi.

44    Filippos, Andreas’la Petros’un kenti Beytsayda’dandı.

45    Filippos Natanael’i bulup, “Musa’nın ruhsal yasada bildirdiği ve peygamberlerin haber verdiği Yusuf oğlu* Nasıralı İsa’yı bulduk” dedi.

46    Natanael ona, “Nasıra’dan iyi bir şey çıkabilir mi?” diye sordu. Filippos, “Gel de gör!” diye yanıtladı.

47    İsa, Natanael’in kendisine doğru geldiğini görünce onun için, “İşte içinde düzenbazlık bulunmayan gerçek bir İsrailli” dedi.

48    Natanael, “Beni nereden tanıyorsun?” diye sordu. İsa, “Filippos çağırmadan önce seni incir ağacının altında gördüm” dedi.

49    Natanael, “Rabbi” dedi. “Sen Tanrı’nın Oğlu’sun, İsrail’in Kralı’sın.”

50    İsa yanıtladı: “Seni incir ağacının altında gördüm dediğim için mi inanıyorsun? Bunlardan daha üstününü göreceksin.”

51    Ve ekledi: “Size önemle belirtirim ki, göğün açıldığını ve Tanrı’nın meleklerini İnsanoğlu üzerine yükselmekte ve inmekte göreceksiniz.”

 

İlk Belirti[mucize]

BÖLÜM 2

1      Üçüncü gün Galile’nin Kana kentinde bir düğün vardı. İsa’nın annesi de oradaydı.

2      İsa da öğrencileriyle birlikte düğüne çağrılmıştı.

3      Şarap tükenince İsa’nın annesi O’na, “Şarapları kalmadı” dedi.

4      İsa, “Buna karışmamalısın, anne![Ey kadın!]” diye yanıtladı. “Vaktim daha gelmedi.”

5      Annesi hizmet edenlere, “Size ne derse yapın” dedi.

6      Orada Yahudiler’in töresel paklanma gelenekleri için kullanılan taştan yapılmış altı su küpü duruyordu. Her biri yaklaşık yetmiş ile yüz litre su alırdı.

7      İsa hizmet edenlere, “Küpleri suyla doldurun” dedi. Küpleri ağzına dek doldurdular.

8      İsa, “Şimdi birazını alıp tören başkanına götürün” dedi. Onlar da götürdü.

9      Tören başkanı şarap olmuş suyu tattığında bunun nereden geldiğini kestiremedi. Oysa suyu getiren ev uşakları olanı biteni biliyordu. Tören başkanı güveyi çağırıp,

10    “Başkaları önce en iyi şarabı sunar” dedi. “Ancak çağrılılar bol bol içtikten sonra sıradan şarabı çıkarır. Ama sen en iyi şarabı şu ana dek sakladın.”

11    İsa bu ilk belirtiyi*[mucize] Galile’nin Kana kentinde gösterdi ve yüceliğini açıkladı. Öğrencileri O’na iman etti.

12    Bundan sonra İsa, annesi, kardeşleri ve öğrencileri Kafernahum’a inerek orada birkaç gün kaldılar.

 

İsa Tapınağı Arıtıyor

13    Yahudiler’in Passah kutlayışı yakındı. İsa, Yeruşalim’e çıktı.

14    Tapınakta sığır, koyun, güvercin satıcılarıyla para değiştirenleri kurulup oturmuş buldu.

15    İplerden bir kamçı yapıp tümünü -koyunları, sığırları da- tapınaktan dışarıya attı. Para değiştirenlerin paralarını çevreye saçıp masalarını devirdi.

16    Güvercin satıcılarına, “Bunları buradan kaldırın” dedi. “Babam’ın Evi’ni[Tanrı’nın tapınağı] pazar yerine dönüştürmeyin.”

17    Öğrencileri Kutsal Kitap’ta O’na ilişkin şu sözü anımsadılar: “Evin için gösterdiğim çaba beni yiyip tüketecek.”

18    Bunun üzerine Yahudi yetkililer O’na, “Yaptığın bu işlerin doğruluğuna ilişkin ne belirti göstereceksin bize?” diye sordular.

19    İsa şu yanıtı verdi: “Bu tapınağı yıkın. Üç gün içinde onu yeniden yükselteceğim.”

20    Bunun üzerine Yahudiler, “Bu tapınağı kurmak kırk altı yıl sürdü” dediler. “Üç gün içinde mi onu yükselteceksin?”

21    Oysa İsa bedeninin tapınağından* söz ediyordu.[İsa'nın bedeni: içinde Tanrı Ruhu’nun barındığı tapınak]

22    Öyle ki, ölümden dirildiğinde öğrencileri İsa’nın bundan söz ettiğini anımsayarak Kutsal Yazı’ya ve İsa’nın söylemiş olduğu söze iman etti.

 

İsa’nın İnsana İlişkin Bilgisi

23    Passah kutlayışında İsa Yeruşalim’deyken birçokları gösterdiği belirtileri görerek O’nun adına iman etti.

24    Ama İsa kendisini onların isteklerine kaptırmadı. Çünkü hepsini tanıyordu.

25    İnsana ilişkin kimsenin tanıklığına gereksinimi yoktu. Çünkü insan yüreğinden geçenleri biliyordu.

 

İnsan Yeniden Nasıl Doğabilir?

BÖLÜM 3

1      Ferisiler arasında Nikodimos adında bir adam vardı. Yahudiler’in önderlerindendi.

2      Bu adam gece İsa’nın yanına gelip, “Rabbi” dedi. “Senin Tanrı’dan gelen bir öğretmen olduğunu biliyoruz. Çünkü Tanrı kendisiyle olmadıkça kimse senin yaptığın bu belirtileri yapamaz.”

3      İsa, “Sana önemle belirtirim ki” dedi, “İnsan yeniden doğmadıkça[Yüceden doğmadıkça] Tanrı’nın hükümranlığını göremez.”

4      Nikodimos sordu: “Yetişkin bir adam nasıl doğabilir? Anasının rahmine girip ikinci kez doğacak değil ya!”

5      İsa yanıtladı: “Sana önemle belirtirim ki, insan sudan ve Ruh’tan doğmadıkça Tanrı’nın hükümranlığına giremez.

6      Bedenden doğan bedendir, Ruh’tan doğan ruhtur.

7      “Sana yeniden doğmalısınız dediğime şaşma.

8      Rüzgâr dilediği yerde eser. Onun sesini işitirsin, ama nereden gelip nereye gittiğini bilmezsin. Ruh’tan doğan herkes böyledir.”

9      Nikodimos, “Bu nasıl olur?” diye sordu.

10    İsa, “Sen İsrail’in öğreticisiyken bunları bilmiyor musun?” diye yanıtladı.

11    “Sana önemle belirtiyorum: Bildiğimizi söylüyor, gördüğümüze tanıklık ediyoruz ama tanıklığımızı kabul etmiyorsunuz.

12    Size bu dünyaya ilişkin olanları anlattığımda inanmazsanız, göklere ilişkin olanları anlattığımda nasıl inanırsınız?

13    “Gökten inmiş olan İnsanoğlu’ndan başka hiç kimse göğe çıkmış değildir.

14    Tıpkı Musa’nın çölde yılanı yükselttiği gibi İnsanoğlu’nun da yükselmesi gerekir.

15    Öyle ki, O’na iman eden herkesin sonsuz yaşamı olsun.

16    Çünkü Tanrı dünyayı o denli sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki, her kim O’na iman ederse mahvolmasın, sonsuz yaşama kavuşsun.

17    “Çünkü Tanrı, Oğlu’nu dünyayı yargılamak amacıyla göndermedi. Dünya O’nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.[Mezmur 69:9]

18    O’na iman eden yargılanmaz; iman etmeyense nasıl olsa yargılanmıştır. Çünkü Tanrı’nın biricik Oğlu’nun adına iman etmemiştir.

19    Yargı şudur: Dünyaya Işık geldi, ama insanlar karanlığı Işık’tan daha çok sevdi. Çünkü onların işleri kötüdür.

20    Çünkü kötülük yapan herkes Işığa kin besler ve yaptıkları ortaya çıkmasın diye Işığa yaklaşmaz.

21    Gerçeği uygulayan ise, yaptıklarının Tanrı bağlılığında yapıldığını göstermek için Işığa gelir.”

 

Yahya’nın Üçüncü Tanıklığı: Yukarıdan Gelen Herkesten Üstündür

22    Bundan sonra İsa’yla öğrencileri Yahudiye yöresine gittiler. Orada İsa onlarla kalıyor ve vaftiz ediyordu.

23    Yahya da Salim yakınında Aynun’da vaftiz ediyordu. Çünkü orada bol su vardı. Birçokları gelip vaftiz ediliyordu.

24    Yahya daha cezaevine atılmamıştı.

25    Yahya’nın öğrencileriyle bir Yahudi arasında dinsel paklanma töresi konusunda bir tartışma çıktı.

26    Yahya’ya varıp, “Rabbi” dediler. “Bak, Ürdün’ün karşı yakasında seninle birlikte olan, kendisine ilişkin tanıklık ettiğin kişi vaftiz ediyor ve herkes O’na gidiyor.”

27    Yahya, “Eğer kendisine gökten verilmezse hiç kimse kendiliğinden bir şey alamaz” diye yanıtladı.

28    “‘Ben Mesih değilim, ama O’nun öncüsü olarak gönderildim’ dediğime siz kendiniz tanıksınız.

29    Gelinle kim evleniyorsa güvey O’dur. Ama güveyin ayakta durup dinleyen arkadaşı O’nun sesini duyunca çok sevinir. Böylece benim bu sevincim tümlendi.

30    O’na yükselmek, banaysa geride kalmak yaraşır.

31    “Yüceden gelen herkesten üstündür. Yeryüzünden olan yerseldir ve yer açısından konuşur. Gökten gelen, herkesten üstündür.

32    Ne görmüş ve duymuşsa buna tanıklık eder, ama tanıklığını kimse kabul etmez.

33    O’nun tanıklığını kabul eden, Tanrı’nın gerçek olduğuna mühür basmıştır.

34    Tanrı’nın gönderdiği kişi Tanrı’nın sözlerini konuşur. Çünkü Tanrı Ruh’u sınırlı kapsamda vermez.

35    “Baba Oğul’u sever. Her şeyi O’nun eline vermiştir.

36    Oğul’a iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Oğul’u dinlemeyene gelince yaşam yüzü görmez. Tam tersine, Tanrı’nın öfkesi onun üzerinde kalır.”

 

Sonsuz Yaşam Suyu

BÖLÜM 4

1      İsa’nın Yahya’dan daha çok öğrenci topladığını ve vaftiz ettiğini Ferisiler duymuştu. Rab bunu biliyordu.

2      Oysa İsa’nın kendisi değil, sadece öğrencileri vaftiz ediyordu.

3      İsa Yahudiye’den ayrılıp yeniden Galile’ye gitti.

4      Yolculuk ederken Samiriye’den geçmesi gerekiyordu.

5      Samiriye’nin Sihar denilen kasabasına geldi. Burası Yakup’un oğlu Yusuf’a verdiği toprağa yakındı.

6      Yakup’un kuyusu bu yerdeydi. Yolculuktan yorgun düşen İsa kuyunun başına oturdu. Vakit öğleyin on iki sularıydı.

7      Samiriyeli bir kadın su çekmeye geldi. İsa ona, “Bana da ver içeyim” dedi.

8      Öğrencileri kasabaya yiyecek almaya gitmişti.

9      Samiriyeli kadın, “Sen Yahudi’sin bense Samiriyeli bir kadınım” dedi. “Nasıl olur da benden içecek su istersin?” Çünkü Yahudiler’in Samiriyeliler’le hiç ilişkileri yoktur.

10    İsa, “Eğer Tanrı’nın armağanını ve sana, ‘Bana su ver, içeyim’ diyenin kim olduğunu bilseydin” dedi, “Sen O’ndan isteyecektin; O da sana yaşam suyunu verecekti.”

11    Kadın, “Efendi” dedi. “Su çekecek bir kovan yok, kuyu da derin. Nereden sahip oluyorsun sen yaşam suyuna?

12    Bu kuyuyu bize veren atamız Yakup’tur. Kendisi de, oğulları da, davarları da buradan içmiştir. Yoksa sen ondan da üstün biri misin? ”

13    İsa yanıtladı: “Bu sudan içen herkes yeniden susayacak.

14    Oysa benim vereceğim sudan her kim içerse sonsuza dek susamayacaktır. Vereceğim su sonsuz yaşam sağlamak için onun iç varlığında kaynaklanan bir pınar olacaktır.”

15    Kadın, “Efendi” dedi. “Bu suyu bana ver. Ne susayayım, ne de su çekmek için buraya dek geleyim.”

16    İsa, “Git, kocanı çağır, sonra buraya dön” dedi.

17    Kadın, “Kocam yok” diye yanıtlayınca İsa ona, “Kocam yok demekle doğru söyledin” dedi.

18    “Çünkü beş kocaya vardın ve şu anda birlikte yaşadığın kişi kocan değil. Bu konuda doğru konuştun.”

19    Kadın, “Efendi” dedi. “Görüyorum ki sen bir peygambersin.

20    Bizim atalarımız[Samiriyeliler] şu dağda tapındı, ama sizler tapınılması gereken yer Yeruşalim’dedir dersiniz.”

21    İsa, “Bana inan ey kadın” dedi. “Vakit geliyor. O zaman Baba’ya ne bu dağda, ne de Yeruşalim’de tapınacaksınız.

22    Siz bilmediğinize tapınıyorsunuz; bizse bildiğimize tapınıyoruz. Çünkü kurtuluş Yahudiler’den gelir.

23    Ama gerçek tapınıcıların Baba’ya ruhta ve gerçekte tapınacakları vakit geliyor ve işte o vakit şimdidir. Çünkü Baba kendisine böyle tapınanları arıyor.

24    Tanrı Ruh’tur[Tanrı’yı en gerçekçi açıklayış] ve O’na tapınanların ruhta ve gerçekte tapınması gerektir.”

25    Kadın, “Biliyorum ki, Hristos denilen Mesih gelecektir” dedi. “O gelince bize her şeyi bildirecek.”

26    İsa, “Seninle konuşan ben, O Kişi’yim ” dedi.

27    Bu sırada İsa’nın öğrencileri geldi. O’nun bir kadınla konuşmasına şaştılar. Buna karşın hiçbiri kadına, “Sen ne arıyorsun?” ya da İsa’ya, “Niçin bu kadınla konuşuyorsun?” diye sormadı.

28    Kadın su testisini bıraktı, kasabaya gidip halka,

29    “Gelin, tüm yaptıklarımı bana söyleyen adamı görün” dedi. “Acaba Mesih bu mu?”

30    Halk kasabadan çıkmış, İsa’ya geliyordu.

31    Bu arada öğrencileri O’na, “Rabbi, bir şey ye” diyordu.

32    Ama İsa, “Sizin bilmediğiniz bir yiyeceğim var” dedi.

33    Öğrenciler birbirlerine, “Acaba biri O’na yiyecek mi getirdi?” diye sordular.

34    İsa, “Benim yiyeceğim, beni gönderenin isteğini yapmak ve O’nun işini sonuçlandırmaktır” dedi.

35    “Sizler ürünün biçilmesine daha dört ay var demiyor musunuz? Ben de size diyorum ki, gözlerinizi kaldırın da ürünü biçilmeye hazır, ağarmış tarlalara bakın.

36    “Eken de, biçen de hep birlikte sevinsin diye, biçen karşılığını alıyor, sonsuz yaşam için ürün topluyor.

37    Çünkü burada, ‘Biri eker, öbürü biçer’ sözü doğrudur.

38    Sizi emek vermediğiniz ekini biçmeye gönderdim. Başkaları emek verdi, sizse onların emeğine kondunuz.”

 

Samiriye Halkı İsa’ya İman Ediyor

39    “Tüm yaptıklarımı bana söyledi” diye tanıklık eden kadının sözü üzerine, o kasabadaki Samiriyeliler’in birçoğu İsa’ya iman etti.

40    O’na geldiklerinde de yanlarında kalması için Samiriyeliler kendisinden dilekte bulundu. O da iki gün orada kaldı.

41    İsa’nın sözü üzerine daha birçok kişi iman etti.

42    Kadına da, “Bundan böyle iman etmemiz senin söylemen nedeniyle değildir” dediler. “Biz kendimiz O’nu duyduk ve gerçekten dünyanın kurtarıcısı olduğunu biliyoruz.”

 

Galile’de Bir Belirti

43    İsa iki gün sonra oradan ayrılıp Galile’ye gitti.

44    Daha önce bir peygamberin kendi ülkesinde değeri olmadığına tanıklık etmişti.

45    Bu kez Galile’ye geldiğinde Galileliler O’nu candan kabul etti. Çünkü onlar da Passah kutlayışına katılmış ve kutlama süresince Yeruşalim’de yaptığı işlerin tümünü görmüşlerdi.

46    Bunun üzerine İsa suyu şarap yaptığı Galile’nin Kana kentine yeniden geldi. Orada bir saray görevlisi vardı, oğlu Kafernahum’da hastaydı.

47    İsa’nın Yahudiye’den Galile’ye geldiğini duyunca yanına vardı ve yetişip oğlunu iyi etmesi için O’na yakardı. Çünkü oğlu ölümün eşiğindeydi.

48    İsa ona, “Belirtiler ve göz kamaştırıcı eylemler görmedikçe hiçbir zaman iman etmeyeceksiniz” dedi.

49    Saray görevlisi, “Efendi çocuğum ölmeden önce yetiş” dedi.

50    İsa, “Git, oğlun yaşıyor” diye yanıtladı. Adam, İsa’nın dediğine iman edip gitti.

51    Daha aşağıya inerken uşakları onu karşılayıp oğlunun yaşadığını bildirdiler.

52    Saray görevlisi oğlunun iyileşmeye yüz tuttuğu saati uşaklardan sordu. “Dün öğle üstü saat birde ateşi düştü” dediler.

53    O zaman baba, İsa’nın, “Oğlun yaşıyor” dediği anda çocuğun iyileştiğini anladı. Hem kendisi hem de tüm ev halkı iman etti.

54    İsa’nın Yahudiye’den Galile’ye gelişinde yaptığı ikinci belirtiydi bu.

 

Otuz Sekiz Yıllık Hasta İyi Oluyor

BÖLÜM 5

1      Bu olaylardan sonra Yahudiler’in bir kutlama[Olasılı, Passah kutlaması] dönemi geldi. İsa Yeruşalim’e çıktı.

2      Yeruşalim’de Koyun Kapısı yanında -İbranice’de Beytesda adını taşıyan- beş sundurmalı bir havuz vardır.

3      Bu sundurmalarda kör, topal, eli ayağı tutmayan büyük bir hasta topluluğu yatardı.

4      [3bSuyun çalkanmasını beklerlerdi. 4Çünkü zaman zaman Rab’bin bir meleği havuzun içine inerek suyu çalkalardı. Su çalkalandıktan sonra içine ilk dalan insan, tutulduğu sayrılık neyse sağlığa kavuşurdu.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]

5      Orada otuz sekiz yıldan beri hastalık çeken bir adam vardı.

6      İsa onun yerde yattığını gördü. Adamın uzun süredir aynı durumda bulunduğunu bildiğinden, “İyi olmak ister misin?” diye sordu.

7      Hasta, “Efendi, su çalkanır çalkanmaz beni havuza koyacak adamım yok” diye yanıtladı, “Ben davranmaktayken başka biri benden önce atlıyor!”

8      İsa, “Ayağa kalk” dedi. “Döşeğini kaldır ve yürü!”

9      Adam o anda iyi oldu. Döşeğini kaldırıp yürüdü. Ne var ki, o gün Şabat’tı.

10    Bu nedenle Yahudi yetkililer sağlığa kavuşan adama, “Bugün Şabat’tır” dediler. “Döşeğini kaldırmana izin verilmez[Dinsel yasa açısından].”

11    Adam, “Beni iyi edenin kendisi, ‘Döşeğini kaldır ve yürü!’ dedi” diye karşılık verdi.

12    Bu kez, “Kimdir sana, ‘döşeğini kaldır ve yürü’ buyruğunu veren” diye sordular.

13    Gelgelelim iyi edilen adam O’nun kim olduğundan habersizdi; çünkü orada çok insan toplanmış, İsa da ayrılmıştı.

14    Bundan sonra İsa onu tapınakta bulup, “Bak, iyi oldun” dedi. “Artık günah işleme ki, başına daha kötü bir şey gelmesin.”

15    Adam gidip kendisini iyi edenin İsa olduğunu Yahudi yetkililere bildirdi.

16    Bu yüzden Yahudi yetkililer İsa’ya saldırıda bulunmaya başladı; çünkü bu eylemleri Şabat gününde yapıyordu.

17    İsa onları yanıtladı: “Babam şu ana dek çalışmasını sürdürüyor, ben de çalışıyorum.”

18    İşte bu yüzden Yahudi yetkililer O’nu öldürmek için çabalarını yoğunlaştırdılar. Çünkü yalnız Şabat’ı bozmakla kalmamış, “Tanrı Babam’dır” diyerek kendisini Tanrı’yla bir tutmuştu.

 

İsa ve O’nu Gönderen

19    İsa onları yanıtladı: “Size önemle belirtirim ki, Oğul kendiliğinden hiçbir şey yapamaz. Ancak Baba’nın yaptıklarını görerek onları yapar. Ve baba ne yaparsa, Oğul da O’nun gibi yapar.

20    Çünkü Baba Oğul’u sever ve yaptıklarının tümünü O’na gösterir. O’na bunlardan daha yüce işler de gösterecektir; sizler şaşakalasınız diye.

21    Çünkü Baba nasıl ölüleri diriltip onlara yaşam sağlıyorsa, Oğul da istediklerine yaşam sağlar.

22    Baba kimseyi kendisi yargılamaz. Tüm yargılamayı Oğul’a vermiştir.

23    Öyle ki, herkes Baba’ya saygı gösterdiği gibi Oğul’a da saygı göstersin. Oğul’a saygı göstermeyen O’nu gönderen Baba’ya da saygı göstermez.

24    “Size önemle belirtiyorum: Benim sözümü dinleyenin ve beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. O yargılanmayacaktır; ölümden yaşama geçmiştir.

25    Size önemle belirtiyorum: Vakit geliyor, işte geldi bile. Ölüler Tanrı Oğlu’nun sesini işitecek ve işitenler yaşayacak.

26    Çünkü Baba yaşam kaynağı olduğu gibi, Oğul’a da yaşam kaynağı olmayı sağlamıştır.

27    Yargılama yetkisini de vermiştir O’na. Çünkü O İnsanoğlu’dur.

28    Buna şaşmayın. Mezarda yatan herkesin O’nun sesini işiteceği vakit geliyor.

29    İyilik yapanlar yaşam dirilişine, kötülük yapanlarsa yargı dirilişine dirilecek.”

 

Bu Yetkiye Tanıklık Edenler Kimdir?

30    “Ben kendi kendime hiçbir şey yapamam; işittiğim gibi yargılarım. Benim yargılayışım doğrudur. Çünkü kendi isteğimi değil beni gönderenin isteğini ararım.

31    Eğer kendim için tanıklık edersem tanıklığım gerçek sayılmaz.

32    Benim için başka biri tanıklık ediyor. O’nun benim için ettiği tanıklığın gerçek tanıklık olduğunu biliyorum.

33    “Yahya’ya adamlar gönderdiniz ve o gerçeğe tanıklık etti.

34    Kaldı ki, benim tanıklığım insanlardan kaynaklanmıyor, ama siz kurtulasınız diye bunları söylüyorum.

35    Yahya yanan ve aydınlık veren bir ışıktı. Siz de onun ışığında bir süre sevinç bulmak istediniz.

36    Ama ben Yahya’nınkinden daha üstün tanıklığa sahibim. Çünkü Baba’nın sonuçlamam için bana verdiği işler -yapmakta olduğum şu eylemler- beni Baba’nın gönderdiğine tanıklık ediyor.

37    Beni gönderen Baba kendisi de bana ilişkin tanıklık etmiştir. Siz hiçbir dönemde ne O’nun sesini duydunuz, ne de O’nun yüzünü gördünüz.

38    O’nun sözü içinizde kalmıyor. Çünkü O’nun gönderdiği kişiye iman etmiyorsunuz.

39    Kutsal Yazılar’ı dikkatle araştırıyorsunuz. Çünkü sonsuz yaşamınızın onlarda bulunduğunu sanıyorsunuz. Oysa bana da onlar tanıklık ediyor.

40    Yine de yaşam bulmak için bana gelmek istemiyorsunuz.

41    “İnsanlardan gelen yüceliği aramıyorum.

42    Ama sizi biliyorum; içinizde Tanrı sevgisi yoktur.

43    Baba’nın adıyla geldim ve beni kabul etmiyorsunuz. Ama başka biri kendi adıyla gelse onu kabul edeceksiniz.

44    Birbirinizi yücelten ve tek olan Tanrı’dan gelen yüceliği aramayan sizler nasıl iman edebilirsiniz?

45    Sanmayasınız ki, sizi Baba’nın önünde ben suçlayacağım. Sizleri suçlayan kendisine umut bağladığınız Musa’dır.

46    Çünkü Musa’ya iman etmiş olsaydınız bana da iman ederdiniz. Çünkü o bana ilişkin yazmıştır[bkz. Yasanın Tekrarı 18:15].

47    Ama onun yazdıklarına iman etmiyorsanız benim sözlerime nasıl iman edeceksiniz?”

 

İsa Beş Bin Kişiyi Doyuruyor

BÖLÜM 6

1      Bu olaylardan sonra, İsa Taberiye diye tanınan Galile Denizi’nin karşı yakasına gitti.

2      Büyük bir topluluk O’nu izliyordu; çünkü hastalar üzerinde yaptığı belirtileri görmüşlerdi.

3      İsa dağ yamacına çıkıp orada öğrencileriyle birlikte oturdu.

4      Yahudiler’in Passah’ı kutlayışı yakındı.

5      İsa gözlerini kaldırdığında büyük bir topluluğun kendisine doğru geldiğini gördü. Filippos’a, “Bunların yemesi için nereden ekmek alalım?” diye sordu.

6      Bu sözü onu denemek için söylemişti; çünkü kendisi ne yapacağını biliyordu.

7      Filippos yanıtladı: “Her birinin ağzına bir lokma yiyecek koyabilmesi için iki yüz dinarlık[Bir dinar bir gündeliktir] ekmek bile yetmez!”

8      Öğrencilerinden biri, Simon Petros’un kardeşi Andreas O’na,

9      “Burada beş arpa ekmeğiyle iki balığı olan bir çocuk var” dedi. “Ama bu koca topluluk için bu nedir ki!”

10    İsa, “Topluluğu yere oturtun” dedi. Sık bir çayırlıktaydılar. Böylece, sayısı yaklaşık beş bini bulan erkek yere oturdu.

11    Bunun üzerine İsa ekmekleri aldı, teşekkür yükselttikten sonra oturanlara dağıttı. Bunun gibi, balıklardan da istedikleri kadar verdi.

12    Herkes iyice doyduktan sonra İsa öğrencilerine, “Artakalan parçaları toplayın” dedi. “Hiçbir şey atılmasın.”

13    Onlar da topladılar. Beş arpa ekmeğini yiyenlerden artakalanlarla on iki küfe doldurdular.

14    İsa’nın sonuçladığı bu belirtiyi görenler, “Gerçekten, dünyaya gelmesi beklenen peygamber budur” dedi.

15    İsa da onların gelip kendisini kaptıkları gibi kral ilan etmeye götüreceklerini bildiğinden yalnız başına yeniden dağa çekildi.

 

İsa Su Üstünde Yürüyor

16    Akşam olunca İsa’nın öğrencileri aşağıya, denize indi.

17    Bir tekneye binip karşı kıyıdaki Kafernahum’a doğru denizi aşmaya başladılar. Karanlık basmıştı. İsa daha yanlarına gelmemişti.

18    Deniz esen güçlü rüzgârın etkisiyle kabarıyordu.

19    Bu durumda yaklaşık üç dört mil kürek çektikten sonra, İsa’nın deniz üstünde yürüyerek tekneye yaklaştığını gördüler. Korkuya kapıldılar.

20    İsa, “Ben’im, korkmayın” dedi.

21    Bunun üzerine O’nu tekneye almak istediler. Tekne hemen gidecekleri kıyıya ulaştı.

 

Topluluk İsa’yı Arıyor

22    Ertesi gün, denizin öbür kıyısında duran topluluk orada öğrencilerin bindiği tek bir kayıktan başka kayık bulunmadığını gördü. İsa’nın öğrencileriyle birlikte o tekneye binmediğini, öğrencilerin ayrıca ayrıldığını anladılar.

23    Öte yandan, Taberiye’den gelen kayıklar Rab teşekkür yükselttikten sonra topluluğun yemek yediği yerin yakınına varmıştı.

24    Topluluk ne İsa’nın, ne de öğrencilerin orada bulunmadığını görünce kayıklara binip İsa’yı aramak için Kafernahum’a gitti.

 

Yaşam Ekmeği İsa

25    İsa’yı denizin karşı kıyısında bulunca, “Rabbi” dediler. “Buraya ne zaman geldin?”

26    İsa onları, “Size önemle belirtiyorum” diyerek yanıtladı. “Beni belirtiler gördüğünüz için değil, ekmekten yiyerek doyduğunuz için arıyorsunuz.

27    Gelip geçici yiyecek için değil, sonsuz yaşam boyunca kalıcı yiyecek için çalışın. Bunu size İnsanoğlu verecektir. Baba Tanrı O’na mührünü basmıştır.”

28    Onlar İsa’ya sordu: “Tanrı’ca onaylanan işleri yerine getirmek için ne yapmamız gerekir?”

29    İsa, “Tanrı’nın işi O’nun gönderdiği kişiye iman etmenizdir” diye yanıtladı onları.

30    Bunun üzerine, “Öyleyse ne belirti göstereceksin ki görüp sana iman edelim?” diyerek karşılık verdiler. “Ne yapacaksın?

31    Atalarımız çölde man yedi. Yazılı olduğu gibi, “‘Yemeleri için onlara gökten ekmek verdi[Tanrı İbrani halkını Mısır’da kölelikten kurtarınca, onları vaat ettiği toprağa ulaştırmadan önce, çölde kırk yıl boyu gökten indirdiği man ile besledi (bkz. Mısır’dan Çıkış 16:13,14)].’”[Mısır’dan Çıkış 16:13,14; Mezmur 78:24]

32    İsa, “Sizlere önemle belirtirim ki” dedi, “Size gökten ekmeği Musa vermedi. Gökten gerçek ekmeği size veren Babam’dır.

33    Çünkü Tanrı’nın ekmeği gökten inen ve dünyaya yaşam verendir.”

34    Onlar da İsa’ya, “Ya Rab” dediler. “Bize bu ekmeği her zaman ver.”

35    İsa, “Yaşam ekmeği Ben’im” dedi. “Bana gelen acıkmayacak, bana iman eden de susamayacak. Hiçbir zaman..

36    Ama size daha önce de belirttiğim gibi, beni görmenize karşın yine de iman etmiyorsunuz.

37    Baba’nın bana verdiklerinin hepsi bana gelecektir. Bana geleni hiçbir zaman geri çevirmem.

38    Çünkü kendi isteğimi değil, beni gönderenin isteğini uygulamak için gökten indim.

39    Beni gönderenin isteği bana verdiklerinden hiçbirini yitirmeyeyim, onu son günde dirilteyim kapsamındadır.

40    Çünkü Babam’ın isteği, Oğul’u görüp O’na iman eden herkesin sonsuz yaşamı olmasıdır. Son günde onu ben dirilteceğim.”

41    Bunun üzerine, “Gökten inen ekmek Ben’im” dediği için Yahudiler söylenmeye başladı.

42    “Anasını babasını tanıdığımız Yusuf oğlu İsa değil mi bu?” diyorlardı. “Nasıl oluyor da şimdi, ‘Ben gökten indim’ diyor?”

43    İsa onlara, “Aranızda söylenip durmayın” dedi.

44    “Beni gönderen Baba onu çekmedikçe, hiç kimse bana gelemez. Ben de onu son günde dirilteceğim.

45    Peygamberlerde yazılıdır: “‘Tümü Tanrı’ca eğitilmiş olacak.’ “Baba’dan işitip öğrenen herkes bana gelir.[Yeşaya 54:13; Yeremya 31:33,34; I.Selanikliler 4:9]

46    “Bu, bir kimsenin Baba’yı gördüğü anlamına gelmez. Ancak Tanrı’dan olan birey Baba’yı görmüştür.

47    Size önemle belirtirim: İman edenin sonsuz yaşamı vardır.

48    Yaşam ekmeği Ben’im.

49    Atalarınız çölde man yedi ama öldü.

50    Oysa gökten inen ekmek budur; isteyen ondan yesin ve ölmesin diye.

51    Gökten inen diri ekmek Ben’im. Bu ekmekten yiyen sonsuza dek yaşayacaktır. Dünyanın yaşamı için vereceğim ekmek ise öz bedenimdir.”

52    Bunun üzerine Yahudiler aralarında çekişmeye başladı. “Bu adam, yiyelim diye öz bedenini nasıl bize verebilir?” diyorlardı.

53    İsa onlara, “Size önemle belirtirim” dedi, “İnsanoğlu’nun bedenini yiyip kanını içmedikçe sizde yaşam olmayacak.

54    Bedenimi yiyip kanımı içenin sonsuz yaşamı vardır. Ben de onu son gün dirilteceğim.

55    Çünkü bedenim gerçek yiyecek, kanım da gerçek içecektir.

56    Bedenimi yiyip kanımı içen bende kalır, ben de onda kalırım.

57    Yaşam kaynağı Baba beni gönderdiği, benim de O’nun aracılığıyla yaşadığım gibi beni yiyen de benim aracılığımla yaşayacaktır.

58    Gökten inen ekmek budur. Ataların yiyip de yine öldükleri mana benzemez. Bu ekmeği yiyen sonsuza dek yaşar.”

59    Bu sözleri Kafernahum’da öğretmekteyken sinagogta söyledi.

 

Sonsuz Yaşam Sözlerine Bağlılık

60    Öğrencilerinden birçoğu bunu duyunca, “Bu söz çok çetin” dedi. “Bunları dinlemeye kimin gücü yeter?”

61    İsa onların bu konuda söylendiğini bildiğinden, “Bu sizin kösteklenmenize mi neden oluyor?” dedi.

62    “Ya İnsanoğlu’nun önceden bulunduğu yere çıktığını görseydiniz ne olacaktı?

63    Yaşam sağlayan Ruh’tur. Beden hiçbir şeye yaramaz. Size söylediğim sözler Ruh’tur, Yaşam’dır.

64    Ama aranızda iman etmeyen bazıları vardır.” Çünkü İsa iman etmeyenlerin de, kendisini ele verecek olanın da kim olduğunu taa başlangıçtan biliyordu. “Sözlerini geliştirdi: “Bu nedenle size, ‘Kendisine Babam’dan olanak sağlanmadıkça kimse bana gelemez’ dedim.”

66    Bunun üzerine öğrencilerinden birçoğu geri döndü ve artık O’nunla yürümez oldu.

67    İsa On İkiler’e, “Yoksa siz de mi gitmek istiyorsunuz?” diye sordu.

68    Simon Petros, “Ya Rab” dedi. “Kime gideceğiz ki? Sonsuz yaşam sağlayan sözler sendedir.

69    Biz de iman ettik ve bildik ki Tanrı’nın Kutsalı sensin.”

70    İsa onları, “Siz On İkiler’i ben seçmedim mi?” sözüyle yanıtladı, “Üstelik içinizden biri iblisin tekidir.”

71    İşkariyotlu Simon’un oğlu Yahuda’dan söz ediyordu. Çünkü On İkiler’den biri olup İsa’yı ele verecek kişi oydu.

 

İsa Kardeşlerini Aydınlatıyor

BÖLÜM 7

1      Bu olaylardan sonra İsa Galile’de dolaşmaya başladı. Yahudiye’de dolaşmak istemiyordu. Çünkü Yahudi yetkililer O’nu öldürmek için fırsat kolluyordu.

2      O sırada Yahudiler’in Çadır Kurma kutlayışı* yaklaşmıştı.

3      Bunun için kardeşleri İsa’ya, “Buradan çık, Yahudiye’ye git” dediler. “Öyle ki, öğrencilerin yaptığın işleri görsün.

4      Kendisini tanıtmak isteyen insan yaptığını gizlemez. Madem bu işleri yapıyorsun, kendini dünyaya açıkça göster.”

5      Çünkü kardeşleri bile O’na iman etmiyordu.

6      İsa onlara, “Benim kendimi açıklama vaktim daha gelmedi” dedi. “Sizin içinse vakit her an uygundur.

7      Dünya size kin besleyemez, ama bana kin besliyor. Çünkü ben dünya işlerinin kötülüğüne tanıklık ediyorum.

8      Kutlayışa katılın siz. Ben bu kutlayışa[bazı metinlerde şimdilik] katılmayacağım; çünkü vaktim bütünlüğe varmadı daha.”

9      Bunları söyleyerek Galile’de kaldı.

 

İsa Kutlayışa Katılıyor

10    Ne var ki, kardeşleri kutlama olayına katılınca O da katıldı. Ancak bunu açıkça değil, gizlice yaptı.

11    Bu arada Yahudi yetkililer kendisini kutlama yerinde arıyor, “O nerede?” diye soruşturuyorlardı.

12    Halk arasında O’na ilişkin bir sürü çelişkili fısıltı dolaşıyordu. Bazıları, “İyi adamdır” diyordu. Başkaları ise, “Hayır, halkı kandırıyor” diyordu.

13    Ama hiç kimse O’na ilişkin düşüncesini açıkça bildiremiyordu. Çünkü Yahudi yetkililerden korku vardı.

 

İsa Kutlamada Eğitiyor

14    Kutlama yarılanınca, İsa tapınağa çıkıp öğretmeye koyuldu.

15    Yahudi yetkililer şaşakalmış durumda soruyordu: “Bu adam öğrenim görmeden nasıl bunca bilgiye sahip?”

16    İsa onları yanıtladı: “Benim öğretim kendimin değil, beni gönderenindir.

17    Tanrı’nın isteğini uygulamak isteyen biri çıkarsa, öğretinin Tanrı’dan mı olduğunu yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir. “Kendiliğinden konuşan kendi yüceliğini kovalar. Kendisini gönderenin yüceliğini kovalayansa gerçek Olan’dır ve O’nda aldatıcılık yoktur.

19    Musa sizlere ruhsal yasayı vermedi mi? Yine de hiçbiriniz ruhsal yasayı uygulamıyorsunuz. Niçin beni öldürmeye çalışıyorsunuz?”

20    Halk, “Seni cin tutmuş” diye yanıtladı. “Kim seni öldürmeye çalışıyor ki?”

21    İsa onlara, “Bir mucize[Bu mucizeye ilişkin, bkz. 5:1-16] yaptım, hepiniz şaşkına döndünüz” dedi.

22    “Musa size sünneti verdi -bu da Musa’dan olmayıp atalardandır- ve siz Şabat günü birini sünnet ediyorsunuz.

23    Madem Musa’nın ruhsal yasası bozulmasın diye Şabat günü adam sünnet ediyorsunuz, Şabat günü bir adamı tümden iyi ettim diye hangi nedenle bana kızıyorsunuz?

24    Görünüşe göre yargılamayın. Yargınız hakça olsun.”

 

Mesih Bu Olabilir mi?

25    Yeruşalimliler’den bazıları, “Öldürmeye fırsat kolladıkları kişi bu değil mi?” dedi.

26    “İşte açıktan açığa konuşuyor, kimse de bir şey demiyor. Yoksa başkanlar O’nun Mesih olduğunu gerçekten biliyor mu?

27    Ama biz bu adamın nereden geldiğini biliriz. Oysa Mesih geldiğinde kimse O’nun nereden geldiğini bilmeyecek.”*

28    İsa tapınakta öğretirken yüksek sesle konuştu: “Hem beni biliyorsunuz, hem de nereden geldiğimi.. Ben kendiliğimden gelmedim. Ama beni gönderen gerçektir. Ne var ki, O’nu tanımıyorsunuz.

29    Oysa ben O’nu tanıyorum. Çünkü O’ndanım ve beni O gönderdi.”

30    Bunun üzerine İsa’yı yakalamaya yeltendilerse de, kimse O’na el uzatmadı. Çünkü vakti daha gelmemişti.

31    Halktan birçoğu da, “Sanki Mesih gelince bunun yaptıklarından daha çok belirti mi yapacak?” diyerek O’na iman etti.

 

İsa’yı Tutuklamaya Gönderilen Görevliler

32    Ferisiler halkın İsa’ya ilişkin bu çelişkili fısıltılarını duydu. Ardından, başrahiplerle Ferisiler O’nu tutuklamak üzere kolcular gönderdi.

33    İsa, “Kısa bir süre daha sizlerle birlikteyim” dedi. “Sonra beni gönderene gideceğim.

34    Beni arayacaksınız ama bulmayacaksınız. Çünkü benim bulunduğum yere siz gelemezsiniz.”

35    Yahudi yetkililer kendi aralarında, “Nereye gitmeyi tasarlıyor ki, O’nu bulmayalım!” dedi. “Yoksa Yunanlılar arasına dağılmış olanlara mı gitmeyi tasarlıyor? Yunanlılar’a* mı öğretecek?

36    ‘Beni arayacaksınız ama bulmayacaksınız; çünkü benim bulunduğum yere siz gelemezsiniz’ sözünün anlamı ne olabilir?”

 

Yaşam Veren Su Kaynaklarına Çağrı

37    Kutlayışın sonuncu ve en önemli günü İsa ayakta durup yüksek sesle şöyle çağırdı: “Kim susarsa bana gelsin ve içsin.

38    Kutsal Yazı’da belirtildiği gibi, bana iman eden kişinin içinden yaşam veren ırmaklar kaynaklanacaktır.”*[bkz. Yeşaya 58:11; Hezekiel 47:1; Yoel 3:18; Zekarya 14:8]

39    İsa bu sözü kendisine iman edenlerin alacakları Ruh’a ilişkin söylemişti. Çünkü, İsa daha yükseltilmediğinden Ruh verilmemişti.

 

Halk İçinde Ayrılık

40    Halktan bazısı bunu duyunca, “Gerçekten bu o peygamberdir” dedi.

41    Bazısı, “Bu Mesih’tir” diyordu. Kimisi de, “Bu ne iş!” diyordu, “Mesih Galile’den gelir mi hiç?”

42    “Kutsal Yazı, Mesih Davut’un soyundan olacak ve Davut’un kasabası Beytlehem’den gelecek[Eski Antlaşma’da İsa’yla ilgili bu peygamberlik sözü bildirildiği gibi gerçekleşti (bkz. II.Samuel 7:12; Mika 5:2; Mezmur 89:3,4; Matta 2:6).] demiyor mu?”

43    Böylece halk arasında O’ndan ötürü ayrılık doğdu.

44    Bazıları O’nu yakalamak istedi ama hiç kimse O’na el uzatmadı.

 

İleri Gelenlerin Anlaşmazlığı

45    Bu sırada kolcular, başrahiplerle Ferisiler’in yanına döndü. Bunlar kolculara sordu: “Neden O’nu tutup getirmediniz?”

46    Kolcular, “Hiçbir zaman, hiç kimse O’nun konuştuğu gibi konuşmadı” diye yanıtladı.

47    Ferisiler, “Yoksa siz de mi kandırıldınız?” dedi.

48    “Başkanlardan ya da Ferisiler’den tek kişi olsun O’na iman etti mi?

49    Ruhsal yasayı bilmeyen bu halk lanetlidir.”

50    Onlardan biri olan ve daha önce İsa’ya gelen Nikodimos kendilerine,

51    “Ruhsal yasamız bir kişiyi dinlemeden ve ne yaptığını öğrenmeden insanı yargılar mı?” diye sordu.

52    Ona, “Yoksa sen de mi Galile’densin?” diye karşılık verdiler, “Araştır da öğren. Galile’den peygamber çıkmaz.[Oysa Yunus peygamber Galileli’ydi. (bkz. II.Krallar 14:25)]” *

        [Bazı elyazmalarında 53. ayetten 8. bölümün 11. ayetine kadar olan aşağıdaki kısım yer almaktadır.]

53    [Ve herkes evine gitti.

 

Cinsel Yolsuzluktan Suçlu Kadın Bağışlanıyor

BÖLÜM 8

1      İsa da Zeytinlik Dağı’na gitti.

2      Sabahın çok erken saatinde yine tapınağa döndü. Tüm halk O’nun yanına geldi. O da oturup onlara öğretmeye koyuldu.

3      Dinsel yorumcularla Ferisiler, cinsel yolsuzluk yaparken yakalanan bir kadını getirip ortaya diktiler.

4      İsa’ya, “Öğretmen!” dediler. “Bu kadın cinsel yolsuzluk yaparken suçüstü yakalandı.

5      Musa ruhsal yasada bu gibilerin taşlanmasını bize buyurmuştur. Sen bu işe ne dersin?”

6      Bunu İsa’yı denemek için söylüyorlardı. Öyle ki, O’nu suçlu çıkarabilsinler. İsa yere eğilmiş, parmağıyla toprağa yazı yazıyordu[bkz. Yeremya 17:13; Süleyman’ın Özdeyişleri 10:7b].

7      Kendisine soru sormakta diretmeleri üzerine doğruldu. “Aranızda kim günahsızsa kadına ilk taşı o atsın” dedi.

8      Yeniden yere eğilip parmağıyla toprağa yazmaya başladı.

9      Bunu işitince yaşlılarından başlayarak, teker teker sonuncusuna varıncaya dek çekilip gittiler. İsa tek başına kaldı. Kadın da orta yerde dikiliyordu.

10    İsa doğrulup, “Ey kadın” dedi ona. “Seni yargılayanlar nerede? Kimse seni suçlu çıkarmadı mı?”

11    Kadın, “Hiç kimse, ya Rab!” deyince İsa, “Ben de seni suçlamıyorum” dedi. “Git ve bundan böyle günah işleme.”]

 

Evrensel Işık

12    Bunun ardından İsa yine onlara konuştu: “Ben dünyanın Işığı’yım. Ardım sıra gelen yaşam ışığına kavuşacak, hiçbir zaman karanlıkta dolaşmayacak.”

13    Ferisiler, “Sen kendine ilişkin tanıklık ediyorsun” dediler, “Tanıklığın gerçek değil.”

14    İsa yanıtladı: “Ben kendime ilişkin tanıklık etsem bile, tanıklığım gerçektir. Çünkü nereden geldiğimi ve nereye gittiğimi biliyorum. Oysa siz ne nereden geldiğimi biliyorsunuz, ne de nereye gittiğimi..

15    Siz gözün gördüğü ölçüde yargı yürütüyorsunuz. Ben hiç kimseyi yargılamam.

16    Kaldı ki, ben yargılasam bile benim yargım gerçektir. Çünkü tek başıma değilim. Beni gönderen Babam’la birlikteyim.

17    Sizin ruhsal yasanızda da iki kişinin tanıklığının gerçek olduğu yazılmıştır.

18    Ben kendime ilişkin tanıklık ediyorum. Beni gönderen Baba da bana ilişkin tanıklık ediyor.”

19    Bunun üzerine, “Baban nerede?” diye sordular O’na. İsa, “Siz ne beni tanırsınız, ne de Babam’ı” diye yanıtladı. “Beni tanımış olsaydınız, Babam’ı da tanırdınız.”

20    İsa bu sözleri tapınakta, para toplanan yerde söyledi ve kimse O’nu yakalamadı. Çünkü vakti daha gelmemişti.

 

 

Gittiğim Yere Gelemezsiniz

21    İsa onlara yine, “Ben gidiyorum” dedi. “Beni arayacaksınız ve günahınız içinde öleceksiniz. Benim gittiğim yere siz gelemezsiniz.”

22    Bunun üzerine Yahudi yetkililer şöyle bir sonuç çıkardı: “‘Benim gittiğim yere gelemezsiniz’ diyor. Yoksa kendini mi öldürecek?”

23    İsa, “Siz yerselsiniz” dedi. “Bense yukarıdan geldim. Siz bu dünyadansınız. Ben bu dünyadan değilim.

24    Bu nedenle size, ‘Günahlarınız içinde öleceksiniz’ dedim. Eğer benim, ‘O Kişi’yim’ dediğime[bkz. 4:26] iman etmezseniz günahlarınız içinde öleceksiniz.”

25    Bu kez, “Sen kimsin?” diye sordular. İsa, “Başlangıçtan bu yana size ne dedimse, O’yum” dedi.

26    “Sizin için söyleyecek ve yargı yürütecek çok sözüm var. Ama beni gönderen gerçektir ve ben O’ndan duyduklarımı dünyaya bildiriyorum.”

27    Onlara Baba’ya ilişkin söz söylediğini anlamadılar.

28    Bunun üzerine İsa, “Siz İnsanoğlu’nu yerden yukarı kaldırınca[İsa’nın çarmıha çakılmak üzere yerden kaldırılışına değiniliyor (bkz. 3:14)]” dedi, “Benim O Kişi olduğumu ve kendiliğimden hiçbir şey yapmadığımı, ancak Baba’nın bana öğrettiklerini bildirdiğimi anlayacaksınız.

29    Beni gönderen benimle beraberdir. O beni kendi başıma bırakmadı. Çünkü ben her zaman O’nun beğendiği işleri yapıyorum.”

30    O bu sözleri söylerken birçokları O’na iman etti.

 

Özgür Kişiler ve Tutsaklar

31    İsa kendisine iman etmiş olan Yahudiler’e, “Eğer sözümü tutarsanız gerçekten benim öğrencilerimsiniz” dedi.

32    “Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacaktır.”

33    Kimileri, “Ama biz İbrahim’in soyuyuz” diye karşılık verdi. “Hiçbir vakit, hiç kimsenin boyunduruğu altına girmedik. Sen nasıl olur da, ‘Özgür olacaksınız’ diyorsun?”

34    İsa yanıtladı: “Size önemle belirtirim ki, günah işleyen herkes günahın uşağıdır.

35    Uşak evde sonsuza dek kalmaz. Oğulsa sonsuza dek kalır.

36    Eğer Oğul sizi özgür kılarsa gerçekten özgür olacaksınız.

37    İbrahim’in soyundan olduğunuzu biliyorum. Buna karşın, beni öldürmek için fırsat kolluyorsunuz. Çünkü sözüme yüreğinizde yer vermiyorsunuz.

38    Ben Baba’nın yanında gördüklerimi bildiriyorum, sizse kendi babanızdan işittiklerinizi yapıyorsunuz.”

39    “Babamız İbrahim’dir” diye yanıtladılar. İsa, “İbrahim’in çocukları olsaydınız, İbrahim’in işlerini yapardınız” dedi.

40    “Ama şu anda beni -Tanrı’dan işittiği gerçeği size bildiren insanı- öldürmek için fırsat kolluyorsunuz. İbrahim bunu yapmadı.

41    Siz kendi babanızın yaptığını yapıyorsunuz.” “Biz rasgele cinsel ilişkiden doğmadık” diye karşılık verdiler, “Tek Babamız Tanrı’dır.”

42    İsa, “Tanrı Babanız olsaydı, beni severdiniz” dedi. “Çünkü ben Tanrı’dan çıkıp geldim. Kendiliğimden gelmedim. Beni O gönderdi.

43    Ne dediğimi niçin anlamıyorsunuz? Çünkü sözümü dinlemeye dayanamıyorsunuz.”

 

Şeytan Kimdir?

44    “Siz babanız iblistensiniz ve babanızın isteklerini uygulamak istiyorsunuz. O, başlangıçtan beri katildir; hiçbir zaman gerçekten yana olmadı, çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylerken içinde bulunanı söyler. Çünkü yalancıdır ve yalanın babasıdır.

45    “Ama ben gerçeği söylediğimden bana iman etmiyorsunuz.

46    Bende günah olduğunu içinizden kim kanıtlayabilir? Madem gerçeği söylüyorum, neden bana iman etmiyorsunuz?

47    Tanrı’dan olan Tanrı’nın sözlerini dinler. Ama siz bu nedenle dinlemiyorsunuz; çünkü Tanrı’dan değilsiniz.”

 

İbrahim’in Özlem Çektiği Gün

48    Yahudi yetkililer karşılık verdi: “Sen Samiriyeli’sin ve cine tutulmuşsun demekte haklı değil miymişiz?”

49    İsa, “Cinli değilim” dedi. “Babam’a saygı gösteriyorum, ama siz beni yeriyorsunuz.

50    Ben kendi yüceliğimi aramıyorum; onu arayan ve yargılayan biri vardır.

51    Size önemle belirtiyorum: Sözümü kim tutarsa sonsuza dek ölüm görmeyecektir.”

52    Yahudiler, “Şimdi anlıyoruz ki seni cin tutmuş” dediler. “İbrahim de öldü, peygamberler de. Ve sen diyorsun ki, sözümü kim tutarsa sonsuza dek ölümü tatmayacaktır.

53    Yoksa sen atamız İbrahim’den üstün müsün? O öldü. Peygamberler de öldü. Kendini kim sanıyorsun?”

54    İsa yanıtladı: “Eğer kendimi yüceltirsem yüceliğim hiçtir. Beni yücelten Babam’dır, ki siz O’na ‘Tanrımız’ dersiniz.

55    Siz O’nu tanımıyorsunuz, ama ben O’nu tanıyorum. Eğer O’nu tanımıyorum dersem, sizin gibi ben de yalancı olurum. Ama O’nu tanıyorum ve sözünü tutuyorum.

56    Babanız İbrahim günümü görmenin umuduyla kıvanç buldu. Ve görüp sevindi.”

57    Yahudiler, “Daha elli yaşında bile değilsin” dedi. “Üstelik İbrahim’i de mi gördün?”

58    İsa, “Size önemle belirtirim” dedi, “İbrahim’in doğumundan önce BEN VARIM.[ İsa’nın öncesizliği kapsayan kişiliği (bkz. Yeşaya 41:4b; 43:10b)]

59    O’na atmak için taşlara yapıştılar. Ama İsa kendisini gizledi ve tapınaktan ayrıldı.

 

 

Doğuştan Görmez Adam Görüyor

BÖLÜM 9

1      İsa yolda giderken, doğuştan gözleri görmeyen bir adam gördü.

2      Öğrencileri sordu: “Öğretmen, kim günah işledi de bu adam kör doğdu; kendisi mi, yoksa anası babası mı?”

3      İsa yanıtladı: “Ne o günah işledi, ne de onun anası babası. Ama Tanrı’nın eylemleri onda açıklanmalı.

4      Daha gündüzken beni gönderenin işlerini uygulamalıyız. Gece bastırıyor; o zaman kimse iş yapamayacak.

5      Ben dünyada olduğum sürece dünyanın Işığı’yım.”

6      Bu sözleri söyleyerek yere tükürdü, tükürükle çamur yaptı. Çamuru adamın gözlerine sürerek,

7      “Git, Siloam -‘Gönderilmiş’ demektir- havuzunda yıkan!” dedi. O da gidip yıkandı ve gözleri açılmış durumda geri döndü.

8      Bunun üzerine, komşuları ve onun dilendiğini önceden görenler, “Oturup dilenen adam değil mi bu?” dediler.

9      Kimisi, “Evet o” dedi; kimileri de, “Hayır, ama ona benzeyen birisi” dediler. Adam kendisi, “Ben oyum” dedi.

10    “Öyleyse gözlerin nasıl açıldı?” diye sordular. nAdam yanıtladı: “İsa adındaki adam çamur yapıp gözlerime sürdü ve bana, ‘Siloam’a git, yıkan’ dedi. Ben de gidip yıkandım ve gözlerim açıldı.”

12    “Nerede O?” diye sordular. Adam, “Bilmiyorum” dedi.

 

Ferisiler Araştırmaya Koyuluyor

13    Az öncesine dek gözleri görmeyen adamı Ferisiler’e getirdiler.

1      İsa’nın çamur yapıp onun gözlerini açtığı gün Şabat idi.

15    Ferisiler nasıl görüme kavuştuğunu ondan yine sordular. Adam da, “Gözlerime çamur sürdü, yıkandım ve görüyorum” dedi.

16    Ferisiler’den bazıları, “Bu adam Tanrı’dan değildir” dedi. “Çünkü Şabat’ı tutmuyor.” Kimisi de, “Günahlı insan nasıl böylesi belirtiler yapabilir?” diyordu. Böylece aralarında ayrılık doğdu.

17    Önceden görmeyene bir kez daha sordular: “Gözlerini açan kişi için sen ne diyorsun?” Adam, “Peygamberdir” diye yanıtladı.

18    Buna karşın, Yahudi yetkililer adamın anasıyla babasını çağırıncaya dek, onun kör olup da gözlerinin açıldığına inanmadılar.

19    “Görmez doğdu dediğiniz oğlunuz bu mu? Nasıl oluyor da şimdi görüyor?” diye sordular.

20    Anasıyla babası, “Bunun oğlumuz olduğunu ve gözleri görmez doğduğunu biliyoruz” dediler.

21    “Ama onun şimdi nasıl görebildiğini bilmediğimiz gibi, gözlerini kimin açtığını da bilmiyoruz. Kendisine sorun, yetkin yaşa gelmiştir; durumuyla ilgili gelişimi o anlatsın.”

22    Anasıyla babası Yahudi yetkililerden korktukları için böyle konuşmuşlardı. Çünkü Yahudi yetkililer İsa’yı açıkça Mesih olarak kabul edenin sinagog dışı* edilmesi için aralarında anlaşmışlardı.

23    Anası babası tam bunun içindir ki, “Yetkin yaşa gelmiştir, kendisine sorun” demişlerdi.

24    Az önce gözleri görmeyen adamı ikinci kez çağırıp, “Tanrı adına gerçeği konuş” dediler. “Biz bu adamın günahlı olduğunu biliyoruz.”

25    Bunun üzerine adam, “Günahlı olup olmadığını bilmiyorum” dedi. “Bildiğim bir şey var: Ben gözleri görmeyen biriydim, şimdi görüyorum.”

26    Yine sordular: “Sana ne yaptı? Gözlerini nasıl açtı?”

27    Adam, “Size şimdi anlattım ama dinlemediniz” dedi. “Niçin yeniden duymak istiyorsunuz? Yoksa siz de mi O’nun öğrencisi olmak istiyorsunuz?”

28    Adamı yererek, “O’nun öğrencisi sensin” dediler. “Biz Musa’nın öğrencileriyiz.

29    Tanrı’nın Musa’ya konuştuğunu biliyoruz, ama bu adamın nereden ortaya çıktığını bilmiyoruz.”

30    Adam, “Şaşılacak şey” diye yanıtladı. “Siz O’nun nereden ortaya çıktığını bilmiyorsunuz; ne var ki, O benim gözlerimi açtı.

31    Tanrı’nın günahlıları dinlemediğini biliriz. Ama kişi Tanrı’yı sayar ve O’nun isteğini uygularsa, Tanrı onu dinler.

32    Öncesizlikten bu yana kimsenin doğuştan gözleri görmeyen birinin gözlerini açtığı duyulmamıştır.

33    Eğer bu adam Tanrı’dan gelmemiş olsaydı hiçbir şey yapamazdı.”

34    “Baştanbaşa günahlar içinde doğmuş birisin” diye karşılık verdiler. “Sen mi bize öğreteceksin?” Ve onu sinagogtan dışarı attılar.

 

Ruhsal Görmezliğin Oluşturduğu Karanlık

35    İsa adamı dışarı attıklarını duydu ve onu bulup, “İnsanoğlu’na iman ediyor musun?” diye sordu.

36    Adam, “Efendi, kendisine iman etmem istenen kişi kimdir?” diye yanıt verdi.

37    İsa, “O’nu gördün, seninle konuşan da O’dur” diyerek konuştu.

38    Adam, “İnanıyorum, ya Rab!” ikrarıyla İsa’ya tapındı.

39    İsa, “Bu dünyaya yargılamak için geldim” dedi. “Öyle ki, görmeyenler görsün, görenlerse görmesin.”

40    Yanında bulunan Ferisiler’den bazısı bunu işitince, “Yoksa biz de mi gözleri görmeyen kişileriz?” diye itiraz etti.

41    İsa yanıtladı: “Gözleri görmez olsaydınız günahınız olmazdı. Ama şimdi görüyoruz dediğiniz için günahınız olduğu gibi duruyor.”

 

Koyunların Tanıdığı Çoban

BÖLÜM 10

1      “Size önemle belirtirim: Koyun ağılına kapıdan girmeyip başka yerden tırmanan kişi hırsız ve eşkıyadır.

2      Kapıdan girense koyunların çobanıdır.

3      Kapıcı ona kapıyı açar ve koyunlar onun sesini işitir. O da koyunlarını adlarıyla çağırır ve onları dışarı yöneltir.

4      Kendininkileri yola koyunca onların önünden yürür, koyunlar da ardı sıra gider. Çünkü sesini tanırlar.

5      Bir yabancının ardı sıra gitmezler. Tersine, ondan kaçarlar. Çünkü yabancıların sesini tanımazlar.”

6      İsa onlara bu simgesel öyküyü anlattı; ama O’nun ne demek istediğini anlamadılar.

 

İyi Çoban - Koyunların Kapısı

7      Bunun üzerine İsa yeni baştan anlattı: “Size önemle belirtirim ki ben koyunların kapısıyım.

8      Benden önce gelenlerin tümü hırsız ve eşkıyadır. Ama koyunlar onları dinlemedi.

9      Ben kapıyım. Benim aracılığımla giren kurtulur. Girer, çıkar ve otlak bulur.

10    Hırsız ancak çalmak, öldürmek, yok etmek amacıyla gelir. Bense onlarda yaşam olsun, hem de bol yaşam olsun diye geldim.

11    “Ben İyi Çoban’ım. İyi Çoban koyunlar için canını verir.

12    Parayla tutulan, gerçekte çoban olmayan ve koyunlara sahip çıkmayan kişi kurdun geldiğini görünce koyunları bırakıp kaçar. Kurt da onları kapar, darmadağın eder.

13    Kaçar, çünkü para karşılığı tutulmuştur ve koyunlar için kaygılanmaz.

14    Ben İyi Çoban’ım ve benim olanları tanırım. Benim olanlar da beni tanır.

15    Baba’nın beni tanıdığı, benim de Baba’yı tanıdığım gibi.. Ve koyunlar için canımı veririm.

16    Bu ağıldan olmayan başka koyunlarım da var. Onları da getirmeliyim. Sesimi duyacaklar; böylece tek sürü, tek Çoban olacak.

17    “Baba beni bunun için sever. Çünkü canımı veririm; öyle ki, onu yeniden alayım.

18    Canımı benden kimse alamaz. Ama onu kendi isteğimle veriyorum. Canımı vermeye de yeniden almaya da yetkim vardır. Bu buyruğu Babam’dan aldım.”

19    Bu sözler yüzünden Yahudi yetkililer arasında yeniden ayrılık doğdu.

20    Birçoğu, “O cinlidir” diyordu. “Hem de deli! Niçin O’nu dinliyorsunuz?”

21    Başkaları ise, “Bunlar cine tutulmuş birinin sözleri değil” diyordu. “Cin körlerin gözlerini açabilir mi hiç?”

 

Yahudi Yetkililer Açıklama İstiyor

22    Yeruşalim’de tapınağın adanma* yıldönümü kutlanıyordu. Mevsim kıştı.

23    İsa tapınakta Süleyman’ın sundurmasında dolaşıyordu.

24    Yahudi yetkililer çevresini sarıp sordular: “Daha ne vakte dek bizi kararsızlık içinde bırakacaksın? Sen eğer Mesih’sen bize açıkça bildir.”

25    İsa, “Size bildirdim ama bana inanmıyorsunuz” diye yanıtladı, “Babam’ın adıyla yaptığım işler bana tanıklık ediyor.

26    Ama siz iman etmiyorsunuz. Çünkü koyunlarımdan değilsiniz.

27    Koyunlarım sesimi işitir, ben de onları tanırım ve ardım sıra gelirler.

28    Onlara sonsuz yaşam veririm. Onlar sonsuza dek mahvolmayacak. Hiç kimse de onları elimden kapamayacak.

29    Onları bana veren Babam her varlıktan üstündür. Baba’nın elinden onları kapmaya kimsenin gücü yetmez.

30    Ben ve Baba biriz.”

 

Direniş Yoğunlaşıyor

31    Yahudi yetkililer yine O’nu taşlamak için taşlara sarıldı.

32    İsa onlara, “Size Baba’dan gelen sayısız değerli iş gösterdim” dedi. “Bu işlerden hangisi için beni taşlıyorsunuz?”

33    Yahudi yetkililer, “Seni değerli bir iş yüzünden değil, sövdüğünden taşlıyoruz” diye karşılık verdiler. “Çünkü sen bir insanken kendini Tanrı yapıyorsun.”

34    İsa yanıtladı: “Ruhsal yasanızda, Tanrı’nın ‘Ben buyurdum: İlahlarsınız’ dediği yazılı değil mi?[Mezmur 82:6; Mısır’dan Çıkış 7:1; 22:28]

35    O’nun, Tanrı Sözü’nün iletildiği kişiler için İlahlar sözünü kullandığını ve Kutsal Yazı’nın bozulamayacağını biliyoruz.

36    ‘Tanrı’nın Oğlu’yum’ dediğim için, Baba’nın kutsayıp dünyaya gönderdiği kişiye değinerek mi, sövüyorsun diyorsunuz siz?

37    Eğer Babam’ın işlerini yapmıyorsam bana iman etmeyin.

38    Yok eğer yapıyorsam, bana iman etmeseniz bile yapılan işlere inanın. Öyle ki Baba’nın bende, benim de Baba’da olduğumu bilip anlayasınız.”

39    Bunun üzerine, O’nu yine yakalamaya yeltendiler. Ama İsa ellerinden sıyrılıp gitti.

 

Yahya’nın Tanıklığı Gerçektir

40    İsa yine Ürdün Irmağı’nın öbür yakasında Yahya’nın başlangıçta vaftiz ettiği yere gitti ve orada kaldı.

41    Birçok kişi O’na geldi. “Yahya hiçbir belirti yapmadı; ama Yahya’nın bu insan için söylediği her şey gerçektir” diyorlardı.

42    Orada birçokları O’na iman etti.

 

Değerli Bir Arkadaş Ölüyor

BÖLÜM 11

1      Beytanya kasabasında Lazar adlı bir adam hastalanmıştı. Meryem’le kız kardeşi Marta da oralıydılar.

2      Meryem, Rab’be güzel kokulu yağ sürüp saçlarıyla ayaklarını silen bayandı; hastalanan Lazar onun kardeşiydi.

3      Kız kardeşler, “Ya Rab, sevdiğin kişi hasta” diye İsa’ya haber saldı.

4      İsa bunu duyunca, “Bu hastalık ölümle sonuçlanmayacak” dedi. “Ama Tanrı’nın yüceliğini belgeleyecek. Öyle ki, bu hastalıkla Tanrı’nın Oğlu yüceltilsin.”

5      İsa Marta’yı, kız kardeşini ve Lazar’ı severdi.

6      Öyleyken, Lazar’ın hasta olduğunu duyunca bulunduğu yerde iki gün daha kaldı.

7      Sonra öğrencilerine, “Yine Yahudiye’ye gidelim” dedi.

8      Öğrenciler, “Öğretmen” dediler. “Daha kısa süre önce Yahudiler seni taşa tutmak istedi. Yine de oraya mı gidiyorsun?”

9      İsa yanıtladı: “Günde on iki saat yok mu? Gündüz gezen sendelemez. Çünkü bu dünyanın ışığını görür.

10    Oysa gece gezen sendeler. Çünkü kendisinde ışık yoktur.”

11    Bunu belirttikten sonra ekledi: “Dostumuz Lazar uyumuştur, ama ben onu uyandırmaya gidiyorum.”

12    Öğrenciler, “Ya Rab, uyuyorsa kurtulacaktır” diye yanıtladı.

13    İsa onun ölümünden söz ediyordu. Ama onlar uykuya daldığından söz ettiğini sandılar.

14    Bunun üzerine İsa açıkça, “Lazar ölmüştür” dedi.

15    “Ve ben orada bulunmadığıma sizin yararınıza seviniyorum: İmanınız canlansın diye.. Şimdi kalkın ona gidelim.”

16    İkiz denilen Tomas öğrenci arkadaşlarına, “Haydi, biz de gidelim” dedi. “Böylece O’nunla birlikte ölelim.[bkz. ayet 8]

17    İsa oraya vardığında Lazar’ı dört gün önce mezara konulmuş buldu.

18    Beytanya Yeruşalim’e yakındı; yaklaşık üç kilometre uzaklıkta..

19    Yahudiler’den birçoğu, erkek kardeşlerini yitiren Marta ve Meryem’i avutmaya gelmişti.

 

Ölüye Yaşam Veren

20    Marta, İsa’nın geldiğini duyunca O’nu karşılamaya çıktı. Meryem evde oturuyordu.

21    Marta İsa’ya, “Ya Rab” dedi. “Burada olsaydın kardeşim ölmeyecekti.

22    Şimdi de her ne dilersen Tanrı’nın sana vereceğini biliyorum.”

23    İsa, “Kardeşin dirilecek” dedi.

24    Marta, “Son gün, ölülerin dirilişinde yeniden dirileceğini biliyorum” diye yanıtladı.

25    İsa, “Diriliş ve yaşam Ben’im” dedi. “Bana iman eden ölmüş olsa da yaşayacaktır.

26    Yaşamakta olan herhangi bir kimse bana iman ederse sonsuzluk boyunca hiç ölmeyecektir. Buna iman ediyor musun?”

27    Marta, “Evet, ya Rab” dedi. “Senin Tanrı’nın Oğlu, dünyaya gelecek Mesih olduğuna iman ettim.”

 

 

İsa Ağlıyor

28    Bunu söyledikten sonra gitti, gizlice kız kardeşi Meryem’i çağırarak haber verdi: “Öğretmen burada; seni çağırıyor.”

29    Meryem bunu işitince kalkıp İsa’yı karşılamaya çıktı.

30    İsa daha kasabaya varmamıştı, Marta’nın kendisini karşıladığı yerdeydi.

31    Evde Meryem’in yanında oturmuş, kendisini avutmakta olan Yahudiler Meryem’in ivedilikle ayağa kalkıp sokağa çıktığını görünce, ağlamak için mezara gittiğini sandılar, onu izlediler.

32    Meryem İsa’nın bulunduğu yere varıp O’nu görünce ayaklarına kapandı. “Ya Rab” dedi. “Burada olsaydın kardeşim ölmeyecekti.”

33    İsa hem onun hem de onunla birlikte gelen Yahudiler’in ağladığını görünce ruhunda inledi, canı sıkıntıyla çalkandı.

34    “Onu nereye yatırdınız?” diye sordu. “Gel de gör, ya Rab!” dediler.

35    İsa ağladı.

36    Bunu gören Yahudiler, “Bakın, ne denli seviyormuş onu” dediler.

37    İçlerinden bazıları da, “Körün gözlerini açan, bunun ölümünü önleyemez miydi?” yolunda soru sordular.

 

İsa Lazar’ı Diriltiyor

38    Bunun üzerine İsa yeniden derin derin inledi ve mezara yaklaştı. Mezar bir mağaraydı; önüne de bir taş koymuşlardı.

39    İsa, “Taşı kaldırın” diye buyurdu. Ölünün kız kardeşi Marta, “Ya Rab, artık kokmuştur; öleli dört gün oldu” dedi.

40    İsa, “Sana, iman edersen Tanrı’nın yüceliğini göreceksin demedim mi?” diyerek yanıtladı.

41    Taşı kaldırdılar. İsa gözlerini yukarı yükselterek, “Ya Baba, beni işittiğin için sana şükrederim” dedi.

42    “Beni her zaman işittiğini biliyorum. Ancak çevrede duran halk için bu sözleri söylüyorum; beni senin gönderdiğine iman etsinler diye.”

43    Bunları söyledikten sonra yüksek sesle bağırdı: “Lazar, dışarı gel!”

44    Ölü, elleri ayakları sargılarla bağlı, yüzü de bezle sarılı dışarı çıktı. İsa, “Onu çözün, bırakın gitsin” dedi.

 

Ölüye Yaşam Verilmesi Direnişe Yol Açıyor

45    Bunun üzerine, Meryem’e gelen ve İsa’nın eylemlerini gören Yahudiler’den birçoğu O’na iman etti.

46    Öte yandan da aralarından bazısı Ferisiler’e gidip İsa’nın yaptıklarını onlara anlattı.

47    Bunun üzerine başrahiplerle Ferisiler Kurul’u topladı. “Ne yapacağız?” diyorlardı, “Bu adam bir sürü belirti yapıyor.

48    O’nu böyle bırakırsak herkes O’na iman edecek. Romalılar’sa gelip hem kutsal yerimizi[Yeruşalim’deki tapınak] hem de ulusumuzu yıkacak.”

49    Aralarından biri -o yılın başrahibi*- Kayafas, “Siz hiçbir şey anlamıyorsunuz” dedi.

50    “Tüm ulusun yok olmaması için halk yararına bir tek kişinin ölmesi sizin için daha elverişlidir diye düşünemiyorsunuz.”

51    Bunu kendiliğinden söylememişti. O yılın başrahibi olduğundan İsa’nın ulus yararına öleceğine ilişkin peygamberlikte* bulunmuştu.

52    Üstelik yalnız ulus yararına değil, Tanrı’nın dağılmış çocuklarını da bir araya toplamak için ölecekti.

53    İşte o günden sonra İsa’yı öldürmeyi tasarladılar.

54    Bu yüzden İsa Yahudiler arasında artık açıkça dolaşmadı. Ancak oradan çöle yakın bir yere, Efraim denen kasabaya gitti ve öğrencilerle birlikte orada kaldı.

55    Yahudiler’in Passah kutlayışı yakındı. Çevre köylerden birçok kişi kendilerini arındırmak için Passah kutlayışından önce Yeruşalim’e çıktı.

56    Bunlar İsa’yı arıyor ve tapınakta durup birbirlerine, “Ne dersiniz? Acaba kutlamaya gelmeyecek mi?” diye soruşturuyorlardı.

57    Başrahiplerle Ferisiler de O’nun nerede olduğunu bilen varsa bildirsin diye buyruklar çıkarmıştı. Amaçları O’nu yakalamaktı.

 

Somut Bağlılık Örneği

BÖLÜM 12

1      Passah’tan altı gün önce, İsa ölülerden dirilttiği Lazar’ın yaşadığı Beytanya’ya geldi.

2      Orada kendisine bir şölen düzenlediler; Marta da hizmet ediyordu. Lazar ise İsa’yla birlikte sofrada oturanlar arasındaydı.

3      Bu arada Meryem çok değerli katıksız sümbül kokusundan yarım litre alıp İsa’nın ayaklarına sürdü, sonra da saçlarıyla ayaklarını kuruladı. Tüm ev sümbül yağının kokusuyla doldu.

4      Öğrencilerinden biri, İsa’yı ele verecek olan Yahuda İşkaryot,

5      “Neden bu sümbül kokusu üç yüz dinara[Üç yüz gündelik tutarı] satılıp karşılığı yoksullara verilmedi?” dedi.

6      Bunu yoksulları kayırdığından değil, hırsız olduğundan söylemişti. Para kesesi ondaydı ve içine konulanı aşırmaktaydı.

7      İsa, “Kadını bırak” dedi. “Bunu gömüleceğim gün için saklasın.

8      Çünkü yoksullar her zaman aranızda olacaktır. Ama beni her vakit aranızda bulmayacaksınız.”

 

Lazar’ı Öldürmeyi Tasarlıyorlar

9      Yahudiler’den oluşan büyük bir topluluk İsa’nın orada olduğunu öğrenince yalnız İsa için değil, O’nun ölülerden dirilttiği Lazar’ı da görmek için oraya geldiler.

10    Bunun üzerine başrahipler Lazar’ı öldürmeyi tasarladı.

11    Çünkü onun yüzünden Yahudiler’den birçoğu varıp İsa’ya iman ediyordu.

 

 

 

Yeruşalim’e Görkemli Giriş

12    Ertesi gün kutlayışa katılan büyük bir topluluk, İsa’nın Yeruşalim’e gelmekte olduğunu işitince

13    hurma dalları kaptı, bağırarak O’nu karşılamaya çıktı: “Osanna![Kurtar! Yücelik sana! (bkz. Mezmur 118:25,26).] Rab’bin adıyla gelen İsrail’in Kralı kutludur.”

14    İsa bir sıpa bulup bindi. Tıpkı Kitap’ta yazılı olduğu gibi:[Zekarya 9:9]

15    “Korkma ey Siyon kızı[Yeruşalim kenti ve sakinleri. Siyon’un anlamı: Kale burcu.]. İşte Hükümranın, eşeğin yavrusu sıpaya binmiş geliyor.”

16    Öğrencileri olanları başlangıçta anlamadılar. Ama İsa yüceltilince bunların Kitap’ta O’na ilişkin yazılı olduğunu ve tam o biçimde kendisini karşıladıklarını anımsadılar.

17    Lazar’ı mezardan çağırıp ölüler arasından kaldırdığında İsa’yla birlikte bulunanlar olaya tanıklık ediyordu.

18    Bu nedenle topluluk O’nu karşılamaya çıktı; çünkü O’nun bu belirtiyi yaptığını duymuşlardı.

19    Bunun üzerine Ferisiler birbirlerine, “Görüyorsunuz ya” dedi, “Hiçbir işe yaramıyorsunuz. İşte tüm dünya O’nun ardı sıra gidiyor.”

 

Bir Onaylama Seslenişi

20    Kutlayışta tapınmak için Yeruşalim’e çıkanlar arasında bazı Yunanlılar da vardı.

21    Bunlar Galile’nin Beytsayda kentinden olan Filippos’a yaklaşıp, “Efendi, İsa’yı görmek istiyoruz” dediler.

22    Filippos varıp Andreas’a bilgi iletti. Andreas’la Filippos da bunu İsa’ya bildirdi.

23    İsa, “İnsanoğlu’nun yüceltileceği saat geldi” dedi.

24    “Size önemle belirtirim: Yere düşüp de ölmeyen buğday tanesi tek başına kalır. Ama ölürse bol ürün getirir.

25    Canını seven onu yitirir. Bu dünyada canını hiçe sayan ise onu sonsuz yaşam için saklar.

26    Bana hizmet etmek isteyen ardım sıra gelsin. Öyle ki ben neredeysem, bana hizmet eden de orada bulunsun. Kim bana hizmet ederse Baba onu onurlandıracaktır.

27    “Şu anda canım sıkıntıyla çalkanıyor. Ne demem gerekir? ‘Ya Baba, beni bu saatten kurtar’ mı? Ama ben bunun için bu saate gelmiş bulunuyorum.

28    Ya Baba, adını yücelt.” Bunun üzerine gökten bir ses geldi: “Yücelttim, yine de yücelteceğim.”

 

İsa Ölümünü Açıklıyor

29    Orada dururken bunu duyan halk, “Gök gürledi” dedi. Kimisi de, “Bir melek O’nunla konuştu” diyordu.

30    Ama İsa, “Bu ses benim için değil, sizin için geldi” dedi.

31    “Bu dünyanın yargısı şimdidir. Bu dünyanın başkanı*[iblis] şimdi dışarı atılacaktır.

32    Bense, yerden yükseltildiğimde herkesi kendime çekeceğim.”

33    Bu sözü nasıl bir ölümle öleceğini belirtmek için söylemişti[İsa çarmıha çakılarak öleceğini anlatıyor (bkz. 3:14; 8:28)].

34    Bunun üzerine topluluk, “Ruhsal yasadan duyduğumuza göre, Mesih tüm sonsuzluk boyunca kalacaktır” diye yanıtladı. “Öyleyse nasıl oluyor da sen, ‘İnsanoğlu’nun yükseltilmesi gerekir’ diyorsun? Bu İnsanoğlu denen kimdir?”

35    İsa onlara, “Kısa bir süre daha Işık aranızda olacak” dedi. “Işığa sahipken yürüyün ki karanlık üzerinize bastırmasın. Karanlıkta yürüyen nereye gittiğini bilmez.

36    Işığa sahipken Işığa iman edin ki Işık çocukları olasınız.” İsa bunları söyledikten sonra gidip onlardan gizlendi.

 

İmansızlıkla Kösteklenenler

37    Önlerinde bunca belirti yapmış olmasına karşın O’na iman etmediler.

38    Öyle ki, Yeşaya peygamberin bildirdiği söz yerine gelsin: “Ya Rab, verdiğimiz habere kim inandı? Ve Rab’bin güçlü bileği kime açıklandı?”[Yeşaya 53:1]

39    Bu nedenle iman edemiyorlardı. Çünkü Yeşaya bunun yanı sıra şöyle demiştir:[Yeşaya 6:9,10]

40    “Onların gözlerini görmez etti, Yüreklerini de katılaştırdı. Gözleriyle görmesinler, Yürekleriyle anlayıp dönmesinler, Ben de onları iyi etmeyeyim diye..”

41    Yeşaya bunları söylemiştir; çünkü İsa’nın yüceliğini görerek O’na ilişkin konuşmuştur.

42    Yine de dinsel başkanlardan birçoğu İsa’ya iman etti. Ama Ferisiler’den gelen korku nedeniyle sinagog dışı edilmemek için bunu açıkça söylemediler.

43    İnsan onayını Tanrı onayından üstün tuttular.

 

Çağrıyı Geri Çevirenin Yargılanması

44    İsa yüksek sesle, “Bana iman eden bana değil, beni gönderene iman etmiş sayılır” dedi.

45    “Beni gören de beni göndereni görür.

46    Bana iman eden karanlıkta kalmasın diye dünyaya Işık olarak geldim.

47    Söylediklerimi işitip de tutmayanı ben yargılamayacağım. Çünkü dünyayı yargılamak için değil kurtarmak için geldim.

48    Beni kabul etmeyip söylediklerimi değerlendirmeyeni yargılayacak biri var: Söylediğim söz. Son Gün onu bu söz yargılayacaktır.

49    “Çünkü ben kendiliğimden konuşmadım. Ne diyeceğimi, ne konuşacağımı beni gönderen Baba buyurdu.

50    O’nun buyruğu ise sonsuz yaşam olduğunu biliyorum. Bunun için, konuştuğum her sözü Baba’nın bana bildirdiği gibi söylüyorum.”

 

ÖĞRENCİLERE ÖZEL AÇIKLAMA ve ÖĞRETİ

İsa’ya Özgü Alçakgönüllülük

BÖLÜM 13

1      Passah kutlayışından önce İsa bu dünyadan ayrılıp Baba’ya gitme saatinin geldiğini biliyordu. Dünyada kendisinin olanları hep sevmişti. Onları sonuna dek sevdi.

2      Akşam yemeği sürerken iblis, Simon oğlu Yahuda İşkaryot’un yüreğine İsa’yı ele verme düzenini koymuş bulunuyordu.

3      İsa Baba’nın her şeyi kendi ellerine verdiğini biliyordu. Tanrı’dan gelmişti O ve yine Tanrı’ya gidiyordu.

4      Yemekten kalktı; giysilerini bir yana koydu, bir havlu alıp beline sardı.

5      Sonra leğene su koyup öğrencilerin ayaklarını yıkamaya ve beline sarılı havluyla kurulamaya koyuldu.

6      Simon Petros’a geldiğinde o, “Ya Rab” dedi. “Sen mi benim ayaklarımı yıkıyorsun?”

7      İsa, “Ne yaptığımı şimdi anlamıyorsun, ama ileride anlayacaksın” diye yanıtladı.

8      Petros, “Hiçbir zaman ayaklarımı yıkamayacaksın” dedi. İsa, “Yıkamazsam yanımda payın olmaz” yanıtıyla onu aydınlattı.

9      Simon Petros, “Öyleyse” dedi, “Ya Rab, salt ayaklarımı değil, ellerimi de başımı da yıka!”

10    İsa, “Yıkananın ayaklarından başka yerinin yıkanmaya gereksinimi yoktur” dedi. “O tümden temizdir. Siz de temizsiniz; ama hepiniz değil.”

11    Çünkü İsa kendisini ele verecek olanı biliyordu. Bunun için, “Hepiniz temiz değilsiniz” demişti.

12    Onların ayaklarını yıkadıktan sonra kuşanıp sofraya oturdu. “Size ne yaptığımı biliyor musunuz?” diye sordu.

13    “Beni Öğretmen ve Rab olarak adlandırıyorsunuz ve doğru söylüyorsunuz. Çünkü ben O’yum.

14    Ben Rab ve Öğretmen’ken ayaklarınızı yıkadığıma göre, siz de birbirinizin ayaklarını yıkamakla yükümlüsünüz.

15    Size bir örnek gösterdim; yaptığımın aynısını siz de birbirinize yapasınız diye.

16    Size önemle belirtirim; uşak efendisinden üstün değildir. Ne de gönderilen kendisini gönderenden üstündür.

17    Şimdi bunları bildiğinize göre, uygulayın ki mutlu olasınız.”

 

Sofrada Haber Verilen Hainlik

18    “Hepiniz için söylemiyorum. Ben kimleri seçtiğimi biliyorum. Ama Kutsal Yazı yerine gelmeli: “‘Ekmeğimi yiyen Bana karşı ökçesini kaldırdı.’[Mezmur 41:9]

19    “Bunları size olmadan önce, şimdiden söylüyorum. Öyle ki, olunca benim O olduğuma iman edesiniz.

20    Size önemle belirtirim; gönderdiğim kişiyi kabul eden beni kabul eder. Beni kabul eden de beni göndereni kabul eder.”

21    Bunları söyledikten sonra İsa ruhunda üzüntüyle çalkandı ve açıkça tanıklık ederek, “Size önemle belirtiyorum” dedi, “İçinizden biri beni ele verecek”

22    Öğrenciler kime ilişkin konuştuğunun şaşkınlığı içinde birbirlerine bakıyordu.

23    İçlerinden biri sofrada İsa’nın bağrına yaslanmıştı. İsa onu severdi.

24    Simon Petros ona işaret ederek, “Kimden söz ettiğini sor” dedi.

25    O da, İsa’nın göğsüne yaslanmış durumda sordu: “Ya Rab, kimdir o?”

26    İsa, “Ekmek lokmasını banıp kime verirsem odur” diye yanıtladı. Ardından bir lokma ekmek aldı, banıp Simon oğlu Yahuda İşkaryot’a verdi.

27    Yahuda lokmayı aldığı anda şeytan onun içine girdi. İsa ona, “Ne yapacaksan tez yap” dedi.

28    Sofrada oturanlardan hiçbiri ona niçin bunu söylediğini anlayamadı.

29    Para kesesi Yahuda’da olduğundan içlerinden bazıları İsa’nın, “Passah’ta bize gerekli şeyleri satın al” ya da, “Yoksullara bir şey ver” dediğini sanıyordu.

30    Yahuda lokmayı alınca hemen dışarıya çıktı. Geceydi.

 

Buyrukların Özeti

31    Yahuda dışarıya çıkınca İsa, “Şimdi İnsanoğlu yüceltildi” dedi. “Tanrı da O’nda yüceltildi.

32    Eğer Tanrı O’nda yüceltildiyse, Tanrı da O’nu kendinde yüceltecektir. Hem de O’nu hemen yüceltecektir.

33    Sevgili çocuklar, kısa bir süre daha sizinle birlikteyim. Beni arayacaksınız; ama Yahudi yetkililere söylediğim gibi şimdi de size söylüyorum: Gittiğim yere siz gelemezsiniz.

34    “Size yeni bir buyruk bildiriyorum: Birbirinizi sevin. Tıpkı benim sizleri sevdiğim gibi, siz de birbirinizi sevin.

35    Birbirinize karşı sevgi taşırsanız, öğrencilerim olduğunuzu herkes anlayacak.”

36    Simon Petros O’na sordu: “Ya Rab, nereye gidiyorsun?” İsa, “Gittiğim yere şu anda ardım sıra gelemezsin” diye yanıtladı. “Ama ileride ardım sıra geleceksin.”

37    Petros, “Ya Rab, niçin şimdi ardın sıra gelemeyeyim?” dedi. “Ben senin için canımı veririm.”

38    İsa, “Benim için canını mı verirsin?” diye yanıtladı. “Sana önemle belirtirim ki, sen beni üç kez yadsımadan horoz ötmeyecek.”

 

Baba’ya Götüren Yol

BÖLÜM 14

1      “Yüreğiniz sıkıntıyla çalkanmasın, Tanrı’ya iman edin, bunun yanı sıra bana da iman edin.

2      Babam’ın evinde kalınacak çok yer vardır. Olmasaydı, size yer hazırlamaya gidiyorum, der miydim?

3      Gidip size yer hazırladıktan sonra, yeniden gelip sizi yanıma alacağım; öyle ki, benim bulunduğum yerde olasınız.

4      Gideceğim yerin yolunu biliyorsunuz.”

5      Tomas, “Ya Rab, nereye gittiğini bilmiyoruz ki yolu nasıl bileceğiz?” dedi.

6      İsa, “Yol da, gerçek de, yaşam da Ben’im” diye yanıtladı. “Ben aracı olmadıkça hiç kimse Baba’ya gelemez.

7      Eğer beni tanımış olsaydınız Babam’ı da tanırdınız. Artık O’nu biliyorsunuz hem de gördünüz.”

8      Filippos, “Ya Rab, Baba’yı bize göster” dedi, “Bu bize yeter.”

9      İsa, “Ey Filippos, bunca vakit sizinle birlikte bulundum da beni tanımadın mı?” diye yanıtladı. “Beni görmüş olan Baba’yı görmüştür. Sen nasıl, bize Baba’yı göster, diyorsun?

10    Ben Baba’dayım, Baba da bendedir. Buna inanmıyor musun? Size söylediğim sözleri kendiliğimden söylemiyorum. Bende kalıcı olan Baba kendi eylemlerini yapmaktadır.

11    Bana inanın; ben Baba’dayım, Baba da bendedir. Hiç olmazsa bu işler nedeniyle iman edin.

12    “Size önemle belirtirim; bana iman eden, yaptığım eylemleri kendisi de yapacaktır. Hem de daha üstünlerini yapacak; çünkü ben Baba’ya gidiyorum.

13    Benim adımla her ne dilerseniz yapacağım. Öyle ki Baba Oğul’da yüceltilsin.

14    Eğer adımla benden bir şey dilerseniz yapacağım.”

 

Kutsal Ruh’un Gelişi

15    “Eğer beni seviyorsanız buyruklarımı tutarsınız.

16    Ben de Baba’dan isteyeceğim ve O size başka bir Avutucu verecek; sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye.

17    Dünyanın kabul edemediği Gerçek Ruhu’dur O. Dünya O’nu kabul edemez; çünkü O’nu görmez de tanımaz da. Ama siz O’nu tanırsınız; çünkü O sizinle kalıyor ve içinizde olacaktır.

18    “Sizleri yetim bırakmayacağım; size geri geleceğim.

19    Kısa bir süre sonra dünya artık beni görmeyecek. Ama siz beni göreceksiniz. Ben yaşıyorum bu nedenle siz de yaşayacaksınız.

20    O gün bileceksiniz ki, ben Babam’dayım ve siz bendesiniz, ben de sizdeyim.

21    “Beni seven buyruklarımı benimseyip tutar. Beni sevense Babam tarafından sevilecektir. Ben de onu seveceğim ve kendimi ona açıklayacağım.”

22    Yahuda -İşkaryot değil- O’na, “Ya Rab” dedi. “Nasıl olur da kendini bize açıklayacaksın, öte yandansa dünyaya açıklamayacaksın?”

23    İsa, “Beni seven sözümü tutacaktır” diye yanıtladı. “Babam da onu sevecek, hem de ona gelip yanında konut kuracağız.

24    Beni sevmeyen, sözlerimi tutmaz. İşittiğiniz söz ise benim değil, beni gönderen Baba’nındır.

25    Bunları daha yanınızdayken söyledim.

26    Baba’nın adımla göndereceği Avutucu -Kutsal Ruh- size her şeyi öğretecek ve tüm söylediklerimi anımsatacaktır.

27    “Sizlere esenlik bırakıyorum. Size kendi esenliğimi veriyorum. Ben size dünyanın verdiği gibi vermiyorum. Yüreğiniz sarsılmasın ne de korksun.

28    ‘Gidiyorum ama yine size geleceğim’ dediğimi duydunuz. Eğer beni seviyorsanız, Baba’ya gittiğim için sevinç duyarsınız. Çünkü Baba benden üstündür.

29    Bunu sizlere şimdi, olmadan önce bildirdim. Öyle ki, olunca iman edesiniz.

30    Bundan böyle sizinle uzun boylu konuşmayacağım. Çünkü bu dünyanın başkanı geliyor ve onun benim üzerimde hiçbir yetkisi yoktur.

31    Ama dünya Baba’yı sevdiğimi anlasın diye, Baba’nın bana verdiği buyruk uyarınca iş görüyorum ben. “Kalkın, buradan gidelim.”

 

İsa’yla İnanlısı - Asmayla Çubuk Tanımı

BÖLÜM 15

1      “Ben gerçek asmayım Babam da bağcıdır.

2      O, bende ürün vermeyen her çubuğu keser; ürün veren her çubuğu ise daha bol ürün versin diye budayıp temizler.

3      Size söylediğim sözle siz zaten temizsiniz.

4      Bende kalın, ben de sizde. Çubuk asmada kalmazsa kendiliğinden ürün veremediği gibi siz de bende kalmazsanız ürün veremezsiniz.

5      Ben asmayım, sizler çubuklarsınız. Bende kalan, benim de kendisinde kaldığım kişi bol ürün verir. Çünkü bensiz hiçbir şey yapamazsınız.

6      Kim bende kalmazsa, asma çubuğu gibi dışarı atılıp kurur. Onları toplayıp ateşe atarlar ve orada yanar.

7      Eğer bende kalırsanız sözlerim de sizde kalırsa, her ne isterseniz dileyin ve size verilecektir.

8      Babam bununla, yani bol ürün vermenizle yüceltilir; böylece öğrencilerim olursunuz.

9      Baba’nın beni sevdiği gibi ben de sizleri sevdim. Sevgimde kalın.

10    Buyruklarımı tutarsanız sevgimde kalırsınız. Nasıl ki ben Babam’ın buyruklarını tuttum ve O’nun sevgisinde kalıyorum.

11    Bunları size söyledim; bendeki sevinci duyasınız ve içiniz sevinçle dolsun diye.

12    Buyruğum şudur: Birbirinizi sevin, tıpkı benim sîzleri sevdiğim gibi..

13    Kimsede insanın dostları yararına canını vermesinden daha üstün sevgi yoktur.

14    Eğer size buyurduklarımı yaparsanız dostlarımsınız.

15    Bundan böyle size uşak demeyeceğim. Çünkü uşak efendisinin ne yaptığını bilmez. Size dostlarım diyorum. Çünkü Babam’dan işittiğim her şeyi size bildirdim.

16    Siz beni seçmediniz; ben sizi hem seçtim, hem de sizleri atadım. Gidip ürün veresiniz ve ürününüz kalıcı olsun diye. Öyle ki, adımla Baba’dan her ne dilerseniz size versin.

17    Birbirinizi sevesiniz diye size bu buyrukları verdim.”

 

Dünyanın Düşmanlığı

18    “Eğer dünya size kin beslerse bilesiniz ki, sizden önce bana kin beslemiştir.

19    Eğer dünyadan olsaydınız dünya kendisine bağlı olanı severdi. Dünyadan değilsiniz ama ben sizi dünyadan seçtim. Bu yüzden dünya size kin besliyor.

20    Size söylediklerimi anımsayın; uşak efendisinden üstün değildir. Eğer bana baskıda bulundularsa sizlere de baskıda bulunacaklar. Eğer sözümü tuttularsa sizinkini de tutacaklar.

21    Bunların tümünü adıma bağlılığınız nedeniyle size yapacaklar; çünkü beni göndereni tanımıyorlar.

22    “Gelmemiş ve onlarla konuşmamış olsaydım günahları olmayacaktı. Ama şimdi günahları için özürleri yoktur.

23    Bana kin besleyen, Babam’a da kin besler.

24    Başka hiç kimsenin yapmadığı eylemleri onların arasında yapmamış olsaydım günahları olmayacaktı. Ama şimdi gördüler, yine de hem bana hem de Babam’a kin güttüler.

25    Kaldı ki, ruhsal yasalarında yazılı sözü doğruluyor bu: “‘Bana nedensiz kin beslediler.’[Mezmur 35:19; 69:4]

26    “Baba’dan sizlere göndereceğim Avutucu, Gerçek Ruhu[bkz. 14:16,17] gelince  -ki O Baba’dan gelir- bana tanıklık edecektir.

27    Siz de tanıklık edeceksiniz. Çünkü başlangıçtan beri benimle birliktesiniz.”

 

Göksel Eleştirici

BÖLÜM 16

1      “Kösteklenmeyesiniz diye bunları size söyledim.

2      Sizleri sinagog dışı edecekler. Gerçekten, öyle bir dönem geliyor ki, sizi öldüren herkes Tanrı’ya hizmet ettiğini sanacak.

3      Bunları yapacaklar çünkü ne Baba’yı tanıdılar, ne de beni.

4      Ama bunları size söyledim. Öyle ki, dediklerimin vakti geldiğinde bunları size bildirdiğimi anımsayasınız. “Bunları size başlangıçtan bildirmedim, çünkü sizinle birlikteydim.

5      Ama şimdi beni gönderene gidiyorum. İçinizden hiçbiri bana, ‘Nereye gidiyorsun?’ diye sormuyor.

6      Bunları söylediğim için yüreğiniz üzüntüyle doldu.

7      Ama size gerçeği konuşuyorum. Gitmem sizin için daha elverişlidir; çünkü gitmezsem Avutucu size gelmez. Ama gidersem O’nu size gönderirim.

8      O gelince dünyayı günaha, doğruluğa ve yargıya ilişkin kınayacaktır.

9      Günaha ilişkin, çünkü bana iman etmezler.

10    Doğruluğa ilişkin, çünkü Baba’ya gidiyorum; artık beni göremezsiniz.

11    Ve yargıya ilişkin, çünkü bu dünyanın başkanı yargılandı.

12    “Size söyleyecek daha çok sözüm vardır. Ama şu anda bunlara katlanamazsınız.

13    Oysa O - Gerçek Ruhu- gelince sizi tüm gerçeğe yöneltecektir. Çünkü kendiliğinden konuşmayacak, duyduklarını söyleyecek ve ileride olacakları size bildirecek.

14    O beni yüceltecek, çünkü benim olandan alıp sizlere bildirecek.

15    Baba’nın her nesi varsa benimdir. Bu nedenle benimkinden alıp sizlere bildirecek dedim.”

 

Üzüntü ve Sevinç

16    “Kısa bir süre sonra beni görmeyeceksiniz. Yine kısa bir süre sonra beni göreceksiniz.”

17    Öğrencilerinden bazıları birbirlerine, “Ne demek istiyor?” diye sordular. “‘Kısa bir süre sonra beni görmeyeceksiniz ve yine kısa bir süre sonra beni göreceksiniz’ diyor. Bunun yanı sıra da, ‘Çünkü Baba’ya gidiyorum’ diyor.

18    Bu kısa bir süre dediği ne olabilir? Ne dediğini anlamıyoruz” diyerek söyleniyorlardı.

19    İsa kendisine soru sormak istediklerini biliyordu. Onlarla şu yolda konuştu: “‘Kısa bir süre sonra beni görmeyeceksiniz ve yine kısa bir süre sonra beni göreceksiniz’ dememi mi tartışıyorsunuz?

20    Size önemle belirtirim ki, ağlayıp dövüneceksiniz, ama dünya sevinecektir. Üzüntüde çalkanacaksınız, ama üzüntünüz sevince dönüşecek.

21    Kadın doğuracağı vakit sancı çeker; çünkü saati gelmiştir. Ama çocuğu doğurduktan sonra çektiği acıyı artık anımsamaz, çünkü dünyaya bir insan doğmasının sevinci içindedir.

22    Sizler de şimdi üzüntü içindesiniz. Ama sizi yeniden göreceğim ve yüreğiniz sevinçle dolacak. Bu sevincinizi hiç kimse sizden çekip alamaz.

23    O gün gelince benden hiçbir şey sormayacaksınız. Size önemle belirtiyorum; Baba’dan benim adımla her ne dilerseniz size verecektir.

24    Şu ana dek adımla hiçbir şey dilemediniz. Dileyin alacaksınız; öyle ki sevinciniz dolup taşsın.”

 

Dünyaya Üstün Gelen

25    “Bunları size simgelerle bildirdim. Gayrı simgelerle konuşmayacağım zaman geliyor. Size Baba’ya ilişkin açık bilgi vereceğim.

26    O gün benim adımla dileyeceksiniz. Baba’ya size ilişkin istekte bulunacağımdan söz etmiyorum.

27    Çünkü Baba beni sevdiğiniz ve Tanrı’dan geldiğime iman ettiğiniz için sizi sever.

28    Baba’dan gönderildim ve dünyaya geldim. Yine dünyayı bırakıp Baba’ya gidiyorum.”

29    Öğrencileri, “Bak şimdi açık açık konuşuyorsun” dediler. “Ve hiçbir simge kullanmıyorsun.

30    Şimdi anlıyoruz ki, her şeyi biliyorsun. Kimsenin sana soru sormasına da gerek görmüyorsun. Bu nedenle, Tanrı’dan geldiğine iman ediyoruz.”

31    İsa, “Şimdi iman ediyor musunuz?” dedi.

32    “Her birinizin darmadağın olup kendi yerine gideceği, beni de tek başıma bırakacağı saat geliyor; geldi bile. Ama yalnız değilim çünkü Baba benimle birliktedir.

33    Bende esenliğiniz olsun diye size bunları söyledim. Dünyada acı çekeceksiniz, ama yürekli olun. Ben dünyayı yendim.”

 

İsa’nın İnanlılar İçin Duası

BÖLÜM 17

1      İsa bunları söyledikten sonra gözlerini göğe yükselterek dua etti: “Ya Baba, vakit geldi. Oğlunu yücelt ki Oğul da seni yüceltsin.

2      Çünkü sen O’na tüm insanlık üzerinde yetki verdin; öyle ki O’na verdiklerinin tümüne sonsuz yaşam versin.

3      Sonsuz yaşam, seni tek gerçek Tanrı’yı ve göndermiş olduğun İsa Mesih’i bilmeleridir.

4      Seni yeryüzünde yücelttim. Yapmam için bana verdiğin işi sonuçlandırdım.

5      Şimdi ya Baba, dünya olmadan önce yanında taşıdığım yücelikle katında beni yücelt.

6      “Dünyadan bana vermiş olduğun insanlara adını açıkladım. Şenindiler; onları bana verdin ve sözünü tuttular.

7      Şimdi biliyorlar ki bana verdiklerinin tümü sendendir.

8      Bana verdiğin sözleri onlara verdim. Onlar da kabul etti. Gerçekten senden geldiğimi anladılar ve beni senin gönderdiğine iman ettiler.

9      “Onlar için dilekte bulunuyorum. Dünya için değil, bana verdiklerin için dilekte bulunuyorum. Çünkü onlar senindir.

10    Benimkilerin tümü senindir, seninkiler de benim. Ve ben onlarda yüceldim.

11    Artık dünyada değilim, ama onlar dünyadadır. Sana geliyorum, ya kutsal Baba! Bana vermiş olduğun adınla onları koru ki bizim gibi bir olsunlar.

12    Onlarla birlikte olduğum sürece bana vermiş olduğun adının gücüyle onları korudum. Onları sakladım, mahvolan oğuldan başka onlardan hiçbiri mahvolmadı. Öyle ki, Kutsal Yazı yerine gelsin.

13    Ama şimdi sana geliyorum ve sevincim kendilerinde tümlensin diye bu sözleri dünyadayken söylüyorum.

14    Onlara sözünü bildirdim ve dünya onlara karşı kin besledi. Çünkü ben dünyadan olmadığım gibi onlar da dünyadan değiller.

15    Onları dünyadan kaldırman için değil, kötü olandan koruman için dilekte bulunuyorum.

16    Ben dünyadan olmadığım gibi onlar da dünyadan değiller.

17    Onları gerçek aracılığıyla kutsal kıl.* Senin sözün gerçektir.

18    Beni dünyaya gönderdiğin gibi, ben de onları dünyaya gönderdim.

19    Onlar yararına ben kendimi kutsuyorum; öyle ki, onlar da gerçekte kutsal kılınsın.

20    “Yalnız onlar için değil, onların bildirisiyle bana iman edenler için de dilekte bulunuyorum.

21    Öyle ki, tümü bir olsun. Senin bende, benim de sende olduğum gibi, ya Baba, onlar da bizde olsun. Böylece beni senin gönderdiğine dünya iman etsin.

22    “Bana verdiğin yüceliği onlara verdim; bizim bir olduğumuz gibi onlar da bir olsun diye.

23    Ben onlarda sen de bende, böylece onlar birliğin doruğuna eriştirilsin; ta ki dünya beni senin gönderdiğini ve beni sevdiğin gibi onları da sevdiğini anlasın.

24    “Ey Baba, bana verdiklerinin benim bulunduğum yerde, benimle birlikte olmalarını istiyorum. Öyle ki, bana vermiş olduğun yüceliğimi görsünler. Çünkü sen beni dünyanın kuruluşundan önce sevdin.

25    Ya adaletli Baba! Dünya seni bilmedi, ama ben seni biliyorum. Bunlar da beni senin gönderdiğini biliyorlar.

26    Adını onlara bildirdim ve bildireceğim. Öyle ki, bana taşıdığın sevgi onlarda olsun; ben de onlarda olayım.”

 

İSA’NIN ÇARMIHA ÇAKILIŞI VE DİRİLİŞİ

İsa’nın Tutuklanması

BÖLÜM 18

1      İsa duasında bunları söyledikten sonra, öğrencileriyle birlikte Kidron Deresi’nin karşı yakasına geçti. Orada bir bahçe vardı. İsa ile öğrencileri oraya girdi.

2      O’nu ele veren Yahuda da bu bahçeyi biliyordu. Çünkü İsa öğrencileriyle çoğu kez orada buluşurdu.

3      Yahuda yanına bir asker birliği ve başrahiplerle Ferisiler’in gönderdiği kolcuları aldı. Fenerlerle, meşalelerle, silahlarla oraya geldiler.

4      İsa başına geleceklerin tümünü bildiğinden ileriye doğru adım atarak onlara sordu: “Kimi arıyorsunuz?”

5      “Nasıralı İsa’yı” dediler. İsa, “Ben’im” diye yanıtladı. İsa’yı ele veren Yahuda da onlarla birlikte duruyordu.

6      İsa onlara, “Ben’im” der demez, geri geri çekilip yere düştüler.

7      Bunun üzerine İsa yeniden, “Kimi arıyorsunuz?” diye sordu. “Nasıralı İsa’yı” dediler.

8      İsa yanıtladı: “Size benim, dedim. Madem beni arıyorsunuz, bırakın bunları gitsinler.”

9      Söylediği şu söz yerine gelsin diye oldu bu: “Bana verdiklerinden hiçbirini yitirmedim.[bkz. 17:12]

10    Simon Petros yanında taşıdığı kılıcı çekerek başrahibin uşağına indirdi ve onun sağ kulağını kesti. Uşağın adı Malhos’tu.

11    İsa Petros’a, “Kılıcını kınına koy” dedi. “Baba’nın bana vermiş olduğu bardağı içmeyecek miyim?”

 

İsa Kurul’un Önünde

12    Bundan sonra asker birliğiyle komutan ve Yahudi yetkililerin kolcuları İsa’yı tutup bağladı.

13    Önce Hanna’ya götürdüler. Çünkü Hanna o yıl başrahiplik eden Kayafas’ın kayınbabasıydı.

14    Halk yararına bir tek kişinin ölmesi daha iyidir diye Yahudi yetkililere öğüt veren Kayafas idi.

 

Petros’un Yadsıması

15    Simon Petros’la başka bir öğrenci İsa’nın ardı sıra geliyordu. Bu öğrenci başrahibin tanışı olduğundan, İsa’yla birlikte başrahibin avlusuna girdi.

16    Petros dışarıda kapının yanında duruyordu. Başrahibin tanışı olan öbür öğrenci çıkıp kapıyı gözleyen hizmetçi kızla konuştu ve Petros’u içeri getirdi.

17    Kapıcı kız Petros’a sordu: “Sen de bu adamın öğrencilerinden biri değil misin?” Petros, “Hayır, değilim” dedi.

18    Bu arada uşaklarla kolcular yaktıkları kömür ateşinin yanında dikilmiş ısınıyorlardı. Çünkü hava soğuktu. Petros da onlarla birlikte durmuş ısınıyordu.

 

İsa’nın Sorguya Çekilmesi

19    Başrahip İsa’yı, öğrencileri ve öğretisiyle ilgili konularda sorguya çekti.

20    İsa onu yanıtladı: “Ben dünyaya apaçık konuştum. Her zaman bütün Yahudiler’in toplandıkları sinagogta ve tapınakta öğrettim. Gizlide hiçbir şey konuşmadım.

21    Niçin beni sorguya çekiyorsun? Kendilerine ne söylediğimi beni işitenlerden sor. Onlar ne konuştuğumu bilirler.”

22    İsa bunları söyleyince orada dikilen kolculardan biri, “Başrahibi böyle mi yanıtlıyorsun?” diyerek O’na bir tokat indirdi.

23    İsa ona, “Eğer haksız bir şey dediysem haksızlığımı belirt” dedi. “Ama doğruysa niçin bana vuruyorsun?”

24    Bunun üzerine Hanna O’nu bağlanmış durumda başrahip Kayafas’a gönderdi.

 

Petros’un Yeni Baştan Yadsıması

25    Bu arada Simon Petros durmuş ısınıyordu. Kendisine, “Sen de O’nun öğrencilerinden değil misin?” diye sordular. O yadsıdı: “Hayır, değilim!”

26    Başrahibin uşaklarından biri -Petros’un kulağını kestiği adamın bir akrabası-, “Seni bahçede O’nunla birlikte görmedim mi?” diye sordu.

27    Petros yeni baştan yadsıdı ve o an horoz öttü.

 

Pilatus’un Önünde

28    Sabah erkendi. İsa’yı Kayafas’ın evinden vali konağına götürdüler. Ama Yahudi yetkililer vali konağına girmedi; dinsel temizlik kuralları bozulmasın, böylelikle Passah’ı yiyebilsinler diye.

29    Bu nedenle Pilatus dışarıya, onların yanına çıkıp, “Bu adamı neyle suçluyorsunuz?” diye sordu.

30    “Kötülük etmemiş olsaydı, O’nu sana teslim etmezdik” diye yanıtladılar.

31    Pilatus, “O’nu alın, kendi yasanız uyarınca yargılayın” dedi. Yahudi yetkililer, “Bizim kimseyi öldürmeye yetkimiz yoktur” diye yanıt verdiler.

32    İsa’nın ne tür ölümle öleceğini belirterek söylemiş olduğu söz yerine gelsin diye oldu bu.

33    Bunun üzerine Pilatus yeniden vali konağına girdi ve İsa’yı çağırarak sordu: “Sen Yahudiler’in Kralı mısın?”

34    İsa, “Bunu kendiliğinden mi söylüyorsun, yoksa başkaları mı sana benden söz etti?” diye yanıtladı.

35    Pilatus, “Nasıl? Ben Yahudi miyim?” dedi. “Seni kendi ulusun ve başrahipler tutuklayıp bana teslim etti. Ne yaptın?”

36    İsa, “Benim krallığım bu dünyadan değildir” diye yanıtladı. “Krallığım bu dünyadan olmuş olsaydı, buyruğumdakiler Yahudi yetkililere teslim edilmemi önlemek için savaşırdı. Ama benim krallığımın burasıyla hiçbir ilgisi yoktur.”

37    Pilatus, “Demek Kral’sın, öyle mi?” diye sordu. İsa, “Kral olduğumu sen söylüyorsun” diye yanıtladı. “Ben bunun için doğdum, gerçeğe tanıklık edeyim diye dünyaya geldim. Gerçekten yana olan herkes sesime kulak verir.”

38    Pilatus, “Gerçek nedir?” diye sordu. Pilatus bu sorudan sonra yine dışarıya, Yahudiler’in yanına çıkıp onlara, “Ben O’nu suçlayacak hiçbir neden bulamıyorum” dedi.

 

İsa Ölüm Yargısı Giyiyor

39    “Ama Passah’ta sizlere birisini salıvermem geleneğinizdir. Size Yahudiler’in Kralı’nı salıvermemi ister misiniz?”

40    Yeni baştan bağırtılarla yanıt verdiler: “Bu adamı değil, Bar-Abbas’ı[bkz. Matta 27:17] sal!” Bar-Abbas’a gelince, o bir eşkıya idi.

 

BÖLÜM 19

1      Bunun üzerine, Pilatus İsa’yı tutup kamçılattı.

2      Askerler O’nun başına dikenlerden çattıkları bir taç taktı. O’nu erguvan çiçeği renginde bir giysiyle kuşattılar.

3      Yanına sokulup, “Selam, ey Yahudiler’in kralı!” diyerek yüzüne tokat ardına tokat indiriyorlardı. 

4      Pilatus yine dışarıya çıkıp topluluğa, “İşte O’nu dışarıya, size getiriyorum” dedi. “Öyle ki, kendisinde hiçbir suç nedeni bulmadığımı anlayasınız.”

5      Böylece, İsa dikenlerden çatma tacıyla ve erguvan çiçeği rengindeki giysisiyle dışarıya çıktı. Pilatus onlara, “İşte o adam!” dedi.

6      Başrahiplerle kolcular İsa’yı görünce, “Çarmıha çak, çarmıha çak!” diye bağırdılar. Pilatus onlara, “Siz O’nu alıp çarmıha çakın” dedi. “Çünkü ben kendisinde hiçbir suç nedeni bulmuyorum.”

7      Yahudi yetkililer onu, “Bizim ruhsal yasamız vardır ve ruhsal yasamız uyarınca O’nun ölmesi gerekir“ diye yanıtladılar. “Çünkü kendisini Tanrı’nın Oğlu kıldı.”

8      Bu sözü duyunca Pilatus’un korkudan içi titredi.

9      Yeniden vali konağına gidip İsa’ya, “Neredensin?” diye sordu. Ama İsa ona karşılık vermedi.

10    Pilatus, “Bana söz söylemiyor musun?” dedi. “Seni salıvermeye de, çarmıha çakmaya da yetkim olduğunu bilmiyor musun?”

11    İsa, “Sana yukarıdan verilmeseydi, benim üzerimde hiçbir yetkin olmazdı” dedi. “Bu yüzden beni senin ellerine verenin günahı daha ağırdır.”

12    Pilatus bu sözler karşısında O’nu salıvermeye uğraştı. Ama Yahudiler var güçleriyle bağırdılar: “Eğer bu adamı salıverirsen, Kayser’in dostu değilsin. Kendisini kral ilan eden herkes Kayser’e başkaldırmış sayılır.”

13    Pilatus bu sözleri duyunca İsa’yı dışarıya getirdi. Kendisi de Taş Kaldırım -İbranice’de Gabbata- denilen yerde yargı kürsüsüne oturdu.

14    Passah’ın Hazırlık günüydü[Hazırlık Günü: Cuma. Kutsal Gün olan Şabat’tan (Cumartesi) önceki gün; İsrailliler’in Passah’ı Nisan’da dolunayı izleyen Şabat’tır], öğleyin saat on iki sularıydı. Pilatus Yahudiler’e, “İşte kralınız!” dedi.

15    “Irak olsun, ırak olsun; O’nu çarmıha çak!” diye bağırdılar. Pilatus, “Kralınızı mı çarmıha çakayım?” diye sordu. Başrahipler, “Bizim Kayser’den başka kralımız yoktur” diye karşılık verdiler.

16    Sonunda çarmıha çakılmak üzere İsa’yı onlara teslim etti. Bunun üzerine İsa’yı aldılar.

 

İsa Çarmıha Çakılıyor, Giysileri de Paylaşılıyor

17    Haçını yüklenerek, adı Kafatası olan -İbranice’de Golgota denilen- yere çıktı.

18    Orada O’nu ve iki kişiyi daha çarmıha çaktılar. Biri bir yanda öbürü öte yanda; İsa ise ortadaydı.

19    Pilatus bir belge yazarak haçın üstüne astı. Yazılan şuydu: NASIRALI İSA, YAHUDİLERİN KRALI.

20    İbranice, Latince ve Yunanca yazılan bu belgeyi Yahudiler’den birçok kişi okudu. Çünkü İsa’nın çarmıha çakıldığı yer kente yakındı.

21    Bunu gören Yahudiler’in başrahipleri Pilatus’a, “Yahudiler’in Kralı diye yazma” dediler. “Kendisi, ‘Ben Yahudiler’in Kralıyım’ dedi diye yaz.”

22    Pilatus, “Ne yazdımsa yazdım” diyerek yanıtladı.

23    Askerler İsa’yı çarmıha çaktıktan sonra giysilerini alıp her bir askere birer pay vermek amacıyla dörde böldüler. Harmanisini de aldılar. Ama bu tek parçadan oluşmuş dikişsiz bir dokumaydı.

24    Bu nedenle birbirlerine, “Gelin bunu yırtmayalım” dediler. “Kimin payına düşeceğini bulmak için kura çekelim.” Böylelikle şu Kutsal Yazı yerine geliyordu: “Giysilerimi aralarında paylaştılar, Harmanim üzerine kura çektiler.” İşte askerler bunları yaptı.[Mezmur 22:18]

25    İsa’nın haçı yanında annesi, annesinin kız kardeşi, Klopas’ın karısı Meryem ve Magdalalı Meryem duruyordu.

26    İsa annesiyle sevdiği öğrencisinin orada durduğunu görünce annesine, “Ya anne[Ey kadın!], işte oğlun!” dedi.

27    Ardından öğrenciye, “İşte annen!” dedi. O andan sonra bu öğrenci İsa’nın annesini kendi evine aldı.

 

İsa’nın Ölümü

28    İsa artık her şeyin sonuçlandığını biliyordu. Kutsal Yazı’nın yerine gelmesi için “Susadım” dedi.[Mezmur 22:15]

29    Orada sirke dolu bir kap duruyordu. Sirkeye daldırılmış bir sünger parçasını bir değneğe takıp O’nun ağzına uzattılar.[Mezmur 69:21]

30    İsa sirkeyi içince, “Sonuçlandı” dedi ve başını eğip ruhunu verdi.

 

İsa’nın Böğrü Deliniyor, Peygamber Sözü Yerine Geliyor

31    Hazırlık günü olduğundan ve Şabat günü cesetlerin haçta kalmaması gerektiğinden -çünkü o Şabat çok kutsal bir gündü- Yahudi yetkililer, asılanların bacakları kırılsın cesetleri de kaldırılsın diye Pilatus’tan dilekte bulundular.

32    Bunun üzerine askerler gelip ilkin birinin, sonra onunla birlikte çarmıha çakılan öbürünün bacaklarını kırdılar.

33    İsa’ya gelince, O’nun ölmüş olduğunu görerek bacaklarını kırmadılar.

34    Yine de askerlerden biri böğrünü kargıyla deldi. Hemen kan ve su aktı.

35    Bunu görmüş olan tanıklık etti; öyle ki, sizler de iman edesiniz. Onun tanıklığı gerçektir. O doğru söylediğini biliyor[Olaylara tanık olan ve Tanrı esiniyle yazan Yuhanna].

36    Çünkü bunlar Kutsal Yazı yerine gelsin diye oldu: “O’nun hiçbir kemiği kırılmayacaktır[bkz. Mısır’dan Çıkış 12:46; Çölde Sayım 9:12; Mezmur 31:20 (?) 34:20 (?)].”

37    Kutsal Yazı yine şunu bildiriyor: “Bedenini deldikleri kişiye bakacaklar[bkz. Zekarya 12:10].”

 

İsa’nın Gömülmesi

38    Bu olaylardan sonra, İsa’nın öğrencisiyken Yahudi yetkililerden korkusu nedeniyle kendisini gizleyen Arimatealı Yusuf, İsa’nın cesedini kaldırmak için Pilatus’tan dilekte bulundu. Pilatus onayladı. Bunun üzerine, Yusuf gelip İsa’nın cesedini kaldırdı.

39    İsa’nın yanına ilk kez gece vakti gelmiş olan Nikodimos da yaklaşık yüz litre* mür ile ödağacı getirdi.

40    İsa’nın cesedini alıp Yahudiler’in ölü gömme geleneklerine uyarak kokularla birlikte keten bezlere sardılar.

41    İsa’nın çarmıha çakıldığı yerde bir bahçe, bahçede de içine hiç kimsenin gömülmediği yeni bir mezar vardı.

42    Yahudiler’in Hazırlık Günü olduğundan, mezar da yakında bulunduğundan, İsa’yı oraya yatırdılar.

 

Ölüler Arasından Dirilen

BÖLÜM 20

1      Haftanın ilk günü[Pazar. Şabat (Cumartesi) haftanın yedinci günüdür] erkenden daha ortalık karanlıkken, Magdalalı Meryem mezara geldi. Taşın mezardan kaldırılmış olduğunu görünce

2      koşarak Simon Petros’a ve İsa’nın sevdiği öbür öğrenciye[Bu yazıyı kaleme alan Yuhanna] vardı. “Rab’bi mezardan kaldırmışlar” dedi. “O’nu nereye koyduklarını bilmiyoruz.”

3      Petros’la öbür öğrenci hemen yola düzülüp mezara yöneldi.

4      İkisi de bir arada koşuyordu. Öbür öğrenci Petros’tan daha tez seğirtti ve mezara ilk varan o oldu.

5      Eğilip bakınca, keten bezlerin yerde serili olduğunu gördü. Ama içeriye girmedi.

6      Simon Petros da onun ardı sıra geldi, mezarın içine[İçi oyuk gömüt] daldı. Serili duran bezleri gördü.

7      İsa’nın başına sarılmış olan peşkir de oradaydı; keten bezlerle bir arada değildi, ayrıca dürülmüş duruyordu.

8      Sonra taş mezara ilk varan öbür öğrenci de içeriye girip gördü ve iman etti.

9      Çünkü İsa’nın ölüler arasından dirilmesi gerektiğine ilişkin Kutsal Yazı’yı o ana dek anlamamışlardı.

10    Bunun ardından öğrenciler yine evlerine döndü.

 

İsa Magdalalı Meryem’e Görünüyor

11    Meryem dışarıda, mezara dönmüş ağlıyordu. Ağlayarak eğilip mezarın içine baktı.

12    İsa’nın cesedinin yatmış olduğu yerde biri baş, öbürü de ayaklar yönünde beyazlara bürünmüş iki meleğin oturduğunu gördü.

13    Melekler, “Ey kadın, niçin ağlıyorsun?” diye sordu. Meryem, “Çünkü Rabbim’i kaldırmışlar, O’nu nereye koyduklarını bilmiyorum” diye yanıtladı onları.

14    Bu sözleri söyleyince geriye döndü ve İsa’nın orada durduğunu gördü. Ama O’nun İsa olduğunu anlamadı.

15    İsa ona, “Ey kadın, niçin ağlıyorsun?” diye sordu. “Kimi arıyorsun?” Meryem O’nun bahçıvan olduğunu sanarak, “Efendi” dedi. “O’nu sen kaldırdıysan nereye koyduğunu bildir de kendisini oradan alayım.”

16    İsa, “Meryem!” dedi. Meryem İbranice’de, “Rabbuni!” dedi. (Bunun anlamı Öğretmen’dir.)

17    İsa Meryem’e, “Bana dokunma” dedi. “Çünkü daha Baba’nın yanına çıkmadım. Ama kardeşlerime[öğrencilerime] git ve bildir. Babam’ın ve Babanız’ın, Tanrım’ın ve Tanrınız’ın yanına çıkıyorum.”

18    Magdalalı Meryem varıp öğrencilere Rab’bi gördüğünü bildirdi, kendisine söylediklerini aktardı.

 

İsa Öğrencilerine Görünüyor

19    Haftanın ilk günü -aynı gün akşamleyin- öğrenciler Yahudi yetkililerin korkusundan kapalı kapıların ardında toplanmışlardı. İsa oraya geldi, ortada durup onlara, “Üzerinize esenlik olsun” dedi.

20    Bu sözün ardından elleriyle böğrünü gösterdi. Öğrenciler Rab’bi görünce sevinçle doldular.

21    İsa onlara yine, “Üzerinize esenlik olsun” diyerek konuştu. “Baba beni gönderdiği gibi, ben de sizleri gönderiyorum.”

22    Ve bu sözü bildirince onlara üfleyerek, “Kutsal Ruh’u alın” dedi.

23    “Kimin günahlarını bağışlarsanız, bağışlanacaktır. Kiminkini bağışlamazsanız öylece kalacaktır.”

 

İmansızlık Alt Ediliyor

24    On İkiler’den biri olup İkiz adıyla bilinen Tomas, İsa geldiğinde onlarla birlikte değildi.

25    Bu nedenle, öbür öğrenciler ona, “Rab’bi gördük” dediler. Tomas, “O’nun ellerinde çivilerin izlerini görmedikçe, çivilerin deldiği yerlere de parmağımla değmedikçe ve elimi böğrüne koymadıkça inanmam” dedi.

26    Aradan sekiz gün geçti. İsa’nın öğrencileri yine iç odadaydılar. Tomas da onlarla birlikteydi. Kapılar kapalıyken İsa geldi. Ortada durup onlara, “Üzerinize esenlik olsun” dedi.

27    Ardından Tomas’a, “Parmağını buraya getir ve ellerime bak” dedi. “Elini de uzat ve böğrüme koy. İmansızlığa kapılma, imanlı ol.”

28    Tomas O’na, “Rabbim ve Tanrım!” diye yanıt verdi.

29    İsa, “Beni gördüğün için mi iman ettin?” dedi. “Görmeden iman edenlere ne mutlu!”

 

Sevinç Getirici Haber-İman Kaynağı

30    İsa öğrencilerinin yanında daha birçok belirti gösterdi. Onlar bu kitapta yazılı değildir.

31    Ama İsa’nın Tanrı’nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman edip O’nun adıyla yaşama sahip olasınız diye bunlar yazılmıştır.

 

OLAYLARIN DORUĞU

Dirilen İsa’nın Yeni Bir Belirtisi

BÖLÜM 21

1      Bu olaylardan sonra İsa Taberiye Denizi[Galile Denizi] kıyısında yeniden öğrencilerine açıkça göründü. Bu görünüşü şöyle oldu:

2      Simon Petros, İkiz adını taşıyan Tomas, Galile’nin Kana kentinden Natanael, Zebedi’nin oğulları ve İsa’nın başka iki öğrencisi bir aradaydı.

3      Simon Petros öbürlerine, “Ben balık tutmaya gidiyorum” dedi. Öbürleri, “Biz de seninle geliyoruz” dedi. Çıkıp bir tekneye bindilerse de, o gece hiçbir şey tutamadılar.

4      Şafak sökerken İsa kıyıda durdu. Ama öğrenciler O’nun İsa olduğunu anlamadı.

5      İsa, “Çocuklar, balığınız yok mu?” sorusunu doğrulttu. “Hayır” diye yanıtladılar.

6      İsa, “Ağı teknenin sağ yanına atın, tutacaksınız” dedi. Bunun üzerine ağı attılar. Ancak balıkların bolluğundan onu çekmeye güçleri yetmedi.

7      İsa’nın sevdiği öğrenci Petros’a, “Bu Rab’tir” dedi. Simon Petros O’nun Rab olduğunu duyunca balıkçı gömleğini giyip -çünkü giysilerini çıkarmıştı- denize atladı.

8      Öbür öğrenciler de balık dolu ağı çekerek kayıkla yaklaştılar. Çünkü kıyıdan ırakta değildiler; yaklaşık yüz on metre kadar ötedeydiler.

 

İsa Öğrencileriyle Birlikte Yemek Yiyor

9      Karaya ayak basar basmaz, orada kömür ateşi yandığını gördüler; üstünde balıkla ekmek duruyordu.

10    İsa, “Şimdi tuttuğunuz balıklardan birkaçını getirin” dedi.

11    Simon Petros tekneye girdi ve yüz elli üç iri balıkla dolu ağı karaya çekti. Tepe tepe dolu olmasına karşın ağ yırtılmadı.

12    İsa, “Gelin, kahvaltı edin” dedi. Öğrencilerden hiçbiri O’na, “Sen kimsin?” diye sormak atılganlığını gösteremedi. Çünkü O’nun Rab olduğunu biliyorlardı.

13    İsa yaklaştı, ekmeği alıp kendilerine verdi. Balığı da verdi.

14    Ölüler arasından dirilişinden sonra, İsa’nın öğrencilere üçüncü görünüşüydü bu.

 

İsa Petros’un Sevgisini Deniyor

15    Kahvaltıyı bitirdikten sonra İsa, Simon Petros’a sordu: “Ey Yuhanna oğlu Simon, beni bunlardan daha çok seviyor musun?” Petros, “Evet ya Rab, seni sevdiğimi biliyorsun” diye yanıtladı. İsa, “Kuzularımı otlat” dedi.

16    İsa ikinci kez ona sordu: “Ey Yuhanna oğlu Simon, beni seviyor musun?” Simon Petros, “Evet, ya Rab, seni sevdiğimi biliyorsun” diye yanıtlayınca, İsa, “Koyunlarıma çobanlık et” dedi.

17    İsa Petros’a üçüncü kez sordu: “Ey Yuhanna oğlu Simon, beni seviyor musun?” İsa’nın üçüncü kez, “Beni seviyor musun?” diye sorması Petros’u üzdü. “Ya Rab” dedi. “Sen her şeyi bilirsin. Seni sevdiğimi de biliyorsun.” İsa ona, “Koyunlarımı otlat” dedi.

18    “Sana önemle belirtirim; gençken giyinir kuşanır istediğin yere giderdin. Ama yaşlanınca ellerini uzatacaksın, başkası seni giydirip kuşatacak ve gitmek istemediğin yere yöneltecek.”

19    Bunu ne tür ölümle Tanrı’yı yücelteceğini belirtmek için bildirdi[Petros doğal ölümle ölmedi. İsa’ya imanı yüzünden çarmıha çakıldı]. Bu açıklamadan sonra ona, “Ardım sıra gel” dedi.

20    Petros ardına dönünce baktı ki, İsa’nın sevdiği öğrenci geriden geliyor. Akşam yemeğinde O’nun göğsüne yaslanıp, “Ya Rab, seni ele verecek olan kimdir?” diye soran öğrenciydi bu.

21    Petros onu gördüğünde İsa’ya sordu: “Pekiyi Rab, ya buna ne olacak?”

22    İsa ona, “Eğer ben gelinceye dek onun kalmasını istiyorsam bundan sana ne?” dedi. “Sen benim ardım sıra gel.”

23    Böylece kardeşler* arasında o öğrencinin hiç ölmeyeceğine ilişkin bir söz dolaşmaya başladı. Oysa İsa onun için, “Ölmeyecek” dememişti; “Eğer ben gelinceye dek onun kalmasını istiyorsam bundan sana ne?” demişti.

 

Olayları Onlara Tanık Olan Yazıyor

24    Bunlara tanıklık eden ve bunları yazan öğrencidir bu. Tanıklığının gerçek olduğunu biliyoruz.

25    Öte yandan İsa’nın yapmış olduğu başka pek çok eylem vardır. Bunlar teker teker yazılmış olsaydı, sanırım yazılan kitaplar dünyaya bile sığmazdı.




Sonraki bölüm
HABERCİLERİN İŞLERİ | ELÇİLERİN İŞLERİ




BÖLÜMLER

Free Web Hosting