ANA SAYFA | AÇIKLAMALAR BÖLÜMLER | İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ve MEKTUPLARIN AÇIKLAMALARI DİPNOTLAR SON NOTLAR



LUKA

İNCİLİ

 

BÖLÜM 1

1      Saygıdeğer Teofilos, Aramızda tümlüğe gelen olayları birçok kişi sırasıyla anlatmayı amaç edinerek derlemeye koyuldu.

2      Başlangıçtan beri tanrısal söze görgü tanığı ve hizmet edici bireylerin bize aktardıkları gibi,

3      ilkinkilerden başlayarak tüm gelişimleri ayrıntılarıyla yakından izleyen biri durumunda, sırasıyla sana yazmak bana da uygun göründü.

4      Öyle ki, eğitildiğin konularla ilgili gerçeği bilesin.*

 

TANRI MELEĞİ ARACILIĞIYLA BİLDİRİLEN İKİ DOĞUM: YAHYA İLE İSA

Zekeriya’ya Bildirilen Haber

5      Yahudiye kralı Herodes’in günlerinde, Abiya’nın rahipler sınıfından Zekeriya adında bir rahip vardı. Eşi Elizabet, Harun kızlarındandı.

6      Her ikisi de Tanrı önünde doğru kişilerdi. Rab’bin tüm buyrukları ve kuralları uyarınca kusursuz bir yaşam sürerlerdi.

7      Ne var ki, çocukları olmamıştı. Çünkü Elizabet kısırdı; üstelik her ikisinin de yaşı ilerlemişti.

8      Kendi sınıfı ruhsal görev yaptığı dönemde, Zekeriya Tanrı önünde rahiplik etmekteydi.

9      Rahiplik töresi uyarınca, Rab’bin tapınağına girip buhur sunma sırası kura sonucunda ona düştü.

10    Buhur yakıldığı sırada tüm halk topluluğu dışarıda dua ediyordu.

11    Tanrı’nın bir meleği buhur sunağının sağında durarak Zekeriya’ya göründü.

12    Görmeyle karşılaşan Zekeriya’nın yüreği kalktı, içini korku sardı.

13    Ama melek, “Korkma, Zekeriya” dedi. “Çünkü duan işitildi. Eşin Elizabet sana bir oğul doğuracak, adını Yahya koyacaksın.

14    Sana sevinç ve kıvanç getirecek. Onun doğumuna çok kişi sevinecek.

15    Çünkü Rab’bin önünde yüce bir insan olacak. ‘Şarap ve alkollü içki kullanmayacak.’ Daha annesinin karnındayken Kutsal Ruh’la dolacak.[Çölde Sayım 6:3; Hakimler 13:4,5; I.Samuel 1:11]

16    İsrailoğulları’ndan birçoğunu Tanrı’ları Rab’be döndürecek.

17    ‘O’nun önünde, ruh ve güç bakımından İlyas peygamber gibi yürüyecek; Babaların yüreklerini çocuklara, söz dinlemezleri doğru kişiler anlayışına döndürmek, Rab’be hazırlanmış bir halk yetiştirmek için..’”[Malakya 4:4,6]

18    Zekeriya meleğe sordu: “Bunu nasıl bileceğim? Kendim yaşlı bir insanım, eşimin yaşı da ilerledi.”

19    Melek, “Ben Tanrı’nın katında duran Cebrail’im” diye yanıtladı, “Sana bunu söylemeye ve Sevinç Getirici Haber’i müjdelemeye gönderildim.

20    Şu anda dilin tutulacak ve bunlar gerçekleşinceye dek hiç konuşamayacaksın. Çünkü saptanan vakitte yerine gelecek olan bu sözlerime iman etmedin.”

21    Halk Zekeriya’yı bekliyordu. Tapınağın kutsal bölümünde niçin böylesi uzun kaldığını merak ediyorlardı.

22    Zekeriya dışarıya çıkınca onlara bir söz söyleyemedi. Onun tapınağın kutsal bölümünde bir görme görmüş olduğunu anladılar. Zekeriya onlarla işaretler kullanarak konuştu. Dili tutuk kaldı.

23    Ruhsal görev süresi son bulunca evine gitti.

24    Bir süre sonra eşi Elizabet gebe kaldı. Beş ay kendisini gizledi.

25    “Rab durumumu gördü, insanlar arasında utancımı üzerimden kaldırma günlerinde bana bu işi uyguladı” diyordu.

 

Meryem’e İletilen Haber

26    Altıncı ay melek Cebrail Tanrı tarafından Galile’de Nasıra kentine,

27    Davut soyundan Yusuf adlı biriyle nişanlı erden bir kıza gönderildi. Erden kızın adı Meryem’di.

28    Melek ona geldi, “Selam, ey kayraya[Tanrı’nın insana hak edilmeden ettiği iyilik (inayet).] kavuşan!” dedi. “Rab seninledir.”

29    Meryem bu söze şaşırdı, böyle bir selamın ne anlam taşıyabileceğini düşünüp taşındı.

30    Melek ona konuştu: “Korkma, Meryem. Çünkü Tanrı’nın kayrasına kavuştun.

31    İşte gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını da İsa*[Yehoşua: ‘Tanrı kurtarır’] koyacaksın.

32    O ulu olacak ve kendisine, En Yüce Olan’ın Oğlu denecek. Rab Tanrı O’na atası Davut’un tahtını verecek.

33    ‘Yakup’un[İsrailliler’in atası Yakup] evi üzerinde sonsuz çağlar boyu hükümran olacak. Hükümranlığının sonu hiç gelmeyecek.’”[Mika 4:7; Daniel 7:14]

34    Meryem meleğe sordu: “Bu nasıl olabilir ki? Çünkü hiçbir erkekle ilişkim olmadı.”

35    Melek onu yanıtladı: “Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüce Olan’ın gücü sana gölge salacak; Bu nedenle, doğacak olan kutsal kişiye Tanrı Oğlu denecek.[Mısır’dan Çıkış 13:12]

36    İşte akraban Elizabet, o da yaşlıyken bir oğula gebe kaldı. Kısır diye tanınan kadının altıncı ayıdır bu.

37    Çünkü Tanrı katında olanaksız hiçbir şey yoktur.”[Yaratılış 18:14]

38    Meryem, “İşte Rab’bin hizmetçisi!” dedi. “Sözüne göre bana dediğin gibi olsun.” Bunun üzerine melek onun yanından ayrıldı.

 

Meryem Yahya’nın Annesine Gidiyor

39    O günlerde Meryem Yahuda’nın dağlık bölgesindeki bir kasabaya gitmek üzere ivedilikle yola çıktı.

40    Zekeriya’nın evine girip Elizabet’i selamladı.

41    Elizabet, Meryem’in selamını duyunca karnındaki çocuk sıçradı. Elizabet Kutsal Ruh’la doldu.

42    Yüksek sesle, “Sen kadınlar arasında kutlu olansın” diye bağırdı. “Karnının ürünü de kutludur.

43    Rabbim’in annesi bana gelsin. Bu nasıl bir bağış?

44    İşte selamının sesi kulaklarıma değer değmez karnımdaki çocuk kıvanç duydu ve sıçradı.

45    Rab’bin kendisine bildirdiği sözlerin doğru çıkacağına iman eden o kadın mutludur.”

 

Meryem’in ‘Yüceltme’ İlahisi[Latince’de: Magnificat]

46    Meryem bir ilahi söyledi: “Canım Rab’bi yüceltir[I.Samuel 2:1-10]

47    Ve ruhum kurtarıcım Tanrı’da kıvanç bulur.

48    Çünkü O, alçakgönüllü hizmetçisinin durumunu gördü. İşte bundan böyle bütün kuşaklar bana mutlu diyecek.[I.Samuel 1:11; Mezmur 113:5,6]

49    Çünkü güçlü Tanrı bana görkem işleri uyguladı. O’nun adı kutsaldır.[Mezmur 111:9]

50    Acıyışı kuşaktan kuşağa kendisinden korkanların üzerindedir.[Mezmur 103:13,17]

51    Bileğinin gücüyle egemenlik sağladı. Yüreklerinin tasarıları içinde büyüklenenleri darmadağın etti.[Mezmur 89:10; II. Samuel 22:28]

52    Güçlü kişileri tahtlarından aşağı indirdi. Engin yüreklileri yükseltti.[Mezmur 147:6 Eyub 12:19; 5:11; I.Samuel 2:7]

53    Açları güzel nesnelerle doyurdu, varlıklıları da bomboş gönderdi.[I.Samuel 2:5; Mezmur 34:10; 107:9]

54    Acımasını anımsayarak uşağı İsrail’i destekledi.[Yeşaya 41:8; Mezmur 98:3]

55    Atalarımıza -İbrahim’e ve soyuna- verdiği bu söz sonsuz çağlar boyuncadır.”[Mika 7:20; Yaratılış 17:7; 18:18; 22:17]

56    Meryem yaklaşık üç ay Elizabet’le kaldı, sonra evine döndü.

 

Yahya’nın Doğumu

57    Elizabet’in doğurma vakti gelince dünyaya bir oğul getirdi.

58    Komşularıyla akrabaları Rab’bin ona ne denli acıdığını duyunca kendisiyle birlikte sevindiler.

59    Sekizinci gün çocuğu sünnet etmeye geldiler. Ona babası Zekeriya’nın adını koymak istediler.

60    Ama annesi, “Hayır, adı Yahya konulacak” dedi.

61    Onlar, “Hısımların içinde bu adı taşıyan kimse yok” dediler.

62    Bunun üzerine çocuğa hangi adı koymak istediğini işaretle babasına sordular.

63    Zekeriya bir taş tahta istedi ve, “Adı Yahya’dır” diye yazdı. Herkes şaşırıp kaldı.

64    O anda Zekeriya’nın ağzı açıldı, dili çözüldü. Tanrı’yı yücelten sözler söyledi.

65    Tüm komşuları korku sardı. Bütün bunlar Yahudiye’nin dağlık bölgesinde baştanbaşa konuşulmaya başlandı.

66    Olayı duyanların hepsi, “Acaba nasıl bir çocuk olacak bu!” diye meraklanıyorlardı. Çünkü Rab’bin eli gerçekten Yahya ileydi.

 

Zekeriya’nın ‘Kutlama’ İlahisi[Latince’de: Benedictus]

67    Yahya’nın babası Zekeriya Kutsal Ruh’la doldu ve peygamberlik sözleri söyledi:

68    “İsrail’in Tanrısı Rab kutlu olsun. Çünkü halkının arasına geldi ve onlara kurtulmalık sağladı.[Mezmur 41:13; 72:18; 106:48; 111:9]

69    Uşağı Davut’un evinden bizlere güçlü bir kurtarıcı[Kurtuluş boynuzu] yükseltti.[I.Samuel 2:10; Mezmur 132:17; 18:2]

70    Çok öncelerden kutsal peygamberlerinin ağzından,

71    Düşmanlarımızdan ve bize kin besleyenlerin tümünün elinden bizi kurtaracağını,[Mezmur 106:10]

72    Atalarımıza acıyıp kutsal antlaşmasını anımsayacağını bildirdi.[Mezmur 105.8; 106.45; Yaratılış 17:7; Levililer 26:42]

73    Bize neler sağlayacağına ilişkin atamız İbrahim’e ant içti.[Yaratılış 22:16,17; Mika 7:20]

74    Düşmanlarımızm elinden kurtulup korkusuzca kendisine tapınmamızı,

75    O’nun önünde yaşamımızın tüm günlerinde kutsal ve doğru olmamızı sağlayacağına ant içti.

76    Sen de ey çocuk, Yüce Olan’ın peygamberi diye çağrılacaksın. Çünkü Rab’bin önünden O’nun yollarını hazırlamaya gideceksin;[Malakya 3:1]

77    O’nun halkına, günahlarının bağışlanması için kurtuluş bilgisi vermeye..

78    Tanrımız’ın sınırsız acımasıyla yücelerden üzerimize gün ışığı doğacak,

79    Karanlıkta ve ölümün gölgesinde oturanlara parlayacak, Ayaklarımızı barış yoluna doğrultacak.”[Yeşaya 9:2; 58:8]

80    Çocuk Yahya gelişiyor ruhça güçleniyordu. İsrail’e açıklanacağı güne dek çöllerde kaldı.

 

İsa’nın Doğumu

BÖLÜM 2

1      O günlerde Kayser Avgustus’tan, tüm dünyanın sayımını amaçlayan yazılı bir buyruk çıktı.

2      Bu ilk sayım Kirinius’un Suriye valiliği döneminde oluyordu.

3      Herkes sayıma katılmak üzere kendi kentine gitti.

4      Yusuf da Galile’nin Nasıra kentinden Yahudiye’de Davut’un kentine, Beytlehem diye bilinen yere gitti. Çünkü Davut’un soyundan ve aile kuşağındandı.

5      Amacı çocuk bekleyen nişanlısı Meryem’le birlikte sayıma katılmaktı.

6      Onlar oradayken Meryem’in doğurma vakti geldi.

7      İlk oğlunu dünyaya getirdi. O’nu kundağa sarıp hayvan yemliğine yatırdı. Çünkü handa kendilerine yer bulamamışlardı.

 

Göksel Topluluğun ‘Tanrı’ya Görkem’ İlahisi[Latince’de: Gloria in Excelsis]

8      Bu bölgede gece kırda nöbetleşerek sürülerini gözleyen çobanlar vardı.

9      Rab’bin meleği onlara göründü ve Rab’bin görkemi çevrelerinde parladı. Büyük bir korkuyla sarsıldılar.

10    Melek onlara, “Korkmayın” dedi. “İşte size tüm insanlığı ilgilendiren çok sevindirici haberi müjdeliyorum.

11    Çünkü bugün size Davut’un kentinde bir kurtarıcı doğdu. Rab olan Mesih’tir O.

12    Belirtiyi size bildiriyorum: Hayvan yemliğinde yatan, kundağa sarılı bir bebek bulacaksınız.”

13    O anda, Tanrı’yı öven göksel bir topluluk meleğin yanında yer alarak hamtlar sundu:

14    “En yücelerdeki Tanrı’ya yücelik, Yeryüzünde O’nu hoşnut eden insanlara esenlik..”

15    Melekler yanlarından ayrılıp göğe çekilince, çobanlar birbirlerine, “Haydi gelin” dediler. “Beytlehem’e varalım, Rab’bin bize açıkladığı bu olayı görelim.”

16    Koşarak geldiler; Meryem’i, Yusuf’u ve yemlikte yatan bebeği buldular.

17    Olayı görünce çocuğa ilişkin kendilerine açıklanan haberi yaydılar.

18    Tüm duyanlar çobanların anlattıklarına şaşıp kaldı.

19    Öte yandan Meryem bütün bunları yüreğinde saklıyor, derin derin düşünüyordu.

20    Çobanlar kendilerine açıklandığı gibi, duydukları gördükleri her şey için Tanrı’yı yücelterek ve överek geri döndüler.

 

Çocuğa İSA Adı Konuyor

21    Çocuğun sünneti için gerekli sekiz gün dolunca, anne karnına düşmeden önce melek aracılığıyla bildirildiği gibi O’na İsa[İbranice: Yehoşuyah, Yunanca: İisus] adı verildi.

 

Çocuk İsa Tapınak’ta

22    Musa’nın ruhsal yasasına göre paklanma günü gelince, Yusuf’la Meryem çocuğu Yeruşalim’e Rab’be sunmaya götürdüler.[Levililer 12. bölüm]

23    Rab’bin ruhsal yasasında, “İlk doğan her erkek Rab için kutsal sayılacaktır” diye yazılı olduğundan,[Mısır’dan Çıkış 13:2,12,15]

24    bir çift kumru ya da iki güvercin yavrusu sunmaya gelmişlerdi. Bu, Rab’bin ruhsal yasasında belirtilmiştir.[Levililer 12:8; 5:11]

25    Yeruşalim’de Simeon adında bir adam vardı. Doğru ve tanrısayar biriydi o. İsrail’in avunç bulacağı günü beklemekteydi. Kutsal Ruh onun üzerindeydi.

26    Rab’bin Mesih’ini görmeden ölmeyeceği Kutsal Ruh aracılığıyla kendisine bildirilmişti.

27    Simeon Ruh yönetiminde tapınağa geldi. Anneyle baba ruhsal yasanın gereğini uygulamak üzere çocuk İsa’yı tapınağa getirdiklerinde

28    Simeon O’nu kucağına aldı; Tanrı’ya yücelikle yüklü sözler söyledi:

 

Simeon’un ‘Gayrı Bırak Ayrılayım’ İlahisi[Latince’de: Nunc Dimittis]

29    “Ey egemen Rab, verdiğin söz uyarınca gayrı uşağını esenlikle bu yaşamdan ayırabilirsin.

30    Çünkü gözlerim kurtarışını gördü.[Yeşaya 40:5; 52:10]

31    Tüm insanlığın önünde hazırladığın bu kurtarış uluslara

32    Tanrı açıklamasını sağlayan ışık ve halkın İsrail’e yüceliktir.”[Yeşaya 42:6; 49:6; 25:7; 46:13]

33    Annesiyle babası çocuk için bildirilen sözlere şaştılar.

34    Simeon onları kutsayarak çocuğun annesi Meryem’e, “İşte bu çocuk İsrail’de birçoklarının düşmesi ve kalkması içindir” dedi. “Hem de ona karşı konuşulacak bir belirtidir.

35    Bir kılıç senin canını da delip geçecek.* Öyle ki, birçok kişinin yüreğindeki düşünceler açığa çıksın.”

36    Orada Anna adında bir peygamber de bulunuyordu. Fanuel’in kızıydı kendisi. Aşer oğulları kuşağından çok yaşlı bir kadın. Kızlığından sonra eşiyle yalnızca yedi yıl yaşamıştı.

37    Seksen dört yıldır da duldu. Tapınaktan hiç ayrılmaz, gece gündüz oruçla duayla Tanrı’ya tapınırdı.

38    Anna o saatte yaklaşıp Tanrı’ya şükrederek, Yeruşalim’in kurtuluşunu gözleyen herkese İsa’dan söz etti.

 

Nasıra’ya Dönüyorlar

39    Anneyle baba, Rab’bin yasası uyarınca gereken her şeyi yaptıktan sonra, Galile’ye, kendi kentleri Nasıra’ya döndüler.

40    Çocuk bilgiyle dolarak gelişiyor, güçleniyordu. Tanrı iyiliği O’nun üzerindeydi.

 

İsa’nın Bilgeliği

41    İsa’nın anası babası[Erden Meryem’den doğan, doğal babası olmayan İsa’yı halk ‘Yusuf oğlu’ olarak anardı.] her yıl Passah Kutlayışı’nda Yeruşalim’e giderlerdi.

42    İsa on iki yaşına girince, kutlama töresi uyarınca kente çıktılar.

43    Orada gerektiği kadar kaldılar. Geri dönmek için yola koyulduklarında çocuk İsa Yeruşalim’de kaldı. Anasıyla babası bunu bilmiyorlardı.

44    O’nun yolcular arasına katıldığını sanmışlardı. Bir günlük yol yürüdükten sonra, akrabalarla tanışlar arasında kendisini aradılar.

45    Bulamayınca, O’nu aramak için gerisin geriye Yeruşalim’e döndüler.

46    Üç gün sonra O’nu tapınakta öğretmenler arasında oturur buldular. Onların dediklerini dinliyor, kendilerinden sorular soruyordu.

47    O’nu dinleyenlerin tümü anlayışına ve verdiği yanıtlara şaşırıyordu.

48    Onlar O’nu görünce şaşırdılar. Annesi, “Çocuğum, neden bunu bize ettin?” dedi. “Bak, babanla ben kaygı çekerek seni arıyoruz.”

49    İsa, “Nasıl olur da beni ararsınız?” dedi. “Babamın evinde bulunmam gerektiğini bilmiyor musunuz?”*

50    Gelgelelim, onlar kendilerine söylediklerinden bir anlam çıkaramadı.

51    İsa onlarla birlikte yola koyuldu. Nasıra’ya gelip kendilerine bağımlı oldu. Annesi bütün sözleri yüreğinde tutuyordu.

52    İsa bilgice ve boyca gelişiyor, Tanrı ve insanlar önünde iyilik buluyordu.[I.Samuel 2:26; Süleyman’ın Özdeyişleri 3:4]

 

KAMU HİZMETİNE BAŞLAMADAN ÖNCEKİ OLAYLAR

Yahya’nın Bildirisi

BÖLÜM 3

1      Kayser Tiberius’un imparator oluşunun on beşinci yılında, Pontios Pilatus Yahudiye ülkesinde valiydi. Herodes Galile’de ülkenin dörtte birini, kardeşi Filippos İturea ve Trahonitis kesiminde ülkenin dörtte birini, Lisanias da Abilin’de ülkenin dörtte birini yönetmekteydi.

2      Hanna ile Kayafas’ın başrahipliği döneminde, Zekeriya oğlu Yahya’ya çölde Tanrı sözü geldi.

3      Yahya Ürdün Irmağı çevresindeki tüm bölgeyi dolaşarak günahların bağışlanması için günahtan dönüp vaftiz edilme gereğini yayıyordu.

4      Yeşaya peygamberin sözlerini içeren kitapta yazılı olduğu gibi: “Çölden bir ses yükseliyor: ‘Rab’bin yolunu hazırlayın, O’nun geçitlerini düzleyin.[Yeşaya 40:3-5]

5      Her koyak doldurulacak. Dik tepe ve tümsek hep alçaltılacak. Eğrilikler büğrülükler düzene bürünecek. İnişli çıkışlı yerler dümdüz yola dönüşecek.

6      Ve her can Tanrı’nın kurtarışını görecek.’”

7      Yahya’nın eliyle vaftiz edilmeye koşan toplulukları o, “Engerekler soyu!” diye kınadı. “Gelecek öfkeden kaçmanızı size kim öğütledi?

8      Günahlarınızdan döndüğünüzü kanıtlayan ürünler getirin. Kendi kendinize, ‘Atamız İbrahim’dir’ demeye koyulmayın. Çünkü size diyorum ki, Tanrı İbrahim’e şu taşlardan çocuklar yükseltebilir.

9      İşte balta şimdiden ağaçların kökü dibinde duruyor. İyi ürün vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır.”

10    Topluluklar kendisine, “Öyleyse ne yapmalıyız?” diye sordu.

11    Yahya yanıtladı: “İki kat üst giysisi olan olmayana versin. Yiyeceği olan da aynısını yapsın.”

12    Vergi parası toplayanlar da vaftiz edilmeye geldi. Yahya’ya, “Öğretmen, ne yapmalıyız?” diye sordular.

13    Yahya yanıtladı: “Size buyrulandan daha çok para toplamayın.”

14    Bu kez askerler, “Ya biz ne yapmalıyız?” diye sordu. Yahya, “Kimsenin malını yağmalamayın, kimseyi yalan yere suçlamayın” diye onları öğütledi. “Size verilen geçim parasıyla yetinin.”

15    Halk umutlanıp beklemekteyken herkes Yahya için, “Acaba Mesih bu mu?” diye içinden soruşturuyordu.

16    Yahya hepsini şu sözlerle yanıtladı: “Ben sizi suyla vaftiz ediyorum. Ama benden güçlü olan geliyor. Ben O’nun çarıklarının bağını çözmeye bile yaraşık değilim. O sizi Kutsal Ruh’la ve ateşle vaftiz edecek.

17    O’nun yabası elindedir. Harman yerini tertemiz edecek, buğdayı ambarına toplayacak. Samanı ise hiç sönmeyen ateşle yakacak.”

18    Yahya öğütle yüklü daha birçok sözle Sevinç Getirici Haber’i halka yaydı.

19    Ne var ki, ülkenin dörtte birini yönetmekte olan Herodes, yengesi Herodya sorunu ve kendi yaptığı bir sürü kötülük yüzünden Yahya’ca kınandığından,

20    tüm kötülüklerine bir tanesini daha ekledi; Yahya’yı cezaevine kapattı.

 

İsa’nın Ürdün Irmağı’nda Vaftizi

21    Halktan herkes vaftiz edilince, İsa da vaftiz edildi. Dua ediyordu ki, gök açıldı.

22    Kutsal Ruh gözle görülebilircesine güvercin gibi İsa’nın üzerine indi ve gökten bir ses duyuldu: “Sen sevgili Oğlum’sun; senden hoşnudum.”

 

İsa’nın Soyu

23    İsa atandığı işe başladığında yaklaşık otuz yaşındaydı. Yusuf’un oğlu olduğu sanılıyordu: Heli oğlu,

24    Mattat oğlu, Levi oğlu, Melki oğlu, Yannay oğlu, Yusuf oğlu,

25    Mattatya oğlu, Amos oğlu, Nahum oğlu, Esli oğlu, Naggay oğlu,

26    Maat oğlu, Mattatya oğlu, Semein oğlu, Yoseh oğlu, Yoda oğlu,

27    Yoanan oğlu, Risa oğlu, Zerubbabel oğlu, Şealtiel oğlu, Neri oğlu,

28    Melki oğlu, Addi oğlu, Kosam oğlu, Elmadam oğlu, Er oğlu,

29    Yeşu oğlu, Eliezer oğlu, Yorim oğlu, Mattat oğlu, Levi oğlu,

30S  imeon oğlu, Yahuda oğlu, Yusuf oğlu, Yonam oğlu, Elyakim oğlu,

31    Melea oğlu, Menna oğlu, Mattata oğlu, Natan oğlu, Davut oğlu,

32    Yesse oğlu, Obed oğlu, Boaz oğlu, Salmon oğlu, Nahşon oğlu,

33    Amminadab oğlu, Admin oğlu, Arni oğlu, Hetsron oğlu, Perets oğlu, Yahuda oğlu,

34    Yakup oğlu, İshak oğlu, İbrahim oğlu, Terah oğlu, Nahor oğlu,

35    Serug oğlu, Reu oğlu, Peleg oğlu, Eber oğlu, Şela oğlu,

36    Kainan oğlu, Arfakşad oğlu, Sam oğlu, Nuh oğlu, Lamek oğlu,

37    Metuşelah oğlu, Hanok oğlu, Yared oğlu, Mahalaleel oğlu, Kainan oğlu,

38    Enoş oğlu, Şit oğlu, Adem oğlu, Tanrı oğlu.

 

İsa’nın Çölde Denenmesi

BÖLÜM 4

1      İsa, Kutsal Ruh’la dolu olarak Ürdün Irmağı’ndan döndü ve Ruh’un yöneltmesiyle çöle gitti.

2      Kırk gün süreyle iblis tarafından denendi. Bu günler boyunca ağzına hiç yiyecek koymadı. Süre sona erince açlık duydu.

3      İblis O’na, “Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan” dedi, “Söyle şu taş ekmek olsun.”

4      İsa, “‘İnsan yalnız ekmekle yaşamaz’ diye yazılmıştır” diyerek karşılık verdi.[Yasanın Tekrarı 8:3]

5      Bu kez iblis, İsa’yı yüksek bir dağa çıkardı. Yeryüzünün tüm ülkelerini bir anda O’na göstererek,

6      “Bu yetkinin tümünü de, bu ülkelerin sanını da sana vereceğim” dedi. “Çünkü o bana verilmiştir, ben de onu her istediğime veririm.

7      Eğer önümde bana tapınırsan, bütün bunlar senin olacak.”

8      İsa onu, “‘Tanrın Rab’be tapınacak ve yalnız O’na ruhsal hizmet sunacaksın’ diye yazılmıştır” diyerek yanıtladı.[Yasanın Tekrarı 6:13,14]

9      İblis O’nu Yeruşalim’e götürdü; tapınağın kulesine çıkarıp, “Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan kendini aşağıya at” dedi.

10    “Çünkü, ‘Seni korusunlar diye meleklerine senin için buyruk verecek’ diye yazılmıştır.[Mezmur 91:11]

11    “Bunun yanı sıra, ‘Seni elleri üzerinde taşıyacaklar Ve ayağın taşa çarpmayacak’ diye de yazılıdır.”

12    İsa onu şu sözle yanıtladı: “‘Tanrın Rab’bi denemeyeceksin’ diye buyrulmuştur.”[Yasanın Tekrarı 6:16]

13    İblis deneylemenin her çeşidini bitirince belirli bir süreye dek O’nu bıraktı.

 

GALİLE’DE KAMUYA HİZMET

Hizmetin Başlangıcı

14    İsa Ruh’un gücüyle Galile’ye döndü. Ünü bölgeye bağlı tüm çevrede yayıldı.

15    Onların sinagoglarında öğretiyor, herkesçe yüceltiliyordu.

 

İsa Nasıra’da Yadsınıyor

16    İsa büyüdüğü Nasıra kentine gitti. Şabat günü alışkısı olduğu gibi sinagoga girdi, okumak amacıyla ayağa kalktı.

17    Kendisine Yeşaya peygamberin kitabı verildi. İsa kitabı açtı, şu sözlerin yazılı olduğu yeri buldu:[Yeşaya 61:1,2; 58:6]

18    “Rab’bin Ruhu üzerimdedir. Çünkü beni yoksullara Sevinç Getirici Haber’i yaymam için meshetti. Tutsaklara özgürlüğü, körlere gözlerinin açıldığını bildirmem için beni gönderdi; baskı altında ezilenleri özgür edeyim..

19    Rab’bin kutlu kıldığı bağış yılını bildireyim diye.”[Levililer 25:10]

20    Kitabı kapadı, görevliye geri verip oturdu. Sinagogda herkesin dikkati O’na doğrultulmuştu.

21    İsa onlara anlatmaya başladı: “Bugün, siz dinlerken bu Kutsal Yazı yerine geliyor.”

22    Herkes O’nun için iyi tanıklıkta bulunuyor, ağzından çıkan, cana can katan sözlere şaşıyordu. “Yusuf’un oğlu değil mi bu?” diye soruşturuyorlardı.

23    İsa onlara, “Kuşkusuz, bana şu halk deyimini aktaracaksınız” dedi: “‘Ey doktor, kendini sağlığa kavuştursana. Kafernahum’da yapıldığını duyduğumuz işleri burada, kendi ülkende de yapsana!’”

24    İsa sözlerini sürdürdü: “Doğrusu size derim ki, hiçbir peygamber kendi ülkesinde kabul edilmez.

25    Ama gerçek adına size bildiriyorum: Peygamber İlyas’ın günlerinde göğün üç yıl altı ay kapandığı ve tüm yere kırıcı bir kıtlık düştüğü dönemde İsrail’de pek çok dul kadın bulunuyordu.[I.Krallar 17:1-16; 18:1; 4:27; II.Krallar 5:1-14]

26    Ama İlyas bunlardan hiçbirine gönderilmedi. Yalnız Sayda bölgesinde, Zarefat’taki dul bir kadına gönderildi.

27    Elişa peygamberin günlerinde İsrail’de pek çok cüzamlı vardı. Ama bunlardan hiçbiri paklanmadı. Yalnız Suriyeli Naaman paklandı.”

28    Sinagogtakiler bu sözleri duyunca öfkelendi.

29    Ayağa kalkıp O’nu kentten dışarı çıkardılar. Kentin kurulu olduğu tepenin yamacına götürdüler; öyle ki kendisini başaşağı atabilsinler.

30    Ama İsa aralarından sıyrılıp gitti.

 

İsa Cin Ruhunu Çıkarıyor

31    İsa Galile’nin bir kenti olan Kafernahum’a vardı. Şabat günü onlara öğretiyordu.

32    Öğretisine şaşırıp kaldılar. Çünkü sözü yetkiyle yüklüydü.

33    Sinagogta kötü ruha -cin ruhuna- tutulmuş bir adam vardı. Yüksek sesle bağırdı:

34    “Ah, Nasıralı İsa! Bizden ne istiyorsun? Bizi mahvetmeye mi geldin? Senin kim olduğunu biliyorum: Tanrı’nın Kutsalı’sın!”

35    Ama İsa onu payladı: “Daha fazla konuşma; onun bedeninden çık!” Cin herkesin önünde adamı yere fırlatıp ona hiçbir kötülük etmeksizin dışarı çıktı.

36    Herkes şaştı kaldı. Birbirlerine, “Bu da nasıl söz?” diyorlardı; “Çünkü yetki ve güçle kötü ruhlara buyruk veriyor, onlar da çıkıyor.”

37    İsa’ya ilişkin haber bölgenin her köşesinde yayılıyordu.

 

İsa Birçok Hastayı Sağlığa Kavuşturuyor

38    İsa sinagogtan ayrılıp Simon’un evine girdi. Simon’un kaynanası yüksek ateşler içinde yatıyordu. Onun için kendisinden dilekte bulundular.

39    İsa kadının başında durup ateşi payladı, ateş onu bıraktı. Kadın hemen ayağa kalkıp onlara hizmet etti.

40    Güneş batarken, çeşitli rahatsızlıklardan hasta olanların tümünü İsa’ya getirdiler. O da her birinin üzerine ellerini koyup onları sağlığa kavuşturdu.

41    Cinler, “Sen Tanrı’nın Oğlu’sun” diyerek bağıra bağıra birçoklarından çıkıyordu. Ama İsa onları paylıyor, konuşmalarına izin vermiyordu. Çünkü O’nun Mesih olduğunu biliyorlardı.

 

İsa Tanrı Bildirisini Yayıyor

42    Gün ağarınca İsa oradan ayrılıp herkesten ırak bir yere çekildi. Topluluklar O’nu aramaktaydı. Bulunduğu yere vardılar, kendilerini bırakıp gitmesin diye O’nu zorladılar.

43    İsa onlara, “Tanrı hükümranlığına ilişkin Haber’i başka yerlerde de yaymam gerek” dedi. “Çünkü bu amaç için gönderildim.”

44    Böylece Yahudiye’de sinagoglarda Söz’ü yayıyordu.

 

İsa İlk Öğrencilerini Çağırıyor

BÖLÜM 5

1      İsa, Genesaret Denizi’nin kıyısında duruyordu. Topluluk Tanrı Sözü’nü dinlemek için O’nun çevresine toplanmıştı.

2      İsa deniz kıyısında duran iki tekne gördü. Balıkçılar tekneleri bırakmış, ağları yıkıyorlardı.

3      İsa teknelerden birine, Simon’unkine bindi ona kıyıdan biraz açılmasını buyurdu. Oturup teknenin içinden topluluğa öğretmeye başladı.

4      Konuşmasını sona erdirince Simon’a, “Engine açılın, balık avlamak için ağlarınızı indirin” dedi.

5      Simon, “Yetkili yönetmen[Epistatis. Bu söz yalnız Luka tarafından kullanılıyor. (Bu yerde ve 8:24,45; 9:33,49; 17:13). Yetkili yönetmen en doğru çeviridir.], tüm gece boyunca çabaladık, hiçbir şey tutamadık” diye yanıtladı. “Ama senin sözünü dinleyip ağları indireceğim.”

6      Bunu yaptıklarında pek çok balık tuttular. Öyle bol ki, ağları yırtılmaya başladı.

7      Gelip kendilerine yardım etsinler diye öbür teknedeki ortaklarına işaret ettiler. Onlar gelince her iki tekneyi de tıklım tıklım balıkla doldurdular. Neredeyse tekneler batacaktı.

8      Simon Petros bunu görünce İsa’nın ayaklarına kapandı, “Benden uzak dur, ya Rab!” dedi. “Çünkü ben günahlı biriyim.”

9      Tuttukları balıkların bolluğuna Petros da, onunla birlikte bulunanların tümü de şaştı kaldı.

10    Zebedi’nin oğulları Yakup’la Yuhanna da -bunlar Simon’un iş arkadaşlarıydı- şaşkınlık içindeydi. İsa Simon’a, “Korkma” dedi. “Bundan böyle insanları tutacaksın.” “Tekneleri kıyıya çektiler. Her şeyi bırakıp O’nun ardı sıra gittiler.

 

İsa Cüzamlıyı Paklıyor

12    İsa kasabalardan birindeydi ki, bedeni tepeden tırnağa cüzamla kaplı bir adam geldi; İsa’yı görünce yüzüstü yere kapanıp dileğini açıkladı: “Ya Rab, istersen beni pak kılabilirsin!”

13    İsa elini uzatıp ona dokundu, “İstiyorum, pak kılınasın” dedi. O anda cüzam adamdan gitti.

14    İsa bunu kimseye anlatmamasını buyurarak, “Ama git, kendini rahibe göster” dedi. “Pak kılındığına ilişkin onlara tanıklıkta bulunmak için Musa’nın buyurduğu sunuyu sun.”[Levililer 13:49; 14:2-32]

15    Yine de, İsa’ya ilişkin haber hızla yayılıyordu. O’nu dinlemek, hastalıklarından kurtulup sağlığa kavuşmak amacıyla büyük halk kitleleri toplanıyordu.

16    İsa ise ırak yerlere çekilip dua ediyordu.

 

İsa Günahları Bağışlıyor, İnmeliyi İyi Ediyor

17    Günlerden bir gün İsa öğretirken bazı Ferisiler’le hukuk doktorları orada oturmaktaydı. Bunlar Galile’nin her kasabasından, Yahudiye’den, Yeruşalim’den kalkıp gelmişlerdi. Rab’bin iyileştirme gücü İsa’daydı.

18    Derken adamlar yatakta bir inmeli getirdiler. Amaçları onu içeri sokup İsa’nın önüne koymaktı.

19    Ama kalabalıktan ötürü onu içeriye sokacak bir köşe bulamadılar. Evin damına çıkıp kiremitler arasından adamı yatağıyla birlikte tam İsa’nın önüne sarkıttılar.

20    İsa onların imanını görünce inmeliye, “Ey adam günahların sana bağışlandı” dedi.

21    Dinsel yorumcularla Ferisiler, “Sövgü sözleri söyleyen bu adam da kim?” diye tartışıyorlardı. “Tanrı’dan başka kim günahları bağışlayabilir?”

22    İsa onların neye kafa yorduklarını bildiğinden, “Niçin içinizden kafa patlatıyorsunuz?” dedi.

23    “Hangisi daha kolaydır, ‘Günahların sana bağışlandı’ demek mi, yoksa, ‘Kalk yürü’ demek mi?

24    Öyleyse, İnsanoğlu’nun[İsa kendisine İnsanoğlu der] yeryüzünde günahları bağışlamaya yetkili olduğunu bilmeniz gerekir..” Ardından İsa inmeliye döndü: “Sana diyorum kalk, yatağını kaldır ve evine git.”

25    Adam hemen onların gözü önünde ayağa kalktı, yattığı yatağı kaldırdı, Tanrı’yı yücelterek evine gitti.

26    Hepsi de şaşkına döndü Tanrı’yı yüceltti; korkuyla dolup, “Bugün hiç duyulmadık şeyler gördük” dediler.

 

İsa Levi’yi Çağırıyor

27    Bu olayın ardından İsa oradan ayrıldı. Gümrük vergisi toplayan Levi adında birini gümrük yerinde otururken gördü. Ona, “Ardım sıra gel” dedi.

28    O da her şeyi bırakıp kalktı, İsa’nın ardı sıra gitti.

29    Levi evinde O’na parlak bir şölen düzenledi. Gümrük vergisi toplayanlarla başka insanlardan oluşan büyük bir topluluk onlarla birlikte sofrada oturuyordu.

30    Ferisiler’le onların dinsel yorumcuları İsa’nın öğrencilerine söylenmeye koyuldu: “Niçin gümrük vergisi toplayanlarla ve günahlılarla birlikte yiyip içiyorsunuz?”

31    İsa, “Sağlıklılara değil, hastalara doktor gerekir” diye yanıtladı.

32    “Ben doğru kişileri değil, günahlıları günahtan dönmeye çağırmak için geldim.”

 

 

 

 

Oruç Sorunu Aydınlatılıyor

33    İsa’ya karşı mırıldandılar: “Yahya’nın öğrencileri sık sık oruç tutuyor, dua ediyorlar. Ferisiler’in öğrencileri de öyle. Ama senin öğrencilerin yiyip içiyor.”

34    İsa onları yanıtladı: “Güvey kendileriyle birlikteyken, yakınlarına oruç tutturabilir misiniz?

35    Ama güveyin onlardan alınacağı günler gelecek; işte o zaman, o günler oruç tutacaklar.”

36    İsa onlara simgesel bir öykü anlattı: “Kuşkusuz, hiç kimse yeni bir giysiden bir parça koparıp eski giysiye yamamaz. Çünkü böyle yaparsa, hem yeni giysiyi yırtmış olur, hem de yeni giysiden kesilen parça eskisinde yakışık almaz.

37    Ne de yeni şarabı eski tulumlara koyarlar. Çünkü koyarlarsa yeni şarap tulumları parçalar. Hem şarap dökülür, hem de tulumlar parçalanır.

38    Hayır, yeni şarap yeni tulumlara koyulmalı.

39    Eskisini içen hiç kimse yeniyi aramaz. Kuşkusuz, ‘Eskisi yeğdir’ der.”

 

Tanrısal Saygı mı, Töresel Alışkı mı?

BÖLÜM 6

1      İsa bir Şabat günü buğday tarlalarından geçiyordu. Öğrencileri başakları koparıp avuçları içinde ovalıyor, sonra da yiyordu.

2      Ferisiler’den bazıları, “Şabat günü yasal olmayanı neden yapıyorsunuz?” diye sordu.

3      İsa, “Davut’un ve yanındakilerin acıkınca ne yaptıklarını hiç okumadınız mı?” dedi.[Levililer 24:9; I.Samuel 21:1-6]

4      “Nasıl Tanrı Evi’ne girip kutsal sunu ekmeklerini aldığını, yediğini, üstelik yanındakilere de verdiğini. Oysa o ekmekten yemek salt rahiplerin yetkisi değil miydi?”

5      Sonra onlara, “İnsanoğlu Şabat gününün Rab’bidir” diye konuştu.

 

İsa’nın Saptadığı ve Duyurduğu Kural

6      Başka bir Şabat günü İsa sinagoga girip öğretmeye başladı. Orada sağ eli kupkuru kesilmiş bir adam vardı.

7      Dinsel yorumcularla Ferisiler, İsa’yı suçlu çıkarmak amacıyla, Şabat günü hastayı sağlığa kavuşturup kavuşturmayacağını görmek için tüm dikkatlerini O’na çevirdi.

8      Ne var ki, İsa onların neler düşünüp taşındıklarını biliyordu. Eli kupkuru kesilmiş adama, “Ayağa kalk ve öne gel” dedi. O da kalkıp orta yerde durdu.

9      İsa durumu izleyenlere, “Sorarım size” dedi, “Şabat günü iyilik yapmak mı, yoksa kötülük yapmak mı yasaldır? Can kurtarmak mı, yoksa yok etmek mi?”

10    Hepsini yukarıdan aşağıya süzdükten sonra adama, “Elini uzat!” dedi. Adam buyrulanı yaptı ve eli sapasağlam oldu.

11    Ama onlar büsbütün sinirlendi. İsa’ya ne yapacaklarını kararlaştırmak için aralarında danışmaya koyuldular.

 

On İki Öğrencinin Seçilmesi

12    İsa o günlerde dua etmek için dağa çıktı. Tüm geceyi Tanrı’ya dua ederek geçirdi.

13    Gün ağarınca öğrencilerini yanına çağırdı, içlerinden on ikisini seçti. Onları Haberciler diye adlandırdı:

14    Petros adını verdiği Simon’la kardeşi Andreas, Yakup’la Yuhanna, Filippos’la Bartolomeos,

15    Matta ile Tomas, Alfeos’un oğlu Yakup, Partizan diye tanınan Simon,

16    Yakup’un oğlu Yahuda ve ihanet eden Yahuda İşkariyot.

 

İsa Öğretiyor, Hastaları İyileştiriyor

17    İsa, Haberciler’le birlikte dağdan inip düzlüğe geldi. Öğrencilerinden oluşan büyük bir kalabalıkla tüm Yahudiye, Yeruşalim ve deniz kıyısında Sur ile Sayda’dan kopup gelen büyük bir halk topluluğu çevresini sardı.

18    O’nu dinlemek, hastalıklarından kurtulup iyi edilmek için gelmişlerdi. Kötü ruhlar yüzünden tedirgin olanlar da sağlığa kavuşuyordu.

19    Tüm topluluk O’na dokunmaya çalışıyordu. Çünkü kendisinden güç çıkıyor ve herkesi iyi ediyordu.

 

Mutluluk ve Düşkünlük

20    İsa gözlerini öğrencilerine kaldırarak, “Ne mutlu siz yoksullara!” dedi. “Çünkü Tanrı’nın hükümranlığı sizindir.

21    Ne mutlu şu anda açlık çeken sizlere! Çünkü doyurulacaksınız. Ne mutlu şu anda ağlayan sizlere! Çünkü güleceksiniz.

22    İnsanların size kin güttükleri, sizi aralarından attıkları, aşağıladıkları, İnsanoğlu’na bağlılığınız yüzünden adınızı kötü diye lekeledikleri zaman ne mutlu size!

23    O gün sevinçle dolun, sıçrayıp coşun; çünkü gökte karşılığınız çoktur. Onların ataları da peygamberlere aynısını yaptı.

24    Ama vay size zenginler! Çünkü avuntunuzu buldunuz.

25    Vay sizlere, şu anda doyurulanlar! Çünkü aç kalacaksınız. Vay sizlere, şu anda gülenler! Çünkü yas tutup ağlayacaksınız.

26    Herkes sizin için övücü sözler söylediği zaman vay size! Çünkü onların ataları yalancı peygamberlere de aynı tutumla davrandı.”

 

Düşmanlarınızı Sevin

27    “Ama siz dinleyenlere söylüyorum: Düşmanlarınızı sevin, size kin besleyenlere iyilik edin.

28    Sizi lanetleyenlere kutluluk dileyin. Size kötülük edenler yararına dua edin.

29    Bir yanağına vurana öbürünü de çevir ve üst giysini alanın gömleğini de almasına direnme.

30    Senden bir dilekte bulunana ver ve malını alandan onu geri isteme.

31    İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın.

32    Salt sizi sevenleri severseniz ne yararınız olur? Çünkü günahlı kişiler bile kendilerini sevenleri sever.

33    Salt size iyilik edenlere iyilik ederseniz ne yararınız olur? Günahlılar da aynı şeyi yapıyor.

34    Salt geri alacağınızı umduğunuz kişilere ödünç verirseniz ne yararınız olur? Günahlılar da geri almayı umarak günahlılara ödünç verir.

35    “Ama siz düşmanlarınızı sevin; iyilik edin, hiçbir şey beklemeden ödünç verin. Karşılığınız çok olacak ve sîzlere Yüce Olan’ın çocukları denecek. Çünkü O iyilik bilmezlere de kötülere de iyi yüreklidir.

36    Babanız sevecen olduğu gibi siz de sevecen olasınız.”

 

Başkasını Yargılarken

37    “Yargılamayın ki yargılanmayasınız. Suçlamayın ki suçlanmayasınız. Bağışlayın, size de bağışlanacaktır.

38    Verin, size de verilecektir. Taşkın ölçüde; bastırılmış silkelenmiş, tepeleme dolup taşmış olarak kucağınıza boşaltacaklar. Çünkü hangi ölçüyle ölçerseniz aynı ölçü sizlere de uygulanacak.”

39    İsa onlara bir simge anlattı: “Kör körü yöneltebilir mi? İkisi bir arada çukura yuvarlanmaz mı?

40    Öğrenci öğretmeninden üstün değildir. Ama iyi hazırlanan herkes öğretmeni gibi olur.

41    Neden kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de kendi gözündeki merteği görmezlikten gelirsin?

42    Ya da kendi gözündeki merteği görmeden kardeşine nasıl, ‘Kardeş, bırak gözündeki çöpü çıkarayım’ dersin? Ey ikiyüzlü! Önce kendi gözünden merteği çıkar, o vakit kardeşinin gözünden çöpü çıkarmak için açık seçik görürsün.”

 

Ağaç ve Ürünü

43    “İyi ağaç çürük ürün yetiştiremediği gibi, çürük ağaç da iyi ürün yetiştiremez.

44    Çünkü her ağaç ürünüyle tanınır. Dikenlerden incir toplamazlar, ne de böğürtlen çalısından bağ bozarlar.

45    İyi insan yüreğindeki iyi gömüden iyi olanı çıkarır. Kötü insan da içindeki kötülükten kötü olanı çıkarır. Çünkü ağzı yüreğinin doluluğundan söyler.”

 

Evini Bilgece Kuran Anlayışlı Kişi

46    “Niçin bana ‘Ya Rab, ya Rab’ diyorsunuz da, söylediklerimi uygulamıyorsunuz?

47    Bana gelen, sözlerimi işitip uygulayan kişinin kime benzediğini söyleyeyim size:

48    Konut kuran bir adama benzer o. Kazdı, derine indi ve temeli kaya üstüne oturttu. Sel gelince kabaran sular konuta saldırdı ama onu sarsamadı. Çünkü özenle kurulmuştu o.

49    Öte yandan, işitip de uygulamayan kişi toprak üstüne temelsiz konut kuran adama benzer. Kabaran sular ona saldırınca hemen yıkıldı. O evin çöküşü korkunç oldu.”

 

İsa Uşağı Sağlığa Kavuşturuyor

BÖLÜM 7

1      İsa, halkın kulağı kirişte dinlediği sözlerini sonuçlayınca, Kafernahum’a gitti.

2      Bir yüzbaşının uşağı ölüm döşeğinde hasta yatıyordu. Uşağın yüzbaşıya hatırı sayılır değeri vardı.

3      Yüzbaşı İsa’dan söz edildiğini duymuştu. O’na Yahudiler’in ileri gelenlerini göndererek varsın uşağını iyi etsin diye dilekte bulundu.

4      Onlar da gelip İsa’ya içtenlikle yakardılar. “O senin bu iyiliği yapmana yaraşır biridir” dediler.

5      “Çünkü ulusumuzu sever, sinagogumuzu kuran da odur.”

6      İsa onlarla birlikte yola koyuldu. Evin yakınına vardığında, yüzbaşı arkadaşlarını gönderip O’na, “Ya Rab” dedi. “Kendini yorma. Çünkü çatımın altına girmene bile değmem.

7      Bu nedenle, sana yaklaşmayı kendime yakıştıramadım. Ama bir söz söyle uşağım iyi olsun.

8      Çünkü ben de buyruk altında bulunan bir adamım. Buyruğumda askerler var. Birine git derim gider; öbürüne gel derim gelir. Uşağıma, şu işi gör derim görür.”

9      İsa bunu duyunca şaştı. Ardı sıra gelen topluluğa dönüp, “Size belirtirim” dedi, “İsrail’de bile böylesi imana rastlamadım.”

10    Gönderilenler eve döndüklerinde uşağı sapasağlam buldular.

 

İsa Bir Dulun Oğlunu Diriltiyor

11    İsa bundan sonra Nain denen kente gitti. Öğrencileriyle büyük bir topluluk da kendisine yoldaşlık ediyordu.

12    Kentin kapısına yaklaştıklarında bir cenaze alayı gördüler. Dul bir annenin tek oğlu ölmüştü. Büyük bir topluluk kadınla birlikte gidiyordu.

13    Rab kadını görünce ona acı duyarak, “Ağlama” dedi.

14    Yaklaşıp tabuta dokundu. Taşıyanlar duruverdi. İsa, “Delikanlı sana söylüyorum, kalk!” dedi.

15    Ölü kalkıp oturdu, konuşmaya başladı. İsa genci annesine verdi.

16    Herkesi korku tuttu. Tanrı’ya şükrederek, “Aramızdan yüce bir peygamber yükseldi” diyorlardı. “Tanrı, halkının yardımına koştu.”

17    İsa’ya ilişkin bu söz tüm Yahudiye’ye ve çevresine yayıldı.

 

Yahya’nın Gönderdiği Ulaklar

18    Yahya’nın öğrencileri bütün bu olaylara ilişkin ona bilgi iletti. Yahya da öğrencilerinden ikisini çağırıp

19    Rab’bin yanına göndererek, “Gelecek olan sen misin, yoksa başka birini mi gözlemeliyiz?” diye sordu.

20    Adamlar varıp İsa’ya sordular: “Bizi sana Vaftizci Yahya gönderdi. ‘Gelecek olan sen misin, yoksa başka birini mi gözlemeliyiz?’ diye soruyor.”

21    İsa o saatte birçok kişiyi hastalıktan, sakatlıktan, kötü ruhlardan kurtarıp sağlığa kavuşturdu ve çok sayıda görmeze görüm bağışladı.

22    Sonra ulaklara, “Gidin, gördüklerinizi işittiklerinizi Yahya’ya bildirin” dedi. “Görmezler görüyor, kötürümler yürüyor, cüzamlılar paklanıyor, sağırlar işitiyor, ölüler diriliyor, yoksullar Sevinç Getirici Haber’i duyuyor.[Yeşaya 35:5; 61:1]

23    Benimle ilgili konularda kösteklenmeyen mutludur.”

24    Yahya’dan gelen ulaklar gidince İsa, topluluğa Yahya ile ilgili açıklama yaptı: “Çöle ne görmeye çıktınız? Rüzgârın etkisiyle sallanan bir kamış mı?

25    Yok bu değilse ne görmeye çıktınız? Yumuşak giysilere bürünmüş bir adam mı? Bakın, parlak giysiler kuşanıp göz kamaştırıcı konumda yaşayanlar kral saraylarındadır.

26    Öyleyse ne görmeye çıktınız? Bir peygamber mi? Evet size derim ki, peygamberden de üstün olanı gördünüz.

27    Kendisi için bildirilendir o: “‘İşte önünden habercimi gönderiyorum. Senin önünde yolunu hazırlayacak.’

28    “Size bildiriyorum: Kadınlardan doğanlar arasında Yahya’dan üstünü yoktur. Ama Tanrı hükümranlığında en küçük olan ondan üstündür.”

29    Bu sözleri duyunca tüm halk ve gümrük vergisi toplayanlar Tanrı’yı doğruladı. Çünkü Yahya’nın vaftiziyle vaftiz edilmişlerdi.

30    Ama Ferisiler’le yasa yorumcuları kendileriyle ilgili Tanrı ereğini teperek Yahya tarafından vaftiz edilmeye yanaşmamışlardı.

31    İsa konuşmayı sürdürdü: “Bu kuşağın insanlarını neye benzeteyim? Onlar neye benzer?

32    Çarşı yerinde oturup birbirine bağrışan çocuklara benzerler: ‘Biz size kaval çaldık, ama siz kalkıp oynamadınız. Biz de ağıt çektik, ama siz ağlamadınız.’

33    “Çünkü Vaftizci Yahya geldi. Ne ekmek yiyor, ne şarap içiyor. ‘Onda cin var’ diyorsunuz.

34    İnsanoğlu geldi; yiyor da içiyor da. ‘Bak bak obur, şaraba düşkün biri!’ diyorsunuz. ‘Gümrük vergisi toplayanların, günahlıların dostu.’

35    Ama bilgelik tüm çocuklarınca doğrulandı.”

 

Sevgisiz Dinsellik, Sevgiden Etkilenen Tövbe

36    Bir Ferisi, İsa’yı yemeğe çağırdı. İsa Ferisi’nin evine vardı, sofrada yerini aldı.

37    O kentte günah içinde yaşayan bir kadın vardı. Ferisi’nin evinde İsa’nın sofrada olduğunu öğrenen kadın, kaymaktaşı bir kapta güzel kokulu yağ taşıyarak yaklaştı.

38    Ağlayarak İsa’nın arkasında, hemen ayakları dibinde durdu. Gözyaşlarıyla O’nun ayaklarını ıslattı, ardından da saçlarıyla onları kuruladı. İsa’nın ayaklarını öpüyor, güzel kokulu yağla ovuyordu.

39    İsa’yı yemeğe çağıran Ferisi durumu görünce, “Bu adam bir peygamber olsaydı, kendisine dokunan şu kadının kim ve ne tür biri olduğunu bilirdi” diye mırıldandı, “Çünkü günahlıdır o.”

40    İsa, “Simon, sana bir şey diyeceğim” diye yanıtladı onu. O da, “Söyle, Öğretmen” dedi.

41    İsa konuşmayı sürdürdü: “Bir adama iki kişinin borcu vardı. Birinin borcu beş yüz dinardı[Bir dinar o dönemin gündeliğiydi], öbürününkiyse elli dinar.

42    Ödeyecek güçleri olmadığından adam her ikisine de borcu bağışladı. Bunlardan hangisi onu daha çok sevecek?”

43    Simon, “Sanırım, kendisine daha çok bağışlanan” diye yanıtladı. İsa, “Doğru yargıladın” dedi.

44    Sonra gözlerini kadına dikerek Simon’a, “Bu kadını görüyor musun?” dedi. “Senin evine geldim, ayaklarım için su getirmedin. Ama o gözyaşlarıyla ayaklarımı ıslattı, saçlarıyla da kuruladı.

45    Beni öpmedin bile. Ama içeri girdim gireli o, ayaklarımı öpmekten duramıyor.

46    Başımı yağla ovmadın. Ama o, ayaklarımı güzel kokulu yağla ovdu.

47    Bu nedenle sana derim ki, gösterdiği aşkın sevgi aşkın günahlarının bağışlandığına kanıttır. Kendisine az bağışlanansa az sever.“

48    Sonra kadına, “Günahların bağışlandı” dedi.

49    Sofrada oturanlar, “Kim bu?” diye mırıldandılar, “Günahları bile bağışlıyor.”

50    İsa kadına, “İmanın seni kurtardı” dedi. “Esenlikle gidesin.”

 

Kadınların Örnek Bağlılığı

BÖLÜM 8

1      Çok geçmeden İsa, kent kasaba dolaşarak sözü yaymaya, Tanrı hükümranlığına ilişkin Haber’i bildirmeye koyuldu. On İkiler kendisiyle birlikteydi.

2      Ayrıca kötü ruhlardan, hastalıklardan kurtulup sağlığa kavuşan bazı kadınlar da orada bulunuyordu: Magdalalı diye bilinen Meryem -ondan yedi cin çıkmıştı-,

3      Herodes’in ev yöneticisi Huza’nın eşi Yoanna, Susanna ve daha birçok kadın. Bunlar sahip oldukları tüm olanaklarla onlara[İsa’yla öğrencilerine] hizmet sunuyordu.

 

 

 

Ekinci Simgesi

4      Büyük topluluklar bir araya geliyor, çeşitli kentlerden O’na akın ediyordu. İsa şu simgesel öyküyü anlattı:

5      “Bir ekinci tohum ekmeye çıktı. O ekerken tohumların kimi yolun kenarına düştü. Ayaklar altında çiğnendi ve göğün kuşları onu yedi.

6      Bir başkası kayalığa düştü, filizlenince kuruyup gitti. Çünkü orası ıslak değildi.

7      Bir başkası dikenlerin arasına düştü, dikenler tohumla birlikte yetişerek onu boğdu.

8      Bir başkası ise iyi toprağa düştü ve yetişince yüz kat ürün verdi.” İsa bunları söylerken, “İşitecek kulağı olan işitsin” diye yüksek sesle konuştu.

 

Simgelerden Çıkan Anlam

9      İsa’nın öğrencileri, “Bu simgesel öykünün anlamı nedir?” yolunda soru sordular kendisine.

10    İsa, “Tanrı hükümranlığına ilişkin gizleri bilmek sizlere sağlanmıştır” dedi. “Geri kalanlaraysa simgesel öykülerle anlatılmaktadır. Öyle ki, “‘Ardı ardına görürken görmesinler, Ha bire dinlerken anlamasınlar.’”[Yeşaya 6:9,10]

 

Ekinci Simgesinin Anlamı

11    “Simgesel öykünün anlamı şudur: Tohum Tanrı Sözü’dür.

12    Yol kenarındakiler onu işitenlerdir. Ama ardından iblis gelir, sözü yüreklerinden kapıp götürür. İnanıp kurtulmasınlar diye.

13    Kayalıktakiler, işitince sözü sevinçle benimseyenlerdir. Ancak kökleri olmadığından bir süre için inanırlar ve denenme anında bırakıp giderler.

14    Dikenlere düşene gelince, bunlar sözü işitenlerdir. Ama sağa sola koşarken yaşamın kaygıları, zenginlikleri, zevk u sefaları onları boğar ve ürünler yetkinlik bulmaz.

15    Verimli toprağa ekilenlerse, sözü duyup sağlıklı ve sağduyulu yüreklerinde saklayanlar ve sabırla ürün getirenlerdir.”

 

Şamdanda Yanan Işık

16    “Hiç kimse ışık yakıp onu bir kapla gizlemez, ya da yatağın altına koymaz. Tam tersine, içeri girenler görebilsin diye ışığı şamdana koyar.

17    Açıklanmayacak gizli kapaklı bir olgu yoktur. Ne de öğrenilmeyecek ve açığa çıkarılmayacak gözden gizli bir konu vardır.

18    Bu nedenle, nasıl dinlediğinize dikkat edin. Çünkü kendisinde bulunana daha da çok verilecek, ama bir şeyi olmayandan elinde duruyor sandığı bile ondan alınacaktır.”

 

İsa’nın Annesiyle Kardeşleri

19    Annesiyle kardeşleri O’nun bulunduğu yere geldi. Ama kalabalık yüzünden kendisine yaklaşamadılar.

20    “Annenle kardeşlerin dışarıda bekliyor; seni görmek istiyorlar” diye İsa’ya haber iletildi.

21    İsa, “Annemle kardeşlerim Tanrı Sözü’nü duyup uygulayanlardır” diye yanıtladı.

 

İsa Fırtınayı Durduruyor

22    Günlerden bir gün İsa öğrencileriyle birlikte bir tekneye bindi. “Denizin karşı yakasına geçelim” dedi. Açıldılar.

23    Tekne yol alırken İsa uykuya daldı. Hızla esen bir bora denizi sardı. Sular içeri saldırdı. Tehlikeyle burun buruna geldiler.

24    Öğrenciler İsa’nın yanına varıp, “Yetkili yönetmen, mahvoluyoruz!” diyerek O’nu uyandırdılar. İsa kalktı, rüzgârı ve kabaran dalgaları payladı. Sular dinginleşti, her yan sütliman oldu.

25    İsa, “İmanınız nerede?” dedi. Korkuyla dolup şaşkına döndüler. Birbirlerine, “Bu da kim olsa gerek?” diyorlardı. “Rüzgâra da, dalgalara da buyruk veriyor ve buyruğuna uyuyorlar.”

 

İsa Yetkiyle Cinleri Kovuyor

26    Gerasiniler bölgesine yelken açtılar. Burası Galile’nin karşı yakasındadır.

27    İsa karaya çıkınca, kentten cine tutulmuş bir adam kendisini karşıladı. Uzun süreden beri ne sırtına bir şey giymişti, ne de bir evde oturmuştu. Barınağı mezarlar arasındaydı.

28    İsa’yı görünce ortalığı inleten bir çığlık atarak O’nun önünde yere kapanıp bağırdı: “İsa, yüce Tanrı’nın Oğlu, benden ne istiyorsun? Ne olur, bana işkence çektirme.”

29    Çünkü İsa kötü ruhun adamdan çıkması için kesin buyruk vermişti. Cin sık sık onu çarpardı. Zincirlerle bağlanır, prangaya vurulurdu ama yine de bağlarını koparır, cin tarafından çöllere sürüklenirdi.

30    İsa ona, “Adın ne?” diye sordu. Cin, “Lejiyon[bkz. Markos 5:9]” dedi. Çünkü adamın bedenine çok sayıda cin girmişti.

31    Cinler kendilerini dipsiz derinliklere göndermesin diye İsa’ya yalvardı.

32    Oradaki bayırda büyük bir domuz sürüsü otlamaktaydı. Cinler domuzların içine girmelerine izin vermesi için İsa’ya yalvardı. O da onlara izin verdi.

33    Cinler adamdan çıkıp domuzların içine girdi. Sürü uçurumdan aşağı denize uçup boğuldu.

34    Olaya tanık olan güdücüler çil yavrusu gibi dağıldı, olup bitenleri kentte, kırsal alanlarda anlattılar.

3      5Herkes olayı görmeye koştu. İsa’nın yanına vardıklarında, bedeninden cinler çıkan adamı giyinmiş akıllanmış, İsa’nın ayakları dibinde oturmakta buldular. Korktular.

36    Olaya tanık olanlar, koşup gelenlere cine tutulanın nasıl kurtulduğunu anlattı.

37    Gerasiniler çevresinde oturanların tümü kendilerini bırakıp gitmesi için İsa’ya yalvardı. Çünkü büyük bir korkuya kapılmışlardı. O da tekneye binip geri döndü.

38    Bedeninden cinler çıkan adam İsa’nın yanında kalmak için O’na yalvardı. Ama İsa onu şu sözlerle yerine gönderdi:

39    “Evine dön, Tanrı’nın sana yaptıklarının tümünü açıkla.” O da gidip İsa’nın kendisine yaptıklarını baştanbaşa tüm kentte yaydı.

 

İmanla Sağlık Bulan Kadın, Ölümden Diriltilen Kız

40    İsa karşı yakaya dönünce topluluk kendisini karşıladı. Çünkü herkes O’nu bekliyordu.

41    Sinagog başkanlarından Yairos adında bir adam yaklaştı. İsa’nın ayaklarına kapanarak evine buyurması için O’na yalvardı.

42    Çünkü on iki yaşlarındaki kızı -tek evladı- ölmek üzereydi. İsa yürürken topluluk çevresine üşüştü.

43    On iki yıldan beri kanaması olan, [tüm yaşam olanaklarını doktorlara dökmeye karşın] kimsenin sağlığa kavuşturamadığı bir kadın

44    geriden yaklaşıp O’nun giysisinin saçak püskülüne değdi ve o anda kanaması dindi.

45    İsa, “Kim dokundu bana?” diye sordu. Herkes bunu yadsıyınca Petros, “Yetkili yönetmen, topluluk çevrene üşüşüp seni sıkıştırıyor” dedi.

46    Ama İsa, “Bana birisi dokundu” dedi. “Çünkü varlığımdan güç çıktı.”

47    Kadın kendini gizleyemediğini görünce titreyerek O’na geldi. İsa’nın önünde yere kapanıp kendisine neden dokunduğunu ve o anda nasıl iyi olduğunu tüm halkın önünde anlattı.

48    İsa ona, “İmanın seni kurtardı kızım” dedi. “Esenlikle gidesin.”

49    O daha konuşurken, sinagog başkanının evinden biri geldi. Başkana, “Kızın öldü” dedi, “Artık Öğretmen’i yorma.”

50    Ama İsa bunu duyunca başkana, “Korkma” dedi. “Yalnız iman et, iyi olacaktır.”

51    Eve vardığında, Petros, Yuhanna, Yakup ve çocuğun babasıyla annesinden başka hiç kimsenin kendisiyle birlikte içeriye girmesine izin vermedi.

52    Herkes ağlıyor, kız için dövünüyordu. İsa, “Ağlamayın” dedi. “Çünkü o ölmedi, uyuyor.”

53    O’na alaylı alaylı güldüler. Çünkü kızın öldüğünü biliyorlardı.

54    Ama İsa kızı elinden tutarak yüksek sesle buyruk verdi: “Ayağa kalk, ey küçük kız!”

55    Ruhu geri gelince kızcağız bir anda ayağa kalktı. İsa ona yiyecek verilmesini buyurdu.

56    Annesi babası şaşkına döndü. İsa olaydan hiç kimseye söz etmemeleri için onları öğütledi.

 

 

 

On İkiler Göreve Gönderiliyor

BÖLÜM 9

1      İsa, On İkiler’i bir araya çağırıp bütün cinlere ve hastalıklara karşı onlara sağlığa kavuşturma gücünü ve yetkisini verdi.

2      Onları Tanrı hükümranlığıyla ilgili sözü yaymaya ve [hastaları] iyi etmeye gönderdi.

3      “Yolculuk için hiçbir şey almayın” dedi. “Ne sopa, ne torba, ne ekmek, ne para, ne de iki kat giysi taşıyın.

4      Hangi eve girerseniz ayrılıncaya dek orada kalın.

5      Her nerede sizleri kabul etmezlerse, o kentten ayrılırken kendilerine karşı uyarı niteliğinde ayaklarınızın altındaki tozu silkin.”

6      Öğrenciler yola çıktı. Her yerde Sevinç Getirici Haber’i yayarak, hastaları sağlığa kavuşturarak kasaba kasaba dolaşmaya koyuldular.

 

Herodes’in Şaşkınlığı

7      Ülkenin dörtte birini[Galile ile Perea] yöneten Herodes yapılan eylemlerin tümünü duydu. Bazı çevrelerde dolaşan, “Yahya ölüler arasından dirildi” söylentisi karşısında şaşkınlığa düştü[bkz. Matta 14:1-5].

8      Kimisi, “İlyas göründü” diyordu. Kimisi de, “Eski çağların bir peygamberi yeniden yaşama döndü” yolunda konuşuyordu.

9      Herodes, “Yahya’nın başını ben kestirdim” dedi. “Ama kendisine ilişkin bunca söz duyduğum bu kişi de kim?” Bu nedenle İsa’yı görmek istedi.

 

İsa Beş Bin Kişiyi Doyuruyor

10    Haberciler geri gelince, yaptıkları işleri İsa’ya anlattılar. İsa onları da yanına alarak Beytsayda denen kente çekildi.

11    Topluluk bunu öğrenince O’nu izledi. O da onları canı gönülden karşıladı ve kendileriyle Tanrı hükümranlığına ilişkin konuştu, sağlığa gereksinim duyanları iyileştirdi.

12    Gün kararmaya yüz tutunca On İkiler kendisine yaklaşıp, “Topluluğu sal” dediler. “Çevredeki kasabalara çiftliklere gitsinler; kalınacak yer ve yiyecek bulsunlar. Çünkü burada ıssız bir yerdeyiz.”

13    İsa öğrencilere, “Siz onlara yiyecek verin” dedi. Onlar, “Yanımızda beş ekmekle iki balıktan başka bir şey yok ki” dediler. “Yoksa gidip şu halkın tümü için yiyecek mi satın alalım?”

14    Orada beş bin kadar erkek vardı. İsa öğrencilerine, “Yaklaşık ellişer kişilik kümeler oluşturup onları yere oturtun” dedi.

15    Öğrenciler buyruğa uyup herkesi yere oturttular.

16    İsa beş ekmekle iki balığı eline aldı. Gözlerini göğe kaldırıp onları kutsadı. Topluluğun önüne koysunlar diye parçalayıp öğrencilere verdi.

17    Herkes doyasıya yedi. Artakalan parçalardan on iki küfe dolusu topladılar.

 

 

 

Petros’un İsa’ya İlişkin Bildirisi

18    İsa yalnız başına dua ediyordu. Öğrencileri yakınındaydı. Onlara sordu: “İnsanlar benim kim olduğumu söylüyor?” “Öğrenciler, “Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas, kimisi de eski çağların bir peygamberi yeniden yaşama döndü diyor” yolunda yanıtladı.

20    İsa sordu: “Ya siz ne dersiniz? Sizce ben kimim?” Petros, “Tanrı’nın Mesihi’sin” dedi.

21    İsa bunu kimseye söylememelerini kesinlikle öğütledi.

 

İsa Ölümünü ve Dirilişini Açıklıyor

22    İsa, “İnsanoğlu’nun yoğun işkence çekmesi, İhtiyarlar, başrahipler, dinsel yorumcularca yadsınması, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gereklidir” dedi.

23    Sonra hepsine, “Ardım sıra gelmek isteyen kendini yadsısın, her gün haçını taşıyarak ardım sıra gelsin” dedi.

24    “Çünkü canını kurtarmak isteyen onu yitirecektir. Ama bana bağlılık nedeniyle her kim canını yitirirse, onu kurtaracaktır.

25    İnsan tüm dünyayı kazanıp da öz varlığını yitirir veya zarara uğratırsa ne yararı olur?

26    Her kim bana ve benim sözlerime bağlılığı yüzünden utanç duyarsa, İnsanoğlu da kendisinin, Babası’nın ve kutsal meleklerin yüceliğinde geldiğinde o kişi yüzünden utanç duyacaktır.

27    Doğrusu size derim ki, burada duranlar arasında, Tanrı hükümranlığını görmeden önce ölümü tatmayacak bireyler vardır.”

 

İsa’nın Görünüşü Değişiyor

28    Bu sözlerin açıklanmasından yaklaşık sekiz gün sonra İsa Petros’u, Yuhanna’yı ve Yakup’u yanına aldı, dua etmek için dağa çıktı.

29    O dua ederken yüzünün görünüşü değişti, üstündeki giysi gözleri kamaştırırcasına parladı.

30    İşte iki kişi O’nunla konuşuyordu. Bunlar Musa’yla İlyas’tı.

31    Yücelik içinde beliren bu iki kişi İsa’nın Yeruşalim’de gerçekleşecek ölümünü görüşüyordu.

32    Ne var ki, Petros’un ve yanındakilerin gözünden uyku akıyordu. Uyandıkları anda İsa’nın yüceliğine tanık oldular ve O’nunla bir arada duran iki adamı gördüler.

33    İki adam İsa’nın yanından ayrılırken, Petros O’na, “yetkili yönetmen” dedi. “Burada bulunmamız ne iyi! Üç çadır kuralım: Biri sana, biri Musa’ya, biri de İlyas’a.” Ne dediğini kendisi de bilmiyordu.

34    O daha konuşmaktayken bir bulut indi ve onlara gölge saldı. Bulutun içinde kalınca korktular.

35    Buluttan gelen bir ses şöyle diyordu: “Seçilmiş olan Oğlum budur, O’nu dinleyin.”

36    Ses geldiğinde yalnız İsa vardı ortada. Öğrenciler ağızlarını açmadı. Gördüklerini o günlerde hiç kimseye anlatmadılar.

 

İsa Cine Tutulmuş Çocuğu İyi Ediyor

37    Ertesi gün dağdan indiklerinde büyük bir topluluk kendisini karşıladı.

38    Topluluktan bir adam seslendi: “Öğretmen sana yalvarırım, oğlumu gör. Benim tek çocuğumdur o.

39    Bir ruh tutuyor onu, birdenbire çığlık atıyor, ağzını köpürterek çocuğu sarsıyor. Bedeninde yaralar bereler bıraktıktan sonra güçbela ayrılıyor.

40    Onu çıkarmaları için öğrencilerine dilekte bulundum, ama başaramadılar.”

41    İsa, “Ey imansız ve sapmış kuşak!” dedi. “Daha ne kadar sizlerle kalacağım? Ne zamana dek sizlere katlanacağım? Oğlunu buraya getir.”

42    Oğlan gelirken cin onu yere atarak sarstı. İsa kötü ruhu payladı. Çocuğu iyi edip babasına verdi.

43    Tanrı’nın yüceliği karşısında herkesin aklı durdu. Yaptığı işlerin tümüne herkes şaşarken İsa öğrencilerine,

 

İsa Ölümünü ve Dirilişini Yeniden Açıklıyor

44    “Bu sözleri aklınızdan çıkarmayın” dedi. “İnsanoğlu insanların eline verilecek.”

45    Ama onlar bu tanımı kavrayamadı. Çünkü, onu algılayamasınlar diye kendilerine üstü kapalı kalıyordu. Üstelik, bu açıklamaya ilişkin soru sormaktan da çekiniyorlardı.

 

En Üstün Olan Kimdir?

46    İçlerinden kimin en üstün olduğu konusunda öğrenciler arasında bir tartışma çıktı.

47    İsa onların yüreğindeki düşünceyi bildiğinden, bir çocuğu elinden tutup yanında durdurdu.

48    Sonra öğrencilere, “Her kim bu çocuğu benim adıma kabul ederse beni kabul eder ve her kim beni kabul ederse beni göndereni kabul eder” dedi. “Aranızda en küçük sayılan gerçekte büyük olandır.”

 

Bize Karşı Olmayan Bizden Yanadır

49    Yuhanna, “yetkili yönetmen” dedi. “Bir adama rastladık; adınla cinleri çıkarıyordu. Onu engelledik. Çünkü bizimle gelmiyor.”

50    İsa, “Ona engel olmayın” dedi. “Çünkü size karşı olmayan sizden yanadır.”

 

YERUŞALİM’E DOĞRU

Samiriyeliler İsa’yı Geri Çeviriyor

51    Göğe alınacağı gün yaklaşınca İsa, Yeruşalim’e gitmeye kesin karar vererek oraya yöneldi.

52    Kendisinden önce ulaklar gönderdi. Onlar da İsa için hazırlık yapmak üzere yola koyulup bir Samiriye kasabasına girdiler.

53    Ama Samiriyeliler* O’nu kabul etmedi. Çünkü Yeruşalim’e yönelmişti.

54    Öğrencilerden Yakup’la Yuhanna bunu görünce, “Ya Rab” dediler. “İster misin buyuralım, gökten ateş insin ve onları yaksın?[“Tıpkı İlyas peygamberin yaptığı gibi.”][II.Krallar 1:10,12]

55    İsa dönüp onları kınadı[Kendilerine, “Siz nasıl bir ruha bağlı olduğunuzu bilmiyorsunuz!” dedi. 56 “Çünkü İnsanoğlu insanların canını yok etmeye değil, tam tersine kurtarmaya geldi.”].

56    Oradan başka bir kasabaya gittiler.

 

        Göksel Çağrının Taşıdığı Öncelik

57    Yolda ilerlerlerken biri İsa’ya, “Nereye gidersen ardın sıra geleceğim” dedi.

58    İsa onu yanıtladı: “Tilkilerin inleri, gökyüzünde uçan kuşların da yuvaları var. Ama İnsanoğlu’nun başını yaslayacak bir yeri yoktur.”

59    Başka birine, “Ardım sıra gel” dedi. O da, “Bana izin ver, önce gidip babamı gömeyim” diye karşılık verdi.

60    İsa, “Bırak ölüleri, kendi ölülerini gömsünler”* dedi. “Sana gelince git, Tanrı hükümranlığını duyur.”

61    Yine başka biri, “Ya Rab” dedi. “Ardın sıra geleceğim. Ama önce bana izin ver evimdekilerle vedalaşayım.”

62    İsa onu yanıtladı: “Elini sabana koyup da geriye bakan, Tanrı hükümranlığına yaraşık olamaz.”

 

İsa Yetmiş Kişiyi Hizmete Gönderiyor

BÖLÜM 10

1      Bundan sonra Rab ayrıca yetmiş kişi atadı. Onları gideceği her kente ve bölgeye ikişer ikişer, kendi önünden gönderdi.

2      Onlara, “Biçilecek ürün bol ama işçi az” dedi. “Onun için ürünlerin Rab’bine dua edin, ürününün biçilmesi için işçi göndersin.

3      Gidin. İşte sizleri kuzular gibi kurtların arasına gönderiyorum.

4      Yanınıza ne para kesesi, ne torba, ne pabuç alın. Yolda giderken kimseyle selamlaşmayın.

5      Hangi eve girerseniz ilkin, ‘Bu eve esenlik olsun’ deyin.

6      Eğer orada barışsever biri varsa, sizdeki barış onun üstüne gelecektir. Yoksa, geri dönüp sizin üstünüzde kalacaktır.

7      Aynı evde kalın, her ne sunarlarsa yiyin için. Çünkü emekçiye karşılığı yaraşır. Bir evden öbürüne gidip gelmeyin.

8      Bir kente girdiğinizde sizi kabul ederlerse, önünüze koyulanı yiyin.

9      Oradaki hastaları sağlığa kavuşturun; kendilerine, ‘Tanrı hükümranlığı size yaklaştı’ deyin.

10    Ama bir kente girdiğinizde sizi kabul etmezlerse, o kentin caddelerine çıkıp bildirin:

11    ‘Kentinizden ayaklarımızda kalan tozu bile size geri atıyoruz. Yalnız şunu bilin ki, Tanrı hükümranlığı yaklaştı.’

12    Size derim ki, O Gün Sodom’un durumu bile bu kentin konumundan daha elverişli olacaktır .”

 

Sunuyu Geri Tepen Kentler

13    “Vay sana, ey Horazin! Vay sana, ey Beytsayda! Çünkü sizlerde yapılan güçlü işler Sur’da ve Sayda’da yapılmış olsaydı, çoktan çul kuşanıp külde oturarak günahlarından dönerlerdi.

14    Ama yargı gününde Sur’un ve Sayda’nın durumu sizinkinden daha elverişli olacak.

15    Ya sen, ey Kafernahum! ‘Göğe dek mi yükseltileceksin? Hayır, ölüler ülkesine indirileceksin.’[Yeşaya 14:13:15]

16    Sizleri dinleyen beni dinler, sizleri geri çeviren beni geri çevirir. Her kim beni geri çevirirse, beni göndereni geri çevirir.”

 

Hizmete Gönderilen Yetmiş Kişinin Dönüşü

17    Yetmiş kişi sevinç içinde geri geldi. “Ya Rab” dediler. “Adınla cinler bile bize bağımlı oluyor.”

18    İsa onları yanıtladı: “Şeytanın şimşek gibi gökten düştüğünü gördüm.

19    Gerçekten size yılanları, akrepleri ve bunun yanı sıra düşmanın tüm gücünü ezmeye yetki verdim. Hiçbir etken size zarar vermeyecektir.[Mezmur 91:13]

20    Kaldı ki, ruhların size bağımlı olmasına sevinmeyin. Asıl, adlarınızın gökte yazılmış olmasına sevinin.”

 

Sevinç Sesi Yükseliyor

21    O anda İsa, Kutsal Ruh’ta sevinç duyarak, “Şükürler sana ey Baba!” dedi. “Göğün ve yerin Rabbi. Çünkü bunları bilginlerden ve akıllılardan gizledin, ağzı süt kokanlara açıkladın. Evet Baba, çünkü senin katında hoşnutluk veren uygulama buydu.

22    Her şey bana Babam tarafından verildi. Oğul’un kim olduğunu Baba’dan başka kimse bilmez. Baba’nın kim olduğunu da Oğul’dan başkası bilmez. Bir de, Oğul’un Baba’yı açıklamak istediği kişi Baba’yı bilir.”

23    Sonra öğrencilerine dönerek özellikle onlara, “Gördüklerinizi gören gözlere ne mutlu!” dedi.

24    “Size derim ki, nice peygamber ve kral gördüklerinizi görmek istedi ama göremedi; duyduklarınızı duymak istediler ama duyamadılar.”

 

İyi Samiriyeli Simgesi

25    Yasa yorumcularından biri ayağa kalktı, İsa’yı deneyerek, “Öğretmen” dedi. “Sonsuz yaşamı miras almak için ne yapmalıyım?”

26    İsa, “Ruhsal yasada ne yazılmıştır?” diye sordu. “Sen nasıl yorumluyorsun?”

27    O da yanıtladı: “‘Tanrın Rab’bi tüm yüreğinle, tüm canınla, tüm gücünle ve tüm anlayışınla seveceksin. İnsan kardeşini de kendin gibi seveceksin.’”[Yasanın Tekrarı 6:5; Levililer 19:18]

28    İsa, “Doğru yanıtladın” dedi. “Bunu uygula, yaşayacaksın.”[Levililer 18:5]

29    Ama yasa yorumcusu kendisini doğru kılmayı kovalayarak İsa’ya sordu: “İnsan kardeşim de kim oluyor?”

30    İsa soruyu ele alarak, “Bir adam Yeruşalim’den Yeriha’ya iniyordu” dedi. “Haydutların eline düştü. Adamı soyup dövdüler, yarı ölü bırakıp gittiler.

31    Bir raslantı sonucu o yoldan bir rahip geçiyordu. Yerde yatan adamı görünce öbür yandan sıvışıp gitti.

32    Bunun gibi, bir Levili* geldi oraya. O da elem çeken adamı görünce öbür yandan sıvışıp gitti.

33    Derken yolculuk eden bir Samiriyeli, yardıma gereği olanın yattığı yere geldi. Onu görünce acıdı.*

34    “Adama yaklaştı, yağ ve şarap dökerek yaralarını sardı. Onu merkebine bindirdi, bir konuk evine götürdü ve gerekli ilgiyi gösterdi.

35    Ertesi gün iki dinar çıkardı, konuk evi sahibine sundu. ‘Bu insan kardeşle ilgilen’ dedi. ‘Daha ne harcarsan geri geldiğimde sana ödeyeceğim.’”

36    Sonra İsa sordu: “Sence bu üç kişiden hangisi haydutların eline düşen adama yakınlık gösterdi?”

37    Yasa yorumcusu, “Ona acıyan” diye yanıtladı. İsa, “Git, sen de onun yaptığı gibi yap” dedi.

 

Marta’yla Meryem’in Evinde

38    Yola devam ederlerken, İsa bir kasabaya girdi. Marta adında bir kadın O’nu evine kabul etti.

39    Kadının Meryem adında bir de kız kardeşi vardı; Rab’bin ayakları dibinde oturup O’nun sözünü dinlemekteydi.

40    Ne var ki, Marta başından aşkın hizmet yüzünden sinirlendi. Yaklaşıp içini döktü: “Ya Rab, kız kardeşimin tüm hizmeti yalnız bana yüklemesine neden aldırmıyorsun? Kendisine söyle de bana yardım etsin.”

41    Rab, “Marta, Marta” dedi. “Bir sürü iş için kaygılanıyor, yakınıyorsun.

42    Ama gerekli olan tek şey vardır. Meryem de yararlı payı -kendisinden hiç alınmayacak olan payı- seçmiş bulunuyor.”

 

Etkin Dua

BÖLÜM 11

1      Günlerden bir gün İsa bir yerde dua ediyordu. Duasını bitirince öğrencilerinden biri, “Ya Rab” dedi. “Yahya’nın öğrencilerine öğrettiği gibi, sen de bizlere dua etmeyi öğret.”

2      İsa, “Dua ederken şunları söyleyin” dedi: “Ya Baba, adın kutsansın. Hükümranlığın gelsin.

3      Gün için gereken ekmeğimizi gün günden bize sağla.

4      Günahlarımızı bize bağışla. Çünkü bize karşı suç işleyen herkesi biz bağışlıyoruz. Günahla sınanmamıza olanak bırakma.”

5      Ardından şunu ekledi: “Sizlerden birinin bir arkadaşı olduğunu varsayalım. Gece yarısı yanına gidiyor ve, ‘Arkadaş, ödünç olarak bana üç somun ekmek verebilir misin?’ diyor.

6      ‘Çünkü bir arkadaşım uzun yolculuktan geldi, önüne koyacak bir şeyim yok.’

7      “Öbürünün içeriden şöyle yanıtladığını varsayalım: ‘Bu saatte beni tedirgin etme. Baksana kapı sürgülü, çocuklarım da benimle birlikte yatakta. Bu saatte kalkıp sana bir şey veremem.’

8      Size derim ki, arkadaşlığı göz önünde tutarak ona bir şey vermek için kalkmasa bile, ötekinin yüzsüzlüğünden ötürü çıkıp gereksinimi neyse ona verecektir.

9      “Size diyorum ki dileyin, size verilecektir. Arayın, bulacaksınız. Kapıyı çalın, size açılacaktır.

10    Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır. “İçinizden hanginizin oğlu babasından balık isteyince baba balık yerine ona yılan verir?

12    Ya da yumurta isteyince akrep verir?

13    Kötü kişiler olan sizler çocuklarınıza nasıl iyi armağanlar vermeyi biliyorsanız, göksel Baba kendisinden dileyenlere Kutsal Ruh’u daha da belirgin eliaçıklıkla verecektir!”

 

Tanrı’nın Ruhu Aracılığıyla Cinleri Çıkarıyor

14    İsa sağır bir cin çıkarıyordu. Cin çıkınca dilsiz adam konuştu. Topluluk şaşakaldı. “Aralarından bazıları, “Cinlerin başkanı Beelzebul aracılığıyla cinleri çıkarıyor” dedi.

16    Kimisi de O’nu deneyerek, gökten bir belirti göstermesini istedi.

17    İsa, karşısındakilerin düşüncelerini bildiğinden onlara, “Kendi içinde ikiye bölünen her krallık yıkılır” dedi. “Birliğini yitiren aile çöker.

18    Eğer şeytan da kendi varlığı içinde ikiye bölündüyse, krallığı nasıl ayakta durabilir? Diyorsunuz ki, ben cinleri Beelzebul aracılığıyla çıkarıyormuşum.

19    Eğer ben Beelzebul aracılığıyla cinleri çıkarıyorsam, oğullarınız kimin aracılığıyla çıkarıyor? Bu yüzden onlar yargıçlarınız olacak.

20    Ama eğer Tanrı’nın parmağıyla cinleri çıkarıyorsam, demek ki Tanrı hükümranlığı sizlere gelmiştir.

21    “Güçlü biri çok iyi silahlanmış durumda sarayını savunuyorsa, varı yoğu güvenliktedir.

22    Ama daha güçlü biri gelip onu yenerse, güven bağladığı tüm silahlarını alıp götürür ve yağmaladıklarını bölüşür.

23    Benimle birlikte olmayan bana karşıdır ve benimle birlikte devşirmeyen dağıtır.”

 

Kötü Ruh Geri Gelince

24    “Kötü ruh insandan ayrılınca, rahatlık bulmak için kurak yerlerde dolaşır. Ama aradığını bulamaz. Bunun üzerine, ‘Ayrıldığım eve geri döneceğim’ der.

25    Sonra gelir, onu temizlenmiş, düzeltilmiş durumda bulur.

26    O zaman sağa sola koşup kendinden daha berbat başka yedi ruh bulur getirir. Hep birlikte içeriye dalarak orada otururlar. Bu kişinin sonraki durumu öncekinden beter olur.”

 

Gerçek Mutluluk

27    İsa bunu bildirdiğinde topluluktan bir kadın yüksek sesle O’na, “Seni taşıyan ana karnına ve emdiğin memelere ne mutlu!” dedi.

28    O ise şöyle yanıtladı: “Asıl Tanrı Sözü’nü işitip de uygulayanlara ne denli daha mutlu!”

 

Belirti Meraklıları

29    Topluluk çevresini sarınca İsa konuşmaya başladı: “Bu kuşak kötü bir kuşaktır. Belirti arıyor. Ama ona Yunus’un belirtisinden başka bir belirti verilmeyecektir.

30    “Yunus Nineveliler için bir belirti olduğu gibi, İnsanoğlu da bu kuşak için bir belirtidir.

31    Güney’in kraliçesi yargı günü bu kuşağın insanlarıyla birlikte dikilecek ve onları suçlu çıkaracak. Çünkü Süleyman’ın bilgeliğini duymak için dünyanın öbür ucundan kalkıp geldi. İşte, Süleyman’dan üstün olan buradadır.

32    “Nineveliler yargı günü bu kuşakla birlikte dikilecek ve onu suçlu çıkaracak. Çünkü onlar Yunus’un sözü yayması üzerine günahtan döndü. İşte, Yunus’tan üstün olan buradadır.”

 

Ruhsal Aydınlık

33    “Hiç kimse ışık yakıp onu gizli bir köşeye ya da ölçek altına koymaz. Tam tersine, içeri girenler ışığı görsün diye onu şamdana koyar.

34    Bedenin ışığı kendi gözündür. Görüşün sağlamsa tüm bedenin aydınlıktadır. Ama görüşün bozuksa tüm bedenin karanlıktadır.

35    Bu nedenle sendeki ışığın gerçekte karanlık olmamasına dikkat et.

36    Eğer tüm bedenin aydınlıktaysa ve karanlık bir köşe yoksa her şey tümden aydınlıktadır; parlak bir ışığın ışınlarıyla seni parlatması gibi..”

 

Dinsel Yorumculara ve Ferisiler’e Yöneltilen Yargı

37    İsa’nın konuşması sırasında bir Ferisi O’nu kendi evine yemeğe çağırdı. O da gidip yiyenlere katıldı.

38    Ferisi O’nun yemekten önce ellerini yıkamadığını* görerek şaştı.

39    Rab onu yanıtladı: “Siz Ferisiler bardağın, tabağın dışını temizlersiniz, ama kendi içiniz soygunculukla kötülükle dolup taşar.

40    Ey akılsızlar, dışı yapan içi de yapmadı mı?

41    “En iyisi, canı gönülden yoksullara verin. Her şeyin size temiz kılınacağını göreceksiniz.

42    Ama vay sizlere Ferisiler! Çünkü nanenin, sedef otunun, her tür sebzenin ondalığını* verirsiniz; öte yandan Tanrı adaletini, sevgisini önemsemezsiniz. Bunları yapmanız ama ötekileri de önemsemeniz gerekirdi.

43    Vay sizlere Ferisiler! Çünkü sinagoglarda baş koltukları, çarşıda meydanda da saygıyla selamlanmayı seversiniz.

44    Vay sizlere! Çünkü siz, üstünde gezerken insanların seçemedikleri belirsiz mezarlar gibisiniz.”

45    Yasa yorumcularından biri, “Öğretmen!” dedi. “Bunları söylerken bizim de onurumuzla oynuyorsun.”

46    İsa yanıtladı: “Vay size de yasa yorumcuları! Çünkü taşınamayacak yükleri insanlara yüklüyorsunuz, ama kendiniz o yüke parmağınızı bile uzatmıyorsunuz.

47    Vay sizlere! Çünkü atalarınızın öldürdüğü peygamberlerin mezarlarını kuruyorsunuz.[Yeremya 11:25,26]

48    Böylelikle, atalarınızın yaptıklarına tanıklık ediyor ve onları onaylıyorsunuz. Çünkü onlar peygamberleri öldürdüler; siz de onlara anıt kuruyorsunuz.

49    İşte bunun için tanrısal bilgelik buyurmuştur: ‘Kendilerine peygamberler ve haberciler göndereceğim. Bazılarını öldürecekler, bazılarına da baskı yapacaklar.’

50    Öyle ki, dünyanın kuruluşundan bu yana kanı akıtılan tüm peygamberlerin sorumluluğu bu kuşaktan aransın;

51    Habil’in kanından, sunakla tapınak arasında yok edilen Zekeriya’nın kanına varıncaya dek.. Evet, size diyorum ki sorumluluk bu kuşaktan aranacaktır.[Yaratılış 4:8,10; II.Tarihler 24:20-22]

52    “Vay siz yasa yorumcularına! Çünkü bilginin anahtarını elinize aldınız. Kendiniz içeri girmediniz içeri girenleri de engellediniz.”

53    İsa oradan ayrılırken dinsel yorumcularla Ferisiler O’na öfkeyle diş bileyerek, bir sürü konu üzerinde ağzını aramaya koyuldular.

54    Ağzından bir söz kapmak için tetikteydiler.

 

İkiyüzlülüğe Karşı Uyarı

BÖLÜM 12

1      Bu arada binlerce insan birbirini çiğnercesine küme küme toplanıyordu. İsa önce öğrencileriyle konuşmaya başladı: “Ferisiler’in mayasını oluşturan ikiyüzlülükten kendinizi sakının.

2      Çünkü açığa çıkarılmayacak üstü kapalı bir olgu yoktur. Ne de öğrenilmeyecek gizli kapaklı bir konu vardır.

3      Karanlıkta söylediğiniz her şey aydınlıkta duyulacak. Dört duvar arasında kulağa fısıldadıklarınız damlardan yayılacak.”

 

Asıl Korkulacak Yetki

4      “Size söylüyorum dostlarım: Bedeni öldürüp ardından daha beter bir şey yapmaya gücü yetmeyenlerden korkmayın.

5      Tersine kimden korkacağınızı bildireyim size: Öldürdükten sonra cehenneme atmaya yetkisi olandan korkun. Evet, size belirtiyorum; O’ndan korkun.

6      Beş serçe iki kuruşa satılmaz mı? Öyleyken bir teki bile Tanrı katında unutulmuş değildir.

7      Bunun gibi, başınızdaki saçların tümü de sayılıdır. Korkmayın, birçok serçeden daha değerlisiniz.”

 

Mesih’i İnsanlar Önünde Kabul Eden ve Yadsıyan

8      “İşte size bildiriyorum: Her kim beni insanların önünde açıkça kabul ederse, İnsanoğlu da onu Tanrı’nın melekleri önünde açıkça kabul edecektir.

9      Ama her kim beni insanların önünde yadsırsa, Tanrı’nın melekleri önünde yadsınacaktır.

10    Her kim İnsanoğlu’na karşı bir söz söylerse, bağışlanacaktır. Ama Kutsal Ruh’a söven bağışlanmayacaktır.

11    Sizleri sinagogların, başkanların, yetkililerin önüne götürdüklerinde, kendimizi nasıl savunacağız, ne diyeceğiz diye kaygılanmayın.

12    Çünkü Kutsal Ruh size o saatte ne söylemeniz gerektiğini öğretecektir.”

 

Akılsız Zengine İlişkin Simgesel Öykü

13    Topluluğun içinden biri, “Öğretmen!” dedi. “Kardeşime söyle de şu mirası benimle bölüşsün.”

14    İsa ona, “Ey adam” dedi. “Beni üzerinize kim yargıç ya da miras dağıtıcısı atadı?”

15    Ardından, çevresindekilere belirtti: “Her tür açgözlülüğe karşı uyanık olun ve kendinizi koruyun. Çünkü insanın yaşamı varlığının bolluğuyla ölçülmez”

16    Sonra onlara simgesel bir öykü anlattı: “Varlıklı bir adamın tarlaları bol ürün verdi.

17    Adam içinden, ‘Ne yapacağım ben?’ diyordu. ‘Çünkü ürünlerimi koyacak yerim yok.’

18    “Sonra, ‘Ne yapacağımı şimdi biliyorum’ dedi. ‘Ambarlarımı yıkıp daha genişlerini kuracağım. Buğdayımın tümünü ve daha neyim varsa oraya koyacağım.

19    Canıma da diyeceğim ki, ey can yıllar boyu yetecek bol malın var. Gel rahatına bak. Ye, iç, mutluluk bul!’

20    Ama Tanrı ona, ‘Ey akılsız insan, canın bu gece senden isteniyor’ dedi. ‘Biriktirdiklerin kimin olacak?’

21    “Kendi yararına mal biriktiren ama Tanrı önünde zengin olmayan insanın durumu budur.”

 

 

 

Fiziksel Güvenlik

22    İsa öğrencilerine, “Bu nedenle size derim ki” dedi, “Ne yiyeceğiz diye canınız, ne giyeceğiz diye bedeniniz konusunda kaygılanmayın.

23    Çünkü can yiyecekten, beden de giyecekten üstün önem taşır.

24    Kargaları düşünün. Ne ekerler, ne biçerler. Ne kilerleri vardır, ne de ambarları. Yine de Tanrı onları doyurur. Siz kuşlardan ne denli üstün önem taşırsınız!

25    İçinizden hanginiz kaygılanmakla boyuna bir arşın ekleyebilir?*[Başka bir deyişle İsa şunu anlatır: “Kaldı ki, içinizden hanginiz kaygılanmakla yaşam süresine bir tek gün ekleyebilir?”]

26    “Madem bu denli küçük bir işe bile gücünüz yetmiyor, geriye kalanlar için niçin kaygılanıyorsunuz?

27    Kır zambaklarını göz önüne getirin. Ne iplik eğirirler, ne de dokurlar. Öyleyken, size derim ki, Süleyman[Eski çağın ünlü kralı Davut’un oğlu] bile tüm görkeminin içinde bunlardan biri gibi giyinip kuşanmamıştı.

28    Bugün var olan, yarın fırına atılan kır otunu böylesi özenle giydirip kuşatan Tanrı sizi daha çok giydirip kuşatmaz mı, ey kıt inanlılar!

29    “Yiyecek içecek sorunuyla uğraşıp durmayın, güvensizlik içinde bocalamayın.

30    Çünkü tüm dünya ulusları da bunları arayıp durur. Babanız bunlara gereksiniminiz olduğunu bilir.

31    Bunun yerine O’nun hükümranlığını arayın, bunlar da size eklenecektir.”

 

Göksel Zenginlik

32    “Korkma ey küçük sürü! Çünkü Babanız size hükümranlığı vermekten hoşnut oldu.

33    Sahip olduğunuz malları satın, karşılığını yardım olarak verin. Kendinize hiç eskimeyen keseler, göklerde hiç bozulmayan gömüler sağlayın; hırsızın yaklaşamadığı, güvenin yiyip bozamadığı yerde..

34    Çünkü gömünüz neredeyse yüreğiniz de orada olacak.”

 

Tetikte Bulunan Uşak

35    “Kemerleriniz bellerinizde bağlı, şamdanlarınız da yanar dursun.

36    Düğünden dönmesi beklenen efendileri geldiğinde, o kapıyı çalar çalmaz koşup açmak için gözü tetikte duran insanlar gibi olun.

37    Efendileri geldiğinde uyanık bulunan uşaklara ne mutlu! Doğrusu size derim ki O, beline önlük bağlayacak, onları masaya oturtacak, gelip kendilerine hizmet edecek.

38    Gece yarısından sonra ya da sabaha karşı bile gelse, bu durumda bulacağı kişiler mutludur.

39    Şunu bilmeniz gerekir: Ev sahibi hırsızın hangi saatte geleceğini bilseydi, evinin soyulmasına olanak bırakmazdı.

40    Sizler de hazır olun. Çünkü İnsanoğlu hiç beklemediğiniz saatte gelecektir.”

 

 

Güvenilir ve Güvenilmez Uşak

41    Petros, “Ya Rab” dedi. “Bu simgesel öyküyü bize mi anlatıyorsun, yoksa herkese mi?”

42    Rab, “Güvenilir ve akıllı ev yöneticisi kimdir?” dedi. “Ev sahibinin ev halkına vaktinde yiyecek sağlaması için atadığı ev yöneticisi.

43    Efendisi geldiğinde atandığı görevi uygulamakta olan uşağa ne mutlu!

44    Doğrusu size derim ki, efendisi tüm malları üzerinde sorumluluk verecektir ona.

45    “Ama o uşak içinden, ‘Efendim gecikiyor’ der, kadın erkek demeden hizmetçileri tartaklar, kendini yemeye içmeye, sarhoşluğa verirse,

46    efendisi hiç beklemediği bir gün ve düşünmediği bir saatte çıkagelecek. Onu parça parça edecek, inansızların gideceği yere atacak.

47    “Efendisinin ne istediğini bilip de onun isteği uyarınca hazırlık yapmayan ya da buna göre davranmayan uşak çok dayak yiyecek.

48    İstenileni bilmeden dayağı hak edecek biçimde davranansa daha az dayak yiyecek. Kendisine çok verilenden çok istenecek. Çok güvenilenden daha da çoğunu isteyecekler.”

 

İsa’ya Bağlılığın Yol Açtığı Ayrılık

49    “Ben yeryüzünü ateşe vermeye geldim. Şu anda yanıyor olmasından başka ne isterdim!

50    Vaftiz edileceğim bir vaftiz vardır. Bu sonuçlanıncaya dek beni ezen kaygı ne denli güçlüdür!

51    Yeryüzüne barış getirmeye mi geldiğimi sanıyorsunuz? Size hayır diyorum; tam tersine, ayrılık getirmeye geldim.

52    Çünkü bundan böyle bir evde beş kişinin arası açılacak. Üçü ikisine, ikisi üçüne karşı olacak.

53    Babanın oğulla, oğulun babayla arası açılacak. Anne kıza kız anneye, kaynana geline gelin de kaynanaya karşı olacak.”[Mika 7:6]

 

Vakitleri Bilmenin Gereği

54    İsa topluluğa, “Batıda bir bulut oluştuğunu görünce hemen, ‘Sağanak geliyor’ dersiniz” dedi. “Ve dediğiniz gibi olur.

55    Yel güneyden esince, ‘Kavurucu sıcak olacak’ dersiniz ve öyle olur.

56    Ey ikiyüzlüler! Yeryüzünün ve gökyüzünün görünüşünü yorumlayabiliyorsunuz da içinde yaşadığınız dönemi niçin yorumlayamıyorsunuz?”

 

Anlaşmazlıkta Takınılacak Tutum

57    “Doğru tutumun ne olduğuna niçin kendiniz karar veremiyorsunuz?

58    Sana karşı dava açanla bir arada sorgu yargıcına giderken, yolda ondan kurtulmaya çalış ki, seni yargıca sürüklemesin, yargıç mahkeme yetkilisinin eline vermesin, mahkeme yetkilisi de seni cezaevine atmasın.

59    Sana derim ki, son kuruşunu ödemeden oradan çıkamazsın.”

 

Günahtan Dönmeyenin Sonu Ölümdür

BÖLÜM 13

1      Bu sırada oraya gelen bazı kişiler İsa’ya bilgi iletti; Galileliler’in kanlarını sunularıyla karıştıran Pilatus’tan söz açtılar.

2      İsa onları yanıtladı: “Siz bu Galileliler’in böylesi işkenceleri çektikleri için öbür Galileliler’in tümünden daha günahlı olduklarını mı sanıyorsunuz?

3      Size hayır derim. Eğer günahlarınızdan dönmezseniz, hepiniz de onlar gibi mahvolacaksınız.

4      Ya Siloam’daki kulenin üstlerine yıkılıp öldürdüğü on sekiz kişi? Bunların Yeruşalim’de yaşayan tüm insanlardan daha ağır suçlu olduklarını mı sanıyorsunuz?

5      Size hayır derim. Eğer günahlarınızdan dönmezseniz, hepiniz de onlar gibi mahvolacaksınız.”

 

Ürünsüz İncir Ağacı

6      Onlara şu simgesel öyküyü anlattı: “Bir adamın bağında bir incir ağacı dikiliydi. Adam varıp ağaçta ürün aradı ama bir şey bulamadı.

7      “Bağcıya, ‘Bak, üç yıldır geliyorum, bu ağaçta incir arıyorum ama hiçbir şey bulamıyorum’ dedi. ‘Kes onu. Neden toprakta boşuna yer tutsun?’

8      “Bağcıysa, ‘Efendim, onu bir yıl daha bırak, çevresini eşeyim, gübre koyayım’ diye yanıt verdi.

9      ‘İleride ürün verirse iyi hoş. Yok vermezse onu kesersin.’”

 

İsa Beli Bükük Kadını İyi Ediyor

10    İsa Şabat günü sinagoglardan birinde öğretiyordu.

11    İçindeki hastalık ruhu yüzünden on sekiz yıldır beli bükük, bir türlü sırtını doğrultamayan bir kadın vardı o yerde.

12    İsa onu görünce yüksek sesle, “Ey kadın, hastalığından kurtarıldın” dedi.

13    Sonra ellerini onun üzerine koydu. Kadın o anda dimdik doğruldu, Tanrı’yı yüceltti.

14    Sinagog başkanı, İsa’nın Şabat günü hastayı sağlığa kavuşturduğuna içerleyerek topluluğa, “Çalışılacak günler altıdır” diye direngen dille konuştu. “Bu günlerde gelip sağlığa kavuşun, Şabat gününde değil.”

15    Rab onu şöyle yanıtladı: “Ey ikiyüzlü insanlar! Her biriniz Şabat günü öküzünü ya da eşeğini yemliğinden çözüp sulamaya götürmez mi?

16    Şeytanın on sekiz yıldır bağladığı şu İbrahim kızını Şabat günü bu katlanılmaz bağdan çözmek gerekmez mi?”

17    İsa bu sözleri söyleyince O’na direnenlerin tümü utançtan yerin dibine geçti. Tüm topluluk O’nun tarafından yapılan bütün yüce işler karşısında sevinçle doldu.

 

 

Tanrı Hükümranlığı Neye Benzer?

18    İsa bir soru sordu: “Tanrı hükümranlığı neye benzer? Onu neye benzeteyim?

19    O bir hardal tohumuna benzer. Bir adam onu alıp bahçesinde toprağa ekti. Tohum gelişip ağaç oldu. Göğün kuşları onun dallarında tünedi.”[Daniel 4:12,21; Hezekiel 17:23; 31:6]

 

Mayaya İlişkin Simge

20    İsa yeniden, “Tanrı hükümranlığını neye benzeteyim?” dedi.

21    “Bir kadının üç ölçek un alıp içine karıştırdığı maya gibidir. Böylece tüm hamur mayalanır.”

 

Dar Kapı

22    İsa kent kasaba dolaşarak öğretiyor ve Yeruşalim’e doğru ilerliyordu.

23    Birisi O’na, “Ya Rab” dedi. “Kurtulanların sayısı az mıdır?” İsa yanıtladı:

24    “Dar kapıdan girmeye çalışın. Çünkü size derim ki, birçokları girmek isteyecek ama başaramayacaklar.

25    Ev sahibi kalkıp kapıyı kapadığında, dışarıda durup kapıyı çalacaksınız. ‘Ya Rab, aç bize’ diye yalvaracaksınız. O da, ‘Sizin nereden çıktığınızı bilmiyorum’ diye yanıtlayacak.

26    Bunun üzerine, ‘Senin önünde yedik içtik; bizim caddelerimizde öğrettin’ demeye başlayacaksınız.

27    Ama O, ‘Nereden geldiğinizi bilmiyorum’ diyecek, ‘Benden ırağa gidin, tüm haksızlık işçileri!’[Mezmur 6:8]

28    “Tanrı hükümranlığında İbrahim’i, İshak’ı, Yakup’u ve bütün peygamberleri görüp kendinizi dışarıya atılmış bulacaksınız. O zaman orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.

29    Doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden insanlar gelip Tanrı hükümranlığında şölene oturacak.[Malakya 1:11; Yeşaya 49:12; 59:19; Mezmur 107:3]

30    İşte o zaman son sıradakiler ilk sıraya geçecek, ilk sıradakiler de son sırada kalacak.”

 

İsa Yeruşalim İçin Acı Duyuyor

31    O sırada bazı Ferisiler gelip İsa’ya, “Kalk, git buradan” dediler. “Çünkü Herodes seni öldürmek istiyor.”

32    İsa onlara, “Gidin, o tilkiye haber verin” dedi. “İşte bugün ve yarın cinleri kovuyorum, insanları iyi ediyorum; üçüncü gündeyse işim sona eriyor.

33    Bununla birlikte bugün yarın öbür gün duraksamaksızın yolumda gitmeliyim. Çünkü bir peygamberin Yeruşalim dışında öldürülmesi düşünülemez.

34    “Yeruşalim, Yeruşalim! Peygamberleri öldüren ve kendisine gönderilenleri taşlayan Yeruşalim! Tavuğun civcivlerini kanatları altına topladığı gibi kaç kez çocuklarını yanıma toplamak istedim. Ama bunu istemediniz.

35    İşte tapınağınız size yüzüstü bırakılıyor. Bu durumda size bildiriyorum: ‘Rab’bin adıyla gelen kutludur’ deyinceye dek, bundan böyle beni bir daha görmeyeceksiniz.”[Yeremya 22:5; 12:7; Mezmur 69:25; 118:26]

 

İsa Bedeni Şişmiş Adamı Sağlığa Kavuşturuyor

BÖLÜM 14

1      Bir Şabat günü İsa Ferisiler’in başkanlarından birinin evine yemeğe gitti. Herkes O’nu gözlüyordu.

2      Bedeni baştanbaşa su toplamış, şişmiş bir adam O’nun önüne geldi.

3      İsa yasa yorumcularıyla Ferisiler’e dönerek sordu: “Şabat günü hastaları sağlığa kavuşturmak doğru mudur, değil midir?”

4      Ağızlarını açmadılar. İsa adamı yanına çağırdı, onu iyi etti ve geri gönderdi.

5      Ardından çevresindekilere sordu: “Hanginizin oğlu ya da öküzü kuyuya düşse, Şabat günü hiç duraksamadan onu kurtarmaya koşmaz?”

6      Bu uslamlamalara yanıt veremediler.

 

Şölen Çağrılılarının Tutumu

7      İsa baş köşeleri çaba gayret nasıl seçtiklerini görünce çağrılılara bir simgeyle konuştu:

8      “Biri seni düğün şölenine çağırdığında baş köşeye kurulma. Olur ya, belki senden daha önemli biri de onun tarafından çağrılmıştır.

9      İkinizi de çağıran yaklaşıp, ‘Lütfen yerini bu adama bırak’ diyebilir. O zaman utançla kalkar, en son sırayı alırsın.

10    “Bunun tersine, bir yere çağrıldığında git en son sıraya otur. Öyle ki şölen sahibi içeri girdiğinde sana, ‘Arkadaşım, lütfen daha yüksek yere buyur’ desin. İşte o zaman seninle birlikte sofrada oturan herkesin önünde saygınlık kazanırsın.

11    Çünkü kendini yükselten kişi alçaltılacak, kendini alçaltan kişi de yükseltilecektir.”

12    İsa kendisini şölene çağırana da, “Bir sofra ya da şölen düzenlediğinde arkadaşlarını, kardeşlerini, hısım akrabanı ya da varlıklı komşularını çağırma” dedi. “Çünkü onlar da öte yandan seni çağırır, böylece sana karşı yükümlülüklerini ödemiş olurlar.

13    Şölen düzenlediğinde yoksulları, sakatları, kötürümleri, gözü görmezleri çağır;

14    mutluluk kazanırsın. Çünkü onların karşılık olarak ödeyebilecek hiçbir olanağı yoktur. Doğru kişiler dirildiğinde sana karşılığı ödenecektir.”

 

Parlak Şölene Çağrı

15    Sofrada oturanlardan biri bunu duyunca İsa’ya, “Tanrı hükümranlığında yemek yiyecek kişiye ne mutlu!” dedi.

16    İsa ona simgesel bir öykü anlattı: “Bir adam parlak bir şölen düzenledi, pek çok kişiyi çağırdı.

17    Şölen saati gelince çağrılılara, ‘Buyurun, her şey hazır’ diyerek bilgi iletsin diye uşağını gönderdi.

18    Ama tümü ağız birliğiyle özür bulmaya koyuldu. Birincisi, ‘Bir tarla satın aldım’ dedi, ‘Varıp onu görmeliyim. Lütfen özrümü kabul et.’

19    “Başka biri, ‘Beş çift öküz satın aldım’ dedi, ‘Onları denemeye gidiyorum. Lütfen özrümü kabul et.’

20    Bir başkası da, ‘Kendime bir eş aldım’ dedi, ‘Bu nedenle gelemem.’

21    “Uşak geri dönüp durumu efendisine bildirdi. Bunun üzerine ev sahibi öfkelenerek uşağına buyruk verdi: ‘Hemen kentin caddelerine, sokak aralarına koş. Yoksulları, sakatları, gözü görmezleri, kötürümleri toplayıp buraya getir.’

22    Uşak, ‘Efendi, buyruğun uygulandı’ dedi. ‘Ama daha yer var.’

23    “Efendisi, ‘Yollara çitlere koş, bulduklarını zorla, gelsinler’ dedi. ‘Öyle ki, evim dolsun.

24    Bakın, sizlere bildireyim; şölene çağrılan o insanlardan hiçbiri yemeğimi tatmayacak.’”

 

Mesih Nasıl Değerlendirilir?

25    Yoğun topluluklar İsa’ya yoldaşlık ediyordu. İsa onlara dönerek,

26    “Bana gelip de” dedi, “Babasını, annesini, eşini, çocuklarını, erkek ve kız kardeşlerini, hatta canını hiçe saymayan, benim öğrencim olamaz.

27    Haçını yüklenip ardım sıra gelmeyen de öğrencim olamaz.

28    Hanginiz bir kule kurmak isteyince bu işi sona erdirip erdiremeyeceğini anlamak için ilkin harcayacağı parayı hesap etmeye oturmaz?

29    Yoksa, temeli atıp işi sona erdiremediğini gören herkes onunla alaya başlar.

30    ‘Bu adam bir kule kurmaya kalkıştı, ama işin üstesinden gelemedi’ derler.

31    “Ya da hangi kral başka bir krala karşı savaşa gittiğinde, ilkin kendisine karşı gelen yirmi bin kişiyi on bin kişiyle karşılamaya gücüm yeter mi yetmez mi diye çevresindekilere danışmaz?

32    Gücü yeterli değilse, öbürü daha uzaktayken bir elçi gönderip barış koşullarını öğrenmek ister.

33    İşte bunun gibi, nesi var nesi yoksa hepsiyle bağımlılığını koparmayan da benim öğrencim olamaz.”

 

Değerini Yitiren Tuz

34    “Tuz iyi bir şeydir. Ama tuz tuzluluğunu yitirirse, bir daha neyle ona tuz tadı verilebilir?

35    Artık ne toprağa yararı vardır ne de gübre yığınına. Onu kaldırıp sokağa atarlar. İşitecek kulağı olan işitsin.”

 

 

 

 

Yitik Koyun Simgesi

BÖLÜM 15

1      Gümrük parası toplayanlarla günahlıların tümü O’nu dinlemek için üşüşüyordu.

2      Ferisiler’le dinsel yorumcular ise, “Bu adam günahlıları yanına alıyor, onlarla birlikte yemek yiyor” diye söyleniyorlardı.

3      İsa şu simgesel öyküyü anlatarak onları yanıtladı:

4      “İçinizden hanginizin yüz koyunu olur da, bunlardan bir tekini yitirince doksan dokuzunu bozkırda bırakıp buluncaya dek yitirilenin ardından gitmez?

5      Koyunu bulunca da onu omzuna alıp sevinç içinde

6      evine döner. Arkadaşlarını, komşularını çağırıp, ‘Gelin, sevincime katılın’ der. ‘Çünkü yitirilen koyunumu buldum.’

7      Size derim ki, işte bunun gibi, günahtan dönen bir tek günahlı için, günahtan dönmeye gereksinimi olmayan doksan dokuz doğru kişi için duyulduğundan daha çok sevinç duyulur gökte.”

 

Yitik Gümüş Para Simgesi

8      “Ya da hangi kadının on gümüş parası* olur da birini yitirince, bir lamba yakıp evini süpürmez, onu buluncaya dek özenle aramaz?

9      Parayı bulunca da arkadaşlarını, komşularını çağırıp, ‘Gelin, sevincime katılın’ der. ‘Çünkü yitirdiğim gümüş parayı buldum.’

10    Size derim ki, bunun gibi günahtan dönen bir tek günahlı için Tanrı’nın melekleri önünde sevinç duyulur.”

 

Yitik Oğul Simgesi

11    İsa konuşmasını sürdürdü: “Bir adamın iki oğlu vardı.

12    Bunlardan küçüğü babasına, ‘Baba, varlığından payıma düşeni bana ver’ dedi. O da varlığını onların arasında böldü.

13    “Aradan çok geçmeden, küçük oğul her şeyini toplayıp uzak bir ülkeye göç etti; orada aşağılık bir yaşama dalarak neyi varsa saçtı savurdu.

14    Elindeki her şeyin altından girip üstünden çıktıktan sonra o ülkeye kırıcı bir kıtlık geldi. O da yoksunluk çekmeye başladı.

15    Ve gitti, o ülkenin yurttaşlarından birine yanaşma oldu. Adam da onu çiftliklerindeki domuzları gütmeye saldı.

16    Delikanlı domuzların yediği keçiboynuzlarıyla karnını doyurmak istediyse de kimse ona bir şey vermedi.

17    “Aklı başına gelince kendi kendine, ‘Babamın bir sürü emekçisinin iyice yiyip doyduktan sonra bile artakalan ekmeği var’ dedi. ‘Oysa ben burada kıtlıktan kırılıyorum.

18    Kalkıp babama gideyim; göğün katında ve senin önünde günah işledim baba, diyeyim.

19    Bundan böyle oğlun denmeye yaraşık değilim. Bana emekçilerinden birisi gibi davran.’

20    Kalkıp babasının yanına vardı. O daha çok uzaktayken, babası onu görüp acıdı. Koşarak boynuna sarıldı, derin özlemle onu öptü.

21    Oğul da ona, ‘Göğün katında ve senin önünde günah işledim baba’ dedi. ‘Bundan böyle oğlun denmeye yaraşık değilim.’

22    “Ama baba uşaklarına buyruk verdi: ‘Çabuk olun. En seçkin giysiyi getirip ona giydirin. Parmağına yüzük takın. Ayaklarına pabuç geçirin.

23    Besili danayı buraya getirip boğazlayın. Yiyelim eğlenelim.

24    Çünkü bu oğlum ölüydü, şimdi yine yaşıyor; yitikti ama bulundu.’ Ardından başladılar eğlenmeye.

25    “Bu arada adamın büyük oğlu çiftlikteydi. Dönerken evine yaklaşınca çalgı ve dans sesleri duydu. “Uşaklardan birini çağırıp bunların da ne demek olduğunu sordu.

27    O da, ‘Kardeşin geldi’ diye yanıtladı, ‘Baban besili danayı boğazladı. Çünkü sağ salim ona kavuştu.’

28    “Genç adam öfkelendi. İçeri bile girmek istemedi. Bunun üzerine babası dışarı çıkıp ona yalvardı.

29    Ama o babasına, ‘Bak bunca yıldır yanında çalışıyorum’ diyerek karşılık verdi, ‘Buyruğuna hiç söz dinlemezlik etmedim. Ama bir kez olsun bana bir oğlak vermedin ki, ben de arkadaşlarımla birlikte eğleneyim.

30    Oysa varlığını genel kadınlarla yiyip tüketen şu oğlun eve gelince, onun için besili danayı boğazladın.’

31    “Baba, ‘Oğlum,’ dedi. ‘Sen hep yanımdasın, varlığımın tümü senindir.

32    Şu anda eğlenip sevinmek yerindedir. Çünkü bu kardeşin ölüydü, şimdi ise yaşıyor; yitikti ama bulundu.’”

 

Açıkgöz Ev Yöneticisi

BÖLÜM 16

1      İsa öğrencilerine şunları da anlattı: “Varlıklı birinin bir ev yöneticisi vardı. Ev yöneticisi onun mallarını darmadağın ediyor yolunda bir suçlama erişti adamın kulağına.

2      Onu yanına çağırdı, ‘Senin için bu duyduklarım nedir?’ diye sordu. ‘Ev yöneticiliğinin hesabını ver bakalım. Bundan böyle ev yöneticiliği yapamazsın.’

3      “Ev yöneticisi içinden, ‘Şimdi ne yapacağım?’ dedi. ‘İşte efendim ev yöneticiliğini benden alıyor. Toprağı kazacak gücüm yok. Dilenmekten utanırım.

4      Ne yapacağımı biliyorum; öyle ki ev yöneticiliğinden atıldığımda insanlar beni evlerine alsın.’

5      “Ardından efendisine borcu olanları teker teker yanına çağırdı. Birincisine, ‘Efendime borcun ne kadar?’ diye sordu.

6      Adam, ‘Yüz damacana zeytinyağı’ diye yanıtladı. Ev yöneticisi, ‘Şu borç senedini al’ dedi, ‘Hemen şuracığa otur, elli damacana yaz.’

7      Sonra öbürüne sordu: ‘Borcun ne kadar?’ O da, ‘Yüz ölçek buğday’ diye yanıtladı. Ev yöneticisi, ‘Şu borç senedini al, seksen ölçek yaz’ dedi.

8      “Efendisi, aldatıcı ev yöneticisini övdü. Çünkü o akıllıca davranmıştı. Sonuç: Şimdiki çağın insanları kendi kuşaklarıyla alışverişlerinde aydınlanmış insanlardan daha keskin zekâlıdır.

9      Sizlere derim ki, haksız mammona* gönül kaptıranlarla arkadaşlık kurun. Öyle ki olanaklar yitirilince sizi sonsuz barınaklara alsınlar.

10    Az şeyde güvenilen kişiye çok şeyde de güvenilir. Az şeyde haksızlık eden kişi çok şeyde de haksızlık eder.

11    Bu nedenle, eğer haksız mammon ilişkisinde güvenilir değilseniz, gerçek varlık ilişkisinde sİzlere kim güvenebilir?

12    Başkasının malı ilişkisinde güvenilir değilseniz, kendinizin olanı sizlere kim verir?

13    Hiçbir uşak iki efendiye uşaklık edemez. Çünkü ya birine kin besler öbürünü sever; ya da birine bağlanır öbürünü hor görür. Hem Tanrı’ya hem de mammona uşaklık edemezsiniz.”

 

İsa’nın Belirttiği Tanrısal Değerler

14    Paraya tutkun Ferisiler bu sözlerin tümünü dinliyor ve İsa’yı tiye alıyordu.

15    İsa onlara, “Siz kendinizi insanların önünde doğru çıkarırsınız” dedi. “Ama Tanrı yüreğinizi bilir. İnsanların yüce saydığı şeyler, Tanrı’nın gözünde tiksindiricidir.

16    Ruhsal yasa ve peygamberler Yahya’ya dek uzanır. Onun gününden bu yana Tanrı hükümranlığı insanlara müjdeleniyor ve herkes ona girmek için kendini zorluyor.

17    Gökle yerin geçip gitmesi ruhsal yasadan bir tek çizginin bozulmasından daha kolaydır.

18    “Karısını boşayıp bir başkasıyla evlenen kişi cinsel yolsuzluk etmiş olur. Kocasının boşadığı bir kadınla evlenen de cinsel yolsuzluk etmiş olur.”

 

Varlıklı Adamla Yoksul Lazaros

19    “Varlıklı bir adam vardı. Giysileri erguvan çiçeği renginde ince ketendendi. Kendisine her gün tantanalı şölenler düzenlerdi.

20    Kapısının önüne ise Lazaros adında bir yoksulu yatırırlardı. Bedeni baştan başa açık yaralarla doluydu.

21    Varlıklı adamın sofrasından atılan artıklarla karnını doyurmaya özlem duyardı o. Köpekler de gelip açık yaralarını yalardı.

22    “Günlerden bir gün yoksul adam öldü, melekler tarafından İbrahim’in yanında oturmaya götürüldü. Varlıklı adam da öldü ve gömüldü.

23    Ölüler ülkesinde[bkz. Matta 11:23] işkence çekerken gözlerini kaldırınca ırakta İbrahim’i ve yanında duran Lazaros’u gördü.

24    ‘Ey İbrahim baba’ diye seslendi. ‘Bana acı. Lazaros’u gönder de parmağının ucunu suya batırsın, dilimi serinletsin. Çünkü bu alevin ortasında acıyla kıvranıyorum.’

25    “Ama İbrahim, ‘Ey oğul’ dedi. ‘Yaşamında iyi şeylerle gönenç bulduğunu, Lazaros’un ise her tür kötülüğü taşıdığını anımsa. Oysa şimdi o avuntu buluyor, sense acıyla kıvranıyorsun.

26    Üstelik, bizimle sizin aranızda koca bir boşluk saptanmıştır. Öyle ki, buradan oraya geçmek isteyenler bunu başaramasın; oradan da hiç kimse bizim bulunduğumuz yere geçemesin.’

27    “Bunun üzerine adam ‘Sana yalvarırım ey baba!’ dedi. ‘Lazaros’u babamın evine sal.

28    Beş kardeşim var. Onları uyarsın ki, onlar da bu işkence yerine gelmesin.’

29    Ama İbrahim şöyle yanıtladı: ‘Musa’yı ve peygamberleri biliyorlar. Onları dinlesinler.’

30    Adam, ‘Hayır, İbrahim baba’ dedi. ‘Elbette, ölülerden biri onlara giderse günahlarından dönerler.’

31    İbrahim de ona, ‘Eğer Musa’yı ve peygamberleri dinlemiyorlarsa, ölüler arasından biri dirilse bile inanmazlar’ diyerek konuştu.”

 

Günah Sorununun Ayrımlı Yönleri

BÖLÜM 17

1      İsa öğrencilerine, “Suça sürükleme eylemlerinin gelmemesi olanaksızdır” dedi. “Ama bu eylem kimin aracılığıyla geliyorsa, vay onun başına!

2      Şu küçüklerden birini kim suç işlemeye sürüklerse, boynuna bir değirmen taşı bağlanıp denize atılması o kişi için daha iyidir.

3      Kendinize dikkat edin. Kardeşin sana karşı günah işlerse onu kına. Günahından dönerse onu bağışla.

4      Eğer bir günde sana karşı yedi kez günah işler ve yedi kez yanına gelip, ‘Ben günahımdan dönüyorum’ derse, onu bağışlamak zorundasın.”

 

İmanın Sağladığı Sonuçlar

5      Haberciler Rab’be, “İmanımızı çoğalt” dedi.

6      Rab yanıtladı: “Hardal tohumu kadar imanınız olsa şu karadut ağacına, ‘Tüm kökünle yerinden sökül ve denize kök sal’ deseniz buyruğunuza uyardı.”

 

Uşağın Yükümlülüğü

7      “Sizlerden birinin çift süren ya da sürüleri güden bir uşağı olduğunu varsayalım. Tarladan eve döndüğünde ona, ‘Hemen gel sofraya otur’ mu der,

8      yoksa, ‘Yiyeceğimi hazırla, önlüğünü bağla, yiyip içinceye dek bana hizmette bulun ondan sonra da kendin ye iç’ mi der?

9      Uşak kendisine buyrulanı yaptığı için efendi ona teşekkür borçlu mudur?

10    Sizin durumunuz da tıpkı bunun gibidir. Buyrulan her şeyi yaptığınızda, ‘Biz yararsız uşaklarız’ deyin. ‘Yapmamız gerekeni yaptık sadece.’”

 

 

İsa On Cüzamlıyı Pak Kılıyor

11    İsa Yeruşalim’e giderken Samiriye ve Galile bölgelerinden geçiyordu.

12    Bir kasabaya girdiğinde, O’nu on cüzamlı karşıladı. Uzakta durarak

13    yüksek sesle dileklerini dile getirdiler: “İsa, yetkili yönetmen; bize acı!”

14    İsa onları görünce, “Gidin kendinizi rahiplere gösterin” dedi. Cüzamlılar yolda giderken paklandı.[Levililer 13:49; 14:2-32]

15    İçlerinden biri iyi olduğunu anlayınca yüksek sesle Tanrı’yı yücelterek geri döndü.

16    Yüzüstü İsa’nın ayaklarına kapandı. O’na teşekkür etti. Adam Samiriyeli’ydi.

17    İsa, “Paklananlar on kişi değil miydi?” diye sordu. “Öbür dokuzu nerede?

18    Bu yabancıdan başka Tanrı’yı yüceltmek için geri gelen olmadı mı?”

19    Sonra adama, “Kalk, yoluna koyul” dedi. “İmanın seni kurtardı.”

 

Tanrı Hükümranlığı Buradadır

20    Ferisiler, “Tanrı hükümranlığı ne zaman gelecek?” yolunda bir soru sordu. İsa onlara, “Tanrı hükümranlığı gözle görülebilir biçimde gelmez” dedi.

21    “Ne de insanlar, ‘Bak, burada’ ya da, ‘Orada’ der. İşte Tanrı hükümranlığı aranızdadır.”*

 

Hükümranlığa Yol Açan Olaylar

22    İsa öğrencilere, “İnsanoğlu’nun günlerinden birini görmek için özlem çekeceğiniz dönem geliyor” dedi. “Ama görmeyeceksiniz.

23    Size, ‘Bak, orada; bak, burada’ diyecekler. Sakın gidip aramaya koyulmayın.

24    Çünkü şimşek çakınca bir uçtan öbür uca tüm gökyüzünü nasıl aydınlatırsa, İnsanoğlu da [kendi gününde] tıpkı bunun gibi olacaktır.

25    Ne var ki, ilkin O’nun bir sürü işkence çekmesi ve bu kuşakça yadsınması gerekiyor.

26    Nuh’un günlerinde durum ne idiyse, İnsanoğlu’nun günlerinde de öyle olacak.

27    Herkes yiyor, içiyor, evleniyor, everiliyordu; Nuh’un gemiye girdiği güne dek.. Sonra tufan gelip tümünü yok etti.[Yaratılış 7:7-23]

28    “Lut’un günlerinde de durum buydu. Herkes yiyor içiyor, satın alıyor satıyor, ekiyor, yapılar kuruyordu.[Yaratılış 18:20]

29    Lut’un Sodom’u bırakıp gittiği gün gökten ateşle kükürt yağdı ve tümünü yok etti.[Yaratılış 19:15,24,25]

30    İnsanoğlu’nun açıklanacağı günde de durum tıpkı bunun gibi olacak.

31    “O gün damda olup da malları evde bulunan onları almaya inmesin. Bunun gibi tarladaki de geri dönmesin.[Yaratılış 19:26]

32    Lut’un karısını anımsayın.

33    Canını kurtarmaya çalışan herkes onu yitirecektir; ama yitiren onu koruyacaktır.

34    “Size diyorum ki, o gece bir yatakta iki kişi olacak; biri alınacak öbürü bırakılacak.

35    Değirmende birlikte buğday öğüten iki kadın olacak; biri alınacak öbürü bırakılacak.”

36    [Tarlada iki kişi olacak; biri alınacak öbürü bırakılacak.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]

37    Öğrenciler, “Nerede, ya Rab?” diye sordu. İsa, “Ölü neredeyse, akbabalar da orada toplanacak” dedi.

 

Dul Kadınla Yargıç Simgesi

BÖLÜM 18

1      İsa her vakit dua etmeleri ve hiç yüreksiz olmamaları gerektiğini belirten bir simgesel öykü anlattı onlara:

2      “Bir kentte Tanrı korkusunu öneme almayan, insana saygı tanımayan bir yargıç vardı.

3      Bir de dul kadın vardı aynı kentte. İkide bir yargıca gelir, ‘Davalımdan hakkımı kovala’ diye yakarırdı.

4      Yargıç uzun süre aldırış etmedi. Ama sonunda kendi kendine, ‘Her ne kadar Tanrı korkusunu öneme almayan, insana saygı tanımayan biriysem de,

5      beni sürekli tedirgin etmesin diye bu dul kadının hakkını arayacağım’ dedi. ‘Yoksa boyuna gelip beni canımdan bezdirecek.’”

6      Rab, “Adaletsiz yargıcın ne dediğini duyun” diye ekledi.

7      “Ya Tanrı? Kendisine gece gündüz haykıran seçilmişlerinin hakkını savunmaz mı? Katlanışı ne denli sürer?

8      Size derim ki, onların hakkını ivedilikle saptayacak. Yine de, İnsanoğlu geldiğinde şu dünyada acaba böylesi imanı bulacak mı?”

 

Kendisini Doğru Sayanın Kişisel Çelişkisi

9      Kendilerinin doğru olduğuna kanıp da geriye kalanları aşağı gören kimilerine İsa şu simgesel öyküyü anlattı:

10    “İki adam dua etmek için tapınağa gitti. Biri Ferisi’ydi, öbürüyse gümrük vergisi toplayan.

11    Ferisi ayağa kalkıp kendi kendine şöyle dua etti: ‘Ya Tanrı, öbür insanlara -kapkaççılara, hilecilere, cinsel yolsuzluk yapanlara, ya da gümrük vergisi toplayan şu adama- benzemediğim için sana teşekkür ederim.

12    Haftada iki kez oruç tutarım. Tüm kazancımın yüzde onunu veririm.’

13    “Gümrük vergisi toplayansa uzakta durup gözlerini göğe kaldırmak bile istemedi. Yalnız göğsünü dövüyor, ‘Ey Tanrı, ben günahlıya acı’ diyordu.

14    Size derim ki, ilki değil, ama bu adam evine doğrulukla donatılmış biri olarak döndü. Çünkü kendisini yükselten alçaltılacak, kendisini alçaltansa yükseltilecek.”

 

İsa Küçük Çocukları Kutlu Kılıyor

15    İsa’nın yanına, dokunsun diye küçücük çocuklar getirdiler. Ama öğrenciler bunu görünce çocukları getirenleri payladı.

16    İsa onları çağırıp, “Çocukları bırakın, bana gelsinler” dedi. “Onlara engel olmayın. Çünkü Tanrı hükümranlığı böylelerinindir.

17    Doğrusu size derim ki, Tanrı hükümranlığını bir çocuk gibi kabul etmeyen ona hiç giremez.”

 

Sonsuz Yaşam Arayan Varlıklı Genç

18    Bir başkan İsa’ya, “İyi Öğretmen, sonsuz yaşamı miras almak için ne yapmalıyım?” diye sordu.

19    İsa ona, “Neden bana iyi diyorsun?” dedi. “Tanrı’dan başka kimse iyi değildir.

20    Buyrukları bilirsin: “‘Evlilik dışı cinsel bağlantıya girmeyeceksin, Adam öldürmeyeceksin, Çalmayacaksın, Yalan yere tanıklık etmeyeceksin, Babana ve annene saygı göstereceksin.’”[Mısır’dan Çıkış 20:12-16; Yasanın Tekrarı 5:16-20]

21    Adam, “Bunların tümünü gençliğimden bu yana tuttum” diye yanıtladı.

22    İsa bunu duyunca, “Bir şeyin eksik kalıyor” dedi. “Varını yoğunu sat, yoksullara dağıt. Böylelikle göklerde varlığın olacaktır. Sonra da ardım sıra gel.”

23    Adam bunu duyunca yüreği tasayla doldu. Çünkü çok zengindi.

24    İsa onun tepkisini görünce, “Parası bol kişilerin Tanrı hükümranlığına girmesi ne denli güçtür!” dedi.

25    “Devenin iğne deliğinden geçmesi, zengin bireyin Tanrı hükümranlığına girmesinden daha kolaydır.”

26    Bunu duyanlar, “Öyleyse kim kurtulabilir?” diye sordu.

27    İsa, “İnsanlar önünde olanaksız olan, Tanrı önünde olanaklıdır” diye yanıtladı.

28    Petros, “İşte biz her şeyi bırakıp ardın sıra geldik” dedi.

29    İsa, “Doğrusu size derim ki” dedi, “Tanrı hükümranlığı için evini, eşini, kardeşlerini, ana-babasını, çocuklarını bırakan hiç kimse yoktur ki

30    şimdiki dönemde bunları kat kat almasın. Gelecek çağda ise sonsuz yaşamı alacaktır o.”

 

İsa Ölümünü ve Dirilişini Üçüncü Kez Belirtiyor

31    İsa, on iki öğrenciyi bir yana çekip onlara, “Bakın” dedi, “Yeruşalim’e çıkıyoruz. İnsanoğlu için peygamberlerce yazılmış olanların tümü bütünlenecektir.

32    Ulusların eline verilecek, O’nunla alay edecekler, aşağılayacaklar, yüzüne tükürecekler.

33    Kamçıladıktan sonra O’nu öldürecekler. Üçüncü gün dirilecek.”

34    Ama öğrenciler bu sözlerin tekini bile anlamadı. Bu bildiri kendilerinden gizlendiği için söylenenleri kavrayamadılar.

 

İsa Görmez Dilenciyi Görüme Kavuşturuyor

35    İsa, Yeriha kentine yaklaşırken, gözleri görmeyen bir adam yol kenarında oturmuş dileniyordu.

36    Bir topluluğun yakınından geçmekte olduğunu duyunca, “Ne oluyor?” diye sordu.

37    “Nasıralı İsa buradan geçiyor” diye yanıtladılar.

38    Adam yüksek sesle, “Ey İsa, Davut Oğlu, bana acı” diye bağırdı.

39    Öndekiler onu paylayarak bağırmayı kes diye üstelediler. Ama o sesini büsbütün yükseltti: “Ey Davut Oğlu, bana acı.”

40    İsa duraklayıp onu kendisine getirmelerini buyurdu. Adam yaklaşınca İsa sordu:

41    “Sana ne yapmamı istiyorsun?” O da, “Ya Rab, yeniden göreyim” dedi.

42    İsa ona, “Gözlerin açılsın!” dedi. “İmanın seni kurtardı.”

43    O anda görmeye başladı ve Tanrı’yı yücelterek İsa’nın ardı sıra gitti. Olayı gören tüm halk Tanrı’ya övgüler sundu.

 

Kısa Boylu Günahlının Tövbesi

BÖLÜM 19

1      İsa Yeriha’ya girdi. Kentin içinden geçiyordu.

2      Orada Zakkay adında zengin bir adam vardı. Gümrük vergisi toplayanların önde geleniydi.

3      Zakkay İsa’nın nasıl biri olduğunu görmek istedi. Ne var ki, biriken topluluk yüzünden bunu başaramadı. Çünkü boyu kısaydı.

4      Hemen önden koşup İsa’yı görebilmek için geçeceği yol üstünde bir incir ağacına tırmandı.

5      İsa oraya varınca yukarı bakarak, “Zakkay, çabuk aşağı in” dedi. “Çünkü bugün senin evinde kalmam gerekiyor.”

6      Zakkay hemen aşağı indi ve sevinç içinde İsa’yı ağırladı.

7      Bunu görenler söylenmeye koyuldu. “Günahlı bir adamın evinde kalmaya gitti” diyerek mırıldanıyorlardı.

8      Zakkay ayağa kalkıp Rab’be, “Ya Rab, işte varlığımın yarısını yoksullara veriyorum” dedi. “Birinden haksızlıkla bir şey kaptımsa da dört katını geri veriyorum.”

9      İsa ona, “Bugün bu eve kurtuluş geldi” dedi. “Çünkü o da İbrahim’in bir oğludur.

10    Çünkü İnsanoğlu yitirileni aramaya ve kurtarmaya geldi.”[Hezekiel 34:16]

 

Uşaklara Bırakılan Para

11    Onlar bu sözleri dinlerken, İsa simgesel bir öykü anlatarak konuşmasını sürdürdü. Çünkü kendisi Yeruşalim’e yakın bulunduğundan, Tanrı hükümranlığının belirmek üzere olduğunu sanıyorlardı.

12    İsa şunu anlattı: “Soylu bir adam kendisine bir krallık sağlayıp yine geri dönmek amacıyla uzak bir ülkeye gitti.

13    Önce on uşağını yanına çağırıp kendilerine on gümüş verdi. ‘Ben geri gelinceye dek bunu değerlendirin’ dedi.

14    Ne var ki, ülkesinin halkı kendisine kin besliyordu. Ardından elçi gönderip, ‘Biz bu adamın başımıza kral olmasını istemiyoruz’ dediler.

15    “Soylu adam krallığı sağlayıp geri geldiğinde, parayı bıraktığı uşakları yanına çağırmaları için buyruk verdi; öyle ki parayı nasıl değerlendirdiklerini görsün.

16    İlki yaklaşıp, ‘Efendi, gümüşün on gümüş daha kazandı’ dedi.

17    Adam, ‘Aferin iyi uşak’ dedi. ‘Az olanı kullanmakta güvenilir kişi olduğunu gösterdin. On kent üzerinde yetki veriyorum sana.’

18    “İkincisi yaklaşıp, ‘Efendi’ dedi. ‘Gümüşün beş gümüş daha getirdi.’

19    Adam, ‘Sana da beş kent üzerinde yetki veriyorum’ dedi.

20    Bir başkası yaklaşıp, ‘Efendi’ dedi, ‘İşte gümüşün. Onu bir mendile sarıp sakladım.

21    Çünkü senden korkum vardı. Sert bir insansın. Koymadığını toplar, ekmediğini biçersin.’

22    Adam, ‘Kendi ağzından çıkan sözle seni suçlu çıkaracağım kötü uşak’ dedi. ‘Benim sert bir insan olduğumu biliyordun. Koymadığımı toplar, ekmediğimi biçerim.

23    Öyleyse niçin paramı bankaya yatırmadın? Hiç olmazsa, geldiğimde onu faiziyle birlikte çekerdim.’

24    “Sonra orada duranlara, ‘Bu adamdan elindeki gümüşü alın, on gümüşü olana verin’ dedi.

25    ‘Efendi, onun on gümüşü var’ diye karşılık verdiler.

26    Adam, ‘Size derim ki’ dedi, ‘Malı olan herkese daha da çok verilecek, ama bir şeyi olmayandan elindeki bile alınacaktır.

27    “‘Kendilerine krallık etmemi istemeyen bu düşmanlarıma gelince; onları buraya getirin, gözümün önünde idam edin.’”

28    İsa bu sözleri söyledikten sonra onlardan önce Yeruşalim’e doğru yola çıktı.

 

YERUŞALİM’İ KAPSAYAN HİZMET

Yeruşalim’e Görkemli Giriş

29    Zeytinlik Dağı denen tepenin eteğinde Beytfaci’ye ve Beytanya’ya yaklaşınca, İsa öğrencilerden ikisini gönderdi.

30    Onlara, “Karşıdaki köye gidin” dedi. “Oraya varır varmaz bağlı duran bir sıpa göreceksiniz. Ona hiçbir vakit, hiç kimse binmemiştir. Onu çözüp getirin.

31    Eğer biri size, ‘Onu niçin çözüyorsunuz?’ diye sorarsa, ‘Bu Rab için gereklidir’ diyeceksiniz.”

32    Gönderilenler gitti, her şeyi İsa’nın dediği gibi buldular.

33    Sıpayı çözüyorlardı ki sahipleri, “Bu sıpayı niçin çözüyorsunuz?” diye sordu.

34    Öğrenciler de, “Bu, Rab için gereklidir” dedi.

35    Sıpayı alıp İsa’ya getirdiler. Kendi giysilerini sıpanın üstüne atarak, İsa’nın binmesine yardım ettiler.

36    İsa ilerlerken de giysilerini halı gibi yolun üstüne serdiler.

37    İsa, Zeytinlik Dağı’nın alt yamacına yaklaştığında, tüm öğrenci topluluğu[on iki öğrenci; Haberci, Havari, Resul, Elçi] sevinçten coşarak, tanık oldukları güçlü işlerin hepsine ilişkin yüksek sesle Tanrı’ya övgü sunmaya koyuldu.

38    Şöyle bağırıyorlardı: “Rab’bin adıyla gelen Hükümran kutludur. Gökte esenlik, Yücelerde Olan’a yücelik olsun!”[Mezmur 118:26]

39    Topluluğun içinden bazı Ferisiler İsa’ya, “Öğretmen, öğrencilerini payla” dedi.

40    İsa, “Size derim ki, bunlar susarlarsa taşlar bağıracak” diye yanıtladı.

 

Kentin İlgisizliği

41    İsa yaklaşıp kenti görünce onun için ağladı.

42    “Keşke sen de bugün esenlik sağlayan değerlerin ne olduğunu bilseydin” dedi. “Ama şimdi onlar gözlerinden gizli kalıyor.

43    Düşmanlarının çevrende siper kazıp seni kuşatacakları, her yönden saracakları günler geliyor.

44    Seni de, bağrında taşıdığın çocuklarını da kaldırıp yere çarpacaklar. Sende taş üstünde taş bırakmayacaklar. Çünkü kendini ilgilendiren tanrısal ziyaret vaktini bilmedin.” [Mezmur 137:9]

 

İsa Tapınağı Arıtıyor

45    İsa tapınağa girdi, oradaki satıcıları dışarı atmaya başladı.

46    Onlara, “Kutsal Kitap’ta yazılmıştır” dedi: “Evim dua evi olacaktır. Ama siz onu eşkıya yatağı yaptınız.” [Yeşaya 56:7; Yeremya 7:11]

47    Her gün tapınakta öğretiyordu. Başrahipler, dinsel yorumcular O’nu yok etmek istiyordu, halkın yöneticileri de aynı isteği güdüyordu.

48    Ne var ki, elverişli ortamı bulamıyorlardı. Çünkü tüm halk kulak kesilmiş O’nu dinliyordu.

 

İsa’nın Yetkisine İlişkin Soru

BÖLÜM 20

1      Günlerden bir gün İsa tapınakta halka öğretmekte ve Sevinç Getirici Haber’i yaymaktayken başrahiplerle dinsel yorumcular yanlarına İhtiyarlar’ı alarak karşısına dikildiler.

2      “Bize söyle bakalım” dediler, “Bu işleri hangi yetkiye dayanarak yapıyorsun? Bu yetkiyi sana veren kim?”

3      İsa, “Ben size bir soru sorayım” diye yanıtladı. “Söyleyin bana:

4      Yahya’nın vaftiz etme yetkisi nereden geldi? Tanrı’dan mı yoksa insanlardan mı?”

5      Onlar aralarında düşünmeye koyuldular. Şöyle diyorlardı: “Eğer Tanrı’dandır dersek, O bize, ‘Öyleyse niçin ona inanmadınız?’ diye soracak.

6      Yok eğer, ‘İnsanlardandır’ dersek, tüm halk bizi taşlar. Çünkü Yahya’nın peygamber olduğuna kanmış bulunuyorlar.”

7      Bunun üzerine, nereden geldiğini bilmediklerini söylediler.

8      İsa, “Öyleyse, ben de size bu işleri hangi yetkiye dayanarak yaptığımı söylemeyeceğim” dedi.

 

Bağ Kiralayanlara İlişkin Simgesel Öykü

9      İsa halka şu simgesel öyküyü anlatmaya başladı: “Bir adam asma dikti, bağı bağcılara kiralayarak uzun bir süre için başka bir ülkeye gitti.[Yeşaya 5:1]

10    Bağ bozumunda, ürünün bir bölümünü kendisine vermeleri için kiracılarına bir uşak gönderdi. Ama kiracılar onu tartaklayıp eli boş geri gönderdiler.

11    Adam başka bir uşak gönderdi. Onu da tartaklayıp aşağıladılar ve eli boş gönderdiler.

12    Adamcağız üçüncü bir uşak gönderdi. Onu da yaralayıp dışarı attılar.

13    “Bunun üzerine bağ sahibi, ‘Ne yapayım?’ dedi. ‘Sevgili oğlumu göndereyim. Belki ona saygı gösterirler.’

14    Ama kiracılar oğlunu görünce, ‘İşte malları miras alacak olan burada’ diye aralarında söyleştiler, ‘Haydi, şunu öldürelim de mirasına konalım.’

15    Böylece onu bağdan dışarı sürükleyip öldürdüler. Şimdi, bağ sahibi onlara ne yapacak?

16    Varıp o kiracıları yok edecek, bağı da başkalarına verecek. “Bunu duyanlar, “Tanrı korusun!” dediler.

17    İsa onların gözlerinin içine bakarak sordu: “Öyleyse, yazılmış olan bu söz ne anlam taşır? ‘Yapıcıların kaldırıp attığı Taş, işte bu baş köşeye konulan Taş oldu.’”[Mezmur 118:22]

18    “Bu Taş’a çarpıp düşen herkes paramparça olacak. Taş da kimin üstüne düşerse onu ezip toz edecek.”

19    Dinsel yorumcularla başrahipler o anda O’na el uzatmak istedilerse de halktan korktular. Çünkü bu simgesel öyküyle kendilerine değindiğini anladılar.

 

Kayser’e Vergi Ödemeli mi?

20    İsa’yı gözlemeye başladılar. O’nu kendi sözüyle tuzağa düşürmek istiyorlardı. Sözde doğru kişiler gibi davranan, ama gerçekte O’nu valinin yetkisine ve yargılamasına teslim etmek için saman altından su yürüten rol yapıcı kişiler gönderdiler.

21    Bunlar varıp, “Ey Öğretmen, doğru konuştuğunu ve öğrettiğini, kimseyi kayırmadığını biliyoruz” dediler. “Tam tersine, Tanrı yolunu gerçekten öğretiyorsun.

22    Söyle bize: Kayser’e vergi ödemek bizim için yasal mı yoksa değil mi? ”

23    İsa onların kurnazlığını bildiğinden,

24    “Bana bir dinar gösterin” dedi. “Bunun üzerindeki yüz ve yazı kimindir?” Onlar, “Kayser’in!” diye yanıtladılar.

25    İsa’nın karşılığı şu oldu: “Bu durumda Kayser’e ilişkin şeyleri Kayser’e, Tanrı’ya ilişkin olanları da Tanrı’ya verin.”

26    Halkın önünde O’nu kendi sözüyle tuzağa düşüremediler. Verdiği yanıta şaşarak susup kaldılar.

 

Ölülerin Dirilmesi Sorunu

27    Bazı Sadukiler -ölülerin dirilişi diye bir şey yoktur yolunda konuşanlar- yaklaşıp İsa’ya bir soru sordu:

28    “Ey Öğretmen, Musa bize buyurmuştur ki, evli bir adam çocuğu olmadan ölürse, kardeşi dul kalan kadınla evlenmeli, böylelikle kardeşine soy yetiştirmeli.[Yaratılış 38:8; Yasanın Tekrarı 25:5,6]

29    “Yedi kardeş vardı. Birincisi bir kadınla evlenip çocuksuz öldü.

30    İkincisi de,

31    üçüncüsü de onunla evlendi. Aynı durumda yedisi de çocuk bırakmadan öldü.

32    Sonunda kadın da öldü.

33    Ölüler dirildiğinde bu kadın hangisinin karısı olacak? Öyle ya, yedisi de onu kendisine eş olarak aldı.”

34    İsa yanıtladı: “Bu çağın insanları evlenirler de everilirler de.

35    Ama o çağa ve ölüler arasından dirilmeye yaraşır görülenler ne evlenirler ne de everilirler.

36    Çünkü artık ölüm nedir bilmezler. Onlar meleklere eşittir ve diriliş çocukları olmaları nedeniyle Tanrı çocuklarıdır.

37    Kaldı ki, ölülerin dirilişini Musa’nın kendisi, yanan çalıyla ilgili bölümde belirtti. Orada Rab için İbrahim’in, İshak’ın ve Yakup’un Tanrısı diyor.[Mısır’dan Çıkış 3:2,6]

38    Tanrı ölülerin değil, dirilerin Tanrısı’dır. Çünkü herkes O’nun için yaşar.”

39    Dinsel yorumcuların bazısı, “Öğretmen, doğru söyledin” diye yanıtladı.

40    Bundan sonra kendisine hiçbir şey sormak ataklığında bulunmadılar.

 

Mesih’le İlgili Somut Soru

41    İsa onlara, “Mesih için nasıl Davut’un Oğlu’dur yolunda söz ederler?” dedi.

42    “Davut’un kendisi Mezmurlar kitabında şöyle diyor: “‘Rab Rabbim’e, «Sağımda otur» dedi,[Mezmur 110:1]

43    “Düşmanlarını ayaklarının altına basamak yapıncaya dek.”

44    “Eğer Davut’un kendisi O’na Rab diyorsa, O nasıl Davut’un Oğlu olabilir?”

 

Dinsel Yorumculara Yöneltilen Yargı

45    Tüm halk dinlerken İsa öğrencilere şunu söyledi:

46    “Uzun giysilerle dolaşmaktan hoşlanan, çarşıda meydanda saygıyla selamlanmayı, sinagogların baş koltuklarını, şölenlerin de ön sıralarını seven dinsel yorumculardan sakının.

47    Dul kadınların evlerine konan, gösteriş için uzun uzadıya dualar yapan bu insanların yargılanması daha ağır olacaktır.”

 

Dul Kadının Armağanı

BÖLÜM 21

1      İsa çevreye bakınca, tapınağın para kutusuna armağanlarını bırakan varlıklı kişileri gördü.

2      Bu arada oraya iki bakır kuruş bırakan yoksul bir dul kadını da gördü.

3      “Doğrusu size derim ki” dedi, “Bu yoksul dul herkesten daha çok para bıraktı.

4      Çünkü ötekilerin tümü varlıklarının bolluğundan armağan bıraktı. Ama bu kadın yoksulluğundan, nesi varsa onu -tüm geçim olanağını- bıraktı.”

 

Taş Üstünde Taş Kalmayacak

5      Bazıları tapınağın göz kamaştıran taşlarla, Tanrı’ya sunulan armağanlarla süslenmiş olduğundan söz ediyordu.

6      İsa, “Günler geliyor” dedi, “Bu gördüklerinizden taş üstünde taş kalmayacak. Yıkılmadık bir şey bırakılmayacak.”

 

En Acı Olayın Habercileri

7      Kendisine sordular: “Öğretmen, bu olaylar ne zaman olacak? Bunların yaklaştığını gösteren belirti ne olacak?”

8      İsa, “Dikkat edin, kimse sizi kandırmasın” dedi. “Çünkü birçokları adımla gelip, ‘Ben O’yum, vakit yakındır’ diyecek. Onların ardından gitmeyin.

9      Savaştan, kargaşalıktan söz edildiğini duyduğunuzda korkuya kapılmayın. Çünkü önce bu olayların olması gerekir. Ama son hemen gelmeyecek.”[Daniel 2:28]

10    Sonra, “Ulus ulusa, krallık krallığa karşı ayaklanacak” dedi.[Yeşaya 19:2; II.Tarihler 15:6]

11    “Güçlü depremler olacak, çeşitli yerlerde kıtlıklar, bulaşıcı hastalıklar çıkacak. Korkunç görünümler, gökte güçlü belirtiler görülecek.

12    Ama tüm bunlardan önce size el kaldıracaklar, baskı uygulayacaklar. Sizleri sinagoglara teslim edecekler, cezaevlerine atacaklar. Adıma bağlılık yüzünden kralların, valilerin önüne çıkarılacaksınız.

13    Bu olaylar tanıklığınıza olanak sağlayacak.

14    Kendinizi nasıl savunacağınıza önceden hazırlık gerekmediğini aklınızda tutun.

15    Çünkü ben size hem söz hem de anlayış vereceğim. Öyle ki, hiçbir düşmanınız size karşı çıkamayacak, sizi yalanlayamayacak.

16    Ana- babanız, kardeşleriniz, hısımlarınız, arkadaşlarınız bile sizi ele verecek; kiminizi de öldürecekler.

17    Adıma bağlılığınız yüzünden herkesin hıncına uğrayacaksınız.

18    Ama başınızdan bir tek kıl bile yitirilmeyecek.

19    Sabırla canlarınızı kazanacaksınız .”

 

 

Yeruşalim’in Yıkılacağı Bildiriliyor

20    “Yeruşalim’in ordular tarafından kuşatıldığını gördüğünüzde, yıkımının yaklaştığını bileceksiniz.

21    O zaman Yahudiye ülkesinde bulunanlar dağlara kaçsın. Kentin içinde oturanlar uzağa gitsin. Çevre köylerdekiler kente girmesin.

22    Çünkü bunlar tüm yazılı olanların yerini bulacağı öç alma günleridir.

23    “O günlerde çocuk bekleyenlere, emziklilere ne yazık! Çünkü buraya korkunç sıkıntı, bu halka da tanrısal öfke inecek.

24    Kılıcın ağzına düşecekler, tüm uluslara tutsak götürülecekler. Yeruşalim ulusların ayakları altında ezilecek; ulusların günleri doluncaya dek..”

 

İnsanoğlu’nun Gelişi

25    “Güneşte, ayda, yıldızlarda belirtiler olacak. Yeryüzünde ise denizin, yükselen dalgaların kükreyişinden uluslar şaşkına dönüp bunalacak.

26    “Dünyayı saran olayların korkusundan insanların yürekleri eriyecek. Çünkü göklerin güçleri sarsılacak.

27    “Bunun ardından, İnsanoğlu’nun büyük güçle ve sınırsız yücelikle bir bulutta geldiğini görecekler.

28    Bu olaylar olmaya başlayınca başlarınızı kaldırın; çünkü özgürlük saatiniz yaklaşmaktadır.”

 

İncir Ağacından Edinilen Bilgi

29    İsa onlara simgesel bir öykü anlattı: “İncir ağacına ve bütün ağaçlara bakın.

30    Yaprak sürdüklerini görünce, yazın yakın olduğunu kendiliğinizden anlarsınız.

31    Bunun gibi, bu olayları gördüğünüzde de Tanrı hükümranlığının yakında olduğunu bilesiniz.

32    Doğrusu size derim ki, bu olayların tümü yerine gelinceye dek bu soy kaybolmayacaktır.

33    Gök ve yer geçip gidecek, ama sözlerim geçmeyecek.”

 

Kendinize Dikkat Edin

34    “Kendinize dikkat edin. Zevk u sefayla, sarhoşlukla, yaşamın kaygılarıyla yürekleriniz katılaşmasın. Ve o gün size bir tuzak gibi ansızın gelmesin.

35    Çünkü bu, yeryüzünde oturanların tümünün başına gelecek.

36    Hep uyanık olun, dua edin. Öyle ki, ileride olacakların tümünden kaçacak gücü bulasınız ve İnsanoğlu’nun önünde durabilesiniz.”

37    İsa gündüz vakti tapınakta öğretiyor, gece Zeytinlik Dağı’na çekilip orada sabahlıyordu.

38    Sabahın çok erken saatinde tüm halk kendisini dinlemek için tapınakta O’na akın ediyordu.

 

 

İSA’NIN ÇARMIHA ÇAKILIŞI VE DİRİLİŞİ

İsa’yı Öldürmek İçin Düzen Kuruluyor

BÖLÜM 22

1      Passah’ın kutlanışı olarak bilinen mayasız ekmek töreni yaklaşıyordu.

2      Başrahiplerle dinsel yorumcular İsa’yı nasıl ortadan kaldırabileceklerini araştırıyordu. Çünkü halktan korkuyorlardı.

 

Yahuda İsa’yı Ele Vermek İçin Anlaşıyor

3      Şeytan On İkiler’den biri olan İşkariyot adlı Yahuda’ya girdi.

4      Yahuda gitti, başrahiplerle ve tapınak görevlileriyle İsa’yı nasıl onların eline vereceğini danıştı.

5      Onlarsa sevindi, kendisine para vermek için anlaştılar.

6      Yahuda kabul etti. Topluluğun ortalıkta olmadığı bir sırada İsa’yı ele vermek için elverişli ortamı kollamaya başladı.

 

Öğrencilerle Birlikte Passah Yemeği

7      Passah kurbanının kesilmesi gereken mayasız ekmek günü geldi.

8      İsa, Petros’la Yuhanna’ya buyruk vererek kendilerini saldı: “Gidin, bizim için Passah’ı hazırlayın ki, birlikte yiyelim.”

9      Onlar, “Nerede hazırlık yapmamızı istiyorsun?” diye sordu.

10    İsa, “Kente girdiğinizde, sizi testiyle su taşıyan bir adam karşılayacak” dedi. “Kendisini izleyin. Hangi eve girerse

11    o evin sahibine, ‘Öğretmen, öğrencilerimle birlikte Passah yemeğini yiyeceğim oda nerede diye soruyor’ deyin.

12    O size üst katta düzenlenmiş geniş bir oda gösterecek. İşte orada yemeği hazırlayın.”

13    Gittiler, her şeyi O’nun bildirdiği gibi buldular ve Passah yemeğini hazırladılar.

 

İsa’nın Kurduğu Sofra: Ekmekle Şarap

14    Vakit gelince İsa sofraya oturdu. Haberciler de O’nunla birlikte oturdu.

15    İsa onlara, “İşkence çekmeden önce, bu Passah yemeğini sizlerle birlikte yemek için dayanılmaz özlem duydum” dedi.

16    “Çünkü size derim ki, Tanrı hükümranlığında tüm anlamı belirinceye dek, bir daha böyle bir yemeğe oturmayacağım.”

17    Sonra bir bardak aldı. Teşekkür yükselterek, “Bunu alın ve aranızda paylaşın” dedi.

18    “Size derim ki, Tanrı hükümranlığı gelinceye dek, bundan böyle bağın bu ürününden içmeyeceğim.”

19    Sonra ekmeği aldı. Teşekkür yükselterek parçalayıp böldü ve onlara verdi. “Bu sizler için verilen bedenimdir” dedi. “Bunu anılmam için yapın.”

20    Yemekten sonra onlara bardağı da verdi. “Bu bardak sizler için akıtılan kanımdaki yeni antlaşmadır” dedi.[Mısır’dan Çıkış 24:8; Yeremya 31:31; Zekarya 9:11]

21    “Ancak, beni ele verenin eli işte benimle birlikte sofradadır.

22    Çünkü İnsanoğlu kararlaştırıldığı gibi gidiyor. Ama kimin aracılığıyla ele veriliyorsa vay o adamın başına!”

23    Bunun üzerine öğrenciler aralarında bu işi yapacak adamın kim olabileceğini tartışmaya başladı.

 

Hangimiz Daha Üstün?

24    İçlerinden kimin daha üstün olduğu üzerinde de aralarında bir sürtüşme oluştu.

25    İsa, “Ulusların kralları onlar üzerinde egemen kesilir” dedi. “Onları yönetenler[Evergetis: Bağışçı. Yönetimi elinde bulunduranlar halk doğrultusunda ‘iyilik yapıcı’ olarak tanınmak isterler.] yararlılık eylemleriyle tanınırlar.

26    Ama sizin durumunuz böyle olmayacak. Tam tersine en üstününüz çırak, yöneteniniz de hizmet görücü sayılsın.

27    Kimdir üstün olan? Sofrada oturan mı, yoksa hizmet sunan mı? Sofrada oturan değil mi? Ama ben sizin aranızda hizmet sunan gibiyim.

28    Sizler benim denenmelerimde benimle birlikte duranlarsınız.

29    Ben de size bir hükümranlık özgülüyorum; tıpkı Babam’ın bana özgülediği gibi.

30    Öyle ki, hükümranlığımda soframda yiyip içesiniz ve tahtlara oturup İsrail’in On İki Soyu’nu yargılayasınız.”

 

İsa Petros’un Yadsıyışını Önceden Bildiriyor

31    “Simon, Simon! İşte şeytan buğdayı samandan ayırırcasına sizi elemek için olanak aradı.

32    Ama imanın sarsılmasın diye senin için dua ettim. Sen de geri döndüğünde* kardeşlerini destekle.”

33    Petros, “Efendi” dedi. “Seninle birlikte cezaevine de, ölüme de gitmeye hazırım.”

34    İsa, “Sana derim ki, Petros” dedi. “Bugün horoz ötmeden önce, üç kez beni tanıdığını yadsıyacaksın.”

 

İsa Suçlularla Bir Sayılıyor

35    İsa sözünü sürdürdü: “Ben sizi para kesesiz, torbasız, pabuçsuz gönderdiğimde[Sevinç Getirici Haber’i yayma] bir şeye yoksunluk çektiniz mi?” Onlar, “Hiç çekmedik” diye yanıtladı.

36    İsa, “Ama şimdi para kesesi olan da, torbası olan da yanına alsın” dedi. “Kılıcı olmayan giysisini satsın, bir kılıç satın alsın.

37    Çünkü size derim ki, bana ilişkin şu Yazı yerine gelmeli: “‘Yasaya saygısı olmayanlarla bir sayıldı.’ Çünkü benim için yazılanlar yerine gelecektir.”[Yeşaya 53:12]

38    Onlar, “Efendi, işte burada iki kılıç duruyor” dedi. İsa, “Yeter artık!” diye yanıtladı.*

 

İsa Zeytinlik Dağı’nda Dua Ediyor

39    İsa kentten ayrıldı, alıştığı üzere Zeytinlik Dağı’na çıktı. Öğrenciler de O’nu izledi.

40    Oraya varınca onlara, “Dua edin denenmeye sürüklenmeyesiniz” dedi.

41    Onlardan ayrılıp bir taş atımı uzağa dek gitti, diz çöküp dua etmeye koyuldu:

42    “Ey Baba! Eğer istersen bu bardağı uzaklaştır benden[bkz. Matta 26:39]. Ama benim isteğim değil, senin isteğin uygulansın.”

43    [Gökten bir melek belirip O’nu güçlendirdi.

44    Yoğun acı duyarak daha da içtenlikle duaya koyuldu. Teri iri kan damlalarına benzercesine toprağa dökülüyordu.]

45    Duadan kalkıp öğrencilerin yanına geldiğinde, onları üzüntüden uyur durumda buldu.

46    “Neden uyuyorsunuz?” dedi. “Kalkın dua edin ki, denenmeye düşmeyesiniz.”

 

İsa’nın Ele Verilmesi ve Tutuklanması

47    O daha sözünü bitirmeden bir topluluk belirdi. Topluluğu On İkiler’den biri, Yahuda adındaki adam yöneltiyordu. Yahuda öpmek için İsa’ya yaklaştı.

48    Ama İsa ona, “İnsanoğlu’nu bir öpüşle mi ele veriyorsun, Yahuda?” dedi.

49    İsa’nın yanındakiler olacakları görünce, “Kılıçla vuralım mı, Efendi?” dediler.

50    İçlerinden biri, başrahibin uşağına kılıçla vurduğu gibi onun sağ kulağını kopardı.

51    Ama İsa, “Yeter, bırak!” dedi. Sonra uşağın kulağına dokunup onu iyileştirdi. 

52    İsa, kendisini yakalamaya gelen başrahiplere, tapınak görevlilerine ve İhtiyarlar’a, “Eşkıyaya karşı çıkarcasına kılıçlarla sopalarla gelmek mi gerekirdi?” dedi.

53    “Her gün tapınakta sizin aranızdaydım; bana el sürmediniz. Ama şu an sizin saatinizdir; karanlığın egemen kesildiği saat.”

 

Petros’un Yadsıması

54    İsa’yı yakalayıp başrahibin evine getirdiler. Petros ise gerilerden izledi.

55    Avlunun orta yerinde ateş yakıp çevresine oturdular. Petros da aralarında oturuyordu.

56    Ateşin aydınlığında oturduğunu gören bir hizmetçi kız, gözlerini ona dikerek, “Aa, bu adam da O’nunla birlikteydi” dedi.

57    Ama Petros yadsıyarak, “Kadın, ben O’nu tanımıyorum” dedi.

58    Biraz sonra başka birinin gözü Petros’a ilişti. “Sen de onlardansın” dedi. Ama Petros, “Değilim, arkadaş!” diye karşılık verdi.

59    Yaklaşık bir saat uzunluğunda zaman geçti. Derken başka biri üsteledi: “Kuşkusuz bu da O’nunla birlikteydi. Baksana, adam Galileli.”

60    Ama Petros, “Ne demek istediğini bilmiyorum, arkadaş!” dedi. O daha bunu söylerken, ansızın horoz öttü.

61    Rab döndü, Petros’a baktı. Petros, Rab’bin kendisine söylediklerini anımsadı: “Bugün horoz ötmeden önce üç kez beni yadsıyacaksın.”

62    Ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.

 

İsa Alaya Alındı, Gözleri Bağlandı, Dövüldü

63    İsa’yı kıskıvrak tutan adamlar O’nu alaya aldı, dövdü.

64    Gözlerini bağlayıp, “Peygamberlikte bulun bakalım” dediler. “Kimdir sana vuran?”

65    O’na daha bir sürü aşağılayıcı söz söylediler.

 

İsa Kurul’un Önünde

66    Gün ağarınca, halkın İhtiyarları -başrahiplerle dinsel yorumcular- toplandı. İsa’yı Kurulları’na* götürdüler.

67    “Söyle bize, sen Mesih misin?” diye sordular. İsa onlara, “Eğer söylersem iman etmeyeceksiniz” dedi.

68    “Ve soru sorarsam yanıtlamayacaksınız.

69    Ama bundan böyle, ‘İnsanoğlu Tanrı gücünün sağında oturacaktır.’”[Daniel 7:13; Mezmur 110:1]

70    Tümü birden, “Öyleyse sen Tanrı’nın Oğlu musun?” diye sordu. İsa, “Öyle olduğumu kendiniz söylüyorsunuz” diye yanıtladı.

71    Bunun üzerine, “Bundan böyle tanığa ne gerek var?” dediler. “İşte kendi ağzından duyduk.”

 

Vali Pilatus’un Önünde

BÖLÜM 23

1      Orada toplananların tümü kalkıp İsa’yı Pilatus’a götürdü.

2      O’nu suçlamaya başladılar. “Bu adamı ulusumuzu yoldan saptırırken yakaladık” dediler. “Kayser’e vergi ödememizi önlüyor, kendisinin Mesih olduğunu söylüyor, krallık taslıyor.”

3      Pilatus İsa’ya sordu: “Sen Yahudiler’in Kralı mısın?” İsa, “Söylediğin gibidir” diye yanıtladı.

4      Pilatus başrahiplere ve topluluğa, “Ben bu adamda hiçbir suç bulmuyorum” dedi.

5      Ama onlar ayak dirediler: “Halkı kışkırtıyor. Yahudiye’nin bir ucundan öbür ucuna öğretisini yayıyor. Galile’den başladı bu ve buraya dek vardı.”

 

İsa Herodes’e Gönderiliyor

6      Pilatus bunu duyunca, O’nun Galileli olup olmadığını sordu.

7      Herodes’in yetkili bulunduğu bölgeden geldiğini öğrenince O’nu Herodes’e gönderdi. O günlerde Herodes Yeruşalim’deydi,

8      İsa’yı görünce çok sevindi. Çünkü onun için söylenenleri duymuştu. Uzun süredir O’nu görmek istiyor, bir belirti göstermesine tanık olmayı umuyordu.

9      İsa’ya bir sürü soru sordu. Ama O hiç yanıt vermedi.

10    Başrahiplerle dinsel yorumcular orada durmuş, sert sözlerle İsa’yı suçluyordu.

11    Herodes’le askerleri de O’nu küçümseyerek alaya aldı. Herodes O’nu parlak bir giysiyle kuşatıp Pilatus’a geri gönderdi.

12    O gün Herodes’le Pilatus birbiriyle dost oldu. Çünkü bundan önce karşılıklı düşmanlıktaydılar.

 

İsa Ölüm Yargısı Giyiyor

13    Pilatus başrahiplerle başkanları ve halkı bir araya çağırdı. “Kendilerine, “Bu adamı halkı yoldan saptırıyor suçlamasıyla bana getirdiniz” dedi. “Ben de O’nu önünüzde sorguya çektim. Ama öne sürdüğünüz suçlamalardan hiçbirini bulamadım kendisinde.

1      5Herodes de bir suç bulamadı. İşte bakın, O’nu bize geri gönderdi. O’nun ölümü gerektirecek hiçbir suç işlemediği ortadadır.

16    Bu nedenle, O’nu dövüp salıvereceğim.”

17    [Her Passah Pilatus onlara bir suçluyu salıvermek zorundaydı.] [Bu ayet bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]

18    Ama tümü bir ağızdan bağırıyordu: “O’nu ortadan kaldır! Bize Bar Abbas’ı salıver”

19    Bar Abbas kentte başgösteren bir ayaklanma yüzünden cezaevine atılmıştı. Üstelik adam da öldürmüştü.

20    Pilatus İsa’yı salıvermek istediğinden, onlarla bir kez daha konuştu.

21    Ama, “O’nu çarmıha çak, çarmıha çak” diye avaz avaz bağırıyorlardı.

22    Pilatus üçüncü kez sordu: “Neden? Ne kötülük yaptı ki? Kendisinde ölümü gerektirecek bir suç bulamadım. Bu nedenle, O’nu dövüp salıvereceğim.”

23    Ama onlar diretti. Avaz avaz bağırarak O’nu çarmıha çakmasını istediler. Sesleriyle baskın çıktılar.

24    Bunun üzerine Pilatus isteklerinin uygulanması için karar çıkardı.

25    İstedikleri kişiyi -başkaldırmaktan ve adam öldürmekten cezaevine atılan adamı- salıverdi. İsa’yı da onların dileğine bıraktı.

 

İsa Çarmıha Çakılıyor

26    İsa’yı götürürlerken, Kireneli Simon adında bir adam çiftlikten dönüyordu. Onu tuttular; İsa’nın ardı sıra taşısın diye haçı sırtına yüklediler.

27    Halktan büyük bir topluluk ve O’nun için ağlayıp dövünen kadınlar kendisini izliyordu.

28    İsa kadınlara dönüp, “Yeruşalim kızları” dedi. “Benim için gözyaşı dökmeyin. Kendiniz için ve çocuklarınız için gözyaşı dökün.

29    Çünkü, ‘Kısırlara, hiç çocuk doğurmamış döl yataklarına, hiç süt emzirtmemiş memelere ne mutlu!’ diyecekleri günler işte geliyor.

30    “O vakit dağlara, ‘Üzerimize kapanın’ tepelere, ‘Bizi örtün’ demeye başlayacaklar.[Hoşea 10:8]

31    Çünkü ağaç yaşken bunu yapanlar, kuru ağaca ne yapmazlar?”

32    İdam edilmek üzere İsa’nın yanı sıra başka iki kişi -iki kıyacı- de götürüyorlardı.

33    Kafatası denilen yere varınca, O’nu ve kıyacıları çarmıha çaktılar; biri sağda öbürü solda.

34    [İsa, “Baba, onları bağışla” dedi. “Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar.”] “Kura çektiler, O’nun giysilerini aralarında paylaştılar.”[Yeşaya 53:12; Mezmur 22:18]

35    Halk durmuş seyrediyordu. Başkanlar alay havasıyla, “Başkalarını kurtardı” diyorlardı. “Eğer gerçekten Tanrı’nın Mesih’i, seçilmiş kişisiyse kendisini kurtarsın bakalım.”[Mezmur 22:7]

36    Askerler de yaklaşıp sirke vererek O’nu tiye aldılar.[Mezmur 69:21]

37    “Eğer Yahudiler’in kralıysan kendini kurtar” diye laf atıyorlardı.

38    İsa’nın başı üzerinde şu yazı yazılıydı: YAHUDİLERİN KRALIDIR BU.

39    Asılmış kıyacılardan biri O’nu aşağılıyordu: “Mesih değil misin sen? Kendini de, bizi de kurtar!”

40    Ama öbürü onu kınadı. “Senin Tanrı’dan korkun yok mu?” dedi. “Kendin de aynı yargıyla ceza görmektesin.

41    Bizimki hak edilmiş cezadır. Yaptıklarımıza yaraşan karşılığı alıyoruz. Ama O hiçbir yolsuz iş yapmadı.”

42    Sonra, “Ya İsa” dedi. “Hükümranlığına geldiğinde beni anımsa!”

43    İsa ona, “Doğrusu sana derim ki, bugün benimle birlikte cennette olacaksın” dedi.

 

İsa’nın Ölümü

44    Öğleyin yaklaşık saat on ikiydi; saat on beşe dek tüm ülkeyi karanlık kapladı.

45    Güneş tutuldu. Tapınağın iç bölümünü ayıran perde ortadan yırtıldı.

46    İsa yüksek sesle bağırdı: “Baba, ruhumu ellerine bırakıyorum.” Bunu dedikten sonra ruhunu teslim etti.[Mezmur 31:5]

47    Olayı gören yüzbaşı Tanrı’yı yücelterek, “Hiç kuşkusuz, bu adam doğru biriydi” dedi.

48    Olayı görmek için oraya biriken tüm topluluk gelişimleri görünce göğüslerini döverek geri döndü.

49    İsa’nın tüm tanışları ve kendisiyle birlikte Galile’den gelmiş olan kadınlar da uzakta durup olaylara tanık oldu.[Mezmur 88:8; 38:11]

 

İsa’nın Gömülmesi

50    Kurul üyesi bir adam vardı; adı Yusuf’tu. İyi ve doğru kişioğluydu o.

51    Kurul’un güttüğü amaca da, atılımlarına da karşı çıkmıştı. Yahudiye’de Arimatea kasabasından olan bu adam, Tanrı hükümranlığının gelişini bekliyordu.

52    Yusuf Pilatus’a gelip İsa’nın cesedini istedi.

53    O’nu aşağıya indirdi, keten bir beze sarıp kaya içine oyulmuş bir mezara yatırdı. Oraya daha önce hiç kimse gömülmemişti.

54    Hazırlık günüydü; Şabat başlıyordu.*

55    İsa’yla birlikte Galile’den gelmiş olan kadınlar Yusuf’un ardı sıra gitti. Mezarı ve O’nun cesedinin nasıl yatırıldığını gördüler.

56    Sonra geri dönüp kokular ve sümbül yağları hazırladılar. Şabat günü ruhsal yasa uyarınca dinlendiler.

 

İSA’NIN DİRİLİŞİNDEN SONRA

İsa’nın Dirilişi

BÖLÜM 24

1      Haftanın ilk günü, sabah erkenden kadınlar hazırladıkları kokuları yanlarına alıp mezara geldiler.

2      Taşı mezardan yuvarlanmış buldular.

3      İçeri girince Rab İsa’nın cesedini bulamadılar.

4      Onlar bu işe şaşıp dururken, ansızın yanlarında göz kamaştırıcı parlaklıkta giysiler kuşanmış iki adam durdu.

5      Kadınlar korkuyla yüzlerini yere eğerken adamlar, “Diri olanı niçin ölüler arasında arıyorsunuz?” dedi.

6      “O burada değil; çünkü dirilmiştir. Daha Galile’deyken size söylediğini anımsayın.

7      ‘İnsanoğlu’nun günahlı insanlar eline verilmesi, çarmıha çakılması ve üçüncü gün dirilmesi gerektir’ demişti.”

8      Kadınlar İsa’nın bu sözlerini anımsadı.

9      Mezardan geri dönüp olanı biteni on bir öğrenciye ve geriye kalan herkese anlattılar.

10    Olayı habercilere iletenler Magdalalı Meryem, Yoanna, Yakup’un annesi Meryem ve beraberinde gelen başka kadınlardı.

11    Ne var ki, bu sözler habercilerin kulağına boş laf gibi geldi, kadınlara inanmadılar.

12    Ama Petros kalkıp mezara koştu. İçeriye eğildiğinde sadece keten bezleri gördü. Bu olguya şaşırmış durumda evine döndü.

 

Emmaus Yolunda Rastlanan İlginç Yolcu

13    O gün onlardan ikisi Yeruşalim’den yaklaşık on bir kilometre uzaklıkta Emmaus denen kasabaya doğru ilerliyordu.

14    Tüm gelişimler zincirini kendi aralarında konuşmaktaydılar.

15    Onlar konuşup tartışırken İsa yaklaştı, kendilerine yoldaşlık etti.

16    Ne var ki, gözleri İsa’yı tanımaktan engellendi.

17    İsa, “Yolda yürürken birbirinizle konuşup durduğunuz nedir?” diye sordu. Duraksadılar. Üzüntü içindeydiler.

18    Biri -adı Kleopas olanı- İsa’yı yanıtladı: “Şu günlerde Yeruşalim’de olup da orada geçen olaylardan hiç haberi olmayan tek kişi sen misin?”

19    İsa, “Hangi olaylar?” diye sordu. “Nasıralı İsa’ya ilişkin olayları” dediler. “Tanrı’nın önünde ve tüm halkın gözünde eylemleri ve sözleriyle güçlü insan, peygamber İsa’yla ilgili olayları..

20    “Başrahiplerimiz ve başkanlarımız, ölümle yargılanması için kendisini valiye teslim ettiler, sonundaysa O’nu çarmıha çaktılar.

21    Oysa biz İsrail’i kurtaracak kişinin O olacağını umuyorduk. Üstelik bütün bunlar olduktan üç gün sonra,

22    aramızdan bazı kadınlar bizi şaşkına dönüştürdü. Sabahın çok erken saatinde mezara uğradılar.

23    Ama O’nun cesedini bulamadılar. Gelip bize, melekler görmesi gördüklerini, ‘O yaşıyor’ diyen meleklerin sözlerini aktardılar.

24    Bizimle birlikte olanlardan bazıları mezara gitti; her şeyi kadınların anlattığı gibi buldular. Ama kendisini görmediler.”

25    İsa, “Ey akılsız insanlar!” dedi. “Peygamberlerin söylediği bunca söze inanmakta yüreği ağır davrananlar.

26    Mesih’in bunları çekmesi ve yüceliğine girmesi gerekli değil miydi?”

27    Musa’dan ve bütün peygamberlerden başlayarak, Kutsal Yazılar’ın tümünde kendisine ilişkin gerçekleri onlara anlattı.

28    Gitmekte oldukları kasabaya yaklaştıklarında kendisi ileriye gidecekmiş gibi davrandı.

29    Ama O’nu zorlayarak, “Bizimle kal” dediler. “Çünkü akşam bastırıyor, gün de sona eriyor.” Onlarla kalmak üzere içeri girdi.

30    Kendileriyle birlikte sofraya oturdu. Ekmeği aldı, şükür sunduktan sonra parçalayıp böldü ve onlara verdi.

31    İşte o anda gözleri açıldı ve kendisini tanıdılar; ama O onların gözüne görünmez oldu.

32    Birbirlerine, “Yolda O bizimle konuşur, Kutsal Yazılar’ı açıklarken yüreklerimizin derinlikleri yanıp tutuşmuyor muydu?” dediler.

33    Hemen o saatte kalkıp Yeruşalim’e geri döndüler. On Birler’i ve onlarla birliktekileri toplanmış buldular.

34    “Rab gerçekten dirildi ve Simon’a göründü” diyorlardı.

35    Onlar da yolda geçen olayları ve İsa’nın ekmek parçalayıp bölerken kendilerince nasıl tanındığını anlattılar.

 

İsa Öğrencilerine Görünüyor

36    Onlar bunları anlatırken, İsa aralarında durdu ve, “Üzerinize esenlik olsun!” dedi.

37    Ama onlar korkuyla sarsılıp ürktü. Bir ruh gördüklerini sandılar.

38    İsa onlara, “Niçin sarsılıyorsunuz?” dedi. “Yüreğinizde neden kuşkular doğuyor?

39    İşte ellerime ayaklarıma bakın. Benim, ta kendim. Bana ellerinizle dokunun, beni görün. Çünkü ruhun ne bedeni ne de kemiği vardır. Oysa gördüğünüz gibi, benim var.”

40    Bunu söyledikten sonra onlara ellerini, ayaklarını gösterdi.

41    Sevinçten şaşkınlıktan bir türlü inanamıyorlardı. İsa, “Burada yiyecek bir şeyiniz var mı?” diye sordu.

42    Onlar da kendisine bir parça ızgara balık verdiler.

43    Bunu alıp gözleri önünde yedi.

44    Sonra onlara, “Daha sizinle beraberken söylemiştim” dedi. “Musa’nın yasasında, peygamberlerde ve Mezmurlar’da benim için yazılmış bulunanlara ilişkin her şeyin yerine gelmesi gerektir.”

45    Bunun üzerine, Kutsal Yazılar’ı kavramaları için onların anlayışını açtı,

46    yazılmış bulunanlara ilişkin kendilerini aydınlattı: “Mesih’in işkence çekmesi ve üçüncü gün ölüler arasından dirilmesi gerektiğini ve

47    O’nun adıyla günahların bağışlanmasını sağlayan günahtan dönüş bildirisinin Yeruşalim’den başlayarak tüm uluslara yayılmasını..

48    Siz bunlara tanıksınız.

49    İşte üzerinize Baba’nın vaadini gönderiyorum. Ama yüceden gelecek güçle kuşatılıncaya dek kentte kalın.”

 

İsa Göklere Yükseliyor

50    Öğrencilerini Beytanya’ya dek yöneltti.. Ellerini kaldırıp onları kutsadı.

51    Kendilerini kutsamaktayken aralarından ayrıldı ve göğe alındı.

52    Onlar da kendisine tapınıp sevinç coşkunluğunda Yeruşalim’e döndüler.

53    Ve sürekli olarak tapınakta Tanrı’yı yüceltiyorlardı.




Sonraki bölüm
YUHANNA İNCİLİ




BÖLÜMLER

Free Web Hosting