LUKA
İNCİLİ
BÖLÜM 1
1 Saygıdeğer Teofilos, Aramızda tümlüğe
gelen olayları birçok kişi sırasıyla anlatmayı amaç edinerek derlemeye koyuldu.
2 Başlangıçtan beri tanrısal söze görgü
tanığı ve hizmet edici bireylerin bize aktardıkları gibi,
3 ilkinkilerden başlayarak tüm gelişimleri
ayrıntılarıyla yakından izleyen biri durumunda, sırasıyla sana yazmak bana da
uygun göründü.
4 Öyle ki, eğitildiğin konularla ilgili
gerçeği bilesin.*
TANRI MELEĞİ ARACILIĞIYLA
BİLDİRİLEN İKİ DOĞUM: YAHYA İLE İSA
Zekeriya’ya
Bildirilen Haber
5 Yahudiye kralı Herodes’in günlerinde,
Abiya’nın rahipler sınıfından Zekeriya adında bir rahip vardı. Eşi Elizabet,
Harun kızlarındandı.
6 Her ikisi de Tanrı önünde doğru kişilerdi.
Rab’bin tüm buyrukları ve kuralları uyarınca kusursuz bir yaşam sürerlerdi.
7 Ne var ki, çocukları olmamıştı. Çünkü
Elizabet kısırdı; üstelik her ikisinin de yaşı ilerlemişti.
8 Kendi sınıfı ruhsal görev yaptığı dönemde,
Zekeriya Tanrı önünde rahiplik etmekteydi.
9 Rahiplik töresi uyarınca, Rab’bin
tapınağına girip buhur sunma sırası kura sonucunda ona düştü.
10 Buhur yakıldığı sırada tüm halk topluluğu
dışarıda dua ediyordu.
11 Tanrı’nın bir meleği buhur sunağının sağında
durarak Zekeriya’ya göründü.
12 Görmeyle karşılaşan Zekeriya’nın yüreği
kalktı, içini korku sardı.
13 Ama melek, “Korkma, Zekeriya” dedi. “Çünkü
duan işitildi. Eşin Elizabet sana bir oğul doğuracak, adını Yahya koyacaksın.
14 Sana sevinç ve kıvanç getirecek. Onun
doğumuna çok kişi sevinecek.
15 Çünkü Rab’bin önünde yüce bir insan olacak.
‘Şarap ve alkollü içki kullanmayacak.’ Daha annesinin karnındayken Kutsal Ruh’la
dolacak.[Çölde Sayım 6:3; Hakimler
13:4,5; I.Samuel 1:11]
16 İsrailoğulları’ndan birçoğunu Tanrı’ları
Rab’be döndürecek.
17 ‘O’nun önünde, ruh ve güç bakımından İlyas
peygamber gibi yürüyecek; Babaların yüreklerini çocuklara, söz dinlemezleri
doğru kişiler anlayışına döndürmek, Rab’be hazırlanmış bir halk yetiştirmek
için..’”[Malakya 4:4,6]
18 Zekeriya meleğe sordu: “Bunu nasıl
bileceğim? Kendim yaşlı bir insanım, eşimin yaşı da ilerledi.”
19 Melek, “Ben Tanrı’nın katında duran
Cebrail’im” diye yanıtladı, “Sana bunu söylemeye ve Sevinç Getirici Haber’i
müjdelemeye gönderildim.
20 Şu anda dilin tutulacak ve bunlar
gerçekleşinceye dek hiç konuşamayacaksın. Çünkü saptanan vakitte yerine gelecek
olan bu sözlerime iman etmedin.”
21 Halk Zekeriya’yı bekliyordu. Tapınağın
kutsal bölümünde niçin böylesi uzun kaldığını merak ediyorlardı.
22 Zekeriya dışarıya çıkınca onlara bir söz
söyleyemedi. Onun tapınağın kutsal bölümünde bir görme görmüş olduğunu
anladılar. Zekeriya onlarla işaretler kullanarak konuştu. Dili tutuk kaldı.
23 Ruhsal görev süresi son bulunca evine gitti.
24 Bir süre sonra eşi Elizabet gebe kaldı. Beş
ay kendisini gizledi.
25 “Rab durumumu gördü, insanlar arasında
utancımı üzerimden kaldırma günlerinde bana bu işi uyguladı” diyordu.
Meryem’e
İletilen Haber
26 Altıncı ay melek Cebrail Tanrı tarafından
Galile’de Nasıra kentine,
27 Davut soyundan Yusuf adlı biriyle nişanlı
erden bir kıza gönderildi. Erden kızın adı Meryem’di.
28 Melek ona geldi, “Selam, ey kayraya[Tanrı’nın insana hak edilmeden ettiği iyilik
(inayet).] kavuşan!” dedi. “Rab seninledir.”
29 Meryem bu söze şaşırdı, böyle bir selamın ne
anlam taşıyabileceğini düşünüp taşındı.
30 Melek ona konuştu: “Korkma, Meryem. Çünkü
Tanrı’nın kayrasına kavuştun.
31 İşte gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını da
İsa*[Yehoşua: ‘Tanrı kurtarır’]
koyacaksın.
32 O ulu olacak ve kendisine, En Yüce Olan’ın
Oğlu denecek. Rab Tanrı O’na atası Davut’un tahtını verecek.
33 ‘Yakup’un[İsrailliler’in
atası Yakup] evi üzerinde sonsuz çağlar boyu hükümran olacak.
Hükümranlığının sonu hiç gelmeyecek.’”[Mika
4:7; Daniel 7:14]
34 Meryem meleğe sordu: “Bu nasıl olabilir ki?
Çünkü hiçbir erkekle ilişkim olmadı.”
35 Melek onu yanıtladı: “Kutsal Ruh senin
üzerine gelecek, Yüce Olan’ın gücü sana gölge salacak; Bu nedenle, doğacak olan
kutsal kişiye Tanrı Oğlu denecek.[Mısır’dan
Çıkış 13:12]
36 İşte akraban Elizabet, o da yaşlıyken bir
oğula gebe kaldı. Kısır diye tanınan kadının altıncı ayıdır bu.
37 Çünkü Tanrı katında olanaksız hiçbir şey
yoktur.”[Yaratılış 18:14]
38 Meryem, “İşte Rab’bin hizmetçisi!” dedi.
“Sözüne göre bana dediğin gibi olsun.” Bunun üzerine melek onun yanından
ayrıldı.
Meryem
Yahya’nın Annesine Gidiyor
39 O günlerde Meryem Yahuda’nın dağlık
bölgesindeki bir kasabaya gitmek üzere ivedilikle yola çıktı.
40 Zekeriya’nın evine girip Elizabet’i
selamladı.
41 Elizabet, Meryem’in selamını duyunca
karnındaki çocuk sıçradı. Elizabet Kutsal Ruh’la doldu.
42 Yüksek sesle, “Sen kadınlar arasında kutlu
olansın” diye bağırdı. “Karnının ürünü de kutludur.
43 Rabbim’in annesi bana gelsin. Bu nasıl bir
bağış?
44 İşte selamının sesi kulaklarıma değer değmez
karnımdaki çocuk kıvanç duydu ve sıçradı.
45 Rab’bin kendisine bildirdiği sözlerin doğru
çıkacağına iman eden o kadın mutludur.”
Meryem’in
‘Yüceltme’ İlahisi[Latince’de: Magnificat]
46 Meryem bir ilahi söyledi: “Canım Rab’bi
yüceltir[I.Samuel 2:1-10]
47 Ve ruhum kurtarıcım Tanrı’da kıvanç bulur.
48 Çünkü O, alçakgönüllü hizmetçisinin durumunu
gördü. İşte bundan böyle bütün kuşaklar bana mutlu diyecek.[I.Samuel 1:11; Mezmur 113:5,6]
49 Çünkü güçlü Tanrı bana görkem işleri
uyguladı. O’nun adı kutsaldır.[Mezmur
111:9]
50 Acıyışı kuşaktan kuşağa kendisinden
korkanların üzerindedir.[Mezmur
103:13,17]
51 Bileğinin gücüyle egemenlik sağladı.
Yüreklerinin tasarıları içinde büyüklenenleri darmadağın etti.[Mezmur 89:10; II. Samuel 22:28]
52 Güçlü kişileri tahtlarından aşağı indirdi.
Engin yüreklileri yükseltti.[Mezmur
147:6 Eyub 12:19; 5:11; I.Samuel 2:7]
53 Açları güzel nesnelerle doyurdu,
varlıklıları da bomboş gönderdi.[I.Samuel
2:5; Mezmur 34:10; 107:9]
54 Acımasını anımsayarak uşağı İsrail’i
destekledi.[Yeşaya 41:8; Mezmur
98:3]
55 Atalarımıza -İbrahim’e ve soyuna- verdiği bu
söz sonsuz çağlar boyuncadır.”[Mika
7:20; Yaratılış 17:7; 18:18; 22:17]
56 Meryem yaklaşık üç ay Elizabet’le kaldı,
sonra evine döndü.
Yahya’nın
Doğumu
57 Elizabet’in doğurma vakti gelince dünyaya
bir oğul getirdi.
58 Komşularıyla akrabaları Rab’bin ona ne denli
acıdığını duyunca kendisiyle birlikte sevindiler.
59 Sekizinci gün çocuğu sünnet etmeye geldiler.
Ona babası Zekeriya’nın adını koymak istediler.
60 Ama annesi, “Hayır, adı Yahya konulacak”
dedi.
61 Onlar, “Hısımların içinde bu adı taşıyan
kimse yok” dediler.
62 Bunun üzerine çocuğa hangi adı koymak
istediğini işaretle babasına sordular.
63 Zekeriya bir taş tahta istedi ve, “Adı
Yahya’dır” diye yazdı. Herkes şaşırıp kaldı.
64 O anda Zekeriya’nın ağzı açıldı, dili
çözüldü. Tanrı’yı yücelten sözler söyledi.
65 Tüm komşuları korku sardı. Bütün bunlar
Yahudiye’nin dağlık bölgesinde baştanbaşa konuşulmaya başlandı.
66 Olayı duyanların hepsi, “Acaba nasıl bir
çocuk olacak bu!” diye meraklanıyorlardı. Çünkü Rab’bin eli gerçekten Yahya
ileydi.
Zekeriya’nın
‘Kutlama’ İlahisi[Latince’de: Benedictus]
67 Yahya’nın babası Zekeriya Kutsal Ruh’la
doldu ve peygamberlik sözleri söyledi:
68 “İsrail’in Tanrısı Rab kutlu olsun. Çünkü
halkının arasına geldi ve onlara kurtulmalık sağladı.[Mezmur 41:13; 72:18; 106:48; 111:9]
69 Uşağı Davut’un evinden bizlere güçlü bir
kurtarıcı[Kurtuluş boynuzu] yükseltti.[I.Samuel 2:10; Mezmur 132:17; 18:2]
70 Çok öncelerden kutsal peygamberlerinin
ağzından,
71 Düşmanlarımızdan ve bize kin besleyenlerin
tümünün elinden bizi kurtaracağını,[Mezmur
106:10]
72 Atalarımıza acıyıp kutsal antlaşmasını
anımsayacağını bildirdi.[Mezmur
105.8; 106.45; Yaratılış 17:7; Levililer 26:42]
73 Bize neler sağlayacağına ilişkin atamız
İbrahim’e ant içti.[Yaratılış
22:16,17; Mika 7:20]
74 Düşmanlarımızm elinden kurtulup korkusuzca
kendisine tapınmamızı,
75 O’nun önünde yaşamımızın tüm günlerinde
kutsal ve doğru olmamızı sağlayacağına ant içti.
76 Sen de ey çocuk, Yüce Olan’ın peygamberi
diye çağrılacaksın. Çünkü Rab’bin önünden O’nun yollarını hazırlamaya
gideceksin;[Malakya 3:1]
77 O’nun halkına, günahlarının bağışlanması
için kurtuluş bilgisi vermeye..
78 Tanrımız’ın sınırsız acımasıyla yücelerden
üzerimize gün ışığı doğacak,
79 Karanlıkta ve ölümün gölgesinde oturanlara
parlayacak, Ayaklarımızı barış yoluna doğrultacak.”[Yeşaya 9:2; 58:8]
80 Çocuk Yahya gelişiyor ruhça güçleniyordu.
İsrail’e açıklanacağı güne dek çöllerde kaldı.
İsa’nın
Doğumu
BÖLÜM 2
1 O günlerde Kayser Avgustus’tan, tüm
dünyanın sayımını amaçlayan yazılı bir buyruk çıktı.
2 Bu ilk sayım Kirinius’un Suriye valiliği
döneminde oluyordu.
3 Herkes sayıma katılmak üzere kendi kentine
gitti.
4 Yusuf da Galile’nin Nasıra kentinden
Yahudiye’de Davut’un kentine, Beytlehem diye bilinen yere gitti. Çünkü Davut’un
soyundan ve aile kuşağındandı.
5 Amacı çocuk bekleyen nişanlısı Meryem’le
birlikte sayıma katılmaktı.
6 Onlar oradayken Meryem’in doğurma vakti
geldi.
7 İlk oğlunu dünyaya getirdi. O’nu kundağa
sarıp hayvan yemliğine yatırdı. Çünkü handa kendilerine yer bulamamışlardı.
Göksel
Topluluğun ‘Tanrı’ya Görkem’ İlahisi[Latince’de:
Gloria in Excelsis]
8 Bu bölgede gece kırda nöbetleşerek
sürülerini gözleyen çobanlar vardı.
9 Rab’bin meleği onlara göründü ve Rab’bin
görkemi çevrelerinde parladı. Büyük bir korkuyla sarsıldılar.
10 Melek onlara, “Korkmayın” dedi. “İşte size
tüm insanlığı ilgilendiren çok sevindirici haberi müjdeliyorum.
11 Çünkü bugün size Davut’un kentinde bir
kurtarıcı doğdu. Rab olan Mesih’tir O.
12 Belirtiyi size bildiriyorum: Hayvan
yemliğinde yatan, kundağa sarılı bir bebek bulacaksınız.”
13 O anda, Tanrı’yı öven göksel bir topluluk
meleğin yanında yer alarak hamtlar sundu:
14 “En yücelerdeki Tanrı’ya yücelik, Yeryüzünde
O’nu hoşnut eden insanlara esenlik..”
15 Melekler yanlarından ayrılıp göğe çekilince,
çobanlar birbirlerine, “Haydi gelin” dediler. “Beytlehem’e varalım, Rab’bin
bize açıkladığı bu olayı görelim.”
16 Koşarak geldiler; Meryem’i, Yusuf’u ve
yemlikte yatan bebeği buldular.
17 Olayı görünce çocuğa ilişkin kendilerine
açıklanan haberi yaydılar.
18 Tüm duyanlar çobanların anlattıklarına şaşıp
kaldı.
19 Öte yandan Meryem bütün bunları yüreğinde
saklıyor, derin derin düşünüyordu.
20 Çobanlar kendilerine açıklandığı gibi,
duydukları gördükleri her şey için Tanrı’yı yücelterek ve överek geri döndüler.
Çocuğa İSA
Adı Konuyor
21 Çocuğun sünneti için gerekli sekiz gün
dolunca, anne karnına düşmeden önce melek aracılığıyla bildirildiği gibi O’na
İsa[İbranice: Yehoşuyah, Yunanca:
İisus] adı verildi.
Çocuk İsa
Tapınak’ta
22 Musa’nın ruhsal yasasına göre paklanma günü
gelince, Yusuf’la Meryem çocuğu Yeruşalim’e Rab’be sunmaya götürdüler.[Levililer 12. bölüm]
23 Rab’bin ruhsal yasasında, “İlk doğan her
erkek Rab için kutsal sayılacaktır” diye yazılı olduğundan,[Mısır’dan Çıkış 13:2,12,15]
24 bir çift kumru ya da iki güvercin yavrusu
sunmaya gelmişlerdi. Bu, Rab’bin ruhsal yasasında belirtilmiştir.[Levililer 12:8; 5:11]
25 Yeruşalim’de Simeon adında bir adam vardı.
Doğru ve tanrısayar biriydi o. İsrail’in avunç bulacağı günü beklemekteydi.
Kutsal Ruh onun üzerindeydi.
26 Rab’bin Mesih’ini görmeden ölmeyeceği Kutsal
Ruh aracılığıyla kendisine bildirilmişti.
27 Simeon Ruh yönetiminde tapınağa geldi. Anneyle
baba ruhsal yasanın gereğini uygulamak üzere çocuk İsa’yı tapınağa
getirdiklerinde
28 Simeon O’nu kucağına aldı; Tanrı’ya
yücelikle yüklü sözler söyledi:
Simeon’un
‘Gayrı Bırak Ayrılayım’ İlahisi[Latince’de: Nunc Dimittis]
29 “Ey egemen Rab, verdiğin söz uyarınca gayrı
uşağını esenlikle bu yaşamdan ayırabilirsin.
30 Çünkü gözlerim kurtarışını gördü.[Yeşaya 40:5; 52:10]
31 Tüm insanlığın önünde hazırladığın bu
kurtarış uluslara
32 Tanrı açıklamasını sağlayan ışık ve halkın
İsrail’e yüceliktir.”[Yeşaya 42:6;
49:6; 25:7; 46:13]
33 Annesiyle babası çocuk için bildirilen
sözlere şaştılar.
34 Simeon onları kutsayarak çocuğun annesi
Meryem’e, “İşte bu çocuk İsrail’de birçoklarının düşmesi ve kalkması içindir”
dedi. “Hem de ona karşı konuşulacak bir belirtidir.
35 Bir kılıç senin canını da delip geçecek.*
Öyle ki, birçok kişinin yüreğindeki düşünceler açığa çıksın.”
36 Orada Anna adında bir peygamber de
bulunuyordu. Fanuel’in kızıydı kendisi. Aşer oğulları kuşağından çok yaşlı bir
kadın. Kızlığından sonra eşiyle yalnızca yedi yıl yaşamıştı.
37 Seksen dört yıldır da duldu. Tapınaktan hiç
ayrılmaz, gece gündüz oruçla duayla Tanrı’ya tapınırdı.
38 Anna o saatte yaklaşıp Tanrı’ya şükrederek,
Yeruşalim’in kurtuluşunu gözleyen herkese İsa’dan söz etti.
Nasıra’ya
Dönüyorlar
39 Anneyle baba, Rab’bin yasası uyarınca
gereken her şeyi yaptıktan sonra, Galile’ye, kendi kentleri Nasıra’ya döndüler.
40 Çocuk bilgiyle dolarak gelişiyor,
güçleniyordu. Tanrı iyiliği O’nun üzerindeydi.
İsa’nın
Bilgeliği
41 İsa’nın anası babası[Erden Meryem’den doğan, doğal babası olmayan İsa’yı halk ‘Yusuf
oğlu’ olarak anardı.] her yıl Passah Kutlayışı’nda Yeruşalim’e
giderlerdi.
42 İsa on iki yaşına girince, kutlama töresi
uyarınca kente çıktılar.
43 Orada gerektiği kadar kaldılar. Geri dönmek
için yola koyulduklarında çocuk İsa Yeruşalim’de kaldı. Anasıyla babası bunu
bilmiyorlardı.
44 O’nun yolcular arasına katıldığını
sanmışlardı. Bir günlük yol yürüdükten sonra, akrabalarla tanışlar arasında
kendisini aradılar.
45 Bulamayınca, O’nu aramak için gerisin geriye
Yeruşalim’e döndüler.
46 Üç gün sonra O’nu tapınakta öğretmenler
arasında oturur buldular. Onların dediklerini dinliyor, kendilerinden sorular
soruyordu.
47 O’nu dinleyenlerin tümü anlayışına ve
verdiği yanıtlara şaşırıyordu.
48 Onlar O’nu görünce şaşırdılar. Annesi,
“Çocuğum, neden bunu bize ettin?” dedi. “Bak, babanla ben kaygı çekerek seni
arıyoruz.”
49 İsa, “Nasıl olur da beni ararsınız?” dedi.
“Babamın evinde bulunmam gerektiğini bilmiyor musunuz?”*
50 Gelgelelim, onlar kendilerine söylediklerinden
bir anlam çıkaramadı.
51 İsa onlarla birlikte yola koyuldu. Nasıra’ya
gelip kendilerine bağımlı oldu. Annesi bütün sözleri yüreğinde tutuyordu.
52 İsa bilgice ve boyca gelişiyor, Tanrı ve
insanlar önünde iyilik buluyordu.[I.Samuel
2:26; Süleyman’ın Özdeyişleri 3:4]
KAMU HİZMETİNE BAŞLAMADAN
ÖNCEKİ OLAYLAR
Yahya’nın
Bildirisi
BÖLÜM 3
1 Kayser Tiberius’un imparator oluşunun on
beşinci yılında, Pontios Pilatus Yahudiye ülkesinde valiydi. Herodes Galile’de
ülkenin dörtte birini, kardeşi Filippos İturea ve Trahonitis kesiminde ülkenin
dörtte birini, Lisanias da Abilin’de ülkenin dörtte birini yönetmekteydi.
2 Hanna ile Kayafas’ın başrahipliği
döneminde, Zekeriya oğlu Yahya’ya çölde Tanrı sözü geldi.
3 Yahya Ürdün Irmağı çevresindeki tüm
bölgeyi dolaşarak günahların bağışlanması için günahtan dönüp vaftiz edilme
gereğini yayıyordu.
4 Yeşaya peygamberin sözlerini içeren
kitapta yazılı olduğu gibi: “Çölden bir ses yükseliyor: ‘Rab’bin yolunu
hazırlayın, O’nun geçitlerini düzleyin.[Yeşaya
40:3-5]
5 Her koyak doldurulacak. Dik tepe ve tümsek
hep alçaltılacak. Eğrilikler büğrülükler düzene bürünecek. İnişli çıkışlı
yerler dümdüz yola dönüşecek.
6 Ve her can Tanrı’nın kurtarışını
görecek.’”
7 Yahya’nın eliyle vaftiz edilmeye koşan
toplulukları o, “Engerekler soyu!” diye kınadı. “Gelecek öfkeden kaçmanızı size
kim öğütledi?
8 Günahlarınızdan döndüğünüzü kanıtlayan
ürünler getirin. Kendi kendinize, ‘Atamız İbrahim’dir’ demeye koyulmayın. Çünkü
size diyorum ki, Tanrı İbrahim’e şu taşlardan çocuklar yükseltebilir.
9 İşte balta şimdiden ağaçların kökü dibinde
duruyor. İyi ürün vermeyen her ağaç kesilip ateşe atılır.”
10 Topluluklar kendisine, “Öyleyse ne
yapmalıyız?” diye sordu.
11 Yahya yanıtladı: “İki kat üst giysisi olan
olmayana versin. Yiyeceği olan da aynısını yapsın.”
12 Vergi parası toplayanlar da vaftiz edilmeye
geldi. Yahya’ya, “Öğretmen, ne yapmalıyız?” diye sordular.
13 Yahya yanıtladı: “Size buyrulandan daha çok
para toplamayın.”
14 Bu kez askerler, “Ya biz ne yapmalıyız?”
diye sordu. Yahya, “Kimsenin malını yağmalamayın, kimseyi yalan yere
suçlamayın” diye onları öğütledi. “Size verilen geçim parasıyla yetinin.”
15 Halk umutlanıp beklemekteyken herkes Yahya
için, “Acaba Mesih bu mu?” diye içinden soruşturuyordu.
16 Yahya hepsini şu sözlerle yanıtladı: “Ben
sizi suyla vaftiz ediyorum. Ama benden güçlü olan geliyor. Ben O’nun
çarıklarının bağını çözmeye bile yaraşık değilim. O sizi Kutsal Ruh’la ve
ateşle vaftiz edecek.
17 O’nun yabası elindedir. Harman yerini
tertemiz edecek, buğdayı ambarına toplayacak. Samanı ise hiç sönmeyen ateşle
yakacak.”
18 Yahya öğütle yüklü daha birçok sözle Sevinç
Getirici Haber’i halka yaydı.
19 Ne var ki, ülkenin dörtte birini yönetmekte
olan Herodes, yengesi Herodya sorunu ve kendi yaptığı bir sürü kötülük yüzünden
Yahya’ca kınandığından,
20 tüm kötülüklerine bir tanesini daha ekledi;
Yahya’yı cezaevine kapattı.
İsa’nın
Ürdün Irmağı’nda Vaftizi
21 Halktan herkes vaftiz edilince, İsa da
vaftiz edildi. Dua ediyordu ki, gök açıldı.
22 Kutsal Ruh gözle görülebilircesine güvercin
gibi İsa’nın üzerine indi ve gökten bir ses duyuldu: “Sen sevgili Oğlum’sun;
senden hoşnudum.”
İsa’nın
Soyu
23 İsa atandığı işe başladığında yaklaşık otuz
yaşındaydı. Yusuf’un oğlu olduğu sanılıyordu: Heli oğlu,
24 Mattat oğlu, Levi oğlu, Melki oğlu, Yannay
oğlu, Yusuf oğlu,
25 Mattatya oğlu, Amos oğlu, Nahum oğlu, Esli
oğlu, Naggay oğlu,
26 Maat oğlu, Mattatya oğlu, Semein oğlu, Yoseh
oğlu, Yoda oğlu,
27 Yoanan oğlu, Risa oğlu, Zerubbabel oğlu,
Şealtiel oğlu, Neri oğlu,
28 Melki oğlu, Addi oğlu, Kosam oğlu, Elmadam
oğlu, Er oğlu,
29 Yeşu oğlu, Eliezer oğlu, Yorim oğlu, Mattat
oğlu, Levi oğlu,
30S imeon oğlu, Yahuda oğlu, Yusuf oğlu, Yonam
oğlu, Elyakim oğlu,
31 Melea oğlu, Menna oğlu, Mattata oğlu, Natan
oğlu, Davut oğlu,
32 Yesse oğlu, Obed oğlu, Boaz oğlu, Salmon
oğlu, Nahşon oğlu,
33 Amminadab oğlu, Admin oğlu, Arni oğlu,
Hetsron oğlu, Perets oğlu, Yahuda oğlu,
34 Yakup oğlu, İshak oğlu, İbrahim oğlu, Terah
oğlu, Nahor oğlu,
35 Serug oğlu, Reu oğlu, Peleg oğlu, Eber oğlu,
Şela oğlu,
36 Kainan oğlu, Arfakşad oğlu, Sam oğlu, Nuh
oğlu, Lamek oğlu,
37 Metuşelah oğlu, Hanok oğlu, Yared oğlu,
Mahalaleel oğlu, Kainan oğlu,
38 Enoş oğlu, Şit oğlu, Adem oğlu, Tanrı oğlu.
İsa’nın
Çölde Denenmesi
BÖLÜM 4
1 İsa, Kutsal Ruh’la dolu olarak Ürdün
Irmağı’ndan döndü ve Ruh’un yöneltmesiyle çöle gitti.
2 Kırk gün süreyle iblis tarafından denendi.
Bu günler boyunca ağzına hiç yiyecek koymadı. Süre sona erince açlık duydu.
3 İblis O’na, “Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan”
dedi, “Söyle şu taş ekmek olsun.”
4 İsa, “‘İnsan yalnız ekmekle yaşamaz’ diye
yazılmıştır” diyerek karşılık verdi.[Yasanın
Tekrarı 8:3]
5 Bu kez iblis, İsa’yı yüksek bir dağa
çıkardı. Yeryüzünün tüm ülkelerini bir anda O’na göstererek,
6 “Bu yetkinin tümünü de, bu ülkelerin
sanını da sana vereceğim” dedi. “Çünkü o bana verilmiştir, ben de onu her
istediğime veririm.
7 Eğer önümde bana tapınırsan, bütün bunlar
senin olacak.”
8 İsa onu, “‘Tanrın Rab’be tapınacak ve
yalnız O’na ruhsal hizmet sunacaksın’ diye yazılmıştır” diyerek yanıtladı.[Yasanın Tekrarı 6:13,14]
9 İblis O’nu Yeruşalim’e götürdü; tapınağın
kulesine çıkarıp, “Eğer Tanrı’nın Oğlu’ysan kendini aşağıya at” dedi.
10 “Çünkü, ‘Seni korusunlar diye meleklerine
senin için buyruk verecek’ diye yazılmıştır.[Mezmur
91:11]
11 “Bunun yanı sıra, ‘Seni elleri üzerinde
taşıyacaklar Ve ayağın taşa çarpmayacak’ diye de yazılıdır.”
12 İsa onu şu sözle yanıtladı: “‘Tanrın Rab’bi
denemeyeceksin’ diye buyrulmuştur.”[Yasanın
Tekrarı 6:16]
13 İblis deneylemenin her çeşidini bitirince
belirli bir süreye dek O’nu bıraktı.
GALİLE’DE KAMUYA HİZMET
Hizmetin
Başlangıcı
14 İsa Ruh’un gücüyle Galile’ye döndü. Ünü
bölgeye bağlı tüm çevrede yayıldı.
15 Onların sinagoglarında öğretiyor, herkesçe
yüceltiliyordu.
İsa
Nasıra’da Yadsınıyor
16 İsa büyüdüğü Nasıra kentine gitti. Şabat
günü alışkısı olduğu gibi sinagoga girdi, okumak amacıyla ayağa kalktı.
17 Kendisine Yeşaya peygamberin kitabı verildi.
İsa kitabı açtı, şu sözlerin yazılı olduğu yeri buldu:[Yeşaya 61:1,2; 58:6]
18 “Rab’bin Ruhu üzerimdedir. Çünkü beni
yoksullara Sevinç Getirici Haber’i yaymam için meshetti. Tutsaklara özgürlüğü,
körlere gözlerinin açıldığını bildirmem için beni gönderdi; baskı altında
ezilenleri özgür edeyim..
19 Rab’bin kutlu kıldığı bağış yılını
bildireyim diye.”[Levililer 25:10]
20 Kitabı kapadı, görevliye geri verip oturdu.
Sinagogda herkesin dikkati O’na doğrultulmuştu.
21 İsa onlara anlatmaya başladı: “Bugün, siz
dinlerken bu Kutsal Yazı yerine geliyor.”
22 Herkes O’nun için iyi tanıklıkta bulunuyor,
ağzından çıkan, cana can katan sözlere şaşıyordu. “Yusuf’un oğlu değil mi bu?”
diye soruşturuyorlardı.
23 İsa onlara, “Kuşkusuz, bana şu halk deyimini
aktaracaksınız” dedi: “‘Ey doktor, kendini sağlığa kavuştursana. Kafernahum’da
yapıldığını duyduğumuz işleri burada, kendi ülkende de yapsana!’”
24 İsa sözlerini sürdürdü: “Doğrusu size derim
ki, hiçbir peygamber kendi ülkesinde kabul edilmez.
25 Ama gerçek adına size bildiriyorum:
Peygamber İlyas’ın günlerinde göğün üç yıl altı ay kapandığı ve tüm yere kırıcı
bir kıtlık düştüğü dönemde İsrail’de pek çok dul kadın bulunuyordu.[I.Krallar 17:1-16; 18:1; 4:27;
II.Krallar 5:1-14]
26 Ama İlyas bunlardan hiçbirine gönderilmedi.
Yalnız Sayda bölgesinde, Zarefat’taki dul bir kadına gönderildi.
27 Elişa peygamberin günlerinde İsrail’de pek
çok cüzamlı vardı. Ama bunlardan hiçbiri paklanmadı. Yalnız Suriyeli Naaman
paklandı.”
28 Sinagogtakiler bu sözleri duyunca öfkelendi.
29 Ayağa kalkıp O’nu kentten dışarı çıkardılar.
Kentin kurulu olduğu tepenin yamacına götürdüler; öyle ki kendisini başaşağı
atabilsinler.
30 Ama İsa aralarından sıyrılıp gitti.
İsa Cin
Ruhunu Çıkarıyor
31 İsa Galile’nin bir kenti olan Kafernahum’a
vardı. Şabat günü onlara öğretiyordu.
32 Öğretisine şaşırıp kaldılar. Çünkü sözü
yetkiyle yüklüydü.
33 Sinagogta kötü ruha -cin ruhuna- tutulmuş
bir adam vardı. Yüksek sesle bağırdı:
34 “Ah, Nasıralı İsa! Bizden ne istiyorsun?
Bizi mahvetmeye mi geldin? Senin kim olduğunu biliyorum: Tanrı’nın
Kutsalı’sın!”
35 Ama İsa onu payladı: “Daha fazla konuşma;
onun bedeninden çık!” Cin herkesin önünde adamı yere fırlatıp ona hiçbir
kötülük etmeksizin dışarı çıktı.
36 Herkes şaştı kaldı. Birbirlerine, “Bu da
nasıl söz?” diyorlardı; “Çünkü yetki ve güçle kötü ruhlara buyruk veriyor,
onlar da çıkıyor.”
37 İsa’ya ilişkin haber bölgenin her köşesinde
yayılıyordu.
İsa Birçok
Hastayı Sağlığa Kavuşturuyor
38 İsa sinagogtan ayrılıp Simon’un evine girdi.
Simon’un kaynanası yüksek ateşler içinde yatıyordu. Onun için kendisinden
dilekte bulundular.
39 İsa kadının başında durup ateşi payladı,
ateş onu bıraktı. Kadın hemen ayağa kalkıp onlara hizmet etti.
40 Güneş batarken, çeşitli rahatsızlıklardan
hasta olanların tümünü İsa’ya getirdiler. O da her birinin üzerine ellerini
koyup onları sağlığa kavuşturdu.
41 Cinler, “Sen Tanrı’nın Oğlu’sun” diyerek
bağıra bağıra birçoklarından çıkıyordu. Ama İsa onları paylıyor, konuşmalarına
izin vermiyordu. Çünkü O’nun Mesih olduğunu biliyorlardı.
İsa Tanrı
Bildirisini Yayıyor
42 Gün ağarınca İsa oradan ayrılıp herkesten
ırak bir yere çekildi. Topluluklar O’nu aramaktaydı. Bulunduğu yere vardılar,
kendilerini bırakıp gitmesin diye O’nu zorladılar.
43 İsa onlara, “Tanrı hükümranlığına ilişkin
Haber’i başka yerlerde de yaymam gerek” dedi. “Çünkü bu amaç için gönderildim.”
44 Böylece Yahudiye’de sinagoglarda Söz’ü
yayıyordu.
İsa İlk
Öğrencilerini Çağırıyor
BÖLÜM 5
1 İsa, Genesaret Denizi’nin kıyısında
duruyordu. Topluluk Tanrı Sözü’nü dinlemek için O’nun çevresine toplanmıştı.
2 İsa deniz kıyısında duran iki tekne gördü.
Balıkçılar tekneleri bırakmış, ağları yıkıyorlardı.
3 İsa teknelerden birine, Simon’unkine bindi
ona kıyıdan biraz açılmasını buyurdu. Oturup teknenin içinden topluluğa
öğretmeye başladı.
4 Konuşmasını sona erdirince Simon’a,
“Engine açılın, balık avlamak için ağlarınızı indirin” dedi.
5 Simon, “Yetkili yönetmen[Epistatis.
Bu söz yalnız Luka tarafından kullanılıyor. (Bu yerde ve 8:24,45; 9:33,49;
17:13). Yetkili yönetmen en doğru
çeviridir.], tüm gece boyunca çabaladık, hiçbir şey tutamadık” diye
yanıtladı. “Ama senin sözünü dinleyip ağları indireceğim.”
6 Bunu yaptıklarında pek çok balık tuttular.
Öyle bol ki, ağları yırtılmaya başladı.
7 Gelip kendilerine yardım etsinler diye
öbür teknedeki ortaklarına işaret ettiler. Onlar gelince her iki tekneyi de
tıklım tıklım balıkla doldurdular. Neredeyse tekneler batacaktı.
8 Simon Petros bunu görünce İsa’nın
ayaklarına kapandı, “Benden uzak dur, ya Rab!” dedi. “Çünkü ben günahlı
biriyim.”
9 Tuttukları balıkların bolluğuna Petros da,
onunla birlikte bulunanların tümü de şaştı kaldı.
10 Zebedi’nin oğulları Yakup’la Yuhanna da
-bunlar Simon’un iş arkadaşlarıydı- şaşkınlık içindeydi. İsa Simon’a, “Korkma”
dedi. “Bundan böyle insanları tutacaksın.” “Tekneleri kıyıya çektiler. Her şeyi
bırakıp O’nun ardı sıra gittiler.
İsa
Cüzamlıyı Paklıyor
12 İsa kasabalardan birindeydi ki, bedeni
tepeden tırnağa cüzamla kaplı bir adam geldi; İsa’yı görünce yüzüstü yere
kapanıp dileğini açıkladı: “Ya Rab, istersen beni pak kılabilirsin!”
13 İsa elini uzatıp ona dokundu, “İstiyorum,
pak kılınasın” dedi. O anda cüzam adamdan gitti.
14 İsa bunu kimseye anlatmamasını buyurarak, “Ama
git, kendini rahibe göster” dedi. “Pak kılındığına ilişkin onlara tanıklıkta
bulunmak için Musa’nın buyurduğu sunuyu sun.”[Levililer 13:49; 14:2-32]
15 Yine de, İsa’ya ilişkin haber hızla
yayılıyordu. O’nu dinlemek, hastalıklarından kurtulup sağlığa kavuşmak amacıyla
büyük halk kitleleri toplanıyordu.
16 İsa ise ırak yerlere çekilip dua ediyordu.
İsa
Günahları Bağışlıyor, İnmeliyi İyi Ediyor
17 Günlerden bir gün İsa öğretirken bazı
Ferisiler’le hukuk doktorları orada oturmaktaydı. Bunlar Galile’nin her
kasabasından, Yahudiye’den, Yeruşalim’den kalkıp gelmişlerdi. Rab’bin
iyileştirme gücü İsa’daydı.
18 Derken adamlar yatakta bir inmeli
getirdiler. Amaçları onu içeri sokup İsa’nın önüne koymaktı.
19 Ama kalabalıktan ötürü onu içeriye sokacak
bir köşe bulamadılar. Evin damına çıkıp kiremitler arasından adamı yatağıyla
birlikte tam İsa’nın önüne sarkıttılar.
20 İsa onların imanını görünce inmeliye, “Ey
adam günahların sana bağışlandı” dedi.
21 Dinsel yorumcularla Ferisiler, “Sövgü
sözleri söyleyen bu adam da kim?” diye tartışıyorlardı. “Tanrı’dan başka kim
günahları bağışlayabilir?”
22 İsa onların neye kafa yorduklarını
bildiğinden, “Niçin içinizden kafa patlatıyorsunuz?” dedi.
23 “Hangisi daha kolaydır, ‘Günahların sana
bağışlandı’ demek mi, yoksa, ‘Kalk yürü’ demek mi?
24 Öyleyse, İnsanoğlu’nun[İsa kendisine İnsanoğlu der] yeryüzünde günahları
bağışlamaya yetkili olduğunu bilmeniz gerekir..” Ardından İsa inmeliye döndü:
“Sana diyorum kalk, yatağını kaldır ve evine git.”
25 Adam hemen onların gözü önünde ayağa kalktı,
yattığı yatağı kaldırdı, Tanrı’yı yücelterek evine gitti.
26 Hepsi de şaşkına döndü Tanrı’yı yüceltti;
korkuyla dolup, “Bugün hiç duyulmadık şeyler gördük” dediler.
İsa Levi’yi
Çağırıyor
27 Bu olayın ardından İsa oradan ayrıldı.
Gümrük vergisi toplayan Levi adında birini gümrük yerinde otururken gördü. Ona,
“Ardım sıra gel” dedi.
28 O da her şeyi bırakıp kalktı, İsa’nın ardı
sıra gitti.
29 Levi evinde O’na parlak bir şölen düzenledi.
Gümrük vergisi toplayanlarla başka insanlardan oluşan büyük bir topluluk
onlarla birlikte sofrada oturuyordu.
30 Ferisiler’le onların dinsel yorumcuları
İsa’nın öğrencilerine söylenmeye koyuldu: “Niçin gümrük vergisi toplayanlarla
ve günahlılarla birlikte yiyip içiyorsunuz?”
31 İsa, “Sağlıklılara değil, hastalara doktor
gerekir” diye yanıtladı.
32 “Ben doğru kişileri değil, günahlıları
günahtan dönmeye çağırmak için geldim.”
Oruç Sorunu
Aydınlatılıyor
33 İsa’ya karşı mırıldandılar: “Yahya’nın
öğrencileri sık sık oruç tutuyor, dua ediyorlar. Ferisiler’in öğrencileri de
öyle. Ama senin öğrencilerin yiyip içiyor.”
34 İsa onları yanıtladı: “Güvey kendileriyle
birlikteyken, yakınlarına oruç tutturabilir misiniz?
35 Ama güveyin onlardan alınacağı günler
gelecek; işte o zaman, o günler oruç tutacaklar.”
36 İsa onlara simgesel bir öykü anlattı:
“Kuşkusuz, hiç kimse yeni bir giysiden bir parça koparıp eski giysiye yamamaz.
Çünkü böyle yaparsa, hem yeni giysiyi yırtmış olur, hem de yeni giysiden
kesilen parça eskisinde yakışık almaz.
37 Ne de yeni şarabı eski tulumlara koyarlar.
Çünkü koyarlarsa yeni şarap tulumları parçalar. Hem şarap dökülür, hem de
tulumlar parçalanır.
38 Hayır, yeni şarap yeni tulumlara koyulmalı.
39 Eskisini içen hiç kimse yeniyi aramaz.
Kuşkusuz, ‘Eskisi yeğdir’ der.”
Tanrısal
Saygı mı, Töresel Alışkı mı?
BÖLÜM 6
1 İsa bir Şabat günü buğday tarlalarından
geçiyordu. Öğrencileri başakları koparıp avuçları içinde ovalıyor, sonra da
yiyordu.
2 Ferisiler’den bazıları, “Şabat günü yasal
olmayanı neden yapıyorsunuz?” diye sordu.
3 İsa, “Davut’un ve yanındakilerin acıkınca
ne yaptıklarını hiç okumadınız mı?” dedi.[Levililer
24:9; I.Samuel 21:1-6]
4 “Nasıl Tanrı Evi’ne girip kutsal sunu
ekmeklerini aldığını, yediğini, üstelik yanındakilere de verdiğini. Oysa o
ekmekten yemek salt rahiplerin yetkisi değil miydi?”
5 Sonra onlara, “İnsanoğlu Şabat gününün
Rab’bidir” diye konuştu.
İsa’nın
Saptadığı ve Duyurduğu Kural
6 Başka bir Şabat günü İsa sinagoga girip
öğretmeye başladı. Orada sağ eli kupkuru kesilmiş bir adam vardı.
7 Dinsel yorumcularla Ferisiler, İsa’yı
suçlu çıkarmak amacıyla, Şabat günü hastayı sağlığa kavuşturup
kavuşturmayacağını görmek için tüm dikkatlerini O’na çevirdi.
8 Ne var ki, İsa onların neler düşünüp
taşındıklarını biliyordu. Eli kupkuru kesilmiş adama, “Ayağa kalk ve öne gel”
dedi. O da kalkıp orta yerde durdu.
9 İsa durumu izleyenlere, “Sorarım size”
dedi, “Şabat günü iyilik yapmak mı, yoksa kötülük yapmak mı yasaldır? Can
kurtarmak mı, yoksa yok etmek mi?”
10 Hepsini yukarıdan aşağıya süzdükten sonra
adama, “Elini uzat!” dedi. Adam buyrulanı yaptı ve eli sapasağlam oldu.
11 Ama onlar büsbütün sinirlendi. İsa’ya ne
yapacaklarını kararlaştırmak için aralarında danışmaya koyuldular.
On İki
Öğrencinin Seçilmesi
12 İsa o günlerde dua etmek için dağa çıktı.
Tüm geceyi Tanrı’ya dua ederek geçirdi.
13 Gün ağarınca öğrencilerini yanına çağırdı,
içlerinden on ikisini seçti. Onları Haberciler diye adlandırdı:
14 Petros adını verdiği Simon’la kardeşi
Andreas, Yakup’la Yuhanna, Filippos’la Bartolomeos,
15 Matta ile Tomas, Alfeos’un oğlu Yakup,
Partizan diye tanınan Simon,
16 Yakup’un oğlu Yahuda ve ihanet eden Yahuda
İşkariyot.
İsa
Öğretiyor, Hastaları İyileştiriyor
17 İsa, Haberciler’le birlikte dağdan inip
düzlüğe geldi. Öğrencilerinden oluşan büyük bir kalabalıkla tüm Yahudiye,
Yeruşalim ve deniz kıyısında Sur ile Sayda’dan kopup gelen büyük bir halk
topluluğu çevresini sardı.
18 O’nu dinlemek, hastalıklarından kurtulup iyi
edilmek için gelmişlerdi. Kötü ruhlar yüzünden tedirgin olanlar da sağlığa
kavuşuyordu.
19 Tüm topluluk O’na dokunmaya çalışıyordu. Çünkü
kendisinden güç çıkıyor ve herkesi iyi ediyordu.
Mutluluk ve
Düşkünlük
20 İsa gözlerini öğrencilerine kaldırarak, “Ne
mutlu siz yoksullara!” dedi. “Çünkü Tanrı’nın hükümranlığı sizindir.
21 Ne mutlu şu anda açlık çeken sizlere! Çünkü
doyurulacaksınız. Ne mutlu şu anda ağlayan sizlere! Çünkü güleceksiniz.
22 İnsanların size kin güttükleri, sizi
aralarından attıkları, aşağıladıkları, İnsanoğlu’na bağlılığınız yüzünden
adınızı kötü diye lekeledikleri zaman ne mutlu size!
23 O gün sevinçle dolun, sıçrayıp coşun; çünkü
gökte karşılığınız çoktur. Onların ataları da peygamberlere aynısını yaptı.
24 Ama vay size zenginler! Çünkü avuntunuzu
buldunuz.
25 Vay sizlere, şu anda doyurulanlar! Çünkü aç
kalacaksınız. Vay sizlere, şu anda gülenler! Çünkü yas tutup ağlayacaksınız.
26 Herkes sizin için övücü sözler söylediği
zaman vay size! Çünkü onların ataları yalancı peygamberlere de aynı tutumla
davrandı.”
Düşmanlarınızı
Sevin
27 “Ama siz dinleyenlere söylüyorum:
Düşmanlarınızı sevin, size kin besleyenlere iyilik edin.
28 Sizi lanetleyenlere kutluluk dileyin. Size
kötülük edenler yararına dua edin.
29 Bir yanağına vurana öbürünü de çevir ve üst
giysini alanın gömleğini de almasına direnme.
30 Senden bir dilekte bulunana ver ve malını
alandan onu geri isteme.
31 İnsanların size nasıl davranmasını
istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın.
32 Salt sizi sevenleri severseniz ne yararınız
olur? Çünkü günahlı kişiler bile kendilerini sevenleri sever.
33 Salt size iyilik edenlere iyilik ederseniz
ne yararınız olur? Günahlılar da aynı şeyi yapıyor.
34 Salt geri alacağınızı umduğunuz kişilere
ödünç verirseniz ne yararınız olur? Günahlılar da geri almayı umarak
günahlılara ödünç verir.
35 “Ama siz düşmanlarınızı sevin; iyilik edin,
hiçbir şey beklemeden ödünç verin. Karşılığınız çok olacak ve sîzlere Yüce
Olan’ın çocukları denecek. Çünkü O iyilik bilmezlere de kötülere de iyi
yüreklidir.
36 Babanız sevecen olduğu gibi siz de sevecen
olasınız.”
Başkasını
Yargılarken
37 “Yargılamayın ki yargılanmayasınız.
Suçlamayın ki suçlanmayasınız. Bağışlayın, size de bağışlanacaktır.
38 Verin, size de verilecektir. Taşkın ölçüde;
bastırılmış silkelenmiş, tepeleme dolup taşmış olarak kucağınıza boşaltacaklar.
Çünkü hangi ölçüyle ölçerseniz aynı ölçü sizlere de uygulanacak.”
39 İsa onlara bir simge anlattı: “Kör körü
yöneltebilir mi? İkisi bir arada çukura yuvarlanmaz mı?
40 Öğrenci öğretmeninden üstün değildir. Ama
iyi hazırlanan herkes öğretmeni gibi olur.
41 Neden kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de
kendi gözündeki merteği görmezlikten gelirsin?
42 Ya da kendi gözündeki merteği görmeden
kardeşine nasıl, ‘Kardeş, bırak gözündeki çöpü çıkarayım’ dersin? Ey ikiyüzlü!
Önce kendi gözünden merteği çıkar, o vakit kardeşinin gözünden çöpü çıkarmak
için açık seçik görürsün.”
Ağaç ve
Ürünü
43 “İyi ağaç çürük ürün yetiştiremediği gibi,
çürük ağaç da iyi ürün yetiştiremez.
44 Çünkü her ağaç ürünüyle tanınır. Dikenlerden
incir toplamazlar, ne de böğürtlen çalısından bağ bozarlar.
45 İyi insan yüreğindeki iyi gömüden iyi olanı
çıkarır. Kötü insan da içindeki kötülükten kötü olanı çıkarır. Çünkü ağzı
yüreğinin doluluğundan söyler.”
Evini
Bilgece Kuran Anlayışlı Kişi
46 “Niçin bana ‘Ya Rab, ya Rab’ diyorsunuz da,
söylediklerimi uygulamıyorsunuz?
47 Bana gelen, sözlerimi işitip uygulayan
kişinin kime benzediğini söyleyeyim size:
48 Konut kuran bir adama benzer o. Kazdı,
derine indi ve temeli kaya üstüne oturttu. Sel gelince kabaran sular konuta
saldırdı ama onu sarsamadı. Çünkü özenle kurulmuştu o.
49 Öte yandan, işitip de uygulamayan kişi
toprak üstüne temelsiz konut kuran adama benzer. Kabaran sular ona saldırınca
hemen yıkıldı. O evin çöküşü korkunç oldu.”
İsa Uşağı
Sağlığa Kavuşturuyor
BÖLÜM 7
1 İsa, halkın kulağı kirişte dinlediği
sözlerini sonuçlayınca, Kafernahum’a gitti.
2 Bir yüzbaşının uşağı ölüm döşeğinde hasta
yatıyordu. Uşağın yüzbaşıya hatırı sayılır değeri vardı.
3 Yüzbaşı İsa’dan söz edildiğini duymuştu.
O’na Yahudiler’in ileri gelenlerini göndererek varsın uşağını iyi etsin diye
dilekte bulundu.
4 Onlar da gelip İsa’ya içtenlikle
yakardılar. “O senin bu iyiliği yapmana yaraşır biridir” dediler.
5 “Çünkü ulusumuzu sever, sinagogumuzu kuran
da odur.”
6 İsa onlarla birlikte yola koyuldu. Evin
yakınına vardığında, yüzbaşı arkadaşlarını gönderip O’na, “Ya Rab” dedi.
“Kendini yorma. Çünkü çatımın altına girmene bile değmem.
7 Bu nedenle, sana yaklaşmayı kendime
yakıştıramadım. Ama bir söz söyle uşağım iyi olsun.
8 Çünkü ben de buyruk altında bulunan bir
adamım. Buyruğumda askerler var. Birine git derim gider; öbürüne gel derim
gelir. Uşağıma, şu işi gör derim görür.”
9 İsa bunu duyunca şaştı. Ardı sıra gelen
topluluğa dönüp, “Size belirtirim” dedi, “İsrail’de bile böylesi imana
rastlamadım.”
10 Gönderilenler eve döndüklerinde uşağı
sapasağlam buldular.
İsa Bir
Dulun Oğlunu Diriltiyor
11 İsa bundan sonra Nain denen kente gitti.
Öğrencileriyle büyük bir topluluk da kendisine yoldaşlık ediyordu.
12 Kentin kapısına yaklaştıklarında bir cenaze
alayı gördüler. Dul bir annenin tek oğlu ölmüştü. Büyük bir topluluk kadınla
birlikte gidiyordu.
13 Rab kadını görünce ona acı duyarak, “Ağlama”
dedi.
14 Yaklaşıp tabuta dokundu. Taşıyanlar
duruverdi. İsa, “Delikanlı sana söylüyorum, kalk!” dedi.
15 Ölü kalkıp oturdu, konuşmaya başladı. İsa
genci annesine verdi.
16 Herkesi korku tuttu. Tanrı’ya şükrederek,
“Aramızdan yüce bir peygamber yükseldi” diyorlardı. “Tanrı, halkının yardımına
koştu.”
17 İsa’ya ilişkin bu söz tüm Yahudiye’ye ve
çevresine yayıldı.
Yahya’nın
Gönderdiği Ulaklar
18 Yahya’nın öğrencileri bütün bu olaylara
ilişkin ona bilgi iletti. Yahya da öğrencilerinden ikisini çağırıp
19 Rab’bin yanına göndererek, “Gelecek olan sen
misin, yoksa başka birini mi gözlemeliyiz?” diye sordu.
20 Adamlar varıp İsa’ya sordular: “Bizi sana
Vaftizci Yahya gönderdi. ‘Gelecek olan sen misin, yoksa başka birini mi
gözlemeliyiz?’ diye soruyor.”
21 İsa o saatte birçok kişiyi hastalıktan,
sakatlıktan, kötü ruhlardan kurtarıp sağlığa kavuşturdu ve çok sayıda görmeze
görüm bağışladı.
22 Sonra ulaklara, “Gidin, gördüklerinizi
işittiklerinizi Yahya’ya bildirin” dedi. “Görmezler görüyor, kötürümler
yürüyor, cüzamlılar paklanıyor, sağırlar işitiyor, ölüler diriliyor, yoksullar
Sevinç Getirici Haber’i duyuyor.[Yeşaya
35:5; 61:1]
23 Benimle ilgili konularda kösteklenmeyen
mutludur.”
24 Yahya’dan gelen ulaklar gidince İsa,
topluluğa Yahya ile ilgili açıklama yaptı: “Çöle ne görmeye çıktınız? Rüzgârın
etkisiyle sallanan bir kamış mı?
25 Yok bu değilse ne görmeye çıktınız? Yumuşak
giysilere bürünmüş bir adam mı? Bakın, parlak giysiler kuşanıp göz kamaştırıcı
konumda yaşayanlar kral saraylarındadır.
26 Öyleyse ne görmeye çıktınız? Bir peygamber
mi? Evet size derim ki, peygamberden de üstün olanı gördünüz.
27 Kendisi için bildirilendir o: “‘İşte önünden
habercimi gönderiyorum. Senin önünde yolunu hazırlayacak.’
28 “Size bildiriyorum: Kadınlardan doğanlar
arasında Yahya’dan üstünü yoktur. Ama Tanrı hükümranlığında en küçük olan ondan
üstündür.”
29 Bu sözleri duyunca tüm halk ve gümrük
vergisi toplayanlar Tanrı’yı doğruladı. Çünkü Yahya’nın vaftiziyle vaftiz
edilmişlerdi.
30 Ama Ferisiler’le yasa yorumcuları
kendileriyle ilgili Tanrı ereğini teperek Yahya tarafından vaftiz edilmeye
yanaşmamışlardı.
31 İsa konuşmayı sürdürdü: “Bu kuşağın
insanlarını neye benzeteyim? Onlar neye benzer?
32 Çarşı yerinde oturup birbirine bağrışan
çocuklara benzerler: ‘Biz size kaval çaldık, ama siz kalkıp oynamadınız. Biz de
ağıt çektik, ama siz ağlamadınız.’
33 “Çünkü Vaftizci Yahya geldi. Ne ekmek yiyor,
ne şarap içiyor. ‘Onda cin var’ diyorsunuz.
34 İnsanoğlu geldi; yiyor da içiyor da. ‘Bak
bak obur, şaraba düşkün biri!’ diyorsunuz. ‘Gümrük vergisi toplayanların,
günahlıların dostu.’
35 Ama bilgelik tüm çocuklarınca doğrulandı.”
Sevgisiz
Dinsellik, Sevgiden Etkilenen Tövbe
36 Bir Ferisi, İsa’yı yemeğe çağırdı. İsa
Ferisi’nin evine vardı, sofrada yerini aldı.
37 O kentte günah içinde yaşayan bir kadın
vardı. Ferisi’nin evinde İsa’nın sofrada olduğunu öğrenen kadın, kaymaktaşı bir
kapta güzel kokulu yağ taşıyarak yaklaştı.
38 Ağlayarak İsa’nın arkasında, hemen ayakları
dibinde durdu. Gözyaşlarıyla O’nun ayaklarını ıslattı, ardından da saçlarıyla
onları kuruladı. İsa’nın ayaklarını öpüyor, güzel kokulu yağla ovuyordu.
39 İsa’yı yemeğe çağıran Ferisi durumu görünce,
“Bu adam bir peygamber olsaydı, kendisine dokunan şu kadının kim ve ne tür biri
olduğunu bilirdi” diye mırıldandı, “Çünkü günahlıdır o.”
40 İsa, “Simon, sana bir şey diyeceğim” diye
yanıtladı onu. O da, “Söyle, Öğretmen” dedi.
41 İsa konuşmayı sürdürdü: “Bir adama iki
kişinin borcu vardı. Birinin borcu beş yüz dinardı[Bir dinar o dönemin gündeliğiydi], öbürününkiyse elli
dinar.
42 Ödeyecek güçleri olmadığından adam her
ikisine de borcu bağışladı. Bunlardan hangisi onu daha çok sevecek?”
43 Simon, “Sanırım, kendisine daha çok
bağışlanan” diye yanıtladı. İsa, “Doğru yargıladın” dedi.
44 Sonra gözlerini kadına dikerek Simon’a, “Bu
kadını görüyor musun?” dedi. “Senin evine geldim, ayaklarım için su getirmedin.
Ama o gözyaşlarıyla ayaklarımı ıslattı, saçlarıyla da kuruladı.
45 Beni öpmedin bile. Ama içeri girdim gireli
o, ayaklarımı öpmekten duramıyor.
46 Başımı yağla ovmadın. Ama o, ayaklarımı
güzel kokulu yağla ovdu.
47 Bu nedenle sana derim ki, gösterdiği aşkın
sevgi aşkın günahlarının bağışlandığına kanıttır. Kendisine az bağışlanansa az
sever.“
48 Sonra kadına, “Günahların bağışlandı” dedi.
49 Sofrada oturanlar, “Kim bu?” diye
mırıldandılar, “Günahları bile bağışlıyor.”
50 İsa kadına, “İmanın seni kurtardı” dedi.
“Esenlikle gidesin.”
Kadınların
Örnek Bağlılığı
BÖLÜM 8
1 Çok geçmeden İsa, kent kasaba dolaşarak
sözü yaymaya, Tanrı hükümranlığına ilişkin Haber’i bildirmeye koyuldu. On
İkiler kendisiyle birlikteydi.
2 Ayrıca kötü ruhlardan, hastalıklardan
kurtulup sağlığa kavuşan bazı kadınlar da orada bulunuyordu: Magdalalı diye
bilinen Meryem -ondan yedi cin çıkmıştı-,
3 Herodes’in ev yöneticisi Huza’nın eşi
Yoanna, Susanna ve daha birçok kadın. Bunlar sahip oldukları tüm olanaklarla
onlara[İsa’yla öğrencilerine] hizmet
sunuyordu.
Ekinci
Simgesi
4 Büyük topluluklar bir araya geliyor,
çeşitli kentlerden O’na akın ediyordu. İsa şu simgesel öyküyü anlattı:
5 “Bir ekinci tohum ekmeye çıktı. O ekerken
tohumların kimi yolun kenarına düştü. Ayaklar altında çiğnendi ve göğün kuşları
onu yedi.
6 Bir başkası kayalığa düştü, filizlenince
kuruyup gitti. Çünkü orası ıslak değildi.
7 Bir başkası dikenlerin arasına düştü,
dikenler tohumla birlikte yetişerek onu boğdu.
8 Bir başkası ise iyi toprağa düştü ve
yetişince yüz kat ürün verdi.” İsa bunları söylerken, “İşitecek kulağı olan
işitsin” diye yüksek sesle konuştu.
Simgelerden
Çıkan Anlam
9 İsa’nın öğrencileri, “Bu simgesel öykünün
anlamı nedir?” yolunda soru sordular kendisine.
10 İsa, “Tanrı hükümranlığına ilişkin gizleri
bilmek sizlere sağlanmıştır” dedi. “Geri kalanlaraysa simgesel öykülerle
anlatılmaktadır. Öyle ki, “‘Ardı ardına görürken görmesinler, Ha bire dinlerken
anlamasınlar.’”[Yeşaya 6:9,10]
Ekinci
Simgesinin Anlamı
11 “Simgesel öykünün anlamı şudur: Tohum Tanrı
Sözü’dür.
12 Yol kenarındakiler onu işitenlerdir. Ama
ardından iblis gelir, sözü yüreklerinden kapıp götürür. İnanıp kurtulmasınlar
diye.
13 Kayalıktakiler, işitince sözü sevinçle
benimseyenlerdir. Ancak kökleri olmadığından bir süre için inanırlar ve denenme
anında bırakıp giderler.
14 Dikenlere düşene gelince, bunlar sözü
işitenlerdir. Ama sağa sola koşarken yaşamın kaygıları, zenginlikleri, zevk u
sefaları onları boğar ve ürünler yetkinlik bulmaz.
15 Verimli toprağa ekilenlerse, sözü duyup
sağlıklı ve sağduyulu yüreklerinde saklayanlar ve sabırla ürün getirenlerdir.”
Şamdanda
Yanan Işık
16 “Hiç kimse ışık yakıp onu bir kapla
gizlemez, ya da yatağın altına koymaz. Tam tersine, içeri girenler görebilsin
diye ışığı şamdana koyar.
17 Açıklanmayacak gizli kapaklı bir olgu
yoktur. Ne de öğrenilmeyecek ve açığa çıkarılmayacak gözden gizli bir konu
vardır.
18 Bu nedenle, nasıl dinlediğinize dikkat edin.
Çünkü kendisinde bulunana daha da çok verilecek, ama bir şeyi olmayandan elinde
duruyor sandığı bile ondan alınacaktır.”
İsa’nın
Annesiyle Kardeşleri
19 Annesiyle kardeşleri O’nun bulunduğu yere
geldi. Ama kalabalık yüzünden kendisine yaklaşamadılar.
20 “Annenle kardeşlerin dışarıda bekliyor; seni
görmek istiyorlar” diye İsa’ya haber iletildi.
21 İsa, “Annemle kardeşlerim Tanrı Sözü’nü
duyup uygulayanlardır” diye yanıtladı.
İsa
Fırtınayı Durduruyor
22 Günlerden bir gün İsa öğrencileriyle
birlikte bir tekneye bindi. “Denizin karşı yakasına geçelim” dedi. Açıldılar.
23 Tekne yol alırken İsa uykuya daldı. Hızla
esen bir bora denizi sardı. Sular içeri saldırdı. Tehlikeyle burun buruna
geldiler.
24 Öğrenciler İsa’nın yanına varıp, “Yetkili
yönetmen, mahvoluyoruz!” diyerek O’nu uyandırdılar. İsa kalktı, rüzgârı ve
kabaran dalgaları payladı. Sular dinginleşti, her yan sütliman oldu.
25 İsa, “İmanınız nerede?” dedi. Korkuyla dolup
şaşkına döndüler. Birbirlerine, “Bu da kim olsa gerek?” diyorlardı. “Rüzgâra
da, dalgalara da buyruk veriyor ve buyruğuna uyuyorlar.”
İsa
Yetkiyle Cinleri Kovuyor
26 Gerasiniler bölgesine yelken açtılar. Burası
Galile’nin karşı yakasındadır.
27 İsa karaya çıkınca, kentten cine tutulmuş
bir adam kendisini karşıladı. Uzun süreden beri ne sırtına bir şey giymişti, ne
de bir evde oturmuştu. Barınağı mezarlar arasındaydı.
28 İsa’yı görünce ortalığı inleten bir çığlık
atarak O’nun önünde yere kapanıp bağırdı: “İsa, yüce Tanrı’nın Oğlu, benden ne
istiyorsun? Ne olur, bana işkence çektirme.”
29 Çünkü İsa kötü ruhun adamdan çıkması için
kesin buyruk vermişti. Cin sık sık onu çarpardı. Zincirlerle bağlanır, prangaya
vurulurdu ama yine de bağlarını koparır, cin tarafından çöllere sürüklenirdi.
30 İsa ona, “Adın ne?” diye sordu. Cin,
“Lejiyon[bkz. Markos 5:9]”
dedi. Çünkü adamın bedenine çok sayıda cin girmişti.
31 Cinler kendilerini dipsiz derinliklere
göndermesin diye İsa’ya yalvardı.
32 Oradaki bayırda büyük bir domuz sürüsü
otlamaktaydı. Cinler domuzların içine girmelerine izin vermesi için İsa’ya
yalvardı. O da onlara izin verdi.
33 Cinler adamdan çıkıp domuzların içine girdi.
Sürü uçurumdan aşağı denize uçup boğuldu.
34 Olaya tanık olan güdücüler çil yavrusu gibi
dağıldı, olup bitenleri kentte, kırsal alanlarda anlattılar.
3 5Herkes olayı görmeye koştu. İsa’nın
yanına vardıklarında, bedeninden cinler çıkan adamı giyinmiş akıllanmış,
İsa’nın ayakları dibinde oturmakta buldular. Korktular.
36 Olaya tanık olanlar, koşup gelenlere cine
tutulanın nasıl kurtulduğunu anlattı.
37 Gerasiniler çevresinde oturanların tümü
kendilerini bırakıp gitmesi için İsa’ya yalvardı. Çünkü büyük bir korkuya
kapılmışlardı. O da tekneye binip geri döndü.
38 Bedeninden cinler çıkan adam İsa’nın yanında
kalmak için O’na yalvardı. Ama İsa onu şu sözlerle yerine gönderdi:
39 “Evine dön, Tanrı’nın sana yaptıklarının
tümünü açıkla.” O da gidip İsa’nın kendisine yaptıklarını baştanbaşa tüm kentte
yaydı.
İmanla
Sağlık Bulan Kadın, Ölümden Diriltilen Kız
40 İsa karşı yakaya dönünce topluluk kendisini
karşıladı. Çünkü herkes O’nu bekliyordu.
41 Sinagog başkanlarından Yairos adında bir
adam yaklaştı. İsa’nın ayaklarına kapanarak evine buyurması için O’na yalvardı.
42 Çünkü on iki yaşlarındaki kızı -tek evladı-
ölmek üzereydi. İsa yürürken topluluk çevresine üşüştü.
43 On iki yıldan beri kanaması olan, [tüm yaşam
olanaklarını doktorlara dökmeye karşın] kimsenin sağlığa kavuşturamadığı bir
kadın
44 geriden yaklaşıp O’nun giysisinin saçak
püskülüne değdi ve o anda kanaması dindi.
45 İsa, “Kim dokundu bana?” diye sordu. Herkes
bunu yadsıyınca Petros, “Yetkili yönetmen, topluluk çevrene üşüşüp seni
sıkıştırıyor” dedi.
46 Ama İsa, “Bana birisi dokundu” dedi. “Çünkü
varlığımdan güç çıktı.”
47 Kadın kendini gizleyemediğini görünce
titreyerek O’na geldi. İsa’nın önünde yere kapanıp kendisine neden dokunduğunu
ve o anda nasıl iyi olduğunu tüm halkın önünde anlattı.
48 İsa ona, “İmanın seni kurtardı kızım” dedi.
“Esenlikle gidesin.”
49 O daha konuşurken, sinagog başkanının
evinden biri geldi. Başkana, “Kızın öldü” dedi, “Artık Öğretmen’i yorma.”
50 Ama İsa bunu duyunca başkana, “Korkma” dedi.
“Yalnız iman et, iyi olacaktır.”
51 Eve vardığında, Petros, Yuhanna, Yakup ve
çocuğun babasıyla annesinden başka hiç kimsenin kendisiyle birlikte içeriye
girmesine izin vermedi.
52 Herkes ağlıyor, kız için dövünüyordu. İsa,
“Ağlamayın” dedi. “Çünkü o ölmedi, uyuyor.”
53 O’na alaylı alaylı güldüler. Çünkü kızın
öldüğünü biliyorlardı.
54 Ama İsa kızı elinden tutarak yüksek sesle
buyruk verdi: “Ayağa kalk, ey küçük kız!”
55 Ruhu geri gelince kızcağız bir anda ayağa
kalktı. İsa ona yiyecek verilmesini buyurdu.
56 Annesi babası şaşkına döndü. İsa olaydan hiç
kimseye söz etmemeleri için onları öğütledi.
On İkiler
Göreve Gönderiliyor
BÖLÜM 9
1 İsa, On İkiler’i bir araya çağırıp bütün
cinlere ve hastalıklara karşı onlara sağlığa kavuşturma gücünü ve yetkisini
verdi.
2 Onları Tanrı hükümranlığıyla ilgili sözü
yaymaya ve [hastaları] iyi etmeye gönderdi.
3 “Yolculuk için hiçbir şey almayın” dedi.
“Ne sopa, ne torba, ne ekmek, ne para, ne de iki kat giysi taşıyın.
4 Hangi eve girerseniz ayrılıncaya dek orada
kalın.
5 Her nerede sizleri kabul etmezlerse, o
kentten ayrılırken kendilerine karşı uyarı niteliğinde ayaklarınızın altındaki
tozu silkin.”
6 Öğrenciler yola çıktı. Her yerde Sevinç
Getirici Haber’i yayarak, hastaları sağlığa kavuşturarak kasaba kasaba
dolaşmaya koyuldular.
Herodes’in
Şaşkınlığı
7 Ülkenin dörtte birini[Galile ile Perea] yöneten Herodes yapılan eylemlerin
tümünü duydu. Bazı çevrelerde dolaşan, “Yahya ölüler arasından dirildi” söylentisi
karşısında şaşkınlığa düştü[bkz.
Matta 14:1-5].
8 Kimisi, “İlyas göründü” diyordu. Kimisi
de, “Eski çağların bir peygamberi yeniden yaşama döndü” yolunda konuşuyordu.
9 Herodes, “Yahya’nın başını ben kestirdim”
dedi. “Ama kendisine ilişkin bunca söz duyduğum bu kişi de kim?” Bu nedenle
İsa’yı görmek istedi.
İsa Beş Bin
Kişiyi Doyuruyor
10 Haberciler geri gelince, yaptıkları işleri
İsa’ya anlattılar. İsa onları da yanına alarak Beytsayda denen kente çekildi.
11 Topluluk bunu öğrenince O’nu izledi. O da
onları canı gönülden karşıladı ve kendileriyle Tanrı hükümranlığına ilişkin
konuştu, sağlığa gereksinim duyanları iyileştirdi.
12 Gün kararmaya yüz tutunca On İkiler
kendisine yaklaşıp, “Topluluğu sal” dediler. “Çevredeki kasabalara çiftliklere
gitsinler; kalınacak yer ve yiyecek bulsunlar. Çünkü burada ıssız bir
yerdeyiz.”
13 İsa öğrencilere, “Siz onlara yiyecek verin”
dedi. Onlar, “Yanımızda beş ekmekle iki balıktan başka bir şey yok ki” dediler.
“Yoksa gidip şu halkın tümü için yiyecek mi satın alalım?”
14 Orada beş bin kadar erkek vardı. İsa öğrencilerine,
“Yaklaşık ellişer kişilik kümeler oluşturup onları yere oturtun” dedi.
15 Öğrenciler buyruğa uyup herkesi yere
oturttular.
16 İsa beş ekmekle iki balığı eline aldı.
Gözlerini göğe kaldırıp onları kutsadı. Topluluğun önüne koysunlar diye parçalayıp
öğrencilere verdi.
17 Herkes doyasıya yedi. Artakalan parçalardan
on iki küfe dolusu topladılar.
Petros’un
İsa’ya İlişkin Bildirisi
18 İsa yalnız başına dua ediyordu. Öğrencileri
yakınındaydı. Onlara sordu: “İnsanlar benim kim olduğumu söylüyor?” “Öğrenciler,
“Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas, kimisi de eski çağların bir peygamberi
yeniden yaşama döndü diyor” yolunda yanıtladı.
20 İsa sordu: “Ya siz ne dersiniz? Sizce ben
kimim?” Petros, “Tanrı’nın Mesihi’sin” dedi.
21 İsa bunu kimseye söylememelerini kesinlikle
öğütledi.
İsa Ölümünü
ve Dirilişini Açıklıyor
22 İsa, “İnsanoğlu’nun yoğun işkence çekmesi,
İhtiyarlar, başrahipler, dinsel yorumcularca yadsınması, öldürülmesi ve üçüncü
gün dirilmesi gereklidir” dedi.
23 Sonra hepsine, “Ardım sıra gelmek isteyen
kendini yadsısın, her gün haçını taşıyarak ardım sıra gelsin” dedi.
24 “Çünkü canını kurtarmak isteyen onu
yitirecektir. Ama bana bağlılık nedeniyle her kim canını yitirirse, onu
kurtaracaktır.
25 İnsan tüm dünyayı kazanıp da öz varlığını
yitirir veya zarara uğratırsa ne yararı olur?
26 Her kim bana ve benim sözlerime bağlılığı
yüzünden utanç duyarsa, İnsanoğlu da kendisinin, Babası’nın ve kutsal
meleklerin yüceliğinde geldiğinde o kişi yüzünden utanç duyacaktır.
27 Doğrusu size derim ki, burada duranlar
arasında, Tanrı hükümranlığını görmeden önce ölümü tatmayacak bireyler vardır.”
İsa’nın
Görünüşü Değişiyor
28 Bu sözlerin açıklanmasından yaklaşık sekiz
gün sonra İsa Petros’u, Yuhanna’yı ve Yakup’u yanına aldı, dua etmek için dağa
çıktı.
29 O dua ederken yüzünün görünüşü değişti,
üstündeki giysi gözleri kamaştırırcasına parladı.
30 İşte iki kişi O’nunla konuşuyordu. Bunlar
Musa’yla İlyas’tı.
31 Yücelik içinde beliren bu iki kişi İsa’nın
Yeruşalim’de gerçekleşecek ölümünü görüşüyordu.
32 Ne var ki, Petros’un ve yanındakilerin
gözünden uyku akıyordu. Uyandıkları anda İsa’nın yüceliğine tanık oldular ve
O’nunla bir arada duran iki adamı gördüler.
33 İki adam İsa’nın yanından ayrılırken, Petros
O’na, “yetkili yönetmen” dedi. “Burada bulunmamız ne iyi! Üç çadır kuralım:
Biri sana, biri Musa’ya, biri de İlyas’a.” Ne dediğini kendisi de bilmiyordu.
34 O daha konuşmaktayken bir bulut indi ve
onlara gölge saldı. Bulutun içinde kalınca korktular.
35 Buluttan gelen bir ses şöyle diyordu:
“Seçilmiş olan Oğlum budur, O’nu dinleyin.”
36 Ses geldiğinde yalnız İsa vardı ortada.
Öğrenciler ağızlarını açmadı. Gördüklerini o günlerde hiç kimseye anlatmadılar.
İsa Cine
Tutulmuş Çocuğu İyi Ediyor
37 Ertesi gün dağdan indiklerinde büyük bir
topluluk kendisini karşıladı.
38 Topluluktan bir adam seslendi: “Öğretmen
sana yalvarırım, oğlumu gör. Benim tek çocuğumdur o.
39 Bir ruh tutuyor onu, birdenbire çığlık
atıyor, ağzını köpürterek çocuğu sarsıyor. Bedeninde yaralar bereler
bıraktıktan sonra güçbela ayrılıyor.
40 Onu çıkarmaları için öğrencilerine dilekte
bulundum, ama başaramadılar.”
41 İsa, “Ey imansız ve sapmış kuşak!” dedi.
“Daha ne kadar sizlerle kalacağım? Ne zamana dek sizlere katlanacağım? Oğlunu
buraya getir.”
42 Oğlan gelirken cin onu yere atarak sarstı.
İsa kötü ruhu payladı. Çocuğu iyi edip babasına verdi.
43 Tanrı’nın yüceliği karşısında herkesin aklı
durdu. Yaptığı işlerin tümüne herkes şaşarken İsa öğrencilerine,
İsa Ölümünü
ve Dirilişini Yeniden Açıklıyor
44 “Bu sözleri aklınızdan çıkarmayın” dedi.
“İnsanoğlu insanların eline verilecek.”
45 Ama onlar bu tanımı kavrayamadı. Çünkü, onu
algılayamasınlar diye kendilerine üstü kapalı kalıyordu. Üstelik, bu açıklamaya
ilişkin soru sormaktan da çekiniyorlardı.
En Üstün
Olan Kimdir?
46 İçlerinden kimin en üstün olduğu konusunda
öğrenciler arasında bir tartışma çıktı.
47 İsa onların yüreğindeki düşünceyi
bildiğinden, bir çocuğu elinden tutup yanında durdurdu.
48 Sonra öğrencilere, “Her kim bu çocuğu benim
adıma kabul ederse beni kabul eder ve her kim beni kabul ederse beni göndereni
kabul eder” dedi. “Aranızda en küçük sayılan gerçekte büyük olandır.”
Bize Karşı Olmayan Bizden
Yanadır
49 Yuhanna, “yetkili yönetmen” dedi. “Bir adama
rastladık; adınla cinleri çıkarıyordu. Onu engelledik. Çünkü bizimle gelmiyor.”
50 İsa, “Ona engel olmayın” dedi. “Çünkü size
karşı olmayan sizden yanadır.”
YERUŞALİM’E DOĞRU
Samiriyeliler
İsa’yı Geri Çeviriyor
51 Göğe alınacağı gün yaklaşınca İsa,
Yeruşalim’e gitmeye kesin karar vererek oraya yöneldi.
52 Kendisinden önce ulaklar gönderdi. Onlar da
İsa için hazırlık yapmak üzere yola koyulup bir Samiriye kasabasına girdiler.
53 Ama Samiriyeliler* O’nu kabul etmedi. Çünkü
Yeruşalim’e yönelmişti.
54 Öğrencilerden Yakup’la Yuhanna bunu görünce,
“Ya Rab” dediler. “İster misin buyuralım, gökten ateş insin ve onları yaksın?[“Tıpkı İlyas peygamberin yaptığı gibi.”]”[II.Krallar 1:10,12]
55 İsa dönüp onları kınadı[Kendilerine, “Siz nasıl bir ruha bağlı olduğunuzu bilmiyorsunuz!”
dedi. 56 “Çünkü İnsanoğlu insanların
canını yok etmeye değil, tam tersine kurtarmaya geldi.”].
56 Oradan başka bir kasabaya gittiler.
Göksel Çağrının Taşıdığı Öncelik
57 Yolda ilerlerlerken biri İsa’ya, “Nereye
gidersen ardın sıra geleceğim” dedi.
58 İsa onu yanıtladı: “Tilkilerin inleri,
gökyüzünde uçan kuşların da yuvaları var. Ama İnsanoğlu’nun başını yaslayacak
bir yeri yoktur.”
59 Başka birine, “Ardım sıra gel” dedi. O da,
“Bana izin ver, önce gidip babamı gömeyim” diye karşılık verdi.
60 İsa, “Bırak ölüleri, kendi ölülerini
gömsünler”* dedi. “Sana gelince git, Tanrı hükümranlığını duyur.”
61 Yine başka biri, “Ya Rab” dedi. “Ardın sıra
geleceğim. Ama önce bana izin ver evimdekilerle vedalaşayım.”
62 İsa onu yanıtladı: “Elini sabana koyup da
geriye bakan, Tanrı hükümranlığına yaraşık olamaz.”
İsa Yetmiş
Kişiyi Hizmete Gönderiyor
BÖLÜM 10
1 Bundan sonra Rab ayrıca yetmiş kişi atadı.
Onları gideceği her kente ve bölgeye ikişer ikişer, kendi önünden gönderdi.
2 Onlara, “Biçilecek ürün bol ama işçi az”
dedi. “Onun için ürünlerin Rab’bine dua edin, ürününün biçilmesi için işçi
göndersin.
3 Gidin. İşte sizleri kuzular gibi kurtların
arasına gönderiyorum.
4 Yanınıza ne para kesesi, ne torba, ne
pabuç alın. Yolda giderken kimseyle selamlaşmayın.
5 Hangi eve girerseniz ilkin, ‘Bu eve
esenlik olsun’ deyin.
6 Eğer orada barışsever biri varsa, sizdeki
barış onun üstüne gelecektir. Yoksa, geri dönüp sizin üstünüzde kalacaktır.
7 Aynı evde kalın, her ne sunarlarsa yiyin
için. Çünkü emekçiye karşılığı yaraşır. Bir evden öbürüne gidip gelmeyin.
8 Bir kente girdiğinizde sizi kabul
ederlerse, önünüze koyulanı yiyin.
9 Oradaki hastaları sağlığa kavuşturun;
kendilerine, ‘Tanrı hükümranlığı size yaklaştı’ deyin.
10 Ama bir kente girdiğinizde sizi kabul
etmezlerse, o kentin caddelerine çıkıp bildirin:
11 ‘Kentinizden ayaklarımızda kalan tozu bile
size geri atıyoruz. Yalnız şunu bilin ki, Tanrı hükümranlığı yaklaştı.’
12 Size derim ki, O Gün Sodom’un durumu bile bu
kentin konumundan daha elverişli olacaktır .”
Sunuyu Geri
Tepen Kentler
13 “Vay sana, ey Horazin! Vay sana, ey
Beytsayda! Çünkü sizlerde yapılan güçlü işler Sur’da ve Sayda’da yapılmış
olsaydı, çoktan çul kuşanıp külde oturarak günahlarından dönerlerdi.
14 Ama yargı gününde Sur’un ve Sayda’nın durumu
sizinkinden daha elverişli olacak.
15 Ya sen, ey Kafernahum! ‘Göğe dek mi
yükseltileceksin? Hayır, ölüler ülkesine indirileceksin.’[Yeşaya 14:13:15]
16 Sizleri dinleyen beni dinler, sizleri geri
çeviren beni geri çevirir. Her kim beni geri çevirirse, beni göndereni geri
çevirir.”
Hizmete
Gönderilen Yetmiş Kişinin Dönüşü
17 Yetmiş kişi sevinç içinde geri geldi. “Ya
Rab” dediler. “Adınla cinler bile bize bağımlı oluyor.”
18 İsa onları yanıtladı: “Şeytanın şimşek gibi
gökten düştüğünü gördüm.
19 Gerçekten size yılanları, akrepleri ve bunun
yanı sıra düşmanın tüm gücünü ezmeye yetki verdim. Hiçbir etken size zarar
vermeyecektir.[Mezmur 91:13]
20 Kaldı ki, ruhların size bağımlı olmasına
sevinmeyin. Asıl, adlarınızın gökte yazılmış olmasına sevinin.”
Sevinç Sesi
Yükseliyor
21 O anda İsa, Kutsal Ruh’ta sevinç duyarak,
“Şükürler sana ey Baba!” dedi. “Göğün ve yerin Rabbi. Çünkü bunları
bilginlerden ve akıllılardan gizledin, ağzı süt kokanlara açıkladın. Evet Baba,
çünkü senin katında hoşnutluk veren uygulama buydu.
22 Her şey bana Babam tarafından verildi.
Oğul’un kim olduğunu Baba’dan başka kimse bilmez. Baba’nın kim olduğunu da
Oğul’dan başkası bilmez. Bir de, Oğul’un Baba’yı açıklamak istediği kişi
Baba’yı bilir.”
23 Sonra öğrencilerine dönerek özellikle
onlara, “Gördüklerinizi gören gözlere ne mutlu!” dedi.
24 “Size derim ki, nice peygamber ve kral gördüklerinizi
görmek istedi ama göremedi; duyduklarınızı duymak istediler ama duyamadılar.”
İyi
Samiriyeli Simgesi
25 Yasa yorumcularından biri ayağa kalktı,
İsa’yı deneyerek, “Öğretmen” dedi. “Sonsuz yaşamı miras almak için ne
yapmalıyım?”
26 İsa, “Ruhsal yasada ne yazılmıştır?” diye
sordu. “Sen nasıl yorumluyorsun?”
27 O da yanıtladı: “‘Tanrın Rab’bi tüm
yüreğinle, tüm canınla, tüm gücünle ve tüm anlayışınla seveceksin. İnsan
kardeşini de kendin gibi seveceksin.’”[Yasanın
Tekrarı 6:5; Levililer 19:18]
28 İsa, “Doğru yanıtladın” dedi. “Bunu uygula,
yaşayacaksın.”[Levililer 18:5]
29 Ama yasa yorumcusu kendisini doğru kılmayı
kovalayarak İsa’ya sordu: “İnsan kardeşim de kim oluyor?”
30 İsa soruyu ele alarak, “Bir adam
Yeruşalim’den Yeriha’ya iniyordu” dedi. “Haydutların eline düştü. Adamı soyup
dövdüler, yarı ölü bırakıp gittiler.
31 Bir raslantı sonucu o yoldan bir rahip
geçiyordu. Yerde yatan adamı görünce öbür yandan sıvışıp gitti.
32 Bunun gibi, bir Levili* geldi oraya. O da
elem çeken adamı görünce öbür yandan sıvışıp gitti.
33 Derken yolculuk eden bir Samiriyeli, yardıma
gereği olanın yattığı yere geldi. Onu görünce acıdı.*
34 “Adama yaklaştı, yağ ve şarap dökerek
yaralarını sardı. Onu merkebine bindirdi, bir konuk evine götürdü ve gerekli
ilgiyi gösterdi.
35 Ertesi gün iki dinar çıkardı, konuk evi
sahibine sundu. ‘Bu insan kardeşle ilgilen’ dedi. ‘Daha ne harcarsan geri
geldiğimde sana ödeyeceğim.’”
36 Sonra İsa sordu: “Sence bu üç kişiden
hangisi haydutların eline düşen adama yakınlık gösterdi?”
37 Yasa yorumcusu, “Ona acıyan” diye yanıtladı.
İsa, “Git, sen de onun yaptığı gibi yap” dedi.
Marta’yla
Meryem’in Evinde
38 Yola devam ederlerken, İsa bir kasabaya
girdi. Marta adında bir kadın O’nu evine kabul etti.
39 Kadının Meryem adında bir de kız kardeşi
vardı; Rab’bin ayakları dibinde oturup O’nun sözünü dinlemekteydi.
40 Ne var ki, Marta başından aşkın hizmet
yüzünden sinirlendi. Yaklaşıp içini döktü: “Ya Rab, kız kardeşimin tüm hizmeti
yalnız bana yüklemesine neden aldırmıyorsun? Kendisine söyle de bana yardım
etsin.”
41 Rab, “Marta, Marta” dedi. “Bir sürü iş için
kaygılanıyor, yakınıyorsun.
42 Ama gerekli olan tek şey vardır. Meryem de
yararlı payı -kendisinden hiç alınmayacak olan payı- seçmiş bulunuyor.”
Etkin Dua
BÖLÜM 11
1 Günlerden bir gün İsa bir yerde dua
ediyordu. Duasını bitirince öğrencilerinden biri, “Ya Rab” dedi. “Yahya’nın
öğrencilerine öğrettiği gibi, sen de bizlere dua etmeyi öğret.”
2 İsa, “Dua ederken şunları söyleyin” dedi:
“Ya Baba, adın kutsansın. Hükümranlığın gelsin.
3 Gün için gereken ekmeğimizi gün günden
bize sağla.
4 Günahlarımızı bize bağışla. Çünkü bize
karşı suç işleyen herkesi biz bağışlıyoruz. Günahla sınanmamıza olanak
bırakma.”
5 Ardından şunu ekledi: “Sizlerden birinin
bir arkadaşı olduğunu varsayalım. Gece yarısı yanına gidiyor ve, ‘Arkadaş,
ödünç olarak bana üç somun ekmek verebilir misin?’ diyor.
6 ‘Çünkü bir arkadaşım uzun yolculuktan
geldi, önüne koyacak bir şeyim yok.’
7 “Öbürünün içeriden şöyle yanıtladığını
varsayalım: ‘Bu saatte beni tedirgin etme. Baksana kapı sürgülü, çocuklarım da
benimle birlikte yatakta. Bu saatte kalkıp sana bir şey veremem.’
8 Size derim ki, arkadaşlığı göz önünde
tutarak ona bir şey vermek için kalkmasa bile, ötekinin yüzsüzlüğünden ötürü
çıkıp gereksinimi neyse ona verecektir.
9 “Size diyorum ki dileyin, size
verilecektir. Arayın, bulacaksınız. Kapıyı çalın, size açılacaktır.
10 Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı
çalana açılır. “İçinizden hanginizin oğlu babasından balık isteyince baba balık
yerine ona yılan verir?
12 Ya da yumurta isteyince akrep verir?
13 Kötü kişiler olan sizler çocuklarınıza nasıl
iyi armağanlar vermeyi biliyorsanız, göksel Baba kendisinden dileyenlere Kutsal
Ruh’u daha da belirgin eliaçıklıkla verecektir!”
Tanrı’nın Ruhu Aracılığıyla
Cinleri Çıkarıyor
14 İsa sağır bir cin çıkarıyordu. Cin çıkınca
dilsiz adam konuştu. Topluluk şaşakaldı. “Aralarından bazıları, “Cinlerin
başkanı Beelzebul aracılığıyla cinleri çıkarıyor” dedi.
16 Kimisi de O’nu deneyerek, gökten bir belirti
göstermesini istedi.
17 İsa, karşısındakilerin düşüncelerini
bildiğinden onlara, “Kendi içinde ikiye bölünen her krallık yıkılır” dedi.
“Birliğini yitiren aile çöker.
18 Eğer şeytan da kendi varlığı içinde ikiye
bölündüyse, krallığı nasıl ayakta durabilir? Diyorsunuz ki, ben cinleri
Beelzebul aracılığıyla çıkarıyormuşum.
19 Eğer ben Beelzebul aracılığıyla cinleri
çıkarıyorsam, oğullarınız kimin aracılığıyla çıkarıyor? Bu yüzden onlar
yargıçlarınız olacak.
20 Ama eğer Tanrı’nın parmağıyla cinleri
çıkarıyorsam, demek ki Tanrı hükümranlığı sizlere gelmiştir.
21 “Güçlü biri çok iyi silahlanmış durumda
sarayını savunuyorsa, varı yoğu güvenliktedir.
22 Ama daha güçlü biri gelip onu yenerse, güven
bağladığı tüm silahlarını alıp götürür ve yağmaladıklarını bölüşür.
23 Benimle birlikte olmayan bana karşıdır ve
benimle birlikte devşirmeyen dağıtır.”
Kötü Ruh
Geri Gelince
24 “Kötü ruh insandan ayrılınca, rahatlık
bulmak için kurak yerlerde dolaşır. Ama aradığını bulamaz. Bunun üzerine,
‘Ayrıldığım eve geri döneceğim’ der.
25 Sonra gelir, onu temizlenmiş, düzeltilmiş
durumda bulur.
26 O zaman sağa sola koşup kendinden daha
berbat başka yedi ruh bulur getirir. Hep birlikte içeriye dalarak orada
otururlar. Bu kişinin sonraki durumu öncekinden beter olur.”
Gerçek
Mutluluk
27 İsa bunu bildirdiğinde topluluktan bir kadın
yüksek sesle O’na, “Seni taşıyan ana karnına ve emdiğin memelere ne mutlu!”
dedi.
28 O ise şöyle yanıtladı: “Asıl Tanrı Sözü’nü
işitip de uygulayanlara ne denli daha mutlu!”
Belirti
Meraklıları
29 Topluluk çevresini sarınca İsa konuşmaya
başladı: “Bu kuşak kötü bir kuşaktır. Belirti arıyor. Ama ona Yunus’un
belirtisinden başka bir belirti verilmeyecektir.
30 “Yunus Nineveliler için bir belirti olduğu
gibi, İnsanoğlu da bu kuşak için bir belirtidir.
31 Güney’in kraliçesi yargı günü bu kuşağın
insanlarıyla birlikte dikilecek ve onları suçlu çıkaracak. Çünkü Süleyman’ın
bilgeliğini duymak için dünyanın öbür ucundan kalkıp geldi. İşte, Süleyman’dan
üstün olan buradadır.
32 “Nineveliler yargı günü bu kuşakla birlikte
dikilecek ve onu suçlu çıkaracak. Çünkü onlar Yunus’un sözü yayması üzerine
günahtan döndü. İşte, Yunus’tan üstün olan buradadır.”
Ruhsal
Aydınlık
33 “Hiç kimse ışık yakıp onu gizli bir köşeye
ya da ölçek altına koymaz. Tam tersine, içeri girenler ışığı görsün diye onu
şamdana koyar.
34 Bedenin ışığı kendi gözündür. Görüşün
sağlamsa tüm bedenin aydınlıktadır. Ama görüşün bozuksa tüm bedenin
karanlıktadır.
35 Bu nedenle sendeki ışığın gerçekte karanlık
olmamasına dikkat et.
36 Eğer tüm bedenin aydınlıktaysa ve karanlık
bir köşe yoksa her şey tümden aydınlıktadır; parlak bir ışığın ışınlarıyla seni
parlatması gibi..”
Dinsel
Yorumculara ve Ferisiler’e Yöneltilen Yargı
37 İsa’nın konuşması sırasında bir Ferisi O’nu
kendi evine yemeğe çağırdı. O da gidip yiyenlere katıldı.
38 Ferisi O’nun yemekten önce ellerini
yıkamadığını* görerek şaştı.
39 Rab onu yanıtladı: “Siz Ferisiler bardağın,
tabağın dışını temizlersiniz, ama kendi içiniz soygunculukla kötülükle dolup
taşar.
40 Ey akılsızlar, dışı yapan içi de yapmadı mı?
41 “En iyisi, canı gönülden yoksullara verin.
Her şeyin size temiz kılınacağını göreceksiniz.
42 Ama vay sizlere Ferisiler! Çünkü nanenin,
sedef otunun, her tür sebzenin ondalığını* verirsiniz; öte yandan Tanrı
adaletini, sevgisini önemsemezsiniz. Bunları yapmanız ama ötekileri de
önemsemeniz gerekirdi.
43 Vay sizlere Ferisiler! Çünkü sinagoglarda
baş koltukları, çarşıda meydanda da saygıyla selamlanmayı seversiniz.
44 Vay sizlere! Çünkü siz, üstünde gezerken
insanların seçemedikleri belirsiz mezarlar gibisiniz.”
45 Yasa yorumcularından biri, “Öğretmen!” dedi.
“Bunları söylerken bizim de onurumuzla oynuyorsun.”
46 İsa yanıtladı: “Vay size de yasa
yorumcuları! Çünkü taşınamayacak yükleri insanlara yüklüyorsunuz, ama kendiniz
o yüke parmağınızı bile uzatmıyorsunuz.
47 Vay sizlere! Çünkü atalarınızın öldürdüğü
peygamberlerin mezarlarını kuruyorsunuz.[Yeremya
11:25,26]
48 Böylelikle, atalarınızın yaptıklarına
tanıklık ediyor ve onları onaylıyorsunuz. Çünkü onlar peygamberleri öldürdüler;
siz de onlara anıt kuruyorsunuz.
49 İşte bunun için tanrısal bilgelik
buyurmuştur: ‘Kendilerine peygamberler ve haberciler göndereceğim. Bazılarını
öldürecekler, bazılarına da baskı yapacaklar.’
50 Öyle ki, dünyanın kuruluşundan bu yana kanı
akıtılan tüm peygamberlerin sorumluluğu bu kuşaktan aransın;
51 Habil’in kanından, sunakla tapınak arasında
yok edilen Zekeriya’nın kanına varıncaya dek.. Evet, size diyorum ki sorumluluk
bu kuşaktan aranacaktır.[Yaratılış
4:8,10; II.Tarihler 24:20-22]
52 “Vay siz yasa yorumcularına! Çünkü bilginin
anahtarını elinize aldınız. Kendiniz içeri girmediniz içeri girenleri de
engellediniz.”
53 İsa oradan ayrılırken dinsel yorumcularla
Ferisiler O’na öfkeyle diş bileyerek, bir sürü konu üzerinde ağzını aramaya
koyuldular.
54 Ağzından bir söz kapmak için tetikteydiler.
İkiyüzlülüğe
Karşı Uyarı
BÖLÜM 12
1 Bu arada binlerce insan birbirini
çiğnercesine küme küme toplanıyordu. İsa önce öğrencileriyle konuşmaya başladı:
“Ferisiler’in mayasını oluşturan ikiyüzlülükten kendinizi sakının.
2 Çünkü açığa çıkarılmayacak üstü kapalı bir
olgu yoktur. Ne de öğrenilmeyecek gizli kapaklı bir konu vardır.
3 Karanlıkta söylediğiniz her şey aydınlıkta
duyulacak. Dört duvar arasında kulağa fısıldadıklarınız damlardan yayılacak.”
Asıl
Korkulacak Yetki
4 “Size söylüyorum dostlarım: Bedeni öldürüp
ardından daha beter bir şey yapmaya gücü yetmeyenlerden korkmayın.
5 Tersine kimden korkacağınızı bildireyim
size: Öldürdükten sonra cehenneme atmaya yetkisi olandan korkun. Evet, size
belirtiyorum; O’ndan korkun.
6 Beş serçe iki kuruşa satılmaz mı? Öyleyken
bir teki bile Tanrı katında unutulmuş değildir.
7 Bunun gibi, başınızdaki saçların tümü de
sayılıdır. Korkmayın, birçok serçeden daha değerlisiniz.”
Mesih’i
İnsanlar Önünde Kabul Eden ve Yadsıyan
8 “İşte size bildiriyorum: Her kim beni
insanların önünde açıkça kabul ederse, İnsanoğlu da onu Tanrı’nın melekleri
önünde açıkça kabul edecektir.
9 Ama her kim beni insanların önünde
yadsırsa, Tanrı’nın melekleri önünde yadsınacaktır.
10 Her kim İnsanoğlu’na karşı bir söz söylerse,
bağışlanacaktır. Ama Kutsal Ruh’a söven bağışlanmayacaktır.
11 Sizleri sinagogların, başkanların,
yetkililerin önüne götürdüklerinde, kendimizi nasıl savunacağız, ne diyeceğiz
diye kaygılanmayın.
12 Çünkü Kutsal Ruh size o saatte ne söylemeniz
gerektiğini öğretecektir.”
Akılsız
Zengine İlişkin Simgesel Öykü
13 Topluluğun içinden biri, “Öğretmen!” dedi.
“Kardeşime söyle de şu mirası benimle bölüşsün.”
14 İsa ona, “Ey adam” dedi. “Beni üzerinize kim
yargıç ya da miras dağıtıcısı atadı?”
15 Ardından, çevresindekilere belirtti: “Her
tür açgözlülüğe karşı uyanık olun ve kendinizi koruyun. Çünkü insanın yaşamı
varlığının bolluğuyla ölçülmez”
16 Sonra onlara simgesel bir öykü anlattı:
“Varlıklı bir adamın tarlaları bol ürün verdi.
17 Adam içinden, ‘Ne yapacağım ben?’ diyordu.
‘Çünkü ürünlerimi koyacak yerim yok.’
18 “Sonra, ‘Ne yapacağımı şimdi biliyorum’
dedi. ‘Ambarlarımı yıkıp daha genişlerini kuracağım. Buğdayımın tümünü ve daha
neyim varsa oraya koyacağım.
19 Canıma da diyeceğim ki, ey can yıllar boyu
yetecek bol malın var. Gel rahatına bak. Ye, iç, mutluluk bul!’
20 Ama Tanrı ona, ‘Ey akılsız insan, canın bu
gece senden isteniyor’ dedi. ‘Biriktirdiklerin kimin olacak?’
21 “Kendi yararına mal biriktiren ama Tanrı
önünde zengin olmayan insanın durumu budur.”
Fiziksel
Güvenlik
22 İsa öğrencilerine, “Bu nedenle size derim
ki” dedi, “Ne yiyeceğiz diye canınız, ne giyeceğiz diye bedeniniz konusunda
kaygılanmayın.
23 Çünkü can yiyecekten, beden de giyecekten
üstün önem taşır.
24 Kargaları düşünün. Ne ekerler, ne biçerler.
Ne kilerleri vardır, ne de ambarları. Yine de Tanrı onları doyurur. Siz
kuşlardan ne denli üstün önem taşırsınız!
25 İçinizden hanginiz kaygılanmakla boyuna bir
arşın ekleyebilir?*[Başka bir
deyişle İsa şunu anlatır: “Kaldı ki, içinizden hanginiz kaygılanmakla yaşam
süresine bir tek gün ekleyebilir?”]
26 “Madem bu denli küçük bir işe bile gücünüz
yetmiyor, geriye kalanlar için niçin kaygılanıyorsunuz?
27 Kır zambaklarını göz önüne getirin. Ne iplik
eğirirler, ne de dokurlar. Öyleyken, size derim ki, Süleyman[Eski çağın ünlü kralı Davut’un oğlu]
bile tüm görkeminin içinde bunlardan biri gibi giyinip kuşanmamıştı.
28 Bugün var olan, yarın fırına atılan kır
otunu böylesi özenle giydirip kuşatan Tanrı sizi daha çok giydirip kuşatmaz mı,
ey kıt inanlılar!
29 “Yiyecek içecek sorunuyla uğraşıp durmayın,
güvensizlik içinde bocalamayın.
30 Çünkü tüm dünya ulusları da bunları arayıp
durur. Babanız bunlara gereksiniminiz olduğunu bilir.
31 Bunun yerine O’nun hükümranlığını arayın,
bunlar da size eklenecektir.”
Göksel
Zenginlik
32 “Korkma ey küçük sürü! Çünkü Babanız size
hükümranlığı vermekten hoşnut oldu.
33 Sahip olduğunuz malları satın, karşılığını
yardım olarak verin. Kendinize hiç eskimeyen keseler, göklerde hiç bozulmayan
gömüler sağlayın; hırsızın yaklaşamadığı, güvenin yiyip bozamadığı yerde..
34 Çünkü gömünüz neredeyse yüreğiniz de orada
olacak.”
Tetikte
Bulunan Uşak
35 “Kemerleriniz bellerinizde bağlı,
şamdanlarınız da yanar dursun.
36 Düğünden dönmesi beklenen efendileri
geldiğinde, o kapıyı çalar çalmaz koşup açmak için gözü tetikte duran insanlar
gibi olun.
37 Efendileri geldiğinde uyanık bulunan
uşaklara ne mutlu! Doğrusu size derim ki O, beline önlük bağlayacak, onları
masaya oturtacak, gelip kendilerine hizmet edecek.
38 Gece yarısından sonra ya da sabaha karşı
bile gelse, bu durumda bulacağı kişiler mutludur.
39 Şunu bilmeniz gerekir: Ev sahibi hırsızın
hangi saatte geleceğini bilseydi, evinin soyulmasına olanak bırakmazdı.
40 Sizler de hazır olun. Çünkü İnsanoğlu hiç
beklemediğiniz saatte gelecektir.”
Güvenilir
ve Güvenilmez Uşak
41 Petros, “Ya Rab” dedi. “Bu simgesel öyküyü
bize mi anlatıyorsun, yoksa herkese mi?”
42 Rab, “Güvenilir ve akıllı ev yöneticisi
kimdir?” dedi. “Ev sahibinin ev halkına vaktinde yiyecek sağlaması için atadığı
ev yöneticisi.
43 Efendisi geldiğinde atandığı görevi
uygulamakta olan uşağa ne mutlu!
44 Doğrusu size derim ki, efendisi tüm malları
üzerinde sorumluluk verecektir ona.
45 “Ama o uşak içinden, ‘Efendim gecikiyor’
der, kadın erkek demeden hizmetçileri tartaklar, kendini yemeye içmeye,
sarhoşluğa verirse,
46 efendisi hiç beklemediği bir gün ve
düşünmediği bir saatte çıkagelecek. Onu parça parça edecek, inansızların
gideceği yere atacak.
47 “Efendisinin ne istediğini bilip de onun
isteği uyarınca hazırlık yapmayan ya da buna göre davranmayan uşak çok dayak yiyecek.
48 İstenileni bilmeden dayağı hak edecek
biçimde davranansa daha az dayak yiyecek. Kendisine çok verilenden çok
istenecek. Çok güvenilenden daha da çoğunu isteyecekler.”
İsa’ya
Bağlılığın Yol Açtığı Ayrılık
49 “Ben yeryüzünü ateşe vermeye geldim. Şu anda
yanıyor olmasından başka ne isterdim!
50 Vaftiz edileceğim bir vaftiz vardır. Bu
sonuçlanıncaya dek beni ezen kaygı ne denli güçlüdür!
51 Yeryüzüne barış getirmeye mi geldiğimi
sanıyorsunuz? Size hayır diyorum; tam tersine, ayrılık getirmeye geldim.
52 Çünkü bundan böyle bir evde beş kişinin
arası açılacak. Üçü ikisine, ikisi üçüne karşı olacak.
53 Babanın oğulla, oğulun babayla arası
açılacak. Anne kıza kız anneye, kaynana geline gelin de kaynanaya karşı
olacak.”[Mika 7:6]
Vakitleri
Bilmenin Gereği
54 İsa topluluğa, “Batıda bir bulut oluştuğunu
görünce hemen, ‘Sağanak geliyor’ dersiniz” dedi. “Ve dediğiniz gibi olur.
55 Yel güneyden esince, ‘Kavurucu sıcak olacak’
dersiniz ve öyle olur.
56 Ey ikiyüzlüler! Yeryüzünün ve gökyüzünün
görünüşünü yorumlayabiliyorsunuz da içinde yaşadığınız dönemi niçin
yorumlayamıyorsunuz?”
Anlaşmazlıkta
Takınılacak Tutum
57 “Doğru tutumun ne olduğuna niçin kendiniz
karar veremiyorsunuz?
58 Sana karşı dava açanla bir arada sorgu
yargıcına giderken, yolda ondan kurtulmaya çalış ki, seni yargıca sürüklemesin,
yargıç mahkeme yetkilisinin eline vermesin, mahkeme yetkilisi de seni cezaevine
atmasın.
59 Sana derim ki, son kuruşunu ödemeden oradan
çıkamazsın.”
Günahtan
Dönmeyenin Sonu Ölümdür
BÖLÜM 13
1 Bu sırada oraya gelen bazı kişiler İsa’ya
bilgi iletti; Galileliler’in kanlarını sunularıyla karıştıran Pilatus’tan söz
açtılar.
2 İsa onları yanıtladı: “Siz bu
Galileliler’in böylesi işkenceleri çektikleri için öbür Galileliler’in tümünden
daha günahlı olduklarını mı sanıyorsunuz?
3 Size hayır derim. Eğer günahlarınızdan
dönmezseniz, hepiniz de onlar gibi mahvolacaksınız.
4 Ya Siloam’daki kulenin üstlerine yıkılıp
öldürdüğü on sekiz kişi? Bunların Yeruşalim’de yaşayan tüm insanlardan daha
ağır suçlu olduklarını mı sanıyorsunuz?
5 Size hayır derim. Eğer günahlarınızdan
dönmezseniz, hepiniz de onlar gibi mahvolacaksınız.”
Ürünsüz
İncir Ağacı
6 Onlara şu simgesel öyküyü anlattı: “Bir
adamın bağında bir incir ağacı dikiliydi. Adam varıp ağaçta ürün aradı ama bir
şey bulamadı.
7 “Bağcıya, ‘Bak, üç yıldır geliyorum, bu
ağaçta incir arıyorum ama hiçbir şey bulamıyorum’ dedi. ‘Kes onu. Neden
toprakta boşuna yer tutsun?’
8 “Bağcıysa, ‘Efendim, onu bir yıl daha
bırak, çevresini eşeyim, gübre koyayım’ diye yanıt verdi.
9 ‘İleride ürün verirse iyi hoş. Yok
vermezse onu kesersin.’”
İsa Beli
Bükük Kadını İyi Ediyor
10 İsa Şabat günü sinagoglardan birinde
öğretiyordu.
11 İçindeki hastalık ruhu yüzünden on sekiz
yıldır beli bükük, bir türlü sırtını doğrultamayan bir kadın vardı o yerde.
12 İsa onu görünce yüksek sesle, “Ey kadın,
hastalığından kurtarıldın” dedi.
13 Sonra ellerini onun üzerine koydu. Kadın o
anda dimdik doğruldu, Tanrı’yı yüceltti.
14 Sinagog başkanı, İsa’nın Şabat günü hastayı
sağlığa kavuşturduğuna içerleyerek topluluğa, “Çalışılacak günler altıdır” diye
direngen dille konuştu. “Bu günlerde gelip sağlığa kavuşun, Şabat gününde
değil.”
15 Rab onu şöyle yanıtladı: “Ey ikiyüzlü
insanlar! Her biriniz Şabat günü öküzünü ya da eşeğini yemliğinden çözüp
sulamaya götürmez mi?
16 Şeytanın on sekiz yıldır bağladığı şu
İbrahim kızını Şabat günü bu katlanılmaz bağdan çözmek gerekmez mi?”
17 İsa bu sözleri söyleyince O’na direnenlerin
tümü utançtan yerin dibine geçti. Tüm topluluk O’nun tarafından yapılan bütün
yüce işler karşısında sevinçle doldu.
Tanrı
Hükümranlığı Neye Benzer?
18 İsa bir soru sordu: “Tanrı hükümranlığı neye
benzer? Onu neye benzeteyim?
19 O bir hardal tohumuna benzer. Bir adam onu
alıp bahçesinde toprağa ekti. Tohum gelişip ağaç oldu. Göğün kuşları onun
dallarında tünedi.”[Daniel 4:12,21;
Hezekiel 17:23; 31:6]
Mayaya
İlişkin Simge
20 İsa yeniden, “Tanrı hükümranlığını neye
benzeteyim?” dedi.
21 “Bir kadının üç ölçek un alıp içine
karıştırdığı maya gibidir. Böylece tüm hamur mayalanır.”
Dar Kapı
22 İsa kent kasaba dolaşarak öğretiyor ve
Yeruşalim’e doğru ilerliyordu.
23 Birisi O’na, “Ya Rab” dedi. “Kurtulanların
sayısı az mıdır?” İsa yanıtladı:
24 “Dar kapıdan girmeye çalışın. Çünkü size
derim ki, birçokları girmek isteyecek ama başaramayacaklar.
25 Ev sahibi kalkıp kapıyı kapadığında,
dışarıda durup kapıyı çalacaksınız. ‘Ya Rab, aç bize’ diye yalvaracaksınız. O
da, ‘Sizin nereden çıktığınızı bilmiyorum’ diye yanıtlayacak.
26 Bunun üzerine, ‘Senin önünde yedik içtik;
bizim caddelerimizde öğrettin’ demeye başlayacaksınız.
27 Ama O, ‘Nereden geldiğinizi bilmiyorum’
diyecek, ‘Benden ırağa gidin, tüm haksızlık işçileri!’[Mezmur 6:8]
28 “Tanrı hükümranlığında İbrahim’i, İshak’ı,
Yakup’u ve bütün peygamberleri görüp kendinizi dışarıya atılmış bulacaksınız. O
zaman orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacak.
29 Doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden
insanlar gelip Tanrı hükümranlığında şölene oturacak.[Malakya 1:11; Yeşaya 49:12; 59:19; Mezmur 107:3]
30 İşte o zaman son sıradakiler ilk sıraya
geçecek, ilk sıradakiler de son sırada kalacak.”
İsa
Yeruşalim İçin Acı Duyuyor
31 O sırada bazı Ferisiler gelip İsa’ya, “Kalk,
git buradan” dediler. “Çünkü Herodes seni öldürmek istiyor.”
32 İsa onlara, “Gidin, o tilkiye haber verin”
dedi. “İşte bugün ve yarın cinleri kovuyorum, insanları iyi ediyorum; üçüncü
gündeyse işim sona eriyor.
33 Bununla birlikte bugün yarın öbür gün
duraksamaksızın yolumda gitmeliyim. Çünkü bir peygamberin Yeruşalim dışında
öldürülmesi düşünülemez.
34 “Yeruşalim, Yeruşalim! Peygamberleri öldüren
ve kendisine gönderilenleri taşlayan Yeruşalim! Tavuğun civcivlerini kanatları
altına topladığı gibi kaç kez çocuklarını yanıma toplamak istedim. Ama bunu
istemediniz.
35 İşte tapınağınız size yüzüstü bırakılıyor.
Bu durumda size bildiriyorum: ‘Rab’bin adıyla gelen kutludur’ deyinceye dek,
bundan böyle beni bir daha görmeyeceksiniz.”[Yeremya
22:5; 12:7; Mezmur 69:25; 118:26]
İsa Bedeni
Şişmiş Adamı Sağlığa Kavuşturuyor
BÖLÜM 14
1 Bir Şabat günü İsa Ferisiler’in
başkanlarından birinin evine yemeğe gitti. Herkes O’nu gözlüyordu.
2 Bedeni baştanbaşa su toplamış, şişmiş bir
adam O’nun önüne geldi.
3 İsa yasa yorumcularıyla Ferisiler’e
dönerek sordu: “Şabat günü hastaları sağlığa kavuşturmak doğru mudur, değil
midir?”
4 Ağızlarını açmadılar. İsa adamı yanına
çağırdı, onu iyi etti ve geri gönderdi.
5 Ardından çevresindekilere sordu:
“Hanginizin oğlu ya da öküzü kuyuya düşse, Şabat günü hiç duraksamadan onu
kurtarmaya koşmaz?”
6 Bu uslamlamalara yanıt veremediler.
Şölen
Çağrılılarının Tutumu
7 İsa baş köşeleri çaba gayret nasıl
seçtiklerini görünce çağrılılara bir simgeyle konuştu:
8 “Biri seni düğün şölenine çağırdığında baş
köşeye kurulma. Olur ya, belki senden daha önemli biri de onun tarafından
çağrılmıştır.
9 İkinizi de çağıran yaklaşıp, ‘Lütfen
yerini bu adama bırak’ diyebilir. O zaman utançla kalkar, en son sırayı
alırsın.
10 “Bunun tersine, bir yere çağrıldığında git
en son sıraya otur. Öyle ki şölen sahibi içeri girdiğinde sana, ‘Arkadaşım,
lütfen daha yüksek yere buyur’ desin. İşte o zaman seninle birlikte sofrada
oturan herkesin önünde saygınlık kazanırsın.
11 Çünkü kendini yükselten kişi alçaltılacak,
kendini alçaltan kişi de yükseltilecektir.”
12 İsa kendisini şölene çağırana da, “Bir sofra
ya da şölen düzenlediğinde arkadaşlarını, kardeşlerini, hısım akrabanı ya da
varlıklı komşularını çağırma” dedi. “Çünkü onlar da öte yandan seni çağırır,
böylece sana karşı yükümlülüklerini ödemiş olurlar.
13 Şölen düzenlediğinde yoksulları, sakatları,
kötürümleri, gözü görmezleri çağır;
14 mutluluk kazanırsın. Çünkü onların karşılık
olarak ödeyebilecek hiçbir olanağı yoktur. Doğru kişiler dirildiğinde sana
karşılığı ödenecektir.”
Parlak
Şölene Çağrı
15 Sofrada oturanlardan biri bunu duyunca
İsa’ya, “Tanrı hükümranlığında yemek yiyecek kişiye ne mutlu!” dedi.
16 İsa ona simgesel bir öykü anlattı: “Bir adam
parlak bir şölen düzenledi, pek çok kişiyi çağırdı.
17 Şölen saati gelince çağrılılara, ‘Buyurun,
her şey hazır’ diyerek bilgi iletsin diye uşağını gönderdi.
18 Ama tümü ağız birliğiyle özür bulmaya
koyuldu. Birincisi, ‘Bir tarla satın aldım’ dedi, ‘Varıp onu görmeliyim. Lütfen
özrümü kabul et.’
19 “Başka biri, ‘Beş çift öküz satın aldım’
dedi, ‘Onları denemeye gidiyorum. Lütfen özrümü kabul et.’
20 Bir başkası da, ‘Kendime bir eş aldım’ dedi,
‘Bu nedenle gelemem.’
21 “Uşak geri dönüp durumu efendisine bildirdi.
Bunun üzerine ev sahibi öfkelenerek uşağına buyruk verdi: ‘Hemen kentin
caddelerine, sokak aralarına koş. Yoksulları, sakatları, gözü görmezleri,
kötürümleri toplayıp buraya getir.’
22 Uşak, ‘Efendi, buyruğun uygulandı’ dedi.
‘Ama daha yer var.’
23 “Efendisi, ‘Yollara çitlere koş,
bulduklarını zorla, gelsinler’ dedi. ‘Öyle ki, evim dolsun.
24 Bakın, sizlere bildireyim; şölene çağrılan o
insanlardan hiçbiri yemeğimi tatmayacak.’”
Mesih Nasıl
Değerlendirilir?
25 Yoğun topluluklar İsa’ya yoldaşlık ediyordu.
İsa onlara dönerek,
26 “Bana gelip de” dedi, “Babasını, annesini,
eşini, çocuklarını, erkek ve kız kardeşlerini, hatta canını hiçe saymayan,
benim öğrencim olamaz.
27 Haçını yüklenip ardım sıra gelmeyen de
öğrencim olamaz.
28 Hanginiz bir kule kurmak isteyince bu işi
sona erdirip erdiremeyeceğini anlamak için ilkin harcayacağı parayı hesap
etmeye oturmaz?
29 Yoksa, temeli atıp işi sona erdiremediğini
gören herkes onunla alaya başlar.
30 ‘Bu adam bir kule kurmaya kalkıştı, ama işin
üstesinden gelemedi’ derler.
31 “Ya da hangi kral başka bir krala karşı
savaşa gittiğinde, ilkin kendisine karşı gelen yirmi bin kişiyi on bin kişiyle
karşılamaya gücüm yeter mi yetmez mi diye çevresindekilere danışmaz?
32 Gücü yeterli değilse, öbürü daha uzaktayken
bir elçi gönderip barış koşullarını öğrenmek ister.
33 İşte bunun gibi, nesi var nesi yoksa
hepsiyle bağımlılığını koparmayan da benim öğrencim olamaz.”
Değerini
Yitiren Tuz
34 “Tuz iyi bir şeydir. Ama tuz tuzluluğunu
yitirirse, bir daha neyle ona tuz tadı verilebilir?
35 Artık ne toprağa yararı vardır ne de gübre
yığınına. Onu kaldırıp sokağa atarlar. İşitecek kulağı olan işitsin.”
Yitik Koyun
Simgesi
BÖLÜM 15
1 Gümrük parası toplayanlarla günahlıların
tümü O’nu dinlemek için üşüşüyordu.
2 Ferisiler’le dinsel yorumcular ise, “Bu
adam günahlıları yanına alıyor, onlarla birlikte yemek yiyor” diye
söyleniyorlardı.
3 İsa şu simgesel öyküyü anlatarak onları
yanıtladı:
4 “İçinizden hanginizin yüz koyunu olur da,
bunlardan bir tekini yitirince doksan dokuzunu bozkırda bırakıp buluncaya dek
yitirilenin ardından gitmez?
5 Koyunu bulunca da onu omzuna alıp sevinç
içinde
6 evine döner. Arkadaşlarını, komşularını
çağırıp, ‘Gelin, sevincime katılın’ der. ‘Çünkü yitirilen koyunumu buldum.’
7 Size derim ki, işte bunun gibi, günahtan
dönen bir tek günahlı için, günahtan dönmeye gereksinimi olmayan doksan dokuz
doğru kişi için duyulduğundan daha çok sevinç duyulur gökte.”
Yitik Gümüş
Para Simgesi
8 “Ya da hangi kadının on gümüş parası* olur
da birini yitirince, bir lamba yakıp evini süpürmez, onu buluncaya dek özenle
aramaz?
9 Parayı bulunca da arkadaşlarını,
komşularını çağırıp, ‘Gelin, sevincime katılın’ der. ‘Çünkü yitirdiğim gümüş
parayı buldum.’
10 Size derim ki, bunun gibi günahtan dönen bir
tek günahlı için Tanrı’nın melekleri önünde sevinç duyulur.”
Yitik Oğul
Simgesi
11 İsa konuşmasını sürdürdü: “Bir adamın iki
oğlu vardı.
12 Bunlardan küçüğü babasına, ‘Baba,
varlığından payıma düşeni bana ver’ dedi. O da varlığını onların arasında
böldü.
13 “Aradan çok geçmeden, küçük oğul her şeyini
toplayıp uzak bir ülkeye göç etti; orada aşağılık bir yaşama dalarak neyi varsa
saçtı savurdu.
14 Elindeki her şeyin altından girip üstünden
çıktıktan sonra o ülkeye kırıcı bir kıtlık geldi. O da yoksunluk çekmeye
başladı.
15 Ve gitti, o ülkenin yurttaşlarından birine
yanaşma oldu. Adam da onu çiftliklerindeki domuzları gütmeye saldı.
16 Delikanlı domuzların yediği
keçiboynuzlarıyla karnını doyurmak istediyse de kimse ona bir şey vermedi.
17 “Aklı başına gelince kendi kendine, ‘Babamın
bir sürü emekçisinin iyice yiyip doyduktan sonra bile artakalan ekmeği var’
dedi. ‘Oysa ben burada kıtlıktan kırılıyorum.
18 Kalkıp babama gideyim; göğün katında ve
senin önünde günah işledim baba, diyeyim.
19 Bundan böyle oğlun denmeye yaraşık değilim. Bana
emekçilerinden birisi gibi davran.’
20 Kalkıp babasının yanına vardı. O daha çok
uzaktayken, babası onu görüp acıdı. Koşarak boynuna sarıldı, derin özlemle onu
öptü.
21 Oğul da ona, ‘Göğün katında ve senin önünde
günah işledim baba’ dedi. ‘Bundan böyle oğlun denmeye yaraşık değilim.’
22 “Ama baba uşaklarına buyruk verdi: ‘Çabuk
olun. En seçkin giysiyi getirip ona giydirin. Parmağına yüzük takın. Ayaklarına
pabuç geçirin.
23 Besili danayı buraya getirip boğazlayın.
Yiyelim eğlenelim.
24 Çünkü bu oğlum ölüydü, şimdi yine yaşıyor;
yitikti ama bulundu.’ Ardından başladılar eğlenmeye.
25 “Bu arada adamın büyük oğlu çiftlikteydi.
Dönerken evine yaklaşınca çalgı ve dans sesleri duydu. “Uşaklardan birini
çağırıp bunların da ne demek olduğunu sordu.
27 O da, ‘Kardeşin geldi’ diye yanıtladı,
‘Baban besili danayı boğazladı. Çünkü sağ salim ona kavuştu.’
28 “Genç adam öfkelendi. İçeri bile girmek
istemedi. Bunun üzerine babası dışarı çıkıp ona yalvardı.
29 Ama o babasına, ‘Bak bunca yıldır yanında
çalışıyorum’ diyerek karşılık verdi, ‘Buyruğuna hiç söz dinlemezlik etmedim.
Ama bir kez olsun bana bir oğlak vermedin ki, ben de arkadaşlarımla birlikte
eğleneyim.
30 Oysa varlığını genel kadınlarla yiyip
tüketen şu oğlun eve gelince, onun için besili danayı boğazladın.’
31 “Baba, ‘Oğlum,’ dedi. ‘Sen hep yanımdasın,
varlığımın tümü senindir.
32 Şu anda eğlenip sevinmek yerindedir. Çünkü
bu kardeşin ölüydü, şimdi ise yaşıyor; yitikti ama bulundu.’”
Açıkgöz Ev
Yöneticisi
BÖLÜM 16
1 İsa öğrencilerine şunları da anlattı:
“Varlıklı birinin bir ev yöneticisi vardı. Ev yöneticisi onun mallarını
darmadağın ediyor yolunda bir suçlama erişti adamın kulağına.
2 Onu yanına çağırdı, ‘Senin için bu
duyduklarım nedir?’ diye sordu. ‘Ev yöneticiliğinin hesabını ver bakalım.
Bundan böyle ev yöneticiliği yapamazsın.’
3 “Ev yöneticisi içinden, ‘Şimdi ne
yapacağım?’ dedi. ‘İşte efendim ev yöneticiliğini benden alıyor. Toprağı
kazacak gücüm yok. Dilenmekten utanırım.
4 Ne yapacağımı biliyorum; öyle ki ev
yöneticiliğinden atıldığımda insanlar beni evlerine alsın.’
5 “Ardından efendisine borcu olanları teker
teker yanına çağırdı. Birincisine, ‘Efendime borcun ne kadar?’ diye sordu.
6 Adam, ‘Yüz damacana zeytinyağı’ diye
yanıtladı. Ev yöneticisi, ‘Şu borç senedini al’ dedi, ‘Hemen şuracığa otur,
elli damacana yaz.’
7 Sonra öbürüne sordu: ‘Borcun ne kadar?’ O
da, ‘Yüz ölçek buğday’ diye yanıtladı. Ev yöneticisi, ‘Şu borç senedini al,
seksen ölçek yaz’ dedi.
8 “Efendisi, aldatıcı ev yöneticisini övdü.
Çünkü o akıllıca davranmıştı. Sonuç: Şimdiki çağın insanları kendi kuşaklarıyla
alışverişlerinde aydınlanmış insanlardan daha keskin zekâlıdır.
9 Sizlere derim ki, haksız mammona* gönül
kaptıranlarla arkadaşlık kurun. Öyle ki olanaklar yitirilince sizi sonsuz
barınaklara alsınlar.
10 Az şeyde güvenilen kişiye çok şeyde de
güvenilir. Az şeyde haksızlık eden kişi çok şeyde de haksızlık eder.
11 Bu nedenle, eğer haksız mammon ilişkisinde
güvenilir değilseniz, gerçek varlık ilişkisinde sİzlere kim güvenebilir?
12 Başkasının malı ilişkisinde güvenilir
değilseniz, kendinizin olanı sizlere kim verir?
13 Hiçbir uşak iki efendiye uşaklık edemez.
Çünkü ya birine kin besler öbürünü sever; ya da birine bağlanır öbürünü hor
görür. Hem Tanrı’ya hem de mammona uşaklık edemezsiniz.”
İsa’nın
Belirttiği Tanrısal Değerler
14 Paraya tutkun Ferisiler bu sözlerin tümünü
dinliyor ve İsa’yı tiye alıyordu.
15 İsa onlara, “Siz kendinizi insanların önünde
doğru çıkarırsınız” dedi. “Ama Tanrı yüreğinizi bilir. İnsanların yüce saydığı
şeyler, Tanrı’nın gözünde tiksindiricidir.
16 Ruhsal yasa ve peygamberler Yahya’ya dek
uzanır. Onun gününden bu yana Tanrı hükümranlığı insanlara müjdeleniyor ve
herkes ona girmek için kendini zorluyor.
17 Gökle yerin geçip gitmesi ruhsal yasadan bir
tek çizginin bozulmasından daha kolaydır.
18 “Karısını boşayıp bir başkasıyla evlenen
kişi cinsel yolsuzluk etmiş olur. Kocasının boşadığı bir kadınla evlenen de
cinsel yolsuzluk etmiş olur.”
Varlıklı
Adamla Yoksul Lazaros
19 “Varlıklı bir adam vardı. Giysileri erguvan
çiçeği renginde ince ketendendi. Kendisine her gün tantanalı şölenler
düzenlerdi.
20 Kapısının önüne ise Lazaros adında bir
yoksulu yatırırlardı. Bedeni baştan başa açık yaralarla doluydu.
21 Varlıklı adamın sofrasından atılan
artıklarla karnını doyurmaya özlem duyardı o. Köpekler de gelip açık yaralarını
yalardı.
22 “Günlerden bir gün yoksul adam öldü,
melekler tarafından İbrahim’in yanında oturmaya götürüldü. Varlıklı adam da
öldü ve gömüldü.
23 Ölüler ülkesinde[bkz. Matta 11:23] işkence çekerken gözlerini kaldırınca
ırakta İbrahim’i ve yanında duran Lazaros’u gördü.
24 ‘Ey İbrahim baba’ diye seslendi. ‘Bana acı.
Lazaros’u gönder de parmağının ucunu suya batırsın, dilimi serinletsin. Çünkü
bu alevin ortasında acıyla kıvranıyorum.’
25 “Ama İbrahim, ‘Ey oğul’ dedi. ‘Yaşamında iyi
şeylerle gönenç bulduğunu, Lazaros’un ise her tür kötülüğü taşıdığını anımsa.
Oysa şimdi o avuntu buluyor, sense acıyla kıvranıyorsun.
26 Üstelik, bizimle sizin aranızda koca bir
boşluk saptanmıştır. Öyle ki, buradan oraya geçmek isteyenler bunu başaramasın;
oradan da hiç kimse bizim bulunduğumuz yere geçemesin.’
27 “Bunun üzerine adam ‘Sana yalvarırım ey
baba!’ dedi. ‘Lazaros’u babamın evine sal.
28 Beş kardeşim var. Onları uyarsın ki, onlar
da bu işkence yerine gelmesin.’
29 Ama İbrahim şöyle yanıtladı: ‘Musa’yı ve
peygamberleri biliyorlar. Onları dinlesinler.’
30 Adam, ‘Hayır, İbrahim baba’ dedi. ‘Elbette,
ölülerden biri onlara giderse günahlarından dönerler.’
31 İbrahim de ona, ‘Eğer Musa’yı ve
peygamberleri dinlemiyorlarsa, ölüler arasından biri dirilse bile inanmazlar’
diyerek konuştu.”
Günah
Sorununun Ayrımlı Yönleri
BÖLÜM 17
1 İsa öğrencilerine, “Suça sürükleme
eylemlerinin gelmemesi olanaksızdır” dedi. “Ama bu eylem kimin aracılığıyla
geliyorsa, vay onun başına!
2 Şu küçüklerden birini kim suç işlemeye
sürüklerse, boynuna bir değirmen taşı bağlanıp denize atılması o kişi için daha
iyidir.
3 Kendinize dikkat edin. Kardeşin sana karşı
günah işlerse onu kına. Günahından dönerse onu bağışla.
4 Eğer bir günde sana karşı yedi kez günah
işler ve yedi kez yanına gelip, ‘Ben günahımdan dönüyorum’ derse, onu
bağışlamak zorundasın.”
İmanın
Sağladığı Sonuçlar
5 Haberciler Rab’be, “İmanımızı çoğalt”
dedi.
6 Rab yanıtladı: “Hardal tohumu kadar
imanınız olsa şu karadut ağacına, ‘Tüm kökünle yerinden sökül ve denize kök
sal’ deseniz buyruğunuza uyardı.”
Uşağın
Yükümlülüğü
7 “Sizlerden birinin çift süren ya da
sürüleri güden bir uşağı olduğunu varsayalım. Tarladan eve döndüğünde ona,
‘Hemen gel sofraya otur’ mu der,
8 yoksa, ‘Yiyeceğimi hazırla, önlüğünü
bağla, yiyip içinceye dek bana hizmette bulun ondan sonra da kendin ye iç’ mi
der?
9 Uşak kendisine buyrulanı yaptığı için
efendi ona teşekkür borçlu mudur?
10 Sizin durumunuz da tıpkı bunun gibidir.
Buyrulan her şeyi yaptığınızda, ‘Biz yararsız uşaklarız’ deyin. ‘Yapmamız
gerekeni yaptık sadece.’”
İsa On
Cüzamlıyı Pak Kılıyor
11 İsa Yeruşalim’e giderken Samiriye ve Galile
bölgelerinden geçiyordu.
12 Bir kasabaya girdiğinde, O’nu on cüzamlı
karşıladı. Uzakta durarak
13 yüksek sesle dileklerini dile getirdiler:
“İsa, yetkili yönetmen; bize acı!”
14 İsa onları görünce, “Gidin kendinizi
rahiplere gösterin” dedi. Cüzamlılar yolda giderken paklandı.[Levililer 13:49; 14:2-32]
15 İçlerinden biri iyi olduğunu anlayınca
yüksek sesle Tanrı’yı yücelterek geri döndü.
16 Yüzüstü İsa’nın ayaklarına kapandı. O’na
teşekkür etti. Adam Samiriyeli’ydi.
17 İsa, “Paklananlar on kişi değil miydi?” diye
sordu. “Öbür dokuzu nerede?
18 Bu yabancıdan başka Tanrı’yı yüceltmek için
geri gelen olmadı mı?”
19 Sonra adama, “Kalk, yoluna koyul” dedi.
“İmanın seni kurtardı.”
Tanrı
Hükümranlığı Buradadır
20 Ferisiler, “Tanrı hükümranlığı ne zaman
gelecek?” yolunda bir soru sordu. İsa onlara, “Tanrı hükümranlığı gözle
görülebilir biçimde gelmez” dedi.
21 “Ne de insanlar, ‘Bak, burada’ ya da,
‘Orada’ der. İşte Tanrı hükümranlığı aranızdadır.”*
Hükümranlığa
Yol Açan Olaylar
22 İsa öğrencilere, “İnsanoğlu’nun günlerinden
birini görmek için özlem çekeceğiniz dönem geliyor” dedi. “Ama görmeyeceksiniz.
23 Size, ‘Bak, orada; bak, burada’ diyecekler.
Sakın gidip aramaya koyulmayın.
24 Çünkü şimşek çakınca bir uçtan öbür uca tüm
gökyüzünü nasıl aydınlatırsa, İnsanoğlu da [kendi gününde] tıpkı bunun gibi
olacaktır.
25 Ne var ki, ilkin O’nun bir sürü işkence
çekmesi ve bu kuşakça yadsınması gerekiyor.
26 Nuh’un günlerinde durum ne idiyse,
İnsanoğlu’nun günlerinde de öyle olacak.
27 Herkes yiyor, içiyor, evleniyor,
everiliyordu; Nuh’un gemiye girdiği güne dek.. Sonra tufan gelip tümünü yok
etti.[Yaratılış 7:7-23]
28 “Lut’un günlerinde de durum buydu. Herkes
yiyor içiyor, satın alıyor satıyor, ekiyor, yapılar kuruyordu.[Yaratılış 18:20]
29 Lut’un Sodom’u bırakıp gittiği gün gökten
ateşle kükürt yağdı ve tümünü yok etti.[Yaratılış
19:15,24,25]
30 İnsanoğlu’nun açıklanacağı günde de durum
tıpkı bunun gibi olacak.
31 “O gün damda olup da malları evde bulunan
onları almaya inmesin. Bunun gibi tarladaki de geri dönmesin.[Yaratılış 19:26]
32 Lut’un karısını anımsayın.
33 Canını kurtarmaya çalışan herkes onu
yitirecektir; ama yitiren onu koruyacaktır.
34 “Size diyorum ki, o gece bir yatakta iki kişi
olacak; biri alınacak öbürü bırakılacak.
35 Değirmende birlikte buğday öğüten iki kadın
olacak; biri alınacak öbürü bırakılacak.”
36 [Tarlada iki kişi olacak; biri alınacak
öbürü bırakılacak.] [Bu ayet bazı
Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca elyazmasıyla
uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]
37 Öğrenciler, “Nerede, ya Rab?” diye sordu.
İsa, “Ölü neredeyse, akbabalar da orada toplanacak” dedi.
Dul Kadınla
Yargıç Simgesi
BÖLÜM 18
1 İsa her vakit dua etmeleri ve hiç yüreksiz
olmamaları gerektiğini belirten bir simgesel öykü anlattı onlara:
2 “Bir kentte Tanrı korkusunu öneme almayan,
insana saygı tanımayan bir yargıç vardı.
3 Bir de dul kadın vardı aynı kentte. İkide
bir yargıca gelir, ‘Davalımdan hakkımı kovala’ diye yakarırdı.
4 Yargıç uzun süre aldırış etmedi. Ama
sonunda kendi kendine, ‘Her ne kadar Tanrı korkusunu öneme almayan, insana
saygı tanımayan biriysem de,
5 beni sürekli tedirgin etmesin diye bu dul
kadının hakkını arayacağım’ dedi. ‘Yoksa boyuna gelip beni canımdan
bezdirecek.’”
6 Rab, “Adaletsiz yargıcın ne dediğini
duyun” diye ekledi.
7 “Ya Tanrı? Kendisine gece gündüz haykıran
seçilmişlerinin hakkını savunmaz mı? Katlanışı ne denli sürer?
8 Size derim ki, onların hakkını ivedilikle
saptayacak. Yine de, İnsanoğlu geldiğinde şu dünyada acaba böylesi imanı
bulacak mı?”
Kendisini
Doğru Sayanın Kişisel Çelişkisi
9 Kendilerinin doğru olduğuna kanıp da
geriye kalanları aşağı gören kimilerine İsa şu simgesel öyküyü anlattı:
10 “İki adam dua etmek için tapınağa gitti.
Biri Ferisi’ydi, öbürüyse gümrük vergisi toplayan.
11 Ferisi ayağa kalkıp kendi kendine şöyle dua
etti: ‘Ya Tanrı, öbür insanlara -kapkaççılara, hilecilere, cinsel yolsuzluk
yapanlara, ya da gümrük vergisi toplayan şu adama- benzemediğim için sana
teşekkür ederim.
12 Haftada iki kez oruç tutarım. Tüm kazancımın
yüzde onunu veririm.’
13 “Gümrük vergisi toplayansa uzakta durup
gözlerini göğe kaldırmak bile istemedi. Yalnız göğsünü dövüyor, ‘Ey Tanrı, ben
günahlıya acı’ diyordu.
14 Size derim ki, ilki değil, ama bu adam evine
doğrulukla donatılmış biri olarak döndü. Çünkü kendisini yükselten
alçaltılacak, kendisini alçaltansa yükseltilecek.”
İsa Küçük
Çocukları Kutlu Kılıyor
15 İsa’nın yanına, dokunsun diye küçücük
çocuklar getirdiler. Ama öğrenciler bunu görünce çocukları getirenleri payladı.
16 İsa onları çağırıp, “Çocukları bırakın, bana
gelsinler” dedi. “Onlara engel olmayın. Çünkü Tanrı hükümranlığı
böylelerinindir.
17 Doğrusu size derim ki, Tanrı hükümranlığını
bir çocuk gibi kabul etmeyen ona hiç giremez.”
Sonsuz
Yaşam Arayan Varlıklı Genç
18 Bir başkan İsa’ya, “İyi Öğretmen, sonsuz
yaşamı miras almak için ne yapmalıyım?” diye sordu.
19 İsa ona, “Neden bana iyi diyorsun?” dedi.
“Tanrı’dan başka kimse iyi değildir.
20 Buyrukları bilirsin: “‘Evlilik dışı cinsel
bağlantıya girmeyeceksin, Adam öldürmeyeceksin, Çalmayacaksın, Yalan yere
tanıklık etmeyeceksin, Babana ve annene saygı göstereceksin.’”[Mısır’dan Çıkış 20:12-16; Yasanın
Tekrarı 5:16-20]
21 Adam, “Bunların tümünü gençliğimden bu yana
tuttum” diye yanıtladı.
22 İsa bunu duyunca, “Bir şeyin eksik kalıyor”
dedi. “Varını yoğunu sat, yoksullara dağıt. Böylelikle göklerde varlığın
olacaktır. Sonra da ardım sıra gel.”
23 Adam bunu duyunca yüreği tasayla doldu.
Çünkü çok zengindi.
24 İsa onun tepkisini görünce, “Parası bol
kişilerin Tanrı hükümranlığına girmesi ne denli güçtür!” dedi.
25 “Devenin iğne deliğinden geçmesi, zengin
bireyin Tanrı hükümranlığına girmesinden daha kolaydır.”
26 Bunu duyanlar, “Öyleyse kim kurtulabilir?”
diye sordu.
27 İsa, “İnsanlar önünde olanaksız olan, Tanrı
önünde olanaklıdır” diye yanıtladı.
28 Petros, “İşte biz her şeyi bırakıp ardın
sıra geldik” dedi.
29 İsa, “Doğrusu size derim ki” dedi, “Tanrı
hükümranlığı için evini, eşini, kardeşlerini, ana-babasını, çocuklarını bırakan
hiç kimse yoktur ki
30 şimdiki dönemde bunları kat kat almasın.
Gelecek çağda ise sonsuz yaşamı alacaktır o.”
İsa Ölümünü
ve Dirilişini Üçüncü Kez Belirtiyor
31 İsa, on iki öğrenciyi bir yana çekip onlara,
“Bakın” dedi, “Yeruşalim’e çıkıyoruz. İnsanoğlu için peygamberlerce yazılmış
olanların tümü bütünlenecektir.
32 Ulusların eline verilecek, O’nunla alay
edecekler, aşağılayacaklar, yüzüne tükürecekler.
33 Kamçıladıktan sonra O’nu öldürecekler.
Üçüncü gün dirilecek.”
34 Ama öğrenciler bu sözlerin tekini bile
anlamadı. Bu bildiri kendilerinden gizlendiği için söylenenleri kavrayamadılar.
İsa Görmez
Dilenciyi Görüme Kavuşturuyor
35 İsa, Yeriha kentine yaklaşırken, gözleri
görmeyen bir adam yol kenarında oturmuş dileniyordu.
36 Bir topluluğun yakınından geçmekte olduğunu
duyunca, “Ne oluyor?” diye sordu.
37 “Nasıralı İsa buradan geçiyor” diye
yanıtladılar.
38 Adam yüksek sesle, “Ey İsa, Davut Oğlu, bana
acı” diye bağırdı.
39 Öndekiler onu paylayarak bağırmayı kes diye
üstelediler. Ama o sesini büsbütün yükseltti: “Ey Davut Oğlu, bana acı.”
40 İsa duraklayıp onu kendisine getirmelerini
buyurdu. Adam yaklaşınca İsa sordu:
41 “Sana ne yapmamı istiyorsun?” O da, “Ya Rab,
yeniden göreyim” dedi.
42 İsa ona, “Gözlerin açılsın!” dedi. “İmanın
seni kurtardı.”
43 O anda görmeye başladı ve Tanrı’yı
yücelterek İsa’nın ardı sıra gitti. Olayı gören tüm halk Tanrı’ya övgüler
sundu.
Kısa Boylu
Günahlının Tövbesi
BÖLÜM 19
1 İsa Yeriha’ya girdi. Kentin içinden
geçiyordu.
2 Orada Zakkay adında zengin bir adam vardı.
Gümrük vergisi toplayanların önde geleniydi.
3 Zakkay İsa’nın nasıl biri olduğunu görmek
istedi. Ne var ki, biriken topluluk yüzünden bunu başaramadı. Çünkü boyu
kısaydı.
4 Hemen önden koşup İsa’yı görebilmek için
geçeceği yol üstünde bir incir ağacına tırmandı.
5 İsa oraya varınca yukarı bakarak, “Zakkay,
çabuk aşağı in” dedi. “Çünkü bugün senin evinde kalmam gerekiyor.”
6 Zakkay hemen aşağı indi ve sevinç içinde
İsa’yı ağırladı.
7 Bunu görenler söylenmeye koyuldu. “Günahlı
bir adamın evinde kalmaya gitti” diyerek mırıldanıyorlardı.
8 Zakkay ayağa kalkıp Rab’be, “Ya Rab, işte
varlığımın yarısını yoksullara veriyorum” dedi. “Birinden haksızlıkla bir şey
kaptımsa da dört katını geri veriyorum.”
9 İsa ona, “Bugün bu eve kurtuluş geldi”
dedi. “Çünkü o da İbrahim’in bir oğludur.
10 Çünkü İnsanoğlu yitirileni aramaya ve
kurtarmaya geldi.”[Hezekiel 34:16]
Uşaklara
Bırakılan Para
11 Onlar bu sözleri dinlerken, İsa simgesel bir
öykü anlatarak konuşmasını sürdürdü. Çünkü kendisi Yeruşalim’e yakın
bulunduğundan, Tanrı hükümranlığının belirmek üzere olduğunu sanıyorlardı.
12 İsa şunu anlattı: “Soylu bir adam kendisine
bir krallık sağlayıp yine geri dönmek amacıyla uzak bir ülkeye gitti.
13 Önce on uşağını yanına çağırıp kendilerine
on gümüş verdi. ‘Ben geri gelinceye dek bunu değerlendirin’ dedi.
14 Ne var ki, ülkesinin halkı kendisine kin
besliyordu. Ardından elçi gönderip, ‘Biz bu adamın başımıza kral olmasını
istemiyoruz’ dediler.
15 “Soylu adam krallığı sağlayıp geri
geldiğinde, parayı bıraktığı uşakları yanına çağırmaları için buyruk verdi;
öyle ki parayı nasıl değerlendirdiklerini görsün.
16 İlki yaklaşıp, ‘Efendi, gümüşün on gümüş
daha kazandı’ dedi.
17 Adam, ‘Aferin iyi uşak’ dedi. ‘Az olanı
kullanmakta güvenilir kişi olduğunu gösterdin. On kent üzerinde yetki veriyorum
sana.’
18 “İkincisi yaklaşıp, ‘Efendi’ dedi. ‘Gümüşün
beş gümüş daha getirdi.’
19 Adam, ‘Sana da beş kent üzerinde yetki
veriyorum’ dedi.
20 Bir başkası yaklaşıp, ‘Efendi’ dedi, ‘İşte
gümüşün. Onu bir mendile sarıp sakladım.
21 Çünkü senden korkum vardı. Sert bir
insansın. Koymadığını toplar, ekmediğini biçersin.’
22 Adam, ‘Kendi ağzından çıkan sözle seni suçlu
çıkaracağım kötü uşak’ dedi. ‘Benim sert bir insan olduğumu biliyordun.
Koymadığımı toplar, ekmediğimi biçerim.
23 Öyleyse niçin paramı bankaya yatırmadın? Hiç
olmazsa, geldiğimde onu faiziyle birlikte çekerdim.’
24 “Sonra orada duranlara, ‘Bu adamdan elindeki
gümüşü alın, on gümüşü olana verin’ dedi.
25 ‘Efendi, onun on gümüşü var’ diye karşılık
verdiler.
26 Adam, ‘Size derim ki’ dedi, ‘Malı olan
herkese daha da çok verilecek, ama bir şeyi olmayandan elindeki bile
alınacaktır.
27 “‘Kendilerine krallık etmemi istemeyen bu
düşmanlarıma gelince; onları buraya getirin, gözümün önünde idam edin.’”
28 İsa bu sözleri söyledikten sonra onlardan önce
Yeruşalim’e doğru yola çıktı.
YERUŞALİM’İ KAPSAYAN HİZMET
Yeruşalim’e
Görkemli Giriş
29 Zeytinlik Dağı denen tepenin eteğinde
Beytfaci’ye ve Beytanya’ya yaklaşınca, İsa öğrencilerden ikisini gönderdi.
30 Onlara, “Karşıdaki köye gidin” dedi. “Oraya
varır varmaz bağlı duran bir sıpa göreceksiniz. Ona hiçbir vakit, hiç kimse
binmemiştir. Onu çözüp getirin.
31 Eğer biri size, ‘Onu niçin çözüyorsunuz?’
diye sorarsa, ‘Bu Rab için gereklidir’ diyeceksiniz.”
32 Gönderilenler gitti, her şeyi İsa’nın dediği
gibi buldular.
33 Sıpayı çözüyorlardı ki sahipleri, “Bu sıpayı
niçin çözüyorsunuz?” diye sordu.
34 Öğrenciler de, “Bu, Rab için gereklidir”
dedi.
35 Sıpayı alıp İsa’ya getirdiler. Kendi
giysilerini sıpanın üstüne atarak, İsa’nın binmesine yardım ettiler.
36 İsa ilerlerken de giysilerini halı gibi
yolun üstüne serdiler.
37 İsa, Zeytinlik Dağı’nın alt yamacına
yaklaştığında, tüm öğrenci topluluğu[on
iki öğrenci; Haberci, Havari, Resul, Elçi] sevinçten coşarak, tanık
oldukları güçlü işlerin hepsine ilişkin yüksek sesle Tanrı’ya övgü sunmaya
koyuldu.
38 Şöyle bağırıyorlardı: “Rab’bin adıyla gelen
Hükümran kutludur. Gökte esenlik, Yücelerde Olan’a yücelik olsun!”[Mezmur 118:26]
39 Topluluğun içinden bazı Ferisiler İsa’ya,
“Öğretmen, öğrencilerini payla” dedi.
40 İsa, “Size derim ki, bunlar susarlarsa
taşlar bağıracak” diye yanıtladı.
Kentin
İlgisizliği
41 İsa yaklaşıp kenti görünce onun için ağladı.
42 “Keşke sen de bugün esenlik sağlayan
değerlerin ne olduğunu bilseydin” dedi. “Ama şimdi onlar gözlerinden gizli kalıyor.
43 Düşmanlarının çevrende siper kazıp seni
kuşatacakları, her yönden saracakları günler geliyor.
44 Seni de, bağrında taşıdığın çocuklarını da
kaldırıp yere çarpacaklar. Sende taş üstünde taş bırakmayacaklar. Çünkü kendini
ilgilendiren tanrısal ziyaret vaktini bilmedin.” [Mezmur 137:9]
İsa
Tapınağı Arıtıyor
45 İsa tapınağa girdi, oradaki satıcıları
dışarı atmaya başladı.
46 Onlara, “Kutsal Kitap’ta yazılmıştır” dedi:
“Evim dua evi olacaktır. Ama siz onu eşkıya yatağı yaptınız.” [Yeşaya 56:7; Yeremya 7:11]
47 Her gün tapınakta öğretiyordu. Başrahipler,
dinsel yorumcular O’nu yok etmek istiyordu, halkın yöneticileri de aynı isteği
güdüyordu.
48 Ne var ki, elverişli ortamı bulamıyorlardı.
Çünkü tüm halk kulak kesilmiş O’nu dinliyordu.
İsa’nın
Yetkisine İlişkin Soru
BÖLÜM 20
1 Günlerden bir gün İsa tapınakta halka
öğretmekte ve Sevinç Getirici Haber’i yaymaktayken başrahiplerle dinsel
yorumcular yanlarına İhtiyarlar’ı alarak karşısına dikildiler.
2 “Bize söyle bakalım” dediler, “Bu işleri
hangi yetkiye dayanarak yapıyorsun? Bu yetkiyi sana veren kim?”
3 İsa, “Ben size bir soru sorayım” diye
yanıtladı. “Söyleyin bana:
4 Yahya’nın vaftiz etme yetkisi nereden
geldi? Tanrı’dan mı yoksa insanlardan mı?”
5 Onlar aralarında düşünmeye koyuldular.
Şöyle diyorlardı: “Eğer Tanrı’dandır dersek, O bize, ‘Öyleyse niçin ona
inanmadınız?’ diye soracak.
6 Yok eğer, ‘İnsanlardandır’ dersek, tüm
halk bizi taşlar. Çünkü Yahya’nın peygamber olduğuna kanmış bulunuyorlar.”
7 Bunun üzerine, nereden geldiğini
bilmediklerini söylediler.
8 İsa, “Öyleyse, ben de size bu işleri hangi
yetkiye dayanarak yaptığımı söylemeyeceğim” dedi.
Bağ
Kiralayanlara İlişkin Simgesel Öykü
9 İsa halka şu simgesel öyküyü anlatmaya
başladı: “Bir adam asma dikti, bağı bağcılara kiralayarak uzun bir süre için
başka bir ülkeye gitti.[Yeşaya 5:1]
10 Bağ bozumunda, ürünün bir bölümünü kendisine
vermeleri için kiracılarına bir uşak gönderdi. Ama kiracılar onu tartaklayıp
eli boş geri gönderdiler.
11 Adam başka bir uşak gönderdi. Onu da
tartaklayıp aşağıladılar ve eli boş gönderdiler.
12 Adamcağız üçüncü bir uşak gönderdi. Onu da
yaralayıp dışarı attılar.
13 “Bunun üzerine bağ sahibi, ‘Ne yapayım?’
dedi. ‘Sevgili oğlumu göndereyim. Belki ona saygı gösterirler.’
14 Ama kiracılar oğlunu görünce, ‘İşte malları
miras alacak olan burada’ diye aralarında söyleştiler, ‘Haydi, şunu öldürelim
de mirasına konalım.’
15 Böylece onu bağdan dışarı sürükleyip
öldürdüler. Şimdi, bağ sahibi onlara ne yapacak?
16 Varıp o kiracıları yok edecek, bağı da
başkalarına verecek. “Bunu duyanlar, “Tanrı korusun!” dediler.
17 İsa onların gözlerinin içine bakarak sordu:
“Öyleyse, yazılmış olan bu söz ne anlam taşır? ‘Yapıcıların kaldırıp attığı
Taş, işte bu baş köşeye konulan Taş oldu.’”[Mezmur
118:22]
18 “Bu Taş’a çarpıp düşen herkes paramparça
olacak. Taş da kimin üstüne düşerse onu ezip toz edecek.”
19 Dinsel yorumcularla başrahipler o anda O’na
el uzatmak istedilerse de halktan korktular. Çünkü bu simgesel öyküyle
kendilerine değindiğini anladılar.
Kayser’e
Vergi Ödemeli mi?
20 İsa’yı gözlemeye başladılar. O’nu kendi
sözüyle tuzağa düşürmek istiyorlardı. Sözde doğru kişiler gibi davranan, ama
gerçekte O’nu valinin yetkisine ve yargılamasına teslim etmek için saman
altından su yürüten rol yapıcı kişiler gönderdiler.
21 Bunlar varıp, “Ey Öğretmen, doğru
konuştuğunu ve öğrettiğini, kimseyi kayırmadığını biliyoruz” dediler. “Tam
tersine, Tanrı yolunu gerçekten öğretiyorsun.
22 Söyle bize: Kayser’e vergi ödemek bizim için
yasal mı yoksa değil mi? ”
23 İsa onların kurnazlığını bildiğinden,
24 “Bana bir dinar gösterin” dedi. “Bunun
üzerindeki yüz ve yazı kimindir?” Onlar, “Kayser’in!” diye yanıtladılar.
25 İsa’nın karşılığı şu oldu: “Bu durumda
Kayser’e ilişkin şeyleri Kayser’e, Tanrı’ya ilişkin olanları da Tanrı’ya
verin.”
26 Halkın önünde O’nu kendi sözüyle tuzağa
düşüremediler. Verdiği yanıta şaşarak susup kaldılar.
Ölülerin
Dirilmesi Sorunu
27 Bazı Sadukiler -ölülerin dirilişi diye bir
şey yoktur yolunda konuşanlar- yaklaşıp İsa’ya bir soru sordu:
28 “Ey Öğretmen, Musa bize buyurmuştur ki, evli
bir adam çocuğu olmadan ölürse, kardeşi dul kalan kadınla evlenmeli, böylelikle
kardeşine soy yetiştirmeli.[Yaratılış
38:8; Yasanın Tekrarı 25:5,6]
29 “Yedi kardeş vardı. Birincisi bir kadınla
evlenip çocuksuz öldü.
30 İkincisi de,
31 üçüncüsü de onunla evlendi. Aynı durumda
yedisi de çocuk bırakmadan öldü.
32 Sonunda kadın da öldü.
33 Ölüler dirildiğinde bu kadın hangisinin
karısı olacak? Öyle ya, yedisi de onu kendisine eş olarak aldı.”
34 İsa yanıtladı: “Bu çağın insanları
evlenirler de everilirler de.
35 Ama o çağa ve ölüler arasından dirilmeye
yaraşır görülenler ne evlenirler ne de everilirler.
36 Çünkü artık ölüm nedir bilmezler. Onlar
meleklere eşittir ve diriliş çocukları olmaları nedeniyle Tanrı çocuklarıdır.
37 Kaldı ki, ölülerin dirilişini Musa’nın kendisi,
yanan çalıyla ilgili bölümde belirtti. Orada Rab için İbrahim’in, İshak’ın ve
Yakup’un Tanrısı diyor.[Mısır’dan
Çıkış 3:2,6]
38 Tanrı ölülerin değil, dirilerin Tanrısı’dır.
Çünkü herkes O’nun için yaşar.”
39 Dinsel yorumcuların bazısı, “Öğretmen, doğru
söyledin” diye yanıtladı.
40 Bundan sonra kendisine hiçbir şey sormak
ataklığında bulunmadılar.
Mesih’le
İlgili Somut Soru
41 İsa onlara, “Mesih için nasıl Davut’un
Oğlu’dur yolunda söz ederler?” dedi.
42 “Davut’un kendisi Mezmurlar kitabında şöyle diyor:
“‘Rab Rabbim’e, «Sağımda otur» dedi,[Mezmur
110:1]
43 “Düşmanlarını ayaklarının altına basamak
yapıncaya dek.”
44 “Eğer Davut’un kendisi O’na Rab diyorsa, O
nasıl Davut’un Oğlu olabilir?”
Dinsel
Yorumculara Yöneltilen Yargı
45 Tüm halk dinlerken İsa öğrencilere şunu
söyledi:
46 “Uzun giysilerle dolaşmaktan hoşlanan,
çarşıda meydanda saygıyla selamlanmayı, sinagogların baş koltuklarını,
şölenlerin de ön sıralarını seven dinsel yorumculardan sakının.
47 Dul kadınların evlerine konan, gösteriş için
uzun uzadıya dualar yapan bu insanların yargılanması daha ağır olacaktır.”
Dul Kadının
Armağanı
BÖLÜM 21
1 İsa çevreye bakınca, tapınağın para
kutusuna armağanlarını bırakan varlıklı kişileri gördü.
2 Bu arada oraya iki bakır kuruş bırakan
yoksul bir dul kadını da gördü.
3 “Doğrusu size derim ki” dedi, “Bu yoksul
dul herkesten daha çok para bıraktı.
4 Çünkü ötekilerin tümü varlıklarının
bolluğundan armağan bıraktı. Ama bu kadın yoksulluğundan, nesi varsa onu -tüm
geçim olanağını- bıraktı.”
Taş Üstünde
Taş Kalmayacak
5 Bazıları tapınağın göz kamaştıran
taşlarla, Tanrı’ya sunulan armağanlarla süslenmiş olduğundan söz ediyordu.
6 İsa, “Günler geliyor” dedi, “Bu
gördüklerinizden taş üstünde taş kalmayacak. Yıkılmadık bir şey
bırakılmayacak.”
En Acı
Olayın Habercileri
7 Kendisine sordular: “Öğretmen, bu olaylar
ne zaman olacak? Bunların yaklaştığını gösteren belirti ne olacak?”
8 İsa, “Dikkat edin, kimse sizi kandırmasın”
dedi. “Çünkü birçokları adımla gelip, ‘Ben O’yum, vakit yakındır’ diyecek.
Onların ardından gitmeyin.
9 Savaştan, kargaşalıktan söz edildiğini
duyduğunuzda korkuya kapılmayın. Çünkü önce bu olayların olması gerekir. Ama
son hemen gelmeyecek.”[Daniel 2:28]
10 Sonra, “Ulus ulusa, krallık krallığa karşı
ayaklanacak” dedi.[Yeşaya 19:2;
II.Tarihler 15:6]
11 “Güçlü depremler olacak, çeşitli yerlerde
kıtlıklar, bulaşıcı hastalıklar çıkacak. Korkunç görünümler, gökte güçlü
belirtiler görülecek.
12 Ama tüm bunlardan önce size el
kaldıracaklar, baskı uygulayacaklar. Sizleri sinagoglara teslim edecekler, cezaevlerine
atacaklar. Adıma bağlılık yüzünden kralların, valilerin önüne çıkarılacaksınız.
13 Bu olaylar tanıklığınıza olanak sağlayacak.
14 Kendinizi nasıl savunacağınıza önceden
hazırlık gerekmediğini aklınızda tutun.
15 Çünkü ben size hem söz hem de anlayış
vereceğim. Öyle ki, hiçbir düşmanınız size karşı çıkamayacak, sizi
yalanlayamayacak.
16 Ana- babanız, kardeşleriniz, hısımlarınız,
arkadaşlarınız bile sizi ele verecek; kiminizi de öldürecekler.
17 Adıma bağlılığınız yüzünden herkesin hıncına
uğrayacaksınız.
18 Ama başınızdan bir tek kıl bile
yitirilmeyecek.
19 Sabırla canlarınızı kazanacaksınız .”
Yeruşalim’in
Yıkılacağı Bildiriliyor
20 “Yeruşalim’in ordular tarafından
kuşatıldığını gördüğünüzde, yıkımının yaklaştığını bileceksiniz.
21 O zaman Yahudiye ülkesinde bulunanlar
dağlara kaçsın. Kentin içinde oturanlar uzağa gitsin. Çevre köylerdekiler kente
girmesin.
22 Çünkü bunlar tüm yazılı olanların yerini
bulacağı öç alma günleridir.
23 “O günlerde çocuk bekleyenlere, emziklilere
ne yazık! Çünkü buraya korkunç sıkıntı, bu halka da tanrısal öfke inecek.
24 Kılıcın ağzına düşecekler, tüm uluslara
tutsak götürülecekler. Yeruşalim ulusların ayakları altında ezilecek; ulusların
günleri doluncaya dek..”
İnsanoğlu’nun
Gelişi
25 “Güneşte, ayda, yıldızlarda belirtiler
olacak. Yeryüzünde ise denizin, yükselen dalgaların kükreyişinden uluslar
şaşkına dönüp bunalacak.
26 “Dünyayı saran olayların korkusundan
insanların yürekleri eriyecek. Çünkü göklerin güçleri sarsılacak.
27 “Bunun ardından, İnsanoğlu’nun büyük güçle
ve sınırsız yücelikle bir bulutta geldiğini görecekler.
28 Bu olaylar olmaya başlayınca başlarınızı
kaldırın; çünkü özgürlük saatiniz yaklaşmaktadır.”
İncir
Ağacından Edinilen Bilgi
29 İsa onlara simgesel bir öykü anlattı: “İncir
ağacına ve bütün ağaçlara bakın.
30 Yaprak sürdüklerini görünce, yazın yakın
olduğunu kendiliğinizden anlarsınız.
31 Bunun gibi, bu olayları gördüğünüzde de
Tanrı hükümranlığının yakında olduğunu bilesiniz.
32 Doğrusu size derim ki, bu olayların tümü
yerine gelinceye dek bu soy kaybolmayacaktır.
33 Gök ve yer geçip gidecek, ama sözlerim
geçmeyecek.”
Kendinize
Dikkat Edin
34 “Kendinize dikkat edin. Zevk u sefayla,
sarhoşlukla, yaşamın kaygılarıyla yürekleriniz katılaşmasın. Ve o gün size bir
tuzak gibi ansızın gelmesin.
35 Çünkü bu, yeryüzünde oturanların tümünün
başına gelecek.
36 Hep uyanık olun, dua edin. Öyle ki, ileride
olacakların tümünden kaçacak gücü bulasınız ve İnsanoğlu’nun önünde
durabilesiniz.”
37 İsa gündüz vakti tapınakta öğretiyor, gece
Zeytinlik Dağı’na çekilip orada sabahlıyordu.
38 Sabahın çok erken saatinde tüm halk
kendisini dinlemek için tapınakta O’na akın ediyordu.
İSA’NIN ÇARMIHA ÇAKILIŞI VE
DİRİLİŞİ
İsa’yı
Öldürmek İçin Düzen Kuruluyor
BÖLÜM 22
1 Passah’ın kutlanışı olarak bilinen mayasız
ekmek töreni yaklaşıyordu.
2 Başrahiplerle dinsel yorumcular İsa’yı
nasıl ortadan kaldırabileceklerini araştırıyordu. Çünkü halktan korkuyorlardı.
Yahuda
İsa’yı Ele Vermek İçin Anlaşıyor
3 Şeytan On İkiler’den biri olan İşkariyot
adlı Yahuda’ya girdi.
4 Yahuda gitti, başrahiplerle ve tapınak
görevlileriyle İsa’yı nasıl onların eline vereceğini danıştı.
5 Onlarsa sevindi, kendisine para vermek
için anlaştılar.
6 Yahuda kabul etti. Topluluğun ortalıkta
olmadığı bir sırada İsa’yı ele vermek için elverişli ortamı kollamaya başladı.
Öğrencilerle
Birlikte Passah Yemeği
7 Passah kurbanının kesilmesi gereken
mayasız ekmek günü geldi.
8 İsa, Petros’la Yuhanna’ya buyruk vererek
kendilerini saldı: “Gidin, bizim için Passah’ı hazırlayın ki, birlikte
yiyelim.”
9 Onlar, “Nerede hazırlık yapmamızı
istiyorsun?” diye sordu.
10 İsa, “Kente girdiğinizde, sizi testiyle su
taşıyan bir adam karşılayacak” dedi. “Kendisini izleyin. Hangi eve girerse
11 o evin sahibine, ‘Öğretmen, öğrencilerimle
birlikte Passah yemeğini yiyeceğim oda nerede diye soruyor’ deyin.
12 O size üst katta düzenlenmiş geniş bir oda
gösterecek. İşte orada yemeği hazırlayın.”
13 Gittiler, her şeyi O’nun bildirdiği gibi
buldular ve Passah yemeğini hazırladılar.
İsa’nın
Kurduğu Sofra: Ekmekle Şarap
14 Vakit gelince İsa sofraya oturdu. Haberciler
de O’nunla birlikte oturdu.
15 İsa onlara, “İşkence çekmeden önce, bu
Passah yemeğini sizlerle birlikte yemek için dayanılmaz özlem duydum” dedi.
16 “Çünkü size derim ki, Tanrı hükümranlığında
tüm anlamı belirinceye dek, bir daha böyle bir yemeğe oturmayacağım.”
17 Sonra bir bardak aldı. Teşekkür yükselterek,
“Bunu alın ve aranızda paylaşın” dedi.
18 “Size derim ki, Tanrı hükümranlığı gelinceye
dek, bundan böyle bağın bu ürününden içmeyeceğim.”
19 Sonra ekmeği aldı. Teşekkür yükselterek
parçalayıp böldü ve onlara verdi. “Bu sizler için verilen bedenimdir” dedi.
“Bunu anılmam için yapın.”
20 Yemekten sonra onlara bardağı da verdi. “Bu
bardak sizler için akıtılan kanımdaki yeni antlaşmadır” dedi.[Mısır’dan Çıkış 24:8; Yeremya 31:31;
Zekarya 9:11]
21 “Ancak, beni ele verenin eli işte benimle
birlikte sofradadır.
22 Çünkü İnsanoğlu kararlaştırıldığı gibi
gidiyor. Ama kimin aracılığıyla ele veriliyorsa vay o adamın başına!”
23 Bunun üzerine öğrenciler aralarında bu işi
yapacak adamın kim olabileceğini tartışmaya başladı.
Hangimiz
Daha Üstün?
24 İçlerinden kimin daha üstün olduğu üzerinde
de aralarında bir sürtüşme oluştu.
25 İsa, “Ulusların kralları onlar üzerinde
egemen kesilir” dedi. “Onları yönetenler[Evergetis: Bağışçı. Yönetimi elinde bulunduranlar halk doğrultusunda ‘iyilik
yapıcı’ olarak tanınmak isterler.] yararlılık eylemleriyle
tanınırlar.
26 Ama sizin durumunuz böyle olmayacak. Tam
tersine en üstününüz çırak, yöneteniniz de hizmet görücü sayılsın.
27 Kimdir üstün olan? Sofrada oturan mı, yoksa
hizmet sunan mı? Sofrada oturan değil mi? Ama ben sizin aranızda hizmet sunan
gibiyim.
28 Sizler benim denenmelerimde benimle birlikte
duranlarsınız.
29 Ben de size bir hükümranlık özgülüyorum;
tıpkı Babam’ın bana özgülediği gibi.
30 Öyle ki, hükümranlığımda soframda yiyip
içesiniz ve tahtlara oturup İsrail’in On İki Soyu’nu yargılayasınız.”
İsa
Petros’un Yadsıyışını Önceden Bildiriyor
31 “Simon, Simon! İşte şeytan buğdayı samandan
ayırırcasına sizi elemek için olanak aradı.
32 Ama imanın sarsılmasın diye senin için dua
ettim. Sen de geri döndüğünde* kardeşlerini destekle.”
33 Petros, “Efendi” dedi. “Seninle birlikte
cezaevine de, ölüme de gitmeye hazırım.”
34 İsa, “Sana derim ki, Petros” dedi. “Bugün
horoz ötmeden önce, üç kez beni tanıdığını yadsıyacaksın.”
İsa
Suçlularla Bir Sayılıyor
35 İsa sözünü sürdürdü: “Ben sizi para kesesiz,
torbasız, pabuçsuz gönderdiğimde[Sevinç
Getirici Haber’i yayma] bir şeye yoksunluk çektiniz mi?” Onlar, “Hiç
çekmedik” diye yanıtladı.
36 İsa, “Ama şimdi para kesesi olan da, torbası
olan da yanına alsın” dedi. “Kılıcı olmayan giysisini satsın, bir kılıç satın
alsın.
37 Çünkü size derim ki, bana ilişkin şu Yazı
yerine gelmeli: “‘Yasaya saygısı olmayanlarla bir sayıldı.’ Çünkü benim için
yazılanlar yerine gelecektir.”[Yeşaya
53:12]
38 Onlar, “Efendi, işte burada iki kılıç
duruyor” dedi. İsa, “Yeter artık!” diye yanıtladı.*
İsa
Zeytinlik Dağı’nda Dua Ediyor
39 İsa kentten ayrıldı, alıştığı üzere
Zeytinlik Dağı’na çıktı. Öğrenciler de O’nu izledi.
40 Oraya varınca onlara, “Dua edin denenmeye
sürüklenmeyesiniz” dedi.
41 Onlardan ayrılıp bir taş atımı uzağa dek
gitti, diz çöküp dua etmeye koyuldu:
42 “Ey Baba! Eğer istersen bu bardağı
uzaklaştır benden[bkz. Matta 26:39].
Ama benim isteğim değil, senin isteğin uygulansın.”
43 [Gökten bir melek belirip O’nu güçlendirdi.
44 Yoğun acı duyarak daha da içtenlikle duaya
koyuldu. Teri iri kan damlalarına benzercesine toprağa dökülüyordu.]
45 Duadan kalkıp öğrencilerin yanına
geldiğinde, onları üzüntüden uyur durumda buldu.
46 “Neden uyuyorsunuz?” dedi. “Kalkın dua edin
ki, denenmeye düşmeyesiniz.”
İsa’nın Ele
Verilmesi ve Tutuklanması
47 O daha sözünü bitirmeden bir topluluk
belirdi. Topluluğu On İkiler’den biri, Yahuda adındaki adam yöneltiyordu.
Yahuda öpmek için İsa’ya yaklaştı.
48 Ama İsa ona, “İnsanoğlu’nu bir öpüşle mi ele
veriyorsun, Yahuda?” dedi.
49 İsa’nın yanındakiler olacakları görünce,
“Kılıçla vuralım mı, Efendi?” dediler.
50 İçlerinden biri, başrahibin uşağına kılıçla
vurduğu gibi onun sağ kulağını kopardı.
51 Ama İsa, “Yeter, bırak!” dedi. Sonra uşağın
kulağına dokunup onu iyileştirdi.
52 İsa, kendisini yakalamaya gelen
başrahiplere, tapınak görevlilerine ve İhtiyarlar’a, “Eşkıyaya karşı
çıkarcasına kılıçlarla sopalarla gelmek mi gerekirdi?” dedi.
53 “Her gün tapınakta sizin aranızdaydım; bana
el sürmediniz. Ama şu an sizin saatinizdir; karanlığın egemen kesildiği saat.”
Petros’un
Yadsıması
54 İsa’yı yakalayıp başrahibin evine
getirdiler. Petros ise gerilerden izledi.
55 Avlunun orta yerinde ateş yakıp çevresine
oturdular. Petros da aralarında oturuyordu.
56 Ateşin aydınlığında oturduğunu gören bir
hizmetçi kız, gözlerini ona dikerek, “Aa, bu adam da O’nunla birlikteydi” dedi.
57 Ama Petros yadsıyarak, “Kadın, ben O’nu
tanımıyorum” dedi.
58 Biraz sonra başka birinin gözü Petros’a
ilişti. “Sen de onlardansın” dedi. Ama Petros, “Değilim, arkadaş!” diye
karşılık verdi.
59 Yaklaşık bir saat uzunluğunda zaman geçti.
Derken başka biri üsteledi: “Kuşkusuz bu da O’nunla birlikteydi. Baksana, adam
Galileli.”
60 Ama Petros, “Ne demek istediğini bilmiyorum,
arkadaş!” dedi. O daha bunu söylerken, ansızın horoz öttü.
61 Rab döndü, Petros’a baktı. Petros, Rab’bin
kendisine söylediklerini anımsadı: “Bugün horoz ötmeden önce üç kez beni
yadsıyacaksın.”
62 Ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.
İsa Alaya
Alındı, Gözleri Bağlandı, Dövüldü
63 İsa’yı kıskıvrak tutan adamlar O’nu alaya
aldı, dövdü.
64 Gözlerini bağlayıp, “Peygamberlikte bulun
bakalım” dediler. “Kimdir sana vuran?”
65 O’na daha bir sürü aşağılayıcı söz
söylediler.
İsa
Kurul’un Önünde
66 Gün ağarınca, halkın İhtiyarları
-başrahiplerle dinsel yorumcular- toplandı. İsa’yı Kurulları’na* götürdüler.
67 “Söyle bize, sen Mesih misin?” diye
sordular. İsa onlara, “Eğer söylersem iman etmeyeceksiniz” dedi.
68 “Ve soru sorarsam yanıtlamayacaksınız.
69 Ama bundan böyle, ‘İnsanoğlu Tanrı gücünün
sağında oturacaktır.’”[Daniel 7:13;
Mezmur 110:1]
70 Tümü birden, “Öyleyse sen Tanrı’nın Oğlu
musun?” diye sordu. İsa, “Öyle olduğumu kendiniz söylüyorsunuz” diye yanıtladı.
71 Bunun üzerine, “Bundan böyle tanığa ne gerek
var?” dediler. “İşte kendi ağzından duyduk.”
Vali
Pilatus’un Önünde
BÖLÜM 23
1 Orada toplananların tümü kalkıp İsa’yı
Pilatus’a götürdü.
2 O’nu suçlamaya başladılar. “Bu adamı
ulusumuzu yoldan saptırırken yakaladık” dediler. “Kayser’e vergi ödememizi
önlüyor, kendisinin Mesih olduğunu söylüyor, krallık taslıyor.”
3 Pilatus İsa’ya sordu: “Sen Yahudiler’in
Kralı mısın?” İsa, “Söylediğin gibidir” diye yanıtladı.
4 Pilatus başrahiplere ve topluluğa, “Ben bu
adamda hiçbir suç bulmuyorum” dedi.
5 Ama onlar ayak dirediler: “Halkı
kışkırtıyor. Yahudiye’nin bir ucundan öbür ucuna öğretisini yayıyor. Galile’den
başladı bu ve buraya dek vardı.”
İsa
Herodes’e Gönderiliyor
6 Pilatus bunu duyunca, O’nun Galileli olup
olmadığını sordu.
7 Herodes’in yetkili bulunduğu bölgeden
geldiğini öğrenince O’nu Herodes’e gönderdi. O günlerde Herodes
Yeruşalim’deydi,
8 İsa’yı görünce çok sevindi. Çünkü onun
için söylenenleri duymuştu. Uzun süredir O’nu görmek istiyor, bir belirti
göstermesine tanık olmayı umuyordu.
9 İsa’ya bir sürü soru sordu. Ama O hiç
yanıt vermedi.
10 Başrahiplerle dinsel yorumcular orada
durmuş, sert sözlerle İsa’yı suçluyordu.
11 Herodes’le askerleri de O’nu küçümseyerek
alaya aldı. Herodes O’nu parlak bir giysiyle kuşatıp Pilatus’a geri gönderdi.
12 O gün Herodes’le Pilatus birbiriyle dost
oldu. Çünkü bundan önce karşılıklı düşmanlıktaydılar.
İsa Ölüm
Yargısı Giyiyor
13 Pilatus başrahiplerle başkanları ve halkı
bir araya çağırdı. “Kendilerine, “Bu adamı halkı yoldan saptırıyor suçlamasıyla
bana getirdiniz” dedi. “Ben de O’nu önünüzde sorguya çektim. Ama öne sürdüğünüz
suçlamalardan hiçbirini bulamadım kendisinde.
1 5Herodes de bir suç bulamadı. İşte bakın,
O’nu bize geri gönderdi. O’nun ölümü gerektirecek hiçbir suç işlemediği
ortadadır.
16 Bu nedenle, O’nu dövüp salıvereceğim.”
17 [Her Passah Pilatus onlara bir suçluyu
salıvermek zorundaydı.] [Bu ayet
bazı Kutsal Kitap Çevirilerinde bulunmakla birlikte, birçok Yunanca
elyazmasıyla uyumlu olan Westcott ve Hort’un Yunanca metnine alınmamıştır.]
18 Ama tümü bir ağızdan bağırıyordu: “O’nu
ortadan kaldır! Bize Bar Abbas’ı salıver”
19 Bar Abbas kentte başgösteren bir ayaklanma
yüzünden cezaevine atılmıştı. Üstelik adam da öldürmüştü.
20 Pilatus İsa’yı salıvermek istediğinden,
onlarla bir kez daha konuştu.
21 Ama, “O’nu çarmıha çak, çarmıha çak” diye
avaz avaz bağırıyorlardı.
22 Pilatus üçüncü kez sordu: “Neden? Ne kötülük
yaptı ki? Kendisinde ölümü gerektirecek bir suç bulamadım. Bu nedenle, O’nu
dövüp salıvereceğim.”
23 Ama onlar diretti. Avaz avaz bağırarak O’nu
çarmıha çakmasını istediler. Sesleriyle baskın çıktılar.
24 Bunun üzerine Pilatus isteklerinin
uygulanması için karar çıkardı.
25 İstedikleri kişiyi -başkaldırmaktan ve adam
öldürmekten cezaevine atılan adamı- salıverdi. İsa’yı da onların dileğine
bıraktı.
İsa Çarmıha
Çakılıyor
26 İsa’yı götürürlerken, Kireneli Simon adında
bir adam çiftlikten dönüyordu. Onu tuttular; İsa’nın ardı sıra taşısın diye
haçı sırtına yüklediler.
27 Halktan büyük bir topluluk ve O’nun için
ağlayıp dövünen kadınlar kendisini izliyordu.
28 İsa kadınlara dönüp, “Yeruşalim kızları”
dedi. “Benim için gözyaşı dökmeyin. Kendiniz için ve çocuklarınız için gözyaşı
dökün.
29 Çünkü, ‘Kısırlara, hiç çocuk doğurmamış döl
yataklarına, hiç süt emzirtmemiş memelere ne mutlu!’ diyecekleri günler işte
geliyor.
30 “O vakit dağlara, ‘Üzerimize kapanın’
tepelere, ‘Bizi örtün’ demeye başlayacaklar.[Hoşea
10:8]
31 Çünkü ağaç yaşken bunu yapanlar, kuru ağaca
ne yapmazlar?”
32 İdam edilmek üzere İsa’nın yanı sıra başka
iki kişi -iki kıyacı- de götürüyorlardı.
33 Kafatası denilen yere varınca, O’nu ve
kıyacıları çarmıha çaktılar; biri sağda öbürü solda.
34 [İsa, “Baba, onları bağışla” dedi. “Çünkü ne
yaptıklarını bilmiyorlar.”] “Kura çektiler, O’nun giysilerini aralarında
paylaştılar.”[Yeşaya 53:12; Mezmur
22:18]
35 Halk durmuş seyrediyordu. Başkanlar alay
havasıyla, “Başkalarını kurtardı” diyorlardı. “Eğer gerçekten Tanrı’nın
Mesih’i, seçilmiş kişisiyse kendisini kurtarsın bakalım.”[Mezmur 22:7]
36 Askerler de yaklaşıp sirke vererek O’nu tiye
aldılar.[Mezmur 69:21]
37 “Eğer Yahudiler’in kralıysan kendini kurtar”
diye laf atıyorlardı.
38 İsa’nın başı üzerinde şu yazı yazılıydı:
YAHUDİLERİN KRALIDIR BU.
39 Asılmış kıyacılardan biri O’nu aşağılıyordu:
“Mesih değil misin sen? Kendini de, bizi de kurtar!”
40 Ama öbürü onu kınadı. “Senin Tanrı’dan
korkun yok mu?” dedi. “Kendin de aynı yargıyla ceza görmektesin.
41 Bizimki hak edilmiş cezadır. Yaptıklarımıza
yaraşan karşılığı alıyoruz. Ama O hiçbir yolsuz iş yapmadı.”
42 Sonra, “Ya İsa” dedi. “Hükümranlığına
geldiğinde beni anımsa!”
43 İsa ona, “Doğrusu sana derim ki, bugün
benimle birlikte cennette olacaksın” dedi.
İsa’nın
Ölümü
44 Öğleyin yaklaşık saat on ikiydi; saat on
beşe dek tüm ülkeyi karanlık kapladı.
45 Güneş tutuldu. Tapınağın iç bölümünü ayıran
perde ortadan yırtıldı.
46 İsa yüksek sesle bağırdı: “Baba, ruhumu
ellerine bırakıyorum.” Bunu dedikten sonra ruhunu teslim etti.[Mezmur 31:5]
47 Olayı gören yüzbaşı Tanrı’yı yücelterek,
“Hiç kuşkusuz, bu adam doğru biriydi” dedi.
48 Olayı görmek için oraya biriken tüm topluluk
gelişimleri görünce göğüslerini döverek geri döndü.
49 İsa’nın tüm tanışları ve kendisiyle birlikte
Galile’den gelmiş olan kadınlar da uzakta durup olaylara tanık oldu.[Mezmur 88:8; 38:11]
İsa’nın
Gömülmesi
50 Kurul üyesi bir adam vardı; adı Yusuf’tu.
İyi ve doğru kişioğluydu o.
51 Kurul’un güttüğü amaca da, atılımlarına da
karşı çıkmıştı. Yahudiye’de Arimatea kasabasından olan bu adam, Tanrı
hükümranlığının gelişini bekliyordu.
52 Yusuf Pilatus’a gelip İsa’nın cesedini
istedi.
53 O’nu aşağıya indirdi, keten bir beze sarıp
kaya içine oyulmuş bir mezara yatırdı. Oraya daha önce hiç kimse gömülmemişti.
54 Hazırlık günüydü; Şabat başlıyordu.*
55 İsa’yla birlikte Galile’den gelmiş olan
kadınlar Yusuf’un ardı sıra gitti. Mezarı ve O’nun cesedinin nasıl
yatırıldığını gördüler.
56 Sonra geri dönüp kokular ve sümbül yağları
hazırladılar. Şabat günü ruhsal yasa uyarınca dinlendiler.
İSA’NIN DİRİLİŞİNDEN SONRA
İsa’nın
Dirilişi
BÖLÜM 24
1 Haftanın ilk günü, sabah erkenden kadınlar
hazırladıkları kokuları yanlarına alıp mezara geldiler.
2 Taşı mezardan yuvarlanmış buldular.
3 İçeri girince Rab İsa’nın cesedini
bulamadılar.
4 Onlar bu işe şaşıp dururken, ansızın
yanlarında göz kamaştırıcı parlaklıkta giysiler kuşanmış iki adam durdu.
5 Kadınlar korkuyla yüzlerini yere eğerken
adamlar, “Diri olanı niçin ölüler arasında arıyorsunuz?” dedi.
6 “O burada değil; çünkü dirilmiştir. Daha
Galile’deyken size söylediğini anımsayın.
7 ‘İnsanoğlu’nun günahlı insanlar eline
verilmesi, çarmıha çakılması ve üçüncü gün dirilmesi gerektir’ demişti.”
8 Kadınlar İsa’nın bu sözlerini anımsadı.
9 Mezardan geri dönüp olanı biteni on bir
öğrenciye ve geriye kalan herkese anlattılar.
10 Olayı habercilere iletenler Magdalalı
Meryem, Yoanna, Yakup’un annesi Meryem ve beraberinde gelen başka kadınlardı.
11 Ne var ki, bu sözler habercilerin kulağına
boş laf gibi geldi, kadınlara inanmadılar.
12 Ama Petros kalkıp mezara koştu. İçeriye
eğildiğinde sadece keten bezleri gördü. Bu olguya şaşırmış durumda evine döndü.
Emmaus Yolunda Rastlanan
İlginç Yolcu
13 O gün onlardan ikisi Yeruşalim’den yaklaşık
on bir kilometre uzaklıkta Emmaus denen kasabaya doğru ilerliyordu.
14 Tüm gelişimler zincirini kendi aralarında
konuşmaktaydılar.
15 Onlar konuşup tartışırken İsa yaklaştı,
kendilerine yoldaşlık etti.
16 Ne var ki, gözleri İsa’yı tanımaktan
engellendi.
17 İsa, “Yolda yürürken birbirinizle konuşup
durduğunuz nedir?” diye sordu. Duraksadılar. Üzüntü içindeydiler.
18 Biri -adı Kleopas olanı- İsa’yı yanıtladı:
“Şu günlerde Yeruşalim’de olup da orada geçen olaylardan hiç haberi olmayan tek
kişi sen misin?”
19 İsa, “Hangi olaylar?” diye sordu. “Nasıralı
İsa’ya ilişkin olayları” dediler. “Tanrı’nın önünde ve tüm halkın gözünde
eylemleri ve sözleriyle güçlü insan, peygamber İsa’yla ilgili olayları..
20 “Başrahiplerimiz ve başkanlarımız, ölümle
yargılanması için kendisini valiye teslim ettiler, sonundaysa O’nu çarmıha
çaktılar.
21 Oysa biz İsrail’i kurtaracak kişinin O
olacağını umuyorduk. Üstelik bütün bunlar olduktan üç gün sonra,
22 aramızdan bazı kadınlar bizi şaşkına
dönüştürdü. Sabahın çok erken saatinde mezara uğradılar.
23 Ama O’nun cesedini bulamadılar. Gelip bize,
melekler görmesi gördüklerini, ‘O yaşıyor’ diyen meleklerin sözlerini
aktardılar.
24 Bizimle birlikte olanlardan bazıları mezara
gitti; her şeyi kadınların anlattığı gibi buldular. Ama kendisini görmediler.”
25 İsa, “Ey akılsız insanlar!” dedi.
“Peygamberlerin söylediği bunca söze inanmakta yüreği ağır davrananlar.
26 Mesih’in bunları çekmesi ve yüceliğine
girmesi gerekli değil miydi?”
27 Musa’dan ve bütün peygamberlerden
başlayarak, Kutsal Yazılar’ın tümünde kendisine ilişkin gerçekleri onlara
anlattı.
28 Gitmekte oldukları kasabaya yaklaştıklarında
kendisi ileriye gidecekmiş gibi davrandı.
29 Ama O’nu zorlayarak, “Bizimle kal” dediler.
“Çünkü akşam bastırıyor, gün de sona eriyor.” Onlarla kalmak üzere içeri girdi.
30 Kendileriyle birlikte sofraya oturdu. Ekmeği
aldı, şükür sunduktan sonra parçalayıp böldü ve onlara verdi.
31 İşte o anda gözleri açıldı ve kendisini
tanıdılar; ama O onların gözüne görünmez oldu.
32 Birbirlerine, “Yolda O bizimle konuşur,
Kutsal Yazılar’ı açıklarken yüreklerimizin derinlikleri yanıp tutuşmuyor
muydu?” dediler.
33 Hemen o saatte kalkıp Yeruşalim’e geri
döndüler. On Birler’i ve onlarla birliktekileri toplanmış buldular.
34 “Rab gerçekten dirildi ve Simon’a göründü”
diyorlardı.
35 Onlar da yolda geçen olayları ve İsa’nın
ekmek parçalayıp bölerken kendilerince nasıl tanındığını anlattılar.
İsa
Öğrencilerine Görünüyor
36 Onlar bunları anlatırken, İsa aralarında
durdu ve, “Üzerinize esenlik olsun!” dedi.
37 Ama onlar korkuyla sarsılıp ürktü. Bir ruh
gördüklerini sandılar.
38 İsa onlara, “Niçin sarsılıyorsunuz?” dedi.
“Yüreğinizde neden kuşkular doğuyor?
39 İşte ellerime ayaklarıma bakın. Benim, ta
kendim. Bana ellerinizle dokunun, beni görün. Çünkü ruhun ne bedeni ne de
kemiği vardır. Oysa gördüğünüz gibi, benim var.”
40 Bunu söyledikten sonra onlara ellerini,
ayaklarını gösterdi.
41 Sevinçten şaşkınlıktan bir türlü
inanamıyorlardı. İsa, “Burada yiyecek bir şeyiniz var mı?” diye sordu.
42 Onlar da kendisine bir parça ızgara balık
verdiler.
43 Bunu alıp gözleri önünde yedi.
44 Sonra onlara, “Daha sizinle beraberken
söylemiştim” dedi. “Musa’nın yasasında, peygamberlerde ve Mezmurlar’da benim
için yazılmış bulunanlara ilişkin her şeyin yerine gelmesi gerektir.”
45 Bunun üzerine, Kutsal Yazılar’ı kavramaları
için onların anlayışını açtı,
46 yazılmış bulunanlara ilişkin kendilerini
aydınlattı: “Mesih’in işkence çekmesi ve üçüncü gün ölüler arasından dirilmesi
gerektiğini ve
47 O’nun adıyla günahların bağışlanmasını
sağlayan günahtan dönüş bildirisinin Yeruşalim’den başlayarak tüm uluslara
yayılmasını..
48 Siz bunlara tanıksınız.
49 İşte üzerinize Baba’nın vaadini
gönderiyorum. Ama yüceden gelecek güçle kuşatılıncaya dek kentte kalın.”
İsa Göklere
Yükseliyor
50 Öğrencilerini Beytanya’ya dek yöneltti..
Ellerini kaldırıp onları kutsadı.
51 Kendilerini kutsamaktayken aralarından
ayrıldı ve göğe alındı.
52 Onlar da kendisine tapınıp sevinç
coşkunluğunda Yeruşalim’e döndüler.
53 Ve sürekli olarak tapınakta Tanrı’yı
yüceltiyorlardı.
YUHANNA İNCİLİ